Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Emre Odabaş
Yazar 19 Aralık 24 dk.

İnsanlık, tarihi boyunca doğası gereği çevresiyle ve bu çevrede bulunan diğer canlılarla sürekli etkileşim halinde olmuştur. Tarih boyunca insanlar beslenme, iş gücü, ulaşım gibi pek çok alanda hayvanlardan yararlanmışlardır. Sığırları evcilleştirip tarımda iş gücü olarak kullanmışlar ve etinden faydalanmışlar; yüzlerce farklı tavuk ırkını birbirleriyle hibritleştirmiş, aralarından en verimlilerini seçmiş ve bu yüksek verimli hibritleri devasa büyüklükteki çiftliklerde üretmişlerdir. Atları evcilleştirip ulaşımı kolaylaştırmışlar, ordularına binek hayvanı yapıp hasım ordulara üstünlük sağlamışlardır. Sığır ve domuzları evcilleştirip devasa çiftliklerde et ve sütünden yararlanmak için yetiştirmişlerdir. Öyle ki zamanla evcilleşen kediler ve köpekler insanların ev arkadaşları haline gelmiştir. Bu işleri yapabilmek için insanlar çevresiyle ve hayvanlarla her zaman karmaşık ilişkiler ağı kurmuşlardır. Bu ağ insanları hayvanları ve çevreyi birbirine sıkı sıkıya bağlamaktadır. Bu bağ sağlık alanında Tek Sağlık Konsepti (İng: "One Health") olarak bilinen yeni bir yaklaşımın gelişmesine neden olmuştur.

Tek sağlık konsepti; insan sağlığı, çevre sağlığı ve hayvan sağlığının birbirine bağlı olduğunu vurgulayan ve sağlık politikalarına bu perspektiften bakılması gerektiğini savunan bütüncül bir yaklaşımdır. Tek sağlık fikri insan sağlığı, çevre sağlığı ve hayvan sağlığını tek tek ele almaktan ziyade bir bütün olarak görüp, farklı disiplinlerden bilim insanlarının ortak bir paydada buluşup çalışması gerektiği ancak böyle toplum sağlığının korunabileceğini ifade etmektedir.

14
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Tuğçem Müge Gür
Yazar 5 Mart 2023 10 dk.

Çeşitlilik ve kapsayıcılık, özellikle de modern çağın şirket politikaları ile medyaya gelince sık karşılaşabileceğiniz, internette herkesin üzerine detaylıca (ne var ki her zaman anlayış ve kibarlıkla olmayan biçimde) konuştuğu kavramlardır. Kime sorsanız konu hakkında bir fikri vardır; ama herkesin bir bilgisi yoktur. Oysa bu konu, önemli ve değerli bir tarihe sahiptir.

Hayatımızın birçok yönünü büyük ölçüde etkileyen ve şekillendirebilen medyanın, tarih boyunca aktivistlerin ırk, din, cinsiyet ve benzeri gruplarda azınlıkta kalan insanlar için kapsayıcı ortamlar yaratma çabasına çok büyük zararlarda da bulunduğu, hatta bulunmaya devam da ettiği, toplumun da farkında olduğu bir gerçektir. Kimi zaman azınlıklar, insanların bakış açısını bulanıklaştıran negatif kalıplara sokulur, kimi zaman da bu adaletsizlik ve zalimliğe baş kaldıran bireyler medyada hedef gösterilir, hayatları zorlaştırılır. Televizyon ve sinemadaki görünürlük çabaları arasında en çok bilinen ve konuşulanlardan biri de Sacheen Littlefeather ve onun hikayesidir. Peki ara ara yeniden gündeme gelen Sacheen Littlefeather kimdir?

73
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ozan Karakaş
Ozan Karakaş
30K UP
Yazar 17 Şubat 2019 21 dk.

