Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Ege Can Karanfil
Ege Can Karanfil
133.8K UP
Çeviren 18 Haziran 2021
Atlantik’te 10 Haziran’da çekilen bu gün doğumunu fotoğrafında, atmosferik kırılmaların güneş diskini basıklaştırıp onun görüntüsünü bozduğu görülüyor. ABD’nin doğu kıyısındaki New Jersey, Belmar’da kaydedilen bu görsel, yeni Ay evresinde gerçekleşen halkalı Güneş tutulmasını gösteriyor. Kısmi silueti görülen Ay, yükselen Güneş’e, bazılarına şeytanın boynuzlarını (ya da belki uçan bir kanoyu) hatırlatan bu hilal şeklini vermekte. Lakin tutulma sırasındaki Güneş, tam halka evresinde göklerdeki bir ateş çemberi gibi görünmektedir. Haziran ayında meydana gelen halkalı Güneş tutulması, Mayıs ayının sonundaki dolunay esnasında oluşan tam Ay tutulmasının hemen ardından geldi. Tabii ki, bu Ay tutulması dramatik bir kırmızı kanlı Ay tutulmasıydı.
6
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Mücahid Köse
Yazar 3 gün önce 1 sa.

İnsan düzeyinde yabancı bir zekanın ortaya çıkışı, sadece bilimkurgu anlatılarının sınırları içerisinde olmaktan çıkarak, artık bilimsel araştırmalar ve disiplinlerarası çalışmalarla desteklenen somut bir öngörü haline gelmektedir.[1][2][3][4][5][6][7][8] Yapay zeka alanındaki araştırmaların ve OpenAI, Google, xAI, Meta gibi büyük teknoloji şirketlerinin öncelikli hedeflerinden biri, yapay genel zekayı geliştirmektir.[9][10][11][12] 2020 yılında yayımlanan bir çalışmada, dünya genelinde 37 farklı ülkede sürdürülen toplam 72 aktif yapay genel zeka araştırma ve geliştirme girişimi saptanmıştır.[13] Yapay zeka araştırmalarında ulaşılan nokta, hızla ilerleyen teknolojik gelişmeler ve yapılan büyük yatırımlar göz önüne alındığında, bilim komünitesinin önemli bir kısmı, bu yeni zekanın ortaya çıkışının çok uzak olmayan bir gelecekte gerçek olabileceğini düşünmektedir.[14] Öte yandan, daha ihtiyatlı olan bazı tahminler ise bu sürecin biraz daha uzun sürebileceğini ve belki de hiçbir zaman mümkün olmayabileceğini ileri sürmektedir.[15][16]

Bu yeni zekanın doğasına dair bazı belirsizlikler bulunsa da, insanlardan morfolojik, fizyolojik, psikolojik ve sosyolojik olarak önemli ölçüde farklı olacağını söylemek mümkündür.[17] Bu farklılıkların tam olarak ne olacağını başlangıçta kavramsallaştırması zor olabilir; zira, yapay genel zeka olarak adlandırılan bu sistemin sahip olacağı bilişsel kapasitenin, tarih boyunca var olmuş en üstün insan zekalarının toplamından bile daha yüksek olması öngörülmektedir.[18]

78
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
İnceleme
Ertuğrul Fındıkcı
İnceleyen10 3 Mayıs 2023
Sıkılmadan defalarca izleyebileceğim bir film.
Film
9.7/10
(31 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
7
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 29 Mart 2014 13 dk.

Bir önceki yazımızda, Hardy-Weinberg Dengesi'nin basit ama etkili matematiksel ifadesini görmüştük. Basitçe, herhangi bir gen frekansını, fenotip (fiziksel özellik) frekansını veya genotip (genetik özellik) frekansını bildiğimiz sürece, ideal ve evrimin süregelmediği bir popülasyonda diğer tüm genlerin (alellerin) frekansını bu dengenin matematiği sayesinde hesaplayabiliriz. 

