Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Kafana takılan neler var?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Engincan Avcı
Engincan Avcı
33.0K UP
Çeviren 22 Eylül 2021 4 dk.

Kartal Nebulası'nı (M16) ve özellikle "Yaratılış Sütunları" olarak bilinen kısmının büyüleyici fotoğraflarını büyük ihtimalle görmüşsünüzdür. Fotoğrafta görülen göz büyüleyici parmaksı yapılar 1995 yılında Hubble Uzay Teleskobu’yla görüntülendiklerinden beri hem amatör hem profesyonel astronomlarla birlikte yörüngedeki bazı uzay araçlarının da ilgi odağı oldu (daha yakın bir fotoğrafı kapak fotoğrafında görebilirsiniz).

Gördüğümüz bu yapılar aslında yakınlarındaki devasa sıcak yıldızların yaydığı ultraviyole ışıklarıyla aşınan ve foto-buharlaşan, muazzam büyüklükteki (yaklaşık 4 ışık yılı uzunluğunda) moleküler hidrojen ve toz bulutlarıdır. Gördüğümüz sütunların üst kısımları ise yeni yıldızların ve yeni güneş sistemlerin oluştuğu bölgelerdir.

31
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Tüm Reklamları Kapat
Eser
Ece Müker
Ece Müker
573.9K UP
Eseri Ekleyen 3 gün önce Film
Puan Ver
Orjinal Adı : The Carpenter's Son
Yönetmen: Lotfy Nathan
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
Söz
Şafak Aki
Şafak Aki
117.1K UP
Alıntıyı Ekleyen 20 saat önce
Aslında diyordu, varlık yokluktur, yokluk da varlık! Hepsi gören göze bağlı!
Kendini feda etmenin, yüce bir varlığın içinde eriyip gitmenin müthiş hazzını yaşıyordu. Allah onun için aradaki perdeyi kaldırmış ve ona cemalini göstermişti. Kendi benliğini silip attığı için, artık ölümlü bir kul değil, Allah'ın ta kendisiydi o.
Kaynak: Engereğin Gözü
0
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
EtkinlikBilim Buluşması
Evrim Ağacı İstanbul Topluluğu
Etkinliği Ekleyen 4 hafta önce İstanbul₺600,0030 Kasım
İstanbul Arkeoloji Müzeleri Gezisi
30 Kasım 2025 10:00 tarihinden 30 Kasım 2025 16:00 tarihine kadar.

30 Kasım 2025 Gezisi Hakkında

30 Kasım 2025 Cumartesi saat 10.00’da Sultanahmet Meydanı Yılanlı Sütun önünde buluşulacaktır.
Gezi bu konumdan başlayacak ve sırası ile:

– Roma İstanbul’u
– Sultanahmet Meydanı (At Meydanı – Hipodrom)
– İstanbul Arkeoloji Müzeleri

rotasını takip edecektir.
Gezi saat 16.00’da Arkeoloji Müzeleri gezisinin tamamlanması ile sona erecektir.

Kontenjan 30 kişi ile sınırlıdır.

Katılımcıların Müze Kart uygulamasını indirmeleri gerekmektedir.

Katılımcılarımızın, yürümeye elverişli rahat ayakkabılar ve kıyafetler tercih etmeleri önerilmektedir.
Hava durumu göz önüne alınarak güneş gözlüğü ve şemsiyelerini almaları önerilmektedir.

Öğle yemeği ücrete dahil değildir.

Bu gezi 9787 TÜRSAB numaralı Happy Journey Turizm Seyahat Acentesi markası olan Keşfet 101 ile düzenlenmektedir.

Devamını Göster
4
0 Yorum
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 6 Ekim 2015 31 dk.

