Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Kafana takılan neler var?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 6 Ocak 2019 16 dk.

Sandra Bullock'un başrolünü oynadığı Netflix yapımı Bird Box filmi büyük yankı uyandırdı. Filmden türetilen memler her yerde! Kimi filme hayran kaldı, kimi ise yerden yere vurdu. Tıpkı geriye kalan tüm filmler gibi! Burada ise sorumuz şu: Bird Box, bize insan evrimin geleceği ile ilgili ne öğretebilir?

İnsanların halen evrimleştiğini biliyoruz; çünkü evrimleşmek zorundayız! Her ne kadar Doğal Seçilim'in etkisini kısmen kırabilmiş olsak da, Doğal Seçilim ne evrimin tek mekanizmasıdır, ne de evrimden söz edebilmek için sadece Doğal Seçilim'e odaklanmak yeterlidir. Evrimin matematiksel altyapısı, Hardy-Weinberg Dengesi'ne dayanır. Hardy-Weinberg Dengesi ise, şu 5 koşul sağlandığı sürece evrimin gerçekleşmeyeceğini öngörür:

317
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Fatma Nur İnakçı
Aktaran 4 gün önce 3 dk.

2021, vücut geliştirme dünyası için trajik bir yıl oldu. Sadece 12 ayda iki düzineden fazla profesyonel sporcu aniden öldü. Bu olaylar, dünya çapında manşetlere de yansıdı. Hayatını kaybedenlerden en genci ise 27 yaşındaydı.

Günümüzde çok sayıda araştırma, elit sporcuların hepimizden daha uzun yaşama eğiliminde olduğunu gösterse de son yıllarda birçok vücut geliştiricisinin erken yaşta ölmesi, bu spor dalının güvenliğine ilişkin soruları gündeme getirdi.

11
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Fatma Nur İnakçı
Yazar 5 gün önce 9 dk.

Bebeklerin ağlaması, doğumdan itibaren hayata attıkları ilk adımlardan biri olarak kabul edilebilir. Doğal olan bu refleks bir bebek için ilk iletişim biçimi olmanın ötesinde, hayatta kalmayı destekleyen bir savunma mekanizmasıdır. Kelimelerle kendilerini ifade edemeyen bebekler, fiziksel ve duygusal rahatsızlıklarını ağlayarak dışa vururlar. Bu süreç biyolojik açıdan beyin, sinir sistemi ve solunum sistemi arasında karmaşık bir etkileşimin sonucudur. Psikolojik boyutuyla bakıldığında ise ağlama bebeklerin çevresel uyarıcılara verdiği tepki, şefkat ihtiyacı ya da yaşadıkları strese karşı geliştirdikleri bir reaksiyon olarak değerlendirilebilir.

Bebeklerin ağlamasının sağlık üzerindeki etkilerini incelemek, onların gelişim süreçlerini daha iyi anlamak adına büyük önem taşır. Özellikle uzun süren ve sebebi anlaşılmayan ağlama nöbetleri, kolik gibi durumlara işaret edebilir ve hem bebeğin hem de ebeveynlerin sağlığını etkileyebilir. Kolik bebeklerde uzun süreli ağlamaların ebeveynler üzerinde duygusal bir yük yarattığı bilinmektedir. Bu tür durumların önüne geçmek ya da olası sağlık sorunlarını erken tespit edebilmek için ağlamanın fizyolojik ve psikolojik temellerini derinlemesine anlamak gereklidir.

10
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Sadık Berk Evren
Çeviren 23 Mayıs 2023
Jüpiter'de büyük fırtınalar oldukça farklıdır. Dünya'da devasa kasırgalar ve muazzam siklonlar, alçak basınç bölgelerinin merkezinde yer alır; ancak Jüpiter'de en büyük fırtınalar yüksek basınçlı anti-siklonlardır. Dünya'daki büyük fırtınalar haftalarca sürebilirken Jüpiter'de yıllarca devam edebilir. Dünya'daki dev fırtınalar bir ülke kadar geniş olabilirken Jüpiter'de boyutları Dünya kadar büyük olabilir. Her iki fırtına türünde de şimşek çaktığı bilinmektedir. Jüpiter'in bulutlarının bu fotoğrafı, robotik Juno uzay aracının Ağustos 2020'de devasa gezegene yaklaşırken yakaladığı görüntüler ve veriler ile oluşturuldu. Çok sayıda küçük bulut girdapları ileriye doğru uzanırken yakında dönmekte olan beyaz bir oval görünüyor. Jüpiter'de açık renkli bulutlar genellikle karanlık olan bulutlardan daha yüksektedir. Farklılıklarına rağmen uzaktaki Jüpiter'deki fırtına bulutlarını incelemek, Dünya'daki tanıdık fırtınalara ve diğer hava modellerine ilişkin öngörü sağlar.
9
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Gökhan Demirbilek
Çeviren 2 gün önce 19 dk.

