Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Kafana takılan neler var?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
İnceleme
Hatice Kutbay
İnceleyen 4 gün önce
Ian Hodder’ın Dolanıklık (Entanglement) adlı eseri, insan ile nesne arasındaki ilişkinin sadece araçsal bir bağ olmadığını, karşılıklı bir bağımlılık ve etkileşim ağı şeklinde geliştiğini savunur. Hodder, bu kavramı “dolanıklık” (entanglement) olarak adlandırır. Ona göre insanlar nesneleri üretir, kullanır ve düzenler; ancak zamanla bu nesneler de insanların davranışlarını, toplumsal ilişkilerini ve düşünme biçimlerini yönlendiren bir güce dönüşür.
Olumlu Yönleri ,Hodder’ın “dolanıklık” kavramı, insan-nesne ilişkisini tek yönlü bir üretim-tüketim çerçevesinden çıkarıp karşılıklı bağımlılık temelinde yeniden tanımlar. Bu, arkeolojik yorumlarda yeni bir açıklama zemini sağlar,Disiplinlerarası Yaklaşım,Sosyal teori, felsefe, ekoloji ve materyal kültür analizlerini bir araya getirerek arkeolojinin sınırlarını genişletir. Bruno Latour’un aktör-ağ teorisi ve Tim Ingold’un “dünyada olma” yaklaşımıyla benzer bir entelektüel çizgi izler.
Nesnelerin insani pratiklerdeki rolünü yeniden düşünmemizi sağlar; teknolojinin, tarımın, yerleşikliğin ve mülkiyetin insanı nasıl “bağımlı” hale getirdiğini ikna edici örneklerle açıklar.
Felsefi Derinlik,“Bağımlılık”, “kontrol kaybı” ve “bağlılık” gibi kavramları etik, varoluşsal ve ekolojik düzlemde ele alır. Bu, eseri salt arkeolojik bir incelemeden çıkarıp daha genel bir insan-doğa ilişkisi tartışmasına taşır.Olumsuz yönleri ise ağır ve Karmaşık Dil,somut Arkeolojik Verilerin Azlığı,
9.0/10
(1 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : Entangled: An archaeology of the relationships between humans and things
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
4
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Burak Albayrak
Burak Albayrak
355.6K UP
Ekleyen 10 Eylül 2022 1 sa.

Uyuşturucu Bağımlılığı olarak da anılan Madde Kullanım Bozukluğu, hastaların kullanımıyla ilgili önemli sorunlar yaşamasına rağmen bir maddeyi kullanmaya devam ettiği patolojik bir davranış kalıbını içeren maddeye bağlı bir bozukluk türüdür. Madde Kullanım Bozuklukları, sosyal, akademik ve mesleki bozulmaya yol açan nikotin, alkol ve diğer yasa dışı maddelerin kullanımını içerir. Görülen en yaygın yasa dışı maddeler arasında kenevir, opioidler, sedatifler (yatıştırıcılar, depresanlar), hipnotikler (uyku ilaçları), inhalanlar (tiner gibi uçucu maddeler), halüsinojenler (LSD, mantar) ve uyarıcılar bulunur.

Maddeler, merkezi sinir sistemi üzerindeki etkilerine göre farklı şekilde sınıflandırılabilir. Bu etkiler maddeye göre değişir ve artan enerji ile öforiden, derin sedasyona ve halüsinasyonlara kadar çok çeşitli etkiler üretebilir. Genel olarak, etkiler önemli ölçüde farklılık gösterse de, Madde Kullanım Bozukluklarının ilk aşamaları, bireylerin kullanımla birlikte bir esenlik duygusu veya öfori yaşadığı, olumlu pekiştirme ile karakterize edilir. Fizyolojik ve psikolojik bağımlılık ilerledikçe, birey, maddelerin öncelikle disforiyi ve hoş olmayan yoksunluk semptomlarını giderdiği olumsuz pekiştirme yaşar.

79
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Söz
Meryema Şermet
Meryema Şermet
108.1K UP
Alıntıyı Ekleyen 6 saat önce
Zenginler fakir insanların kaderleri konusunda yüksek sesle yakınmalarından hiç hoşlanmazlar. Onların kendilerini rahatsız ettiklerini, problem çıkardıklarını söylerler. Evet , gerçekten de fakirlik sorundur. Belki onların karın gurultuları zenginleri uykularından uyandırır!
8.0/10
(2 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : Бедные люди; Bednye Lyudi
Derleyen: Hüsnü Abbas
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
5
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Damla Şahin Uçar
Aktaran 5 gün önce 2 dk.

