Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Sosyal
Makaleler
Harikalar Karnavalı

Bol Ödüllü SİHİRCİ ÇIRAĞI Macerası

HİÇBİR YER DÜKKANI ÇALINDI.
Hiçbir yerden gelen dükkân, hiçbir iz bırakmadan kayboldu. Bir daha ortaya çıkacak mı acaba?

Daniel ve Ellie kayıp dükkânı ararken sihirli kitapçılarla, terk edilmiş adalarla, kimi ölü kimi diri envaiçeşit sihirciyle karşılaşacak. Bu kadarı yetmezmiş gibi bir de dükkâna içeriden saldırıp serbest kalmaya çalışan tehlikeli bir güç var.

Bol ödüllü Sihirci Çırağı’nın merakla beklenen bu devam kitabı, sizi hayal gücünün gerçek güç olduğu
büyülü bir HARİKALAR DİYARI’na ışınlıyor. Unutmayın, burada HER ŞEY MÜMKÜN!

Devamını Göster
₺224.00
Harikalar Karnavalı
Tüm Reklamları Kapat
Osman Akman
Çeviren 28 Ekim
Siz fark etmeseniz de bazen başınızın üzerinden bir sıcak gaz nehri akıyor olabilir. Bu örneğimizi incelediğimizdeyse nehrin parlak kırmızı, beyaz ve pembe renklerde ışıldayan bir Güçlü Termal Emisyon Hız Artışı (STEVE) meydana getirdiğini görüyoruz. STEVE'lerin nasıl çalıştığına dair ayrıntılar hâlen bir araştırma konusu olsa da elde edilen son bulgular, sahip oldukları bu parıltıların Dünya atmosferine göre yüz kilometreden fazla yukarıdaki iyonosferde hızla akan sıcak bir iyon nehrinden kaynaklandığını gösteriyor. Daha geniş alana yayılmış olan donuk kırmızı parıltınınsa akmakta olan STEVE’in bir parçası ya da ısı akışından kaynaklanan bir Stabil Kırmızı Aurora (SAR) yayı olabileceği düşünülüyor. Ekim ayının başlarında Fransa'nın Côte d'Opale bölgesinde çekilen bu fotoğraf, STEVE yayı neredeyse tam tepede biçimlenirken çekilen geniş açılı birkaç görselin birleştirilmesiyle elde edildi. Manzara sadece birkaç dakika sürmüş olsa da bu süre, hızlı düşünen bir astrofotoğrafçının kadraja girmesine yetecek kadar uzundu. Kendisini görebildiniz mi?
2
0 Yorum
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Fatih Altındal
İnceleyen10 1 gün önce
Kitabı okurken hem aydınlanma heyecanı hem de üzüntü yaşadım, umutsuzluğum pekişti. Hep duyardük, sebebini tartışırdık, Türkiye çok avantajlı bir konumda gelişemiyor da Finlandiya hiçbir işe yaramaz toprakta nasıl müreffeh ve aydın bir toplum olabiliyor, gibi soruları. Bilirdik ki toprak ve konum yetmez, onları değerlendirecek olan insandır. İnsan eğitimli olmalıdır, bilgisini ve aklını kullanmalıdır. Bunları herkes biliyor. Peki eğitimi tesis etmek çok mu zor da bizde bir türlü olamadı? Ya da bizim neyimiz hatalı da yapamadık, yapanlar nasıl yaptı, halkı cahil bırakmak isteyen yöneticiler en çok bizde mi çıktı, böyleleri devrildiği zaman devrimciler neden bazı devletlerde yeni eskiye dönüştü de bazılarında olumlu kalıcı değişim getirebildi, neyi doğru yaptılar, biz neyi yanlış yaptık, o ülkelerin insanları nasıl eğitimli ve müreffeh olabildiler? Bizden fazlaları neydi? Daron Acemoğlu bu sorulara cevap diye verilen safsataları temizleyip bu daha gerçekçi bir cevabını vermiş. Tabii ben biz diye konuştum ama o biz üzerinden değil, insan toplulukları üzerinden bir bakış açısıyla tüm insan toplulukları için geçerli olan bir izah yapıyor. Dünyanın her yerinden, her kıtadan örneklerde iddiasına dayanak göstermiş. Antarktikada insan topluluğu yaşasa oradan da örnek verecekmiş.

