Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Paylaşım Yap

Bilim Terimleri Sözlüğü

Evrim Ağacı Bilim Terimleri Sözlüğü, bilim dünyasında sıkça kullanılan terimlerin anlamlarını ve açıklamalarını içerir.

A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P Q R S Ş T U Ü V W X Y Z #
İterasyon

Bir işlemin belirli bir kurala göre ardışık biçimde tekrarlanması. Genellikle matematiksel ve programlama alanlarında kullanılır. Bir problemi adım adım çözmek, her adımda önceki sonuçları kullanarak yeni sonuçlar elde etmek amacıyla yapılır.

İngilizce: Iteration

Kaynaklar

  1. Data Market. İterasyon. Alındığı Tarih: 5 Eylül 2024. Alındığı Yer: Data Market | Arşiv Bağlantısı
  2. Etimoloji Türkçe. İterasyon. Alındığı Tarih: 5 Eylül 2024. Alındığı Yer: Etimoloji Türkçe | Arşiv Bağlantısı
İterasyon sayısı

Belirli bir işlemin ya da süreç adımının tekrar edilme sayısı. Özellikle matematiksel modelleme, bilgisayar programlama ve mühendislik gibi alanlarda kullanılır. Bir algoritmanın ya da işlemin, istenen sonuca ulaşılana kadar kaç kez tekrarlandığını ifade eder.

İngilizce: Iteration number

Kaynaklar

  1. M. Subaşı. (2024). Atatürk Üniversitesi Yaz Okulu Sayısal Yöntemler Ders Notları.
  2. ScienceDirect. Iteration Number. Alındığı Tarih: 5 Eylül 2024. Alındığı Yer: ScienceDirect | Arşiv Bağlantısı
İzokori

İki göz bebeğinin (pupilla) boyutlarının eşit olması durumu. Sağlıklı bireylerde her iki göz bebeği de aynı büyüklükte olur.

İngilizce: Isocoria

Kaynaklar

  1. G. Özel. (2018). Paramedik. ISBN: 9789752776951. Yayınevi: Güneş Tıp Kitabevleri.
İnterpolasyon

Bilinen veri noktaları arasındaki değerleri tahmin etmek veya hesaplamak için kullanılan matematiksel bir yöntem. Temel olarak, veri noktaları arasında bir fonksiyon tanımlayarak, bu fonksiyon yardımıyla eksik veya bilinmeyen ara değerleri bulmayı sağlar.

En yaygın interpolasyon yöntemlerinden bazıları şunlardır:

  • Doğrusal interpolasyon: İki bilinen nokta arasında doğrusal bir bağlantı kurarak ara değerleri tahmin eder. Bu yöntem en basit ve en yaygın kullanılan interpolasyon tekniğidir.
  • Polinom interpolasyonu: Birden fazla veri noktası arasında bir polinom fonksiyonu (genellikle en küçük dereceli polinom) kullanarak interpolasyon yapar.
  • Spline interpolasyonu: Daha pürüzsüz bir geçiş sağlamak için veri noktaları arasında parça parça polinomlar kullanır. Özellikle kıvrımlı veri kümeleri için uygundur.

İnterpolasyon, mühendislik, bilim, ekonomi gibi birçok alanda veri analizi, modelleme ve tahminlerde kullanılır.

İngilizce: Interpolation

Kaynaklar

  1. J. Racine. (2014). The Oxford Handbook Of Applied Nonparametric And Semiparametric Econometrics And Statistics. ISBN: 978-0199857944. Yayınevi: Oxford University Press.
  2. M. A. Yükselen. Uygulamalı Sayısal Yöntemler Ders Notları. Alındığı Tarih: 20 Ağustos 2024. Alındığı Yer: İstanbul Teknik Üniversitesi | Arşiv Bağlantısı
İndüktör

Bir devrede manyetik alan oluşturarak elektrik enerjisini manyetik enerji olarak depolayan bileşen. Genellikle bir bobin şeklinde yapılır ve içinden geçen akımın değişimine karşı gösterdiği dirençle karakterize edilir. Birimi henri (H) olup, bu değeri endüktans (L) ile ifade edilir.