Hayal edelim: Harika bir bahar günü, hafta sonu. Sabah uyandınız, uyanma sonrası rutinlerinizi yerine getirdiniz. Güzel bir kahvaltının ardından çayınızı veya kahvenizi koyup bilgisayarın başına geçtiniz. Facebook ikonuna tıkladınız, anasayfada geziniyorsunuz ve karşınıza dikkatinizi çeken bir görsel çıktı; belli ki ilginizi çeken konulardan biri hakkında bir yazıya yönlendiriyor. Tıkladınız, sayfa açıldı, sayfada biraz aşağı inip başlığın olması gereken yere baktınız ve… en büyük korkularınızdan biri gerçek oldu: Okuyamıyorsunuz. Aşağı yukarı yedi yaşından beri büyük çabalar sarf edip geliştirdiğiniz, ciltler dolusu kitapla bileyip keskinleştirdiğiniz o yeti artık yok.

Etrafınıza bakıyorsunuz: Evet, üzerinde buharlar tüten o sıcak içecek hâlâ masanın üzerinde. Bilgisayar ekranının az ötesindeki çerçevede duran fotoğraftaki arkadaşlarınızın yüzlerini seçebiliyor, onları ayırt edebiliyorsunuz. Hemen yanı başınızdaki kütüphanede yatan, Eric Hobsbawm’ın Kısa 20. Yüzyıl kitabının kapağındaki kişinin Charlie Chaplin, kitabın kapağının da kırmızı olduğuna, dahası Chaplin’in bu pozu Büyük Diktatör filminde verdiğine de kuşkunuz yok; ama ne kitabın veya yazarın ismini ne de başka herhangi bir yazıyı okuyabiliyorsunuz.

205
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 3 gün önce 24 dk.

Erica Chenoweth tarafından ortaya atılan "%3.5 kuralı", bir ülkede nüfusun aktif olarak %3.5'inin katıldığı kitlesel ve şiddetsiz bir direniş hareketinin, o ülkenin yönetimini ciddi değişimlere zorlamada istisnasız her zaman başarılı olduğuna dair gözlemsel bir iddiadır. Bu kural, şiddetsiz sivil direniş hareketlerinin başarı oranlarına dair kapsamlı istatistiksel araştırmalara dayanmaktadır. Araştırmalar, şiddetsiz kitlesel hareketlerin, nüfusun küçük bir azınlığını oluştursalar bile yeterince geniş katılıma ulaştıklarında, iktidarı değiştirmede veya önemli siyasi dönüşümler sağlamada çok etkili olabildiğini ortaya koymaktadır. Kural, özünde tarihsel bir olguya işaret eder: Geçmişte hiçbir hükümet, zirve noktasında nüfusun yaklaşık %3.5'i kadar bir kesimin seferber olduğu barışçıl kitlesel bir direniş hareketine uzun süre direnememiş, bu eşiğe ulaşan tüm hareketler eninde sonunda hedeflerine ulaşmıştır. Bu nedenle, %3.5 kuralı sosyal hareketler literatüründe sıkça atıf yapılan ve aktivistlerce de ilham kaynağı olarak görülen bir kavram haline gelmiştir. Bu makalede, bu kuralın ortaya çıkışı, dayandığı veriler, Erica Chenoweth'in konuya dair çalışmaları, kuralın sınırları ve eleştirileri ile günümüz toplumsal hareketlerindeki yeri ele alınacaktır.

Erica Chenoweth, şiddetsiz direnişin etkinliği üzerine yaptığı öncü araştırmalarla tanınan bir siyaset bilimci ve Harvard Üniversitesi öğretim üyesidir. Chenoweth, kariyerinin başında şiddet kullanımının nedenleri ve sonuçlarına odaklanmışken, 2006'da katıldığı bir atölye sonrasında şiddetsiz sivil direniş üzerine kapsamlı veri analizi çalışmalarına yönelmiştir. Maria J. Stephan ile birlikte oluşturdukları Şiddetsiz ve Şiddet İçeren Kampanyalar ve Sonuçları (NAVCO) veritabanı, 1900–2006 yılları arasında en az 1000 kişinin katıldığı, ulusal hükümeti devirme veya ayrılık gibi maksimalist siyasi hedeflere sahip 323 ayrı direniş kampanyasını belgelemektedir. Bu çalışma, 2011 tarihli Why Civil Resistance Works (Sivil Direniş Neden İşe Yarar?) adlı kitapta yayımlanmış ve alanında çığır açmıştır. Araştırmanın temel bulgularından biri, şiddetsiz sivil direniş kampanyalarının incelenen vakaların %53'ünde başarıya ulaştığı, oysa şiddet içeren kampanyaların başarı oranının %26'da kaldığı şeklindedir. Bu çarpıcı istatistik, şiddetsiz yöntemlerin sadece etik açıdan değil, stratejik olarak da daha etkili olabileceğini göstererek geleneksel yaklaşımlara meydan okumuştur.