Çoğu astronom, bir gezegen bulabilmek için büyük heyecan duyarken Mike Brown, bulunmuş bir gezegeni gezegenlikten çıkarmış tek astronom olabilir. Brown'ın araştırması sayesinde, güneş sisteminin dokuzuncu gezegeni olan Plüton panteondan çıkarılmıştı. Yıllardır dokuzuncu gezegen olarak Plüton'un böyle dışlanması, insanlarda duygusal bir karşılık buldu. Nasıl olur da çocukluk anılarımızla oynanırdı? Nasıl olur da gezegen sistemimizi böylesine alt üst edebilmişlerdi?

Yaklaşık on yıl önce, Brown'un o zamanlar on yaşlarında olan kızı, babasının bu affedilmez suçunu halk nezdinde telafi edebilmesi için bir yol önerdi: Babasının gidip başka bir gezegen bulması gerekiyordu! Brown bu anısını şöyle anlatıyor:

0
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Meriç Öztürk
Seslendiren 3 gün önce 23:32
Onu haftası nedir, neden kutlanır? Bu mantarlar çıldırmış olmalı, 23000 cinsiyete ne gerek var... Obeziteye kokulu çözüm - Hepsi ve daha fazlası bu bolümde!
1
Suat Ayöz
Suat Ayöz
117K UP
Çeviren 13 Ocak 2014 2 dk.

İsviçre'de gerçekleştirilen sondajlar, çiçek veren bitkilerin atalarına ait bilinen en eski fosilleri ortaya çıkardı. Zürih Üniversitesi araştırmacılarına göre bu çok iyi korunmuş 240 milyon yıllık polen tanecikleri çiçekli bitkilerin şu ana kadar varsayılandan 100 milyon yıl daha önce evrimleştiklerinin kanıtı.

Çiçekli bitkiler iğne yapraklılara, çikaslara ve eğrelti otuna akraba soyu tükenmiş bitkilerden türediler. Çiçekli bitkilere ait bilinen en eski fosiller polen granülleri. Küçük, sağlam ve sayıca çok olan bu granüller yaprak ya da çiçeklere göre çok daha kolay fosilleşebiliyor. Kesintisiz bir polen fosilleri dizisi yaklaşık 140 milyon yıl önceki Kretase doneminden başlıyor ve genelde çiçekli bitkilerin ilk olarak o donemde evrimleştiği varsayılıyor. Ancak bu çalışma 100 milyon yıl daha eski çiçekli bitki benzeri bir poleni belgeliyor ve bu da çiçekli bitkilerin Erken Triyasik'te (252 ile 247 milyon yıl öncesi) ortaya çıkmış olabileceği anlamına geliyor.

11
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'na Destek Ol
Elif Helvacı
Elif Helvacı
14K UP
Uyarlayan 25 Eylül 2011 15 dk.

Hieronymus Bosch'un üç kanatlı, ünlü tablosunda (The Garden of Earthly Delights; Dünyevi Zevkler Bahçesi) âlem yapan çıplak figürler, cennetvâri masumiyete bir methiye, bir övgü gibidir. Bu tablo, püriten uzmanlarca sıklıkla ileri sürülen "ahlakın çöküşü" ve "günah tasviri" olarak yorumlanabilmesi için bana kalırsa fazla mutlu ve huzurlu görünmektedir. Daha ziyade, insanoğlunun dünyaya düşmeden önceki utanç ve suçluluk duygularından muaf halini temsil etmektedir. Benim gibi primatologlar için, çıplaklık (cinsellik ve doğurganlığa referansla), kuşların ve meyvelerin bolluğu ve gruplar halinde hareket etmek oldukça tanıdıktır ve dini ya da ahlaki yorumlamaları gerektirmez. Bosch, insanlığı en doğal haliyle tasvir etmiş görünmekle birlikte, kendi ahlaki bakış açısını da üç kanatlı tablonun orta kısmında resmettiği eğlenen insanların değil de, en sağdaki kısmında rahiplerin, rahibelerin, açgözlü oburların, kumarbazların, savaşçıların ve ayyaşların cezalandırılması resmederek gösterir.

