Var olan bütün davranışların arkasında, şu 4 açıklamadan biri veya birkaçı bulunmaktadır:
Bunlardan dördüncüsünü, her gün bilinçsiz bir şekilde yaptığımız bir davranışı açıklamak için kullanalım: el sıkışmak....
Var olan bütün davranışların arkasında, şu 4 açıklamadan biri veya birkaçı bulunmaktadır:
Bunlardan dördüncüsünü, her gün bilinçsiz bir şekilde yaptığımız bir davranışı açıklamak için kullanalım: el sıkışmak....
Arduino genç yada çocuk fark etmeksizin herkesin kolayca kullandığı bir geliştirme kartıdır. Kolay öğrenilmesi ve ucuz olması nedeniyle tercih edilir. Arduino, Massimo Banzi ve Casey Reas öncülüğünde İtalya'da bulunan Ivrea Interaction Design Institu' de hızlı modelleme yapmak için bir araç olarak doğdu. Arduino kartlarının hepsi açık kaynaklıdır. Yani siz kurup ihtiyaçlarınıza göre ekleyebilirsiniz.[3]
Arduino, donanım yazılıma dayalı açık kaynak imkanlı bir geliştirme platformudur.[1] Donanım kısmı üzerinde analog ve dijital pin giriş çıkışları bulunur. İdeal 7.4 V ile çalışır. Gerekli fiziksel bağlantıları yapılan bir kart bilgisayara bağlanır ve donanıma uygun kütüphaneler kurulur.
Bu makale, oy verme eyleminin mantığı ve ahlaki boyutu hakkındaki 6 temel soruya odaklanmaktadır:
6. soru, demokratik hükümet seçimine dayalı yönetim biçimlerinin, diğer yönetim biçimlerine göre tercih edilir olup olmadığına dair daha geniş bir soruyu ele almaktadır; konunun uzun bir tartışması için ve demokrasinin temellendirilmesi konusunda Thomas Christiano tarafından yazılan "Demokrasi" makalesine bakılabilir. Hangi oylama yönteminin "grup iradesini" yansıtmakta daha uygun olduğuna dair bir tartışma için Eric Pacuit'in 2011 tarihli "Oy Verme Metotları" makalesi okunabilir. Gizli oylama lehine ve aleyhine görüşler ve tartışmalar içinse Axel Gosseries tarafından 2005 yılında yazılan "Alenilik" makalesi okunabilir.
İnsanoğlu, varoluşunun şafağından bu yana, doğanın kudreti karşısında hem hayranlık hem de derin bir korku duymuştur. Yıldızlarla dolu bir gökyüzünün altında, ayaklarımızın bastığı toprağın sarsılmaz olduğuna dair inancımız, jeolojik zamanın o acımasız tiktakları arasında zaman zaman yerle bir olur. Evren'in uçsuz bucaksız karanlığında sürüklenen bu toz zerresinin üzerinde yaşam, incecik bir kabuğun kararsız hareketlerine pamuk ipliğiyle bağlıdır. Özellikle Anadolu gibi tektonik plakaların sürekli bir itiş kakış halinde olduğu coğrafyalarda, deprem gerçeği sadece jeofiziksel bir olay değil, kültürel kodlarımıza işlemiş kolektif bir travmadır.
Marmara Denizi, bu travmanın merkez üssünde, tarihin ve jeolojinin kesiştiği noktada uyanmayı bekleyen bir dev gibidir. Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın batıya doğru uzanan ve milyonlarca yıldır Avrasya ile Anadolu blokları arasındaki gerilimi düzenleyen bu devasa kırık sistemi, insanlık tarihi boyunca imparatorlukları sarsmış, surları yıkmış ve şehirleri yutmuştur. 1509 yılında, Osmanlı tarihçilerinin "Kıyamet-i Suğra" yani "Küçük Kıyamet" olarak adlandırdığı o günde, İstanbul’un surlarını yerle bir eden güç ile 17 Ağustos 1999’da Gölcük’te binlerce canımızı alan güç aynıdır. Bu güç ne mitolojik bir canavarın öfkesi ne de ilahi bir cezalandırma aracıdır; bu, gezegenimizin ısıl dinamiklerinin, çekirdekten yüzeye doğru akan enerjinin ve plaka tektoniğinin kaçınılmaz bir sonucudur.
