Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Paylaşım Yap
Keşfet
Bilimdeki Son Gelişmeler
Akış
İçerikler
Gündem
Bilimkurgu
Nobel Ödülü
Boyut
Makina Mühendisliği
Görme
Covid-19
Mantık Hatası
Nüfus
Genel Görelilik Teorisi
İstatistik
Korona
Göğüs Hastalığı
Hayvan
Böcek Bilimi
Evcil Kediler
Üreme
Alan
Argüman
Tehlike
Kanser
Evrim Ağacı Duyurusu
Kurt
Su
Buzul
Yaşamın Başlangıcı
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Rastgele Soru
Ece Müker
Ece Müker
575.3K UP
11 saat önce
Yeni bir çalışma, iklim değişikliği nedeniyle artan sıcaklık, seller, fırtınalar ve orman yangınlarının plastik kirliliğini hem hızlandırdığını hem de daha tehlikeli hâle getirdiğini gösteriyor. Frontiers in Science dergisinde yayımlanan analize göre aşırı sıcaklar plastiklerin daha hızlı parçalanmasına yol açarak mikroplastik oluşumunu artırıyor; şiddetli fırtınalar ve seller bu parçacıkları çok daha geniş alanlara yayıyor.

Araştırma, deniz buzunun erimesiyle mikroplastiklerin yeniden çevreye salındığını, orman yangınlarının ise yapı ve araçlardan toksik plastik bileşenlerini atmosfere taşıdığını bildiriyor. Mikroplastiklerin daha yüksek sıcaklıklarda zararlı kimyasalları daha kolay absorbe edip saldığı, böylece “daha tehlikeli kirleticilere” dönüştüğü vurgulanıyor.

Bu süreçler, özellikle deniz omurgasızları ve balıklar üzerinde birikerek ekosistem dayanıklılığını düşürüyor ve kirleticilerin besin zincirinde yukarı taşınmasına yol açıyor. Çalışma, tek kullanımlık plastiklerin azaltılması, ürün tasarımının yeniden gözden geçirilmesi ve üretim kısıtlamalarını da içerebilecek bağlayıcı bir küresel plastik anlaşmasının aciliyetine dikkat çekiyor.

Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ece Müker
Ece Müker
575.3K UP
11 saat önce
NASA’nın Perseverance gezgini, Mars atmosferinde uzun süredir teorik olarak beklenen elektriksel deşarjların doğrudan akustik kanıtını kaydetti. Nature’da yayımlanan çalışmaya göre, bir toz şeytanı (dust devil) gezginin üzerinden geçerken, mikrofon hem rüzgârı hem de toz çarpışmalarını hem de bunlara ek olarak santimetre ölçeğindeki elektrik boşalmasının iki aşamalı sesini kaydetti: önce radyo emisyonu, ardından “mini-gök gürültüsü” niteliğinde statik bir patlama.

Bu bulgu, Mars’ta yıldırım benzeri elektrik olaylarının gerçekten meydana geldiğine dair en güçlü doğrudan gözlemsel kanıt olarak değerlendiriliyor. Sinyaller, Perseverance’ın yaklaşık 2 metre uzağında gerçekleşmiş bir deşarja işaret ediyor. Bu tür küçük elektrik boşalmaları astronotlar için tehlike oluşturacak kadar güçlü değil; ancak zamanla elektronik ekipmanları etkileyebileceği için gelecekteki Mars görevleri açısından mühendislik önem taşıyor. Bu keşif, gezegenin kuru ve tozlu atmosferinde yük birikimi ve boşalmasıyla ilgili modelleri doğrulamaya yardımcı oluyor.

Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ece Müker
Ece Müker
575.3K UP
1 gün önce
NASA’nın Mars Reconnaissance Orbiter (MRO) aracı, Mars’ın güney kutup buz tabakasının altında 2018’de “yeraltı gölü” olarak yorumlanan parlak radar sinyalini gelişmiş bir radar tekniğiyle yeniden inceledi. SHARAD adlı radarın 120 derece manevra ile güçlendirilmiş gözlemleri, sinyalin sıvı suya özgü güçlü yansıma özelliklerini taşımadığını ortaya koydu. Yeni verilere göre söz konusu bölge, buzun altında gömülü duran düzgün bir kaya veya toz tabakası olabilir.

Araştırmacılar, sıvı su ihtimalinin zayıfladığını ancak kullanılan yeni tekniğin Mars’ın başka bölgelerinde gömülü buz veya su kaynaklarını aramak için güçlü bir araç haline geldiğini belirtiyor. Bu yöntem, özellikle gelecekte insanlı görevler için kritik olabilecek yer altı su rezervlerinin keşfinde önemli bir rol oynayabilir.

Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
5
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ece Müker
Ece Müker
575.3K UP
1 gün önce
Tokyo Üniversitesi’nden Tomonori Totani ve ekibi, NASA’nın Fermi gama ışını teleskobuyla Samanyolu’nun merkezine yakın bölgelerde 20 GeV enerjili gama ışınları tespit etti. Işınımın dağılımı, galaksiyi çevrelediği düşünülen karanlık madde hâlesinin şekliyle uyuşuyor. Enerji profili, karanlık maddenin olası adaylarından WIMP parçacıklarının birbirini yok etmesiyle oluşması beklenen sinyalle de örtüşüyor. Totani, bu bulgunun karanlık maddenin ilk kez doğrudan “görülmüş” olabileceğini belirtiyor; ancak sonuçların kesinleşmesi için daha fazla veri gerekiyor.
Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ece Müker
Ece Müker
575.3K UP
2 gün önce
Nature Astronomy’de yayımlanan yeni bir çalışma, Güneş Sistemi’ndeki en küçük buzlu uyduların –örneğin Satürn’ün Mimas ve Enceladus’u ile Uranüs’ün Miranda’sı– yüzeylerinin altında kaynayan okyanuslar barındırabileceğini gösteriyor.