Marslı; Andy Weir tarafından 2011'de roman olarak yayınlaşmış, Ridley Scott tarafından sinemaya uyarlanmış ve başrollerinde Matt Damon, Jessica Chastain, Kristen Wiig gibi isimlerin olduğu, 2 Ekim 2015'te Türkiye'de sinemalara girmiş olan, Hollywood'un köşe taşı kabul edilebilecek "bilim-gerçek" filmlerinden birisi. "Bilim-gerçek", son zamanlarda giderek yükselişte olan bir sinema çeşidi diyebiliriz. Bilimkurgu sözcüğüne ithafen geliştirilen bu sözcük, filmde "kurgu" elementlerinin olabildiğince azaltılıp, bilimsel gerçeklere en fazla miktarda dikkat ve önem vermeyi içeriyor. Dolayısıyla uzay patlamalarının uzay içerisinde duyulabilmesi veya farklı boyutlardaki gezegenlerdeki kütleçekimi gibi basit ve temel konulardan tutun da, karadeliklerin kütleçekim kilidi, uzak gezegenler arası iletişim gecikmeleri ve gezegenler etrafında yapılabilecek sapan manevrası gibi daha karmaşık konulara kadar geniş bir yelpazedeki konuları işlerken hayalgücüne dayalı kurgu unsurlarından olabildiğince arınmış, bilimsel gerçekleri birebir takip eden (ama elbette bunları dramatize ederek sanatsal içeriği koruyan) filmlerden söz ediyoruz... Buna yönelik girişimleri çok eski zamanlara kadar takip etmek mümkün; fakat yakın geçmişte bu film türü furyasını çok başarılı olmasa da başlatan Yerçekimi (Gravity) oldu, sonrasındaysa Yıldızlararası (Interstellar) filmi bu tür filmlerin bilimkurgunun gidişatına yön vereceğini net bir şekilde Dünya'ya ilan etti. Şimdiyse Marslı (Martian), bu filmlere bilimsel açıdan son derece başarılı ve tutarlı; ancak elbette incelenmeye değer bilimkurgu elementlerini de içeren harika bir eklenti yaptı. 

Gelin "Amerika Matt Damon'ı kurtarmaya ne çok para harcıyor! Önce Er Ryan'ı Kurtarmak, sonra Interstellar, şimdi de Marslı!" gibi geyiklere fazla girmeden, Interstellar'dan beri çekilmiş, bilimsel açıdan en değerli sinema filmlerinden birini delik deşik edelim ve bilimsel analizini yapalım. Hatırlayacak olursanız, aynısını Interstellar filmi için burada ve burada tüm detaylarıyla yapmıştık. Gravity filmini de, çok daha yüzeysel olsa da (tıpkı filmin kendisi gibi), buradaki yazımızda incelemiştik.

111
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Uyarlayan 10 Nisan 2011 32 dk.

2012 senesinin başlarında, matematikçi Ian Stewart "Bilinmeyenin İzinde: Dünya'yı Değiştiren 17 Denklem" başlıklı kitabını yayımladı ve insanlığın tarihinde keşfedilen 17 matematiksel denklemi, bilimsel yoğunluğundan kurtararak, herkes tarafından anlaşılabilir bir hale soktu. Prof. Dr. Ian Stewart'a bu kitabını neden yazmaya karar verdiği sorulduğunda şöyle yanıt veriyor:

Bu yazımızda sizlere bu denklemlerle ilgili kısaca bilgileri vereceğimiz bir özet sunacağız. Böylece Prof. Stewart'ın kitabında yapmaya çalıştığının kısa bir örneğini göstermeye çalışacağız. Ayrıca modern kullanımlarına birer ikişer örnek vererek ne gibi alanlarda kullanıldığını anlatmayı hedefleyeceğiz. Bu denklemlerin tek kullanım alanlarının bu örnekler olmadığının altını çizmek isteriz.

155
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı Akademi

Evrim Ağacı Akademi'yi kullanarak kendini Sahtebilim ve Şüphecilik konusunda geliştirebilirsin.

Sahtebilim
Sahtebilim
98 Makale
19 saat 9 dakika
Öğrenmeye Başla
Komplo Teorileri
Komplo Teorileri
14 Makale
3 saat 50 dakika
Öğrenmeye Başla
Astroloji
Astroloji
4 Makale
1 saat 5 dakika
2 Soru
Öğrenmeye Başla
UFO ve Uzaylılar
UFO ve Uzaylılar
17 Makale
2 saat 44 dakika
Öğrenmeye Başla
Betül Akdeniz
Betül Akdeniz
38.6K UP
Çeviren 17 Ocak 2024 3 dk.

