Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Tüm Reklamları Kapat
Sevcan Aslan
Sevcan Aslan
172.2K UP
Yazar 27 Ocak 2021 3 dk.

Platin, "Pt" sembolü ile gösterilen ve atom numarası 78 olan kimyasal bir elementtir. Yoğun, dövülebilir, sünek, yüksek tepkime ilgisine sahip olmayan, gümüşi-beyaz bir geçiş metalidir ve periyodik tablonun 10. grubunda yer alır. Platin aynı zamanda kendi adını taşıyan bir metal grubunun da üyesidir: Diğer platin metalleri ise rutenyum, rodyum, paladyum, osmiyum ve indiyum olarak sıralanır. Periyodik tablodaki grup 8-10 ve periyod 5 ve 6 arasında bulunurlar. Ayrıca platin değerli bir metal olarak kabul edilir.

Platin, hem dövülebilir hem de sünek olan gümüş grisi, parlak bir metaldir. Dövülebilir özelliği, ince tabakalar haline getirilebilir anlamına gelir. Platin, alüminyum folyodan daha ince, hatta 100 atom kalınlığında ince bir tabaka haline kadar dövülebilir. Platin yaklaşık 1,773°C (3,223°F) erime noktasına ve yaklaşık 3,827°C (6,921°F) kaynama noktasına sahiptir. Yoğunluğu, santimetre küp başına 21.45 gramdır, bu özelliği ile en yoğun elementlerden biridir.

Bionluk Logo yazarlarınca hazırlandı.
17
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Uyarlayan 7 Aralık 2012 15 dk.

Birçok insan, genetiği çok tekdüze zanneder: iki ebeveynin gözleri "baskın" olarak bilinen kahverengi ise, çocukları da öyle olmak zorundadır diye düşünürler. Ancak ikisi de mavi gözlü gibi "çekinik" bir renkteyse, yavrular da mavi göz rengine sahip olabilir diye düşünürler. Ama bu doğru değildir. Mavi gözlü ebeveynlerin, kahverengi gözlü çocukları olabilir. Her ne kadar sözde esprili bir dille "sütçü-tüpçü" gibi cinsel kimliği aşağılayıcı malzemelere dönüştürülse de, modern genetik açısından bu sözde "beklenmedik" durumlara rastlamak mümkündür. Bu makalemizde, göz rengiyle ilgili güncel bilgiler ışığında, temel genetik bilgilerini kullanarak size bunun nasıl olduğunu anlatmaya çalışacağız. Bu makalede özellikle, mavi gözlü anne-babaların kahverengi gözlü bir çocuğa nasıl sahip olabileceklerini mantıklı ve bilimsel bir şekilde açıklayacağız.

Türkiye'de ve Dünya'nın sayısız ülkesinde göz renkleri, Mendelyen özellikte genetiğe örnek olarak gösterilir. Mendelyen genetiğe uygun karakterler, tek bir özelliği, tek bir genin kontrol ettiği karakterlerdir. Liselerde buna boy uzunluğundan, saç ve göz rengine kadar sayısız örnek verilir. İşin üzücü tarafı, lisede "Mendelyen karakter" olarak verilen tek bir özelliğin bile Mendelyen karakterde olmamasıdır; hatta gerçekten çok kötü örnekler olmasıdır. Göz rengi, saç rengi, dil yuvarlama becerisi, ayak parmaklarının yapısı, saçların ön kısmındaki V şeklindeki uzantı, kulak memelerinin yapışıklığı/ayrıklığı, başparmağı bükebilme becerisi (otostopçu parmağı) ve daha nicesi... Bunların hepsi liselerde Mendelyen karakter olarak, tek bir genin baskın ve çekinik versiyonlarına (alellerine) bağlı olarak belirlendiği anlatılır. İstisnasız olarak hepsi de hatalıdır. Bunların hiçbiri tek bir genin farklı alellerine bağlı olarak belirlenmez. Hepsinde birden fazla gen belirleyici rol oynar, hatta bazılarında 8-30 farklı genin işlevi tespit edilmiştir! Dolayısıyla lisedeki basit hesaplama ile tespit edilebilir unsurlar değildir. 