İngilizce: Inductor

Kaynaklar

  1. D. Irwin. (2024). Temel Mühendislik Devre Analizi / Basic Engineering Circuit Analysis. ISBN: 9786051334257. Yayınevi: Nobel Akademik Yayıncılık.
İyi genler hipotezi

Cinsel seçilim sürecinde dişi bireyin, evrimsel süreçte kendisine avantaj sağlayabilen genlere sahip olan erkekleri seçtiğini ileri süren açıklama. Bu açıklamaya göre dişiler, genetik kalitesi yüksek erkeklerle çiftleşmeyi tercih eder. Bunun sebebi erkek bireyin genetik kalitesinin yüksek olmasının oluşacak yavruların genetik kalitesinin de yüksek olmasını sağlaması ve dişinin üreme başarısını artırmasıdır.

İngilizce: Good genes hypothesis

Kaynaklar

  1. Britannica. Good Genes Hypothesis. Alındığı Tarih: 1 Ağustos 2024. Alındığı Yer: Britannica | Arşiv Bağlantısı
İnsidental

(Genel) Esas amaç, konu veya durumun merkezinde yer almayan bir olaya ilişkin; ikincil bir sonuç veya eşlikçi olarak ortaya çıkan veya meydana gelen.

(Tıpta) Tesadüfi bir bulgu. Hastanın mevcut tanısı veya tıbbi müdahalenin ilk nedeni ile ilgisi olmayan, muayene veya tıbbi bir prosedür sırasında kasıtsız yapılan bir keşif.

İngilizce: Incidental

Kaynaklar

  1. The Law Dictionary. Incidental Definition & Meaning - Black's Law Dictionary. (28 Mart 2013). Alındığı Tarih: 14 Şubat 2024. Alındığı Yer: The Law Dictionary | Arşiv Bağlantısı
  2. Science Direct. Incidental Finding| Sciencedirect. Alındığı Tarih: 14 Şubat 2024. Alındığı Yer: Science Direct | Arşiv Bağlantısı
İşe yarar azami büyütme

Bir teleskobun bozuk bir görüntü vermeden ideal koşullarda yapabileceği maksimum büyütme miktarı. Teleskobun açıklığının milimetre cinsinden 2 katı, inç cinsinden 50 katı alınarak yaklaşık şekilde hesaplanabilir.

İngilizce: Highest useful magnification

Kaynaklar

  1. A. Vamplew. Understanding The Limits Of Your Telescope. Alındığı Tarih: 14 Şubat 2024. Alındığı Yer: BBC Sky at Night Magazine | Arşiv Bağlantısı
  2. Z. Landers. Telescope Magnification Limits: How Much Is Too Much?. (19 Eylül 2023). Alındığı Tarih: 14 Şubat 2024. Alındığı Yer: Telescopic Watch | Arşiv Bağlantısı
İskemi

Organizmanın dokusunda veya organında yerel olarak kan akışının azalması veya kesilmesi tıbbi sorunu.

İngilizce: Ischemia

Kaynaklar

  1. Cambridge Dictionary. Ischemia. (17 Ocak 2024). Alındığı Tarih: 19 Ocak 2024. Alındığı Yer: Cambridge Dictionary | Arşiv Bağlantısı
İdiopatik

Kendiliğinden ortaya çıkan veya bilinen bir nedeni olmayan herhangi bir durum veya hastalığa ait ya da bu hastalıkla ilgili; başka bir hastalığın sonucu olmayan bir durum veya hastalığa ait ya da bu hastalıkla ilgili.

İngilizce: Idiopathic

Kaynaklar

  1. S. A. Tirlapur, et al. (2013). How Do We Define The Term Idiopathic?. Current Opinion in Obstetrics and Gynecology, sf: 468-473. doi: 10.1097/GCO.0000000000000025. | Arşiv Bağlantısı
  2. RxList. Medical Definition Of Idiopathic. (11 Nisan 2020). Alındığı Tarih: 21 Ocak 2024. Alındığı Yer: RxList | Arşiv Bağlantısı
İnternet

Dünya'nın çeşitli yerlerindeki bilgisayar ağlarını birbirine bağlayarak bilgisayarlar arasında veri aktarılmasını sağlayan araç. Kelime, İngilizce "bilgisayar ağı" anlamına gelen "network" kelimesi ile "arası" anlamındaki "inter-" ön ekinin birleşiminden türetilmiştir.