Mars gezegenine yeni iniş yapmış bir astronot olduğunuzu düşünelim. Hayatta kalmak için neye ihtiyacınız olurdu? İlk olarak su, yiyecek, barınacak bir yer ve oksijene.

Oksijen, dünyada soluduğumuz havada bulunan bir elementtir. Bazı bakteri türleri ve bitkiler bize oksijen sağlar. Ancak oksijen, dünyanın atmosferinde yer alan tek gaz değildir. Aslına bakarsanız, en bol olan da değildir. Havanın yalnızca %21'i oksijenden oluşur. Geriye kalanın neredeyse tamamı, %78'lik bir miktarla azottur.

38
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Çeviren 16 Kasım 2024 8 dk.

OpenAI, bir dönüm noktasının eşiğindeydi. Şirket, ChatGPT'nin arkasındaki teknolojinin önceki sürümlerini önemli ölçüde aşacağını ve insanlardan daha iyi performans gösteren güçlü yapay zeka hedefine yaklaşacağını umduğu devasa yeni bir yapay zeka modeli için Eylül ayında ilk "yapay zeka eğitimi" turunu tamamladı.

Ancak şirket içinde "Orion" olarak bilinen model, isimlerinin açıklanmaması koşuluyla Bloomberg'e konuşan ve konuya aşina olan iki kişiye göre, şirketin istediği performansa ulaşamadı. Bu kişiler, örneğin yaz sonu itibariyle Orion'un eğitim almadığı kodlama sorularını yanıtlamaya çalışırken yeterli performans gösteremediğini söyledi. Orion ile GPT-4 arasındaki farkın, GPT-4 ile GPT-3.5 arasındaki fark kadar büyük olmadığı belirtildi.

44
4
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Sibel Özkan
Sibel Özkan
153.6K UP
Yazar 5 gün önce 6 dk.

Domino taşı; oyun objesi olarak kullanılan küçük, yassı, eşit iki kareden oluşan bir dikdörtgen bloktur. Domino Çin'de ortaya çıkmış, iki zarla tüm olası atışları temsil edecek şekilde tasarlanmıştır. Çin dominosundan farklı olan Batı dominoları, 18. yüzyılda İtalya ve Fransa'da kayıt altına alınmıştır. Dolayısıyla dominolar söz konusu olduğunda birçok oyun çeşidinden bahsedilebilir.[2]

Birçoğumuzun aklına "domino taşları" dediğimizde belirli bir mesafeyle arka arkaya büyük bir emek ve dikkatle dizilen taşların, ilk taşın yıkılmasına bağlı olarak gelişen etkileyici görselleri gelir. Bu bir "domino etkisi" yaratır. Domino etkisi, bir olayın benzer olaylar zincirini başlatmasıyla oluşan kümülatif etki olarak günlük hayatta karşılık bulmaktadır.

10
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
📊 “R’ın Temelleri ve Yapay Zeka Temelli Veri Analizi” online dersi ile veri dünyasının kapılarını aralayın.

🔍 R programlama diline girişten başlayarak veri manipülasyonu, görselleştirme ve makine öğrenmesine kadar geniş bir yelpazede içerik sunuyor.

🤖 Yapay zekâ destekli analizlerle modern veri bilimi uygulamalarına hazırlanırken gerçek dünya veri setleriyle pekiştirilmiş pratik bir deneyim vadediyor.

🛒 Bilimsel yolculuğunuzda bir adım ileri gitmek isteyenler için bu online dersi Agora Bilim Pazarı’ndan edinebilirsiniz.
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 10 Şubat 2018 6 dk.

Evrimle ilgili en sık karşımıza çıkan argümanlardan birisi şudur: "Evrime örnek istiyoruz, balıklardan, bakterilerden, kuşlardan bahsediyorsunuz. Ama verdiğiniz örneklerde canlılar değişiyor demenize rağmen balık hala balık, bakteri hala bakteri, kuş hala kuş. Bir tip canlı, bir diğer tip canlıya dönüşmüyor. Bunun neresi evrim? Olsa olsa adaptasyon örneğidir bunlar."

