Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Kafana takılan neler var?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Tüm Reklamları Kapat
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 16 Ocak 2014 1 dk.

Dian Fossey, 18 yıl boyunca yürüttüğü geniş çaplı goril incelemeleriyle bilinen önemli bir ABD'li etologdur (hayvan bilimci). 16 Ocak 2014 tarihinde Google, ana sayfasına bu bilim insanını taşıyarak tüm Dünya'ya tanıttı. Peki, Dian Fossey neden doodle (Google'ın ana sayfa çizimleri) oldu ve daha önemlisi... Neden öldürüldü?

Dian Fossey 16 Ocak 1932 tarihinde ABD, Kaliforniya San Fransisco'da dünyaya geldi. 6 yaşındayken anne ve babası boşanan Fossey, üvey babasının ona kötü davranması sonucu hayvanlarla ilgilenmeye başladı.

18
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 17 Haziran 2016 16 dk.

Serkan Anılır'ın ismini belki gazetelerden ve bazı bilim dergilerinden duymuşsunuzdur. Bir aralar çeşitli illerde bilim konuşmaları yapan, uçuk kaçık bilim projeleriyle halkı heyecanlandıran, hatta NASA'nın ilk Türk astronotu olduğunu iddia ederek ün yapan bir şahıstı. Detaylarını makalemizde vereceğiz; ancak Serkan Anılır'ın hayatı, edebiyat ve bilimin en tehlikeli düşmanlarından birisi olan veri uydurma ve aşırma (intihal) suçlarının en ilginç örneklerinden birisidir. Serkan Anılır'ın yaptıkları, bir insanın kariyerini intihal ve yalanlarla nasıl yerle bir edebileceğinin en ilgi çekici örneğidir. Çünkü Anılır'ın hayatında yaşananlar, sadece 1-2 çalışmanın sağdan soldan aşırılması değil, koca bir kariyerin yalanlar ve intihaller üzerine kurulu olmasının bir örneğidir. 

Texas Tech Üniversitesi'nde aldığım "Mühendislik Pratiği ve Araştırmalarında Etik" isimli doktora dersinin dönem projesi olarak Serkan Anılır ile ilgili internette yer alan bilgileri bir araya getirerek bir derleme yapmak ve hayatın her alanında etiğin ne kadar büyük öneme sahip olduğunu göstermek istedim. Bu araştırma makalesi, bu ders için yaptığım araştırmaların ve analizlerin bir sonucudur. 

79
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 30 Mart 2019 14 dk.

Merhaba,

Buradasınız, çünkü muhtemelen internette birilerine "Evrim yok, ara türler de zaten keşfedilemedi. Bir tane bile ara geçiş fosili yok!" tarzı bilimsel olarak geçersiz bir argüman ileri sürdünüz.

295
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Nihal Günay
Nihal Günay
24.4K UP
Çeviren 6 gün önce 11 dk.

Soru dilenmesi (petitio prensibi ya da hatalı döngüsel nedensellik), bir argümanın önermesi, sonuca bağlı ya da sonucun dengi olduğunda ortaya çıkan safsatadır. Başka bir deyişle, eğer önermelerin bir tanesi bile tartışmanın sonucunu zorunlu olarak doğru varsayıyorsa bu önerme sonucuna muhtaçtır.

Örnek vermek gerekirse “Küçük çocukların argo içeren kitaplar okuması yanlıştır, demek ki çocukların argo içeren kitaplar okumasına izin vermek etik değildir!” argümanı, Soru dilenmesi safsatasına düşmektedir çünkü yapılan önerme (küçük çocukların argo içeren kitaplar okuması yanlıştır) aslında sonucun (çocukların argo içeren kitaplar okumasına izin vermek etik değildir) başka şekilde ifade edilmiş halidir.

