- B Faktörü:
Bir fungal uyumsuzluk faktörü. Basidiomycetes türü Schizophyllum commune'de bulunur (bağışıklık sisteminin B faktörü ile karıştırılmamalıdır).
- B Hücreleri:
Adaptif bağışıklığın bir parçası olarak antijen spesifik hümoral bağışıklıktan sorumlu olan lenfositlerin büyük bir ailesi. Onların antijen reseptörleri yüzey immünoglobülinleridir (antikorlar).…
- B Vitamini:
Çeşitli metabolik fonksiyonlara sahip olan, suda çözünen bir grup vitamin. Bunlar: tiamin (B1), riboflavin (B2), niasin (B3), pantotenik asit (B5), B6 vitamini, biotin (B7), folik asit (B9) ve B12 vitamini.
- Bademcik:
Dilin kaidesinde ve yutağın başlangıç bölgesinde yer alan lenf dokusu.
- Bağ kuramı:
Kavramsal öğrenmenin iki kavram arasında yer alan pekiştirilmiş tekrarlardan oluştuğunu ifade eden öğrenme kuramıdır.
- Bağdaşımcılık:
Bir önermenin doğru yolla gerekçelendirilip gerekçelendirilmediği problemi çağdaş epistemolojinin merkezinde yer almaktadır. İnançlarımız, birbirleriyle bağlantılı ve tutarlı bir ağ oluşturabilmesinin…
- Bağımlı değişken:
Bağımsız değişkende olan değişiklikler sonucunda (ya da onunla birlikte) ölçülebilen farklılıklar gösteren değişkendir. Psikolojik denemelerde bağımsız değişken genellikle bir uyarıcıya verilen tepkidir.
- Bağımsız dağılım ilkesi:
Mendel'in İkinci Yasası olarak da bilinen bu yasa, farklı genlerin üreme hücrelerinin oluşması sırasında birbirinden bağımsız olarak ayrıldığını söyler. Çeşitliliğin temel sebeplerinden biridir.
- Bağımsız değişken:
Deneyicinin denetimi altında olan ve etkisi gözlenmek için değerleri değiştirilen faktördür.
- Bağlamsalcılık:
Çağdaş Epistemoloji’de en ünlü Bağlamsalcı metinlerden biri David Annis’in “A Contextualist Theory of Epistemic Justification” adlı metnidir. Bağlamsalcılar, doğru inançların epistemik gerekçelendirilmesinin…
- Bağlantı dengesi:
Eğer bir popülasyon içerisindeki belli lokuslardaki belli genotipler, başka bir lokustaki diğer genotipterden bağımsız olarak olarak aktarılıyorsa, popülasyon bağlantı dengesindedir.
- Bağlantı dengesizliği:
Eğer bir popülasyon içerisindeki belli lokuslardaki belli genotipler, başka bir lokustaki diğer genotiptere bağımlı olarak olarak aktarılıyorsa, popülasyon bağlantı dengesinde değil demektir.
- Bağlantı dengesizliği katsayısı (D):
Bir lokusta bulunan genotipin, bir başka lokusta bulunan genotip ile ne kadar rastgele olmadan ilişkili olduğunu hesaplamayı sağlayan bir değerdir.
- Bağlılık:
İki birey arasında yer alan olumlu duygularla yüklü ilişki durumudur. Bu tür ilişkiler genellikle çocuk, ana-baba, kardeşler ve yakın arkadaşlar arasında olur.
- Bajosin Epoku:
Günümüzden 170.300.000 ile 168.300.000 yıl öncesi arasını kapsayan jeolojik zaman dilimidir.
- Baki tür:
Günümüzde varlığını koruyabilmiş türlerdir.
- Bakteri:
Toprakta, suda, canlılarda bulunan, mayalanmaya, çürümeye ya da hastalıklara yol açan, küresel, silindirimsi ya da kıvrık biçimde olan, çok basit yapılı, bölünme yoluyla çoğalan, prokaryotik (tekgözeli)…
- Bakteriyofaj:
Bir bakteriyi enfekte eden virüs.
- Balon Balığı (Pufu):
Balon balığı, Fugu rubripes, aslında insan genomuyla aynı sayıda gen içerir ama genomu insan genomundan sekiz kat daha kompakttır. (3 Gb'ye kıyasla yaklaşık 400 Mb).
