Evrim Ağacı Bilim Terimleri Sözlüğü, bilim dünyasında sıkça kullanılan terimlerin anlamlarını ve açıklamalarını içerir.
Gettier sonrasında gerekçelendirme koşuluna odaklanan çağdaş epistemolojideki kuramlardan biri olan uygun işlevselcilik, gerekçelendirmenin neliğine yönelik bir araştırma olarak kaşımıza çıkmaktadır. Uygun işlevselciliğe göre bir inancın güvence altına alınmış olmasını sağlayan üç koşul vardır: bilişsel yetilerin uygun bir çevrede uygun bir şekilde çalışması, öznenin doğru inanç oluşturmayı amaçlaması ve bu koşullar altında oluşturulan inançların yüksek güvenilirliğinin olması. Temel olarak uygun işlevselcilik kuramı, öznenin bilişsel yetilerine dayanır ve epistemik güvenceyi bu doğrultuda açıklar. Söz konusu kuramın önemli temsilcilerinden biri olan Alvin Plantinga; ‘Olumlu Epistemik Statüler ve Uygun İşlevselcilik’, ‘Güvence ve Uygun İşlevselcilik’, ‘Güvence: Güncel Tartışmalar’ gibi kitaplarında kuramı detaylıca açıklamıştır. Uygun işlevselcilik, bilginin dördüncü koşulunu ‘uygun işlev’ olarak belirler ve bir inancın teminat altına alınmasını, epistemik öznenin bilişsel yetilerinin uygun bir şekilde çalışıyor olması anlamına geldiğini ileri sürer. Yani öznenin, bir önermeye dair inancından yola çıkarak bilgi oluşturma sürecinin epistemik niteliğe sahip olabilmesi için, bilişsel yetilerin işlevini uygun bir şekilde yerine getirmesi gerekmektedir. Bu bağlamda uygun işlev kavramı, hem içsel hem de dışsal koşullara işaret etmektedir. Kısaca uygun işlevselcilik kuramının, doğru inancın bilgiye dönüştürülmesi için odaklandığı temel kavram olan güvencenin, onun üç niteliğinin işleyişiyle mümkün olduğunu ve bu bakımdan bilgiyi ‘güvence altına alınmış doğru inanç’ ya da ‘olumlu epistemik statü gösterilmiş doğru inanç’ olarak tanımladığını söyleyebiliriz.