Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Evrim Ağacı
Yazar 22 Nisan 2020 14 dk.

Değerli okurlarımız bu yazımızda sizlere yakın zamanda sitemizde yayınlamış olduğumuz TARSE projesinin devam niteliğinde olan TARDIKISS (Uzayda Tardigrades) misyonundan bahsedilecektir. Tardigradların uzay streslerine karşı göstermiş olduğu diğer FOTON-M3 misyonları olan TARDİS ve RoTaRad hakkında ileri okuma yapmak isterseniz linklere tıklamanız yeterlidir.

TARDIKISS deneyi, 2011 yılında İtalyan Uzay Ajansı ve İtalyan Hava Kuvvetleri tarafından düzenlenen DAMA (Karanlık Madde) misyonu sırasında gerçekleştirilen bir dizi multidisipliner deney olan Biokon in Space (BIOKIS) projesinin bir parçasıydı. Uzay Mekiği Endeavor (son görevi STS-134) içerisinde yer alan mikro yer çekimi ortamından yararlanarak nispeten kısa sürede (16 gün) deneylerin yapılması adına Uluslararası Uzay İstasyonu'na ulaştı.

74
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 10 Nisan 2011 18 dk.

Ota Benga, 1883 (veya 1884) yılında doğmuş ve 20 Mart 1916 yılında intihar ederek ölmüş, bugünkü Kongo Demokratik Cumhuriyeti (o zamanki "Kongo Özgür Devleti") topraklarında yaşamış siyahi bir Mbuti pigmesidir. Mbuti insanları Kongo'da yaşayan yerli bir kabiledir ve pigmedirler; yani popülasyonlarının boy ortalaması 150 santimetrenin altındadır.

Bu kabileden olan Ota Benga'yı meşhur yapan konu ise, 1904 yılında ABD'nin Missouri Eyaleti'nin St. Louis kentinde düzenlenen Louisiana Alım-Satım Sergisi'nde, sonrasındaysa 1906 yılında Bronx Hayvanat Bahçesi'nde açılan ve büyük tartışmalar yaratan "İnsanat Bahçesi"nde sergilenmesidir.

100
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

🔭 Temmuz 2025’te keşfedilen 3I/ATLAS, Güneş Sistemimiz dışından gelen ve “yıldızlararası ziyaretçi” olarak nitelendirilen nadir bir gök cismi.

🧊 Gelişindeki olağanüstü hız ve hiperbolik yörüngesi, onun bizim sistemimize ait olmadığını güçlü biçimde ortaya koyuyor.

👀 Bilim insanları, bu cismin içinde barındırdığı buz, gaz ve tozla başka yıldız sistemlerinin oluşum süreci hakkında eşsiz ipuçları yakalamaya çalışıyor.

💬 Bazı spekülasyonlar onun “yapay kökenli” olabileceğini söylese de, mevcut gözlemler çoğunlukla doğal bir kuyruklu yıldız olduğu görüşünde birleşiyor.

🌍 Bu ziyaretçi, evrenin genişliği ve çeşitliliği karşısında insanlığın küçük ama merak dolu yerini bir kez daha hatırlatıyor.
Yazar: Yusuf Berat İlgin
Editör: Damla Şahin Uçar

ℹ️ Bu içerik, Evrim Ağacı internet sitesinden derlenerek hazırlanmıştır. Derleme sırasında bazı önemli detaylar kaybolmuş olabilir. Konu hakkında eksiksiz bilgi almak ve kaynaklarımızı görmek için içeriği lütfen evrimagaci.org üzerinden okuyunuz.
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 10 Haziran 2015 2 dk.

Aslında örümcekler tavanda öylece yürümekten çok daha fazlasını yapabiliyor: Kendi vücut ağırlıklarından 170 kat fazlasını bile yerçekimine karşı taşıyabiliyor. Örümcekler, diğer eklembacaklılar gibi (böcekler, kabuklular, vs.) bir dış iskelete sahipler. Bu dış-iskelet içeriyi dışarıdan koruyan bir zırh görevi görüyor. Bu iskeletin iç yapısı katman katman yüzeylerden oluşurken, dışı mumsu bir tabakayla kaplı haldedir. Bu tabakanın taşıdığı ilginç özellikler, bizim sorumuzun cevabını da içinde barındırıyor. Mumsu tabakanın adezyonu (cisimler arası "yapışma" kuvveti) oldukça kuvvetli ve bu durum örümceğin, üzerinde bulunduğu tüm yüzeylere yapışmasını sağlıyor. 

