Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Kafana takılan neler var?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
İnceleme
Mustafa Kandemir
İnceleyen 3 gün önce
Olsun…Yine Dene…Yine Yenil!

Ülkemizde bir birey doğduğu andan itibaren maddi odaklı bir maratonun içerisine düşer. Okuyan okuluna devam etmeli, okuyamayan sanayinin yolunu tutmalı. Hepsinde de beklenti hayatını idame ettirecek kadar belki de daha fazlasını kazanıp, ev araba sahip olup evlenip çocuk yapması. Her ne kadar duygusal bir toplum olduğumuz söylense de bunu hiç görmedim ben. Varsa yoksa maddiyattı önemli olan. ‘Bak çocuğum ona yardım etmeliyiz!’ mealinde sözler de bu maddiyat yolunda yol almamız için söylenmiştir hep. ‘Okumazsan, çalışmazsan böyle olursun’ demenin farklı bir şekli yani temelde.

Kişisel gelişim kitaplarından da kişisel gelişim uzmanlarında da haz etmem. Onların dediklerini uygulayınca başarılı olacağımızı farz etsek bile henüz dediklerini 2 yaşındayken oturup düşünüp hedefimizi belirlememiz gerekir. 2 yaşındaki bir çocuğa bakınca bunun ne kadar absürt olduğu da görülüyor.

Hocamız aslında bizi gaza getirme odaklı bu anlayışın hatalı olduğunu bilimsel bir dille anlatıyor. Kendine has esprili üslubuyla bilimsel verileri çok iyi yedirmiş. Ama gülücük işaretlerine gerek yoktu diye düşünüyorum. Oradaki ironiyi anlamayan da zaten kitaptan bir şey anlamayacaktır.
9.9/10
(9 Kişi)
Puan Ver
Hayatta Sana Anlatılmayan Gerçekler
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
7
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Çağrı Mert Bakırcı
Çeviren 8 Nisan 2014 3 dk.

Astronomlar, genç yıldızların etrafında dönen manyetik fırtınaların 2006 senesinden beri süren bir gizemi çözdüğünü ilan ettiler.

NASA'nın Spitzer Uzay Teleskobu'nu kullanan araştırmacılar, yeni oluşan yıldızların neden beklenenden daha fazla kızıl ötesi ışın yaydığını anlayamıyorlardı. Genç yıldızların etrafını saran gezegen oluşturan diskler yıldız ışığıyla ısıtılıyor ve kızıl ötesi ışıkla parlıyor. Ancak Spitzer kimliği belirsiz bir kaynaktan gelen ek kızıl ötesi ışık tespit ediyordu.

20
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 2 Haziran 2013 39 dk.

Dünyanın dört bir yanındaki polisler, askerler ve güvenlik güçleri, isyan kontrolü (İng: "riot control") adıyla bilinen bir dizi protokole uymaktadırlar ve bu kapsamda birçok farklı yöntemle ülke yönetimlerinin hoşuna gitmeyen protesto, ayaklanma veya isyanları bastırmakta veya bastırmaya çalışmaktadırlar. Burada "isyan kontrolü" adıyla bahsedeceğimiz konu, illa bir "isyan" olması gerekmemekte, her türlü protesto, gösteri ve benzeri anayasa tarafından korunan ve hatta ödev olarak verilen hakları içermektedir (yani bir bir "şapka terim" olarak kullanacağız, kolaylık açısından). İsyan kontrolünün belli adımları bulunmaktadır ve en düşük şiddetten başlayarak giderek sertleşmektedir.

İsyan kontrolünün esasında ilk adımı, yüksek ve rahatsız edici sesler uygulamaktır. Çünkü insan beyni ani olarak sesle uyarıldığında ürkecek ve içinde bulunduğu durumu değerlendirerek kurtulma yolları arayacaktır. Bu psikolojik mücadele, çoğu zaman güvenlik güçleri tarafından es geçilir, çünkü neredeyse hiçbir zaman işe yaramaz. Bunun da sebebi isyanın amacına psikolojik olarak odaklanmış bir beynin, her hayvan türünde (dolayısıyla ve elbette insanda) gördüğümüz kaç veya savaş seçiminden ikincisine yönelmesi daha muhtemel olmaktadır. Öfke, azim, kararlılık, istek, vb. duyguların bunda etkisi büyüktür.

97
4
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Batuhan Gülyiyen
Alıntıyı Ekleyen 6 gün önce
Pes ettiğimden değil, olmayacağını gözüme soka soka gösterdiğin için vazgeçtim
Kaynak: Milena'ya mektuplar
4
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Hatice Naz Öcal
İnceleyen 24 Ocak 2023
Film güzel bana da hocam tavsiye etti
Film
9.7/10
(7 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
4
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Cansın Hazan Bayrak
Seslendiren 7 Eylül 2021 37:23
Doğada neredeyse hiçbir olgu, son haliyle, birdenbire var olmaz. Her zaman daha eski, daha basit, daha başka nedenlerle var olan unsurların dönüşümüyle...
40
Ufuk Derin
Aktaran 1 gün önce 3 dk.

