Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Taner Beyter
Taner Beyter
400.0K UP
Yazar 27 Mayıs 2019 1 sa.

Bir disiplini tanımlamak, onun konusunu, yöntemini, amacını ve diğer disiplinlerle olan benzerliği ve farklılığını ortaya koymayı da içermelidir. Bunlar yapılmadıkça disiplini tanımlama girişimi kendi içinde birçok potansiyel sorun ortaya çıkarabilir. Din felsefesini tanımlama girişimleri çoğu zaman bu potansiyel sorunları gözden kaçırabilmektedir.

Din felsefesinin konusunu din, yöntemini ise felsefe oluşturmaktadır. Dine dair tüm kavram ve çalışma alanlarını felsefi yöntem ve perspektifle ele alan bu disiplin; bilişsel bilimlerin inancı (İng: faith) ele alan çalışma alanlarıyla beraber din psikolojisi, din antropolojisi ve din sosyolojisi de dahil olmak üzere son yılların en hızlı gelişen alanlarından biridir. 60 yıl öncesine kadar din felsefesinde uzmanlaşmış profesyonel felsefeci sayısı görece az iken, bugün birçok alanda aynı anda hatırı sayılır çalışma yapan felsefeciler mevcuttur. (Graham Oppy, Paul Draper, Micheal Martin, William Lane Craig, Richard Swinburne, Alvin Plantinga vb.) Öyle ki din felsefesi, felsefenin en geniş kapsamlı alanlarından biri gibi görünmektedir. Din felsefesinin zihin felsefesi, bilim felsefesi, epistemoloji, etik ya da metafizik gibi diğer felsefi alanlarla doğrudan olarak; fizik, nöroloji gibi felsefe dışı disiplinlerle de dolaylı olarak ilişki içinde olmaması neredeyse imkansızdır. Bu nedenle din felsefecileri asgari düzeyde bahsedilen diğer alanlara dair de bilgi sahibi olmak konusunda dikkatli davranmışlardır. 

320
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
İnceleme
Şaziye Melek Akbulut
İnceleyen10 4 gün önce
Ahlak, din, toplum konulari karakterler uzerinden fazla mukemmel bir sekilde islenmis. Dindar insanlari dusundururken oyle olmayan insanlarin cogunun da dusunmelerini saglayip secimlerini daha duzgun ve dogru bir sekilde yapmaya itiyor ayrica.
9.9/10
(20 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
7
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Beyza Nur Tandoğan
Yazar 23 Ocak 2022 37 dk.

Vücudumuzu oluşturan yapıların temelinde makromoleküller yer alır. Makromoleküller, monomerik alt birimlerin birbirlerine bağlanmasıyla oluşan, molekül ağırlığı oldukça yüksek olan polimerlerden meydana gelir. Canlı sistemlerindeki en önemli dört makromolekül; karbonhidrat, protein, yağ ve nükleik asitlerdir. Bunlar, hücrenin vazgeçilmez yapıtaşlarıdır; öyle ki, hücreyi bir binaya benzetirsek, binanın yapı taşları bu 4 makromolekülden ibaret olacaktır. Makromoleküller hücredeki metabolik olaylarda, hücre zarının yapısında, sinyal-uyarı iletiminde, yapısal destek sağlamada, canlı için hayati olaylarda gerekli enerjiyi sağlamakta ve bunun gibi birçok yerde görev alırlar.

Makromoleküllerin yapısında en fazla bulunan ve çeşitliliği sağlayan atom olan karbon atomu birçok atomla ya da kendisiyle (en çok da O, H ve N ile) çeşitli bağlar yaparak, yan yana dizilerek zincirler ve yeni bileşikler oluşturur. Bu bileşiklerden birisi de H ve C'nin oluşturduğu hidrokarbon bileşiğidir. Hidrokarbonlar yapılarına oksijeni de katarak canlı için en önemli organik maddelerden birisi olan şekerleri yani karbonhidratları oluşturur.

77
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ufuk Derin
Ufuk Derin
3.3M UP
Aktaran 21 Ekim 2024 3 dk.