Anlattığı sadece bir kriterle sadece bağımsız, özgür devletlerin ve milletlerin değil, sömürge devletlerinin ve milletlerinin bile kaderinin bugüne kadarki seyrini açıklıyor. Eğer onun açıkladığı doğru kriterler uygulanabiliyorsa başka bir devlete bağlı hatta sömürülen bir ülke bile olsan en sonunda gelişme ve refahın önünü açılabildiğini gösteriyor. Elbette sömürgeciler bu kriterlerin o ülkelerde uygulanmasına mümkün olduğunca engel oluyorlar. Peki neden tamamında engel olmadılar da bazı sömürgeler gelişti, işte onu da açıklamayı başarmış. Sömürgeciler sadece yabancı devletler değil, içimizdeki sömürgecilerin de topluma yaptığı şeyin, yabancı sömürgecilerinkinden farklı olmadığını da anlıyorsun artık. İşte başta bahsettiğim umutsuzluğumun pekişmesi burada ortaya çıkıyor.

İnceleme olduğu için daha fazla ayrıntı vermeliydim sanırım ama ben uygulamanın bu kategorisini okunabilecek kitap tavsiyesi verilen bir yer olarak algıladığım için söyler gibi yapıp söylememeye çalıştım. Okumak isteyenler belki okurken öğrenmek isterler.

Bu kitap ve devamı niteliğinde olan Dar Koridor, insana seçimi ve doğru karar vermeyi öğretir. Herkes mutlaka okumalı.
10.0/10
(9 Kişi)
Puan Ver
Güç, Zenginlik ve Yoksulluğun Kökenleri
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 12 Eylül 2011 5 dk.

Kafein, aslen çay ve kahveden tanıdığımız bir kimyasal madde olsa da, aslında hayvanların merkezi sinir sisteminde bulunan bir uyarıcı maddedir. Sadece hayvanlarda değil, bazı bitkilerde de metilzantin (İng: methylxhantine) sınıfına ait bir maddedir.

Kafeinin kimyasal formülü C8H10N4O2'dir. Aslında kafein, çok daha karmaşık bir kimyasal molekülün kısa adıdır. Kafeinin sistematik adı 1,3,7-trimethylxanthine veya 3,7-dihydro-1,3,7-trimethyl-1H-purine-2,6-dione olarak bilinmektedir. Kafein daha iyi bir isim, öyle değil mi?

91
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Kaan Akgören
Kaan Akgören
50K UP
Yazar 16 Ocak 2022 1 sa.

Proteinler, içerisinde çok sayıda amino asit içeren bir veya birden fazla amino asit zincirinden oluşan büyük biyomoleküller ve makromoleküllerdir. Proteinler organizmada öylesine çoktur ki, proteinler, birçok hücrenin kuru ağırlığının yarısından daha fazlasını oluştururlar.

Canlıların neredeyse bütün yaşamsal faaliyeti (hareket, solunum vd.) proteinler sayesinde gerçekleştirilir: Proteinler, canlıların vücudunda metabolik reaksiyonları katalize etmek, DNA replikasyonu, uyaranlara tepki verme, hücrelere yapı kazandırma, molekülleri bir yerden bir diğer yere taşıma gibi çok sayıda göreve sahiptir. Buna ek olarak birtakım proteinler hücre içi kimyasal tepkimelerinin hızını arttırırken, diğer protein grupları savunma, depolama, taşıma, hücresel haberleşme, hareket ya da yapısal destek sağlamada görev alırlar. Örneğin çoğu zaman protein yapıda olan enzimler olmasaydı, canlılık da mümkün olmazdı.

116
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Selin Avidya
Selin Avidya
20K UP
Alıntıyı Ekleyen 6 gün önce
Mijuskovic'in iddiasına göre, yalnızlık insan yaşamının temel gerçeğidir, yalnızlık öz-bilincin asli yapısıdır ve insanlar tamamen kendi içlerini görmeye kalkıştıklarında boşluk, kimsesizlik ve yeis, yani kısacası yalnızlık bulurlar.
Kaynak: Yalnızlığın Felsefesi
11
1 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Blog Yazısı
Aliarda Erdemir
Blog Yazarı 3 dk.

Yazı somut işaretler aracılığıyla bilgi depolama yöntemidir. Sümer yazı sistemi bunu iki tür işareti birleştirerek başardı ve bunlar kil tabletlere yazılıyordu. Birinci tür tür işaretler sayıları temsil ediyordu; 1, 10, 60, 600,3.600 ve 36.000 için birer işaret vardı(Sümerler 6lık ve 10luk bir sayı sistemi kombinasyonu kullanıyorlardı. 6lı k sistemleri bize günün 24 saate bölünmesi veya dairenin 360 dereceye bölünmesi gibi pek çok önemli miras bıraktı). İkinci tür işaretlerse insanların, hayvanların, malları toprakları, tarihleri vb. temsil ediyordu. Bu iki tür işareti birleştiren Sümerler böylelikle başka hiçbir insan beyninin ya da hiçbir DNA zincirinin saklayamayacağı veriyi saklamayı başardılar.