Böcekler dünya çapında endişe verici bir hızla yok oluyor, ancak neden? Binghamton Üniversitesi liderliğinde yapılan yeni bir araştırmaya göre, tarımsal yoğunlaşma öne sürülen nedenler listesinin başında geliyor ancak birbiriyle bağlantılı ve etkileşim halinde olan birçok başka faktör de bu süreçte rol oynuyor.

Böcek popülasyonlarının 30 yıldan kısa bir süre içinde %75 oranında azaldığını ortaya koyan 2017 tarihli endişe verici bir araştırmanın da etkisiyle böceklerin azalması üzerine yapılan araştırmalar son yıllarda büyük bir ivme kazandı Bu durum, bilim insanlarının soruna yönelik farklı nedenler öne sürdüğü sayısız makalenin yayınlanmasına yol açtı.

3
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Berk Çakan
Berk Çakan
23K UP
Çeviren 5 Ağustos 2020 1 sa.

“Sosyobiyoloji” kavramı ilk olarak E.O. Wilson’un “Sosyobiyoloji: Yeni Sentez” (1975) adlı kitabında “tüm sosyal davranışların biyolojik temeline ilişkin sistematik bir çalışma” şeklinde ortaya koyulmuştur. (Wilson, 1975, 4). Wilson burada “davranışların biyolojik temeli” derken, bireylerin sergiledikleri davranışlara sebebiyet veren nöral ve psikolojik mekanizmalar yerine, hayvan popülasyonlarındaki davranışların evrimini yönlendiren sosyal ve ekolojik sebeplere gönderme yapıyor gibi görünmektedir, fakat Wilson çok net bir şekilde sosyobiyoloji ve sinirbilim arasında önemli bir kuramsal etkileşim olduğunu düşünmektedir(Wilson 1975, 5). Wilson evrim terimini kullanırken de, her ne kadar seçilimin hayvan toplulukları üzerindeki etkilerinin popülasyon seviyesinde uyumsuz sonuçlar doğurabileceği görüşünü kabul ediyor olsa da (örnek olarak bkz. Wilson, 1975, Bölüm 4), genellikle doğal seçilim yoluyla evrime göndermede bulunmaktadır.

Dolayısıyla, “sosyobiyolojinin” olası anlamlarından biri, Wilson’un kitabının insan olmayan hayvanlardan bahseden bölümünde bahsetmiş olduğu şekliyle, hayvanların davranışlarının doğasını ve sebeplerini anlamaya yönelik metodolojik olarak adaptasyoncu bir yaklaşımdır. Fakat, sosyobiyoloji terimi, özellikle de Wilson’un kitabının büyük bölümünde açıklamış olduğu şekliyle, aslında bir tür yeni terimdir ve Wilson bu terimi kendi çalışmaları için bu terimi kullanmayan bilim insanlarının çalışmalarına göndermede bulunmak için kullanır. Fakat sosyobiyoloji terimi hiçbir zaman bu bilim insanları tarafından da genel anlamda kabul gören bir terim olmamıştır. Gerçekte ise durum şudur: Çok az sayıdaki bilim insanı kendi çalışmalarını tanımlamak için sosyobiyoloji terimini kullanmaktayken (örneğin, Hrdy, 1999), sosyobiyoloji üzerine ihtilafların ortaya çıktığı dönem ve sonrasında bu tür yaklaşımları kullanan bilim insanları, en çok kullanılanı “davranışsal ekoloji” olmak üzere alternatif diğer terimleri kullanmaya yönelmişlerdir (Krebs ve Davies, 1978).

69
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Esat Kudret
Akıl yürütmeyi öğrenmeye çalışan bir öğretmenim. 3 gün önce Sen de Cevap Ver

Kapitalizm, gölgesini satamadığı ağacı keser!

Aslında hep böyleydi. Belki doğrudan para olarak değil fakat tüm verilerimizin kullanımı şeklinde çok daha büyük bir şeyi bizlerden alıyorlardı ve almaya da devam ediyorlar.

Kapitalist sistemde bedava diye bir şey yoktur. Fakat bazen kaz gelecek yerden tavuğu esirgemezler.

Tüm Reklamları Kapat

Hazır bu kadar yoğun kullanıcı kitlesi de bulmuşlar iken ve onlardan yeni veri devşirme dertleri de kalmamışsa ( geçici olarak) haliyle daha önce görece bedavaya sundukları hizmetlerden ayrıca para kazanma derdine girmiş olmaları doğalarına uygun olanıdır.

Muhtemeldir ki bu konuda bir tepki ile karşılaşıp o platformların (ve örgütlü olarak) kullanımına yönelik bir boykot söz konusu olursa mutlaka geri adım atarlar. Çünkü bu alan sadece para kazandıkları bir alan değil, veri bankası oluşturdukları ve kullandıkları, kendi ahlak ve politikalarını pazarladıkları ve en önemlisi bizleri çaktırmadan uyuttukları bir alan aynı zamanda. Bundan kolay kolay vaz geçmezler.