Ameliyat sonrası iyileşmenizi hızlandırmanın farklı bir yolunu mu arıyorsunuz? San Francisco'da düzenlenen Amerikan Cerrahlar Koleji (ACS) 2024 Klinik Kongresi'nde sunulan araştırmaya göre, bunun anahtarı müzik dinlemekte olabilir.

Elk Grove'daki Kaliforniya Northstate Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden araştırmacılar, müziğin ameliyat sonrası iyileşmeye olan etkisini inceleyen 3.736 çalışmayı analiz ederek listeyi 35 araştırma makalesine indirdi.

12
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 22 Haziran 2011 12 dk.

Evrimsel biyolojinin gelişmesi ve interdisipliner olarak hemen her bilim dalında kullanılmaya başlanmasıyla birlikte artık kesin olarak biliyoruz ki insan da sıradan bir hayvan türüdür. Her canlı gibi, insan da diğer tüm canlılarla evrimsel bir geçmişi paylaşmaktadır.

Benzer şekilde kesin olarak bildiğimiz bir diğer nokta, insanın bu akıl almaz sayıdaki canlıların her biriyle akraba olduğu, ancak en yakın akrabasının Pan cinsi, yani şempanzeler ve bonobolar olduğudur. Ondan sonra sırasıyla goriller ve orangutanlar gelir.

143
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Sibel Özkan
Sibel Özkan
160.7K UP
Çeviren 17 saat önce 13 dk.

Modüler formlar, yüzyıllardır matematikçilerin ilgisini çekmiştir. Çoklu yapıları sayesinde, matematiğin çeşitli alanları arasında bir köprü oluştururlar. Modüler formlar; analiz araçları, Sayı Teorisi yapıları veya Galois Teorisi kullanılarak tanımlanabilir. Bununla birlikte görselleştirilmeleri zorlu bir görev olmaya devam etmektedir. Burada zorluk, dört boyutlu bir uzayı sezgisel olarak hayal edememekten kaynaklanmaktadır. Bu makalede, belirli modüler formların uzayda nasıl davrandığını grafiksel olarak göstereceğiz. Nihai hedef; estetik düşünceyi, matematiksel titizlikle birleştirebilecek Escher benzeri bir modüler form temsili oluşturmaktır.

Modüler formlar, Karmaşık düzlemin ( C\Complex ile ifade edeceğiz) bir bölümünden (üst yarım düzlemi) C\Complex' ye yapılan uygulamalardır. C\Complex, 2 boyutlu bir vektör uzayı olduğundan 4 boyutlu uzayları temsil etmemiz gerekir. 4 boyutlu uzayın temsili sorunu, matematikçiler için merkezi bir konu olmuştur. Bu temsilin iki standart yolu vardır; birincisi renkleri kullanmak, ikincisi ise uzaya özgü topolojik özellikleri kullanmaktır.

2
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 22 Nisan 2014 44 dk.

Birçoğumuzun düşünmeden kullandığı, tanımlar yapıştırdığı, bilimin bu konudaki tutumlarından bihaber olarak yorumlar getirdiği bir konudur hastalıklar. Kafamıza göre, bize uygun gelmeyen her sağlık durumunu "hastalık" olarak nitelendirmeyi pek severiz. Kolaydır çünkü bizden olmayanı "hasta" olarak görmek. Hele ki "norm" olarak kabul edilen; aslında birkaç on yıllık bir dilime vurulduğunda son derece değişken olduğu anlaşılabilecek "genel geçer" sandığımız ve aslında olmayan durumlara göre değerlendiririz insanları.

Bir zamanlar dişilerin erkekler gibi kotlar, gömlekler giyinmesi anormaldi ve "hastalıklı bir eğilim" olarak görülüyordu. Bugün her iş merkezinde, her spor salonunda, her halka açık meydanda böyle giyinen kadınları görürsünüz ve kimse dönüp ikinci bir defa düşünmez. Ancak bu, şu anda içerisinde yaşadığımız zamana alışık olduğumuz için pek de anlamlı bir örnek gibi gelmeyebilir; sonuçta kadınların kot-gömlek giymesi bizler için son derece normaldir. Bunun hastalık olarak görülebileceği bir zamanı hayal etmekte bile güçlük çekeriz.

