Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Çağrı Mert Bakırcı
Analist 30 Mart 2019 7 dk.

İnternette aralıklarla popüler olan bir görselde, çeşitli kimyasalların ölümcül oldukları dozlar yazılmış ve su için ölümcül doz 6 litre olarak belirtilmiş. Bu durum, insanlar arasında tartışmalara neden oldu ve haklı olarak "Su içmek insana zarar verebilir mi?" sorusunu doğuruyor.

Su, bizler için öylesine sağlıklı ve canlılık için öylesine vazgeçilmez bir maddedir ki, onun bize zarar verebileceğini hayal etmekte güçlük çekeriz. Buna bağlı olarak, suyun hiçbir seviyede zararlı olamayacağına, en fazla fazla idrar atımı ve şişkinliğe neden olabileceğine dair bir algı vardır. Bu, suyun belli dozlar üzerinde zehirli olduğu gerçeğinin unutulmasına veya göz ardı edilmesine neden olmaktadır. Halbuki tek seferde kilogram başına 90 gramdan fazla su tüketen bir kişinin bu tüketimi dolayısıyla hayatını kaybetme ihtimali %50'dir. Herhangi bir miktar su tüketiminin %50 ihtimalle ölümcül etkiye sahip olabileceğini bilmek, birçokları için sıra dışıdır.

131
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
İnceleme
Elif Arslanhan
İnceleyen 3 gün önce
Yakın zamanda ben de bu kanalı keşfettim, gerçekten çok kaliteli animasyonlar hazırlıyorlar. Günümüzde dikkat çekici görsellerin etkisi büyük. Özellikle matematik videosunu izlediğimde aklıma şu geldi: Eğitimde bu kalitede animasyonlar kullanılsa, hem teknoloji bağımlılığı daha faydalı bir hale getirilebilir hem de ilgi çekiciliği sayesinde ezbere değil, anlamaya dayalı bir öğrenme sağlanabilir. Bu kanalın en güçlü yönü, konuları hikayeleştirerek dikkat çekmeyi başarması.

Fizik ve matematik gibi temel bilimlerde ülkemizin başarı oranı düşük çünkü genellikle ne öğrendiğimizi anlamadan sadece ezberliyoruz. İlkokul ve ortaokuldayken “Bu dersler ne işimize yarayacak?” diye düşündüğüm konuların ardındaki mantığı ve hikayeyi öğrendiğimde şaşırıp heyecanlandığım çok oldu. Bu yüzden, bu alanlarda teknolojiyi kullanarak bu tarz bir anlatımı denemek, başarıyı ciddi şekilde artırabilir.
Youtube Kanalı
9.8/10
(51 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Veysel Aksu
Veysel Aksu
76K UP
4 gün önce
Ünlü bilim insanı ve bilim iletişimcisi Carl Sagan, Dünya’daki anlaşmazlıkların evrenin büyüklüğü karşısında ne kadar önemsiz olduğunu hatırlatır. Voyager 1 uzay aracının çektiği Pale Blue Dot (Soluk Mavi Nokta) fotoğrafı üzerinden yaptığı etkileyici konuşmasında, birbirimizle savaşmak yerine anlaşmamız ve birbirimize daha çok anlayışla yaklaşmamız gerektiğini söyler.

Bilim, sadece bilgi edinmek değil; insan olmanın da anlamını aramaktır. Carl Sagan, bilimi halkla buluşturdu; karmaşık konuları sade bir dille anlatarak milyonlara ilham verdi. Onun sayesinde birçok insan bilime yöneldi.

Çünkü bilim, hem merakımızı besleyen hem de insanlığa umut veren bir yolculuktur.

7
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Yusuf Yazar
Yusuf Yazar
85K UP
İnceleyen10 29 Eylül 2022
Dostoyevski’nin “Yeraltından Notlar” eserinin bir uyarlamasıdır. Dostoyevski’nin isimsiz ‘Yeraltı Adamı’ ile Scorsese’nin ‘Travis Bickle’ karakterleri birbirlerinin adeta izdüşümü gibidirler. Her iki eser de kalabalık kent hayatının (yer üstü) getirdiği yozlaşmayı konu edinen birer modernizm eleştirisidir.
9.8/10
(208 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : Taxi Driver
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
7
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Şule Ölez
Uyarlayan 22 Ekim 2020 20 dk.