Peki, bu analizi sadece evrimin süregelmediği popülasyonlarda mı yapabiliriz? Çünkü eğer öyleyse, bu Hardy-Weinberg Dengesi neredeyse tamamen işe yaramaz bir denge demektir. Biliyoruz ki var olan tüm popülasyonlar yavaş ya da hızlı bir şekilde evrimleşmektedir. Evrim mekanizmaları, ister istemez popülasyonların hepsine etki etmektedir. Dolayısıyla eğer ki sadece evrimin olmadığı popülasyonlarda işe yarıyorsa, Hardy-Weinberg'in işleyebileceği bir popülasyon bulmamız imkansız demektir. Çünkü doğada evrimleşmeyen veya evrim mekanizmalarından muaf hiçbir tür yoktur (insan bunu bir miktar kırabildiyse de, tamamen kırmaktan acizdir). 

79
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
6
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
EtkinlikEğitim
Okan Nurettin Okur
Etkinliği Ekleyen 6 gün önce ÇevrimiçiÜcretsiz14 Kasım
Süreç Felsefesi
14 Kasım 2025 09:00 tarihinden 14 Kasım 2025 11:00 tarihine kadar.

Dr. Özlem Yılmaz Silverman, Ankara Felsefe Radyosu’nun konuğu oluyor! 14 Kasım 2025 tarihinde saat 09.00’da aşağıdaki linkten kanalımıza ulaşarak yayını dinleyebilirsiniz.  

https://www.youtube.com/@AnkaraFelsefeRadyosu

@AnkaraFelsefeRadyosu

 

Devamını Göster
3
0 Yorum
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Berkay Kalaycık
Berkay Kalaycık
129.4K UP
Yazar 5 Ocak 2021 8 dk.

İklim değişiminin yıkıcı bir gerçek olduğu ve çağımızın en büyük çevre problemi olduğu konusunda hiçbir makul şüphe yok. Ancak spesifik doğa olaylarını tek başına küresel ısınmayla açıklamak da, daha kolay bir şekilde önlenebilir diğer etmenlerin görmezden gelinmesine neden olabilir. Örneğin son zamanlarda, sürekli olarak duyduğumuz, "İklim değişikliği İstanbul’da su kaynaklarının azalmasına yol açıyor." söylemi, bu krizle ilgili bizi diğer olası etkenlerden uzaklaştırıyor ve asıl odağımızı bu "geniş ölçekli" probleme yoğunlaştırıyor.

Peki, bu ne kadar doğru bir tespit? Gerçekten de İstanbul’un su sıkıntısı yaşamasındaki başlıca etken Küresel Isınma ve İklim Değişikliği mi? Sorunun asıl nedenini anlayabilmek için, öncelikle yağış istatistiklerinin geçmiş yıllarla ve normal değerlerle olan karşılaştırmasını yapalım ve diğer olası (olasılığı çok yüksek olan) etkenleri inceleyelim. Fakat bunlardan da önce İklim Değişikliği ve kuraklık arasındaki ilişkiyi inceleyerek bazı önemli detayları vurgulamamız çok daha açıklayıcı olacaktır.

28
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Mert Alper
1 gün önce
Bu soru cevaptaki içeriklerin yüzde 90 ı chatgpt ile konuşulsa üstüne biraz araştırma yapılsa çözülebilecek şeyler gibi. Chatgpt yada geminiyi api ile bağlayıp sorulara cevap buldurulunabilir. Belki düşünülmüştür ama gerçekten bulması zor olan spesifik sorular bence arada kaynıyor soru bolluğundan dolayı.
3
1 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Fatma Aka
Fatma Aka
3,350 UP
Çeviren 14 Ağustos 2018 12 dk.

Makroevrim nedir? Neden önemlidir? Makroevrimsel düşünce, primat evriminin modellerini yorumlamaya nasıl yardım eder?

