Salgın günlerinde en güvenlisi evde kalmaktır ama dışarı çıkmak zorunda kalabiliyorsunuz. Peki virüsler sizi nerelerde bekliyor ve nasıl bulaşabilir?
Bu yazımızda, gün içinde karşılaşmanız muhtemel koronavirüs risklerini derledik.
Salgın günlerinde en güvenlisi evde kalmaktır ama dışarı çıkmak zorunda kalabiliyorsunuz. Peki virüsler sizi nerelerde bekliyor ve nasıl bulaşabilir?
Bu yazımızda, gün içinde karşılaşmanız muhtemel koronavirüs risklerini derledik.
Benim aklıma ilk gelen İlber Ortaylı'nın "Türklerin Tarihi" kitabıdır. Son yüzyılın en büyük şarkiyat tarihçisi Bernard Lewis'in " Modern Türkiye'nin Doğuşu" kitabını da okumadan geçmeyin derim. Hatta tarihe meraklıysanız diğer kitaplarını da öneririm. İslam ve Ortadoğu ile ilgili kitaplarında, Türklerin tarihinden sıklıkla bahsediliyor.
İnsanlık bugüne kadar pek çok bilimsel atılım yapmış, tüm dünyayı küresel olarak etkileyen pek çok buluş gerçekleştirmiştir. Bilimsel atılımların ve insanlığın durmadan ilerleyişinin önündeki en büyük engellerden bir tanesi de enerji ve ham maddenin doğal kaynaklarla sınırlı olmasıdır. Siz değerli okurlarımıza bu sınırlamayı insanlık için büyük ölçüde kaldıran, hayatlarımızı hem iyi yönde hem de kötü yönde derinden etkileyen petrolü anlatmayı, bunu da olabildiğince geniş bir yönden ele almayı hedefliyoruz. İyi okumalar dileriz!
Yazımıza başlarken petrolün önce ne olduğunu açıklamak doğru olacaktır. Petrol çoğunlukla sıvı hâlde bulunan, çeşitli renklerde bulunabilen, yağ kıvamında bir maddedir. Yoğun, kolaylıkla alev alabilen petrol, yeryüzünde doğal olarak bulunan katı, sıvı ve gaz hâldeki hidrokarbonların bir karışımıdır. Petrol kelimesi Latince "petra" ve "oleum" kelimelerinden türemiştir. Petra, Latince "kaya" anlamına gelirken, oleum kelimesi de "yağ" anlamına gelir. Ham petrolün rengi çıkarıldığı yere göre farklılık gösterebilir. Petrolün renginin değişkenlik göstermesinin sebebi, içeriğinde bulunan hidrokarbonların çeşitleri ve karışım oranlarındaki farktır.
Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.
Bildiğimiz üzere ışık hızı, evrendeki en yüksek hızdır ve modern fizik dahilinde bu hız sınırı hiçbir cisim tarafından, asla aşılamaz. Ancak Teorik olarak mümkün olmasa da, hayal gücümüzü sınırlandırmayalım ve bir otomobilin içinde 300.000 km/sn'lik bir hızla seyrettiğimizi düşünelim. Bu hız ile giderken aracımızın farlarını açarsak ne olur? Normalde duran bir arabanın farlarından çıkan ışık, ışık hızında araçtan uzaklaşır. Ancak araç ışık hızında hareket ediyorsa, bu defa ışık nasıl gözükecektir? Yine ışık hızında mı araçtan uzaklaşacaktır? Bu durumda arabamızın farlarından çıkan ışık, ışık hızını aşmış mı olur? Bu soru bize başta bir paradoks gibi gözükse de, Özel Görelilik Teorisi'nin temel ilkelerini anladığımız ve öğrendiğimiz zaman, sorunun basit bir cevabı olduğunu görürüz. Gelin hep birlikte inceleyelim.
Görelilik Kuramı:
konu şu, öyle bir insan düşünün ki kendisine yapılan suikastten mucizevi bir şekilde kurtulup hayatta kalmayı başarsın. bu kişi sonrasında çok büyük bir görev üslensin. hayata kıl payı tutunan bu kişinin, suikast öncesindeki tutum ve davranışlar, duygu ve düşüncelerle yola eskisi gibi devam etmesi mümkün olabilir mi? ölüm kalımı aynı anda yaşamış bir kişi hala aynı kişi olmaya devam edebilir mi?
Hayata kıl payı tutunan bir insanın, ölümle burun buruna geldikten sonra aynı şekilde yola devam etmesi, psikolojik olarak son derece çetin bir sınavı gerektirir. Çünkü bu tür bir deneyim, bireyin kendisini, değerlerini ve hayatını farklı açılardan sorgulamasına sebep olur. Özellikle de bu kişi daha önce çok büyük bir sorumluluk taşıyor ya da belirgin bir ideolojiye hizmet ediyorsa, ölümün gölgesi altında bu değerlerin yeniden değerlendirilmesi ihtimali yükselir.
Alaska'da bir kapı zili kamerasına yakalanan, bir sığının bir anda boynuzlarını döktüğü ve ani bir olay karşısında ürkerek gecenin karanlığında kaybolduğu görüntülerin ardından dünyanın her yerinden insanlar, bu olayın nedenini sorgulamıştı.
