Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Söz
Rana Marie
Alıntıyı Ekleyen 3 gün önce
Sanat da, bilim gibi, düşüncenin bir coşkusudur, çıkarlara dayanmayan bir oluşturma, yükseklerde buluşma gücüdür.
Kaynak: Bilim Ahlakı
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 17 Ekim 2013 2 dk.

Öğrenimin ilk basamaklarından beri bahsedilen, hücrelerin dokuları, dokuların organları, organların da sistemleri oluşturduğudur. Bu, gerçekten de böyledir, çünkü evrimsel süreçte karmaşık yapılar genellikle basit yapıların kademeli olarak değişmesi ve giderek karmaşıklaşması sonucu ortaya çıkarlar. Yani hiçbir organ ve hiçbir sistem son haliyle bir anda var oluvermemiştir, zaten böyle bir oluşum biçimi doğada asla gözlenmez.

Ancak evrimsel süreç kusursuz işlemediğinden ve çok sayıda değişkenin rastgele etkisi sonucu, bazı öngörülemez ve saçma gibi görünen yapıların veya organlar arası ilişkilerin oluşması mümkündür. Özellikle zaman zaman organların neden belli şekil ve sayılarda olduklarını bilemeyiz, çünkü gerçekten kimi zaman tekil ve görülebilir bir nedeni olmayabilir. Örneğin tek bir böbrekle de yaşamanız mümkünken, genelde iki böbrekle doğarsınız (sayı 4'e kadar çıkabilir). Çünkü bunun sebebi, vücut planlarının evrimleşmesi sırasında organların da yaklaşık olarak simetrik dağılımı olabilir. Evrim genelde israfı önleyecek önlemler alıyor olsa da, süreç içerisinde iki böbreğin avantajlı olduğunu düşünebiliriz. Zira tek böbrekli insanlar yaşayabiliyor olsalar da, kolay bozulan organlardan biri olarak böbreğin bir "yedeğinin" bulunması, uzun vadede türler için avantaj sağlıyor olabilir.

31
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 18 Nisan 2011 17 dk.

İnternette kimi zaman "İnsanlarla sineklerin de genlerinin %60'ı benzer, demek ki sinekten geliyoruz." ya da "Patateslerin de 48 kromozomu var, şempanzelerin de; belki de patatesten geldik." gibi düşük seviyeli ama halkın kafasını karıştırabilecek argümanlar görmek mümkündür. Bu yazımızda, bu argümanların hatalarını izah edeceğiz.

Genetik benzerlik, ele alınan iki türün ya da tür grubunun genomlarının (var olan bütün genlerinin toplamının) birbirlerine olan benzerlik oranı olabileceği gibi, bu tür veya tür gruplarının sadece belli başlı gen bölgelerinin birbirine benzerliği anlamına da gelebilmektedir. 

114
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Sizden Gelenler
Volkan Demirci
Volkan Demirci
129.9K UP
Üye
Türkiye'ye Bilim'in gelişmesi için katkıda bulunan harika bir platformsunuz iyiki varsınız.Sizden çok şey öğrendim öğrendiğim kadarda öğretmeye çalışıyorum çevreme ve Bilime merakı olan kişilere. 💜⚛️
Taylan Dursun
Taylan Dursun
52.4K UP
6 gün önce
İnsanın geleceğe olan umudu azalınca geçmişe özlem'i artar.
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ece Müker
Ece Müker
574.1K UP
2 gün önce
23 Kasım gecesi Satürn, teleskopla bakıldığında halkaları yok olmuş gibi görünecek. Bu, gezegenin halka düzleminin Dünya ile tam çizgisel hizaya gelmesinden kaynaklanan bir perspektif etkisi. Satürn’ün 26,7 derecelik eksen eğikliği, halkaların yıllar içinde farklı açılarda görünmesine yol açıyor. “Ring plane crossing” adı verilen bu hizalanmada halkalar neredeyse sıfır kalınlıkta görünerek görüş hattından kayboluyor.

