Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Ali Kaya
Ali Kaya
365K UP
Çeviren 21 Ocak 2014
Geçen Çarşamba gecesi büyük, parlak, güzel Dolunay'ı gördünüz mü? Aslında o bir Mikro Ay’dı! O gece, 2014’ün en küçük Dolunayı, Ay’ın eliptik yörüngesinde Dünya’dan en uzak konumu olan yeröteye yalnızca birkaç saat kala tam evresine ulaştı. Tabii ki, geçen yıl 22 Haziran gecesi Süper Dolunay, yörüngesinde Dünya'ya en yakın noktaya (yerberi) çok yakındı. İtalya'nın Perugia kentinden alınan teleskopik görüntülerin dijital olarak üst üste bindirildiği yukarıdaki kompozit görüntüde, 15 Ocak'taki Mikro Ay'ın görünen büyüklüğü, 22 Haziran'daki Süper Ay ile karşılaştırılmaktadır. Görünür boyuttaki bu fark, Ay'ın ortalama uzaklığının yaklaşık 385.000 kilometre olduğu düşünüldüğünde, yeröte ve yerberi arasındaki 50.000 kilometrenin biraz altındaki bir mesafe farkını temsil etmektedir. Başka bir Mikro Ay görmek için ne kadar beklemek zorundayız? Ta ki 5 Mart 2015'te, Ay'ın tam evresi, Ay'ın yerötesinden birkaç saat sonra tekrar gerçekleşene kadar.
3
0 Yorum
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Hakan Turan Kiriş
Yazar 23 Ocak 2020 7 dk.

Kanser vücutta anormal çoğalma yeteneğine sahip hücreler tarafından oluşturulan ve hayatı tehdit eden bir hastalıktır. Çağımızın en büyük sorunlarından birisidir. Bu soruna yönelik ilaçlar bulunmuş olsa da kanser hücreleri yerinde durduğu gibi durmadığı, sürekli kendilerini hayatta kalmaya adapte ettikleri için bulduğumuz tedaviler de bir süre sonra belli kanserlere karşı etkisini kaybetmektedir. "Peki hiç mi çare yok?" diye sorabilirsiniz. Tabii ki çare var fakat kanser ne kadar erken evrede yakalanırsa o kadar çok seçeneğimiz vardır.

Erken teşhis için ülkemiz dahil çoğu ülkede ücretsiz şekilde bazı kanserlere yönelik tarama testleri uygulanmaktadır. Maalesef bu uygulanan tarama testlerinin sayısı çok az olsa da yine de onlardan bahsetmek istedik. Bu tarama testleri kalın bağırsak (kolon), meme ve rahim ağzı kanserleri için uygulanmaktadır. Onları derinlemesine incelemeden önce isterseniz bir testin tarama testi olması için gereken şartları inceleyelim.

29
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ebrar Özgen Arslan
Aktaran 2 gün önce 3 dk.

Bilim insanları Mars'ın güney yarımküresinde 15 bin kilometreyi aşan uzunlukta antik nehir yatakları keşfetti. Bu izlerin Mars'taki diğer su kalıntılarından farklı olarak buzulların erimesi ile değil, doğrudan bir yağış sonucu oluşmuş olabileceği düşünülüyor. Bu bulgular kızıl gezegenin geçmişte nasıl bir su döngüsü olduğu hakkında merak uyandırmakla birlikte Mars iklimine dair yeni tartışmalar da ortaya çıkardı.

Bu araştırma, Open University doktora öğrencisi Adam Losekoot liderliğinde yürütüldü ve Birleşik Krallık Uzay Ajansı tarafından finanse edildi. Losekoot araştırmasının sonuçlarını Durham'da düzenlenen 2025 Kraliyet Astronomi Derneği Ulusal Astronomi Toplantısı'nda sundu.

14
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Okan Özyazgan
Uyarlayan 18 Nisan 2022 9 dk.