İngilizce: İnternet

Kaynaklar

  1. M. A. Dennis, et al. Internet. (5 Ocak 2024). Alındığı Tarih: 7 Ocak 2024. Alındığı Yer: Encyclopedia Britannica | Arşiv Bağlantısı
  2. Etymonline. Internet. Alındığı Tarih: 7 Ocak 2024. Alındığı Yer: Etymonline | Arşiv Bağlantısı
İhtiyofobi

Balık yeme korkusu olarak bilinen, Yunanca'da "balık" anlamına gelen ἰχθῦς ("ichtus") ve "korku" anlamına gelen φόβος ("phobos") kelimelerinden oluşan bir terim.

İngilizce: İchthyophobia
İnterfaz

Hücrenin normal hayat döngüsünü gerçekleştirdiği evre. Hücre döngüsünün %90'ını oluşturur. G1, S ve G2 olmak üzere üç evreden oluşur. G1 evresinde ATP ve protein sentezi yapılır, organel sayısı artar. S evresinde DNA kendini eşler. Son evre olan G2 evresinde ise bölünme için son hazırlıklar yapılır.

İngilizce: Interphase

Kaynaklar

  1. N. A. Campbell, et al. Campbell Biyoloji. Yayınevi: Palme Yayınevi. sf: 237.
İris

Gözbebeğini çevreleyen ve göze rengini veren kaslı bölge. Lensin önünde ve korneanın arkasında bulunur. İriste bulunan kaslar, gözbebeğinin boyutunu kontrol eder ve retinaya ne kadar ışığın ulaşacağını ayarlar.

İngilizce: Iris

Kaynaklar

  1. The Editors of Encyclopædia Britannica. Iris. (6 Ekim 2023). Alındığı Tarih: 26 Kasım 2023. Alındığı Yer: Encyclopedia Britannica | Arşiv Bağlantısı
İkili adlandırma

Taksonomi biliminde, tür adlarının iki kelimeden oluşacak şekilde gösterilmesi. Carl Linnaeus tarafından geliştirilmiştir. İsimlendirmelerde ilk kelime cins adını ifade ederken, ikinci kelime ise epitet ismini ifade eder. İki kelimenin birleşimi tür adını verir. Örneğin, günümüzde nesli devam eden tek insan türü olan Homo sapiens için "Homo", cins ismi iken; "sapiens" ise epitet ismidir. "Homo sapiens" kullanımı ise türü temsil eder. İkili adlandırmaya akademik kaynaklarda ve çeşitli taksonomi yazılarında "binomial nomenklatür" de denmektedir.

İngilizce: Binomial nomenclature
İatrofobi

Doktorlara ve tıbbi testlere karşı duyulan aşırı korku.

İngilizce: Iatrophobia
İzotonik

Hücrenin bulunduğu ortamın konsantrasyonunun kendisi ile eşit olması durumu. Yunanca "eşitçe bölünmüş, eşitçe ayrılan" anlamında olan "isotonos" kelimesinden gelmektedir.

İngilizce: Isotonic
İvme

Bir hareketlinin birim zamandaki hız değişimi.[1] İvme vektörel bir nicelik olup "" ile gösterilir. SI birimi m/s2dir. İvmenin matematiksel formülü şu şekildedir:

Bu denklemdeki "" ivmeyi, "" hız değişimini, "" ise aradan geçen zamanı ifade eder. İvme vektörel bir niceliktir, bu nedenle negatif ya da pozitif olabilir. Negatif ivme cismin yavaşladığını, pozitif ivme ise hızlandığını gösterir.

İngilizce: Acceleration

Kaynaklar

  1. Encyclopedia Britannica. Acceleration | Definition, Facts, & Units. (6 Temmuz 2023). Alındığı Tarih: 7 Temmuz 2023. Alındığı Yer: Encyclopedia Britannica | Arşiv Bağlantısı
İzotonik Çözelti

Ozmotik basıncı hücre içi ile aynı olan çözeltilere verilen isimdir.[1][2] Bir hayvan hücresi izotonik bir ortama konulduğunda plazmolize veya hemolize uğramaz. Çünkü hücre içi ve hücre dışı yoğunluklar eşit olduğundan hücrenin su dengesi bozulmamış olur.

