Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Kafana takılan neler var?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Emre Can Kartal
Yazar 2 Nisan 2018 9 dk.

Tarih belki geleceğe tamamen bir ayna gibi kapı aralamaz ama tarih ile “uyurken neye benzediğini merak eden adamın, gözlerini kapayıp aynanın karşısına geçmesine belki mani olunabilir”. Bilim, sanat, zanaat; artık adı her ne oluyorsa, yapılan işin tarihine ve felsefesine hakim olmak, uyurken nasıl göründüğümüzü görmemize yardımcı olabilir. Konu antropoloji gibi bir disiplinse, konunun tarihini ve felsefesini bilmek bize çok şey kazandırır. Thomas Hylland Eriksen ve Finn Sivert Nielsen şöyle yazıyor:

Antropoloji bilimsel bir disiplin olarak Avrupa’da ortaya çıkıyor ve Avrupa’dan Türkiye’ye geliyor. İşin soyunu Yunan’a bağlamak isteyenler içinse ilk hedef Herodotus oluyor. Dönemin siyasi ve toplumsal görüşü hakkında bilgi sahibi olduğumuz “Tarih” eserinde gezdiği yerleri yazan Herodotus, antropolojiyi başlatan insan olarak görünse de bunu çürütmek çok kolay oluyor. İsim olarak Herodotus isminde anlaşacağız belki ama metodolojiyi işin içine dahil edersek işler Herodotus’un boyunu biraz aşacak gibi duruyor.

9
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Ufuk Derin
4 gün önce
İngiliz Labrador retriever köpekleri üzerinde yapılan araştırma, köpek obezitesiyle bağlantılı genlerin insanlardaki obeziteyle de ilişkili olduğunu ortaya koydu. DENND1B geni başta olmak üzere, bulunan genlerin vücuttaki enerji dengesini düzenleyen beyin yollarını etkilediği gözlemlendi. Genetik risk taşıyan köpeklerin, tıpkı insanlarda olduğu gibi, daha yüksek iştah belirtileri gösterdiği tespit edildi. Bu çalışma, beynimizin yeme davranışını ve enerji kullanımını nasıl kontrol ettiğini anlamada önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 21 Şubat 2016 42 dk.

Allen Beyinbilim Enstitüsü’nden Bilimsel Çalışmalar Şefi Dr. Christof Koch, “Beyin, bilinen evrendeki en karmaşık nesnedir.” der [1]. Son derece karmaşık olan beyin yapısı dünyasına giren kişinin hayret etmemesi mümkün değildir. İnsan beyninde 100 milyar kadar nöron vardır ve bunların her biri en az bir başka nöronla bağlantı kurar [2]. Bu bağlantılara sinaps denir. Beynin fazlasıyla girift olan bu yapısı, yüz milyonlarca bilgisayarı anlaşılması zor bir ağla birbirine bağlayan internete benzetilebilir. Tıpkı bir bilgisayarın kolayca bağlantısını değiştirip başka bir bilgisayarla iletişim kurabilmesi gibi nöronlar da tamamen dinamik bir şebeke oluştururlar. Komşu nöronlarla yaptıkları bağlantıları sürekli değiştirirler [3]. Hayvanların, özellikle de insanların görünürde basit, ancak gerçekte çok karmaşık davranışlarının arkasında bu vardır.

Beyin hakkında bilmediklerimiz hâlâ bildiklerimizden daha çoktur. Nöronlar sürekli farklı sinapslar oluştururken beynin değişik bölümleri nasıl hâlâ bu kadar uyumlu çalışabilir? Belleğimiz bilgileri ve anıları nasıl saklar? Elektrik sinyalleri nasıl canlı görüntülere, seslere, duygulara vs. dönüşür? Yine de beyin hakkında olağanüstü bir şey biliyoruz: Beyin, yaklaşık 500 milyon yıl önce solucanlarda evrimleşmiş ve o zamandan beri de evrimleşmeye devam eden bir organdır [4]. Beyin, hayvan evrimsel geçmişinin ilk evrelerinde ortaya çıktığından (genellikle beyni de içerecek şekilde) gelişmiş bir sinir sistemi olan modern türlerin çoğu beyni olan ortak bir atadan gelmektedir. Bu durum bize diğer türleri ve onların geçirdikleri evrimi inceleyerek kendi beynimizi anlama fırsatı verir.

69
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 16 Ağustos 2020 33 dk.

Diyelim ki hayatınızla ilgili veriler toplamayı seven birisiniz ve içtiğiniz kahve miktarını gün gün takip ediyor, notlar alıyorsunuz. Ayrıca, işe gitmek için harcadığınız süreyi de her gün ölçüyor ve not alıyorsunuz (veya akıllı telefonunuz bunu sizin için yapıyor). Aradan 3 ay geçtikten sonra, hayatınızla ilgili topladığınız verilere dönüp baktığınızda, ilginç bir gerçekle karşılaşıyorsunuz: Kahve içme miktarınız arttıkça, trafikte geçirdiğiniz süre de artıyor! Hmm, demek ki kahve içmenizi azaltarak, trafikte kaldığınız süreyi azaltmanız mümkün!