113
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Deha Kaykı
Deha Kaykı
199.4K UP
Yazar 4 Eylül 2024 6 dk.

Paralel Eksen Teoremi, diğer bir adıyla Huygens-Steiner Teoremi, klasik mekaniğin temel kavramlarından biri olup katı bir cismin herhangi bir eksen etrafındaki eylemsizlik momentini hesaplamak için kullanılmaktadır. Yani bu teorem, cisimlerin dönüş dinamiklerini analiz etmeyi sağlamaktadır.

Bir cismin 𝑧 ekseni etrafındaki eylemsizlik momenti şu şekilde tanımlanmaktadır:

13
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Zişan Işık
Zişan Işık
104.7K UP
Yazar 6 gün önce 4 dk.

Zihnimizde beliren her duygu ve düşünce milyarlarca nöronun ürettiği elektriksel sinyallerin sonucudur. Düzen bakımından son derece sert, uyum sağlayabilirlik bakımından son derece esnek olan beyinde tüm bu sinyaller doğal yollarla oluşur ve nörobilimin başta gelen gözlem alanlarındandır. Geleneksel nörobilim, beynin işleyiş mekanizmalarını anlamak için bu doğal yollarla oluşmuş kodları okumaya odaklanır. Bu, beyin tarafından yazılan elektriksel bir sinyal dilinin çözümlenmesi ve deşifre edilmesine çabalayan bir çeşit kriptanaliz sanatıdır fakat modern bilim ve mühendislik ışığında bu doğal sinyaller artık yalnızca gözlem alanı olmanın ötesine geçmiş ve belirli sinir hücresi tipleri doğrudan davranışsal kontrole alınmaya hatta bazı durum ve araştırmalarda programlanmaya başlanmıştır. Bu devrimsel çalışma sahası, genellikle nöromodülasyon, optogenetik gibi "nöron kodlama" olarak adlandırılmaktadır. Bu makale, nöron kodlamanın temel prensiplerini açıklayacaktır.

Nöron kodlama, bir sinir hücresinin temel davranış ve işleyişini; ışık, kimyasal maddeler, elektrik ve genetik araçlar gibi kasıtlı bir dış müdahale ile değiştirme faaliyetlerinin tümüne verilen isimdir. Burada nörona bizzat ve doğrudan bir program yüklenerek kendi halinde doğal uyaranlara verdiği reaksiyonlar baskılanıp yeni bir komut seti ile belirli bir anda spesifik bir kimyasalı üretmeye, ateşlenmeye veya susmaya zorlanır. "Program yükleme" ifadesi ile gerçekte nöronun çeşitli girdilere verebileceği tepki ihtimali ve zamanlamasını değiştiren biyolojik müdahaleler kast edilir.

22
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ufuk Derin
Ufuk Derin
3.3M UP
Aktaran 22 Ağustos 2024 3 dk.

Yaklaşık 4,5 milyar yıl önce, Theia adı verilen Mars büyüklüğündeki bir öngezegen çok kötü bir günü yaşadı. Yörüngesi onu başka daha büyük bir öngezegenle çarpışacağı bir rotaya soktu. Sonunda iki gök cismi öyle bir kuvvetle çarpıştı Theia neredeyse yok oldu. Tabii diğer protogezegenin kaderi de pek iyi sayılmazdı. Çarpışmanın şiddeti ile öngezegenin büyük bir kısmı uzaya fırladı. Bu fırlayan maddelerin bir kısmı yüzeye yağmur şeklinde geri yağarken geri kalanı ise Theia'nın kalıntılarıyla karışarak bizim uydumuz olan Ay'ı oluşturdu.

Ay'ın nasıl oluştuğuna dair elimizdeki en iyi senaryo şu anlık bu. Nature dergisinde yayınlanan yeni bir makale, bu teoriyi destekleyen yeni kanıtlar sunarken aynı zamanda simülasyonlarda kullandığımız modellerin ince detayları hakkında da sorular da ortaya koyuyor.[1] Makale, Chandrayaan-3 görevi tarafından toplanan verilere dayanıyor. Görev sırasında Pragyan adlı uzay aracı, Ay'ın yüksek enlemli bölgelerinden ilk kez regolit örnekleri topladı.