Genel olarak teknik, su-itici güçlerin örümceğimizi yüzeye sabitlemesine dayanıyor. Tabii ki, durum aslında bu kadar basit değil, arka planda sistemin işlemesini sağlayan daha karmaşık süreçler de dönüyor. Örümceklerin bacaklarındaki kılsı yapılar (scopulae) bu noktada devreye giriyor. Her bir kılsı yapı, kendinden çok daha küçük başka kılsı yapılardan (setulae) oluşuyor. Bu yapılar, nano-boyuta kadar inebiliyor ve bu sayede örümceğin duvarla temas halinde olduğu yüzey alanını inanılmaz miktarda arttırıyor. Bu kadar büyük bir yüzey alanına etki eden çekim kuvvetleri öylesine güçlü oluyor ki, örümcek rahatlıkla duvarda baş aşağı asılı kalabiliyor. Dahası bu esnek kılsı yapılar sayesinde örümcek, üzerinde olduğu yüzeyin yapısı nasıl olursa olsun (pürüzsüz, kaygan yada tırtıklı hiç fark etmez), temas alanını minik kıllarıyla kat kat genişleterek tutunma kuvvetini ayarlamayı başarabiliyor. 

24
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'na Destek Ol
Esat Kudret
Esat Kudret
725.8K UP
Üye 1 gün önce Henüz cevap yok.
Özellikle son dönemlerde artan ve yaş tanımayan kalp krizleri ile pıhtı atması sonucu oluşan felç durumları dikkate alındığında…
1
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Mert Intze Memet
Mert Intze Memet
20.1K UP
Alıntıyı Ekleyen 2 gün önce
Büyük meseleler, büyük sorunlar küçük adımlarla çözülür.
Kaynak: Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu - alıntı
6
1 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ufuk Derin
Ufuk Derin
3.3M UP
Aktaran 6 Mart 2024 3 dk.

1859 yılında Charles Darwin, fosil kayıtlarında atalarından günümüze kadar oldukça az fiziksel değişim gösteren organizmaları tanımlamak için "yaşayan fosiller" terimini ortaya attı. Yale Üniversitesinden araştırmacılar, Evolution dergisinde yayınladıkları yeni bir çalışmada yaşayan fosillerin doğada nasıl oluştuğunu açıklayan biyolojik bir mekanizmanın ilk kanıtını sunuyor.[1]

Çalışma, "gar" adı verilen, yaşayan fosil tanımına uyan eski bir ışın yüzgeçli balık grubunun tüm çeneli omurgalılar arasında en yavaş moleküler evrim hızına sahip olduğunu gösteriyor. Bu, garların genomlarının diğer hayvanlarınkinden daha yavaş değiştiği anlamına geliyor.

25
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İrem Havle
İrem Havle
62.1K UP
Çeviren 9 Ocak 2015 3 dk.

2014'ü artık tamamen geride bıraktığımız şu günlerde sizin için tüm yıl boyunca çekilen hayvan görüntülerinden derleme bir video sunmak istedik. Tabii bunu yaparken sadece "insanın ekürisi" olan kedi ve köpek hayvanlara odaklanmadık. Tüm Hayvanlar Alemi'ni göz önünde bulundurarak bir derleme yaptık. Her biri hakkında kısa kısa bazı bilgileri de fotoğrafların altında verdik. Umarız eğlenerek inceler ve okursunuz.

İpek maymunları diğer maymunları izleyerek yeni beceriler kazanabiliyor. Bu zaten biliniyordu. Ancak bu sene sıradışı bir özellikleri keşfedildi: İlk defa bu maymun dostlarımızın televizyonda başka bir maymunu izleyerek yeni beceriler öğrenebildikleri keşfedildi! Uzmanlar, izlemeleri için onların yaşam alanına bir "orman televizyonu" kurdu.

8
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Ali Aldı
Ali Aldı
137.1K UP
İnceleyen7 17 Haziran 2023
Popcorn filmi, fazla beklenti olmadan izlemesi eğlenceli.
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

İnceleme
Şaziye Melek Akbulut
İnceleyen10 3 gün önce
Ahlak, din, toplum konulari karakterler uzerinden fazla mukemmel bir sekilde islenmis. Dindar insanlari dusundururken oyle olmayan insanlarin cogunun da dusunmelerini saglayip secimlerini daha duzgun ve dogru bir sekilde yapmaya itiyor ayrica.
9.9/10
(20 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
7
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Eda Alparslan Ve Emre Akman
Eda Alparslan Ve Emre Akman Seslendiren 26 Temmuz 2024 7:16
Minik robotlar, Down Sendromlu Neanderthal, Uyku ve Hafıza İlişkisi... Hepsi ve daha fazlası bu bölümde!
26
Nevzat Keskin
Seslendiren 2 gün önce 12:17
Kuantum fiziği, genellikle baştan sona göz korkutucu bir saha olarak görülür. Her gün bunlarla uğraşan fizikçilere bile alandaki bazı konular hem ilginç...
3
Tüm Reklamları Kapat
İnceleme
Hatice Kutbay
Hatice Kutbay
110.8K UP
İnceleyen 6 gün önce
Dante Alighieri – İlahi Komedya, yalnızca bir ahiret yolculuğu anlatısı değil; insanın ahlaki bilincinin, siyasal düzenin ve ruhsal arınmanın alegorik haritasıdır. Dante, Cehennem–Araf–Cennet üçlemesi boyunca bireysel günahı da, toplumsal çürümeyi de aynı etik terazide tartar.