- Barr Cisimciği:
Keşfi yapan Murray Barr'dan adını alan, somatik memeli dişi hücrelerindeki inaktif X kromozomudur. Normalde sadece dişi hücrelerde görülür. Dozaj telafisi (dosage compentastion) denilen sürecin sonucudur.
- Barremiyan Epoku:
Günümüzden 129.400.000 ile 125.000.000 yıl öncesi arasını kapsayan jeolojik zaman dilimidir.
- Bartonyan Epoku:
Günümüzden 40.400.000 ile 37.200.000 yıl öncesi arasını kapsayan jeolojik zaman dilimidir.
- Başarı testi:
Toplama ve çıkarma gibi belirli becerileri ölçmeyi amaçlayan testtir.
- Başarma gereksinmesi:
Mükemmeliyet standartlarına ulaşmak ve aşmak gereksinmesidir.
- Basil:
Çubuk biçiminde bakteri.
- Basit taşıma:
Prokaryotlardaki 3 taşıma sisteminden biri. (Diğer ikisi; ABC Taşıma sistemi ve Grup Yer Değiştirme) Sadece zar boyunca uzanan proteinlerden oluşur.E. coli'de laktoz; lak permaz ile taşınır.
- Basımlama:
Kuluçkadan sonra yumurtadan yeni çıkan bir kuşun, örneğin ördeğin, çevresinde ilk yürüyen nesneyi takip etmeye başlaması ve bu nesneye bağlanmasıdır.
- Başkalaşım:
Bazı böcek ve kurbağa gibi canlıların, yumurtadan çıktıktan sonraki gelişme evrelerinde yapısal ve fiziksel değişikliğe uğrayarak atalarına benzer hale gelmeleri olayına denir. Aynı tür içerisinde, morfolojik,…
- Baskiryan Epoku:
Günümüzden yaklaşık olarak 323.200.000 ile 315.200.000 yıl öncesi arasını kapsayan jeolojik zaman dilimidir. Bu zaman aralığı, çok önemli değişimler göstermemekle birlikte, farklı kaynaklarda biraz daha…
- Baskın alel:
Çekinik alelin varlığını baskılayan alele.
- Baskın genetik varyasyon:
Genlerin ekleyici etkisine bağlı olmaksızın popülasyondaki bireylerin birbirlerinden olan farklılıklarıdır. Baskınlık bunun bir örneğidir.
- Baskın ölümcül alel:
Belirli bir genin tek kopya olması durumunda ölümcül olması durumu. Bu tarz alelelere az rastlanır; çünkü bu alellerin popülasyonda varolması için hastalığı gösteren bireylerin ölümcül alelin etkilerini…
- Başlangıç kompleksi:
RNA polimeraz-II, halihazırda bulunan veya genel transkripsiyon ya da başlangıç faktörleri (TFII ya da IF/elF), başlatıcı, hızlandırıcı ve susturu elemanlardan oluşmuş, transkripsiyonun başlangıç alanında…
- Başlangıçtan Gen Tahmini:
Genlerin fonksiyonuna veya organizmanın genetiğine dair herhangi bir bilgi olmamasına rağmen, belirli genleri tespit etmek için kullanılan bir işlemsel biyoloji tekniğidir. Bu başarılabilmektedir, çünkü…
- Başlatıcı:
Gen ifade sürecinde RNA polimeraz için başlangıç bağlanma noktasıdır. DNA yazılımı sırasında RNA polimeraz ve diğer görevli proteinler (transkripsiyon faktörleri) ilk olarak genin 5' ucundaki başlatıcıya…
- Bastırma:
Hoş olmayan düşünce ve duyguları bastırıp, düşünmeme ve bilinç altına itme eğilimidir.
- Bateman eğimi:
Üreme başarısının, eş bulma başarısıyla olan ilişkisini gösteren grafikteki en uyum doğrusunun (best fit line) eğimidir. Cinsel seçilimin gücünü ölçer.
