Keşfet
Akış
İçerikler
Gündem
Jinekoloji
Işık Hızı
Asteroid
Gen İfadesi
Skeptisizm
Aile
Abiyogenez
Karbon
Uygulama
Astronot
Genel Halk
Atmosfer
Fizik
Yayılım
Hava
Pandemi
Bitkiler
Kanser
Maskeler
Sıvı
Hormon
Matematik
Tüyler
Allah
Maske
Kafana takılan neler var?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Sosyal
Yeniler
Blog Yazısı
1 dk.
Deniz Ertuncay
Blog Yazarı

Avrupa-Akdeniz Sismoloji Ajansı’nın açıkladığına göre Ağustos ayında büyüklüğü 2.5 ve üzeri 4203 deprem kaydedildi. Ayın depremi olarak bu depremler arasından 15 Eylül’de Kanada’nın batı yakasında meydana gelen 6.5 büyüklüğündeki Port McNeill depremini seçtim.

Deprem Juan de Fuca, Kuzey Amerika ve Pasifik tektonik levhalarınnı buluştuğu bir noktada meydana geldi. Yanal atımlı bir fayda meydana gelen deprem bölgenin genel özelliklerini yansıtıyor. Bu bölgede geçmişte de yanal atımlı faylarda (Kuzey ve Doğu Anadolu fayları gibi) depremler meydana geldi.

0
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
  • Dış Sitelerde Paylaş
Tüm Reklamları Kapat
Yaşam Ağacı Gözlemi
Türkiye, Edirne
Erdem Kuruca
Gözlemi Yapan
Ergene havzasında av arayan birey
2
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla

Balık, insan diyetinin en önemli parçalarından birisi olarak görülmektedir. İnsanların hayvanlardan aldıkları proteinlerin %17'si, toplam protein alımının ise %6'sı balıklardan karşılanmaktadır. Her ne kadar balık tüketiminin sağlıklı olduğunu gösteren çok sayıda araştırma olsa da, denizlerde giderek artan kirliliği insan vücuduna taşıyan en önemli araçlardan birisi de balıklardır. Hele ki insan vücudundaki kimyasal kirlenmenin %90'ının beslenme-kaynaklı olduğu düşünülecek olursa, Dünya denizlerinin ve okyanuslarının hızla kirlenmesinden ötürü balık-kaynaklı kimyasal madde aktarımının artması kaçınılmaz olacaktır.

İşte Akdeniz'in kuzeydoğusundan avlanan ve çoğunlukla Türkiye'de tüketilen balıklardaki zehirli kimyasalların miktarını ölçmek isteyen Mersin Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi'nden Cengiz Korkmaz, Özcan Ay, Yakup Ersoysal, Mehmet Ali Köroğlu ve Çukurova Üniversitesi'nden Cahit Erdem, başta Mersin ve Adana sahilleri olmak üzere toplamda 6 farklı istasyondan balık örnekleri alarak; hepsi ağır metaller olan krom, manganez, demir, nikel, bakır, çinko, arsenik, kadmiyum, kalay ve kurşun açısından bu balıkları analiz ettiler.

41
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster

Bilimle ve özellikle de evrimle ilgili tartışmalarda sıklıkla karşılaşırsınız: Geçmişte veya bugün, halihazırda gerçekleşmiş, olmuş, bitmiş olayların matematiksel gerçekleşme ihtimallerinden söz ederek bunların ne kadar sıra dışı olduğunu ve dolayısıyla doğal yollarla var olamayacağı iddia edilir; yaratılışçılık gibi bilim dışı akımların primi/reklamı bu şekilde yapılır. Çoğu zaman bu hesaplar zaten hatalı bir şekilde yapılmaktadır; ancak doğru yapılsa bile, bu yaklaşım tamamen hatalıdır ve size doğayla ilgili hiçbir bilgi veremez! İzah edelim:

Olasılık ve istatistik matematiğinin kötüye kullanılmasın ne kadar yaygın olduğunu, Mark Twain tarafından meşhur edilen ve muhtemelen ilk olarak İngiliz eski başbakanı Benjamin Disraeli tarafından sarfedilen şu sözlerden anlayabilmekteyiz:

120
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Bildiğiniz gibi 5 Kasım 2010 tarihinde kurulmuş bir ekip olarak, o günden bu yana sürekli Türkiye insanına, halkımıza, topluma, öğrencisine emeklisine, gencine yaşlısına Evrim Kuramı'nı ve daha genel olarak bilimsel bakış açısını ulaştırmaya çalışıyoruz. Bunun için Türkiye çapında konferanslara, kongrelere katılıp sunumlar yapıyoruz, Türkiye'nin dört bir yanına ulaşıp halka açık eğitimler veriyoruz, liselere ve üniversitelere gidiyoruz, halka açık bilim şenliklerine katılıyoruz ve bilimin gücünü tüm halkımıza ulaştırmaya, bilimin gücünden ufacık bir parça halkımıza tattırmaya çalışıyoruz. Fakat bize de ismini veren olgudan, "Evrim Ağacı"ndan bugüne kadar pek detaylı olarak bahsetmedik. Bu yazımızda sizlere çok önemli bir konu olan "Evrim Ağacı"ndan bahsedeceğiz. Adımızı neden Evrim Ağacı olarak seçtik, bu yazının sonunda anlayacağınızı umuyoruz. Ancak bizim için olan önemi bir yana, Evrim Ağaçları, ya da daha bilimsel adıyla Filogenetik Haritalar, bilim açısından da çok büyük öneme sahiptir. Şimdi bu konuya biraz değinelim:

Daha önce de açıkladığımız ve artık birçok insanın bildiği üzere, Dünya üzerinde yaşamış, yaşayan ve yaşayacak olan her tür birbirine evrim denen bir süreç ile, bu doğa yasası etkisi altında bağlıdır. Bu doğa yasası, her canlı üzerine, belli şekillerde ve mekanizmalarla etkir. Bu mekanizmaların ayrıntılarını başka yazılarımızda ele aldık.

85
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat

Bilime ve bilimsel gerçeklere karşı kuşku uyandırmaya çalışan kişilerin en sık gündeme getirdikleri konulardan birisi, bilimin sıklıkla kendini yenilediği, bundan birkaç sene önce "doğru" dediğine şimdi "yanlış" diyebilmesi, yani zaman içinde güncellenmesidir. Bu şekilde sürekli değişen ve kendini yenileyen bilime güvenebilir miyiz? Şu anda "doğru" kabul ettiğimiz şeylerin, bundan birkaç on sene sonra "yanlış" olmadığını nereden bilebiliriz?

İlk olarak şunu net olarak söyleyerek başlayalım: Evet, bilime güvenebiliriz! Hatta öyle ki, bilime güvenme nedenlerimizin başlıcası, bilimin kendini yeniliyor ve güncelliyor olmasıdır. Bir diğer deyişle, tam da bu "yenilenme" özelliği nedeniyle bilime güvenmeliyiz. İzah edelim:

147
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Metehan Ölçer
Yazar

İyot, "I" sembolü ile gösterilen ve atom numarası 53 olan kimyasal bir elementtir. İyot, oda sıcaklığında metalik özellik göstermeyen, siyahımsı bir katıdır. Aynı zamanda ışıltılı kristal bir görünüme sahiptir. İyodun erime noktası 113.5 °C ve kaynama noktası 184.35 °C olarak bilinmektedir. İyot, birçok element ile bileşik oluşturabilir ancak diğer halojenlerden daha az reaktiftir. Bu element metallere özgü bazı özelliklere de sahiptir. İyot suda çok az çözünür. Fakat, karbon tetraklorür, kloroform ve karbon disülfürde kolayca çözünerek mor solüsyonlar oluşturur.

İyot doğada zaman elemental halde bulunamaz ve bağımsız mineraller oluşturacak kadar yoğunlaşamaz. Deniz suyunda iyodür iyonu, "I" olarak veya metallerle bir arada, tuz halinde bulunur. Deniz suyunda metrik ton başına yaklaşık 50 mg oranında iyot iyonu bulunur. Ayrıca deniz yosunlarında, istiridye ve morina karaciğerlerinde oluşur. Sodyum iyodat (NaIO3), Şili güherçile (sodyum nitrat, NaNO3) içinde bulunur. İnsan vücudu, tiroid bezinde üretilen tiroksin bileşiğinin içinde de iyot elementi bulunur.