Yaşam ağacında, hepsinin ortak bir ataya bağlandığı birçok dal vardır ve ağaç üzerindeki yaşam çeşitliliği evrimsel süreçlerden kaynaklanmaktadır. Yeryüzündeki yaşamı hiyerarşilere ayırarak düzenlediğimiz gibi, evrimsel süreçler ve modelleri için de aynısını yapmak istiyoruz. Bu nedenle, birçok bilim insanı, aralarındaki ayrım biraz yapay olsa da, evrimin mikroevrim ve makroevrim olarak iki ayrı hiyerarşik sürece ayrılabileceğini önermektedir. Mikroevrim, türlerin gen havuzlarındaki alellerin frekanslarını değiştiren mekanizmaları tanımlar (Rexnick & Ricklefs 2009). Bu mekanizmalar mutasyon, göç, genetik sürüklenme ve doğal seçilimi kapsar. Teori, bu süreçlerin etkilerinin zaman içinde biriktiğini ve bazen de popülasyonların ayrışmasına ve yeni türlerin doğmasına neden olabildiğini ileri sürmektedir. Buna karşılık, makroevrim geniş zaman dilimleri boyunca yaşam ağacı üzerindeki modelleri büyük bir ölçekte tanımlar. Denge, kademeli değişim, hızlı değişim, adaptif radyasyonlar, nesil tükenmeleri, iki veya daha fazla türün birlikte evrimi ve türler arasındaki genetik özelliklerde yakınsak evrim (convergent evolution) sadece birkaçı olmak üzere, yaşam ağacında büyük ölçekte birçok farklı model gözlemlenebilir (Görsel 1). Makroevrimsel çalışmalar, sonuçlarını çoğunlukla fosil buluntularından elde eder. Fosiller yeni yaşam formlarının ortaya çıkışını, coğrafi dağılımlarının zaman içinde nasıl değiştiğini ve sonunda nesillerinin ne zaman tükendiğini belgelemektedir. Buna karşılık, mikroevrimsel değişimler genelde fosil buluntularından gözlenemez, çünkü türlerin kendi içindeki evrimsel değişimleri yöneten süreçlerin çok daha kısa zaman ölçeklerinde gerçekleştiği düşünülmektedir. Bu nedenle, makroevrim, tür seviyesinin üzerindeki evrimsel modelleri açıklamaya odaklanmıştır (Rexnick & Ricklefs 2009) ve bu konuda çalışan araştırmacılar, bu modelleri açıklayan temel ilkeleri araştırmaktadırlar.

70
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 28 Aralık 2016 28 dk.

Çamların neden hem "yeni yıl" hem "Noel ağacı" olarak kullanıldığını hiç düşündünüz mü? Veya Noel Bayramı ile yılbaşının neden bu kadar yakından ilişkilendirildiğini? Birçokları bunun "Hristiyanlara özenme" olduğunu iddia etse de, yeni yılın da, bir kutlama ağacı olarak çam ağaçlarının da tarihi, Hristiyanlık'ın icadından çok daha önceye uzanmaktadır. Dahası, yeni yıl kutlamalarının ve Noel Baba gibi figürlerin kökeni de Hristiyanlık'tan çok daha antiktir.

Bu yazımızda bu konuyu işleyip, her yıl tekrar eden bir döngüyü sonlandırmak istiyoruz. Çünkü bildiğiniz üzere Türkiye'de her sene birileri çıkıp "Noel Hristiyan bayramıdır, kutlanmamalıdır!" diyor, sonra hemen bir grup diğer insan türeyip, "Noel'i ve yılbaşını Türkler icat etmiştir, Hristiyanlar bizden çalmıştır." diyerek yerli ve millileştiriyor, herkes duymak istediğini duyduğu ve karşı tarafı "kitlediği" için mutlu oluyor ve zaten en başından kutlayacaksa kutluyor, kutlamayacaksa kutlamıyor; yani hiçbir şey değişmiyor. Ta ki ertesi sene aynı anlamsız döngü yaşanana kadar...