Bu erken dönemde yazı, olgular ve resimlerle sınırlıydı, Sümer romanı vardıysa da asla kil tabletlere yazılmadı. Yazmak zaman alan bir uğraştı ve okuma yazma bilenlerin sayısı da çok azdı, o yüzden yazıyı kayıt tutmak dışında kullanmak için bir sebep yoktu. Beş bin yıl önce atalarımızdan bilgece sözler kaldığını umarsak büyük hayal kırıklığı yaşarız, çünkü bize bıraktıkları en eski mesajlar "29.086 ölçü arpa 37ay Kushim , " gibi şeylerdi. Bu da aşağı yukarı şu şekilde çevrilebilir: "37 ayda toplam 29.086 ölçü arpa teslim alındı. İmza, Kushim". Tarihteki ilk metinler felsefi bir düşünce, şiir, efsane, yasa hatta savaş zaferlerini bile değil, vergi ödemelerinden, borç birikiminden ve mülkiyet sahipliğinden bahseden sıkıcı ekonomik belgelerdi.

7
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Bilim haberlerimizi ve diğer yazılarımızı Google Haberler'de görmek için bizi takip etmeyi unutmayın.

Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 19 Mayıs 2011 24 dk.

Miller-Urey Deneyi, canlılığın başladığı Erken Dünya koşullarına yönelik olarak, deneyin yapıldığı 1952 yılına kadar olan biyokimya bilgileri ışığında tasarlanmış, canlılığın temeli olan moleküllerin doğal kimyasal süreçlerin bir sonucu olarak oluşup oluşamayacağını araştırmak üzere geliştirilmiş bir deneydir. Miller-Urey Deneyi'nin amacı, yaşamın kimyasal kökenlerini aydınlatmak ve Abiyogenez Teorisi'ne yönelik bazı yeni deneysel yaklaşımlar geliştirebilmekti.

Miller-Urey Deneyi, evrim karşıtları tarafından sıklıkla tartışılan ve sanki bu sahada yapılan tek çalışma ve tek sonuçmuş gibi üzerine bolca gidilen bir deney olarak halk arasında da popülerlik kazanmıştır. Aradan geçen yarım asırdan uzun bir süreden ötürü, Miller-Urey Deneyi'nin sonuçları, bugün bildiklerimizin yanında oldukça kısıtlıdır; buna rağmen, 1950'li yıllarda bilimin olduğu konum açısından değerlendirilecek olduğunda, bilim tarihinde önemli yankılar yaratmayı başarmış, bilim tarihi ve canlılığın kökenine yönelik araştırmalar açısından büyük öneme sahip bir deneydir. Gelin bu deneyi, hedeflediklerini, başarılarını, başarısızlıklarını ve hakkındaki tartışmaları biraz daha yakından tanıyalım.

167
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 30 Ekim 2021 14 dk.

Bilim, metodolojisi ve tarihi üzerine kafa yormuş herkesin varmak zorunda olduğu bir soru vardır: Bilimin sınırları nedir? Bilim, nerede biter, nerede başlar? "Bilim" olan ile olmayani, bilim ile "sahtebilimi" nasıl ayırt ederiz? Bilim felsefesinde buna, demarkasyon problemi veya sınır belirleme problemi adı verilir.

Eğer bilimin kesin bir reçetesi olduğunu düşünüyorsanız, net bir şekilde söyleyebiliriz ki hayır, bu şekilde evrensel bir reçete bulunmuyor. Dahası, tarihsel olarak bir şeyin bilim mi, sahtebilim mi, hatta felsefe dalı mı olduğu bolca tartışılmış olan, sıklıkla ateşli kavgalara ve hatta kimi zaman bilim dalları içerisinde ayrışmalara neden olan bir sorundur.

124
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 5 Haziran 2014 4 dk.

Çok küçük yaşlarımızdan beri "kütle" ile "ağırlık" sözcüklerini eş anlamlı olarak kullanırız. Sonra bir anda okulda bunların farklı olduğu öğretilir. Peki kütle ile ağırlık arasındaki fark tam olarak nedir?