9
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Sizden Gelenler
Sanırım 4 yıl önce Çağrı Mert ile Sicim Teorisi videosu ile tanışmıştık. Anlatış tarzı ve eğlenceli benzetmeleri ile o gün bugündür beraberiz. Evrim Ağacı sitesinin 2 yıl önce deneyimlesem de 1 aydır bende bir şey yapmalıyım mottosu ile elimden geldiği kadarıyla deniyorum. Bu fırsatı ve ortamı sağladığınız içinde teşekkürler. Herkese sevgi ve bilim dolu bir hayat dilerim.
İnceleme
Mehmet Gurer
İnceleyen10 1 gün önce
Dr.Jekyll ve Bay Hyde severek okuduğum bir kitaptır.Hem içeriği hem de içerdiği mesajlar bakımından modern klasiklerde bir demirbaştır diyebiliriz.Ana karakterimiz Dr.Jekyll'ın iki farklı kişiliğe sahip olup ikisinde birbirinden farklı hayatlar yaşaması ve sonuç olarak kendisine çok büyük bir hezimete uğratması kitabın sonundan başına süren kadar içeriğin ana konusudur.Sabahları tanınmış,ününe ün katmış bir doktor;akşamları ise kimsenin tanımadığı Soho'nun sokaklarında dolaşan bir canavar tiplemesi.Yazar Robert L.S. ,burada aslında sıradan bir kişinin kendisi içindeki iki farklı kişiden bahseder.Bu tahminmce her insanda hayli hazırda bulunur ama kitaptaki kadar birbirinden uzaklaşmış yahut soyutlaşmış değildir.Yine insan bu iki farklı( ya da ikiden fazla da diyebiliriz)kişiliği arasında bir denge kurmaya çalışır.Bu dengeyi ise yaşadığı yer ve kendini hissedebildiği yerde bulur.Dr.Jekyll ise bu dengeyi sağlayamamış biri olarak bir doktor olarak değil de kokuşmuş bir serseri tipli Bay Hyde olrak can verir.Son olarak benim bu kitaptan çıkardığım öğüt(yahut hayat felsefesi)insan kendiniyaşadığı yere göre şekillendirip ona göre hayata devam etmelidir.İki farklı kişiliğini de yaşamak isterse kendisine hakim olmalıdır eğer olmazsa sonu Dr.Jekyll dan farksızdır.
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Altay Kenger
Seslendiren 9 Ocak 2020 5:24
Seksin temel amacı soyun devamlılığını sağlamak olsa da evrimsel süreçte bazı canlı türleri cinsel birleşmeye yeni anlamlar katmıştır. En tipik örneği...
31
Ozan Karakaş
Ozan Karakaş
29.7K UP
Yazar 17 Şubat 2019 21 dk.

Hayal edelim: Harika bir bahar günü, hafta sonu. Sabah uyandınız, uyanma sonrası rutinlerinizi yerine getirdiniz. Güzel bir kahvaltının ardından çayınızı veya kahvenizi koyup bilgisayarın başına geçtiniz. Facebook ikonuna tıkladınız, anasayfada geziniyorsunuz ve karşınıza dikkatinizi çeken bir görsel çıktı; belli ki ilginizi çeken konulardan biri hakkında bir yazıya yönlendiriyor. Tıkladınız, sayfa açıldı, sayfada biraz aşağı inip başlığın olması gereken yere baktınız ve… en büyük korkularınızdan biri gerçek oldu: Okuyamıyorsunuz. Aşağı yukarı yedi yaşından beri büyük çabalar sarf edip geliştirdiğiniz, ciltler dolusu kitapla bileyip keskinleştirdiğiniz o yeti artık yok.

Etrafınıza bakıyorsunuz: Evet, üzerinde buharlar tüten o sıcak içecek hâlâ masanın üzerinde. Bilgisayar ekranının az ötesindeki çerçevede duran fotoğraftaki arkadaşlarınızın yüzlerini seçebiliyor, onları ayırt edebiliyorsunuz. Hemen yanı başınızdaki kütüphanede yatan, Eric Hobsbawm’ın Kısa 20. Yüzyıl kitabının kapağındaki kişinin Charlie Chaplin, kitabın kapağının da kırmızı olduğuna, dahası Chaplin’in bu pozu Büyük Diktatör filminde verdiğine de kuşkunuz yok; ama ne kitabın veya yazarın ismini ne de başka herhangi bir yazıyı okuyabiliyorsunuz.

209
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Söz
Yasin Erkmen
Yasin Erkmen
76.2K UP
Alıntıyı Ekleyen 4 gün önce
Devrim, vaktiyle bir ihtimaldi ve çok güzeldi.
Kaynak: tol - Murat Uyurkulak
5
2 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Nevzat Keskin
Seslendiren 3 gün önce 33:57
Büyük Patlama, modern kozmolojik teoriler ışığında, maddenin aşırı yoğun ve sıcak bir noktadan genişlemesi sonucu Evren'imizin oluşmasını mümkün kılan...
6
İnceleme
Hatice Kutbay
Hatice Kutbay
2,209 UP
İnceleyen 16 saat önce
Yuval Noah Harari – Hayvanlardan Tanrılara: Sapiens, insanlık tarihini kronolojik bir olaylar dizisi olarak değil; biyolojik evrim, kültürel dönüşüm ve anlam üretimi arasındaki ilişkiler üzerinden okuyan sentez bir çalışmadır. Kitabın temel iddiası, Homo sapiens’in dünyadaki baskın tür hâline gelmesini sağlayan unsurun fiziksel üstünlük değil, ortak kurgular etrafında kitlesel işbirliği kurabilme yeteneği olduğudur. Harari bu çerçevede insanlık tarihini üç kırılma üzerinden ele alır: Bilişsel Devrim, Tarım Devrimi ve Bilimsel Devrim.