Fosiller, evrim tarihini keşfetmenin en heyecan verici yöntemlerinden birisidir. Bugüne kadar keşfedilen on binlerce fosil, evrim tarihindeki birçok detayı aydınlatmakla birlikte, istisnasız olarak her biri, evrimsel biyolojinin öngörülerini doğrulayacak kanıtlar olarak kayda geçmiştir. Bu açıdan evrimsel biyoloji ile, fosilleri gün yüzüne çıkan paleontoloji ve antropoloji arasında çok yakın bir ilişki olduğu söylenebilir. Evrimsel biyoloji, türlerin tarihini aydınlatma konusunda bakmamız gereken detaylar açısından yön gösterir, paleontoloji ve antropolojinin çıkardığı fosiller, evrimsel öngörüleri sınamak adına bu potansiyel fosilleri arar ve bulur. Tabii ki fosil araştırmalarının tek amacı evrimsel geçmişi aydınlatmak değildir; türlerin biyolojisine, fizyolojisine, anatomisine yönelik birçok detayı keşfetmemizi ve bir yerde "kendimizi daha yakından tanımamızı" da sağlar.

Dünya’nın yüzeyi sabit gibi görünse de geçen 4,6 milyar yıl içerisinde ciddi ölçüde değişmiştir. Dağlar oluşmuş ya da aşınmış, kıtalar ve okyanuslar kaymış ve Dünya kimi zaman çok soğuk ve tamamen buzlarla kaplı kimi zaman da daha sıcak ve buzların yok olduğu dönemler geçirmiştir. Bu değişiklikler o kadar yavaş gerçekleşir ki bir insanın yaşamı boyunca fark edilemezler, ancak şu anda bile Dünya’nın yüzeyi hareket etmekte ve değişmektedir. Bu değişiklikler olurken, organizmalar evrim geçirmiş ve bazılarının kalıntıları fosil olarak korunmuştur.

143
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ufuk Derin
Aktaran 2 gün önce 3 dk.

Oxford Üniversitesi İngiliz Edebiyatı Bölümü'nden Dr. Leah Veronese, 17. yüzyıla ait bir şiir derlemesi içinde Shakespeare'in 116. Sone'sinin daha önce bilinmeyen nadir bir el yazması kopyasını keşfetti. Metin, ünlü bir Kraliyet yanlısı ve Ashmolean Müzesi'nin kurucusu olan Elias Ashmole'un evrakları arasında bulundu. Keşif, bugüne kadar tanımlanmış yalnızca ikinci el yazması kopya olma özelliğini taşımasının yanı sıra şiirin İngiliz İç Savaşı sırasında nasıl siyasi olarak yeniden yorumlandığını ve müzikle uyumlandırıldığını ortaya koyuyor.

Keşfi Oxford'un Bodleian Kütüphanesi'nde yürüttüğü doktora araştırması sırasında yapan Dr. Veronese, sonenin o dönemde şiir paylaşımının yaygın biçimi olan ve çeşitli yazarların edebi eserlerinden oluşan el yazması bir derlemenin içinde yer aldığını belirtiyor. El yazması aynı zamanda Ashmole'nin kendisi tarafından yazılmış birkaç şiiri de içeriyor. Dr. Veronese, şöyle açıklıyor:

10
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 11 Temmuz 2022 53 dk.

Kaliteli bir dram veya gerilim filmi, hele ki bir de zihinsel problemleri konu ediniyorsa adeta tadından yenmez. Ancak Night Shyamalan'ın büyüleyici ürkünçlüğüne rağmen Split'inde gösterildiği iddia edilen disosiyatif kişilik bozukluğunun veya Martin Scorsese'nin baş döndürücü gerilimi Shutter Island'da gösterildiği iddia edilen delüzyon bozukluğunun (kuruntulu rahatsızlık) aktarılış biçimi düşünüldüğünde, hangi filmlerin psikolojik rahatsızlıkları daha düzgün, hangilerinin daha hatalı yansıttığını bilmenin bilimseverler için önemli olduğunu düşünüyoruz.