Yukarıdaki paragrafta sondan ikinci cümlede ("Kahve içme miktarınız arttıkça, trafikte geçirdiğiniz süre de artıyor!"), bir korelasyon (ilişki) ifadesi mevcut. Eğer ki veri toplama yönteminizde bir hata yoksa, yani yanlış ölçümler yapıp, yanlış notlar almadıysanız, tartışmasız bir gerçekten söz ediyorsunuz demektir: Kahve miktarınız ile trafikte geçirdiğiniz süre koreledir (ilişkilidir). Bu ölçüm, başlı başına bir gerçektir ve ek bir kanıtı gerektirmez (tabii daha fazla veri toplayarak, bu ilişkinin ne kadar güçlü olduğunu daha iyi tespit edebilirsiniz).

101
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Taner Beyter
Taner Beyter
390K UP
Yazar 26 Temmuz 2019 1 sa.

Karanlık bir odanın penceresinden önünüzdeki çalılığa baktığınızı düşünün. Çalılığın arasında bir şekil fark ettiniz ve bu şeklin bir dinozor olduğunu düşünmeye başladınız. Görmüş olduğunuz objenin bir dinozor hologramı olmadığını veya başka bir eşyayı bir dinozora benzetmediğinizi nereden bilebilirsiniz? Gerçekten bir dinozorun çalılığın içinde olduğundan nasıl emin olabilirsiniz?

Diyelim ki yanılıyoruz ve karşımızda bir dinozor olmadığı halde dinozor olduğunu kabul etmiş olalım. Bu yanlış kabulün nedeni dışarıdan zihnimize etki eden şeylerle mi (ortamdaki ışığın saydamlığı, tüketilen ilaç vb.) yoksa bizzat bizim zihinsel süreçlerimizle mi ilişkilidir?

209
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Aras Danyıldız
1 gün önce
beyinimizdeki uyarıcılarla dinin bir ilişkisi varmıdır insan kendini rahatlamak ve güvende hissetmesi için olan bir yalan olabilirmi
0
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Hüseyin Açar
İnceleyen 6 gün önce
Bir çiftlikte yaşayan hayvanlar, kendilerini sömüren insanların iktidarlarını alaşağı edip eşitlikçi bir toplum oluştururlar, ama zamanla hayvanların daha zeki ve iktidar düşkünü önderleri olan domuzlar devrimi yolundan saptırarak daha da baskıcı ve acımasız bir diktatörlük kurarlar...
9.7/10
(358 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : Animal Farm
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
12
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Hüseyin Güngör
İnceleyen10 2 gün önce
Guillermo del Toro eksantrik anlatıları ve paganik canavarları seven değişik bir yönetmen gibi duruyor. Guillermo del Toro's Pinocchio ve The Shape of Water filmlerinden toplam 3 Oscar ödülü var. Bu film ise 2006 İspanyol yapımı ve orta uzunlukta bir film. Sanat ve makyaj yönlerinden 3 Oscar kazanmış ve uluslararası film kategorisinde Saturn ödülü almış. Ayrıca en iyi 149. sırada. Oyuncular İspanyol kökenli ve tipleri de alışık olduğumuz Amerikanvari tipler değil. Bu bile ferah bir hava katıyor filme.

Film "Hakkında çok şey konuşulur ama nereden başlayacağımı bilemiyorum." diye tabir ettiğim yani gerçekten sanatsal ve katmanlı bir anlatısı olan filmlerden. Faşistler ve Sosyalistler'in 1944 İspanya İç Savaşı'nı, masum bir kızın fantastik hayal dünyasıyla iç içe işliyor. Bu iki tamamen zıt dünyayı yan yana koyarak (juxtaposition) dramatik etkiyi çok güçlendiriyor. Ayrıca izlediğimiz hikaye gerçekten fantastik mi yoksa hayal dünyası mı ikileminin sonuca açıkça ulaştırılmaması da bence sanatsal bir duruş. Bunun yanında hikayenin seyri de oldukça gerçekçi ilerliyor. Savaşın buz gibi gerçekliğinden maalesef kaçış yok. İsimlere kadar her detay da simgesel duruyor. Alegorik bir anlatımın derinliğini görüyoruz. Ayrıca sinematografik olarak da kaliteli bir işçilik izliyorsunuz. Özetle, çok benim tarzım bir film olmasa da gerçekten kaliteli bir film ve içine bir şekilde çekebiliyor. Del Toro diğer filmlerini de merak ettirdi.
10.0/10
(2 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : El laberinto del fauno
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
4
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.

Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.

Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.

Pedram Türkoğlu
Yazar 19 Ekim 2019 7 dk.

Bir cenazede olduğunuzu hayal edin. Sosyal normlar gereği, Dünya'nın neredeyse her yerinde cenazelerde uygun davranış biçimi üzgün olmaktır, öyle değil mi? Sonuçta biri aramızdan ayrılmıştır ve onları bir daha hiçbir zaman göremeyeceğiz. Bu, eğer ki kişiyle özel bir derdiniz yoksa, genellikle acı ve üzüntü vericidir. Birkaç gün önce var olan biri, artık yoktur.