Büyük Patlama’dan bir saniyeden kısa bir süre sonra, henüz atomik elementler bir araya gelmeden önce, eğer parçacıklar madde haloları hâline yoğunlaşmışsa bu haloların çökmeleri sonucunda ilk kara deliklerin, bozon yıldızlarının ve “yamyam yıldızlar” olarak adlandırılan yıldızların ortaya çıkmış olabileceği düşünülüyor. Bu sonuca, Scuola Internazionale Superiore di Studi Avanzati (SISSA) araştırmacıları tarafından; INFN, IFPU ve Varşova Üniversitesi işbirliğiyle yürütülen ve Physical Review D dergisinde yayımlanan yeni bir çalışma ile ulaşıldı.

Araştırmacılar, bazı kozmolojik modellerin öne sürdüğü gibi Evren’in en erken dönemlerinde kısa süreli bir “Erken Madde Egemenliği Dönemi" (İng: "early matter-dominated era")nin yaşanmış olabileceği varsayımından yola çıkarak parçacıkların birbirleriyle nasıl etkileşebileceğini incelediler. Bu etkileşimlerin, şaşırtıcı çeşitlilikte kozmik cisimlerin oluşumuna yol açabileceğini ortaya koydular. Böylece çalışma, Büyük Patlama’dan sonraki ilk anlarda bile Evren’in karmaşık ve zengin bir fiziksel fenomenolojiye sahne olabileceğini gösteriyor.

13
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Uyarlayan 10 Nisan 2011 32 dk.

2012 senesinin başlarında, matematikçi Ian Stewart "Bilinmeyenin İzinde: Dünya'yı Değiştiren 17 Denklem" başlıklı kitabını yayımladı ve insanlığın tarihinde keşfedilen 17 matematiksel denklemi, bilimsel yoğunluğundan kurtararak, herkes tarafından anlaşılabilir bir hale soktu. Prof. Dr. Ian Stewart'a bu kitabını neden yazmaya karar verdiği sorulduğunda şöyle yanıt veriyor:

Bu yazımızda sizlere bu denklemlerle ilgili kısaca bilgileri vereceğimiz bir özet sunacağız. Böylece Prof. Stewart'ın kitabında yapmaya çalıştığının kısa bir örneğini göstermeye çalışacağız. Ayrıca modern kullanımlarına birer ikişer örnek vererek ne gibi alanlarda kullanıldığını anlatmayı hedefleyeceğiz. Bu denklemlerin tek kullanım alanlarının bu örnekler olmadığının altını çizmek isteriz.

154
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
EtkinlikKültürel Etkinlik
Okan Nurettin Okur
Etkinliği Ekleyen 1 hafta önce ÇevrimiçiÜcretsiz21 Kasım
Bilimler ve Sanatlar Bizi Daha Ahlaklı mı Yaptı?
21 Kasım 2025 09:00 tarihinden 21 Kasım 2025 11:00 tarihine kadar.

Ankara Felsefe Radyosu

Bilimler ve Sanatlar Bizi Daha Ahlaklı mı Yaptı?

21.11.2025 - 09.00

Konuk: Prof. Dr. Hamdi Bravo

Moderatör: Okan Nurettin Okur

Yayına aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz:

@AnkaraFelsefeRadyosu

Devamını Göster
6
0 Yorum
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Akın Karahasan
Seslendiren 5 Şubat 2022 6:42
Evrimsel biyolojiyle ilgili en sık duyduğumuz esprilerden birisi “Maymundan mı geldik bilmiyorum ama maymuna gittiğimiz doğru.” lafıdır. Çok tekrar edildiği...
58
Çağrı Mert Bakırcı
Uyarlayan 24 Haziran 2021 4 dk.

Her ne kadar Dünya çapında milyarlarca insanın aşılanmayı tercih etmesi sayesinde COVID-19 salgını büyük oranda yavaşlatılabilmiş olsa da halen aşıya erişimi olmayan veya aşılanmayı reddeden kişiler arasında devam eden salgın, yeni varyantların evrimine neden oluyor. Bunlardan en tehlikelisi, birçok ülkede baskın soy hattı haline gelen Delta varyantı adı verilen bir SARS-CoV-2 çeşidi. Bu varyantın çok daha bulaşıcı ve potansiyel olarak daha ölümcül; bu nedenle salgının gidişatı için önem arz ediyor.