Dışarıya çıkıp biraz dolaşacak olursanız, doğada insan yapımı olmayan bol miktarda geometrik şekil olduğunu fark edersiniz: Salyangoz kabuğundaki spiral geometri, sahillerdeki fraktal geometri, denizyıldızlarının radyal simetrisi veya bir çiçeğin taçyapraklarının simetrisi buna sadece birkaç örnektir. Özellikle de altıgenler doğada sıklıkla görülür: Arı kovanları bunun en yaygın örneğidir; ancak kesinlikle tek örnek bu değildir. Bazalt sütunlar ve böcek gözleri de altıgen desenler oluşturur. Ama altıgenleri bu kadar özel yapan nedir?

Kutsal geometriye inanan insanlar, doğadaki belirli geometrik şekillere güç ve önem yüklemekte ve bu geometrik şekilleri, Evren'de yüce bir güç tarafından kurulan düzenin bir kanıtı olarak görmektedir. Bu küçük grubun içerisindeki daha da küçük bir grup ise, özellikle altıgenlerle ilgilenmektedir. Günümüzde, altıgenlere hem sembolik hem de gerçek anlamda ibadet etmeye adanmış çevrimiçi topluluklar bulunmaktadır. Bu kişiler, Altıgen Farkındalığı Ayı gibi kutlamalar yapmakta ve gündelik yaşamlarında "transendantal hekzagonal gelecek" gibi uyduruk terimler kullanmaktadır.

61
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Dilara Aydın
Dilara Aydın
72K UP
Yazar 20 Ağustos 2021 6 dk.

Flört şiddeti; bireylerin partnerleri tarafından, vücut bütünlüğüne, ruh bütünlüğüne veya sosyal anlamda hayatlarına etki eden şiddete maruz kalmalarıdır. Bu, dijital ortamlarda olabileceği gibi, gündelik yaşamda ve fiziki bağlamlar içerisinde de gerçekleşebilir. Heteroseksüel ilişkilerde görüldüğü kadar homoseksüel ilişkilerde de partnerlerin birbirlerine flört şiddeti uygulayabilir. Bu şiddet, çoğunlukla sözlü başlayıp, sonra fiziksel boyuta taşınabilmekte ve hatta taraflardan biri üzerinde cinsellik baskısına dönüşebilmektedir. Özellikle çocukluk çağında aile üyelerinden şiddet gören, travma ve istismar yaşayan bireylerin partner şiddetine eğilim gösterdiği bilinmektedir. Çocukluk yaşamında bu tip durumlarla karşılaşan bireyler, sadece flört şiddeti uygulayıcılığı rolünde değil, aynı zamanda maruz kalan rolünde de olabilmektedir.

Flört şiddetinin bir diğer etkeni, düşük benlik saygısı, bedene ve dünyaya ilişkin negatif biliş yapısı gibi durumlardır. Bilişsel anlamda negatif tutum ve davranışlar, kişilerin romantik ilişkilere karşı algılarını sağlıksız şekilde konumlandırmalarına neden olur. Böylelikle birey, "manipüle edildiğini", "kullanıldığını" ve esasında "araçsallaştırıldığını" fark edememektedir. Flört şiddetine maruz kalan ve duyguları istismar edilen birey, karşı tarafın uyguladığı baskıyı; "Beni seviyor.", "Beni kıskanıyor." şeklinde kanıksayabilir.

41
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Fatih Birinci
Yazar 3 Ocak 2019 11 dk.

Şempanzelerin ölümü anladığına yönelik bazı araştırma bulguları vardır. Ancak görünüşe göre bu “anlayış”, bedensel fonksiyonların yitimi ve bunun geri dönüşü olmadığı şeklindedir (Anderson, 2018). En yakın akrabalarımızdan olan bu hayvanların bile ölümün kaçınılmaz olduğunu kavradıkları yönünde bir bulguya ulaşılamamıştır. İnsan bildiğimiz kadarıyla, bir gün öleceğinin farkında olan tek varlıktır.