73
7
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Alper Kaan Selçukoğlu
Aktaran 5 gün önce 4 dk.

Avustralya’nın güneydoğusundaki nemli okaliptüs ormanlarında yaşayan lir kuşu (Menura novaehollandiae), yalnızca olağanüstü taklit yetenekleri ve göz alıcı kur danslarıyla değil, aynı zamanda ekosistemi şekillendiren becerileriyle de dikkat çekiyor. 2025 tarihli bir araştırmaya göre, bu büyük ötücü kuşlar avlarını (solucanlar, kırkayaklar ve örümcekler) kendi besin kaynaklarını artıracak şekilde adeta "yetiştiriyor"!

La Trobe Üniversitesi’nden Alex Maisey ve ekibi, lir kuşlarının beslenme alışkanlıklarını incelemek için Victoria bölgesindeki üç farklı ormanda saha çalışmaları yürüttü:

28
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Bilim ve bilimseverler sıkıcı değildir! Evrim Ağacı Etkinlik Platformu'nu kullanarak bulunduğun şehirde veya internet üzerinde toplantılar, etkinlikler, buluşmalar düzenleyebilir, diğerlerinin düzenlediği etkinliklere katılabilirsin. Ayrıca eğer bilimle ilgili bir iş, staj, burs veya eğitim arıyorsan veya bu pozisyonları dolduracak bilimseverler, bilim insanları ve öğrenciler arıyorsan, Evrim Ağacı İlan Platformu'nu kullanarak Türkiye'deki ve Dünya'nın her yanındaki bilimseverlerin oluşturduğu ağa katılabilir, bu ağa güç katabilirsin!

İnceleme
M. Y.
M. Y.
50K UP
İnceleyen1 3 gün önce
Her yerde bulunabilir bilgileri toparlayıp kitap etmiş. Tespitleri dost meclisinde goygoy vaktinde mizahıyla yapılan şeyler. Ömrünüz meraksız, bilimsiz geçmiş gariban beyniniz iki bilimsellik görmüşse kitabın heykelini bile yaparsınız. Sevemedim.
9.6/10
(183 Kişi)
Puan Ver
İnsan Türünün Kısa Bir Tarihi
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
2
1 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Ekleyen 27 Mart 2013 3 dk.

Kangren, genellikle kan dolaşımındaki aksamadan ötürü vücudun bir bölümündeki, özellikle de "ekstremiteler" (uçlar) olarak bilinen el ve ayak parmaklarındaki dokuların geniş çapta ölmesi, nekroza uğramasıdır. Kan dolaşımına engel olacak şey, herhangi bir kaynaktan gelebilir: bir damarın tıkanmasından tutun da, bir bileklik veya aksesuar sebebiyle saatlerce ciddi miktarda sıkıştırılan bir kola kadar, menenjit gibi beyne zarar veren hastalıklara kadar pek çok neden bu hastalığa yol açabilir.

Elbette, kolunuzu veya bacağınızı uzun süre, kan dolaşımına engel olacak kadar sıktığınızda, kangren oluşumundan önce rahatsızlıktan ötürü muhtemelen kendinizi rahatlatacaksınızdır; ancak bazı koşullarda bunun yapılamadığı durumlar bilinmektedir (örneğin bir kaza sonrasında). Ayrıca, diyabet ve aşırı sigara tüketiminin de kangrene neden olduğu birçok vaka bilinmektedir.

31
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tolga Sazak
Tolga Sazak
3,315 UP
Çeviren 13 Ağustos 2017 12 dk.