Modüler formlar, yüzyıllardır matematikçilerin ilgisini çekmiştir. Çoklu yapıları sayesinde, matematiğin çeşitli alanları arasında bir köprü oluştururlar. Modüler formlar; analiz araçları, Sayı Teorisi yapıları veya Galois Teorisi kullanılarak tanımlanabilir. Bununla birlikte görselleştirilmeleri zorlu bir görev olmaya devam etmektedir. Burada zorluk, dört boyutlu bir uzayı sezgisel olarak hayal edememekten kaynaklanmaktadır. Bu makalede, belirli modüler formların uzayda nasıl davrandığını grafiksel olarak göstereceğiz. Nihai hedef; estetik düşünceyi, matematiksel titizlikle birleştirebilecek Escher benzeri bir modüler form temsili oluşturmaktır.
Modüler formlar, Karmaşık düzlemin ( C\Complex ile ifade edeceğiz) bir bölümünden (üst yarım düzlemi) C\Complex' ye yapılan uygulamalardır. C\Complex, 2 boyutlu bir vektör uzayı olduğundan 4 boyutlu uzayları temsil etmemiz gerekir. 4 boyutlu uzayın temsili sorunu, matematikçiler için merkezi bir konu olmuştur. Bu temsilin iki standart yolu vardır; birincisi renkleri kullanmak, ikincisi ise uzaya özgü topolojik özellikleri kullanmaktır.
Evrim Ağacı Akademi'yi kullanarak kendini Genetik konusunda geliştirebilirsin.
Bu garip görünümlü canlı, Yıldız Burunlu Köstebek (Condylura cristata) olarak bilinir ve Kuzey Amerika'da bulunur; genellikle doğu Kanada ve kuzeydoğu Birleşik Devletler'de rastlanır. Condylurini oymağının ve Condylura cinsinin tek hayatta kalabilmiş türüdür.
Nemli ve alçak arazilerde yaşar ve genellikle sucul böcekler, solucanlar ve yumuşakçalar gibi omurgasızlarla beslenir. Çok iyi bir yüzücüdür; bu sayede akıntıların ve nehirlerin dibinde de avlanabilir. Diğer köstebekler gibi toprakta dar yüzey tünelleri kazar ve bu tünellerin ucu genellikle suyun altına çıkar. Gece gündüz aktiftir ve kışın da aktif kalabilir. Hatta kar içerisinde tünellerden oluşan bir ağ kurduğu görülür. Her ne kadar henüz sosyal yaşantıları ile ilgili detaylı bir çalışma yürütülmediyse de koloniyel olarak yaşadığı düşünülmektedir.
Evrim Ağacı'nda yayınladığımız bilim haberlerini anlık olarak Bundle üzerinden de okuyabileceğinizi biliyor muydunuz?
Ötücü kuşlar, bölgelerini savunmak ve eşlerinin dikkatini çekmek için çetrefilli ötüşler kullanır. Yavru kuşlar daha küçükken bu şekilde ötmeyi nasıl öğrenir? Bu kompleks davranışı kontrol eden şey nedir?
Ardıç kuşu, ötleğen kuşu ve sakaların melodik şakımaları, baharın gelişinin ilk habercilerindendir. Kuşlar bu karmaşık ötüşleriyle eşlerini cezbeder ve bölgelerini rakip türdeşlerine karşı savunur. Bu makalede, kuşların nasıl ve niçin bu ötüşleri öğrendiğini ve ötüşlerinden bizim neler öğrenebileceğimizi irdeleyeceğim.
Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.
Kapitalist bir dünyada yaşıyoruz. Sahip olduğu iktidar, karşı konulamaz gibi geliyor. Bir zamanlar kralların ilahi kudreti de öyle görünüyordu. Oysa her türlü insan iktidarı, insanlar tarafından direnilebilir ve değiştirilebilirdir.
Kirlenme, ilk görünüşü yitirmek ise!
Entropiye tabi her şey "kirlenir".
Bunun uzayda olması, uzay aracı olması bir şeyi değiştirmez. Çünkü entropi evrenin bile kaçamayacağı bir ilk halini yitirme ve bir daha eskiye dönememe sürecidir.
Dolayısı ile uzayda ve uzay aracında da arada bir bakım onarım ve “mıntıka temizliği” şart. Bence…Sevgiyle…
Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.