Bu nedenle, hazırlayacağımız bu listede, zihinsel hastalıkların bilimsel olarak isabetli olarak gösterildiği çok sayıda filmi ve sorunlu/hatalı bir şekilde gösterildiği birçok filmi (ve gerekçelerini) bulacaksınız.

171
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Evrim Ağacı
Yazar 21 Temmuz 2020 51 dk.

Avrupa Konseyi üye devletleri ve sözleşmeye imza koyan diğerleri,

İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunmasına İlişkin Sözleşme (ETS No. 5, 1950) ve ek Protokolleri, Avrupa Sosyal Bildirgesi (Şartı) (ETS No. 35, 1961, 1996’da gözden geçirildi, ETS No. 163), İnsan Ticaretine Karşı Avrupa Konseyi Sözleşmesi (CETS No. 197, 2005) ve Çocukların Cinsel Suistimale ve Cinsel İstismara Karşı Korunmasına İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesini (CETS No. 201, 2007) hatırda tutarak;

77
3
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Cəmilə Bağışova
Etkinliği Ekleyen 1 hafta önce Azerbaycan,SumgayitÜcretsiz22 Nisan
22 Nisan - Dünya Günü Etkinliği
22 Nisan 2025 10:35 tarihinden 22 Nisan 2025 11:25 tarihine kadar.


Staj yaptığım Fen Bilimleri Lisesi'nde 22 Nisan Dünya Günü'nde küçük bir etkinlik düzenleyeceğim. Etkinliğin amacı "Gezegenimizi korumak için ne yapmalıyız?" konusunda farkındalık yaratmak olacak.

Devamını Göster
10
3 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Leyla Öncel
Seslendiren 25 Temmuz 2021 2:55
Dünya çapında 3,2 milyondan fazla insanın hayatını yitirmesine neden olan ve önceki koronavirüslerin neden olduğu ölümlerin sayısını tek bir yıl içinde...
25
Moderatör Uyarısı
Kural İhlali 1 moderatör tarafından eklendi
Bilim kimliğinizi önceleyin: Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
1
Bilge Bıyıklı
5 gün önce
Evin balkonunda köpek beslemek günahmı
0
1 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 7 Haziran 2021 12 dk.

Sevgilinize hiç dokunmadınız. Bir kaleme, defterinize, cep telefonunuza hiçbir zaman dokunmadınız. Bu yazıyı okuduğunuz cihaza hiçbir zaman dokunmadınız, hiçbir zaman da dokunamayacaksınız. Neden mi? Pauli Dışlama İlkesi dolayısıyla! Bunu yazı içerisinde izah edeceğiz; ancak baştan şunu söyleyebiliriz: Sırf "dokunmak" üzerine düşünmek bile size Evren hakkında çok şey öğretebilir!

İlk olarak, pedantik okurlarımız için ilk itirazı aradan çıkaralım: Açıkçası, herhangi bir şeye dokunduğunuzda, gerçek anlamıyla dokunup dokunmadığınız konusu, "dokunma" derken tam olarak ne kastettiğinizle ilgilidir. Türk Dil Kurumu, "dokunma" sözcüğünü 9 farklı şekilde tanımlamaktadır; ancak bunların hiçbiri fiziksel anlamda dokunmayı tanımlayabilecek derinliğe sahip değildir.

33
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 27 Temmuz 2021 31 dk.

Sosyal kimlik, bir bireyin ait olduğunu hissettiği gruplara bağlı olarak, yani grup aidiyetinden yola çıkarak kendine yönelik geliştirdiği kavrayışın bir parçasıdır.[1] Toplumsal bir şekilde yaşayan insanlar, çok farklı şekillerde gruplara ve alt gruplara ayrılırlar. Bu gruplar arasındaki karmaşık ve dinamik etkileşimler, 1970'lerde ve 80'lerde Henri Tajfel ve John Turner tarafından geliştirilen ve Sosyal Psikoloji sahasının altında yer alan Sosyal Kimlik Teorisi kapsamında incelenir.[2][3]

İnsanlar, kategorik düşünmeye meyilli canlılardır. Toplumda "basmakalıp" veya "stereotip" olarak adlandırılan kalıplar da bunun bir ürünüdür. Sosyal kimlik de bu kategorik düşünmenin bir sonucudur.