Son hizalanma Mart 2025’te gerçekleşmişti ancak Satürn o dönemde Güneş’e yakın olduğu için gözlenememişti. 23 Kasım’daki olayda ise gezegen gece gökyüzünde rahatça görülebilecek. Güneydoğu göğünde, Balık takımyıldızındaki yıldızların altında parlak bir “akşam yıldızı” olarak bulunacak. Büyük teleskoplarda, halkaların Satürn yüzeyine düşen ince çizgi halinde bir gölgesi görülebilir; ayrıca Titan, Enceladus ve Rhea gibi büyük uydular da seçilebilir. Bu nadir hizalanma, gezegenin halkalarının sonraki yıllarda yeniden geniş açıyla görünmeye başlayacağı dönemin başlangıcını işaret ediyor.

Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
6
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Metehan Ölçer
Metehan Ölçer
96.2K UP
Yazar 2 Şubat 2021 2 dk.

Antimon, sembolü "Sb" ve atom numarası 51 olan kimyasal bir elementtir. Antimonun erime ve kaynama noktaları sırasıyla, 630.74°C ve 1950°C olarak bilinmektedir. Bilinen iki farklı allotropik antimon formu mevcuttur. Bunlar, sabit metalik form ve amorf gri form olarak isimlendirilir. Sabit metalik form, amorf gri forma kıyasla doğada daha yaygın şekilde bulunur. Aynı zamanda son derece kırılgandır. Kesintili kristal dokuya ve metalik parlaklığa sahip, beyaz bir metaldir. Oda sıcaklığında hava ile oksitlenmez. Ancak, ısıtıldığında parlak bir şekilde yanar ve beyaz renkte Sb2O3 dumanları çıkarır. Isıyı ve elektriği iyi derecede iletmez.

Antimon, yer yüzünde arsenik kadar bol miktarda bulunur. Yer kabuğunun ortalama olarak her tonuna yaklaşık bir gram katkıda bulunur. Metal formundaki küçük doğal birikintileri bulunmuştur ancak çoğu zaman minerallerde bulunur. Bunlardan en önemlisi stibnit, Sb2S3'tür. Cezayir, Bolivya, Çin, Meksika, Peru, Güney Afrika ve Balkan Yarımadası'nın bazı kısımlarında stibnit yatakları bulunur. Bakır ve kurşun üretimi esnasında kullanılan stibnit, az miktarda geri kazanılabilir. Üretilen tüm antimonların yaklaşık yarısı, sertlik sağlamak için antimon eklenmiş eski pillerden ve hurda kurşun alaşımlarından geri kazanılır.

Bionluk Logo yazarlarınca hazırlandı.
17
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Metehan Ölçer
Metehan Ölçer
96.2K UP
Yazar 1 Şubat 2021 3 dk.

Baryum, "Ba" sembolü ile gösterilen ve atom numarası 56 olan kimyasal bir elementtir. Baryum, element olarak doğada bulunabilen gümüşi beyaz renkte bir metaldir. Kükürt, karbon veya oksijen gibi diğer kimyasallarla birlikte oluşur. Çok hafiftir ve yoğunluğu demirin yarısı kadardır. Baryum havada oksitlenir, hidroksit oluşturmak için suyla kuvvetli reaksiyona girerek hidrojeni serbest bırakır. Baryum, neredeyse tüm ametallerle reaksiyona girerek genellikle zehirli bileşikler oluşturur.

Baryum, yer kabuğunda şaşırtıcı derecede bol miktarda bulunur ve en bol bulunan 14. elementtir. Yüksek miktarda baryum yalnızca toprakta , deniz yosununda, balıklarda ve bazı bitkilerde bulunabilir.

Bionluk Logo yazarlarınca hazırlandı.
16
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
EtkinlikKültürel Etkinlik
Okan Nurettin Okur
Etkinliği Ekleyen 3 hafta önce ÇevrimiçiÜcretsiz30 Kasım
Alman İdealistlerinde Yeni Platoncu İzler
30 Kasım 2025 09:00 tarihinden 30 Kasım 2025 11:00 tarihine kadar.