Bu konuyu ele aldığımız videoyu izleyebilirsiniz:

177
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ece Müker
Ece Müker
573.9K UP
1 gün önce
Santorini, Amorgos ve Anafi çevresinde 2025 başında kaydedilen 25 binden fazla depremin nedeni ortaya çıkarıldı. Science dergisinde yayımlanan araştırmaya göre depremler, Santorini ve Kolumbo yanardağlarının altında yer alan 30 kilometrelik bir kanal boyunca yatay şekilde ilerleyen magmanın kabuğu zorlamasıyla tetiklendi. Yapay zekâ ve fizik modelleri birlikte kullanılarak her bir deprem “sanal sensör” gibi değerlendirildi ve yer kabuğundaki gerilim değişimleri yüksek çözünürlüklü bir 3D haritada yeniden oluşturuldu. Ekip, hareket eden magmanın hacminin yaklaşık 200.000 Olimpik havuzu doldurabilecek kadar olduğunu hesapladı.

Magma 8 kilometreden daha derine çıkamadığı için aktivitenin şu anda durduğu belirtiliyor; ancak yanardağların uzun süreli huzursuzluk dönemleri geçirebileceği vurgulanıyor. Araştırmacılar, bu yöntemle sismik kümelerin nedenlerini daha hızlı çözerek gelecekte volkanik patlamalara yönelik tahminlerin daha güvenilir hâle gelebileceğini söylüyor.

Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Esat Kudret
Esat Kudret
706.0K UP
1 gün önce
(“Bitkilerin Hakları Var mıdır” sorusuna cevaben. Biraz tembellik edip kaynak derdine düşmemek için böyle paylaşıyorum. Soruyu soran dost bağışlasın)

Korkarım ki…

Bizim dışımızdaki canlıların hakları, bizim gelişmişlik düzeyimiz ve beslenme alışkanlıklarımız ile ilintili bir durum.

Doğayı kavradıkça ve doğanın doğal bir bileşeninden öte bir şey olmadığımız anlaşıldıkça, bizim dışımızdaki doğaya zum yapmaya başladık. Hayvan hakları bunun ürünü.

Şimdi de Bitki haklarından söz ediyorsunuz. Biraz zaman alacak ve bence o da eninde sonunda olacak.

Ya ondan sonrası, kimyasalların hakları, fiziksel varlıkların hakları vesair.

Zaten mesele de bu. Enerji transferi ile varlığını sürdürmek zorunda olan karbon alaşımlı bizcil varlıklar diğer benzerlerini tüketmek zo-run-da. Onlar da bizi tüketiyor zaten böceği, solucanı, otu,, ağacı ile…

Tek bir farkla: İhtiyaçları kadar…

Zaten bunu kavradığımızda ve bu ihtiyacı mümkün olan diğer yollarla karşılama önceliğini öncelediğimizde, ihtiyacımız olan biz dışındaki hiçbir canlı onu tüketişimizden muzdarip olmayacak ve zamanı geldiğinde de kendisi bizi tüketişinden dolayı hicap duymayacak. Sevgiyle…



2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Esat Kudret
Esat Kudret
706.0K UP
İnceleyen 5 gün önce
Mekaniklik nedir, olay ve olguları mekanik kavrayış nedir, zaman ve mekân neden her tür akıl yürütmenin olmazsa olmazıdır vb. nice sorunun pratikteki cevabıdır Yoldaş Pançuni. Ve belki de en önemlisi, hayatın her alanında "somut koşulların somut tahlili"nin ne denli yaşamsal oluşunun tersinden hikayesidir Yoldaş Pançuni.
7.0/10
(1 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
2
2 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Zeynep Süter Görgüler
Yazar 6 Mayıs 2019 23 dk.

İnternet temelli yeni medya uygulamaları, bireylerin ve kurumların iletişim kurma pratiklerini ve aynı zamanda bilginin üretim ve tüketim süreçlerini, çevrimiçi ortama taşıyarak ağ tipi yeni bir toplum modeli inşa etmektedir. Türkiye’nin içerisinde bulunduğu Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi tarafından oluşturulan İnternet Kullanıcıları İçin İnsan Hakları [Human rights for internet users] (2014) başlıklı kılavuzda, kültürel/bilimsel üretim pratiklerine yön veren düşünce ve ifade özgürlüğü, bilgiyi (yeniden)- yaratma/paylaşma araştırma ve kültür eserlerine erişim özgürlüğü, açık veri kaynağı oluşturma ve serbest lisanslama gibi demokratik değerler öne çıkmaktadır. Araştırma kapsamında, çeviri ve yeniden çeviri hareketi, bilginin yeniden üretim eylemine dönüşmektedir.

