Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Ece Müker
Ece Müker
584.6K UP
14 saat önce
Journal of High Energy Physics’te yayımlanan kuramsal bir çalışmaya göre, füzyon reaktörleri enerji üretirken farkında olmadan karanlık maddenin güçlü adaylarından biri olan axion parçacıklarını üretebilir. Mekanizma, reaktörün sıcak plazmasında değil; yüksek enerjili nötronların lityum ve çelikten yapılmış reaktör duvarlarıyla etkileşime girmesi sırasında gerçekleşiyor.

Cincinnati Üniversitesi’nden Jure Zupan’ın ekibine göre bu çarpışmalar, atom çekirdeklerini uyararak axion salımına yol açabilir. Axion’lar maddeyle çok zayıf etkileştiği için zırhlamayı aşabilir ve reaktör dışına yerleştirilecek dedektörlerle tespit edilebilir. Araştırma, ITER gibi büyük füzyon tesislerinin ek bir altyapı gerektirmeden karanlık madde araştırmalarında deneysel bir platforma dönüşebileceğini öne sürüyor. Bu yaklaşım henüz doğrulanmış değil; ancak füzyon reaktörlerini parçacık fiziği için yeni bir test alanı haline getirme potansiyeli taşıyor.

Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
6
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Yasin Erkmen
Çeviren 1 gün önce 10 dk.

Bir akademisyenin hayatına yön veren ve onu biçimlendiren sayısız kitap arasından yalnızca beşini nasıl seçmeli? Bu işe giriştiğimde, seçtiğim kitapların iki ortak özelliğe sahip olduğunu fark ettim. İlk olarak bunlar farklı nedenlerle yeniden ve yeniden başvurduğum metinlerdi. Başlangıçta belirli bir biçimde okuyup anlamıştım ancak daha sonra, yeni bir araştırma bağlamında, yarı hatırladığım bir fikri yeniden keşfetmek için bu kitaplara geri döndüm. İkinci olarak bu kitaplar kendi türlerinin örnek niteliğindeki temsilcileriydi, benzerleri arasından kaçınılmaz biçimde öne çıkmışlardı.

Collingwood'un An Autobiography (1939) ve ayrıca The Idea of History (1946) adlı eserlerini okumam üzerimde çok güçlü bir etki bıraktı çünkü bundan çok daha önce, etkilenmeye fazlasıyal açık bir yaşta A. J. Ayer'in Language, Truth and Logic (1936) adlı kitabını okumuş ve kariyerime Peter Haggett'in (1965) etkisiyle, coğrafya ve arkeolojideki niceliksel ve istatiksel devrimlerden -özellikle de David Clarke'ın Analytical Archaeologhy (1968) adlı eserinden- etkilenerek başlamıştım.

32
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ayşegül Şenyiğit Özdil
Yazar 14 Eylül 2017 14 dk.

Darwin’den itibaren pek çok filozof ve bilim insanı genel olarak insana atfedilen bir özellik olan ahlak kavramının evrimsel bir kökene sahip olduğunu düşünmüş ve onun birtakım evrimsel süreçlerin birlikteliğinden doğan bir ürün olduğunu ortaya koymuşlardır. Bazı yönlerden ahlakın dolaysız bir şekilde biyolojik evrimsel süreçlerin etkisi altında şekillendiğini söyleyebilmemize rağmen bazı yönlerden de belli başlı bazı ahlak kurallarının tamamıyla dolaysız bir şekilde biyolojik evrimimizle açıklanamayacak kadar karmaşık oluşu ahlak kavramını açıklama çabasını oldukça zorlu ama bir o kadar da gizemli kılmaktadır.

Yazımız boyunca ahlak kavramını 3 bölüm halinde inceleyerek masaya yatıracağız.

96
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Burak Albayrak
Burak Albayrak
355.8K UP
Ekleyen 21 Kasım 2022 36 dk.

Kuduz; çoğunlukla enfekte bir hayvanın ısırması yoluyla bulaşan, insanlarda ve diğer memelilerde ensefalite (beyin iltihabına) neden olan, aşı yoluyla kolaylıkla önlenebilen ancak önlenmediği takdirde çok ölümcül olan, viral bir hastalıktır. Kuduz virüsü (Rabies lyssavirus), memelilerin merkezi sinir sistemini enfekte eder ve nihayetinde beyinde hastalık oluşmasına ve ölüme neden olur. Virüs, genellikle ısırıkları, sıyrıkları ve yaraları kontamine eden tükürük veya mukozal maruziyet yoluyla bulaşır. Ayrıca nakledilen nörolojik dokular (örneğin kornea) ve katı organlar yoluyla kuduz geçişi de belgelenmiştir.