Bionluk Logo yazarlarınca hazırlandı.
20
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj
Teşekkürler, Ahmet Öztekin!

Evrim Ağacı'na bugüne yaptığın tüm katkılar için çok teşekkürler! Evrim Ağacı'nda yayınladığın veya yayınlanmasına katkı sağladığın 3 içerik sayesinde Türkiye'de bilimsel bilgiye erişim bir o kadar kolay. Hep birlikte, daha da güzel işler başarmaya devam!

Devamını Göster
Teşekkürler, Ahmet Öztekin!
Yaşam bir nehir, sen ise bir küçük çakıltaşısın.
1
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Mert Canipek
Mert Canipek
102K UP
Öğrenci ve Sağlıkçı

Ne hakkında araştırma yapmak istediğine göre değişebilir geçerliliğini koruyan bir görüş makale okumak istiyorsan Google scholardan araştırabilirsin google scholardaki çoğu makale İngilizcedir İngilizcen kötüyse gemini 1 aylık bedavaya yapay zeka premium veriyor ona çevirisini yaptırabilirsin bedavasını kullanmadanda veya makale değil eski bir tarihi konu hakkında köklü PDFler bulabilirsin Google’dan ama ne araştırma yapmak istediğini söylersen daha fazla yardımcı olabilirim

1
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
İnceleme
Furkan Arduç
İnceleyen8
Birçok film eleştirmeni, genç adamın kendini yaralama sürecini, Amerika Birleşik Devletleri'nin Vietnam Savaşı'na kendini yok edici bir şekilde dâhil olmasının bir metaforu olarak değerlendirmiş. Bu yaralanma süreci, farklı anlamlara çekilebilecek bir durum sunmakla birlikte, benim çıkarımım, aşırılıkların bireylere zarar verebileceğine dair bir metafor içermekte. Azı karar, çoğu zarar mantığı.
8.0/10
(1 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : The Big Shave
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
2
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Bora Cüneyt Akçakın & Meriç Öztürk -Yeni Umutlar: Ötegezegenler - İkili Yıldız Sistemleri - Dyson Küresi İnşa Etmek
21
  • İndir
  • Dış Sitelerde Paylaş
Mert Karagözoğlu
Çeviren

Yaklaşık 2.000 kişi üzerinde yapılmış olan bir araştırmada, cinsel hayatınızdaki mutluluğunuzun ve cinselliğe verdiğiniz önemin 60’lı 70’li yaşlarda size zekâ olarak geri dönebileceğini gösteriyor. Araştırma sonuçları, kendisinden daha önce yapılmış bir araştırmada tespit edilen seksin bunamayı yavaşlattığı sonucunu destekler nitelikte.

İnsanları cinsellikten soğutmak istememekle beraber, yazarlar bulgularının nedeni konusunda emin olamadıklarını kabul ediyorlar. Araştırmada belirli bilişsel özellikler için test edilen insanlar belki daha iyi bir cinsel yaşama sahip oldukları için yüksek zekâ seviyesinde olabildiler. Öte yandan, neden yeterince seks yapmayarak bir beyin fonksiyonlarından vazgeçesinler ki?

30
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster

İnsan, üstünlük kompleksi olan bir türdür. Bu, beynimizin zaaflarından birisidir. Üst düzey algılar, üst düzey sanrılarla birlikte gelmektedir. Örneğin her şeyin bizim için var olduğu bir sistem içerisinde yaşadığımızı ve her şeyden üstün olduğumuzu zannederiz. Halbuki 4 milyar yıllık canlılık tarihinde, son 300.000 yıldır varız. Dünya üzerinde yaşam, bizden 13.000 kat daha uzun süredir var!

