Bilim insanları, canlıları incelemek için öncelikle kategorize etmek durumundadır. Bu bilimsel yöntem sayesinde bir familya ismi tanımlandığında, hangi canlı grubu kastedildiği kolaylıkla anlaşılabilir.... Daha fazla göster
Bilim insanları, canlıları incelemek için öncelikle kategorize etmek durumundadır. Bu bilimsel yöntem sayesinde bir familya ismi tanımlandığında, hangi canlı grubu kastedildiği kolaylıkla anlaşılabilir. İşte bu bilim dalına Taksonomi denir. Her ne kadar "Alan" (İng: "domain") gibi daha üst birimler ve çok sayıda diğer ara basamak geliştirilmiş olsa da, genellikle en geniş takson (taksonomik basamak) Âlem olarak kabul edilir (örneğin, Hayvanlar Alemi, Bitkiler Alemi gibi). Canlı kategorileri, canlıların biyolojik özelliklerine göre belirlenir. İlk etapta fark edilmeyebilse de, bu taksonomik kategoriler, aslında evrimsel süreçte belirgin ataları olan canlı gruplarından ibarettir. Örneğin yunusların varlığı yüzyıllardır bilinir ve memeli kategorisine dahil olmalarına rağmen kara memelilerinden evrimleştikleri 2000'li yıllarda keşfedilmiştir. Buna bakarak da görebiliriz ki tüm memeliler, aslında tarih öncesi bir türün torunlarıdır. Yani gruplamalara biyolojik özellikler, biyolojik özelliklere de evrimsel süreç sebep olur.
Peki ya sınıflandırmak istediğimiz canlılar, dinozorlar gibi bir grupsa bunu nasıl yapabiliriz? Çünkü dinozorların hepsinin soyu tükenmedi; koskoca Kuşlar Sınıfı, günümüzde yaşamaya devam eden dinozorları barındıran taksondur! Buna karşılık, on binlerce dinozor türü, 66 milyon yıl önce çarpan meteoroitin etkisiyle yok olmuştur. Büyük oranda fosiller sayesinde tanıdığımız dinozorları nasıl sınıflandırıyoruz? Öncelikle, aşağıdaki grafiği inceleyelim.
(...)