Kuduzun ilk belirtileri; halsizlik veya rahatsızlık, ateş veya baş ağrısı dahil olmak üzere gribe benzer olabilir. Ayrıca ısırık bölgesinde rahatsızlık, karıncalanma veya kaşıntı hissi olabilir. Bu belirtiler günlerce sürebilir. Semptomlar daha sonra serebral disfonksiyon, anksiyete, konfüzyon ve ajitasyon şeklinde ilerler. Hastalığa yakalanma ile semptomların başlaması arasındaki süre genellikle 1-3 aydır ancak bu süre 1 haftadan az veya 1 yıldan fazla olacak şekilde değişebilir. Aradaki süre, virüsün merkezi sinir sistemine ulaşmak için periferik sinirler boyunca kat etmesi gereken mesafeye (dolayısıyla ısırığın vücuttaki konumuna) bağlıdır.

114
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Burak Albayrak
Burak Albayrak
355.8K UP
Ekleyen 29 Haziran 2022 38 dk.

Turner Sendromu, insanlarda biyolojik olarak dişi cinsiyetini belirleyen XX kromozom çiftinden 1 adet X kromozomunun silinmesiyle oluşan, dolayısıyla 45+X0 karyotipiyle karakterize edilen ve kadınlarda gelişimi etkileyen kromozomal bir durumdur. Sendromunun en yaygın özelliği boy kısalığıdır ve yaklaşık 5 yaşında kendini gösterir. Ayrıca, yumurtalık fonksiyonunun erken kaybı (yumurtalık hipofonksiyonu veya erken yumurtalık yetmezliği) de çok yaygındır. Yumurtalıklar ilk başta normal olarak gelişir, ancak yumurta hücreleri genellikle erken ölür ve çoğu yumurtalık dokusu doğumdan önce dejenere olur. Etkilenen birçok kız çocuğu, hormon tedavisi görmedikçe ergenliğe giremez ve dolayısıyla neredeyse hiçbiri gebe kalamaz. Sendromdan etkilenen kadınların küçük bir yüzdesi, genç yetişkinlik boyunca normal yumurtalık fonksiyonunu koruyabilir.

Turner Sendromu'na sahip kadınların yaklaşık %30'unun boyun bölgesinde ekstra deri kıvrımları (perdeli boyun), ensede düşük saç çizgisi, el ve ayaklarda şişme (lenfödem), iskelet anormallikleri veya böbrek sorunları vardır. Etkilenen bireylerin üçte biri ila yarısı, aort koarktasyonu (kalpten çıkan büyük arterin daralması) veya aortu kalbe bağlayan kapakçık anormallikleri gibi bir kalp kusuru ile doğar. Bu kalp kusurlarıyla ilişkili komplikasyonlar yaşamı tehdit edici olabilir.

63
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Eser
Ece Müker
Ece Müker
584.6K UP
Eseri Ekleyen 5 gün önce Film
Puan Ver
Orjinal Adı : The Astronaut
Yönetmen: Jess Varley
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
Alper Kaan Selçukoğlu
Yazar 18 saat önce 8 dk.

Gecikmiş implantasyon olarak da bilinen embriyonik diyapoz (İng:"Embryonic diapause"), bazı memelilerde embriyonun henüz blastosist aşamasındayken gelişimini geçici olarak durdurmasıdır. Bu canlılarda yaşam, döllenme ile doğum arasındaki süreçte kısa bir “bekleme molası” verir.

İnsanlarda hamilelik süreci döllenmeden itibaren yaklaşık dokuz ay boyunca kesintisiz ilerler. Ancak bazı türlerde gelişim belirli bir noktada durabilir ve ancak çevresel ya da fizyolojik koşullar uygun hale geldiğinde yeniden başlar. Üstelik bu duraksama biyolojik bir aksaklık değil; aksine, kurgulanmış bir hayatta kalma taktiğidir.

