Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Paylaşım Yap
Keşfet
Bilimdeki Son Gelişmeler
Akış
İçerikler
Gündem
Köpekgil
Nötron
Olasılık
İspat
Regülasyon
Hekim
Yapay Zeka
Lazer
Obezite
Farmakoloji
Aslan
Oyun
Bebek
Tutarlılık
Astrofotoğrafçılık
Şiddet
Su Ayısı
Wuhan Koronavirüsü
Kadın Sağlığı
Ornitoloji
Cinsel Yönelim
Teleskop
Kanıt
Zooloji
Galaksi
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Rastgele Soru
Ece Müker
Ece Müker
548.4K UP
15 dakika önce
Bilim insanları, memelilerin parmaklarının evrimsel kökenine dair ilginç bir keşif yaptı. Yeni araştırmaya göre, parmakların oluşumunu kontrol eden gen ağları aslında balıklarda kloaka gelişimini yöneten genetik programdan türemiş olabilir. Zebrafish üzerinde yapılan CRISPR deneyleri, parmak gelişiminde kritik rol oynayan Hox genlerinin balıklarda aynı bölgede aktif olduğunu ancak farklı nedenlerle çalıştığını ortaya koydu. Bu da, parmakların evrimsel sürecinde balıkların “arka uç” genetiğinin yeni bir amaç için yeniden kullanıldığını gösteriyor.

Araştırmacılar, bu durumun evrimsel biyolojide önemli bir ders sunduğunu belirtiyor: En basit açıklama her zaman doğru olmayabilir. Uzun süredir parmakların yüzgeç ışınlarından evrildiği düşünülüyordu; ancak bulgular, işin daha karmaşık ve şaşırtıcı bir hikâyesi olduğunu ortaya koyuyor.

Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ece Müker
Ece Müker
548.4K UP
18 dakika önce
Manchester’da düzenlenen Engineering and Safeguarding Synthetic Life 2025 konferansında bilim insanları, “ayna yaşam” (mirror life) olarak adlandırılan sentetik hücrelerin potansiyel risklerini masaya yatırdı. Bu hücreler, doğadaki biyomoleküllerin ayna görüntüsünden üretiliyor ve bağışıklık sistemi tarafından tanınmadıkları için tedavi amaçlı kullanılabileceği düşünülüyor. Ancak uzmanlar, aynı özelliklerin bu hücrelerin doğada veya insan vücudunda kontrolsüz şekilde yayılmasına yol açabileceğini ve çevresel felaketlere neden olabileceğini vurguluyor. Araştırmacılar, yarar ile risk arasındaki dengeyi kuracak uluslararası düzenlemelere acilen ihtiyaç duyulduğunu belirtiyor.
1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ece Müker
Ece Müker
548.4K UP
22 saat önce
Manchester’da düzenlenen Engineering and Safeguarding Synthetic Life 2025 konferansında bilim insanları, “ayna yaşam” (mirror life) olarak adlandırılan sentetik hücrelerin potansiyel risklerini masaya yatırdı. Bu hücreler, doğadaki biyomoleküllerin ayna görüntüsünden üretiliyor ve bağışıklık sistemi tarafından tanınmadıkları için tedavi amaçlı kullanılabileceği düşünülüyor. Ancak uzmanlar, aynı özelliklerin bu hücrelerin doğada veya insan vücudunda kontrolsüz şekilde yayılmasına yol açabileceğini ve çevresel felaketlere neden olabileceğini vurguluyor. Araştırmacılar, yarar ile risk arasındaki dengeyi kuracak uluslararası düzenlemelere acilen ihtiyaç duyulduğunu belirtiyor.
4
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ece Müker
Ece Müker
548.4K UP
22 saat önce
Nature dergisinde yayımlanan yeni bir araştırma, İberya hasatçı karıncası (Messor ibericus) kraliçelerinin aynı anda iki farklı türden bireyler üretebildiğini ortaya koydu. Kraliçeler, başka bir türün (M. structor) erkeklerini klonlayarak kendi kolonilerinde işçi üretmek için gerekli hibritleri yaratıyor. Bu sıra dışı süreç, “xenoparous” adı verilen ve canlıların yaşam döngüsünde farklı türden yavru üretebildiği ilk doğal örnek olarak kayda geçti. Uzmanlar bu keşfin evrimsel biyolojiye dair bildiklerimizi zorladığını ve sosyal böceklerin hâlâ şaşırtıcı sırlar barındırdığını belirtiyor.
Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
4
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ece Müker
Ece Müker
548.4K UP
1 gün önce
Araştırmacılar, 2,4 milyar ışık yılı uzaklıkta gerçekleşen iki kara deliğin birleşmesinden doğan “bebek kara deliğin” hızını ve yönünü ilk kez ölçmeyi başardı. GW190412 olarak adlandırılan bu olayda, farklı kütlelere sahip kara deliklerin çarpışması, yeni kara deliğin 179.600 km/s hızla doğduğu yıldız kümesinden savrulmasına yol açtı. Bu “natal kick” (doğum tekmesi), kara deliğin başka kara deliklerle birleşmesini engelleyerek süper kütleli kara deliklerin oluşum sürecine ışık tutuyor. Araştırma, Nature Astronomy dergisinde yayımlandı.
Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
4
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yusuf Berat İlgin
Aktaran 3 gün önce 4 dk.