Beş yüzyıl sonra, hala dinin toplumdaki rolünün ne olduğu ile ilgili tartışmaya devam ediyoruz. Tıpkı Bosch'un yaşadığı dönemde de olduğu gibi, ana temamız "ahlak". Tanrısız bir dünya öngörebilir miyiz? Böyle bir dünya "iyi" olur muydu? Bir dakikalığına günümüzde biyoloji ile köktendincilik arasındaki savaşı bir kenara bırakalım. Günümüzde, evrimden şüphe etmek için kanıtlara karşı oldukça dirençli olmak gerekmektedir; bu yüzden de evrimden şüphe duyanları ikna etmek amacıyla hazırlanan kitaplar ve belgeseller, aslında boşa emek kaybıdır! Bu materyaller dinlemeye hazır olanlara yardımcı olabilir;ancak esas hedef kitleye ulaşmada başarısızdır. Tartışma gerçeğin ne olduğundan ziyade, bu gerçekle nasıl baş edeceğimizle ilgilidir. Ahlakın doğrudan yaratıcı Tanrı'dan geldiğine inananlar için, evrimi kabul etmek ahlaki bir cehenneme açılan kapı gibidir.

134
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 22 Nisan 2014 44 dk.

Birçoğumuzun düşünmeden kullandığı, tanımlar yapıştırdığı, bilimin bu konudaki tutumlarından bihaber olarak yorumlar getirdiği bir konudur hastalıklar. Kafamıza göre, bize uygun gelmeyen her sağlık durumunu "hastalık" olarak nitelendirmeyi pek severiz. Kolaydır çünkü bizden olmayanı "hasta" olarak görmek. Hele ki "norm" olarak kabul edilen; aslında birkaç on yıllık bir dilime vurulduğunda son derece değişken olduğu anlaşılabilecek "genel geçer" sandığımız ve aslında olmayan durumlara göre değerlendiririz insanları.

Bir zamanlar dişilerin erkekler gibi kotlar, gömlekler giyinmesi anormaldi ve "hastalıklı bir eğilim" olarak görülüyordu. Bugün her iş merkezinde, her spor salonunda, her halka açık meydanda böyle giyinen kadınları görürsünüz ve kimse dönüp ikinci bir defa düşünmez. Ancak bu, şu anda içerisinde yaşadığımız zamana alışık olduğumuz için pek de anlamlı bir örnek gibi gelmeyebilir; sonuçta kadınların kot-gömlek giymesi bizler için son derece normaldir. Bunun hastalık olarak görülebileceği bir zamanı hayal etmekte bile güçlük çekeriz.

107
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Hüseyin Güngör
İnceleyen6 2 gün önce
The Dreamers çok hoşuma gidince 2 Oscar ödüllü Bernardo Bertolucci'nin sanırım en çok ödüllü olan filmini de izleyeyim dedim. 2 ödül de bu filmden geliyor zaten. Adam da İtalyan ama her kültürle çalışmış gibi. Film normalde 2.40 saat falan ama orijinal halini bulamadım çünkü LotR uzunluğunda durağan bir şeye daha fazla katlanamadım. Film 88 senesinin 9 Oscar kazananı. Filmde 8 Oscar adaylığı olan Peter O'Toole da oynuyor. Lawrence ve Priam gibi kritik rollerden tanıdık.

Film ise Çin'in Qing Hanedanlığı'nın 11. ve son, çocuk imparatoru Pu Yi'nin dört duvar arasında geçen hayatını anlatıyor. Asla özgür olamamış bir hükümdarın öyküsü olduğu için dramatik olarak zaten vurucu bir yapısı var. Tabii bu öykü dünyanın ve Çin'in çağdaş medeniyete geçtiği bir dönemi anlattığı için sosyolojik ve politik olarak da çarpıcı bir film oluyor. Minimum üç farklı dönem görüyoruz diyebilirim. Bütün bunları bu kadar kompakt anlatabilmek ciddi beceri. Bir Batılı anlatımı olduğu için illa ki problemler vardır ama gücü, kimlik krizini, özgürlüğü, yetişkin olamayan bir bireyi hem de belki de tarihten en az şekilde uzaklatarak anlatabildiği için ciddi bir film derim. Ama beni sıktı açıkçası. Teknik detayları da özel bir film belli.
6.0/10
(1 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : The Last Emperor
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.

Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.

Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.