7
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Fatma Nur İnakçı
İnceleyen8 16 Kasım 2024
Dünyayı gerçekten ardında bırakabilir misin? Ama asıl mesele şu: Bırakmayı hak ediyor musun?
Filmdeki şifreli detaylar öyle zekice yerleştirilmiş ki izlerken her bir sahnede başka bir ipucuyla karşılaşıyorsunuz. Özellikle karakterlerin verdiği kararların altında yatan gizli bağlantılar ve arka planda beliren semboller izleyiciyi sürekli tetikte tutuyor. Bir sahnede gökyüzündeki yıldızlar arasında beliren bir form başka bir sahnede evin içinde çalan bir melodinin çözülmesi gereken bir mesaj taşıması... Bunlar tesadüf değil filmin bize anlatmaya çalıştığı çok daha büyük bir hikayenin parçaları..
Filmde birkaç kez gökyüzüne odaklanılıyor ve bu sahnelerde sıradan yıldızların veya bulutların ötesinde bir şeylerin olduğu ima ediliyor. Bu anlarda gökyüzü bir tür mesaj taşıyor gibi hissettiriyor bize. Filmde aynı zamanda filmin yapımcısı olan Barack Obama’nın sesine de rastlıyoruz. Eğer derin bir film izlemek, biraz sarsılmak ve insanın aslında kim olduğunu sorgulamak istiyorsanız bu film tam size göre. İzledikten sonra kafanızda bir şeylerin değişeceğine eminim. Mutlaka izleyin!
5.5/10
(2 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : Leave the World Behind
Yönetmen: Sam Esmail
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
16
4 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı Akademi

Evrim Ağacı Akademi'yi kullanarak kendini Sahtebilim ve Şüphecilik konusunda geliştirebilirsin.

Sahtebilim
Sahtebilim
98 Makale
19 saat 9 dakika
Öğrenmeye Başla
Komplo Teorileri
Komplo Teorileri
14 Makale
3 saat 50 dakika
Öğrenmeye Başla
Astroloji
Astroloji
4 Makale
1 saat 5 dakika
2 Soru
Öğrenmeye Başla
UFO ve Uzaylılar
UFO ve Uzaylılar
17 Makale
2 saat 44 dakika
Öğrenmeye Başla
İnceleme
Tayfun Erden
Tayfun Erden
102.7K UP
İnceleyen10 5 gün önce
Anime olarak izlenebildiği gibi manga formatında da okunabilmektedir. Manga formatında renkler ve sesler zihin tarafından oluşturulduğundan, okuyucunun aktif katılımını gerektirir. Her iki format da oldukça keyiflidir.
Dizi
9.4/10
(5 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : NARUTO - ナルト
Yönetmen: Hayato Date
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
0
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Bilim ve bilimseverler sıkıcı değildir! Evrim Ağacı Etkinlik Platformu'nu kullanarak bulunduğun şehirde veya internet üzerinde toplantılar, etkinlikler, buluşmalar düzenleyebilir, diğerlerinin düzenlediği etkinliklere katılabilirsin. Ayrıca eğer bilimle ilgili bir iş, staj, burs veya eğitim arıyorsan veya bu pozisyonları dolduracak bilimseverler, bilim insanları ve öğrenciler arıyorsan, Evrim Ağacı İlan Platformu'nu kullanarak Türkiye'deki ve Dünya'nın her yanındaki bilimseverlerin oluşturduğu ağa katılabilir, bu ağa güç katabilirsin!

Yaşam Ağacı Gözlemi
Serhan Mert
Serhan Mert
102.1K UP
Gözlemi Yapan 5 gün önce Türkiye, Balıkesir
Kırlangıçkuyruğu Larvası
Ayvalık Altınova (Saman Araştırma İstasyonu)
39.19°K 26.76°D
4
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
H. Kumsal Taştepe
Hemşire 29 Mart 2020 Sen de Cevap Ver

Tarımsal ürün verimliliğini arttırmak için "Pestisit" adı verilen kimyasal içerikli zirai mücadele ilaçları yaygın bir şekilde kullanılıyor ve bu kimyasal ilaçların meyve ve sebzeler aracılığıyla insanlara geçerek insan sağlığını tehdit eettiği biliniyor vu nedenle, taze meyve ve sebzelerden pestisit kalıntılarını uzaklaştırmak büyük önem taşıyor.

Sebze ve meyveleri temizlemek için sirkeli su ile yıkama çok uzun zamandır kullanılan bir yöntem.

