Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Ece Müker
Ece Müker
573.8K UP
1 gün önce
Science dergisinde yayımlanan yeni çalışma, 4,5 milyar yıl önce Dünya ile çarpışarak Ay’ın oluşmasına yol açan Theia’nın kökenine dair en güçlü kanıtlardan birini ortaya koyuyor. Max Planck Güneş Sistemi Araştırma Enstitüsü ve Chicago Üniversitesi’nden araştırmacılar, Dünya ve Ay’a ait kaya örneklerindeki demir, krom, molibden ve zirkonyum izotoplarını yüksek hassasiyetle analiz etti.

Apollo görevlerinden getirilen Ay örnekleriyle karşılaştırılan veriler, Dünya ve Ay’ın izotop bileşimlerinin aynı olduğunu doğruladı. Ekip bu benzerliği tersine mühendislik yaklaşımıyla yorumlayarak Theia’nın muhtemel bileşimini ve kökenini modelledi.

Hesaplamalar, Theia’nın bilinen meteorit sınıflarıyla tam örtüşmeyen bir malzemeden oluştuğunu ve bu malzemenin Dünya’dan daha iç bölgelerde, Güneş’e daha yakın bir konumda şekillendiğini gösteriyor. Sonuçlara göre Dünya ve Theia aynı iç Güneş Sistemi bölgesinde komşuydu; yani çarpışma uzak bir gök cisminin rastlantısal gelişiyle değil, iki komşu protoplanetin erken çarpışmasıyla gerçekleşti.

Bu çalışma, Ay oluşumuna yol açan dev çarpışmanın dinamiklerini ve Dünya’nın erken kimyasal evrimini çözmek için önemli bir adım niteliğinde.

Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
5
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 25 Kasım 2022 7 dk.

Zaman genişlemesi, iki özdeş saat tarafından zamanın farklı miktarlarda ölçülmesidir. Ölçüm yapan saatlerin hareket hızı ve/veya civarlarındaki cisimlerin kütlesine bağlı olarak zaman genişlemesi yaşanabilir (ancak genellikle "zaman genişlemesi" derken kastedilen, hıza bağlı olarak meydana gelen zaman genişlemesidir). Bunu anlamak için, Görelilik Teorisi'nin temellerini anlamak önemlidir.

"Zaman görelidir." lafını duymuş olabilirsiniz. Ancak bunun gerçekte ne anlama geldiğini anlamak zor olabilir; çünkü zaman, insana hayattaki yegane sabitlerden biriymiş gibi geliyor: Her gün aynı hızda akıyor. En azından öyle sanıyor olabilirsiniz.

90
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Gözlemi
Ebru Tuba Ölçücü
Gözlemi Yapan 6 gün önce Türkiye, İstanbul
En çok yaprak döken ağaçların çıplak olduğu kış aylarında görülür. Kütükler ve duran ölü ağaçların yanı sıra düşmüş dallar da dahil olmak üzere esas olarak ölü sert ağaçlarda büyür. Gözlem yapılan ağaç düşmüş bir odundur.
11
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Burak Albayrak
Burak Albayrak
355.6K UP
Ekleyen 11 Kasım 2022 26 dk.

Eski adıyla Hipokondriyazis olarak bilinen, Hastalık Kaygısı Bozukluğu, teşhis edilmemiş ciddi bir tıbbi duruma sahip olma veya bu durumu geliştirme konusunda aşırı endişe duyma ile karakterize psikiyatrik bir bozukluktur. Hastalık Kaygısı Bozukluğu olan kişiler, günlük yaşamlarını olumsuz yönde etkileyen ciddi bir tıbbi hastalığa yakalanma konusunda sürekli kaygı ya da korku yaşarlar. Bu korku normal fizik muayene ve laboratuvar test sonuçlarına rağmen devam eder.

Hastalık Kaygısı Bozukluğu olan kişiler, normal bedensel duyumlara (sindirim veya terleme işlevleri gibi) aşırı derecede dikkat ederler ve bu duyumları ciddi hastalığın göstergeleri olarak yanlış yorumlarlar. Hastalık Kaygısı Bozukluğu'nun kesin etiyolojisi büyük ölçüde bilinmemektedir. Bununla birlikte, bozukluğun gelişiminde birden fazla risk faktörü rol oynamaktadır. Hastalık Kaygısı Bozukluğu tipik olarak kronik bir durumdur. Tedavi seçenekleri arasında ilaçlar ve psikoterapi bulunur.