Bu farkındalık zaman içinde yavaş yavaş gelişir. İnsan yavrusu, 9-10 yaş civarında ölümü tüm boyutlarıyla kavramaya başlar (Nagy, 1959). Ancak bu “kabulleniş” teknik açıdan korkunçtur. Çünkü evrimsel mekanik, her bir canlı türünün yaşamkalımına, doğal olarak da en büyük tehlike olan ölümden kaçınmasına dayanır. Kendisinden kaçınmamız gereken nihai tehlikeyle önünde sonunda karşılaşacağımızı bilmek bizi dehşete düşürür.

370
3
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 27 Nisan 2021 34 dk.

Eğer Schrödinger'in Kedisi gibi düşünce deneylerini veya Çift Yarık Deneyi gibi gerçek deneyleri daha önceden duyduysanız, kuantum fiziğinin gerçek dünya deneyimlerimizden ne kadar farklı olduğunun haberdarsınızdır. Schrödinger'in Kedisi isimli düşünce deneyinde, kutunun içinde olduğu hayal edilen bir kedi, kutu açılana kadar hem ölü hem diridir ve kutuyu açtığımız anda bu birden fazla olasılıktan sadece bir tanesi gerçekliğe dönüşür. Çift Yarık Deneyi'nde ise iki ufak yarığa doğru tek tek fırlatılan elektronlar, gözlenmediklerinde bir dalga gibi davranarak girişim deseni oluştururlar, gözlendiklerindeyse bir parçacık gibi davranarak iki basit çizgi oluştururlar. Her iki deneyde de sorun, yapılan gözlem veya ölçüm ile gözlenen/ölçülen şeyin davranışları arasında bir ilişki olduğu fikridir. Schrödinger'in Kedisi örneğinde, farklı olasılıklara sahip iki durumdan biri, ölçüm anında %100 ihtimale dönüşüvermektedir. Çift Yarık Deneyi'nde ise elektron ve foton gibi parçacıklar, gözlenip gözlenmemelerine bağlı olarak davranışlarını değiştirmektedirler.

Klasik ve geleneksel fizik bilgilerimiz ışığında, gözlemci veya bilinç gibi kavramların Evren fiziği üzerinde özel bir yere sahip olmasını beklemeyiz. Benzer şekilde, ölçüm araçları elbette ölçülen unsurun davranışlarını değiştirebilecek olsa da, bilinçli bir gözlemin veya kuantum düzeyde yapılacak bir ölçümün, deney sonuçlarını bu kadar köklü bir biçimde değiştirmesi, izahı ve ek sorgulamayı hak eden bir soru işareti yaratmaktadır. İşte Ölçüm Problemi adı verilen bu problemi izah edebilmek için, bugüne kadar çok sayıda açıklama geliştirilmiştir. Bu açıklamaların araştırıldığı sahaya Kuantum Mekaniğinin Yorumları denmektedir. Bu yazımızda, bunlardan bir tanesi olan Paralel Evrenler (İng: "many-worlds") yorumuna bir bakış atacağız.

159
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Doğukan Turan Çınar
4 gün önce
Merhaba Evrim Ağacı son dönemde ülkemizde iklim kanunu kabul edildi bunun ülkemize zararları hakkında bilgilendirme ve bilinçlendirme videosu çeker misiniz ? 
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 8 Ağustos 2022 25 dk.

Kuantum dolanıklık (kısaca "dolanıklık" veya "dolaşıklık"), bir grup parçacığın her birinin kuantum durumunun, parçacıklar birbirinden çok uzak mesafeler boyunca ayrılmış olsalar bile, diğerlerinin durumundan bağımsız olarak tanımlanamayacağı şekilde oluşturulduğu, etkileştiği veya uzamsal yakınlığı paylaştığı zaman meydana gelen, fiziksel bir olgudur. Daha kısa tabiriyle kuantum dolanıklık, iki veya daha fazla parçacığın fiziksel özelliklerinin ("kuantum durumlarının") aralarındaki mesafeden bağımsız olarak birbirini etkileyebilmesidir. Kuantum dolanıklık konusu, klasik fizik ile kuantum fiziği arasındaki uyumsuzluğun merkezinde yer alır: Dolanıklık, klasik mekanikte bir karşılığı olmayan ama kuantum mekaniğinde yer alan ana özelliklerden biridir.

