1930'ların sonları ve 1940'ların sözde "Keynesyen Devrimi"ne kadar ekonomi teorisi genellikle "para teorisi" ve "fiyat teorisi" olarak iki ana başlık altında değerlendirilirdi. Bugün, bu değerlendirme "makroekonomi" ve "mikroekonomi" şeklinde yapılmaktadır. Bu değişikliğin nedeni, gelir ve istihdamdaki dalgalanmalar (ve fiyat seviyesi) konusunda eski moda para teorisinden çok daha açık olmasıydı. Öte yandan, günümüz mikroekonomisi eski moda fiyat teorisinden doğal olarak ve önemli bir tartışma olmaksızın geliştiği için büyük değişiklikler barındırmaz.
Mikroekonominin gücü, temel yapısındaki basitlik ve gerçek dünya ile olan yakın ilişkisinden gelmektedir. Özetle, mikroekonomi arz ve talep ilişkisinin çeşitli piyasalardaki etkileşim biçimiyle ilgilidir. Mikroekonomik analiz her konuya kolayca ve sorunsuz bir şekilde uygulanabilmesinin yanında, ekonomi alanının genel kabul görmüş alt başlıklarının çoğunun merkezinde yer alır. Örneğin, iş ekonomisi büyük ölçüde farklı türlerde işgücünün arz ve talep analizine dayanmaktadır. Endüstriyel organizasyon alanı, mal ve hizmetlerin satıldığı farklı mekanizmalarla (tekel, karteller ve farklı türlerde rekabetçi davranışlar gibi) ilgilenir. Uluslararası ekonomi, bireysel ticaret mallarının talep ve arzıyla birlikte bir ülkenin ihracat ve ithalatını, sonuç olarak da dış ticaretin talebini ve arzını ele alır. Tarım ekonomisi tarımda yer alan tarım ürünlerinin, tarım arazisinin, tarım işgücünün ve tarımla ilgili diğer üretim faktörlerinin talep ve arzıyla ilgilenir.
(...)