Bu çalışmanın amacı, Evrim Ağacı adlı açık bilim topluluğu tarafından Darwin teorisine ve uygulama alanlarına ilişkin yürütülen yeniden çeviri hareketlerine yönelik netnografik bir çözümleme gerçekleştirmektir. Araştırmanın birincil dayanağını oluşturan Çeviri Sosyolojisi yaklaşımı bağlamında John Heilbron ve Gisèle Sapiro, çeviriyi toplumsal bir pratik ve uluslararası düzlemde gerçekleşen kültürel değiş-tokuşların itici gücü olarak ele almak gerektiğine dikkat çekerek, çeviri pratiğine katılan birey ve kurumlardan oluşan tüm eyleyicilerin çeviri çözümlemelerine dahil edilmesinin zorunluluğuna vurgu yapmaktadırlar (2008: 43). Çeviri Sosyolojisi, çeviri ürünün nasıl ortaya çıktığı ve arkasında görünmeyen yapıların nasıl işlediği ile eyleyicilerin neyi/nasıl deneyimledikleri üzerine yoğunlaşmaktadır (Demirel Bogenç, 2014: 408-409). Çevirinin, farklı gerçeklik düzlemlerinde üretilen ve çoklu mekanizmaların bir arada işlediği bir eylem şekli olduğunu kabul eden Çeviri Sosyolojisi, bu sürecin oluşmasında iş başında olan toplumsal değişkenleri teşhis etme görevini üstlenmektedir. Ağ temelli yeni toplumsallıkların (Castells, 2010, 2015; Gerbaudo, 2012), çeviri alanı üzerinde yarattığı karşı konulamaz etkilerine yakından bakıldığında, çeviri alanında yaşanan toplumsal dönemeçle birlikte ortaya çıkan dijital açılımın önemi giderek artmaktadır. Bununla birlikte, dijital ortam (yeniden)- çeviri pratikleri kapsamında öne çıkan kavramsallaştırmalar, bu doğrultuda çalışmanın ikincil düzlemdeki kavramsal altyapısını oluşturmaktadır. 

70
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Silinmiş Üye
Silinmiş Üye Bilim Sever Okuyucu 4 Ekim 2024 Sen de Cevap Ver

Düşün ki evrenin genişlemesi sanki bir balonun şişmesi gibi balondaki noktalar (galaksiler) birbirinden uzaklaşıyor. Bu uzay-zamanın da genişlemesi demek. Mesela uzak galaksilerden gelen ışık dalgaları uzuyor ve bu duruma "kırmızıya kayma" deniyor. Yani uzaydaki her şey sanki yavaş yavaş birbirinden uzaklaşıyor gibi. Ayrıca evrenin genişlemesi zamanın akışını da etkileyebiliyor. Yani uzaktaki bir galaksiyi izlerken zamanın farklı akışlarda ilerlediğini gözlemleyebilirsin. Bu genişleme kütle çekim alanlarının dinamiklerini de değiştirebilir, uzay-zamanın eğriliği kütle çekimiyle bağlantılı olduğu için genişleme ile birlikte uzay-zamanın yapısı da değişiyor. Sonuç olarak evrenin genişlemesi uzay-zaman dokusunun karmaşıklığını artırıyor ve bu durum evrenin kökenlerine ve geleceğine dair yeni sorular sormamıza neden oluyor.

14
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Ekin Baran Sunar
Seslendiren 5 Eylül 2019 6:26
Dünyanın en önde gelen akademik jurnallerinden olan PNAS'ta yayımlanan bir araştırmada, New South Wales Üniversitesi Evrim ve Ekoloji Araştırma Merkezi,...
23
İnceleme
Nusret Kağan Bilen
İnceleyen10 17 Nisan 2024
Slavoj Žižek'in "Ahir Zamanlarda Yaşarken" (Orjinal adıyla: "Living in the End Times") eseri, modern dünya düzeni ve onun çelişkilerini Hegel, Lacan ve Marksist düşünce ekseninde ele alıyor. Žižek, kapitalist sistemin köklü bir kriz döneminden geçtiğini ve bu krizin yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda ekolojik, biyopolitik ve ideolojik boyutlara da sahip olduğunu vurguluyor.