Bu yayın, Ankara Felsefe Radyosu tarafından düzenlenecek olup belirtilen tarih ve saatte aşağıdaki link üzerinden ulaşabilirsiniz.

https://www.youtube.com/@AnkaraFelsefeRadyosu

Devamını Göster
3
0 Yorum
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Elif Helvacı
Elif Helvacı
14.1K UP
Uyarlayan 25 Eylül 2011 15 dk.

Hieronymus Bosch'un üç kanatlı, ünlü tablosunda (The Garden of Earthly Delights; Dünyevi Zevkler Bahçesi) âlem yapan çıplak figürler, cennetvâri masumiyete bir methiye, bir övgü gibidir. Bu tablo, püriten uzmanlarca sıklıkla ileri sürülen "ahlakın çöküşü" ve "günah tasviri" olarak yorumlanabilmesi için bana kalırsa fazla mutlu ve huzurlu görünmektedir. Daha ziyade, insanoğlunun dünyaya düşmeden önceki utanç ve suçluluk duygularından muaf halini temsil etmektedir. Benim gibi primatologlar için, çıplaklık (cinsellik ve doğurganlığa referansla), kuşların ve meyvelerin bolluğu ve gruplar halinde hareket etmek oldukça tanıdıktır ve dini ya da ahlaki yorumlamaları gerektirmez. Bosch, insanlığı en doğal haliyle tasvir etmiş görünmekle birlikte, kendi ahlaki bakış açısını da üç kanatlı tablonun orta kısmında resmettiği eğlenen insanların değil de, en sağdaki kısmında rahiplerin, rahibelerin, açgözlü oburların, kumarbazların, savaşçıların ve ayyaşların cezalandırılması resmederek gösterir.

Beş yüzyıl sonra, hala dinin toplumdaki rolünün ne olduğu ile ilgili tartışmaya devam ediyoruz. Tıpkı Bosch'un yaşadığı dönemde de olduğu gibi, ana temamız "ahlak". Tanrısız bir dünya öngörebilir miyiz? Böyle bir dünya "iyi" olur muydu? Bir dakikalığına günümüzde biyoloji ile köktendincilik arasındaki savaşı bir kenara bırakalım. Günümüzde, evrimden şüphe etmek için kanıtlara karşı oldukça dirençli olmak gerekmektedir; bu yüzden de evrimden şüphe duyanları ikna etmek amacıyla hazırlanan kitaplar ve belgeseller, aslında boşa emek kaybıdır! Bu materyaller dinlemeye hazır olanlara yardımcı olabilir;ancak esas hedef kitleye ulaşmada başarısızdır. Tartışma gerçeğin ne olduğundan ziyade, bu gerçekle nasıl baş edeceğimizle ilgilidir. Ahlakın doğrudan yaratıcı Tanrı'dan geldiğine inananlar için, evrimi kabul etmek ahlaki bir cehenneme açılan kapı gibidir.

137
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Seda Baştürk
Seda Baştürk
193.5K UP
Çeviren 22 Eylül 2020
Güneş her gün aynı yönden mi batıyor? Hayır, gün batımının yönü yılın zamanına göre değişiklik gösterir. Güneş her zaman yaklaşık olarak batıdan batıyor olsa da, bugünkü gibi bir ekinoksta tam olarak batı yönünden batar. Bugün Eylül ekinoksundan sonra, Güneş giderek güneybatıya doğru batacak. Maksimum yer değiştirmesine de Aralık gündönümünde ulaşacak. Bugünkü Eylül ekinoksundan önce, Güneş kuzeybatıya doğru batmış ve maksimum yer değiştirmesine de Haziran gündönümünde ulaşmıştı. Paylaşılan görsel, Aralık 2019’dan Haziran 2020’ye kadar her ayın bir gününde çekilen yedi gün batımı bandını gösteriyor. Bu Güneş dizileri, Dünya’nın ekvatorunun epey kuzeyinde bulunan Kanada, Alberta‘dan çekildi. Ön planda Edmonton şehri görülüyor. Ortadaki şerit Mart ayında çekilmiş ve en son gerçekleşen ekinoks sırasında Güneş’in batışını gösteriyor. Bu konumdan, bugün Güneş yine aynı ekinoks bandını izleyerek batacak.
4
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Damla Şahin Uçar
Aktaran 5 gün önce 2 dk.