179
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Kerem Girgin
Kerem Girgin
105.6K UP
Uyarlayan 6 saat önce 8 dk.

Türkiye, gezegenimizin iklim değişikliğinden en çok etkilenecek bölgelerinden biri olan Doğu Akdeniz havzasında yer alıyor. Ülkemizin bir ucundan diğerine uzanan dağları, kıyıları ve platoları, Karadeniz'den karasal iklime kadar çok çeşitli iklim tiplerini bir arada barındırıyor. Bu coğrafi zenginlik, aynı zamanda bizi iklimsel değişimlere karşı daha hassas hale getiriyor. Gelecekte sıcaklıkların ne kadar artacağını veya yağışların nasıl değişeceğini bilmek; tarımımızı, su kaynaklarımızı ve doğal yaşamımızı korumak için hayati bir önem taşıyor.

Bu yazıda, İstanbul Teknik Üniversitesinden bilim insanlarının yürüttüğü kapsamlı bir iklim modellemesi çalışmasının sonuçlarını herkesin anlayabileceği bir dille ele alacağız. Bu çalışma, küresel iklim modellerinin genellikle kaçırdığı yerel detayları yakalayabilen, yaklaşık 12 kilometrelik yüksek çözünürlüklü bir "dijital iklim laboratuvarı" kullanarak Türkiye'nin 21. yüzyıldaki iklim geleceğini mercek altına alıyor. Küresel modeller Türkiye'nin dağlarını, ovalarını adeta "düzleştirerek" görürken bu çalışma, Torosların yağmur gölgesini veya Karadeniz'in bol yağışını çok daha gerçekçi bir şekilde simüle edebiliyor.

3
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Umut Karip
Umut Karip
184.2K UP
Yazar 24 Şubat 2024 23 dk.

Sihirli mantarlar (İng: "magic mushrooms") olarak anılan mantarlar, metaboliti yani metabolizması tarafından üretilen kimyasal bileşiği psilosibin (4-fosforiloksi-N,N-dimetiltriptamin) olan mantarlardır. Bu mantarlar, şapkalı mantar türlerini içinde bulunduran bazidiyomisetler (İng: "basidiomycetes") mantar grubunda yer alır. Genel kanının aksine, bir veya birkaç tane sihirli mantar türü yoktur: Sihirli mantarlar, 200'den fazla farklı mantar türünü içerir! Bu mantarların içerdiği psilosibin miktarları türe, mantarların yetiştiği ortama ve tükettiği besinlere göre değişiklik gösterir.

Psilosibin içeren mantarların insanlar tarafından 5,3 milyon yıldır kullanıldığı tahmin edilmektedir. Sihirli mantarlar, tarih boyunca çeşitli amaçlarla kullanıldığı gibi, çeşitli isimlerle de anılmıştır. Örneğin, dini ve iyileştirici ritüellerinde sihirli mantarları kullanan Güney Amerikalı Aztek yerlileri, bu mantarlara "Tanrı'nın eti" anlamına gelen "teonanacatl" adını vermiş ve mantarları "kutsal" kabul etmiştir. Bu isim, bu mantarların doğada bulunan sıradan mantarlardan farklı şekilde konumlandırıldığını, aynı zamanda manevi boyutlarının da bulunduğunu göstermektedir. Bu anlamda enteojen (İng: "entheogen") olduğu söylenebilen sihirli mantarlar, ruhani amaçlarla ritüellerde veya dini bağlamlarda kullanılmaktadır.