İngilizce: Isotonic Solution

Kaynaklar

  1. M. J. Lopez, et al. (2022). Physiology, Osmosis. StatPearls. | Arşiv Bağlantısı
  2. Khan Academy. Mechanisms Of Transport: Tonicity And Osmoregulation. Alındığı Tarih: 29 Ocak 2023. Alındığı Yer: Khan Academy | Arşiv Bağlantısı
İyon

Pozitif ya da negatif yüklü atom ya da atom gruplarıdır.[1] Pozitif yüklü iyonlara katyon; negatif yüklü iyonlara ise anyon denir. Nötr atomların elektron kazanıp kaybetmesi sonucunda iyon adı verilen yüklü parçacıklar oluşur.

İngilizce: Ion

Kaynaklar

  1. Encyclopedia Britannica. Ion | Definition, Chemistry, Examples, & Facts. Alındığı Tarih: 25 Ocak 2023. Alındığı Yer: Encyclopedia Britannica | Arşiv Bağlantısı
İyonlaşma enerjisi

Gaz hâldeki nötr bir atomdan bir elektron koparmak için gerekli olan enerjidir.[1] Gaz hâlindeki nötr bir atomdan bir elektron koparmak için gereken enerjiye birinci iyonlaşma enerjisi, ikinci elektronu koparmak için gereken enerjiye ikinci iyonlaşma enerjisi denir. Bu şekilde üçüncü, dördüncü iyonlaşma enerjisi olarak devam eder. İyonlaşma enerjisi atom yarıçapı ile ters orantılıdır, çünkü atom yarıçapı küçüldükçe elektronlar çekirdeğe yaklaşacağından daha fazla çekilirler. Bu durum elektronun koparılmasını zorlaştıracağından iyonlaşma enerjisi daha fazla olur.

İngilizce: Ionization Energy

Kaynaklar

  1. Encyclopedia Britannica. Ionization Energy | Definition & Facts. Alındığı Tarih: 26 Ocak 2023. Alındığı Yer: Encyclopedia Britannica | Arşiv Bağlantısı
İnorganik Kimya

Genellikle karbon içermeyen, organik olmayan bileşiklerin fiziksel ve kimyasal özelliklerini inceleyen bilim dalıdır.[1] Asitler, bazlar, tuzlar, mineraller, metaller ve ametaller buna örnek olarak verilebilir. İnorganik kimya veya anorganik kimya; mermerin, seramiklerin, tuzların yapısını da inceler.

İngilizce: Inorganic Chemistry

Kaynaklar

  1. American Chemical Society. Inorganic Chemistry - American Chemical Society. Alındığı Tarih: 23 Ocak 2023. Alındığı Yer: American Chemical Society | Arşiv Bağlantısı
İyonik Bağ

Kimyasal bir bileşikteki zıt yüklü iyonlar arası elektrostatik çekimden oluşan kimyasal bağ türüdür.[1] Başka bir deyişle, iyonik bağ bir atomdan diğerine elektron transferiyle gerçekleşmesi sonucu oluşur. Bir ya da daha fazla elektron kaybeden atomlar katyon oluşturur. Bir ya da daha fazla elektron alan atomlar ise anyon oluşturur. İyonik bağın en güzel örneklerinden birisi sofra tuzu olarak da bilinen sodyum klorür (NaCl) bileşiğidir. Sodyum elementinin atom numarası 11'dir, yani bir sodyum atomunda 11 protonu ve 11 elektronu vardır.[2] Sodyumun elektron konfigürasyonu ise 1s2 2s2 2p6 3s1 şeklindedir.[2] Bu durumda sodyumun değerlik elektron sayısı 1'dir. Sodyum elementi kararlı hale geçerken bu elektronu kaybeder ve pozitif yüklü Na+ iyonu oluşturur. Sofra tuzunu oluşturan diğer atom ise klordur. Klorun elektron konfigürasyonu 1s2 2s2 2p6 3s2 3p5 şeklindedir.[2] Bu konfigürasyon klorün değerlik elektron sayısının 7 olduğunu gösterir. Klor bir ametal olduğundan kararlı hale geçerken elektron alır. Bunu yaparken klor, negatif yüklü Cl- iyonu oluşturur. Bu elektron transferi sonucunda ise Na+ ve Cl- iyonları arasında iyonik bağ oluşur.

