Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Rüveyda Ayvaz
Rüveyda Ayvaz
53.1K UP
5 gün önce
Selam herkese 
8
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Tüm Reklamları Kapat
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 23 Ekim 2014 19 dk.

Optik illüzyon, göz veya beynin çalışma prensiplerinin doğal veya yapay şekillerde manipüle edilmesi, kandırılması veya yanıltılması yoluyla, gerçekte olandan farklı bir görüntü, renk veya hareket algılama olarak tanımlanabilir. Görsel bir yanılsama yaşadığımızda, orada olmayan veya orada olan bir şeyi farklı bir şekil veya renkte görebiliriz. Algılama ve gerçeklik arasındaki bu kopukluk nedeniyle görsel yanılsamalar, beynin fiziksel dünyayı yeniden yaratmada başarısız olabileceği yolları gösterir. Algıladığımız şey aslında zihnimizin yaptığı yorumdur. Bu yorumlar gerçekle uyuşmadığı zaman optik illüzyonlar oluşmuş olur. Aslında bir bakıma kandırılmış oluruz.

Siz de mutlaka bir optik illüzyon deneyimlemişsinizdir; çünkü insanlık, evrimsel tarihi boyunca bu tür yanılgılara bolca düştü. Zihnimizin, gördüğümüz nesneler hakkında aceleci çıkarımlar yaptığını zaten pareidolia gibi konular nedeniyle biliyoruz. İllüzyonların fark edilmesine dair ilk kaynaklar, Antik Çağ'a kadar gidiyor. Örneğin MÖ 350'de Aristoteles, “Duyularımıza güvenilebilir ancak kolayca kandırılabilirler” derken, muhtemelen bu tür illüzyonlardan ve yanılgılardan bahsediyordu. Bu yazımızda, çeşitli hareketli fotoğraflardan (GIF) ve sabit fotoğraflardan oluşan çok sayıda göz yanılgısını sizlerle paylaşacağız. Yazımızın sonunda da neden böyle bir deneyim yaşadığımızı biraz daha detaylı izah edeceğiz.

104
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Uyarlayan 17 Eylül 2011 10 dk.

Günümüzde halen evrimin bilim insanları tarafından "şüpheyle yaklaşılan" ve "kabul edilmemiş", sadece bir "teori" olan, dolayısıyla "ispatlanamamış" bir "düşünce" olduğuna dair söylentiler halk arasında dolaşıyor, dolaştırılıyor. Bu işteki ilk tuhaf taraf, biyoloji ve ilgili dallarda çalışmalar yapan tüm bilim insanlarının %95'inden fazlası (kimi kaynağa göre %99 civarı) evrimi kabul etmektedir (buradan, buradan, buradan, buradan, buradan, buradan, buradan, buradan, buradan ve benzerlerinden bilgi alabilirsiniz). Diğer gülünç taraf, bir doğa yasasını, bir bilim insanının bilimsel bir temelde reddedebileceğini iddia etmekten kaynaklanıyor. Tabii şu anda bilimin içinde olmayan toplumlarda evrimin neden yasa olduğu bilinmediği, Evrim Teorisi'nin ne olduğunun anlaşılmadığı ve "evrim" ile "Evrim Teorisi"nin birbirinden farklı şeyler olduğu algılanamadığı için, bu tür sanrılar da kısmen anlayışla karşılanabilmektedir. Ancak sözü edilen bu konularda bir miktar bilgi edinen kişiler, evrimin bilimsel düzlemde reddedilebilir bir kavram olmadığını kolayca göreceklerdir. Yani birilerinin evrimi reddetmesi, kütleçekimini reddetmesi kadar absürttür. İkisi de benzer şekillerde gözlenmiş, test edilmiş, algılanmıştır. İki konuyla ilgili de teoriler bulunmaktadır; ancak bir doğa yasası ile, o yasaya yönelik bilimsel teori birbirine karıştırılmamalıdır. Evrimin doğada gerçekleştiği tartışılabilir bir konu değildir. Tıpkı bıraktığımız topların yere düşüp düşmediği gibi... Ancak bu yasaların neden ve nasıl işlediği elbette tartışılabilir; zaten gözlem ile bilim arasındaki fark da buradadır diyebiliriz. Herkes gözlem yapar; ancak sadece "neden" ve "nasıl" diye sorabilenler bilim üretebilirler. Teoriler de, bu sorulara aranan cevaplardan doğarlar. Tüm bunları öğrenmek için, 3 yazıdan oluşan Bilimsel Yöntem yazı dizimiz okunabilir.