58
4
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Bektaş Çoban
Bektaş Çoban
115.8K UP
İnceleyen10 8 Ağustos 2022
Nolan'ın özgün yapımlarından biri. Filmde zaman tersten akıyor ve bu bizi filmin başında epey şaşırtıyor (hatta ben filmin son sahnesine yanlışlıkla atladığımı falan sanıp spoiler yememek için hemen filmi durdurmuştum) Filmdeki karakterimizin bir hafıza hastalığı var her 15 dakikada bir hafızası sıfırlanıyor. Olayları bir deftere yazarak tekrardan hatırlamaya çalışıyor ama olaylar tersten gittiği için kafamız iyice karışıyor. Beyin yakıcı film sevenlere tavsiye edilir.
9.5/10
(73 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
11
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Eda Bayrak
Eda Bayrak
2,821 UP
Aktaran 29 Aralık 4 dk.

Anne karnında ve yaşamın ilk iki yılında düşük şekerli beslenme, yetişkinlikte kronik hastalık riskini anlamlı ölçüde azaltabilir. Yeni bir çalışma, erken yaşta şeker tüketiminin yaşam boyu sağlık üzerindeki etkilerine dair yeni ve çarpıcı kanıtlar ortaya koyuyor.

Science dergisinde yayınlanan çalışma, gebeliğin başlangıcından itibaren çocuğun ilk 1.000 gün boyunca kısıtlı düzeyde şeker tüketmesinin yetişkinlikte Tip 2 Diyabete yakalanma riskini %35'e varan oranda, hipertansiyon riskini ise %20'ye varan oranda azalttığını ortaya koymuştur. Doğumdan önce annenin düşük şeker tüketimi de riskleri azaltmaktadır, ancak doğumdan sonra da çocuğun şeker alımının kontrollü olması bu faydaları arttırmıştır.

14
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tolga Yılmaz
Tolga Yılmaz
4,272 UP
Üye 1 gün önce 3 Cevap
Ödüllü Soru Neden hiçlik zorunludur?
109 görüntülenme
Cevap Ver 1,500 UP
1
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Işın Altınkaya
Yazar 7 Nisan 2016 18 dk.

Bu yazıyı okuyan her 2 erkekten birinin saçları 20'li yaşlarından itibaren dökülmeye başlayacak ve 50'li yaşlarında saçları büyük oranda veya tamamen dökülecek. Tabii erkeklerde saç kaybına aşinayız, dolayısıyla bu belki de pek şaşırtıcı değil. Ama aynı zamanda bu yazıyı okuyan her 5 kadından 1'inin saçları yaşa bağlı olarak zamanla dökülecek, her 2 kadından 1'inin saçları 50 yaşından sonra kafa derisi görülebilecek düzeyde azalacak. Yani hangi cinsiyetten ve hangi ülkeden olursanız olun, az ya da çok miktarda saçlarımızı yitireceğiz. Tabii ki bunun en ileri formu, erkeklerde görülen tam kellik. İyi ama neden? Neden kıllarımızı kaybediyoruz?

Mısır’dan elde edilen verilere göre, yaklaşık 5000 yıldır insanların kelliğe çare aradığı tahmin ediliyor. Yaşlanma nedeni ile erkeklerin yaklaşık %50'sinde, kadınların ise yaklaşık %20'sinde saç dökülmesi gözleniyor. Öte yandan saçımızın dökülüp dökülmeyeceğinin sırrı, atalarımızın genlerinde saklı.

94
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Hvo 495 Hvo 495
4 gün önce
Evrimde mutasyonların da büyük rolü vardır. Örnek olarak karıncayiyenlerin evrimi örnek verilebilir. Eskiden karıncayiyenlerin burunları o kadar uzun değildi. Ta ki biri bir şekilde uzun burunlu doğana kadar. Bu karıncayiyen başta yemek bulma konusunda büyük avantaj elde etmiş. Bu avantajdan dolayı karıncayiyenler burunları uzun canlılara evrimleşmiş.
0
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Gözlemi
Ebru Tuba Ölçücü
Gözlemi Yapan 3 gün önce Türkiye, İstanbul
En çok yaprak döken ağaçların çıplak olduğu kış aylarında görülür. Kütükler ve duran ölü ağaçların yanı sıra düşmüş dallar da dahil olmak üzere esas olarak ölü sert ağaçlarda büyür. Gözlem yapılan ağaç düşmüş bir odundur.
5
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ufuk Derin
Ufuk Derin
3.3M UP
Aktaran 21 Ekim 2024 3 dk.