Hayvan göçü, binlerce yıldır insanların ilgisini çekmektedir. Kıyı çamur çulluğunun Pasifik Okyanusu boyunca 9 günlük kesintisiz uçuşu gibi dayanıklılığın en şaşırtıcı girişimlerinden bazılarının uzak mesafe göçmenleri tarafından gerçekleştirilmesi bu ilginin geçerli bir sebebidir. 

Çoğu insan, göçü bir kuş sürüsünün üreme ve konaklama bölgeleri arasındaki mevsimsel hareketi olarak düşünür. Aslında, kuş göçü muhtemelen halk arasında en çok ilgi çeken biyolojik fenomendir ve ayrıca biyolojideki yerleşik bilimsel araştırma yöntemleri arasında en eski geçmişe sahip dallardan biridir (Berthold 2001). Fakat hayvan göçünün doğu batı arasındaki yolculuklar, kara ve okyanus içeren karmaşık gidiş dönüşler, okyanus ve göllerin su kolonları boyunca gerçekleştirilen düşey hareketler ve inişli çıkışlı yüksek dağ yolculukları gibi daha başka birçok şekli vardır (Hoare 2009). Göçü diğer hareket biçimlerinden ayıran şey, göçün tipik olarak bir tür yaşam alanından diğerine geçişi içermesidir (Aidley 1981).

63
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ece Özen
Ece Özen
61K UP
Çeviren 7 Şubat 2019 14 dk.

Bilim insanları son kırk yıldır, gitgide karmaşıklaşan modellerle iklim değişikliğinin geleceğini yansıtmaya çalışıyorlar.

Atmosfer fiziği ve biyojeokimya (yer dirim kimyası) kullanarak oluşturulan bu modeller Dünya'nın iklimini ve gelecekte iklimin nasıl değişeceğini anlamamızda çok önemli bir rol oynuyor.

58
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Üzeyir Yazıcı
Çeviren 5 gün önce 16 dk.

Dünya Sağlık Örgütü tarafından Nisan 2023'te yayınlanan bir tahmine göre, infertilite dünya çapında üreme çağındaki her altı yetişkinden birini etkilemektedir. Yüzde oranı ile belirtecek olursak bu oran %17,5'a tekabül etmektedir. İnfertiliteye neden olan faktörler doğumdan önce veya yaşamın ilerleyen dönemlerinde gelişebilir. Ayrıca infertilite o kadar çeşitli ve karmaşık bir fenomendir ki çoğu durumda kesin bir neden tanımlanamaz.

Kısırlığın önde gelen nedenlerinden biri hormon dengesizliğidir. Hormonlar üreme, gelişme ve metabolizma dahil olmak üzere vücuttaki tüm temel biyolojik işlevleri düzenleyen kimyasal habercilerdir. Vücutta çok düşük seviyelerde dolaşmalarına rağmen, hormon konsantrasyonlarındaki küçük değişiklikler vücutta güçlü etkiler yaratır. Bu nedenle hormon sinyalizasyonundaki küçük aksaklıklar bile ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.

13
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Erol Eroğlu
1 saat önce
DÜNYADA FİZİK BİLİMİ YOK...ASTRO FİZİK ..JEOFİZİK ... TERMONÜKLEER FİZİK YOK.. SAMİMİYİM RABBİMİZ ALLAH C.C. ŞAHDİMDİR HEPSİNİDE KANITLADIM..KİTAP ÇIKARAYIM DİYORUM...ÜNLÜ OLMAK BANA GÖRE DEĞİL.. ZAMANLA TANIŞIRIZ DEDİKLERİMİN DOĞRULUĞUNU HERKES YAŞAR SAYIN ARKADAŞLAR
ÖNCEDEN YERÇEKİ NDEEN DENİLİR VE ÖĞRETİLİRDİ DÜNYANIN ÇEKİRDEĞİ İDİ NASA YA 20 YILDIR ANCA ANLATTIM ARTIK DEĞİL UZAY ZAMAN BÜKÜLMESİ OLDU :) :) :)

0
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 11 Mart 2014 3 dk.