91
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Cemgil Bilici
Cemgil Bilici
156.3K UP
Alıntıyı Ekleyen 1 gün önce
Ne mantığı ne de ölçüsü olan şeyi, akıl ile yönlendiremezsin.
Kaynak: Lucilius’a Ahlaki Mektuplar
1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.

Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.

Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.

İnceleme
Refikcan Filiz
Refikcan Filiz
136.3K UP
İnceleyen9 1 gün önce
Verdiği hissiyat, yaşattığı duygular, her bölüm sonrası "acaba bir sonraki bölümde ne olacak?" sorusunu sordurup kendini alamadan yeni bölüme atladığın harika bir dizi. Son sezonları her ne kadar biraz dağınık ve sert eleştiriler almış olsa da Game Of Thrones bir baş yapıttır. Özellikle kış aylarında mükemmel bir izleme zevki vereceğinden şüphe yok. İyi Seyirler.
Youtube Kanalı
9.9/10
(7 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Bilim haberlerimizi ve diğer yazılarımızı Google Haberler'de görmek için bizi takip etmeyi unutmayın.

Mehmet Yunus Genceroğlu
Yazar 25 Nisan 2020 8 dk.

Son yapılan yeni bir araştırmaya göre, vücudun mantar enfeksiyonlarına karşı bağışıklık tepkisi aynı anda bir virüs tarafından da enfekte olduğu zaman değişmektedir. Birmingham Üniversitesi Pirbright Enstitüsü ve Londra Kolej Üniversitesi tarafından yürütülen bu çalışma, bağışıklık sisteminin birden fazla patojen tür tarafından gerçekleştirilen enfeksiyonlarla (ko-enfeksiyon) baş edebilme kapasitesine yeni bir ışık tutmaktadır.

Mantar enfeksiyonları, AIDS hastaları ya da organ nakli alan kişiler gibi zayıflamış bağışıklık sistemine sahip hastalar için oldukça öldürücüdür, ama genellikle ikincil bir viral enfeksiyonla beraber bu etkiye sahip olabilirler. Her ne kadar klinisyenler bağışıklık sisteminin bu patojenlerin her birine ayrı ayrı enfeksiyon yaptıklarında nasıl tepki verdiğini anlasalar, bu iki patojenin beraber aynı anda enfeksiyon yaptığında nasıl tepki verdiği hakkında daha az şey biliyorlar.

16
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ayb Balyimez
Ayb Balyimez
79.3K UP
Bu konu hakkında daha önce araştırma yapmıştım 1 gün önce Sen de Cevap Ver

Kısaca cevaplamak gerekirse: Hayır, çoğu insan için (profesyonel atletler dahil) maksimum çaba sırasında sadece burundan nefes almak mümkün veya ideal değildir.

[1]İlk olarak Fizyolojik Sınırlardan biri olan Oksijen İhtiyacı: Kaslarınızın oksijen ihtiyaçları, yüksek tempoda giderken destekler. Burun, havayı depolamak, ısıtmak ve havalandırmak için tasarlanmaktadır; Ancak fiziksel olarak ağzınız kadar büyük bir hava girişine izin veremez. Ağız, daha büyük bir boru gibidir ve maksimum oksijen alımı için daha verimlidir.

Ayrıca nefes nefese kalırız, vücudunuzun otomatik olarak "hayatta kalma modu"na geçer ve en hızlı şekilde en fazla havayı almak ister. Bu da doğal olarak ağız nefesini devreye sokar.