NASA’nın Perseverance Mars gezgini, Jezero Krateri’ndeki eski kurumuş bir nehir yatağından alınan bir numunenin antik mikrobiyal yaşama dair kanıtlarını koruyor olabileceğini öne sürüyor. Geçen yıl, “Cheyava Falls” adlı kayadan alınan numuneye “Sapphire Canyon” adı verildi ve Nature dergisinde Çarşamba günü yayımlanan bir makaleye göre potansiyel biyoimzalar içeriyor.

Potansiyel biyoimza, biyolojik bir kökeni olabileceği düşünülen ancak yaşamın varlığı ya da yokluğu konusunda kesin sonuca ulaşmak için daha fazla veri ya da çalışma gereken bir madde ya da yapıdır.

15
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Simay Aladağ
Simay Aladağ
188.5K UP
Aktaran 1 hafta önce 1 dk.

Politecnico di Milano'da bir araştırma ekibi, kimyasal aktivitesini seçici olarak uyarlayabilen yenilikçi bir tek atomlu katalizör geliştirdi. Çalışma Milano-Bicocca Üniversitesi, Çek Cumhuriyeti'nden Ostrava Üniversitesi, Avusturya'dan Graz Üniversitesi ve Güney Kore'den Kunsan Ulusal Üniversitesi ile yapılan uluslararası işbirliği ile yürütüldü. Bu, sürdürülebilir kimya ve daha verimli, programlanabilir endüstriyel süreçlerin tasarımı açısından oldukça önemli bir adımdır.

Çalışma, kimya alanında dünyanın en saygın bilimsel dergilerinden biri olan Journal of the American Chemical Society'de yayınlandı.

15
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Cemgil Bilici
Cemgil Bilici
90.3K UP
Aktaran 2 hafta önce 3 dk.

Bugüne kadar, güneş sistemimizin dışında 5.000’den fazla öte gezegen keşfedildi; bu da bilim insanlarına gezegen evrimini inceleme ve dünya dışı yaşam olasılığını gözden geçirme imkânı veriyor. Physical Review D dergisinde yayımlanan yeni bir UC Riverside araştırması, öte gezegenlerin karanlık madde araştırmalarında işimize yarayabileceğini öne sürüyor.

Evrendeki tüm maddenin %85’ini oluşturduğu düşünülen karanlık madde parçacıkları, uzun süreler boyunca Jüpiter büyüklüğündeki ötegezegenlerin çekirdeklerinde birikebilir. Hesaplamalar bu parçacıkların yavaşça gezegen çekirdeklerine doğru kaydığını ve burada bir kara delik oluşturma potansiyeli taşıdığını gösteriyor. Danışmanı Hai-Bo Yu’yla birlikte bu sonuçları elde eden çalışmanın ilk yazarı, Fizik ve Astronomi bölümünde lisansüstü öğrenci Mehrdad Phoroutan-Mehr şunları söylüyor:

27
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Utku Derin
Utku Derin
413.6K UP
Aktaran 3 hafta önce 2 dk.

Yeni bir araştırma, ısı stresine maruz kalan Victoria Tazmanya Meşesi ormanlarının hızla inceldiğini ve karbon yutağından karbon kaynağına dönüştüğünü ortaya koyuyor. Nature Communications dergisinde yayınlanan araştırma, küresel ısınma nedeniyle bu ormanlar 2080 yılına kadar ağaçlarının dörtte birini kaybedeceğini gösteriyor.[1]

Güneydoğu Avustralya'ya özgü, 90 metreden yükseklere çıkabilen Tazmanya Meşesi (Lat: "Eucalyptus regnans"), dünyanın en uzun ağaç türlerinden biri. Tazmanya Meşesi ormanları, dünya çapında karbon depolamada en etkili ekosistemlerden biri olarak bilinir ve hektar başına Amazon ormanlarından daha fazla karbon tutma kapasitesine sahiptir.

21
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ufuk Derin
Ufuk Derin
3.2M UP
Aktaran 3 hafta önce 3 dk.

İngiliz evrimsel biyolog J.B.S. Haldane'nin, Tanrı varsa böceklere karşı özel bir sevgi beslediğini esprili bir şekilde ifade ettiği söylenir. Bu söz, aslında önemli bir gerçeği ifade ediyordu. Yaşam ağacı oldukça düzensiz bir yapıya sahiptir. Yaşayan veya soyu tükenmiş tüm türlerin bulunduğu bu soy ağacı, bazı yerlerde kısa dallardan oluşan sık bir çalılığa benzerken, bazı yerlerde ise seyrek ama uzun dalları vardır. Ayrıca birkaç grup baskın olma eğilimindedir. Haldane'ın belirttiği gibi, yaşayan böceklerin %40'ından fazlası kınkanatlı, kuşların %60'ı ötücü kuş ve bitkilerin %85'inden fazlası çiçekli bitkilerden oluşmaktadır.

Peki, birkaç büyük grubun bu kadar yoğun tür çeşitliliği barındırması, Dünya'daki yaşamın evrensel bir özelliği midir? Evrim ve ekolojiyi anlamamız açısından kritik olan bu soru, biyologlar arasında uzun süredir tartışılmaktadır. Ancak yakın zamana kadar, dünyada kaç türün var olduğunu, bunların evrimsel ilişkilerini ve her bir grubun yaşını yeterince bilmediğimiz için kesin cevap verilemiyordu. Şimdi ise ABD'li bilim insanları, bu soruya net bir yanıt vermeyi başardı. Bulgular Frontiers in Ecology and Evolution dergisinde yayınlandı.[1] Arizona Üniversitesi'nden Prof. Dr. John J. Wiens bu konuda şunları söylüyor:

15
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Keşfet
Ara
Yakında
Sohbet
Agora

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close