94
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Ufuk Derin
Çeviren 5 Ocak 2024
Bu keskin kozmik portrenin merkezine yakın bir yerde, Orion Bulutsusu'nun kalbinde, Trapezium olarak bilinen sıcak ve devasa dört adet yıldız bulunmaktadır. Yaklaşık 1,5 ışık yılı yarıçapındaki bir bölgede toplanan bu yıldızlar, yoğun Orion Bulutsusu Yıldız Kümesi'nin çekirdeğine hükmederler. Çoğunluğu en parlakları olan Theta-1 Orionis C'den olmak üzere Trapezium yıldızlarından gelen mor ötesi iyonize radyasyon, karmaşık yıldız oluşum bölgesinin tüm parlaklığına güç verir. Yaklaşık üç milyon yaşında olan Orion Bulutsusu Kümesi, gençken daha da kompakttı. Yapılan bir çalışma, erken yaşlardaki kaçak yıldız çarpışmalarının Güneş'in 100 katından daha fazla kütleye sahip bir karadelik oluşturmuş olabileceğini göstermektedir. Küme içinde bir karadeliğin olması, Trapezium yıldızlarının yüksek hızlarını açıklayabilir. Orion Bulutsusu'nun bize olan 1500 ışık yılı uzaklığı dikkate alınırsa bu karadelik, Dünya'ya en yakın karadeliklerden biri olabilir.
2
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Argümantatif Mantık Hatası
Yüklü Soru 1 moderatör tarafından eklendi
Argümana doğrulanmamış varsayım veya varsayımlar katmaktır.
Mantık Hatası Açıklaması
Soru, dini inancı olmayan toplumların refah düzeyinin fazla olduğu varsayımı sorgulanmadan sorulmuştur.
0
Mantık Hatasını Göster
Ayperi Şimal Uzun
Üye 5 gün önce 4 Cevap
Japonya'daki ateist nüfusu %93'müş. Kanada'da ise nüfusun %19-30'luk bir kesimi kendisini ateist veya agnostik olarak tanımlıyormuş. Bunların haricinde İskandinav ülkeleri de yüksek inançsız insan nüfusu ile ünlü ülkeler. Bu ülkelere bakıldığında hepsi refah düzeyi yüksek, suç oranı düşük ve mutlu denebilecek ülkeler. Neden sizce?
447 görüntülenme
4
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Brezilya’nın Serra da Capivara Ulusal Parkı’ndaki kapuçin maymunları üzerinde yapılan araştırma, hoşgörünün sosyal öğrenme için ne kadar önemli olduğunu ortaya koyuyor. 📚

Araştırmaya göre kapuçin maymunları, ortak aktivitelerde bulunurken (örneğin parazit arama veya oyun oynama) diğer grup üyelerinden daha kolay yeni beceriler öğreniyor. 🌟

Araştırma, sosyal dinamiklerin ve hoşgörünün, bu hayvanların davranışsal farklılıklarını nasıl şekillendirdiğine dair yeni bir bakış açısı sunuyor. 💡
Küçük ve uyumlu gruplarda öğrenme daha hızlı ve etkili olurken büyük gruplarda hoşgörünün azaldığı ve bunun öğrenmeyi engellediği gözlemlendi.

📝 Aktaran: Utku Derin
💻 Editör: Ufuk Derin

ℹ️ Bu içerik, Evrim Ağacı internet sitesinden derlenerek hazırlanmıştır. Derleme sırasında bazı önemli detaylar kaybolmuş olabilir. Konu hakkında eksiksiz bilgi almak ve kaynaklarımızı görmek için içeriği lütfen evrimagaci.org üzerinden okuyunuz.
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close