Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Fatma Nur İnakçı
Aktaran 4 gün önce 3 dk.

Yeni geliştirilen bir tedavi yöntemi, tip-1 diyabet hastalarının insülin enjeksiyonlarına olan ihtiyacını ortadan kaldırabilir.

Bilim insanları, 20 Haziran tarihli New England Journal of Medicine dergisinde yayımlanan bir rapor ile laboratuvarda yetiştirilen pankreas hücrelerinin tek bir infüzyonu ile hastaların vücutlarının ihtiyaç duydukları tüm insülini üretebildiğini bildirdi. Tedaviden bir yıl sonra, 12 katılımcıdan 10'unun ek insüline ihtiyacı kalmadı.

19
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Taner Beyter
Taner Beyter
396.8K UP
Yazar 26 Temmuz 2019 1 sa.

Karanlık bir odanın penceresinden önünüzdeki çalılığa baktığınızı düşünün. Çalılığın arasında bir şekil fark ettiniz ve bu şeklin bir dinozor olduğunu düşünmeye başladınız. Görmüş olduğunuz objenin bir dinozor hologramı olmadığını veya başka bir eşyayı bir dinozora benzetmediğinizi nereden bilebilirsiniz? Gerçekten bir dinozorun çalılığın içinde olduğundan nasıl emin olabilirsiniz?

Diyelim ki yanılıyoruz ve karşımızda bir dinozor olmadığı halde dinozor olduğunu kabul etmiş olalım. Bu yanlış kabulün nedeni dışarıdan zihnimize etki eden şeylerle mi (ortamdaki ışığın saydamlığı, tüketilen ilaç vb.) yoksa bizzat bizim zihinsel süreçlerimizle mi ilişkilidir?

214
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Dr. Bilgenur Baloğlu
Yazar 25 Haziran 2020 6 dk.

Büyük Göller (İng: "Great Lakes"), Kuzey Amerika'da, Kanada-ABD sınırında bulunan, birbirine bağlı 5 tatlısu gölünden oluşuyor. Bu göller topluluğu, Dünya'daki tatlı su havzasının %21’ini oluşturuyor ve gezegenimizdeki en büyük tatlı su havzası olarak biliniyor. ABD ve Kanada’daki bu göller (Superior, Michigan, Huron, Erie ve Ontario gölleri), civarında yaşayan yaklaşık 40 milyon insana çeşitli ekosistem hizmetleri sağlıyor.

Ticari denizcilik, ticari balıkçılık ve hobi balıkçılığı endüstrisi için oldukça önemli olan bu göller, haliyle istilacı türler gibi dış tehditlere de fazlasıyla maruz kalıyor. Bu beş büyük gölde bildiğimiz yaklaşık 180 ayrı, göle özgü olmayan, dışarıdan tanıtılmış tür bulunuyor. Daha da önemlisi, Kanada ve ABD’de bilimsel camia ne kadar iyi olursa olsun, bu göllerin biyolojik çeşitliliğini anlamak adına çalışmalar yeni yeni yapılmaya başlandı.

71
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
EtkinlikEğitim
Okan Nurettin Okur
Etkinliği Ekleyen 5 gün önce ÇevrimiçiÜcretsiz14 Kasım
Süreç Felsefesi
14 Kasım 2025 09:00 tarihinden 14 Kasım 2025 11:00 tarihine kadar.

Dr. Özlem Yılmaz Silverman, Ankara Felsefe Radyosu’nun konuğu oluyor! 14 Kasım 2025 tarihinde saat 09.00’da aşağıdaki linkten kanalımıza ulaşarak yayını dinleyebilirsiniz.  

https://www.youtube.com/@AnkaraFelsefeRadyosu

@AnkaraFelsefeRadyosu

 

Devamını Göster
3
0 Yorum
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Kasım Aydın
Kasım Aydın
151.3K UP
Yazar 25 Ocak 2023 8 dk.

İnisiyasyon (kabul töreni), sözlük anlamı olarak, özel bir seremoni ile bir kimseyi resmi olarak bir gruba tanıtma ya da bir genci yetişkinliğe hazırlama anlamına gelmektedir.[1] İnisiyasyon ritüellerinde kişi, ritüelin yapıldığı zamana kadarki bir süreci (doğum, ergenliğe erişme, evlenme, ölüm vs.) tamamlamış olup yapılan ritüelle birlikte yaşamında yeni bir aşamaya geçmektedir. Bundan dolayı inisiyasyon törenleri, insan hayatlarının spesifik dönemlerinde gerçekleşmektedir. Bu durum ise inisiyasyon ritüellerinin değerini arttırmaktadır.

