Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Kafana takılan neler var?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Aslı Eroğlu
Aslı Eroğlu
23.4K UP
Çeviren 12 Eylül 2018 12 dk.

Benzer türler kısıtlı kaynaklardan genellikle farklı şekillerde yararlanırlar. Bu şekilde bir kaynak paylaşımı, görünüşte birbirine benzeyen türlerin rekabet yoluyla birbirlerinin yok olmasına sebep olmadan aynı ekolojik toplulukta nasıl bir arada yaşayabildiklerini açıklamamıza yardımcı olur. Türler arasındaki kaynak paylaşımını anlamak, hala hayatta olan türlerinin sayısındaki azalmanın ekosistemin işleyişini nasıl etkileyeceğini tahmin etmemize yardımcı olabilir.

Dünya'daki yaşamın en çarpıcı özelliklerinden biri inanılmaz çeşitliliğidir. Aslına bakılırsa Dünya'da yaşayan o kadar çok tür vardır ki, yüzyıllardır farklı ekosistemleri incelememize, yeni türler tanımlamamıza ve onları sınıflandırmamıza rağmen türlerin toplam sayısını hala bilmiyoruz. Tahminler Dünya'da 5 ila 30 milyon tür yaşadığını öne sürüyor fakat biz henüz sadece 2 milyonluk bir kısmı (en kolay göze çarpanları!) adlandırdık ve tanımladık. Ekolojik toplulukların her biri inanılamayacak sayıda türe ev sahipliği yapabilir. Örneğin Fiji veya Hawaii'deki bir resif üzerinde 100'e yakın farklı mercan türünün ya da aynı mercanlar arasında barınan veya beslenen 150'ye yakın balık türünün bir arada yaşaması sıkça rastlanan bir olaydır. Bu biyoçeşitliliği yalnızca tropikal cennetlerde gözlemleyebileceğinizi düşünmeyin. Bir dahaki sefere işe veya okula giderken yanından geçtiğiniz parktaki kuş türlerine ya da bir hafta sonu arkadaşlarınızla pikniğe gittiğiniz göletteki balık türlerine daha yakından bakarsanız pek çok farklı türün yaşadığını fark edebilirsiniz.

84
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Çağıl Benibol
Çağıl Benibol
58.4K UP
Yazar 2 Kasım 2016 16 dk.

Kütleçekim dalgaları, büyük kütlelerin ivmelenmesi sebebiyle uzay-zaman dokusunda meydana gelen bozulmalar ve bükülmelerdir. Kütleçekim dalgaları, tıpkı suya atılan bir taşın yarattığı dalgalar gibi, kaynaktan dışarı doğru dalgalar hâlinde yayılır. Ancak arada belirgin bir fark vardır: Kütleçekim dalgaları ışık hızında hareket eder; su dalgaları ise bunu yapamaz. Kütleçekim dalgaları, kütleçekimsel radyasyon yoluyla enerji taşır. Kütleçekimsel radyasyon, elektromanyetik radyasyon benzeri, kaynaktan dışa doğru yayılan bir radyasyon türüdür.

Einstein fiziği öncesi dönemde, yani ilk olarak Isaac Newton tarafından geliştirilen klasik fizik çerçevesinde, kütleçekim dalgalarının varlığına dair herhangi bir ipucu bulunmamaktaydı; çünkü bu dönemde kütleçekiminin bir noktadan diğerine anlık olarak etki eden bir kuvvet olduğu düşünülmekteydi. Dolayısıyla kütleçekimine yönelik teorilerin tarihi asırlar öncesine gitmesine rağmen, kütleçekim dalgalarının varlığı ilk olarak 1905 yılında Henri Poincaré tarafından ileri sürülmüştür; sonrasındaysa 1916 yılında Albert Einstein'ın geliştirdiği Genel Görelilik Teorisi çerçevesinde öngörülmüştür.

123
3
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Kerem Girgin
Kerem Girgin
103.0K UP
Yazar 4 gün önce 11 dk.