Delta varyantı ilk olarak Hindistan'da keşfedildi ve o dönem, birden fazla "Endişe Verici Varyant"tan biri olarak sınıflandırıldı. Ancak diğer varyantlardan farklı olarak, çok daha kısa bir süre içinde önce Hindistan'da, sonra İngiltere'de yayıldı ve baskın mutant haline geldi. Şimdiyse onlarca ülkede salgın eforlarının altını oyma riski bulunuyor. Özellikle de aşılamanın daha yavaş olduğu veya aşı kararsızlığının daha yüksek olduğu yerlerde...

16
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Pedram Türkoğlu
Yazar 1 Aralık 2017 5 dk.

Çanakkale'nin merkez limanında gözlemlediğimiz bir genç birey. Genelde deniz seviyesinin hemen üstünde, denize sıfır uçarken veya herhangi bir kayalık üzerinde kanatlarını açıp kuruturken gözlemleyebilirsiniz. Karabatakların iki ayak üzerindeki bu kanat kurutma davranışı oldukça meşhurdur.

Uzunlukları genelde 68 ila 78 cm arasında olan orta boyutlu siyah su kuşlarıdır. Kanat açıklıkları 110-95 cm arasında değişir. Uzun kuyrukları ve sarı boğaz dokusu bulunur. İsimlerinden de anlaşılacağı gibi yetişkinleri üreme döneminde ibik geliştirir. Yaygın karabatak (Phalacrocorax carbo) türünden ince ve hafif gagaları ile ayrılırlar. Ayrıca ibikleri dışında üreme dönemlerinde metalik-yeşil renkte tüyleri güneş ışığı altında parlayabilir. Tepeli karabatakların 12 kuyruk tüyü bulunurken; yaygın karabatakların 14 kuyruk tüyü bulunur. Ayrıca genç tepeli karabatakların alt tüyleri, yaygın karabataklardan daha siyah olabilir.

5
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Yaşam Ağacı Gözlemi
Burak Özgan
Burak Özgan
58.8K UP
Gözlemi Yapan 4 gün önce Türkiye, İstanbul
Ekim 2025, Tuzla ilçesinde bulunan Kamil abdüş lagününde gözlemlendi
5
0 Yorum
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Şule Ölez
Şule Ölez
1.3M UP
Çeviren 30 Ağustos 2017 10 dk.

İnsanların beslenmesindeki başlıca evrimsel değişikliklerden ilki, en az 2,6 milyon yıl önce büyük hayvanların et ve kemik iliklerini menülerine dahil etmeleriydi.

İlk insansıların beslenme biçimi muhtemelen günümüz şempanzelerininkine benziyordu: çok miktarda meyve, yaprak, çiçek, ağaç kabuğu, böcek ve et içeren hem otçul hem de etçil bir beslenme düzenine sahiplerdi (örneğin Andrews & Martin 1991; Milton 1999; Watts 2008). Diş morfolojisi ve dişlerin mikro düzeyde aşınması ile ilgili çalışmaların gösterdiğine göre bazı insansıların yedikleri şeyler arasında tohumlar ve sert kabuklu yemişler gibi sert gıda maddeleri ile kökler ve yumru kökler gibi yer altı depolama organları bulunabilirdi (Jolly 1970; Peters & O'Brien 1981; Teaford & Ungar 2000; Luca ve ark. 2010). İnsansıların yedikleri şeyler en az 2,6 milyon yıl öncesinden itibaren belirgin şekilde genişlemeye başladı; bazıları yiyecekleri arasına küçüklerinden büyüklerine kadar her çeşit hayvanın et ve iliğini dahil etmeye başladılar. Bu çarpıcı değişimin kanıtlarını 5N1K sorularını sorarak inceleyelim: Ne zaman, Nerede, Kim, Ne, Niçin ve Nasıl?

89
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
3
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Damla Şahin Uçar
Yazar 5 gün önce 6 dk.

Nancy Grace Roman Uzay Teleskobu, kısaca Roman ya da RST, adını galaksilerin nasıl büyüdüğüyle ilgili anlayışımızı temellendiren ve “Hubble’ın Annesi” olarak bilinen Nancy Grace Roman’dan alan NASA’nın astrofizik gözlemevidir. Başta Wide Field InfraRed Survey Telescope (WFIRST) olarak geliştirilmekle birlikte 2020 yılında isim değişikliğine gidilmiştir. NASA’nın ilk kadın yöneticisi olan Nancy Grace’in onurlandırılması için WFIRST, Nancy Grace Roman Space Telescobe olarak değiştirilmiştir.