- Bateman Prensibi:
Bu prensibe göre dişi bireyler yavru oluşumunda erkeklerden daha fazla enerji harcarlar. Bundan dolayı kadınların erkeklerle yarışında mecburi bir kısıtlama vardır. Yani erkekler enerjilerini daha farklı…
- Bathonyan Epoku:
Günümüzden 168.300.000 ile 166.100.000 yıl öncesi arasını kapsayan jeolojik zaman dilimidir.
- Baz:
Suda çözününce dışarıya hidroksil (OH) iyonu veren bileşiktir.
- Beijerinck Prensibi:
Mikrobiyolog Martinus Beijerinck tarafından öne sürülen bir prensiptir. Mikrobiyal ekoloji üzerinde çalışan Beiderinck'e göre her şey her yerdedir; çevre seçer. Yani seçilim sadece makro düzeyde değil…
- Bekçi Genler:
İnaktif hale getirildiğinde direkt olarak tümörleri teşvik etmeyen bir gen sınıfı; Bunun yerine, inaktivasyonu genetik dengesizliklerle sonuçlanır ve tüm genleri etkileyen mutasyon oranının artmasına…
- Belleğe yardımcı teknikler:
Bildiğimiz materyallerle yeni öğrenmekte olduğumuz materyali ilişki içine sokarak bellekte daha iyi tutmaya yardımcı olan tekniklerdir.
- Bellek:
Öğrenilen bilgileri depolamaya ve istenildiği zaman kullanmaya yarayan yetenektir.
- Bellek genişliği:
Bir tek takdimden sonra bireyin tekrar edebildiği maddelerin (harf, sayı, kelime) sayısıdır. Ortalama bellek genişliğinin 5-9 arasında olduğu kabul edilmektedir.İ
- Bencillik:
Bir bireyin uyum başarısının arttığı, diğerinin ise azaldığı, bireyler arası etkileşimlerdir.
- Benlik bilinci:
Kendimizle ilgili bütün düşünceler, algılamalar, duygular ve değerlendirmelerin tümünün etkileşiminin sonucunda doğan algıdır.
- Bergmann yasası:
Şekil olarak benzer iki gövdeden daha büyüğünün hacim başına daha düşük yüzey alanına sahip olduğunu ve bu nedenle kütle başına ısı kaybının daha az olduğunu; böylece büyük gövdelilerin daha soğuk…
- Berriasyan Epoku:
Günümüzden 145.000.000 ile 139.800.000 yıl öncesi arasını kapsayan jeolojik zaman dilimidir.
- Besin kütleleri:
Karbonhidrat, lipit ve proteinden oluşan ve mutualist avcılara besin olarak sunulan yoğun, çok hücreli yapılar.
- Besin zinciri:
Canlı organizmaların beslenme alışkanlıkları arasındaki ilişkilerin gösterildiği bir tablodur.
- Besiyeri:
Mikroorganizmaları laboratuvar ortamında büyütmek için kullanılan besin solüsyonu.
- Beta Yaprak:
Proteinlerin düzlemsel sekonder yapı elemanı. İki farklı polipeptit zincirindeki omurga atomlarının veya tek katlanmış bir zincirin kesimleri arasındaki hidrojen bağıyla oluşturulur.
- Betimleme Bilgisi:
Betimleme yoluyla edinilen bilgi ile tanışıklık yoluyla edinilen bilgi, Russell’ın yaptığı bir ayrım olmakla birlikte kendi felsefesinde de önemli bir konumdadır. Betimleme bilgisi, fizik nesneye yönelik…
- Biejernik Prensibi:
Biejernik'in mikrobiyel ekoloji prensibi de denir Her şey her yerdedir, çevre seçer.
- Bildiğini Bilmek:
Bildiğini bilmek, epistemik öznenin hali hazırda edindiği bilgileri biliyor olduğunu ifade etmektedir. Daha açık bir deyişle epistemik öznenin, belleğinde bulunan bilgileri, hangi şekilde ve nasıl bildiğinin…
- Bileşik göz:
Eklembacaklılarda bulunan ve "ommatidium" adlı birçok organın birleşmesiyle meydana geldiği için bu adla anılan bir göz çeşididir. Ommatidiumların sayısı ne kadar fazlaysa, görme işlevi de o denli gelişmiştir.…
- Bileşik heterozigot:
Bileşik homozigotluk, belirli bir gen lokusunda iki veya daha fazla sayıda farklı mutasyonlara uğramış alellerin bulunması durumudur.