Kitabın ilk bölümünde ele alınan Bilişsel Devrim, Harari’ye göre yaklaşık 70 bin yıl önce Sapiens’in sembolik düşünme, soyut kavramlar üretme ve kurmaca anlatılar oluşturma kapasitesini kazanmasıyla gerçekleşmiştir. Bu noktada dinler, mitler, kabile kimlikleri ve hatta modern anlamda ulus-devletler aynı kategoride değerlendirilir: biyolojik olarak var olmayan fakat insanlar onlara inandığı sürece davranışı düzenleyen hayali düzenler. Harari’nin özgün katkısı, bu kurgusal sistemleri “yanılsama” olarak küçümsemek yerine, onları insan işbirliğinin evrimsel altyapısı olarak yorumlamasıdır.

Tarım Devrimi, kitabın en tartışmalı yorumlarını içerir. Geleneksel anlatının aksine Harari, tarımı insanlık için açık bir ilerleme olarak değil, “tarihin en büyük dolandırıcılığı” olarak niteler. Tarım, nüfus artışı ve yerleşik yaşamı mümkün kılmış olsa da bireysel refah, beslenme çeşitliliği ve sağlık açısından avcı-toplayıcı yaşama kıyasla ciddi bedeller doğurmuştur. Bu analiz, ilerleme fikrini sorgulaması açısından önemlidir ve okuyucuyu tarihsel süreçleri teleolojik bir bakıştan uzak değerlendirmeye zorlar.

Kitabın en güçlü bölümlerinden biri Bilimsel Devrim tartışmasıdır. Harari, modern bilimin ortaya çıkışını “bilmediğini kabul etme cesareti” ile ilişkilendirir. Ancak bu epistemolojik dönüşümün kapitalizm ve emperyalizmle simbiyotik bir ilişki içinde geliştiğini vurgulayarak, bilimi nötr bir bilgi üretim alanı olarak değil, iktidar, ekonomi ve keşif ideolojileriyle iç içe geçmiş bir pratik olarak ele alır. Bu yaklaşım, modernliğin ahlaki sorgulamasını kitabın merkezine yerleştirir.

Kitabın son bölümlerinde Harari, insanlığın bugün ulaştığı noktayı etik bir soruyla tartışır: Eğer Tanrılar kadar güçlü hâle geldiysek, ne istediğimizi gerçekten biliyor muyuz? Biyoteknoloji, yapay zekâ ve genetik mühendisliği bağlamında insanın kendi evrimini yönlendirebilecek konuma gelmesi, kitabın başlığındaki “Tanrılar” metaforunu somutlaştırır. Ancak Harari’ye göre bu güç artışı, zorunlu olarak bir mutluluk artışına yol açmamıştır. Bilakis, modern insan tarih boyunca olduğundan daha güçlü ama daha tatminsiz olabilir.

Akademik açıdan Sapiens birincil kaynaklara dayanan özgün bir tarih çalışmasından ziyade, disiplinlerarası bir sentez ve yorum kitabıdır. Yer yer genellemeci olduğu ve bazı tezlerinin tartışmalı olduğu açıktır; ancak kitabın asıl değeri, insanlık tarihini parçalı uzmanlık alanlarından çıkarıp büyük bir düşünsel çerçeve içinde ele alabilmesidir. Harari, okura kesin cevaplar vermekten çok, rahatsız edici ama verimli sorular yöneltir.

Sonuç olarak Hayvanlardan Tanrılara: Sapiens, insanın biyolojik bir tür olmaktan kültürel bir varlığa dönüşümünü, ilerleme mitini ve modernliğin etik yükünü sorgulayan güçlü bir anlatıdır. Kitap, insanlık tarihini “nereden geldik?” sorusundan çok, “neye dönüştük ve neye dönüşmek üzereyiz?” sorusu etrafında düşünmeye davet eder. Bu yönüyle popüler bir eser olmasına rağmen, akademik düşünceyi tetikleyen nadir çalışmalardan biridir.
9.6/10
(188 Kişi)
Puan Ver
İnsan Türünün Kısa Bir Tarihi
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Seda Baştürk
Seda Baştürk
193.5K UP
Çeviren 7 Mart 2021
Kartal Bulutsusu’nda yeni doğmuş olan yıldızlar oluşuyor. Yoğun gaz ve toz sütunları kütle çekimsel olarak sıkışmakta ve yeni oluşan parlak yıldızların yoğun ışıması, etraftaki maddenin kaynamasına ve uzaklaşmasına neden oluyor. Hubble Uzay Teleskobu ile kızılötesi bölgede alınan bu görsel, bakan kişiye kalın tozun içerisini görme imkanı sağlıyor. Görünür ışıkta bakıldığında bu tozlar, sütunları opak hale getiriyor. Devasa yapıların uzunluğu ışık yılı mertebesindedir ve gayriresmi isimleriyle Yaratılış Sütunları olarak biliniyorlar. Açık yıldız kümesi M16 ile bağlantılı olan Kartal Bulutsusu, yaklaşık olarak 6.500 ışık yılı uzaklıkta bulunuyor. Kartal Bulutsusu, küçük teleskoplar için kolay bir hedeftir. Gökyüzünün bulutsu bakımından zengin olan bölümünde, bölünmüş takımyıldız Serpens Cauda (yılanın kuyruğu) yönüne doğru bakıldığında bulunabilir.
3
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Mehmet Samet Acar
Çeviren 14 Temmuz 2021 5 dk.