Tüm Reklamları Kapat

Profesyonel sporcularda diyaframı da içeren solunum kasları ve enerji sistemleri çok daha verimlidir. Bu, düşük ve orta yoğunlukta burundan nefes almayı daha uzun süre sürdürebilecekleri anlamına geliyor. Ancak bu, maksimum çabalar sırasında aynı olacağı anlamına gelmez. Bazı antrenman algoritmaları (örneğin, "Bütünsel solunum" veya belirli yoga puanı teknikleri) düşük tempolu koşularda burun solunumuyla antrenman yapılmasını içerir. Bu tür bir antrenmanın daha verimli hale getirilmesini sağlar ve sahanın kuvvetlenmesine yardımcı olur. Ancak bu maksimum eforun sağladığı ağız solunumuna geçişini engellemez. Maksimum efor sarfetse bile sporcu burnundan nefes vermeye çalışabilir veya solunum döngüsünü kısmen burnuyla karıştırmaya çalışabilir. Bu onun yalnızca ve yalnızca burnundan nefes aldığı anlamına gelmez.[1]

Burundan nefes almanın faydaları göz ardı edilemez: hava kalitesi, diyafram aktivasyonu ve sinir sisteminin sakinleşmesi de buna dahildir. Isınma ve soğuma aşamalarında mutlak surette burundan nefes alıp vermeye çalışın. Bu, vücudunuzu sakin ve kontrollü bir moda sokar. Uzun, yavaş ve konuşma tempolu koşularınız sırasında burnunuzdan nefes almayı veya "burundan alıp ağzınızdan vermeyi" deneyebilirsiniz. Bu, solunum verimliliğinizi artırmak için harika bir antrenmandır. En yüksek eforu gerektiren antrenman ve yarışmalarda kendinizi zorlamayın. Vücudunuzun ihtiyaç duyduğu oksijeni ağız-burun kombinasyonuyla doğal olarak alın. Buradaki en etkili yöntem, ağız ve burnu uyumlu bir şekilde kullanarak derin ve güçlü bir şekilde nefes almaktır. Antrenmanınızın bir parçası olarak burun solunumuyla verimliliğinizi artırabilirsiniz ancak yarış günü veya zorlu bir antrenmanda, performans ve keyif için kendinizi kısıtlamaktan vazgeçebilirsiniz yani ağzınızdan almak daha mantıklı.[2]

Kaynaklar

  1. Ruby Choi. Breathing Techniques For Running. Alındığı Tarih: 8 Kasım 2025. Alındığı Yer: Coospo | Arşiv Bağlantısı
  2. Katelyn Tocci. What Is A Tempo Run?. Alındığı Tarih: 8 Kasım 2025. Alındığı Yer: Marathon Handbook | Arşiv Bağlantısı
1
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Dr. Semih Tareen
Dr. Semih Tareen Seslendiren 4 Aralık 2021 54:29
Korku filmleri her kesimden insanı, barındırdığı korku öğeleri ile esrarengiz dünyalara sürükleyen yapısıyla ilgiyi her dönem üzerine çekmeyi başarmıştır....
32
Çağrı Mert Bakırcı
Uyarlayan 3 Mart 2022 4 dk.

Soğuk Savaş'tan bu yana nükleer silah cephaneliklerinin azaltılmasında kaydedilen ilerlemeye rağmen, dünya genelindeki nükleer savaş başlığı envanteri çok yüksek bir seviyede kalmaya devam etmektedir: 2022'nin başı itibariyle toplamda dokuz ülke, yaklaşık 12.700 adet savaş başlığına sahipti.

Tüm nükleer savaş başlıklarının yaklaşık %90'ı Rusya ve ABD'ye aittir. Bu ülkelerin her ikisinde de yaklaşık 4.000'er adet nükleer başlık bulunmaktadır. Bu iki ülke haricinde kalan ve nükleer silahları olan devletlerin hiçbiri, ulusal güvenliği sağlamak için birkaç yüzden fazla nükleer silaha ihtiyaç duymamaktadır.

48
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Umut Öner İnce
Umut Öner İnce
32.1K UP
6 gün önce
YouTube Talimat Rehberi # Shorts Oynatma Listesi Yayında!
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Daha Fazla İçerik Göster
Keşfet
Ara
Yakında
Sohbet
Agora

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close