- Bilinemezcilik:
Agnostisizm. Nesnelerin kendilerinin hiçbir zaman bilinemeyeceğini ileri süren anlayış. Bilinemezcilik deyimi, asıl anlamında, İngiliz düşünürü David Hume'la Alman düşünürü Immanuel Kan'ın öğretilerini…
- Bilişsel Yetiler:
Bilişsel yetiler, doğru inançların bilgiye dönüşmesi için, epistemik güven ve değer içeren unsurlardır. Bu yetilere hafıza, algı, dikkat, farkındalık, kavrayış, odaklanma, sezgi ve muhakeme örnek verilebilir.…
- Bipolar:
İki uçlu - iki kutuplu olma durumudur.
- Birincil cinsiyet oranı:
Nüfus içinde erkeklerin kadınlara oranıdır. Birincil cinsiyet oranı memelilerde genellikle yüzde 1 den fazladır. İnsanlarda 100 kadın için 110-160 arası erkek olduğu tahmin edilmektedir.
- Birincil Protein Yapısı:
Birincil yapı proteini oluşturan amino asit dizilimidir. Birincil yapı yalnızca amino asitleri birbirine bağlayan kovalent bağı içerir. Proteinin kimyasal / biyolojik özellikleri, üç boyutlu veya üçüncül…
- Birlik direnci:
Bir bitkinin farklı bir bitki türüyle yakın konumsal birlik içinde bulunması nedeniyle edindiği savunma faydaları.
- Birlik hassaslığı:
Bir bitkinin farklı bir bitki türüyle yakın konumsal birlik içinde bulunması sonucunda daha fazla otçulluğa maruz kalması.
- Birlikte evrim:
Birlikte yaşayan bazı canlılar, uzun zamanda birbirlerine olan bağımlılıkları artacak şekilde evrimleşmişlerdir. Bu olaya ko-evrim ya da birlikte evrim adı verilir. Arı kuşları ile kuşlarla döllenen bitkilerin…
- Biseksüel:
Duygusal ve cinsel olarak hem kendi cinsine hem de karşı cinse ilgi duyan bireylere verilen ad.
- Bistüri:
Genelde laboratuvarda kullanılan bir tür bıçak.
- Bitki direnci:
Otçulluğu kısıtlayarak veya engelleyerek otçulların bitki uyum başarıları üzerindeki olumsuz etkilerini azaltan bitki stratejisi.
- Biyoinformatik:
Biyolojik bilginin, bilgisayar ile toplanması, yönetilmesi ve analiz edilmesi ile ilgilenen biyoloji disiplini.
- Biyokültürel evrim:
Doğal seçilimin etkilerinin kültürel buluşlardan etkilendiğini söyleyen insan evrimi modeli. Kültür biyolojik olmayan adaptasyonlar sayesinde çevresel stresi azaltabilir ve evrime yön verebilir. Bu durumda…
- Biyokütle:
Belli bir habitatta bulunan organizmaların toplam kütlesidir.
- Biyom:
Çevrebilim terimi olarak biyom; biyosfer içerisindeki bitki örtüsü ve iklim özelliklerinin aynı olduğu geniş bölümlerdir. Genelde ekosistem ile eş anlamlı kullanılır.Tatlı su balıklarının yaşadığı bazı…
- Biyosfer:
Okyanuslar ve atmosfer de dahil olmak üzere, canlıların yaşadığı yeryüzü katmanıdır. Biyosferin sınırları, yukarıda atmosferin üst kısmı ile aşağıda yaşamın bulunmadığı ilk kaya katmanı arasıdır.
- Böbreküstü bezleri:
Böbreklerin üzerinde yer alan bir çift endokrin bezidir.
- Bölgeye özgü mutagenez:
Belirli bir gende spesifik silinmeleri, eklemeleri veya yer değiştirmeleri in vitro şekilde oluşturmak için rekombinant DNA teknolojisinin kullanımıdır. Bu teknik sayesinde herhangi bir…
- Bölgeye Özgü Rekombinasyon:
İki belirli ancak homolog olmak zorunda olmayan DNA dizileri arasındaki değişimdir.