54
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Seda Baykal Köse
Seda Baykal Köse
130.8K UP
Yazar 27 Şubat 2016 4 dk.

Bu soru düne kadar "Hayır!" olarak cevaplandırılırdı ancak dünyada tek olan bir vaka bu konudaki algılarımızı değiştirebilir.

Genetik bozukluklar, genlerde ve/veya kromozomlarda görülen anomaliler sonucu ortaya çıkar. Sonuç olarak genler işlevlerini kısmen veya tamamen kaybedebilir veya tam tersine gereğinden fazla çalışabilirler. Kanser gibi bazı hastalıklar yaşam sırasında edinilen bazı vücut hücrelerinde görülen genetik anomaliler sebebiyle olsa da "genetik hastalık" terimi döllenmeden beri var olan, dolayısıyla vücuttaki tüm hücrelerde bulunan hastalıklar için kullanılır.

15
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Damla Şahin Uçar
Aktaran 1 gün önce 2 dk.

University of California San Diego’da mühendisler, insanların yalnızca el-kol hareketlerini kullanarak makineleri kontrol etmesini sağlayan yeni nesil bir giyilebilir sistem geliştirdi. Kullanıcılar koşu esnasında, arabada seyahat ederken veya dalgalı bir denizde yüzerken bile makineleri kontrol edebiliyorlar.

Nature Sensors’da 17 Kasım 2025’de yayımlanan sistem, giyilebilir teknolojide uzun süredir devam eden, gerçek dünya koşullarında hareket sinyallerinin güvenilir bir şekilde tanınması sorununu çözmek adına esnek elektroniği yapay zekâ ile birleştiriyor.

2
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Kerem Girgin
Kerem Girgin
135.6K UP
Uyarlayan 3 gün önce 8 dk.

Türkiye, gezegenimizin iklim değişikliğinden en çok etkilenecek bölgelerinden biri olan Doğu Akdeniz havzasında yer alıyor. Ülkemizin bir ucundan diğerine uzanan dağları, kıyıları ve platoları, Karadeniz'den karasal iklime kadar çok çeşitli iklim tiplerini bir arada barındırıyor. Bu coğrafi zenginlik, aynı zamanda bizi iklimsel değişimlere karşı daha hassas hale getiriyor. Gelecekte sıcaklıkların ne kadar artacağını veya yağışların nasıl değişeceğini bilmek; tarımımızı, su kaynaklarımızı ve doğal yaşamımızı korumak için hayati bir önem taşıyor.

Bu yazıda, İstanbul Teknik Üniversitesinden bilim insanlarının yürüttüğü kapsamlı bir iklim modellemesi çalışmasının sonuçlarını herkesin anlayabileceği bir dille ele alacağız. Bu çalışma, küresel iklim modellerinin genellikle kaçırdığı yerel detayları yakalayabilen, yaklaşık 12 kilometrelik yüksek çözünürlüklü bir "dijital iklim laboratuvarı" kullanarak Türkiye'nin 21. yüzyıldaki iklim geleceğini mercek altına alıyor. Küresel modeller Türkiye'nin dağlarını, ovalarını adeta "düzleştirerek" görürken bu çalışma, Torosların yağmur gölgesini veya Karadeniz'in bol yağışını çok daha gerçekçi bir şekilde simüle edebiliyor.

10
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Arda Küçükoğlu
İnceleyen 23 saat önce
Bu eseri ilk gördüğüm zaman bir arkadaşımın elinde idi. Kitabı elime alıp incelediğimde hayran kalmıştım. Dil ve üslup bakımından oldukça sade bir kitap idi ancak hayatıma bu kitap sayesinde çok şey kattığımı düşünüyorum.
Kitap
8.5/10
(2 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : Les Essais
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 19 Nisan 2011 29 dk.

Hayat Molekülleri, ya da diğer bir ismiyle organik moleküller en azından bizim bildiğimiz ve tanımladığımız anlamıyla canlılığın var olabilmesi ve varlığını sürdürebilmesi için gereken kimyasal moleküllerdir. Temel olarak nükleotitler, lipitler, proteinler ve karbonhidratlar "hayat molekülleri"dir. Bu moleküllerin hepsinin genel formları az çok benzer olsa da, işlevleri kimyasal ve fiziksel özelliklerinden dolayı birbirlerinden tamamen farklıdır.