Ancak, günümüzde yaygın olarak kullanılan pestisitlerin pek çoğunun aktif maddesi asidik koşullarda daha kararlı hale gelmektedir. Bu da yetersiz bir yıkama nedeniyle bu tür ilaçlar gıdadan uzaklaştırılamayıp vücuda alınırsa olası zararlı etkilerinin çok daha uzun süreler boyunca sürdürmelerini sağlanması demektir. Hangi sebze ve meyvede hangi pestisitin kullanıldığı bilinmediği için sirkeli suyla yıkanmamaları gerekir. Sebze ve meyveleri tamamen tarım ilacından arındırmak mümkün olmasa da duru suyla yıkayıp özellikle yeşillikleri suda bekletmek, en doğru temizleme şeklidir.

Tüm Reklamları Kapat

Sebze ve meyveleri sirkeli suyla yıkamak yerine bol su ile yıkamanın tercih edilmesi gerekir. Pestisitlerin içerdiği aktif zehirli bileşiklerinin alkali sularda çok daha hızlı bozulduklarının bilinmesi nedeniyle yıkama suyunun içine yemek sodası eklenmesi de önerilmekte. Ancak sodalı su ile yıkamanın her ne kadar pestisitlerin parçalanmasını hızlandırdığı ve olumlu bir etkisi olduğu kabul edilse de bu ilaçların zararlı etkilerini tamamen ortadan kaldırdığını söylemek mümkün değil.

Sebze ve meyveleri sirkeli su ile yıkamak yerine, ılık suda bekletip sonrasında bol su ile durulamanın en uygun yöntem olduğu görülmekte. Bunun yanında, bilinçli tüketiciler olarak zararlı kimyasallar içermeyen, sürdürülebilir ve iyi tarım uygulamaları ile yetiştirilmiş güvenilir ürünleri talep etmek kısa vadede olmasa da orta vadede bu ürünlerin uygun koşullarda pazarda bulunabilir olmasının yolunu açacaktır.

Afiyet olsun.

317 görüntülenme

Kaynaklar

  1. Yazar Yok. Yaşar Üniversitesi Gastronomi Ve Mutfak Sanatları Bölüm Başkanı Doç. Dr. Seda Genç. (29 Mart 2020). Alındığı Tarih: 29 Mart 2020. Alındığı Yer: Bağlantı | Arşiv Bağlantısı
4
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nın çalışmalarına Kreosus, Patreon veya YouTube üzerinden maddi destekte bulunarak hem Türkiye'de bilim anlatıcılığının gelişmesine katkı sağlayabilirsiniz, hem de site ve uygulamamızı reklamsız olarak deneyimleyebilirsiniz. Reklamsız deneyim, sitemizin/uygulamamızın çeşitli kısımlarda gösterilen Google reklamlarını ve destek çağrılarını görmediğiniz, %100 reklamsız ve çok daha temiz bir site deneyimi sunmaktadır.

Kreosus

Kreosus'ta her 50₺'lik destek, 1 aylık reklamsız deneyime karşılık geliyor. Bu sayede, tek seferlik destekçilerimiz de, aylık destekçilerimiz de toplam destekleriyle doğru orantılı bir süre boyunca reklamsız deneyim elde edebiliyorlar.

Kreosus destekçilerimizin reklamsız deneyimi, destek olmaya başladıkları anda devreye girmektedir ve ek bir işleme gerek yoktur.

Patreon

Patreon destekçilerimiz, destek miktarından bağımsız olarak, Evrim Ağacı'na destek oldukları süre boyunca reklamsız deneyime erişmeyi sürdürebiliyorlar.

Patreon destekçilerimizin Patreon ile ilişkili e-posta hesapları, Evrim Ağacı'ndaki üyelik e-postaları ile birebir aynı olmalıdır. Patreon destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi 24 saat alabilmektedir.

YouTube

YouTube destekçilerimizin hepsi otomatik olarak reklamsız deneyime şimdilik erişemiyorlar ve şu anda, YouTube üzerinden her destek seviyesine reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. YouTube Destek Sistemi üzerinde sunulan farklı seviyelerin açıklamalarını okuyarak, hangi ayrıcalıklara erişebileceğinizi öğrenebilirsiniz.

Eğer seçtiğiniz seviye reklamsız deneyim ayrıcalığı sunuyorsa, destek olduktan sonra YouTube tarafından gösterilecek olan bağlantıdaki formu doldurarak reklamsız deneyime erişebilirsiniz. YouTube destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi, formu doldurduktan sonra 24-72 saat alabilmektedir.