Türkçenin zengin deyim dağarcığında, gündelik hayatın ritmini ve insanlık hallerini birkaç kelimeyle özetleyen sayısız ifade bulunur. Bunlardan belki de en bilineni ve en sık deneyimleneni "yumurta kapıya gelince" deyimidir. Ertelenmiş bir sınav için son gece sabahlamak, teslim tarihine saatler kala hummalı bir şekilde projeyi tamamlamaya çalışmak veya son anda fark edilen bir sorumluluğun yarattığı o keskin panik hissi... Bu durumun yarattığı stres, telaş ve ardından gelen olağanüstü çaba anı, hemen herkes için tanıdık bir senaryodur. Peki, bu son derece insani ve kültürel görünen telaş halinin, sadece bir karakter özelliği veya modern yaşamın bir dayatması olmaktan öte, milyarlarca yıllık yaşam mücadelesinin derinliklerinden gelen bir yankı olabileceğini hiç düşündünüz mü? Acaba bu "son dakika" telaşı, doğanın en temel ve en acımasız yasalarından birinin, yani evrimsel baskının bir yansıması olabilir mi?

Bu yazının amacı, bu sorunun peşine düşmektir. İlk olarak "yumurta kapıya gelince" deyiminin popüler anlamının ötesine geçerek kökeninde yatan hayatta kalma mücadelesini ortaya çıkaracağız. Ardından, evrimsel biyolojinin motoru olarak kabul edilen "seçilim baskısı" kavramını ve bu baskı altında yok olmanın eşiğine gelen popülasyonların nasıl kurtulabildiğini açıklayan "evrimsel kurtuluş" (İng: "evolutionary rescue") mekanizmasını detaylandıracağız. Son olarak gündelik dilimizdeki bu basit ifade ile yaşamın en dramatik anları arasında şaşırtıcı derecede güçlü ve aydınlatıcı bir analoji kurarak deyimlerimizin ardında yatan derin biyolojik prensipleri keşfe çıkacağız. Bu yolculuk, bize sadece evrim hakkında değil, aynı zamanda kendi kültürümüz ve dilimiz hakkında da yeni bir bakış açısı sunmayı vaat ediyor.

9
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Gökhan Eren
Gökhan Eren
143.9K UP
Yazar 20 Eylül 2020 4 dk.

Bazı parazitler, ara konak veya son konaklarının davranışlarını kendi çıkarları doğrultusunda (yaşam döngülerini tamamlayabilmek için) manipüle edebilmektedir. Parazitlerin konak davranışları üzerine yapılan araştırmalar son yıllarda giderek artmakta ve popülerlik kazanmaktadır (Toxoplasma gondii, Diplostomum pseudospathaceum ve Plasmodium falciparum gibi türlerde). Bu parazitlerden biri de Dicrocoelium dendriticum'dur. Karıncaların beyinlerine yerleşir ve onları intihara sürükler.

Konak manipülasyonu parazitlerde evrimleşmiş bir özgecil (altruistik) davranışın sonucudur. Bu davranış sonucunda parazit hayatta kalma ve üreme şansını arttırarak genlerinin bir sonraki nesle aktarılmasını sağlar.

29
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yasemin Akın
Yasemin Akın
207.0K UP
Çeviren 17 Şubat 2021 19 dk.

Birçok virüs, yüksek evrimleşme hızına sahiptir. Bu yüksek evrimleşme hızı, büyük popülasyon boyutlarına, kısa çoğalma sürelerine ve virüslerin mutasyon hızı bağlıdır. Özellikle mutasyon oranı, taksonlar arasındaki evrimleşme oranının önemli bir belirleyicisidir. Virüs bağlamında mutasyon oranı, viral genomun replikasyonu sırasında yapılan hataların oranıdır. Bu, bir popülasyonda mutasyonların sabitlendiği veya tüm bireylerde bu mutasyonun mevcut olduğu oran olan sabitlenme (İng: "substitution") oranının tersidir. Bir yavru popülasyonda üretilen genetik çeşitlilik miktarını tahmin etmek için mutasyon oranları kullanılırken, belirli bir soy ya da takson için evrim oranını tahmin etmek için sabitlenme oranı kullanılır.