Berfin Akdoğan
Seslendiren 22 Ağustos 2021 28:40
Sonu sırf “loji” ile bitiyor diye astroloji, frenoloji ve ufoloji gibi konuları bilimsel sanan nice insan bulunmaktadır, hatta astronomi ile astrolojinin...
54
İnceleme
Ahmet Ensar Artun
İnceleyen6 3 gün önce
Atmosfer oldukça iyi, aksiyon oldukça iyi, üzerinde emek olan bir film. Ancak aksiyon dışında hiçbir şey vaat edemediği için ilk 1 .saatten sonra oldukça sıkıcı olmaya başlıyor. Sürekli yeni bir lokasyonda tekrar tekrar insan dövmek ve öldürmek seyir zevki olarak yeterli olmuyor. Hikaye desen yeterince özgün ve düşünülmüş değil, film tam anlamıyla bir amaç barındırmıyor. Genel olarak yarım kalmış bir film. Bu film üzerine harcanan paraya yazık açıkçası. İzleyicide tam olarak bir etki bırakmıyor. Filmden ayrıldığım birkaç saat içerisinde unuttum mesela. Genel olarak değerlendirecek olursak görsellik ve aksiyon iyi ancak hikayenin kötülüğü ve izleyiciye etki bırakacak özel bir şey vadetmemesi büyük eksik.
Film
6.5/10
(4 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Selman Sönmez
4 gün önce
Carnotaurus, tarih öncesi dönemin en hızlı ve ölümcül yırtıcılarından biriydi. Peki, bu iki boynuzlu dinozor gerçekten T. rex'ten daha mı tehlikeliydi?

Bu belgeselde, Carnotaurus'un yaşadığı dönem, avlanma taktikleri, vücut yapısı, ilk fosil keşfi ve neslinin yok oluşuna dair her şeyi öğreneceksiniz.

https://www.youtube.com/watch?v=KTl6Oytd9U0

0
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Öne Çıkan İnceleme
Üzeyir Yazıcı
İnceleyen9 23 Nisan 2024
Whose story is this? My, your or their?

Yaklaşık iki yıldır elimde bulundurduğum kitabı yeni okuyup bitirme fırsatım oldu. Açıkçası kitap biraz tozlanmıştı utandım.. (Emin Çapa'nın tavsiyesi üzerine almıştım.)

Kitabın yazarı David Eagleman bir nörobilimci ve Türkiyede Incognito kitabıyla daha çok tanınmaktadır.

Yazarın bu kitabı kapağında da yazdığı gibi "Senin Hikayen". Gerçekten de okurken bu benim hikayem diyorsunuz. İçerisinde beynin nasıl çalıştığı, olaylar karşısında verdiğimiz tepkilerin nasıl oluştuğu, yapılan deneyler, gelişmeler, araştırmalar, uç noktalar ve daha bir sürü bilgi bizlere aktarılmış. Üstelik yazar bunları yaparken bir makale okuyormuşsunuz hissiyatı vermediği ve kelimelerini özenli seçtiği için içerikleri rahatlıkla anlıyorsunuz ve sıkılmıyorsunuz. Bilim insanları için değil sıradan vatandaşlar da okusun diye yazılmış bir kitap.

Kitabı okurken, mesela 50. Sayfada mola veririm diye düşünüyordum ama öyle akıp gidiyordu ki anlatılanlar bağ kopsun istemiyordum ve ara vermeden devam ediyordum.

Son olarak kitabı oluduktan sonra hem yazarın diğer kitaplarını hemde bu alanda başka kitapları satın alıp okumak isteyeceğinizden adım gibi eminim. O yüzden bir yazar önerisi bırakayım.. Carl Sagan
9.8/10
(17 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
Bu inceleme Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
13
2 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Kolye Bulutsusu’nun Jetleri

Hangi gök cismi Kolye Bulutsusu’nu takıyor? İlk olarak, analizler bu kolyenin bir gezegenimsi bulutsu olduğunu gösteriyor. Yani bir yıldızın ömrünün sonuna doğru dışarıya yaydığı bir gaz bulutu. Kolyede elmas gibi görünenler ise parıldayan gazın parlak düğümleridir. Kolye Bulutsusu’nun merkezinde, muhtemelen birbirine çok yakın yörüngede dönen iki yıldız var. Bu yıldızlar ortak bir atmosferi paylaşıyor ve Hubble Uzay Teleskobu ile alınan bu görüntüde tek bir yıldız gibi görünüyorlar. Sol üstte ve sağ altta görünen, kırmızı parıldayan gaz bulutları merkezden gelen jetlerin sonucudur. Bu parlak jetlerin tam olarak ne zaman ve nasıl oluştuğu ise bir araştırma konusu olmaya devam ediyor. Yaklaşık 5000 yıl yaşındaki Kolye Bulutsusu, 5 ışık yılı genişliğindedir. Büyük bir teleskopla, Ok takımyıldızı yönüne doğru bakıldığında bulunabilir.