Eserin en çarpıcı başlangıç dizeleri, hem bireysel hem de insanlığa özgü bir krizi dile getirir:

“Hayat yolunun yarısında, karanlık bir ormanda buldum kendimi,
doğru yol yitmişti bende.”

Bu “karanlık orman”, sadece Dante’nin kişisel bunalımı değil; ahlaki pusulasını kaybetmiş insanlığın metaforudur. İlahi Komedya, tam da bu kayboluş anından başlar; çünkü Dante’ye göre kurtuluş, insanın önce kaybolduğunu kabul etmesiyle mümkündür.

Cehennem bölümü, adalet fikrinin en sert ve sembolik biçimde işlendiği yerdir. Cezalar keyfi değil, işlenen günahın mantıksal sonucudur (contrapasso). Kapıdaki ünlü uyarı bunu açıkça belirtir:

“Buraya girenler, bütün umutlarınızı geride bırakın.”

Bu söz yalnızca cehenneme değil, sorumluluktan kaçan her zihinsel duruma yöneltilmiş bir ikaz gibidir. Dante için umudu kaybettiren şey, günahın kendisi değil; bilinçli tercihlerle hakikati reddetmektir.

Cehennem’in en sarsıcı pasajlarından biri, tarafsız kalanlara ayrılan yerdir. Dante bu insanları açıkça küçümser:

“Ne iyilikte ne kötülükte yer aldılar;
Dünya onlardan söz etmeye değmez.”

Bu dizeler, Dante’nin ahlak anlayışını net biçimde ortaya koyar: Erdemsizlik kadar tehlikeli olan şey, kayıtsızlıktır. Dante’ye göre etik duruş almaktan kaçınmak, insan olmanın inkârıdır.

Araf’a geçişle birlikte ton değişir. Burada cezadan çok arınma ve umut hâkimdir. Ruhlar acı çeker ama kurtulmayı bilirler. Araf’ın ruhuna uygun şu söz dikkat çekicidir:

“Burada acı vardır, ama umutsuzluk yoktur.”

Bu ifade, Dante’nin insan anlayışını özetler: İnsan düşebilir, hata yapabilir; fakat bilinç ve iradeyle yükselme kapasitesine sahiptir.

Cennet bölümünde ise akıl sınırına gelir, sözü teslim eder. Burada Beatrice rehberdir; aşk, Tanrısal bilgiyle birleşir. Dante’nin vardığı son noktada şu satırlar yer alır:

“Aşk ki güneşi ve öteki yıldızları hareket ettirir.”

Bu dize, İlahi Komedya’nın nihai felsefesidir. Evrenin merkezinde güç, korku ya da ceza değil; aşk ve düzenleyici bir anlam vardır. Dante için aşk, duygusal bir hâl değil; varoluşu ayakta tutan kozmik ilkedir.

Sonuç olarak İlahi Komedya, bir ölüm sonrası anlatısı değil; yaşarken verilen ahlaki kararların haritasıdır. Dante, okuru seyirci konumunda bırakmaz; her okur sanki kendi karanlık ormanında ilerliyormuş gibi sorgulanır. Bu yüzden eser, Orta Çağ’ın ürünü olsa da zamansızdır: Çünkü günah, adalet, umut ve aşk hâlâ insanın merkezindedir.
10.0/10
(1 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : Divina Commedia
Derleyen: Rekin Teksoy
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
6
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Selman Çetin
Selman Çetin
120.2K UP
İnceleyen10 19 Ağustos 2024
Kitap oldukça ilginç bir konuya sahip. Akıcı üslup ile de birleşince insanı zaman zaman kendi içine çeken bir kitap olmuş. Ana karakterin farklı zamanlardaki farklı olayları anlatması kimi zaman hafiften sıksa da kitabın sürükleyici olmasında büyük bir rol oynamış. Aynı zamanda hapishane hayatı, zorluklara göğüs germek gibi insanı ufaktan bilgilendiren ve düşündüren konuların olması güzel bir hava katmış.
9.3/10
(6 Kişi)
Puan Ver
Modern Klasikler Dizisi - 44, İngilizce Aslından Çeviren: Fadime Kâhya
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
4
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Zişan Işık
Zişan Işık
104.7K UP
Yazar 5 gün önce 4 dk.