Monash Üniversitesi'nin yaptığı bir araştırma, COVID-19 pandemisi sırasında Kuzey Çin'deki üniversitelerde uygulanan kampüs çapındaki karantinaların, üniversite öğrencilerinin güven, dürüstlük ve yaratıcılık gibi sosyoekonomik kalkınma için kritik öneme sahip davranış biçimlerine olan yaklaşımlarını etkilediğini ortaya koydu.

Proceedings of the National Academy of Sciences (PNAS) dergisinde yayımlanan makalede, Monash Üniversitesi'nden Dr. Leo Bao ve Profesör Lata Gangadharan, Hong Kong Üniversitesi'nden Yardımcı Doçent Jingcun Cao ve Profesör Chen Lin ile Çin Bilimler Akademisi'nden Yardımcı Doçent Difang Huang ile birlikte çalışarak katı biçimde kısıtlanan fiziksel etkileşimlerin, sosyoekonomik gelişim için kritik öneme sahip bireysel davranışları nasıl şekillendirdiğini anlamaya çalıştılar.[1]

7
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ela Kursak
Seslendiren 22 Nisan 2024 3:31
Ela ile Eddie, Şubadap Çocuk'un "Dino'nun Şarkıları" Adlı Albümünü Dinliyorlar!
41
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.

Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.

Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.

Yaşam Ağacı Gözlemi
Kaan Kurnaz
Kaan Kurnaz
89.0K UP
Gözlemi Yapan 7 Temmuz 2024 Türkiye, Düzce
Türkiye'deki en yaygın zıplayan örümceklerden biri Evarcha arcuata (Araneae: Salticidae). Tipik kahverengi renkli yetişkin dişi bir yaprak üzerinde.
Dişiler 8 mm boyutlarına kadar ulaşırken, erkekler yaklaşık 5 mm'lik bir vücut uzunluğuna ulaşır. Dişinin kahverengi ve beyazımsı bir sefalotoraksı ve bazen beyaz bir dış hatla siyah çapraz noktalardan oluşan belirgin bir desene sahip bir opistosoması vardır. Erkek, bakır benzeri bir parlaklıkla neredeyse siyah renktedir. Yüzünde siyah ve beyaz çizgilerden oluşan yatay bir desen bulunur [1]

[1] Rößler DC, De Agrò M. "Hanging by a thread: unusual nocturnal resting behaviour in a jumping spider", Frontiers in Zoology, c. 18, sayı 1, ss. 1-2. doi: https://frontiersinzoology.biomedcentral.com/articles/10.1186/s12983-021-00410-3

Tür gözlem kordinatları: 40.863311, 31.234090
4
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Kemal Yüksel
Kemal Yüksel
132.6K UP
Yazar 6 gün önce 4 dk.

Osmanlı İmparatorluğu söz konusu olduğunda sıkça duyduğumuz bir ifade vardır: “Gerileme Dönemi.” Bu kavram hem akademik çevrelerde hem de okul kitaplarında kuşaktan kuşağa aktarılmış bir anlatının temelini oluşturur. Ancak bugün, tarihçiler arasında bu anlatı giderek daha fazla sorgulanıyor. Gerçekten bir “gerileme” mi yaşandı yoksa Osmanlı sadece değişen dünya düzenine farklı biçimde mi uyum sağladı?

17. yüzyıl, bu tartışmanın merkezinde yer alıyor. Askerî teknolojideki yenilikler, Avrupa’daki “askerî devrim” iddiaları ve Osmanlı’daki ekonomik dönüşüm… Tüm bunlar “makasın” nerede açıldığını anlamak için ipuçları sunuyor.