18 Mayıs 2021 Günün Astronomi Fotoğrafı (NASA APOD)

📸 Kaynaklar ve Katkıda Bulunanlar:
Görsel Kaynağı: ESA, Hubble, NASA; İşleme: K. Noll
Çeviren: Seda Baştürk
Çeviri Editörü: Eda Alparslan

🔗 Tüm APOD içeriklerini görmek için:
https://evrimagaci.org/apod
Bilimler Köyü
Etkinliği Ekleyen 1 ay önce İzmir₺9.000,0029 Haziran
Matematik Öğretmenleri Çalışma Kampı
29 Haziran 2025 15:00 tarihinden 06 Temmuz 2025 12:00 tarihine kadar.

"Kampın temel amacı; matematik öğretmenlerinin muhtemelen okulda ilgilenmeye fırsat bulamadıkları, ilgi çekici konular üzerinde keyfi çalışmalar yapmak."

-Öğrenmenin ne anlama geldiği, eğitimin amacı ve içeriği (müfredat).

-Matematik eğitiminin amacı ve günümüzdeki uygulanışı arasındaki farklar ve bunların sonuçları.

-Müfredat yetiştirme kaygısı ile başa çıkma ve ders içerisindeki verimliliği arttırma.

-Araştırma, öğrenme ve aktarma pratikleri.

-Temel kavramlar ve basit teoremlerden yola çıkarak, karmaşık ve büyüleyici yapılar hakkında örnekler.

Bir nostalji olarak birbirinden şık tanım teorem ve ispatlar.

Yoğun olarak; araştırma/aktarma, eğitim hakkında temel kavramlar üzerine tartışma, zor problemlerle uğraşma ve en önemlisi matematikte derinleşmeye yönelik çalışmalara yer verilecektir. (Katılımcılar araştırma süreçlerinde bilgisayar, tablet ya da telefon gibi temel ekipmanlara ihtiyaç duyabilirler.)

Devamını Göster
2
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Mustafa Merthan Merdoğlu
Düşünüyorum 10 Mayıs 2021 Sen de Cevap Ver
Bu soru, anonim bir üye tarafından sorulmuştur.

Bildiğimiz gibi Descartes rasyonalizmin kurucusudur. Descartes, felsefesinde özneyi merkeze alarak, onu ikili bir yapıyla ortaya koymuştur. Bilgiyi, özneden yola çıkarak ortaya koymaya çalışmıştır; başka bir deyişle, önce kendi varlığını sağlamlaştırmış, daha sonra dış dünyaya yönelmiştir. Ve kendi varlığını sağlamlaştırırken öncelikle "Ego sum" (Ben'im, Var'ım) demiş, daha sonrasında bu önermesine varlığa dair inancını ve düşüncesini de ilave edip "Cogito ergo sum" (Düşünüyorum, öyleyse varım) demiştir. Bunu söylerken aslında "varlığımı düşünüyor olmama borçluyum" demiştir, yani buradaki düşünce varlığın sonucu değil sebebidir.

Descartes'a göre beş duyumuzla algılayabildiğimiz nesneler ve olaylar bizi yanıltabilir. Oysa zihnimiz yanıltamaz. Her şeyden şüphe duyulabilir ama var olduğundan şüphe duyulamaz. Çünkü düşünüyorum, öyleyse var olmak zorundayım.

Vikipedi'de kaynak belirtilmemiş olduğu için filozofun bu önermeye ulaşma sürecini çekinerek de olsa paylaşmak istiyorum:

Tüm Reklamları Kapat

  1. Duyularımız bazen bizi aldattığına göre, hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığını farzetmeliyim.
  2. Burada sobanın karşısında oturduğumu nasıl bilebilirim.
  3. Bundan emin olamam. Rüya ya da hayal görüyor olabilirim.
  4. Ya da muzip bir şeytan benimle oyun oynuyor olabilir.
  5. Kuşku duymayacağım tek şey, bir şey düşünüyor olmam. Rüya gördüğümü, benimle alay edildiğini ya da bir bedenim olmadığını düşünsem bile bu böyle.

İşte buldum! Düşünüyorum, öyleyse varım!