İngilizce: Ionic Bond

Kaynaklar

  1. Encyclopedia Britannica. Ionic Bond | Definition, Properties, Examples, & Facts. Alındığı Tarih: 22 Ocak 2023. Alındığı Yer: Encyclopedia Britannica | Arşiv Bağlantısı
  2. E. Stauffer, et al. (2008). Review Of Basic Organic Chemistry. Academic Press, sf: 49-83. doi: 10.1016/B978-012663971-1.50007-5. | Arşiv Bağlantısı
İnsülin

Kandaki şeker (glukoz) seviyesini düzenleyen ve pankreas adacıklarında bulunan beta hücreleri tarafından üretilen bir hormon. Kimyasal formülü C257H383N65O77S6, molar kütlesi ise 5803 g/mol'dür. İnsülin yemeklerden sonra olduğu gibi kan şekeri yükseldiğinde de salgılanır. İnsülin ilk kez 1921'de Kanadalı bilim insanları Frederic G. Banting ve Charles H. Best ve bağımsız olarak çalışan Rumen fizyolog Nicolas C. Paulescu tarafından tanımlanmıştır. Banting ve Best insülini izole ettikten sonra saflaştırılmış bir ekstrakt elde etmek için çalışmalara başlamış, bu çalışmalar İskoç fizyolog John J. R. Macleod ile Kanadalı kimyager James B. Collip'in yardımıyla başarıyla sonuçlanmıştır. Frederic G. Banting ve John J. R. Macleod bu çalışmalarından dolayı 1923 Nobel Tıp ve Fizyoloji Ödülünü almışlardır.

İngilizce: Insulin

Kaynaklar

  1. R. D. Utiger. Insulin | Definition, Structure, & Function. Alındığı Tarih: 3 Aralık 2022. Alındığı Yer: Encyclopedia Britannica | Arşiv Bağlantısı
  2. PubChem. Insulin Human. Alındığı Tarih: 3 Aralık 2022. Alındığı Yer: PubChem | Arşiv Bağlantısı
İlaç

Bir veya daha fazla aktif ve/veya aktif olmayan bileşen içeren dozaj formu. İlaçlar; tablet, kapsül, sıvı ve krem olmak üzere birçok dozaj biçiminde üretilir. Ağız yoluyla, damar içine infüzyonla ya da kulağa veya göze damlatılan damlalar gibi farklı şekillerde kullanılabilir. Aktif bileşen içeren form; bir hastalığın veya anormal durumun semptomlarını önlemek, teşhis etmek, tedavi etmek veya hafifletmek için kullanılır.

İngilizce: Medication
İzoton

İzoton, nötron sayıları aynı olan, proton sayıları ve kütle numaraları farklı olan iki ya da daha fazla atom türüdür. Örneğin, klor-37 ve potasyum-39 izotondur. Çünkü Klor-37'nin çekirdeğinde 17 proton ve 20 nötron bulunuyor, Potasyum-39'un çekirdeğinde ise 19 proton ve 20 nötron bulunuyor. Bu iki atomun çekirdeğinde bulunan nötron sayıları aynı olduğu için bu atomlar izotondur.

İngilizce: Isotone

Kaynaklar

  1. Encyclopedia Britannica. Isotone | Chemistry. Alındığı Tarih: 13 Kasım 2022. Alındığı Yer: Encyclopedia Britannica | Arşiv Bağlantısı
İzobar

İzobar, kütle numaraları aynı olan atomlardır. Örneğin, klor-37 ve argon-37 atomları izobardır. Çünkü ikisinin de kütle numarası 37'dir.

İngilizce: Isobar

Kaynaklar

  1. Encyclopedia Britannica. Isobar | Nuclear Physics. Alındığı Tarih: 13 Kasım 2022. Alındığı Yer: Encyclopedia Britannica | Arşiv Bağlantısı
İzotop

İzotop, aynı atom numarasına, dolayısıyla periyodik tabloda aynı konuma sahip olan; ancak nötron sayısı farklı olan iki veya daha fazla atom türüdür. Bir elementin izotopları hemen hemen aynı kimyasal özelliklere sahiptir. Fakat atomik kütleleri ve fiziksel özellikleri farklıdır. Örneğin, karbonun üç tane izotopu bulunur: karbon-12 (6 proton + 6 nötron), karbon-13 (6 proton + 7 nötron) ve karbon-14 (6 proton + 8 nötron). Görüldüğü üzere, bu üç izotopun da atom numaraları aynı, fakat nötron sayıları farklı. Etimolojik olarak izotop terimi, "aynı yer" anlamına gelen Yunanca "isos" (Yun: "ίσος", Tür: "eşit") ve "topos" (Yun: "τόπος" Tür: "yer") köklerinden oluşmaktadır.

