"Düşünüyorum, öyleyse varım!" sözünü duymayanımız yoktur. Bu açıdan filozof yönüyle tanıdığımız Rene Descartes, bir noktada "girişik" diyebileceğimiz; felsefe, matematik ve bilimle uğraşmaktaydı. Yaşadığı dönemde ayrı olarak ele alınan geometri ve cebiri birleştirerek analitik geometriyi ortaya koydu.
Descartes 1643 yılında Bohemya prensesi Elizabeth Stuart'a yazdığı bir mektupta, düzlemde birbirine teğet ve ayrık iç mekanlara sahip dört daire için dört yarıçapı birbirine bağlayan bir ilişkiden bahsetmiştir. Bu ilişki, dört eğriliği birbirine bağlayan bir ikinci dereceden denklem olarak yazılabilir.[1]