Bu tarz ritüellerin uygulanmasında toplumdan topluma farklılıklar görülebilir. Bu farklılıkların en temel sebepleri arasında coğrafya, iklim, mensup olunan din ve etkilenilen kültürler yer almaktadır. "İlkel" olarak adlandırılan toplumlardan günümüzün "modern" toplumlarına değin çeşitli değişimlere uğramasına karşın, inisiyasyon ritüellerinin izlerini bugün bile hemen hemen her toplumda görmekteyiz. Daha "modern" toplumlarda süregelen bu törenlere örnek olarak bebek vaftizini veya sünnet uygulamasını örnek olarak gösterebiliriz.

41
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Silinmiş Üye
Silinmiş Üye İnceleyen10 6 Mayıs 2023
Bu kitabı okumuşum çok güzel okursan daha da güzel olur.
9.6/10
(160 Kişi)
Puan Ver
The Little Prince
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
4
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Eda Alparslan
Çeviren 15 Mart 5 dk.

Yapay zeka algoritmaları, her geçen günle birlikte sağlık sektörünün her alanına girmeye devam ediyor. Meme kanseri görüntülemelerinde, klinik notlar alınmasında, sağlık sigortalarının yönetiminde ve hatta "sanal hemşireler" yaratmakta veya doktor-hasta diyalogları oluşturmakta kullanılıyorlar. Bazı şirketler bu araçların tıp sektörünü daha verimli hale getireceğini, doktorlar ve diğer sağlık çalışanlarının yüklerini hafifleteceğini iddia ediyor.[1] Ancak bazı uzmanlar bu araçların şirketlerin iddia ettiği kadar düzgün çalıştığından şüpheli.

İnsanlara benzer şekilde metin üretebilmek üzere muazzam büyüklükte veriyle eğitilen büyük dil modelleri (LLM'ler) gibi yapay zeka araçları, ancak aldıkları eğitim kadar kaliteli sonuçlar verebilirler. Oysa tıbbi alanda LLM'lerin yetkinliğini ölçmek için kullanılan metrikler tıp fakültelerinin sınavlarına dayanmaktadır. Hatta sağlık sektöründe kullanılan yapay zeka araçlarını değerlendiren bir çalışma, bu modellerin sadece %5'inin gerçek hastalardan elde edilen verilerle eğitildiğini göstermektedir.[2] Dahası, birçok çalışma dil modellerini test etmek için tıbbi bilgilerle ilgili sorular sormakla yetinmiştir. Çok az çalışma modellerin gerçek hayatta şimdiden üstlendiği reçete yazma, konuşma özetleme veya hastalarla konuşma gibi görevlerin ne kadar iyi yapıldığını incelemiştir.

17
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ecem Kaya
Ecem Kaya
206.6K UP
Yazar 2 gün önce 7 dk.

Koku alma (olfaksiyon), uzun zamandır incelenen biyolojik bir süreçtir. Bu sürece dair düşünsel kökenler, Antik Yunan filozofları Demokritos ve Epikuros'a kadar dayanır; bu düşünürler, evrendeki her şeyin atomlardan oluştuğu anlayışı çerçevesinde koku algısını da atomik parçacıkların duyusal organlara temas etmesiyle açıklar.[1] Demokritos’un atomik teorisinin savunucuları, tatlı kokulu maddelerin atomlarının yumuşak yapılı; kötü kokulu maddelerin de burnu rahatsız edecek şekilde sert ve çıkıntılı yapıda olduğunu öne sürmüşlerdir.[2]

Romalı filozof Lucretius (MÖ 50) ise ünlü eseri De Rerum Natura'da kokunun parçacıklar halinde yayıldığını, farklı hayvanların koku algılama yeteneklerinin birbirinden farklı olduğunu ve nesneler bozulduğunda, yandığında veya kırıldığında koku yaymaya daha eğilimli olduğunu öne sürmüştür. Ayrıca her koku parçacığının kendine özgü bir şekli olduğunu, kokuyu algılayan alıcılar (reseptörler) ve sinir yollarının bu şekillerle uyumlu olduğunu ve böylece kokunun algılandığını belirtir. Tabi moleküler reseptörleri modern anlamda tanımlamamıştır. Bu noktada Lucretius'un felsefi bir benzetme yaptığını belirtmek olanaklıdır. Aynı molekülün farklı alıcılarda farklı biçimlerde algılanmasının, o molekülün bu yolaklara girişinin niteliğiyle açıklanabileceğini; dolayısıyla bir kişi tarafından acı olarak algılanan bir koku parçacığının başkası tarafından tatlı olarak algılanabileceğini vurgular.[3]

11
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Yasin Kayalar
Yasin Kayalar
213.1K UP
21 saat önce

Evrendeki tüm fiziksel etkileşimlerde dahil inebileceğimiz en küçük zaman birimine inince kuantum sıçramalardan başka ortada bir şey bulacağımızı sanmıyorum. Evren fiziksel tüm etkileşimlerde dahil kuantum mekaniği ile çalışıyor. Kuantum sıçrama çok hızlı yok olup tekrar var olma süreci gibi bir şey. Evrende zamanın ve uzamın en küçük birimi olması sıçramayı zorunlu kılar. 
0
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 8 Mart 2019 3 dk.