University of California San Diego’da mühendisler, insanların yalnızca el-kol hareketlerini kullanarak makineleri kontrol etmesini sağlayan yeni nesil bir giyilebilir sistem geliştirdi. Kullanıcılar koşu esnasında, arabada seyahat ederken veya dalgalı bir denizde yüzerken bile makineleri kontrol edebiliyorlar.

Nature Sensors’da 17 Kasım 2025’de yayımlanan sistem, giyilebilir teknolojide uzun süredir devam eden, gerçek dünya koşullarında hareket sinyallerinin güvenilir bir şekilde tanınması sorununu çözmek adına esnek elektroniği yapay zekâ ile birleştiriyor.

7
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Alperen Karaçor
Alperen Karaçor
59.2K UP
İnceleyen10 3 gün önce
Celâl Şengör’ün muazzam bilgi birikimini bir kez daha gözler önüne seren bu eser, herkesin rahatlıkla anlayabileceği bir dille yazılmış. Bilim, tarih, evrim ve toplumsal meseleler gibi geniş bir konu yelpazesine sahip olması da kitabı özellikle etkileyici kılıyor, okumanızı öneririm.
10.0/10
(1 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Furkan Can Özdemir
Üye,Okur 30 Mart 2020 Sen de Cevap Ver

Virüslerin bir yaşam biçimi olup olmadığı ya da canlı organizmalarla etkileşime girip girmedikleri konusunda farklı görüşler mevcuttur. Virüsler "yaşamın kıyısındaki organizmalar" olarak tanımlanmışlardır,[8] genler, doğal seçilim yoluyla evrim, ve öz-montaj yoluyla kendilerinin birden çok kopyasını yeniden oluşturarak organizmalardakine benzer özelliklere sahiptir. Genleri olmasına rağmen, genellikle yaşamın temel birimi olarak görülen bir hücresel yapıya sahip değillerdir. Virüsler kendi metabolizmalarına sahip değillerdir ve yeni ürünler üretmek için konak hücrelere ihtiyaç duyarlar.(vikipedi)

Aslına bakarsak evet senin dediğin gibi bir metabolizmaya sahip olmadıkları için canlı sınıflandırmasına dahil değiller ancak buradaki canlı kalma süresinden kasıt muhtemelen protein ve genetik yapılarının hangi yüzeyde ne kadar sürede bozulduğudur. İyi günler dilerim.

Tüm Reklamları Kapat

662 görüntülenme

Kaynaklar

  1. Yazar Yok. Kaynak. (30 Mart 2020). Alındığı Tarih: 30 Mart 2020. Alındığı Yer: Bağlantı | Arşiv Bağlantısı
Bu cevap, soru sahibi tarafından en iyi cevap seçilmiştir. Ancak bu, cevabın doğru olduğunu garanti etmez.
2
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

YouTube, Evrim Ağacı tarafından hazırlanan içerikleri video yoluyla öğrenmenin en iyi yolu! Ayrıca kanalımızda birçok bilim insanıyla röportajlarımızı, çeşitli deney gösterilerini ve diğer bilim içeriklerimizi bulabilirsiniz.

Evrim Ağacı Akademi

Evrim Ağacı Akademi'yi kullanarak kendini Bilime Dair Her Şey konusunda geliştirebilirsin.

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.

Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.

Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.

Discord
Daha Fazla İçerik Göster
Keşfet
Ara
Yakında
Sohbet
Agora

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close