Bu makalemizde ise halk arasında evrimle ilgili yanlış anlaşılmalardan ziyade, bilim düşmanlarının kendilerini haklı çıkarmak için bilimsel cemiyeti de sahtekar bir şekilde yanlarına çekme çabalarına değinmek istiyoruz. Halk üzerinde, sanki evrim bilim camiasında kabul edilmiyormuş, büyük bir ret varmış, bilim insanları evrimi umursamıyormuş gibi bir algı yaratılmaya çalışılmaktadır. Bu elbette saçmalıktır. Ancak kimi zaman, bu tür iddiaların saçmalıklarını görmek için, çarpıcı verilerden söz etmek faydalı olmaktadır. Biz de burada, tüm Dünya'daki bilim insanlarını çatısı altında toplayan bir bildiriyi ve bu bildiriye imza atan kurumları inceleyeceğiz.

121
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Nevzat Keskin
Seslendiren 5 gün önce 16:02
Birçok insan, genetiği çok tekdüze zanneder: iki ebeveynin gözleri "baskın" olarak bilinen kahverengi ise, çocukları da öyle olmak zorundadır diye düşünürler....
7
Tüm Reklamları Kapat
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 5 Temmuz 2015 3 dk.

Nöronlardan oluşan karmaşık bir ağ yumağı... İşte beynimiz budur! 145.000 kilometre uzunluktaki lifçikleriyle beynimiz, saliseler içinde bilgi işlemesinin yanı sıra, vücudumuzun canlı kalmasını sağlayan süreçleri de yönetir. Beynimiz neredeyse sınırsız öğrenme kapasitesine sahiptir (sınırlarıyla ilgili bir yazımızı buradan okuyabilirsiniz).

Peki bilgiyi öğrenirken beynimizin içinde neler oluyor dersiniz? Kullandığımız öğrenme yöntemi fark yaratır mı? Bir bakalım:

56
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yasin Kayalar
Yasin Kayalar
213.1K UP
6 gün önce
Beynin 'akıllıymış gibi' tepkiler üretmesi gerçek bir 'aklın' varlığına delil değildir. Beyin zombi çalışan sistemlere sahiptir. Bir çok şeyi beyin kendiliğinden halleder. Bu aklın varlığını göstermez.

Bunu aksi yönde düşünenler bebekliğini düşünmeliler. (Şuanki 'ben' dedikleri kişi) Kendileri 'bilinç olarak yokken' beyinleri akıllı tepkiler (kendiliğinden) üretebiliyordu.
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'na Destek Ol
Fatma Nur İnakçı
Aktaran 4 gün önce 3 dk.

Yeni geliştirilen bir tedavi yöntemi, tip-1 diyabet hastalarının insülin enjeksiyonlarına olan ihtiyacını ortadan kaldırabilir.

Bilim insanları, 20 Haziran tarihli New England Journal of Medicine dergisinde yayımlanan bir rapor ile laboratuvarda yetiştirilen pankreas hücrelerinin tek bir infüzyonu ile hastaların vücutlarının ihtiyaç duydukları tüm insülini üretebildiğini bildirdi. Tedaviden bir yıl sonra, 12 katılımcıdan 10'unun ek insüline ihtiyacı kalmadı.

18
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 10 Kasım 2019 19 dk.

Bize en çok sorulan sorular, "Şu evrime örnek midir?", "Şu yapılırsa evrim olur mu?", "Şunun olması evrim sayılır mı?" şeklindeki hipotetik veya evrimin doğadan (ve özellikle de insan yaşantısından) örneklendirilmesine dayanan sorular.

Tüm bu soruların yanıtı ortak olduğu için ve okurlarımıza "ne düşünmeleri gerektiğini" değil, "nasıl düşünmeleri gerektiğini" öğretmenin değerini bildiğimiz için, doğada gördüğümüz bir olayın veya sürecin evrimsel bir değişim olup olmadığını anlamak için kendimize sormamız gereken soruları derlemek istedik.

270
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ecem Kaya
Ecem Kaya
206.6K UP
Yazar 2 gün önce 7 dk.