8
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Esat Kudret
Esat Kudret
726.9K UP
İnceleyen 18 saat önce
Zihni zorlayan bir film. Biraz fizik biraz matematik ve biraz da felsefe alt yapısı olmadan anlaşılması zor bir yapım. Bazı zorlama sahneleri de yok değil. Ancak bir kaç kez ve sakin bir ortamda izlediğinizde kısmen de olsa eksik parçalar birbirini buluyor ve tam olarak anlayamasanız da filmin ana konusu hakkında bir fikir sahibi oluyorsunuz. Sevgiyle
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ögetay Kayalı
Çeviren 28 Kasım 2021
Soldaki tuhaf spiral yapıyı ne oluşturdu? Kimse emin değil. Fakat muhtemelen, dış atmosferlerini saldığı sırada gezegenimsi bulutsu aşamasına geçen bir çift yıldız sistemi ile ilişkili. Bu büyük spiral yaklaşık bir ışık yılının üçte biri kadar ve eşi benzeri olmayan bir şekilde dört veya beş tam tur dönüyor. Spiral gazın genişleme oranına bakılacak olursa, yeni bir katmanın eklenmesi 800 yıl kadar sürüyor. Bu süre aynı zamanda iki yıldızın birbiri etrafındaki dolanma süresiyle de uyumlu görünüyor. Bu yapıyı oluşturan yıldız sistemi genellikle LL Pegasi adıyla bilinse de AFGL 3068 veya IRAS 23166+1655 olarak da geçer. Hubble Uzay Teleskobu tarafından elde edilen bu görsel, yakın kızılöte dalga boyunda çekilmiş. Spiralin neden parladığı ise başlı başına bir gizem, fakat onun da etrafındaki parlak yıldızların ışığını yansıtması sonucunda böyle olduğu düşünülüyor.
1
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'na Destek Ol
Nevzat Keskin
Seslendiren 3 gün önce 12:17
Kuantum fiziği, genellikle baştan sona göz korkutucu bir saha olarak görülür. Her gün bunlarla uğraşan fizikçilere bile alandaki bazı konular hem ilginç...
5
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Söz
Cemgil Bilici
Cemgil Bilici
160.8K UP
Alıntıyı Ekleyen 5 gün önce
İnsan, kaldıkça küflenir, gidemedikçe çürür.
Kaynak: Bütün Eserleri
9
2 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Okan Ö. Cinemre
Okan Ö. Cinemre Seslendiren 1 Mayıs 2019 7:55
1880 yılında Berlin’de doğdum. Babam, ilahiyatçı ve öğretmendi. Hem ben, hem de ağabeyim Kurt, doğa bilimlerine çok meraklıydık. Özgürce karar verebildiğimiz...
29
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Bilim haberlerimizi ve diğer yazılarımızı Google Haberler'de görmek için bizi takip etmeyi unutmayın.

Blog Yazısı
Rıdvan Efe
Rıdvan Efe
110.8K UP
Blog Yazarı 5 dk.

90'lı yılların ortalarında mağara resimleri üzerine son derece ilginç bir görüş ortaya atıldı. Güney Afrikalı arkeolog James David Lewis-Willams'a göre bu resimleri yapanlar birer şamandı. Lewis-Williams günümüzde yaşayan şamanist avcı-toplayıcı kabilelerle Üst Paleolitik dönem insanlarını karşılaştırdı. Güney Afrikalı San kabilesi ve Kuzey Amerika yerlileri üzerinde incelemeler yaptı. Sinirbilimindeki son gelişmelerden de yararlandı. Teorisini günümüz insanları ile Üst Paleolitik dönemi insanlarının aynı sinir sistemine sahip olduğu noktasından yola çıkarak geliştirdi. Aşağıdaki yazı Lewis-Williams'ın Mağaradaki Zihin isimli eserinden argümanlarının kısa bir özeti niteliğindedir.

***

18
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Daha Fazla İçerik Göster
Keşfet
Ara
Yakında
Sohbet
Agora

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close