Bu uydular, gezegenlerinin uyguladığı gelgit kuvvetleriyle ısınarak zaman içinde buz kabuklarını inceltip kalınlaştırıyor. Araştırma ekibi, buz kabuğunun tabandan eridiği dönemlerde basıncın düşebileceğini, bunun da suyun üçlü noktaya ulaşarak “kaynama” koşullarını oluşturabileceğini hesapladı. Bu süreç, Miranda’daki coronae gibi karmaşık yüzey yapılarının nasıl ortaya çıktığını açıklayabilir.

Mimas gibi küçük uydularda basınç düşüşü kırık oluşturmadan kaynama eşiğine ulaşabilirken, Titania gibi daha büyük uydularda buz kabuğu kaynama eşiğinden önce çatlayacak kadar gerilim biriktiriyor. Çalışma, bu farklı mekanizmaların buzlu uyduların jeolojik çeşitliliğini şekillendirdiğini ve bazı uyduların görünüşte “ölü” olsa bile içlerinde okyanus barındırabileceğini gösteriyor.

Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
4
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ecem İşler
Ecem İşler
22.4K UP
Aktaran 6 gün önce 2 dk.

Kulağa korku filminden fırlamış gibi geliyor: Kemikleri yiyip bitiren, kafatasının kaynaşmış plakalarını kaynayan asit gibi eriten bir hastalık.

Ancak araştırmacılar, 3 Ekim'de Nature Neuroscience dergisinde yayımladıkları raporda, Glioblastoma adı verilen bir beyin kanseri türünün de benzer bir etki yaparak canlı kafatası dokusunun aşınmasına yol açtığını bildirdi.

20
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Damla Şahin Uçar
Aktaran 6 gün önce 2 dk.

University of California San Diego’da mühendisler, insanların yalnızca el-kol hareketlerini kullanarak makineleri kontrol etmesini sağlayan yeni nesil bir giyilebilir sistem geliştirdi. Kullanıcılar koşu esnasında, arabada seyahat ederken veya dalgalı bir denizde yüzerken bile makineleri kontrol edebiliyorlar.

Nature Sensors’da 17 Kasım 2025’de yayımlanan sistem, giyilebilir teknolojide uzun süredir devam eden, gerçek dünya koşullarında hareket sinyallerinin güvenilir bir şekilde tanınması sorununu çözmek adına esnek elektroniği yapay zekâ ile birleştiriyor.

8
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Damla Şahin Uçar
Aktaran 2 hafta önce 2 dk.

Büyük Patlama’dan bir saniyeden kısa bir süre sonra, henüz atomik elementler bir araya gelmeden önce, eğer parçacıklar madde haloları hâline yoğunlaşmışsa bu haloların çökmeleri sonucunda ilk kara deliklerin, bozon yıldızlarının ve “yamyam yıldızlar” olarak adlandırılan yıldızların ortaya çıkmış olabileceği düşünülüyor. Bu sonuca, Scuola Internazionale Superiore di Studi Avanzati (SISSA) araştırmacıları tarafından; INFN, IFPU ve Varşova Üniversitesi işbirliğiyle yürütülen ve Physical Review D dergisinde yayımlanan yeni bir çalışma ile ulaşıldı.

Araştırmacılar, bazı kozmolojik modellerin öne sürdüğü gibi Evren’in en erken dönemlerinde kısa süreli bir “Erken Madde Egemenliği Dönemi" (İng: "early matter-dominated era")nin yaşanmış olabileceği varsayımından yola çıkarak parçacıkların birbirleriyle nasıl etkileşebileceğini incelediler. Bu etkileşimlerin, şaşırtıcı çeşitlilikte kozmik cisimlerin oluşumuna yol açabileceğini ortaya koydular. Böylece çalışma, Büyük Patlama’dan sonraki ilk anlarda bile Evren’in karmaşık ve zengin bir fiziksel fenomenolojiye sahne olabileceğini gösteriyor.

26
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Fatma Nur İnakçı
Aktaran 3 hafta önce 3 dk.

Yeni geliştirilen bir tedavi yöntemi, tip-1 diyabet hastalarının insülin enjeksiyonlarına olan ihtiyacını ortadan kaldırabilir.

Bilim insanları, 20 Haziran tarihli New England Journal of Medicine dergisinde yayımlanan bir rapor ile laboratuvarda yetiştirilen pankreas hücrelerinin tek bir infüzyonu ile hastaların vücutlarının ihtiyaç duydukları tüm insülini üretebildiğini bildirdi. Tedaviden bir yıl sonra, 12 katılımcıdan 10'unun ek insüline ihtiyacı kalmadı.

39
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Damla Şahin Uçar
Aktaran 4 hafta önce 3 dk.

Mısır’ın Batı Çölü’nde, Kharga Vahası’nın kurak düzlüklerinin üzerinde yükselen kırmızı kumtaşları ve yeşil şeyller arasında, paleontologlar tarafından timsah evrimini kökten değiştiren bir fosil ortaya çıkarıldı.

The Zoological Journal of the Linnean Society dergisinde yayımlanan bu keşif, tamamı Mısırlı paleontologlardan oluşan bir ekip tarafından yönetildi. Yeni tanımlanan tür Wadisuchus kassabi, yaklaşık 80 milyon yıl önce yaşamış ve günümüzde modern akrabalarından belirgin bir şekilde farklı olan antik timsahlardan oluşan bir grup olan Dyrosauridae'nin bilinen en eski üyesi olarak kabul ediliyor.

27
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Keşfet
Ara
Yakında
Sohbet
Agora

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close