Çoğu insan tarafından timsah avcısı olarak da bilinen Steve Irwin, 2006 yılında bir vatoz saldırısı nedeniyle Avusturalya'nın kuzeydoğu sahilinde hayatını kaybetti. Saldırı sırasında yanında bir tek kameramanı ve yakın dostu Justin Lyons vardı. Yıllar sonra Lyons, Steve Irwin'in ölümüyle ilgili ilk defa açıklamalarda bulundu. Şöyle söylüyor:

Irwin, yırtıcı hayvanlarla sayısız defa karşı karşıya gelerek kariyerini inşa etmişti. Öldüğü sırada da Okyanusun En Ölümcül Canlıları başlıklı bir belgesel çekiyordu. Lyons devam ediyor:

25
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Türü
Haki Serhat Gün
Türü Ekleyen 2 gün önce
Tipik olarak merkezî bir disk ve beş kollu bir yapıya sahip olan denizyıldızlarının bazı türlerinin kol sayısı beşten fazladır. Üst ya da aboral yüzeyleri pürüzsüz, taneli ya da dikenli olabilir ve üst üste geçen plakçıklardan oluşur. Türlerin çoğu kırmızı ya da turuncu gibi parlak renklerde iken bazı türler mavi, gri ya da kahverengi olabilir. Alt ya da oral yüzlerinde hidrolik sistem ile çalışan tüp ayaklar ve ortada bir ağız bulunur. Bazı denizyıldızlarının tüp ayaklarının ucunda sert yüzeylere sıkıca tutunabilen birer çekmen (vantuz) bulunur. Fırsatçı beslenirler ve çoğunlukla bentik bölge omurgasızlarını avlarlar. Çeşitli türleri midelerini dışarı çıkarma ya da suda asılı besin maddelerini filtreleme gibi özelleşmiş beslenme davranışları gösterir. Yaşam döngüleri karmaşıktır ve hem eşeyli hem de eşeysiz olarak üreyebilirler. Çoğu, kaybettikleri ya da zarar görmüş kollarını ve vücut parçalarını yenileyebilir ve savunma amaçlı olarak kollarını vücutlarından ayırabilirler. Asteroidea çeşitli önemli ekolojik rollere sahiptir. Pisaster ochraceus ve Stichaster australis gibi denizyıldızı türleri ekolojide kilittaşı türler kavramının yaygın olarak bilinen örnekleridir. Tropikal Acanthaster planci, Hint Okyanusu ve Büyük Okyanus'un doymak bilmez bir avcısıdır. Asterias amurensis dünya üzerindeki en istilacı türlerden biridir.

Denizyıldızlarına ait fosil kayıtları yaklaşık 450 milyon yıl öncesine, Ordovisiyen döneme dayanır; ancak denizyıldızlarının öldükten sonra vücutlarının parçalanmaya meyilli olması nedeniyle bu fosiller çok detaylı değildir. Fosillerde yalnızca dikenleri ve kemikçikleri korunabilmiştir. Göz alıcı simetrik şekilleri nedeniyle denizyıldızları edebiyatta, efsanelerde, tasarımda ve popüler kültürde yer almıştır. Koleksiyon olarak da toplanan denizyıldızları, logo ve arma gibi tasarımlarda kullanılmakta ve hatta zehirli olma olasılıklarına rağmen bazı kültürlerde besin maddesi olarak da tüketilmektedir.
6
İnceleme
Ali Zengin
Ali Zengin
182K UP
İnceleyen 15 Kasım 2021
Astronomi hakkında detaylı bilgiler bulunan çok beğendiğim değerli bir site/kanal.
Youtube Kanalı
10.0/10
(4 Kişi)
Puan Ver
Türkiye'nin Astronomi Kaynağı
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nda yayınladığımız bilim haberlerini anlık olarak Bundle üzerinden de okuyabileceğinizi biliyor muydunuz?

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Mehmet Çay
Üye 7 Nisan 2020 3 Cevap
Yağmur sularının depolanıp kullanılmasının Ne oranda mümkün ve faydalı olduğunu merak ediyorum
3,579 görüntülenme
1
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı Akademi

Evrim Ağacı Akademi'yi kullanarak kendini Bilime Dair Her Şey konusunda geliştirebilirsin.

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close