İngilizce: Isotope

Kaynaklar

  1. Encyclopedia Britannica. Isotope | Examples & Definition. (20 Ekim 2022). Alındığı Tarih: 12 Kasım 2022. Alındığı Yer: Encyclopedia Britannica | Arşiv Bağlantısı
İnsular korteks

"Reil Adası" olarak da adlandırılan insular korteks beynin her iki yarım küresinde lateral sulkusun derinliklerinde katlanmış olarak bulunur, insanlarda duyusal işlemeden üst düzey bilişe kadar çeşitli işlevleri vardır.[1] Araştırma bulgularına göre bu yapı otonom ve motor kontrol, risk tahmini, karar verme, bedensel ve öz farkındalık, empati gibi karmaşık sosyal işlevlerde de önemli bir yer tutar.[2]

insular korteksRedbubble
İngilizce: Insular cortex

Kaynaklar

  1. L. Q. Uddin, et al. (2017). Structure And Function Of The Human Insula. PubMed, sf: 300-306. doi: 10.1097/WNP.0000000000000377. | Arşiv Bağlantısı
  2. N. Gogolla. (2017). The Insular Cortex. Science Direct, sf: 580-586. doi: 10.1016/j.cub.2017.05.010. | Arşiv Bağlantısı
İkili Maya Hibridizasyon Sistemi

Protein-Protein ve Protein-DNA etkileşimlerini açığa çıkarmak üzerine proteinlerin fiziksel etkileşimlerini kullanan moleküler biyoloji tekniğidir. Varyasyonları zamanla geliştirilse de ilk orijinal teknik Stanley Fields ve Ok-Kyu Sing tarafından 1989'da geliştirilmiştir. Sistem transkripsiyon faktörünün yukarı akış aktivasyon genine bağlanıp aşağı akış haberci genini aktive etmesini kullanır. Transkripsiyon faktörünün DNA’ya bağlanma bölgesi (DBD) yukarı akış aktivasyon sekansına bağlanır ve aktivasyon bölgesi (AD) transkripsiyonun aktivasyonundan sorumludur.

Y2H, Gal4 transkripsiyon faktörünü LacZ raportör genini aktive etmekte kullanılır. Ancak fiziksel olarak bağlandıktan sonra raportör geninin transkripsiyonunu başlatan 2 füzyon proteini: Gal4BD+ Yem ve Gal4AD + Av kullanılır. "Yem" ve "Av", etkileşimleri incelenen proteinleri simgeler. Sistem belirli besin (aminoasit veya nükleotid) sentezlerini yapamayan mutant maya (Saccharomyces cerevisiae) hücrelerini kullanır. Transformasyon sonrası iki füzyon proteinini ve eksik besinleri ekspres edebilen plazmidlere sahip olmayan mutant maya hücreleri ölürken sahip olanlar hayatta kalır. "Yem" proteiniyle "Av" proteini entegre olursa raportör geninin transkripsiyonu başlar. Raportör geninin transkripsiyon seviyesi "Yem" ile "Av" proteinlerinin etkileşim seviyesiyle doğru orantılıdır.

İngilizce: Yeast 2 Hybrid System

Kaynaklar

  1. A. Osman. (2004). Yeast Two-Hybrid Assay For Studying Protein-Protein Interactions. Methods in molecular biology (Clifton, N.J.), sf: 403-422. doi: 10.1385/1-59259-793-9:403. | Arşiv Bağlantısı
  2. Sumanas. Yeast Two-Hybrid System. Alındığı Tarih: 4 Ocak 2022. Alındığı Yer: Sumanas | Arşiv Bağlantısı
İnanç