Diğer Platformlar

Bu 3 platform haricinde destek olan destekçilerimize ne yazık ki reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. Destekleriniz sayesinde sistemlerimizi geliştirmeyi sürdürüyoruz ve umuyoruz bu ayrıcalıkları zamanla genişletebileceğiz.

Giriş yapmayı unutmayın!

Reklamsız deneyim için, maddi desteğiniz ile ilişkilendirilmiş olan Evrim Ağacı hesabınıza yapmanız gerekmektedir. Giriş yapmadığınız takdirde reklamları görmeye devam edeceksinizdir.

Mert Karagözoğlu
Uyarlayan 29 Mayıs 2024 7 dk.

Biorezonans terapisi, elektromanyetik dalgaların insan hastalıklarını teşhis ve tedavi etmek için kullanılabileceğinin öne sürüldüğü bir sahtebilim uygulamasıdır. Biyorezonsın gerçek olduğunu ve tıbbi tedavide kullanılabileceğini gösteren hiçbir kanıt bulunmamasına rağmen, bu yöntemin çalıştığına inanan kişiler tarafından uygulanmaya devam edilmesinden ötürü "sahtebilim" olarak tanımlanmaktadır. Biyorezonans üzerine çalışmalar, plasebo etkisinden daha başarılı bir yüzde elde edemeyerek başarısız olmuştur.[1] Günümüzde biyorezonansın tıbbi durumların veya hastalıkların doğru bir göstergesi veya herhangi bir durum için etkili bir tedavi olduğuna dair güvenilir bir bilimsel kanıt yoktur.

Ne yazık ki, tarih boyunca, sonradan dolandırıcılık olduğu anlaşılan birçok biyorezonans tedavi vakası meydana gelmiştir. Örneğin vakalardan birinde bir şahıs, biyorezonans kullanarak kanseri tedavi edebileceğini söylemiş, müşterilerinin tıp doktorları tarafından önerilen ve hayat kurtarıcı olan kemoterapi ve ameliyatları uygulamlarına gerek olmadığı yönünde yanlış iddialarda bulunmuştur. Ayrıca BBC gibi bilindik haber kaynakları da biyorezonans tedavisinin müşterilerin %70'inde sigara bağımlılığını durdurabildiği ve bunun geleneksel tedavilerden daha iyi bir sonuç olduğu iddiasını gerçekmiş gibi haberleştirerek, bu dolandırıcılığın daha yaygın bilinmesine (yanlışlıkla da olsa) aracılık etmiştir.[8]

9
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Discord
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nda yayınladığımız bilim haberlerini anlık olarak Bundle üzerinden de okuyabileceğinizi biliyor muydunuz?

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Evrim Ağacı'na Destek Ol
EtkinlikEğitim
Okan Nurettin Okur
Etkinliği Ekleyen 17 saat önce ÇevrimiçiÜcretsiz31 Aralık
Herkesin Dünyasında Kimse Olmak: Küreselleşme Çağında Kimlik ve Şiddet
31 Aralık 2025 09:00 tarihinden 31 Aralık 2025 11:00 tarihine kadar.

İçinde bulunduğumuz dönemde kimlik, bir yandan giderek belirsizleşirken, diğer yandan sert ve dışlayıcı biçimlerde vurgulanıyor. Aidiyetlerin çözülmeye başladığı, anlamın sabitlenemediği bu süreçte şiddet; yalnızca fiziksel bir olgu olarak değil, söylemde, gündelik ilişkilerde ve görünmez yapılarda da kendini gösteriyor. Küreselleşme bu bağlamda kimliğin nasıl kurulduğunu, çözüldüğünü ve yeniden üretildiğini belirleyen ontolojik bir zemin hâline geliyor. Herkesin dahil olduğu bir dünyada birey, giderek “kimse” olma deneyimi yaşıyor. Bu yayında, küreselleşme çağında kimliğin kırılganlaşmasını ve şiddetin aldığı yeni biçimleri birlikte tartışıyoruz.

Yayına aşağıdaki bağlantıdan ulaşabilirsiniz. 

https://www.youtube.com/@AnkaraFelsefeRadyosu

Devamını Göster
2
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster
Keşfet
Ara
Yakında
Sohbet
Agora

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close