Bu farklı özelliklerin toplamı, bugün bizlerin "canlı" olarak isimlendirdiği varlık formlarını meydana getirir. Daha doğrusu, canlılık için gereken aktivite ve organizasyon şartlarının istikrarlı bir şekilde sağlanabilmesi için bu kimyasallardan oluşan bir yapı ve bu yapının uzun süreli deneme-yanılma ve eleme-seçme mekanizmalarından geçmesi gerekmektedir. Dolayısıyla, şimdilik bildiğimiz kadarıyla, bu moleküllerden oluşmayan bir varlığın canlılığın ilkelerini bir arada bulundurması pek mümkün değildir. Bunda, bu moleküllerin istikrarlı yapısının (tepkimeler, radyoaktivite, vb. kimyasal özellikler bakımından) çok büyük önemi olduğunu unutmamak gerekmektedir.

165
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 29 Nisan 2014 17 dk.

Işık hızı (fotonların hızı), kusursuz vakumda saniyede 299.792.458 metredir (m/s). Bu, kabaca saatte 1.079.250.000 kilometreye eşittir. Yani saatte 300 kilometre hız yapabildiğiniz bir arabayla çıkabileceğiniz maksimum hızın 3.597.500 katına... Fotonları bu hızda gidiyor gibi görüyoruz, çünkü fotonların kütlesi yoktur. Buna rağmen kinetik enerjileri vardır; ancak buna az sonra geleceğiz.

Einstein ışık hızı için "Evren'in hız limiti" demişti. İddiasına göre ışıktan hızlı gitmek nedensellik prensibini ihlal etmek demekti. Bu konularla ilgili derin bilgisi olmayan okurlarımız için, "nedensellik" ilkesi basitçe bir neden ile sonucu arasında ilişki olması demektir. "Neden-sonuç ilişkisi" olarak da bilinir. Nedensellik ilişkisinin bozulması ise mantık hatalarına neden olur. Buna bir örnek olarak, henüz tetiği çekmemişken, silahınızdan çıkacak merminin hedefi vurması örneğini verebiliriz. Işık hızını aşmak, bazı temel enerji yasalarını ihlal etmek anlamına gelir. Ancak bu yapılabilecek olursa, zamanda yolculuk bile mümkün olacaktır.

232
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Türü
Çağrı Mert Bakırcı
Türü Ekleyen 30 Haziran 2018
Taksonomik bir alan olan Bacteria (Bakteriler), en büyük prokaryotik mikroorganizma grubudur. Genellikle 0.5 ila 5 mikrometre uzunluğundadırlar; küre, çubuk, spiral gibi birçok şekilde vücut yapısına sahip olabilirler.
5
Gökalp Selamet
Gökalp Selamet
198.0K UP
Analist 18 Ekim 2022 2 dk.

Holografik denge bileklerinin işe yaradığını gösteren hiçbir akademik çalışma bulunmadığı gibi, bu bilekliklerin herhangi bir şekilde çalışmasını mümkün kılacak hiçbir bilimsel mekanizma bulunmamaktadır.

Piyasaya sürüldükten sonra hızla popülerlik kazanan ve halk arasında yaygınlaşan denge bileklikleri, çok sayıda insan tarafından kullanmıştır. Birçok kişi, bilekliğin amacını yerine getirdiğini iddia etmektedir ve bu durum, bilekliklerin popülerliğini artırmaktadır. Halbuki vakaların hiçbirinde bileklikler gerçekten çalışmamaktadır ve her bir vaka tamamen alakasız ve bilimsel olarak anlaşılır nedenlerle izah edilebilmektedir.

80
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
EtkinlikEğitim
Evrim Ağacı İstanbul Topluluğu
Etkinliği Ekleyen 4 hafta önce İstanbul₺310,00 - ₺450,0029 Kasım
Antik Yunan ve Roma Mitolojisi
29 Kasım 2025 14:00 tarihinden 29 Kasım 2025 16:00 tarihine kadar.

Evrim Ağacı Antik Yunan ve Roma Mitolojisi etkinliği 29 Kasım 2025 tarihinde saat 14.00’da başlayacaktır.

Etkinlik 45 dakikalık 3 oturum halinde yapılacaktır. 