Kütle, bir nesnedeki madde miktarıdır; cisimlerin barındırdıkları atom sayısına ve çeşidine bağlı olarak belirlenir. Çoğu zaman kilogram (kg) veya gram (gr) birimiyle ölçülür. Örneğin 1 karbon atomunun kütlesi 1.9945×10−231.9945\times 10^{-23} gramdır (veya Dalton birimiyle ölçmek isterseniz, 12 Daltondur; bir diğer deyişle 1Da=1.66053907×10−24gr1 \text{Da} = 1.66053907\times 10^{-24}\text{gr} olarak verilebilir). Dolayısıyla eğer bu karbon atomlarından 1 trilyon kere trilyon tanesine (yani 102410^{24} tanesine) sahipseniz, kütleniz 19.945 gram olacaktır. Daha kolay hayal edilebilir bir örnek verecek olursak, 1 litrelik su şişesi, 17 tane tenis topu, 5 tane hamster, 20 tane orta büyüklükte yumurta veya 70 tane boş kola tenekesi yaklaşık olarak 1 kilogram kütleye sahiptir. 

29
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı Ankara Topluluğu
Etkinliği Ekleyen 2 hafta önce Ankara₺250,00 - ₺1.850,0022 Şubat
Evrim Ağacı Ankara - Evrim Dersleri
22 Şubat 2025 13:00 tarihinden 29 Mart 2025 13:00 tarihine kadar.

Evrim Ağacı'nın klasik haline gelmiş Evrim Dersleri serisi bu dönem de devam ediyor. 
Dersler Evrim Ağacı eş kurucusu Dr. Babür Erdem tarafından verilecektir ve 6 ayrı günde 6 ayrı dersi içermektedir. Türleşme, seçilim, jeolojik dönemler ve İnsanın Evrimi gibi Evrim Teorisinin temel konularını öğrenebileceğiniz ve bilimseverler ile tanışabileceğiniz etkinliğimize bekliyoruz. 

Bilim ile kalın!

Devamını Göster
9
0 Yorum
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Bora Cüneyt Akçakın
Seslendiren 5 gün önce 15:35
F35'ler Neden Düşüyor?, İnsansız Uçakların Tarihi Yaklaşıyor!
14
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 20 Şubat 2014 11 dk.

Görselde, birbirinden oldukça uzak 4 memeli hayvan türünün uzuvları görülmektedir: bir insan, bir kedi, bir balina ve bir yarasa. Bu canlılar, dışarıdan bakıldıklarında birbirinden tamamen farklı gözükseler de, içlerine baktığınız zaman aynı atadan geldiklerini haykıran yüz binlerce veri bulmak mümkündür. Bunların en net olanlarından biri de, kemiklerinde yapacağınız bir analizden gelecektir.

Bu apayrı 4 memelinin (ve diğer memelilerin de) bütün uzuv kemikleri birbiriyle eştir. Bilimde biz aynı atadan gelen ve farklı torun türlere dağılan bu yapı ve organlara homolog (eş) organlar adını veriyoruz. Bu kadar farklı yapılarda olmalarının tek sebebiyse, evrimsel süreç içerisinde aynı kemiklerin farklı ortamlara adapte olan uzuvlarla birlikte evrim geçirmiş olmalarıdır. Görselde, sırasıyla humerus, radius, ulna, karpallar, metakarpallar ve falanjlar görülmektedir. Tüm memeli türlerinde bu kemikler birbirinin aynı yapıdadır; sadece şekilsel farklılıklar bulunmaktadır. Dolayısıyla, birbirinden tamamen farklı görünen canlıların evrimsel süreçte ortak bir atadan geldiği anlaşılabilir. Bunu bir diğer şekilde sınama yöntemi, memeli olmayan canlılara bakmaktır.

232
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Gözlemi
Ebru Tuba Ölçücü
Gözlemi Yapan 5 gün önce Türkiye, İstanbul
Çoğunlukla yaprak döken ağaçların üzerinde, özellikle kış aylarında en belirgin hali gözlemlenir. Şapkalar 10 cm çapa kadar çıkabilir ve sıklıkla katmanlar halinde üst üste binerek çok daha büyük kütleler oluştururlar. Belirli bir epitet olan Versicolor, ''birçok renkten oluşan'' anlamına gelir. Bu tanımlayıcı isim, sadece renklerin değişkenliğiyle değil, aynı mantar gövdesinin üst yüzeyindeki birkaç renk bandının varlığıyla da alakalıdır.
14
1 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'na Destek Ol
Daha Fazla İçerik Göster
ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close