Zihnimizde beliren her duygu ve düşünce milyarlarca nöronun ürettiği elektriksel sinyallerin sonucudur. Düzen bakımından son derece sert, uyum sağlayabilirlik bakımından son derece esnek olan beyinde tüm bu sinyaller doğal yollarla oluşur ve nörobilimin başta gelen gözlem alanlarındandır. Geleneksel nörobilim, beynin işleyiş mekanizmalarını anlamak için bu doğal yollarla oluşmuş kodları okumaya odaklanır. Bu, beyin tarafından yazılan elektriksel bir sinyal dilinin çözümlenmesi ve deşifre edilmesine çabalayan bir çeşit kriptanaliz sanatıdır fakat modern bilim ve mühendislik ışığında bu doğal sinyaller artık yalnızca gözlem alanı olmanın ötesine geçmiş ve belirli sinir hücresi tipleri doğrudan davranışsal kontrole alınmaya hatta bazı durum ve araştırmalarda programlanmaya başlanmıştır. Bu devrimsel çalışma sahası, genellikle nöromodülasyon, optogenetik gibi "nöron kodlama" olarak adlandırılmaktadır. Bu makale, nöron kodlamanın temel prensiplerini açıklayacaktır.

Nöron kodlama, bir sinir hücresinin temel davranış ve işleyişini; ışık, kimyasal maddeler, elektrik ve genetik araçlar gibi kasıtlı bir dış müdahale ile değiştirme faaliyetlerinin tümüne verilen isimdir. Burada nörona bizzat ve doğrudan bir program yüklenerek kendi halinde doğal uyaranlara verdiği reaksiyonlar baskılanıp yeni bir komut seti ile belirli bir anda spesifik bir kimyasalı üretmeye, ateşlenmeye veya susmaya zorlanır. "Program yükleme" ifadesi ile gerçekte nöronun çeşitli girdilere verebileceği tepki ihtimali ve zamanlamasını değiştiren biyolojik müdahaleler kast edilir.

19
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Türü
Cemgil Bilici
Cemgil Bilici
160.8K UP
Türü Ekleyen 6 gün önce
Psathyrella microrrhiza, Tiny Psathyrella olarak da bilinen, higrofan şapkalı küçük, narin bir agarik mantardır. Başlangıçta, şapkanın dış kısmında dağınık beyaz fibriller veya fibrilloza pullar bulunur ve bunlar kenarlarda kalıcıdır. Bu mantar, ormanlardaki yol kenarlarında veya ruderal alanlarda, genellikle odun kalıntıları veya yaprak örtüsü üzerinde yetişir.

Şapka başlangıçta küt konik olup, olgunlaştıkça çan şeklinde veya dışbükey-umbonat hale gelir. Şapka başlangıçta dış kısmında dağınık beyaz lifler veya fibrillo pullarla süslenmiştir ve bunlar kenarlarda kalır. Kururken, şapka kenarlarında pembemsi bir renk alabilir ve bazen solungaç kenarları pembemsi ve flokülöz görünebilir. Higrofan, orta kahverengi, soluk bej kahverengiye dönüşür. Lameller ekli, orta genişlikte, sıkışık, soluk kirli bej, yaşlandıkça kahverengimsi griye dönüşür. Sap ince, narin, kırılgan, olgunlaştığında dolgunlaşır, aşağı yukarı eşit uzunluktadır ve sapın alt kısmında peçe kalıntıları bulunabilir. Spor izi koyu kahverengi ila mor kahverenginde olur.

Şapka (cap) çapı: Genellikle 1 – 3 cm arası. Kimi kaynaklar “yaklaşık 1 ila 3 cm” diyor.

Sap (stipe) + dip özelliği: Sap — oldukça ince — ve bazen dipte küçük, kökümsü bir uzantı (rootlet / micro-rhiza) olduğu bilinir.

Görünüş ve hygrophanous özellik: Şapka ıslakken nemli, koyu kahverengi/ kızıl kahverengimsi; kuruyunca açıla-solar (farklı tonlara geçer). Bu “nemle renk değişimi (hygrophany)” bu tür için bildirilmiştir.

Çıkış biçimi: Genelde “tek tek veya çok küçük gruplar (ikili, üçlü vb.)” hâlindedir

Sporları 11-14 x 6-7 μm boyutlarında ve pürüzsüz şekillidir, bir germ gözenekleri vardır.

Türün ilk tanımlandığı ve yaygın olarak gözlemlendiği yer Avrupa'dır.

Psathyrella türlerinin çoğunu yenmez, düşük değerli veya riskli olarak sınıflandırır.
4
Eser
Ece Müker
Ece Müker
580.4K UP
Eseri Ekleyen 5 gün önce Film
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
Daha Fazla İçerik Göster
Keşfet
Ara
Yakında
Sohbet
Agora

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close