Heybetli Himalayaların istikametinde yer alan ve kayalıklı bir bozkır arazi olan günümüzün Tibet Platosu, gökyüzüne doğru uzanır. Ancak 26,5 milyon yıl önce, bu bölgenin bazı kısımları nemli ormanlık alanlarla doluydu ve orası da gökyüzüne uzanan başka bir türe, karada yürüyen en büyük memelilerden birisine ev sahipliği yapmaktaydı.

17 Haziran 2021’de Communications Biology adlı bilim dergisinde tanıtılan bu yeni keşfedilmiş hayvan, Paraceratherium linxiaense olarak adlandırılmaktadır ve günümüzdeki gergedanların soyu tükenmiş bir kuzenidir.[1] Bu devasa tür, 24 ton ağırlığa kadar ulaşabilmekteydi ve günümüzdeki Afrika fillerinden dört kat daha ağırlardı. Sadece kafatası bile 91 santimden daha uzundu.

26
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
2
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Esat Kudret
Esat Kudret
715.0K UP
Akıl yürütmeyi öğrenmeye çalışan bir öğretmenim. 5 gün önce Sen de Cevap Ver
Carl Justav Jung bir açıklamasında psişe hakkında bize ne anlatmak istiyor?
Carl Justav Jung bir açıklamasında psişe hakkında bize ne anlatmak istiyor?

Psikolojinin Evrim-Bilimsel Temelini…

Carl Gustav Jung; analitik psikolojinin kurcusu.

Bu psikolojinin temelini oturttuğu Psişeyi üç seviyede oluşan zihin üzerinden ele alır: Bunlar bilinç, kişisel bilinçaltı ve kolektif bilinçaltıdır.

Tüm Reklamları Kapat

Psişe ise insan zihninin, bilincinin ve bilinç dışının tamamıdır. Jung’a göre psikolojide bunun bilimsel ve nesnel incelemesinin bilimidir.

Jung insan psikolojisini tanımlarken bilinçaltını bilince önceler. Ona göre bilinç algılar ve anılarla sınırlı iken, kişisel bilinci anı, arzu, dürtü, silik algılar ve unutulmuş deneyimler toplamı olarak ifade eder. Bu yüzeyseldir fakat asıl olan daha derindeki kolektif bilinçaltıdır.

İşte soruya vesile olan şey de esasında geriye kalan kolektif bilinçaltının kendisi ile ilgilidir. Jung kolektif bilinçaltını “birey tarafından bilinmeyen, geçmişteki hayvan atalarının da dahil olduğu tüm nesillerin deneyimleri”nin tamamı” olarak tanımlar. Yani bir bakıma burada psikolojiye evrimsel-biyolojik bir derinlik de kazandırır.

İşte soruda geçtiği üzere psişeyi zamandan ve mekandan bağımsız kılışı, klasik fizik sınırlamalarına yönelik temkinli yaklaşımı ((çünkü cümlenin sonunda olabilir diyor) ve bedenimizin öldükten sonra bile, zamanın ve mekanın ötesinde bedensel değil ama psişisel bir var oluşa devam ediyor olabileceği vurgusu bu kolektif bilinç altı ile ilgilidir.

Tüm Reklamları Kapat

Bu olasılık Jung için bir kesinlik içermez. Ayrıca burada ilahi, öte alem vb. inançsal bir atıf da yoktur.

Kanımca bu, canlılığın var olduğu okyanuslardaki o ilksel çorbaya değin uzanabilecek olan ve kendisi tarafından hayvan ortak atalarımızdan başlatılan gen aktarımının, bizim bilemediğimiz kolektif bir bilinçaltının da aktarımına vesile olduğuna yönelik evrim-bilimsel temelli bir olasılığa oturur.

Konu çok uzun, tartışmalı ve ayrıntılı bir konu olduğu için özeti itibarı ile burada noktalamak isterim. Ekte (kaynakça bölümünde) ilgili kaynağı paylaşıyorum. Sevgiyle

1
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster
Keşfet
Ara
Yakında
Sohbet
Agora

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close