Sığınlar, dünyanın en büyük geyik türüdür; erkekleri omuz hizasında yaklaşık 180 santimetreden daha uzun olabilir ve 36 kilogramı bulan boynuzlarıyla ağırlıkları 800 kilogram civarına ulaşabilir.
Evrim Ağacı Akademi'yi kullanarak kendini Felsefe konusunda geliştirebilirsin.
Bu yazımızda kaotik sistemlere örnek vermeye devam edeceğiz. Önceki yazımızda fiziksel bir örnek olan elektronik sistemlerde kaosu incelemiştik. Şimdi ise başka bir disiplin olan biyolojiden, kaotik davranış sergileyen, bir canlı grubuna ait popülasyondaki büyümede meydana gelen kaotikliği ele alacağız.
Biyolojik sistemlerde kaotikliği ilk defa inceleyen, biyolog R. M. May’dir. Kendisi 1970’lerin ortasında kompleks/ karmaşık davranış sergileyen biyolojik sistemlerin matematiksel bir modelini oluşturmuştur. Popülasyondaki canlıların sayısını zamana göre değişimini incelemiş ve 1976 yılında bunu bir makale olarak Nature dergisinde yayınlamıştır. Bu olay, aslında kaotik sistemlerin ilgiyi çekmeye başladığı bir dönüm noktasıdır. Çünkü basit ve karmaşık denklemlere sahip olmayan sistemlerde de hatta canlı maddelerde de kaotikliğin olabileceği ortaya konulmuştur.
Yapay zekâ için bir skor daha! Mart 2024'te yapılan bir çalışmada, 151 insan katılımcı, yaratıcı düşüncenin bir göstergesi olarak kabul edilen "ıraksak düşünce"yi ölçmek için tasarlanmış üç testte ChatGPT-4 ile karşı karşıya getirildi. Iraksak düşünme, "Ailemle siyaset hakkında konuşmaktan kaçınmanın en iyi yolu nedir?" gibi, kesin bir çözümü olmayan bir soruya benzersiz bir çözüm üretme yeteneği ile karakterize edilir. Çalışmada GPT-4, insan katılımcılardan daha orijinal ve ayrıntılı cevaplar verdi!
Scientific Reports'ta yayınlanan "Yapay zeka üretici dil modellerinin mevcut durumu, ıraksak düşünme görevlerinde insanlardan daha yaratıcıdır!" başlıklı çalışma, Arkansan Üniversitesi Psikoloji Bilimi doktora öğrencileri Kent F. Hubert ve Kim N. Awa'nın yanı sıra, aynı üniversitede Psikoloji Bilimi yardımcı doçenti ve Yaratıcı Biliş ve Dikkat Mekanizmaları Laboratuvarı direktörü Darya L. Zabelina tarafından kaleme alındı.
Bilimde inanç bir erdem değil; anlamaya ve ilerlemeye engel olan bir bariyerdir.
Oyun yapımının kültürel düzeyi ve felsefesi daima kodlama kadar konuşulmasada çok önemli bir olgu durumunda. Bu yazdığım yazılarda ve verdiğim özel derslerde, oyun sektöründe bir proje üretmek isteyen hanımlar ve beylere ilham kaynağı olacağına inandığım bazı projelere değindim. Daha listede sayamadığım bir sürü proje mutlaka olacaktır ama ben hem zamanın hem de sınırlı alanın kurbanı olan biriyim. Kendime limit koyduğum sayfada olabildiğince çok fazla fikir vermek istedim. Umarım anlayışla karşılamışsınızdır ve bu yazdığım yazı yanınızda bir başvuru kaynağı olarak yerini uzun bir süre korur.
Benim en büyük sorunum her zaman günümün büyük bir kısmını sağlık sorunlarım ve yoğun derslere vakit ayırmamla geçti geriye kalan zamanımı spor yapmak, film izlemek, kitap okumak ve resim çizmek gibi standart işlere ayırdığım gibi bilimsel makaleler üzerine araştırmalar ve bu araştırmaları temel alan eğitim programları, karikatür, yapay zekâ işleri ve asıl konumuz olan oyun yapımı ile uğraşmaya çalışıyorum. Haftada bazen sadece 5 saat boş vaktimin olduğu zamanlar hiç de az değildi. Ayrıca çeşitli internet platformunda insanlara bilgi vermek için çeşitli makale yazmaya çalıştım. Bunu söylüyorum çünkü kendime her zaman bir kıstas koydum, eğer o gün en az 5 farklı işte bir şeyler üretmişsem o gün huzur içinde uyurdum. Az zamanınız olsa da o zamanı verimli kullanıp, çok az zamanda bir sürü konuda güzel işler ortaya çıkarabilirsiniz. Birden fazla işle uğraşmak her zaman faydalıdır. Burada birkaç örnek ile size oyun yapımı üzerine kendi hayatımdan bazı tavsiyeler vermek istiyorum:
Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.
Geleceği tahmin etmenin en kolay yolu, onu icat etmektir.
Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.