Popülasyon genetiğinde önemli bir parametre, nükleotid bölge başına mutasyon oranının ve genom boyutunun bir ürünü olan genomik mutasyon oranıdır. Genomik mutasyon oranı, her yavrunun ebeveyn genomuna kıyasla sahip olacağı ortalama mutasyon sayısını belirtir. DNA virüsleri tipik olarak, bir hücre enfeksiyonuna (İng: "cell infection", "c") düşen nükleotid bölgesi (İng: "nucleotide", "n") başına sabitlenme (s/n/c) ölçeğinde, 10-8-10-6 sabitlenme düzeyinde bir mutasyon oranına sahiptir. Bununla birlikte RNA virüsleri 10-6-10-4 s/n/c arasında değişen daha yüksek mutasyon oranlarına sahiptir. Taksonomik alana bağlı olarak değişen oranlara rağmen daha küçük genomlu türler, genomik mutasyon hızları ve genom boyutları arasında negatif bir korelasyon sergiler. Öyle ki genom başına mutasyon oranları nispeten sabittir.

87
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Emir Taha Sezer
Emir Taha Sezer
124.4K UP
Bilim için Yaşayan bir Primat 29 Mayıs 2022 Sen de Cevap Ver

Einstein'ın Görelilik Kuramı'na göre m kütleli bir maddenin kinetik enerjisi E= 1/2 mv² ile değil E=(mc²/(sqrt(1-(v²/c²)))) ifadesiyle verilecektir. Burada v maddenin hızı, c ışık hızıdır.

Maddenin hızı ışık hızına yaklaştığında payda da 0'a yaklaşır dolayısıyla kütlesi olan hiçbir cisim ışık hızına ulaşmaz. Aynı şekilde eğer ki maddenin hızı yoksa, durgun haldeyse kütlesi ile ışık hızının karesinin çarpımı doğrudan enerjiyi verir (E=mc²).

Bütün bunlar dolaylı olarak hız ve zaman dediğimiz kavramların mutlak değil "göreli" olmasının bir sonucudur.

Tüm Reklamları Kapat

Formüllerde Işık hızı yerine karesinin kullanılması temelinde Lorentz Dönüşümleri'nden gelir. Fakat epey matematik içerdiğinden burada aktarmak pek kolay olmayacaktır. Bu yüzden daha fazlası için mutlaka Lorentz Dönüşümleri'ne bakmalısınız.

219 görüntülenme

Kaynaklar

  1. R. P. Feynman. (2005). Six Not-So-Easy Pieces: Einstein's Relativity, Symmetry, And Space-Time. ISBN: 9780465023936. Yayınevi: Basic Books.
  2. Wikipedia. Lorentz Transformation. (27 Mayıs 2022). Alındığı Yer: Wikipedia | Arşiv Bağlantısı
Bu cevap, soru sahibi tarafından en iyi cevap seçilmiştir. Ancak bu, cevabın doğru olduğunu garanti etmez.
9
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Gözlemi
Rehabisfun Rehabisfun
Gözlemi Yapan 3 gün önce Türkiye, Çanakkale
Çanakkale çamlıca şelalesinden pıtırelli köyüne doğru inerken rastladık.
1
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
İlker Kara
İlker Kara
103.9K UP
Alıntıyı Ekleyen 4 gün önce
Bir kez kendini bulmuş olan kişinin bu yeryüzünde yitirecek bir şeyi yoktur artık. Ve bir kez kendi içindeki insanı anlamış olan bütün insanları anlar.
Kaynak: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Stefan Zweig-Olağanüstü Bir Gece, 32. basım, sayfa 69.
9.5/10
(49 Kişi)
Puan Ver
Almanca Aslından Çeviren: İlknur İgan
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
4
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Nujin Dede
Nujin Dede
34.8K UP
Yazar 28 Aralık 2021 27 dk.

Enerji, evrenin doğumundan günümüze kadar her fiziksel ve kimyasal tepkimede gözlemlediğimiz, bu tepkimeleri mümkün kılan olgu olarak karşımıza çıkmaktadır. Öyle ki bu enerji, mikrokosmosdaki bir atomun titreşiminden makrokosmosdaki bir yıldızın patlamasına kadar skalalarda varlığını gösterir; fakat enerjinin belki de en iyi bir şekilde gözlemlendiği yer, canlı vücududur.