Koku alma (olfaksiyon), uzun zamandır incelenen biyolojik bir süreçtir. Bu sürece dair düşünsel kökenler, Antik Yunan filozofları Demokritos ve Epikuros'a kadar dayanır; bu düşünürler, evrendeki her şeyin atomlardan oluştuğu anlayışı çerçevesinde koku algısını da atomik parçacıkların duyusal organlara temas etmesiyle açıklar.[1] Demokritos’un atomik teorisinin savunucuları, tatlı kokulu maddelerin atomlarının yumuşak yapılı; kötü kokulu maddelerin de burnu rahatsız edecek şekilde sert ve çıkıntılı yapıda olduğunu öne sürmüşlerdir.[2]

Romalı filozof Lucretius (MÖ 50) ise ünlü eseri De Rerum Natura'da kokunun parçacıklar halinde yayıldığını, farklı hayvanların koku algılama yeteneklerinin birbirinden farklı olduğunu ve nesneler bozulduğunda, yandığında veya kırıldığında koku yaymaya daha eğilimli olduğunu öne sürmüştür. Ayrıca her koku parçacığının kendine özgü bir şekli olduğunu, kokuyu algılayan alıcılar (reseptörler) ve sinir yollarının bu şekillerle uyumlu olduğunu ve böylece kokunun algılandığını belirtir. Tabi moleküler reseptörleri modern anlamda tanımlamamıştır. Bu noktada Lucretius'un felsefi bir benzetme yaptığını belirtmek olanaklıdır. Aynı molekülün farklı alıcılarda farklı biçimlerde algılanmasının, o molekülün bu yolaklara girişinin niteliğiyle açıklanabileceğini; dolayısıyla bir kişi tarafından acı olarak algılanan bir koku parçacığının başkası tarafından tatlı olarak algılanabileceğini vurgular.[3]

11
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
7Firudin A.
7Firudin A.
14.2K UP
Psikoloji öğrencisi 3 gün önce Sen de Cevap Ver
Bu soru, Hellion Morgan tarafından sorulmuştur.
Dehb li insanların ömür süresi daha mı kısadır?
Dehb li insanların ömür süresi daha mı kısadır?

Bu araştırmada net yaşam ortalamaları (tahmini olarak): Teşhis konulmuş erkekler için tahmini ortalama yaşam süresi 73.26 yıl, kadınlar için ise 75.15 yıl olarak hesaplanmıştır (DEHB olmayanlarda bu değerler sırasıyla 80.03 ve 83.79 yıldır).Bu bulgular, DEHB'li herkesin kısa yaşayacağı anlamına gelmez. Bu, bir nüfusun tamamı için hesaplanmış ortalama bir tahmindir.(O'Nions ve diğerleri, 2024)[1]

DEHB'nin Kendisi Neden Değil. Araştırmacılar, yaşam süresindeki kısalmanın doğrudan DEHB'nin kendisinden değil, genellikle DEHB ile ilişkili olan değiştirilebilir risk faktörlerinden kaynaklandığını belirtiyor. Bu risk faktörleri şunları içerir: Sağlık Sorunları:Depresyon, anksiyete, madde kullanımı gibi ek ruh sağlığı sorunları. Yaşam Tarzı Faktörleri:Dürtüsellik ve dikkat eksikliğinin getirdiği daha yüksek kaza, yaralanma, sigara ve alkol/madde kullanımı riskleri. Yetersiz Destek/Tedavi: Tanı ve tedaviye erişimde zorluklar, kronik sağlık sorunlarının yetersiz yönetimi.

Bu sonuçlar endişe verici olsa da, makalenin yazarlarından Dr. Liz O'Nions'ın dediği gibi:"DEHB'li birçok kişi uzun ve sağlıklı bir hayat sürer." Erken tanı, sürekli tedavi (ilaçlar ve terapi dahil) ve yaşam tarzı düzenlemeleri (düzenli uyku, sağlıklı beslenme, egzersiz), DEHB ile ilişkili riskleri önemli ölçüde azaltabilir. Bu bulgular, aslında DEHB'li bireylerin daha iyi sağlık hizmeti ve desteğe ihtiyaç duyduğuna dair bir çağrıdır.

Tüm Reklamları Kapat

Yarım asırdan fazla yaşama olasılığın, genel nüfusun ortalamasına göre yüksektir. Odaklanman gereken şey, DEHB semptomlarını yönetmek ve sağlıklı bir yaşam sürmek için gerekli desteği almak ve uygulamaktır.

0
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Evcil Hayvanlarınızı Tahıllı Besinlerle Beslemek Zararlı mı?
Daha Fazla İçerik Göster
Keşfet
Ara
Yakında
Sohbet
Agora

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close