Kuantum dolanıklık, aslında sadece atom altı parçacıklara özgü bir özellik değildir; fakat dolanıklığın yeterince uzun süreler ve yeterince uzak mesafeler boyunca korunmaya devam edebilmesi için, dolanık parçacıkların olabildiğince küçük seçilmesi gerekmektedir. Parçacıklar büyük seçilecekse de dolanıklığın bozulmayacağı şartların genellikle laboratuvar ortamında hassas bir şekilde yaratılması ve korunması gerekmektedir. Bugüne kadar bu şartlar altında kuantum dolanıklık, deneysel olarak, hem fotonlar gibi kütlesiz parçacıklar, hem nötrinolar ve elektronlar gibi hafif parçacıklar hem de buckyballs gibi büyük moleküller ve hatta küçük elmaslar ile gösterilmiştir.[7][8][9][10][11] Kuantum dolanıklık; iletişim, hesaplama ve kuantum radarı gibi birçok sahada aktif olarak araştırılmakta ve geliştirilmektedir.

204
3
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Nida Yıldırım
İnceleyen 1 gün önce
Görsellerin ve oyunculuklarla yorum dahi yapamam çok güzeldi Nolan yine dehasını konuşturmuş ama izafiyet teorisini en güzel ele alan filmdir zihin yakıcılığı bir yana heycanınızı hiç kaybettirmeyen bir film özelikle yaş mevzusunun üzücülüğü ve ana karakterin kızıyla trajedisi diyeyim çok güzel ve şairaneydi
9.8/10
(780 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Burak Demir
Burak Demir
50K UP
Alıntıyı Ekleyen 2 gün önce
Bilgisayarlar, hataları düzeltmek için değil, gizlemek için tasarlanmıştır ve sadece nerede arayacağını bilmeyenlerden gizleyebilir.
Kaynak: Türkçe adıyla “Sistem Hatası” adlı kitapta geçmektedir.
10.0/10
(11 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : Permanent Record
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Evin Çiftçi
Evin Çiftçi
73K UP
İnceleyen 4 Mayıs
Aşkı çok güzel bir dille yazan , tasvirler ile dolu olan , okurken aynı zamanda sevmek üzerine düşündüren güzel bir eser .
9.6/10
(5 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
7
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Türü
Furkan Coşar
Furkan Coşar
26K UP
Türü Ekleyen 4 gün önce
Uzun Kuyruklu Meşe Kuşu, Aegithalos cinsine ait, küçük ve zarif ötücü bir kuştur. Adını uzun ve ince kuyruğundan alır. Avrupa ve Asya'nın geniş ormanlık bölgelerinde yaygın olarak bulunur.
2
İnceleme
Nida Yıldırım
İnceleyen 1 gün önce
Çok heyecanlı ve dinamikdi karakterler ve o güç dengesi çok hoştu yeni sezonu bekliyorum hala ama Henry nin olmaması üzdü yeni sezonda, çok güzel bir evreni var karanlık fantastik türleri seviyorsanız seversiniz hiç pişman değilim izlediğime ilk 10 uma girer
8.9/10
(14 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Poyraz Savaş
Yazar 2 gün önce 4 dk.

Saka, insanlarca en çok tanınan ötücü kuşlardan biridir. Başının ön kısmındaki kırmızı "maske", beyaz yanağı ve burayı çevreleyen siyah çerçevesi, kahverengi sırtı, beyaz karnı ile oldukça karakteristik bir türdür. Siyah kanadının ortası geniş bir sarı çizgi bulunur, kanatları ve kuyruk telekleri siyahtır, uçlarında ise beyaz benekler vardır.