Etkinlik Konuları ve Planı:

1. Antik Yunan: Zeus ve Olymposlular

2. Roma Mitolojisi: Kuruluş ve Büyüme

Konuşmacı: Timuçin Alp Aslan, MA.
Orta Doğu Teknik Üniversitesi Tarih bölümünden lisans derecesini aldı. Bologna Üniversitesi’nde Latince, Koç Üniversitesi Kapadokya Okulu, Nümizmatik okulu ve Çevresel Arkeoloji programları gibi uluslararası etkinliklerde yer aldı. Ankara Çayyolu Höyük, Muğla – Milas Labraunda antik kutsal alanı ve Yunanistan’da Büyük İskender’in ilk başkenti Pella’da alan çalışmalarında bulundu.

Turist Rehberliği alanında yüksek lisansı bulunmakta ve aktif olarak profesyonel turist rehberi olarak çalışmaktadır.

Fiyatlandırma Bilgisi:
Dersler, öğrenci ve tam olmak üzere iki fiyatlandırmaya tabi olacaktır. Aktif olarak bir eğitim kurumunda öğrenim gören kişiler “öğrenci” sayılacaktır ve bu fiyat üzerinden ödeme yapacaktır. Diğer kişiler ise “tam” sayılacaktır ve bu fiyat üzerinden ödeme yapacaktır. Ayrıca bankanıza bağlı olarak İYİZİCO üzerinden etkinliklerimize taksit imkânı bulunmaktadır.

Kontenjan 50 kişi ile sınırlıdır.

Öğrenci Bileti Hakkında

Öğrenci biletinden yararlanacak katılımcıların, kayıtlarının onaylanabilmesi için güncel öğrenci belgelerini [email protected] adresine göndermeleri gerekmektedir.

Belge kontrolü sonrasında katılım teyidi e-posta yoluyla iletilecektir. Öğrenci belgesi gönderilmeyen kayıtlara kurs katılım linki gönderilmeyecek kurs sonrasında ücret iadesi gerçekleştirilecektir.

Konum Bilgisi
Etkinliğimiz, Vogs Coffee Bahariye konumunda yapılacaktır. 

Adres: Osmanağa, Gen. Asım Gündüz Cd. Kadıköy/İstanbul

Evrim Ağacı bilim severlerin destekleri ile faaliyetlerini sürdürmektedir.

Devamını Göster
4
0 Yorum
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Tüm Reklamları Kapat
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 5 Haziran 2022 14 dk.

"Erkeklik öldü mü be?" diye bir laf vardır. Genelde kapı tutmak, "eve ekmek getirmek" veya bir başka erkekle girilen kavganın adil olduğunu garanti etmek gibi geleneksel erkek rollerinin yerine getirilmesini teşvik etmek amacıyla söylenir. Fakat son 10-15 yılda, bu soru birden gerçek bir anlama kavuştu.

2009 yılında İrlanda'da yapılan bir çalışma, memeli hayvanlarda biyolojik erkeği oluşturan Y kromozomunun üzerinde, günümüzden 160 milyon yıl önce 1400 civarında gen varken, bugün sadece 45 gen kaldığını gösterdi. Bu trendin devam etmesi halinde Y kromozomu sadece 4-5 milyon yıl sonra tamamen yok olacak ve türümüz, içinde erkek kalmadığı için sona erecek. Hatta genetik profesörü Brian Sykes tarafından yayınlanan Adem'in Laneti isimli kitaba göre bu yok oluş sadece 100.000 yıl kadar bile sürebilir!

77
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
📊 “R’ın Temelleri ve Yapay Zeka Temelli Veri Analizi” online dersi ile veri dünyasının kapılarını aralayın.

🔍 R programlama diline girişten başlayarak veri manipülasyonu, görselleştirme ve makine öğrenmesine kadar geniş bir yelpazede içerik sunuyor.

🤖 Yapay zekâ destekli analizlerle modern veri bilimi uygulamalarına hazırlanırken gerçek dünya veri setleriyle pekiştirilmiş pratik bir deneyim vadediyor.

🛒 Bilimsel yolculuğunuzda bir adım ileri gitmek isteyenler için bu online dersi Agora Bilim Pazarı’ndan edinebilirsiniz.
Discord
Daha Fazla İçerik Göster
Keşfet
Ara
Yakında
Sohbet
Agora

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close