Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Paylaşım Yap
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Yusuf Berat İlgin
Yazar 1 gün önce 6 dk.

Başıboş gezegenler (İng: "rogue planets"), galaksimizde kütle çekimiyle herhangi bir yıldıza bağlı olmadan, yıldızlararası uzayda tek başına seyahat eden dünyalardır. Bu yalnız gezegenler, yakınlarında kendilerini aydınlatacak bir yıldız ışığı olmadığı için karanlık ve soğuk bir varoluş sürdürürler.

Yeni araştırmalar, başıboş gezegenlerin evrende sanıldığından çok daha yaygın olduğunu gösteriyor. Bilim insanları, bu tür yalnız dünyaların, Samanyolu Galaksisi'nde bir yıldızın yörüngesinde dönen gezegenlerden bile daha fazla olabileceğini öne sürmektedir.

8
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Cemgil Bilici
Cemgil Bilici
151.7K UP
Yazar 1 gün önce 12 dk.

Uzun Vadecilik (İng: "long-termism"), insanlığın uzak geleceğini olumlu etkilemenin, günümüzde yaşayan insanların ahlaki açıdan önceliği olduğunu savunan bir düşünce biçimidir. Geleceğin, sadece birkaç yıl sonraki değil, binlerce yıl sonraki nesillerin de sorumluluğunu taşıyan bir miras olduğu fikri, çoğu zaman göz ardı edilir. Bu noktada Stephen Hawking'in 2016 yılında The Guardian'da yazdığı gibi, “insanlığın gelişiminde en tehlikeli anda olduğumuz" fikri önemlidir. Örneğin Lord Martin Rees, medeniyetin 2100 yılına kadar var olma şansının %50 olduğunu tahmin etmektedir. Noam Chomsky ise yok olma riskinin şu anda “Homo sapiens tarihinin eşi benzeri görülmemiş bir düzeyde olduğunu" savunmaktadır. Oysa bugün aldığımız kararlar, teknolojiyi nasıl geliştirdiğimiz, iklim değişikliğiyle nasıl mücadele ettiğimiz ve hatta ne tür riskleri göze aldığımız gibi hususları ön planda tutarak henüz var olmamış trilyonlarca potansiyel yaşamın kaderini belirleyebiliriz. İşte Uzun Vadecilik tam da bu noktada devreye giriyor:

Modern çağın filozoflarından William MacAskill ve Toby Ord tarafından yakın bir zamanda ortaya çıkmış bu yeni düşünce, insanlığın uzun vadeli geleceğinin potansiyelini koruma ve maksimize etme çabası olarak tanımlanan felsefi bir duruş olarak da değerlendirilebilir. Bu yaklaşım, sadece birkaç on yıllık planlar yapmak yerine, varoluşsal riskleri (tüm insanlığın yok olmasına veya kalıcı olarak çöküşüne yol açabilecek olayları) önlemeyi birincil ahlaki görev olarak görüyor ve en ufak eylemlerimizi bile önemsememiz gerektiğini vurguluyor. Bu makalede, Long-termism'in felsefesini, önemini ve eleştirel tartışmaları derinlemesine inceleyerek eylemlerimizin gelecekteki etkilerini gerek birey olarak bizi gerekse türümüzü nasıl şekillendireceğini öğreneceğiz.

5
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yusuf Berat İlgin
Yazar 1 hafta önce 4 dk.

Evren'deki en yüksek sıcaklık arayışı, teorik fiziğin sınırları ile deneysel laboratuvar başarılarını kesiştiren önemli bir konudur. Sıcaklık, bir parçacık topluluğunun ortalama enerjisinin bir ölçüsüdür. Mutlak sıfır (mutlak en soğuk sıcaklık) bir alt sınırdır fakat herhangi bir sonlu işlem dizisiyle ulaşılamaz olup Evren'de bir üst sınırın olup olmadığına yönelik soru, bilim insanlarını meşgul etmektedir.

En yüksek sıcaklıkları incelerken hem laboratuvar ortamında yapay olarak oluşturulan rekorlara hem de doğada meydana gelen en şiddetli kozmik olaylara bakmak gerekir.

23
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ecem Kaya
Ecem Kaya
203.5K UP
Uyarlayan 1 hafta önce 5 dk.

Günümüzde Alzheimer, ALS ve Parkinson gibi nörodejeneratif hastalıkların oluşumunda genetik yatkınlık kadar çevresel faktörlerin de etkili olduğu biliniyor.[1] Bu bilgi Fransız Alplerinde görülen gizemli ALS (Amyotrofik Lateral Skleroz) kümelenmesi hakkında bize büyük ipuçları sunuyor.

2009 yılında Grenoble’daki bir hastanede nörolog olan Emmeline Lagrange, 42 yaşındaki bir köylü kadına ALS teşhisi koyduğunda bunun talihsiz bir rastlantı olduğunu düşündü. Avrupa’da her yıl 100.000 kişiden yalnızca 2–3’ünde görülen bu hastalık, küçük bir Fransız Alpleri köyünde ortaya çıkmıştı. Lagrange, bunun köydeki nadir vakalardan biri olduğunu düşündü. Ancak köyün pratisyen hekimi Valerie Foucault şaşırtıcı bir yanıt verdi: “Bu hastalığı çok iyi biliyorum çünkü bu köyde dördüncü vaka.”

22
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ögetay Kayalı
Yazar 2 hafta önce 7 dk.

Natasha Demkina 1987 yılında doğan ve 10 yaşından beri insanların içlerini görebildiğini iddia eden bir Rus. Gerçekten X-ışını görüp görmediği üzerine birçok araştırma yapılmış. Biz de hem bu testler üzerinden fikir yürütecek hem de kendi tariflerini dinleyerek bilimsel analizler yapacağız. Şüpheci yaklaşımımızı, fanatik bir şüphecilik ile süslemeden bir insanın nasıl X-ışını görebileceği üzerine de tahminlerde bulunacağız. Kim bilir, belki de bu kız gerçekten öylesine bir mutasyona sahiptir ki X-ışını görebiliyordur! Fakat mutasyonların fizik yasalarını ihlal etmeyeceğini aklımızdan çıkarmamakta fayda var.

Konuya Natasha'nın anlattıklarına kulak vererek başlayalım. Natasha şöyle anlatıyor:

38
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Keşfet
Ara
Yakında
Sohbet
Agora

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close