Kitap, Karl Marx'ın kapitalist üretim ilişkilerine dair eleştirisini, psikanalitik kavramlarla birleştirerek sistemin neden çökme eşğiğine geldiğini açıklamaya çalışıyor. Žižek, bu krizi beş aşamalı bir yas tutma süreci ile özdeştirir:
-İnkar: Sorunun varlığını reddetme.
-Öfke: Sisteme ve onun yaratılışına duyulan tepki.
-Pazarlık: Sistemin kurtarılabileceğine dair çılgınca umutlar.
-Depresyon: Kaçınılmaz sonun farkına varma.
-Kabul: Yeni bir toplumsal yapıya olan ihtiyacın kabullenilmesi.
Bu model, sadece bireysel bir psikolojik süreç olarak değil, aynı zamanda toplumsal bir hareket olarak da incelenir.

Žižek, günümüz toplumunun üç büyük tehditle yüzleştiğini ileri sürer:
-Ekolojik Felaket: Çevresel krizlerin geri dönüşü olmayan bir noktaya yaklaşması.
-Biyogenetik Müdahaleler: Teknolojinin insan yaşamının özünü değiştirme potansiyeli.
-Sosyal Eşitsizlik: Kapitalizmin, eşitlik iddiasına rağmen derinleşen toplumsal adaletsizlikler.
Žižek, bu tehditlerin birbirinden bağımsız olmadığını ve ortak bir kaynaktan türetildiğini savunur: Geç kapitalizm. Ona göre, kapitalist sistem, kendi çıkarlarını toplumun ya da gezegenin geleceğinden üstün tutarak, çöküşünü kaçınılmaz hale getirmektedir.

Žižek'in eserindeki en dikkat çekici nokta, onun pesimist gibi görülmesine rağmen aslında umut dolu bir perspektif sunmasıdır. Krizin farkına varmak, yeni bir başlangıcın ön koşuludur. Ancak, eser zaman zaman karmaşık ve fazla teorik bir dile kaçabilir. Çok sayıda felsefi ve edebi referans, okuyucunun dikkatini dağıtabilir.

Bununla birlikte, "Ahir Zamanlarda Yaşarken", günümüzün acil sorunlarını anlamak ve çözüm önerileri üzerine düşünmek isteyenler için vazgeçilmez bir kaynaktır. Žižek, mevcut durumdan çıkışın ancak radikal bir yeniden yapılandırma ile mümkün olduğunu ileri sürer.

"Living in the End Times", Slavoj Žižek'in hem teorik hem de pratik açıdan çağın sorunlarına tuttuğu bir aynadır. Eser, felsefi bir metin olmasına rağmen, güncel krizlere dair derinlemesine bir analiz sunar. Bu kitabı tamamlayanlar için Žižek'in "İdeolojinin Yüce Nesnesi" adlı eserini de öneririm; çünkü bu eser, ideoloji eleştirisi üzerinden toplumsal ve kültürel meseleleri derinlemesine inceler.
10.0/10
(2 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : Living in The End Times
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
7
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Muhammet Bektaş
Muhammet Bektaş
22.1K UP
Alıntıyı Ekleyen 25 Kasım 2022
giderek küçülüyorsunuz, ey küçük insanlar! ufalanıyorsunuz,ey rahat düşkünleri ! yok olup gideceksiniz; nice küçük erdeminiz, nice küçük savsamalarınız,nice küçük teslimiyetiniz yüzünden!

fazlaca esirger,fazlaca kabullenir: böyledir toprağınız! ama ağacın büyümesi için , sert kayalar çevresinde sert kökler salması gerekir.

her savsadığınız şey, insan geleceğinin dokusuna örülür; hiçiniz dahi, geleceğin kanıyla yaşayan bir örümcek ağı ve bir örümcektir.

yine de ne isterseniz yapın; ama önce, istemeyi bilen kişiler olun!
Kaynak: böyle buyurdu zerdüşt - küçük erdemliler üzerine (3)
12
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster
Keşfet
Ara
Yakında
Sohbet
Agora

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close