- Bölünmezcilik:
Atomculuk ya da Atomizm olarak da bilinin. Evrenin bölünmez parçaların (atom) kümelenmesinden meydana geldiğini ileri süren öğretidir. Antik Çağ düşünürleri Empedokles, Anaksagoras ve "Abdera düşünürleri"…
- Bombay fenotipi:
ABO kan grubu antijen sistemini etkileyen nadir bir durum. Bu fenotipi gösteren bireylerin genotipleri ifade edilememiş A ya da B allelerini bulunduruyor. Fakat kırmızı kan hücreleri bu antijeni…
- Boreyal Çağı:
Günümüzden 9.000 ile 7.500 yıl öncesi arasını kapsayan jeolojik zaman dilimidir.
- Boş hipotez:
Bir deney veya gözlemin, yapılabilecek en basit varsayımlara dayanarak sonuçlarına dair çıkarımlar içeren hipotez türleridir. Genellikle boş hipotezlerde, popülasyon içerisindeki değişimlerin var olmadığı,…
- Boş model:
Bir araştırmacının boş hipotez geliştirebilmesi amacıyla yaptığı basit ve açık varsayımların toplamıdır.
- Bozucu seçilim:
Bir özelliğin ekstrem (uç) değerlerinin avantajlı olması, ancak ortalama değerlerinin dezavantajlı olması sonucu oluşan seçilim tipidir. Fenotipik varyasyonu arttırıcı ve türleşmeyi hızlandırıcı etkisi…
- Bozucu seçilim:
Bir özellik için uçlardaki özelliklerin seçilmesi ve ortada kalan özelliğe karşı olunması.2 alelle kontrol edilen bir özellik için çekinik ve baskın homozigot genin tercih edilmesi ve heterozigota karşı…
- Bubonik veba:
Veba, kemirgenleri, diğer bazı hayvanları ve insanları etkileyen bulaşıcı bir hastalıktır. Yersinia pestis adlı bakteriden kaynaklanır. Bubonik (hıyarcıklı) vebada, ani ateş, baş ağrısı, titreme, halsizlik,…
- Budacılık:
"Aydınlanmış" anlamına gelen Sanskritçe "buda" deyimiyle anılan Siddharta Gautama'nın Hindistan'ın kuzeydoğu kesiminde kurduğu, bugün bütün Asya'ya yayılmış gizemsel felsefe sistemi ve dinin adıdır. MÖ…
- Budizm:
"Aydınlanmış" anlamına gelen Sanskritçe "buda" deyimiyle anılan Siddharta Gautama'nın Hindistan'ın kuzeydoğu kesiminde kurduğu, bugün bütün Asya'ya yayılmış gizemsel felsefe sistemi ve dinin adıdır. MÖ…
- Bulmer Etkisi:
Seçilim sürdükçe genetik çeşitlilik azalır, çünkü çeşitlilik doğa tarafından seçilip azaltılır. Bu azalma ebeveynlerin populasyona göre fenotip çeşitlilik miktarı ile doğru orantılıdır. Çeşitliliği artışı…
- Buluşsal Yöntemler:
Bilgisayarcılıkta hatasıza yakın sonuçlar elde etmek amaçlı, bir program tarafından yapılan tahminlere verilen isim. Filogenetik ve hesaba dayalı biyolojide yaygın olarak kullanılmaktadır.
- Burdigaliyan Epoku:
Günümüzden 20.430.000 ile 15.970.000 yıl öncesi arasını kapsayan jeolojik zaman dilimidir.
- Büyük insansı maymunlar:
Hominidae ailesinin üyelerinin her biridir. Şempanzeler ve bonobolar (Pan), goriller, (Gorilla), insanlar (Homo) ve orangutanlar (Pongo) cinsi hayvan türlerini içerisinde barındırır. İnsan (Homo…
- Büyüme Hormonu (Somatotropin):
Büyüme hormonu, hipofizin bezinin ön lobundaki somatotroflar tarafından sentezlenen ve salgılanan yaklaşık 190 amino asitten oluşan bir proteindir. Büyüme ve metabolizma da dahil olmak üzere…