Öylece yatıp dinlendiğiniz bir sırada kalbinizin birdenbire sıkıştığı oldu mu? Hayır, hayır, korku veya heyecan duyduğunuzdaki gibi histen bahsetmiyorum. Gerçek anlamıyla kalbiniz hizasında, sanki göğsünüze bıçak saplanıyormuş gibi bir his yaşadığınız oldu mu? 

Hatta şöyle dersek daha iyi anlayabilirsiniz: Öyle bir acı ki, nefesinizi içinize çektikçe şiddeti artıyor. Hatta acı nedeniyle derin bir nefes alamıyorsunuz. Daha da büyük bir acıyı göze alarak derin bir nefes aldığınızda bazen geçebiliyor. Ama geçmeyebiliyor da ve boşuna acı çekmiş oluyorsunuz. Buna rağmen kimi zaman dakikalarca süren ve nefes almanıza bile engel olan acı, geldiği gibi bir anda gidiyor. Hatta gidişi sırasında acının neredeyse gerilmiş bir yayın gevşemesi gibi sıcak bir rahatlık hissi verdiğini, "pıt" diye bir iç ses ile birlikte yok olduğunu deneyimlemiş de olabilirsiniz. 

141
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Eser
Ece Müker
Ece Müker
569.3K UP
Eseri Ekleyen 2 gün önce Film
Puan Ver
Orjinal Adı : Predator: Badlands
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
Duygu D
Üye 17 Aralık Henüz cevap yok.
Sürekli müzik dinleme ihtiyacı hissediyorum. Kafama bir müzik dolanıyor ve bozuk bir plak gibi o müzik Sürekli olarak kafamda tekrar tekrar çalıyor. Açıp dinlemeden rahat edemiyorum, açınca da sonu gelmiyor. Bu hastalığın bir çözümü var mı?
150 görüntülenme
1
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Arda Y.
Arda Y.
27.5K UP
İnceleyen 3 gün önce
Yaklaşık birkaç yıl önce lisede okuduğum bir kitaptı ve bana kültürel olarak birçok şey kattığını söyleyebilirim. İş Bankası basımında 4 bölüm de bir araya konmuş ve gayet güzel olmuş. Dönemine göre sorduğu felsefi sorular, özellikle Euthypro bölümünde tanrı ve etik ile ilgili problemler çok ilgimi çekti.

Felsefeye ilgisi olmayan kişilerin bile okuması gereken bir kitap bence bu, sırf felsefe için değil de genel kültür için. Bir insanın genel kültürüne oldukça çok şey katacak bir kitap.
9.8/10
(66 Kişi)
Puan Ver
Hasan Âli Yücel Klasikler Dizisi CLXXXII (182) - Yunanca Aslından Çeviren: Ari Çokona
Yazar: Platon
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Sibel Özgür
Sibel Özgür
148.0K UP
Yazar 5 gün önce 7 dk.

"Düşünüyorum, öyleyse varım!" sözünü duymayanımız yoktur. Bu açıdan filozof yönüyle tanıdığımız Rene Descartes, bir noktada "girişik" diyebileceğimiz; felsefe, matematik ve bilimle uğraşmaktaydı. Yaşadığı dönemde ayrı olarak ele alınan geometri ve cebiri birleştirerek analitik geometriyi ortaya koydu.

Descartes 1643 yılında Bohemya prensesi Elizabeth Stuart'a yazdığı bir mektupta, düzlemde birbirine teğet ve ayrık iç mekanlara sahip dört daire için dört yarıçapı birbirine bağlayan bir ilişkiden bahsetmiştir. Bu ilişki, dört eğriliği birbirine bağlayan bir ikinci dereceden denklem olarak yazılabilir.[1]

14
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'na Destek Ol
Blog Yazısı
Yusuf Karlı
Blog Yazarı 9 dk.