Benzer şekilde, gezegenimizin, galaksimizin, yani "bizi içinde barındıran şeylerin" özel ve kusursuz olduğunu sanarız. Halbuki şu anda bebek bir Evren içerisinde yaşıyoruz. Evren'imiz, "sadece" 13.82 milyar yıldır var ve çok iyi bir ihtimalle, önümüzdeki akıl almaz bir süre boyunca var olacaktır. Bu makalemizin de konusu zaten bu olacak!

129
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.

Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.

Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.

2024 Nobel Kimya Ödülü'nün AlphaFold ve Rosetta projelerinin öncü isimlerine verilmesi, yapay zekânın bilimsel dönüm noktalarına ulaşmadaki önemini bir kez daha vurguladı. Fizik alanında yapay zekâ çalışmalarına verilen 2024 Nobel Ödülü'nün ardından bu ödül de, yapay zekâ destekli bilimsel atılımları tanımaya devam etti. Ödülün kazananları arasında, Google DeepMind'dan John Jumper ve Demis Hassabis ile Washington Üniversitesi'nden David Baker bulunuyor. Jumper ve Hassabis, protein yapılarını tahmin etmede çığır açan AlphaFold adlı yapay zekâ aracını geliştirirken, Baker ise yapay zekâ desteğiyle protein tasarımında devrim yaratan çalışmalarıyla tanınıyor.[1]

Proteinler vücudumuzdaki hücrelerin çalışması için gerekli olan temel moleküllerdir, hücrelerin işleyişini sağlarlar. Bu nedenle proteinlerin nasıl bir yapıya sahip olduğunu anlamak onların nasıl çalıştığını ve hangi işlevleri yerine getirdiklerini çözmemize yardımcı olur. Bilim insanları 2020 yılının sonuna gelindiğinde yaklaşık 100.000 proteinin yapısını keşfetmişlerdir. Ancak doğada çok daha fazla protein vardır ve bu milyarlarca protein dizisinin yapısını deneylerle çözmek yıllar alır. Bu zorlu süreç nedeniyle bilim insanları, proteinlerin yapısını daha hızlı ve kolayca tahmin edebilecek bir yönteme ihtiyaç duymaktadırlar.

6
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Turan Zeybek
Turan Zeybek
109K UP
Yazar

Kuasi parçacıklar (İng:"Quasi particles", diğer adıyla "yarı parçacıklar") yoğun madde fiziğinde sık kullanılan terimlerden biridir. Tanım olarak katılardaki temel uyarılmaları parçacık olarak inceleyen fiziksel bir kavramdır. Yani kuasi parçacıklar, fiziksel manada parçacık değildir. Enerji kaynaklı olan bu uyarılmalar madde enerji eşliğine dayanarak parçacık olarak ele alınmıştır.

Nasıl ki kozmik ışınlar sonucu fotonun enerjisi kısa ömürlü parçacıklar olan müon, pion gibi parçacıklara dönüşebiliyorsa veya CERN'deki parçacık hızlandırıcılarında kinetik enerji yeni parçacıklar oluşmasına etki edebiliyorsa katılardaki kolektif uyarılmalar da madde olarak kabul edilebilir. Kuasi parçacıklar normal madde parçacıkları ile benzerlikler taşımaktadır, ancak deneysel zorluklardan dolayı doğrudan gözlemlenememiş teorik parçacıklar olmaları onları normal madde olmaktan öte tutan bir özelliğidir.[1]

2
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster

Dünya üzerinde şu anda 1.408.700.000.000 (yaklaşık 1.4 trilyon) kilometre küp su, 5.140.000.000.000 (5.14 trilyon) ton hava olduğu düşünülüyor.

Aşağıdaki muhteşem fotoğrafta, Globaïa isimli kâr amacı gütmeyen bir bilim organizasyonunu başkanı olan Félix Pharand-Deschênes tarafından yapılan etkileyici bir görseli görüyoruz.

31
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Alıntı & Aforizma
Evrim Ağacı
Alıntıyı Ekleyen
Düşünmeyen tutucudur. Düşünemeyen aptal... Düşünmediğine aldırmayan ise köle...
Bu alıntı Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
19
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Daha Fazla İçerik Göster
ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close