En geç 2027’de fırlatılmayı bekleyen ve fırlatıldıktan sonra Güneş-Dünya L2 yörüngesinde konumlanacak olan Roman’ın Hubble ile kıyaslandığında minimum 100 kat daha geniş görüş alanına sahip olması, gökyüzünü Hubble’dan 1000 kat daha hızlı taramasını sağlayacak. Özellikle Evren’in genişlemesinin hızlanması olgusunun altında yatan nedenleri de araştırması bekleniyor. Ayrıca Evren’i çok daha iyi anlamamızın anahtarları olan karanlık enerji ve karanlık maddeye de ışık tutacağı düşünülüyor.

15
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Esin Çelik
Esin Çelik
3,920 UP
Çeviren 15 Ağustos 2019 1 sa.

Genel anlamıyla yaratılışçı, dünyanın ve cenneti hiç yoktan, mutlak bir şekilde yaratan tanrıya özgür iradesiyle inanan kimseye denir. Böylesi bir tanrının genellikle "mevcut" olduğuna inanılır. Yani yaratılanlarla sürekli ilgilenen, gerekli olduğunda müdahale eden bir yapıda olduğu düşünülür. Eğer yaratıcı, yarattıklarıyla sürekli alakadar olmazsa, yaratılmış bu şeylerin sona ereceği veya yok olacağına inanılır. Hristiyan, Yahudi ve Müslümanların tamamı, bu bağlamda yaratılışçıdır. Bu gruplar teist olarak bilinirler. Bu "mevcudiyet" inancı onları, üzerinde çalıştığı materyali (maddeyi) yaratmış olsa da, olmasa da, yaratma eylemi tamamlanır tamamlanmaz yarattıklarına artık müdahale etmeyen bir yaratıcıya inanan deistlerden ayırır. 

Bu makalede ele alacağımız tartışmanın odağı, yaratılışçılığın daha sınırlı bir bağlamındadır. Bu bağlam, popüler yazılarda (özellikle de Amerika’da) yaygın olarak kullanılan bağlamdır: Yaratılışçılık, İncil’in özellikle Başlangıç (Genesis) kısmının ilk bölümlerini, biz insanlar da dahil olmak üzere Evren'in ve Dünya'nın tarihini anlatan literal [E.N. metaforik olmayan, gerçeği anlatan] anlatılar olarak algılamak demektir.

184
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Gökdeniz Yeniay
Gökdeniz Yeniay
22.1K UP
Bilim okuru 6 Temmuz 2019 Sen de Cevap Ver

Elimizdeki bulgulara dayanarak canlılığın yaklaşık 3.5 ila 4 milyar yıl önce dünyamızı kaplayan okyanusun diplerindeki  hidrotermal volkan bacalarının etraflarındaki mikro-odacık adı verilen kapsüllerde ortaya çıktığını söyleyebilmekteyiz.

Suyu canlılığın oluşması için bir ön koşul sayabiliriz. Su; yüzeyden derinlere doğru, çok yüksek sıcaklıklardan soğuk sıcaklıklara doğru yumuşak bir geçiş sağlar. Okyanus, uzaydan atmosferi olmayan dünyamıza uzaydan gelen radyoaktivite ve gök taşları gibi yıkıcı etkilere karşı kalkan görevi görmuştür. Ayrıca, okyanus diplerindeki yüksek basınç kimyasal tepkimeleri hızlandırıcı etkiye sahiptir.

Canlılığı başlatan moleküller ve elementler ise günümüzdeki canlılarda bulunanlardan pek de farklı değil. Zaten farklı olsaydı şaşırmamız gerekirdi. Örnek vermek gerekirse; oksijen, karbon, kükürt, hidrojen gibi elementler ve bunların oluşturdukları karbondioksit, azotmonoksit, hidrojen sülfit gibi moleküllerdir.

Tüm Reklamları Kapat

Kaynaklar

  1. Yazar Yok. Çağrı Mert Bakırcı, Evrim Kuramı Ve Mekanizmaları, Kor Yayınları, 2017. (6 Temmuz 2019). Alındığı Tarih: 6 Temmuz 2019. Alındığı Yer: Bağlantı | Arşiv Bağlantısı
  2. Yazar Yok. Bilim Ve Ütopya, 283. Sayı, Ocak 2018. (6 Temmuz 2019). Alındığı Tarih: 6 Temmuz 2019. Alındığı Yer: Bağlantı | Arşiv Bağlantısı
1
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster
Keşfet
Ara
Yakında
Sohbet
Agora

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close