23
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Betül Çağlayan
İnceleyen8 2 gün önce
Lisedeyken okul kütüphanesinde adının çok dikkatimi çekmesi üzerine tek oturuşta bitirdiğim kitap İçindeki kısa hikayeler dini,ahlaki öğüt verir gibiydi ama yine de güzel,akıcıydı
İnsan neyle yaşar? sorusunu görünce önüme gelen herkese bu soruyu sormaya başlamıştım. Aile ve arkadaş çevrem yetmedi tanımadığım insanlara da sordum. Hatırladığım kadarıyla cevaplar birbirini çok fazla tekrar etmeye başlayınca sormaktan sıkılmıştım.
Güzel zamanlardı
9.4/10
(14 Kişi)
Puan Ver
Hasan Âli Yücel Klasikler Dizisi CLXXXIII (183) - Rusça Aslından Çeviren: Koray Karasulu
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
EtkinlikKültürel Etkinlik
Okan Nurettin Okur
Etkinliği Ekleyen 2 hafta önce ÇevrimiçiÜcretsiz21 Kasım
Bilimler ve Sanatlar Bizi Daha Ahlaklı mı Yaptı?
21 Kasım 2025 09:00 tarihinden 21 Kasım 2025 11:00 tarihine kadar.

Ankara Felsefe Radyosu

Bilimler ve Sanatlar Bizi Daha Ahlaklı mı Yaptı?

21.11.2025 - 09.00

Konuk: Prof. Dr. Hamdi Bravo

Moderatör: Okan Nurettin Okur

Yayına aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz:

@AnkaraFelsefeRadyosu

Devamını Göster
13
0 Yorum
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Evrim Ağacı
Alıntıyı Ekleyen 14 Şubat 2019
Belli bir zaman ve mekandaki ahlak nedir? Çoğunluğun o zamanda ve mekanda sevdiği neyse odur.
Bu alıntı Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
29
1 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Hüseyin Güngör
İnceleyen7 6 gün önce
2010 yapımı kısa uzunlukta bir Darren Aronofsky filmi ki bu filmden Oscar adaylığı olan yönetmenin ben özellikle The Whale filmine hayran kalmıştım. Requiem for a Dream filminin de kendisinin olduğunu unutmamak gerekir. Tabii bunların yanında Noah filmi de kendisinin. Bu film de Natalie Portman'a Oscar ödülü getiren bol ödüllü ve meşhur bir film ama benim izleyebilmem 15 sene sonra oldu. Açıkçası filmle ilgili ne hissetmem gerektiği konusunda da emin değilim. Dönemine göre kıymetli bir film olduğu aşikar. Fi serisi gibi bazı yapımlarda esintilerinin olduğunu da biliyoruz. Gelgelelim Perfect Blue gibi çok sevdiğim bir yapımın da esintileri kendisinde var. Ama özellikle Piano Teacher filmini izlemiş olmak beni düşürdü çünkü temel hikaye tamamen aynı diyebilirim. Okb ve kızıyla evli bir annenin projesi olarak mükemmel büyüyen bir kadının karanlık yönleriyle özgürleşme mücadelesi diye özetlenebilir. Mekanların dokusu bile aynı. Bu konuyu ilk defa izleyecek birisi için mükemmel bir film ama bana çift dikiş oldu. Biraz Amerikan sineması farkı var o kadar. Tabii fevkalade oyuncuların olması da diğer bir artı. Bu arada film psikolojik gerilim filmi değil de psikolojik korku filmi diyebilirim. Yer yer The Substance'ı da çok gördüm. Tam da Breaking Bad dönemleri olan 2010'da devrimci bir anlatım olabilir ama şu noktada sadece iyi kategorisine sokarım. Bu arada The Shining gibi gerçek mi hayal mi arada bırakan bir yapım olması en sevdiğim özelliği oldu.
9.0/10
(5 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : Black Swan
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
5
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Söz
Salih Öztürk
Salih Öztürk
100.6K UP
Alıntıyı Ekleyen 4 gün önce
Yaşıyorsak, hala umut var demektir.
Kaynak: Seneca
8
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster
Keşfet
Ara
Yakında
Sohbet
Agora

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close