Ancak diyelim ki böyle bir cenazede, kontrolsüz bir şekilde gülmeye başlıyorsunuz. Bu, öncelikle kıkırdama şeklinde başlıyor, sonra bildiğiniz kahkahaya dönüşüyor. Hayır, ortada komik bir şey yok. Aklınıza komik bir şey falan da gelmedi. Hatta tanıdığınız bu kişinin ölümü sizi gerçekten üzüyor. Yani üzgün hissediyorsunuz. Ama bu hissinizin dışavurumu, dudaklarınızın aşağı doğru kıvrılması, göz kapaklarınızın hafifçe kapanması ve kaşlarınızın iç köşelerinin yukarı doğru kıvrılması şeklinde yaşanmıyor. Yani üzüntüyle ilişkilendirilen yüz ifadelerini yansıtmıyorsunuz. Tam tersine... Bildiğiniz kahkaha atıyorsunuz! Kontrolsüzce, katıla katıla!

227
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Tüm Reklamları Kapat
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 18 Mayıs 2013 25 dk.

Yeryüzündeki tüm insanlar, birbiriyle akrabadır. Yani bugüne kadar yaşamış insanlar arasında tek bir kişi yoktur ki, diğer insanlarla akraba olmasın. Avustralya'da yaşayan bir yerli, Norveç'teki bir kadın, Türkiye'deki bir erkek, Meksika'da 100 yıl önce yaşamış bir köylü, Arktik Çember'de yaşayan bir Eskimo, Afrika'da yaşayan San Kabilesi üyeleri, Albert Einstein, Marie Curie, Aziz Sancar, Frances Arnold, bu yazıyı yazan ben, bu yazıyı okuyan siz ve diğer tüm insanlar, birbiriyle uzaktan veya yakından akrabadır. Çünkü var olan, var olmuş ve öngörülebilir bir süre boyunca var olacak tüm insanlar, ortak atalardan gelirler. Bunun ne demek olduğuna birazdan geleceğiz.

Aynı şey, farklı canlı türleri için de geçerlidir. Dünya'da, sonradan yok olsa bile bir dönem var olmuş veya şu anda var olan canlıların hepsi, mutlaka birbirleriyle akrabadır. Yani yeryüzünde 1 tane canlı türü var olmamıştır ki, diğer türlerle akraba olmasın. Bir bakteri, bir çam ağacı, bir yılan, bir insan, bir mantar ve aklınıza gelebilecek diğer tüm canlılar, birbirleriyle akrabadır.

97
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
3
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Begüm Sönmez, Emre Akman, Hüseyin Atala Ve Meriç Öztürk
Begüm Sönmez, Emre Akman, Hüseyin Atala Ve Meriç Öztürk Seslendiren 2 gün önce 23:25
Programlanabilir Hücreler, Nükleer Atıklardan Elektrik Üretimi, Ay'ın Güney Kutbuna Gönderilen Uzay Aracı... Hepsi ve daha fazlası bu bölümde!
7
Öne Çıkan EtkinlikBilim Buluşması
Veysel Aksu
Veysel Aksu
75K UP
Etkinliği Ekleyen 5 saat önce İstanbulÜcretsiz16 Mart
Microsoft'dan Daron Yöndem ile buluşuyoruz!
16 Mart 2025 12:00 tarihinden 16 Mart 2025 14:00 tarihine kadar.

📢 Bebar Bilim Topluluğu olarak İstanbul'daki ilk etkinliğimizi düzenliyoruz!

🚀 Etkinliğimizde Microsoft'tan Daron Yöndem bizlerle olacak! Ayrıca bilgi yarışması ve farklı sürpriz etkinlikler sizleri bekliyor.

📍Adres: COFFEE HOUR FLORYA

📌 Konum: Şenlikköy, Florya Cd. 15-17, 34000 Bakırköy/İstanbul

📅 Tarih: 16 Mart Pazar 12.00-14.00

⚡ Kontenjan 50 kişi ile sınırlıdır!

Katılım ücretsizdir ancak, lütfen kesin katılım sağlayacaksanız kayıt formunu doldurunuz. Kabul edildiğiniz takdirde tarafınıza mail yoluyla ulaşılacaktır. 

🚀 Siz de bu deneyimi kaçırmayın!

Devamını Göster
2
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Evrim Ağacı'na Destek Ol
Söz
Ahmet Alper Yüksel
Alıntıyı Ekleyen 6 gün önce
Özgürlük her iklimde yetişen bir meyve değildir, onun için her ulus ulaşamaz ona. İnsan Montesquieu'nün koyduğu bu kural üstünde ne kadar düşünürse doğruluğunu o kadar anlar, ne kadar çürütmeye kalkarsa yeni yeni kanıtlarla doğrulanmasına o kadar fırsat verir.
Kaynak: "Toplum Sözleşmesi", Jean-Jacques Rousseau
10.0/10
(10 Kişi)
Puan Ver
Hasan Âli Yücel Klasikler Dizisi XLIX (49) - Fransızca Aslından Çeviren: Vedat Günyol
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
4
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Daha Fazla İçerik Göster
ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close