2025 yazında "Kimya" üzerine gerçekleştirilecek olan 74. Lindau Nobel Ödüllü Bilim İnsanları Toplantısı için kayıtlar başlamışken, bu yazıda sizlere 73. Lindau Nobel Ödüllü Bilim İnsanları Toplantısı'ndan, bu toplantıya nasıl katıldığımdan ve kendi hikayemden yola çıkarak sonraki toplantılara siz genç bilim meraklılarının nasıl katılabileceğinden bahsedeceğim.

Yıllar yıllar önce henüz bir Fizik lisans öğrencisi olarak vizelerle ve finallerle boğuşurken, bir gün Almanya-İsviçre sınırındaki küçük bir şehir Lindau'da, Nobel Ödüllü Anton Zeilinger ve Serge Haroche ile kuantum fiziğini derinlemesine tartıştığımız bir panele panelist olarak davet edilip Kuantum Dalga Denklemini tartışacağım; akşamında ise bir başka Nobel Ödüllü fizikçi Duncan Haldane ile bira tokuşturup, 37 Nobel Ödüllü fizikçiyle bilim ve eğlence ve dans dolu bir hafta geçireceğimi, ayrıca 1955 yılından sonra ilk defa tekrar imzalanan nükleer silahlanma karşıtı Mainau Deklarasyonu'nu imzalayacağımı tahmin edemezdim.

6
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Nevzat Keskin
Seslendiren 5 gün önce 16:02
Birçok insan, genetiği çok tekdüze zanneder: iki ebeveynin gözleri "baskın" olarak bilinen kahverengi ise, çocukları da öyle olmak zorundadır diye düşünürler....
7
6
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Yaşam Ağacı Gözlemi
Ahmet Kökkeçeci
Gözlemi Yapan 24 Ağustos 2023
Sagu palm
3
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

İnceleme
Hatice Yetişkin
İnceleyen10 29 Mart 2024
Bu kadar incecik olup ta icinde birsürü konuyu barindiran kitap.
*iyi olmak her zaman yeterli değil demek istiyor gibi.
*insanin yüreğinin iyi olmasi icin akla ihtiyacı yoktur.
*Umut etmenin insani nasil ayakta tuttugunu,
*ırkçılığı
*kendi hayatimiza dair bir lokmacik hayal kurmayi ama bize cok gorulmesi.
*yanlızlığı. Gibi gibi....
9.6/10
(94 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : Of Mice and Men
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
7
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

YouTube, Evrim Ağacı tarafından hazırlanan içerikleri video yoluyla öğrenmenin en iyi yolu! Ayrıca kanalımızda birçok bilim insanıyla röportajlarımızı, çeşitli deney gösterilerini ve diğer bilim içeriklerimizi bulabilirsiniz.

Çınar Civan
Çınar Civan
622.0K UP
Çeviren 27 Nisan 2024
Eğer Güneş yukarıda ama gökyüzü karanlık ve ufuk her yerde parlaksa, tam Güneş tutulması sırasında Ay'ın gölgesinde duruyor olabilirsiniz. Aslında, bu birleştirilmiş panoramik görüntüde gösterilen tam gökyüzündeki Ay gölgesi; Shirley, Arkansas yakınlarındaki bir çiftlikten, Dünya'dan çekilmiştir. Pozlamalar 8 Nisan tarihinde tam Güneş tutulması sırasında açık gökyüzü altında yapılmıştır. Ay'ın gölge izinin merkez çizgisine yakın olan bu konum için tam tutulma, 4 dakikadan uzun sürmüştür. Tam tutulma evresinde Ay'ın silüetini çevreleyen Güneş koronasının yanı sıra, gezegenler ve yıldızlar da görülebiliyordu. Burada en kolay görülebilenler, tutulan Güneş'in sağ alt ve sol üst tarafında konumlanan, parlak gezegenler olan Venüs ve Jüpiter'dir.
5
2 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Efe Yağız
Efe Yağız
231.0K UP
Yazar 17 Ekim 2022 26 dk.

Klasik mekanik veya Newton fiziği, makroskobik boyutlardaki cisimlerin hareketleri, davranışları ve bu cisimler etkiyen kuvvetleri, hem deneysel hem de matematiksel olarak inceleyen ve araştıran fizik dalıdır. Klasik mekanik, bilim insanlarının sadece birkaç denklem kullanarak havada uçan bir topun hareketini ve bir mıknatısın çekimini tanımlayabilmesini ve Ay tutulmalarını tahmin edebilmelerini sağlamaktadır.

Klasik mekanik çoğu "normal" veya "klasik" nesnenin davranışlarını tam olarak açıklar. Bir nesnenin "normal" veya "klasik" kabul edilebilmesi için:

125
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster
Keşfet
Ara
Yakında
Sohbet
Agora

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close