2,011 görüntülenme

Kaynaklar

  1. Vkipedi. Cogito Ergo Sum. (24 Mart 2021). Alındığı Tarih: 10 Mayıs 2021. Alındığı Yer: Wikipedia | Arşiv Bağlantısı
  2. K. Maral. Descartes Felsefesine Kısa Bir Bakış: Düşünüyorum, Öyleyse Varım (Cogito Ergo Sum)!. (21 Ağustos 2020). Alındığı Tarih: 10 Mayıs 2021. Alındığı Yer: Evrim Ağacı | Arşiv Bağlantısı
4
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Berkay Ok Ok
Üye 1 gün önce Henüz cevap yok.
dünyanın yavaştan çöküşe gitmesi sonucunda evangeliondaki MAGI sistemi gibi 3 bağımsız kişilikli (ANIMA, LOGOS, ETHOS) ve insanların kolektif geri bildirimi sonucunda kararları değişebilen bir yapay zeka modeli ile, paranın varolmadığı, monopoly ve bencilliğin olmadığı bir dünya, çöküş ardından böyle bir şeyin mümkünlüğü üzerine beyin fırtınası?
1
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Şafak Aki
Şafak Aki
116K UP
Alıntıyı Ekleyen 1 gün önce
Herhangi bir konu üzerinde çalışırken ya da bir felsefeyi ele aldığınızda kendinize sadece gerçeklerin ne olduğunu ve nasıl bir hakikati ortaya koyduklarını sorun. İnanmak istediğiniz ya da inanıldığı zaman topluma faydası olacağını düşündüğünüz şeylerin sizi yönlendirmesine izin vermeyin. Yalnızca ve yalnızca gerçeklerin ne olduğuna bakın.
(Bertrand Russell)
Kaynak: Çoğu İnsan İyidir
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Praise Karatas
16 saat önce
Diyelim ki ışıktan daha hızlı hareket eden bir makine yapıldı, en yakın yıldıza gittik,  ve aynı hızla geri geri döndük, dünyanın geçmişine gelmiş olmamız gerekmiyor mu?madem ki ben şu an bir yıldızın geçmişini görüyorum, ışığın ulaşma hızından dolayı, ışık hızını aşarsam dünyanın geçmişine ,başka bir yıldızdan ya da gezegenden geri dönebilirim, doğru değilse birisi bana anlayabileceğim şekilde anlatabilir mi?
1
1 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Avc1 _
Avc1 _
105K UP
Bilimsel kaynaklara dayanan simülasyon yazılımcısıyım 15 saat önce Sen de Cevap Ver
Bu soru, Marlena ' tarafından sorulmuştur.

İnsan, hayallere ve amaçlara sahip olabilir. Bunun için beyin sürekli arka planda o hayal ve amaçlara nasıl ulaşacağını düşünür. Bundan dolayı da yöntemlere ihtiyaç duyar. Bu yöntemlerden en uygunu ise somut örneklerdir. İstediklerine sahip olmuş birini görmek bile beyni onu taklit etmeye yöneltir. Bunun sonucunda ona ayrı bir ilgi duyulur ve idolleştirme başlar.

Bilimsel olarak daha detaya inecek olursam eğer, insan beyni plastisiteye sahiptir. Bu beyindeki nöronlar arasındaki bağlantıların güçlenip zayıflayabileceğini ifade eder. Rüyalar, hayaller, gün içi yaptıklarımız ve birçok şey bu bağlantıların güçlenmesini sağlar. Eğer ki birey örneğin müzikten etkileniyorsa çok yetenekli müzik yaptığını duyduğu bir ünlüden etkilenmesi şaşırtıcı değildir. Bunun altındaki psikolojik neden bireyin bazı bağlantılarındaki dopamin kaynağı olan unsurun daha iyisi ve mükemmel olarak lanse edilen figürü de dopamin kaynağı olarak görmesidir.

Kısacası, idolleştirme beynin somut figürleri örnek almasından kaynaklıdır. Özellikle dopaminsel anlamda ilgi duyduğun bir konunun içinde mükemmel örnek gözüken bir figürü idolleştirmeye meyillidir.

Tüm Reklamları Kapat

3
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Evrim Ağacı Akademi

Evrim Ağacı Akademi'yi kullanarak kendini Sosyal Bilimler konusunda geliştirebilirsin.

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Bilim haberlerimizi ve diğer yazılarımızı Google Haberler'de görmek için bizi takip etmeyi unutmayın.

Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close