Canlı, homeostazını (vücut dengesini) koruyabilmek, bir diğer tabir ile canlılığını sürdürebilmek adına çeşitli biyokimyasal reaksiyonlar gerçekleştirerek hayatta kalmaya çalışır. Bu reaksiyonların tümüne metabolizma denir ve vücut içerisinde gerçekleşen tüm yapım ve yıkım olaylarını kapsar. Homeostazı koruyabilmek adına gerçekleştirdiği metabolik aktivitenin büyük bir bölümünde enerjiye ihtiyaç duyar. Bu ihtiyacı, şimdiye kadar tespit edilmiş temelde 4 farklı yöntem ile karşılar:

136
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Bora Cüneyt Akçakın
Seslendiren 19 Kasım 15:25
LingoSat Nedir? - Starship 6. Kez Fırlatılıyor!
24
''Feynman Diagram'' Sweatshirt

Parçacık fiziğinin karmaşık dünyasını basitleştiren efsanevi Feynman Diyagramları. Bilimsel derinliği şık bir şekilde üzerinizde taşıyın.

Bilgiler ve Uyarılar:

  1. Renk Bilgileri: Sweatshirt siyah olarak üretilebilmektedir.
  2. Beden Bilgileri: Stokta kalan ürünlerimiz arasından dilediğiniz bedeni seçebilirsiniz. Sweatshirt ilgili beden bilgisi almak ve ölçüleri öğrenmek için buraya tıklayınız.
  3. Cinsiyet Bilgileri: Bu ürünümüz unisex üretilmektedir ve her cinsiyete uygundur.
  4. Kargo Bilgileri: Bu ürün sipariş alındıktan sonraki 2 iş günü içinde postalanacaktır. Kargo yöntemimiz hakkında daha fazla bilgiyi buradan alabilirsiniz.
  5. Yıkama/Ütü Bilgileri: Sweatshirt üzerindeki görsellerin korunması için sweatshirtlerin ters yüz edilerek yıkanması ve ütülenmesi tavsiye edilir. Siyah sweatshirtlerin en fazla 30 derecede yıkanması gerekmektedir.
  6. İade/Değişiklik Bilgileri: Lütfen sipariş vermeden önce iade ve ürün değişikliği ile ilgili bilgilendirmemizi okuyunuz.
Devamını Göster
₺1,200.00
''Feynman Diagram'' Sweatshirt
Silinmiş Üye
Silinmiş Üye 5 gün önce
“Gerçek, konuşanı cezalandırır.
Ama susanlar, gerçeğin yok oluşuna ortak olur.”
Bertolt Brecht

5
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 23 Aralık 2019 9 dk.

2011 yapımı bir Hollywood filmi olan Limitless, NZT-48 isimli bir sözde ilaç sayesinde beyin bağlantılarını güçlendirerek insanın doğduğundan beri deneyimlediği (okuduğu, duyduğu, izlediği, vs.) her şeyi iç tutarlılığa sahip ve üstün bir şekilde zihninde birleştirebildiği ve hafızasının her parçasına erişebildiği bir dünya hayal ediyor.

Film, ne yazık ki beynin sadece bir kısmının kullanılabildiğini, yani insanların beyinlerinin %100'ünü kullanmadığı uydurmasını (mitini) tekrar ediyor. Bu iddianın en ufak bir doğruluk payı olmadığını, Lucy isimli Hollywood filminin bilimsel altyapısını incelediğimiz buradaki yazımızda anlatmıştık. Beynimizin %100'ünü kullanmanın ne anlama geldiğini ise buradaki detaylı yazımızdan öğrenebilirsiniz.

82
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Betül Parlak
Seslendiren 4 gün önce 31:28
Çok sayıda evrenden birinin içinde yaşıyor olabilir miyiz? Bilim insanları, içinde bulunduğumuz Evren'imizi daha iyi tanımlamaya başladığından beri filozoflar,...
8
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Evrim Ağacı'na Destek Ol
Söz
Evrim Ağacı
Alıntıyı Ekleyen 18 Ocak 2019
Halkın bilimi anlamasına engel olmak, kendimize verdiğimiz en büyük zarardır.
Bu alıntı Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
23
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster
Keşfet
Ara
Yakında
Sohbet
Agora

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close