Ancak “hem ağlar hem giderim” diyen gelin misali , hem şikayet edip hem de kullanmaya devam edersek, korkarım ki ensemizde daha çok boza pişirirler.

Sevgiyle…

Kaynaklar

  1. Zubritski, Mitropolski, Kerov, et al. (1995). Kapitalist Toplum. Yayınevi: Sol yayınları. sf: 174.
Bu cevap, soru sahibi tarafından en iyi cevap seçilmiştir. Ancak bu, cevabın doğru olduğunu garanti etmez.
2
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Hakan Orhan
Hakan Orhan
54K UP
Aktaran 6 gün önce 3 dk.

Amerika'nın en zenginleri arasında olsanız bile ne kadar uzun yaşayacağınız ne kadar zengin olduğunuzdan çok nerede yaşadığınıza bağlı olabilir! Brown Üniversitesinden yeni bir araştırma, her ekonomik seviyedeki Amerikalıların neden Avrupalılara kıyasla daha kısa süre yaşadığını ortaya koyuyor. Peki, Amerika’nın en zengin bireylerini bile Avrupalı denklerine kıyasla daha sağlıksız yapan gizli faktörler neler? Ve ABD, Avrupa’nın daha sağlıklı yaşam tarzından hangi dersleri çıkarabilir?

New England Journal of Medicine'da yayımlanan çalışma, ABD ve çeşitli Avrupa bölgelerinden 50 ila 85 yaşları arasındaki 73.000'den fazla yetişkine ait on yıllık hayatta kalma verilerini analiz etti. Araştırmacılar, zenginliğin genel olarak daha uzun bir yaşamla ilişkili olduğunu doğruladı. Ancak araştırma aynı zamanda çarpıcı bir eşitsizliği de ortaya koydu: Amerika'nın en zengin bireyleri bile, benzer düzeyde varlıklı Avrupalılar kadar uzun yaşamıyordu. Dikkat çekici bir şekilde, varlıklı Amerikalıların yaşam beklentisi, Almanya, Fransa ve Hollanda gibi ülkelerdeki en yoksul vatandaşlarınkiyle karşılaştırılabilir düzeydeydi.

15
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 2 Haziran 2011 22 dk.

Eşcinsellik, bir türün bir bireyinin, kendisiyle aynı cinsiyetten bir diğer bireye karşı romantik veya cinsel bir çekim hissetmesi veya bu iki birey arasında cinsel etkileşim yaşanmasıdır.[1][2][3] Bu bakımdan eşcinsellik, bir cinsel yönelim grubudur ve kişinin kendi biyolojik cinsiyetinden olan diğer bireylere yönelik kalıcı bir duygusal, romantik ve/veya cinsel çekim hissetmesi olarak tanımlanabilir. Doğal olarak bu cinsel yönelim, kişinin deneyimlediği bu duygulara uygun olan davranışlar sergilemesini ve bu türden duygular deneyimler yaşayanlarla ortak bir komünite olma algısını da içerir.[4]

Tarihte, eşcinsellere karşı çok sert ve çok acımasız birçok kampanya yürütülmüş olmasına karşın, bilimin ve toplumsal algının göreceli olarak gelişmiş olması sayesinde, bu karşıtlıklar (Türkiye de dahil hala birçok coğrafyada etkisi sert bir şekilde hissedilmekle birlikte) giderek azalmaktadır. Bu azalmada, bilimsel algımızın gelişmesinin, toplumsal hareketlerin dönüştürücü etkisinin ve halk arasında evrimin artık çok daha iyi anlaşılıyor olmasının çok büyük bir rolü olmuştur. 

389
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

YouTube, Evrim Ağacı tarafından hazırlanan içerikleri video yoluyla öğrenmenin en iyi yolu! Ayrıca kanalımızda birçok bilim insanıyla röportajlarımızı, çeşitli deney gösterilerini ve diğer bilim içeriklerimizi bulabilirsiniz.

İnceleme
Ali Zengin
Ali Zengin
182K UP
İnceleyen 15 Kasım 2021
Efe Aydal sayesinde film hakkında birçok şey öğrendim, videolarını izledikten sonra filmlere karşı daha etkili eleştiri yaptığımı fark ettim. Ayrıca mizahi videoları da eğlenceli. :)
Youtube Kanalı
8.8/10
(215 Kişi)
Puan Ver
@efe_aydal
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
13
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Gözlemi
Erim Başkütük
Gözlemi Yapan 6 gün önce Türkiye, Tekirdağ
Fotokapanima takilan bir kadife boynuz karaca
11
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Alişan Gündüz
İnceleyen 23 saat önce
Gerçekten anarşi duygusunu iliklerime kadar hissettiğim bir film bana göre de bu puanı hak ediyor
9.8/10
(114 Kişi)
Puan Ver
Hatırla, hatırla... 5 Kasım'ı hatırla...
Yönetmen: James McTeigue
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close