Genç bir sakanın başı ve sırtı gri kahverengi üzerine çizgilidir, kafadaki kırmızı, siyah ve beyaz renkli alanlar görülmez. Erkek ve dişisi arasında belirgin farklar yoktur. Erkeği göz pınarındaki ve burnunun üzerindeki tüylerinin siyah olması ve kafasındaki kırmızının genişliği ile dişisinden ayrılır. Erkekler daha iri ve parlak tüylüdür. Ayrıca kanat üstü örtü tüyleri erkeklerde siyah iken dişilerde kahverengidir.[6]

5
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Burak Albayrak
Ekleyen 7 Ocak 2023 42 dk.

Respiratuvar Sinsityal Virüs (kısaca RSV), dünya çapında çocukları enfekte eden en yaygın virüslerden biridir ve yetişkinlerde, özellikle yaşlılarda giderek artan bir şekilde önemli bir patojen olarak tanınmaktadır. RSV enfeksiyonunda karşılaşılan en yaygın klinik senaryo bir üst solunum yolu enfeksiyonudur; ancak RSV genellikle küçük çocuklarda bir alt solunum yolu hastalığı olan bronşiyolit olarak ortaya çıkar ve nadiren pnömoni, solunum yetmezliği, apne ve ölüme ilerleyebilir.

RSV tedavisi üç kategoriye ayrılır:

53
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Bilim haberlerimizi ve diğer yazılarımızı Google Haberler'de görmek için bizi takip etmeyi unutmayın.

Evrim Ağacı'na Destek Ol
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Bilimler Köyü
Etkinliği Ekleyen 1 ay önce İzmir₺9.000,0020 Temmuz
Atomlardan proteinlere: Yapısal Biyoloji ve Yapısal Taklit
20 Temmuz 2025 15:00 tarihinden 27 Temmuz 2025 12:00 tarihine kadar.

Amino asitler nasıl bir araya geliyor, 3 boyutlu yapı nasıl oluşuyor? Protein yapılarını çözmek, incelemek ve karmaşık protein etkileşimlerini anlamak için hangi teknikleri kullanıyoruz? Etkinlikte bu sorulara cevap ararken, teorik ve pratik oturumlar aracılığıyla protein yapılarını ve etkileşimlerini inceleyeceğiz. Pratik derslerle veritabanı kullanımı (NCBI BLAST, Expasy), protein görselleştirme (PDB, Chimera X), yapı modelleme (AlphaFold), protein etkileşimleri (PISA) ve moleküler kenetleme (HADDOCK, SWISSDOCK) konularını işleyeceğiz.

Devamını Göster
3
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Adil Atıcı
Üye 16 Kasım 2023 3 Cevap
Işık hızını sınır olarak kabul edersek, elbette her şeyi bu sınıra göre endeksleriz. Geçebilen bir şey varsa da ya görmezden geliriz (hatalı ölçüm sonuçlarını eleme), yada tespit edemeyiz (zaten ölçüm sınırları dışında kalır). Şu anda bir şeyin hızını, ışık referansı ile ölçülüyor.(radar , ışığın tayf kayması gibi ).
476 görüntülenme
2
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Blog Yazısı
Kasım Aydın
Blog Yazarı 1 dk.

Her hareketiyle takdire şayan tarihi figürler ile ağzıyla kuş tutsa onay göremeyenler esasen aynı kadere mahkûm olmuşlardır ya da edilmişlerdir. Tarihi şahsiyetlerin “kutsal” konuma çıkartılması veya yerden yere vurulması, bu şahsiyetlerin hayatları boyunca yaptıkları ile ilgili olduğu gibi takipçilerinin ondan ne bekledikleri ile de alakalıdır.

Eskide yaşamış herhangi bir kimseden kahraman yaratmak istiyorsak ihtiyacımız olan malzemeyi, öncelikle odak noktamızı, yaratmak istediğimiz şahsiyetin hayatının bir bölümüne yoğunlaştırmamız gerekmektedir. Eğer eskide yaşamış aynı insana karşı toplumun nefret duygularını kabartmak istiyorsak da, pekâlâ kahraman modelini kopya edebiliriz.

7
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close