“Gerekçelendirilmiş doğru inanç” şeklindeki geleneksel üç parçalı bilgi tanımımızdaki inanç unsuru bilgi içerisindeki öznel ve psikoloji-zihin temelli unsura işaret eder. Burada inanç ifadesinden kastımız, kabul etmekle eşdeğerdir. S kişisinin, Q’ya inanması demek S’in Q’yu kabul ettiği anlamına gelir. Örneğin, elimi ileri ve yukarı doğru kaldırıp elimdeki kalemi bırakmayı planlıyorum. Bu durumda hem kalemin düşeceğine inanırım hem de düşeceğini kabul ederim. Türkçe’de inanma farklı anlam çağrışımlarına sebep olduğu için, inancı salt dini anlamda ya da dayanak sahibi olmaksızın kabul etme anlamında kullanmadığımızı belirtmek isteriz; kast ettiğimiz şey iman (faith) değildir. Diğer yandan, inanç kavramına dair önermesel olmayan inanç türünü işaret etmediğimizi eklemek isteriz; burada inanç derken önermesel olan ve kabule dayanan bir zihin halinden söz ediyoruz. Örneğin “Dünyanın düz olduğuna inanmıyorum.” ile “Dünyanın düz olduğunu kabul etmiyorum.” ifadeleri buradaki inanç tanımına göre eşdeğerdir. Böylece öznenin bir önermenin doğruluğunu tasdik etmeye dairi zihinsel durumuna inanç ya da kabul, bilgiye dair söz konusu koşula da İnanç/Kabul Koşulu ismini verebiliriz. Epistemoloji tarihinde birçok düşünür için inancın bilgiye kıyasla daha alt bir zihinsel durum biçimi olarak görüldüğünü eklemekte fayda var. Çünkü bilginin salt inanç sahipliğine kıyasla sahip olunması daha iyi ve tercih edilebilir olduğu kabul edilir. Önermesel inanç, bir önermenin içeriğinin doğruluğunu kabul etmeye dayanır. “İstanbul’daki seçimleri X’in kazanacağına inanıyorum.” ifadesinde, önermenin içeriğinin doğruluğuna inanmayı kast ediyoruz. Aynı zamanda, bu inanca yönelmemizde seçim anketleri, medyadaki etki ya da genel kamuoyu gibi bazı nedenler etkili olabilir. Kanıt ya da bilme araçlarının güvenilirliğine bağlı olarak inancı oluşturan koşullardaki değişim, inanç seviyesini de değiştirebilir. Diğer yandan, S’nin Q olduğunu bilmesi, S’nin Q olduğuna inanmasının bir türüyse; bu türü bizzat inancın kendisinden nasıl ayıracağız? S’in Q’ya dair sahip olduğu inançların doğru olması tek başına yeterli değildir. S kişisinin Q’ya dair doğru inancını oluştururken bu inancını gerekçelendirme biçimi, S’in Q’ya dair sahip olduğu bilgi için temeldir.

İngilizce: Belief
İçselcilik

İlk kez 1980 yılında BonJour ve Goldman tarafından kullanıldığı bilinen içselcilik (internalism) ve dışsalcılık (externalism) kavramları, çağdaş epistemolojide iki farklı yaklaşımı temsil eder. İçselciler, gerekçelendirmeyi zihne ait içsel durum ve özellikler ile ele almayı tercih eder. İçselciler için problemin çözümü gerekçelendirmedeki teminat şartının bilişsel olarak doğru inanca sahip kişinin zihninde (yani o kişiye 'içsel' koşullarda) hazır olarak bulunmasında yatar. Diğer bir deyişle, doğru inançların gerekçelendirilmesi, kişinin bu gerekçelendirme sürecinin farkında olması ve inançların kişiye erişilebilir olması ile mümkündür. İçselciliğin yaygın olarak kabul edilen iki biçimi vardır. Bunlardan ilki olan erişimcilik (İng: accessibilism), bir öznenin sahip olduğu inancın epistemik gerekçelendirmesini, öznenin zihnindeki bazı özel erişim türleri ile belirlenebileceğini iddia eder. Bir doğru inancı gerekçelendiren etkenlerin her an erişime ve muhakeme etmeye açık olması, öznenin bakış açısına içsel olan etkenlerin önemine vurgu yapar. BonJour, Audi ve Chisholm’un savunduğu bu yaklaşımda, bir şeyle ilgili tam deneyime sahipsek bilinç, içe bakış ve muhakeme ile bilgiye ulaşabiliriz; inanç ve algı deneyimlerimizin çoğuna muhakeme yeteneğini ile ulaşırız. Bu içselci yaklaşım şu türden iddialar ve kabullere sahiptir; gerekçelendirme bilgi için olmazsa olmaz bir koşuldur, doğru inancın bilgiye dönüşmesi için, öznenin inancın doğruluğuna dair iyi bir nedene sahip olması ve bu nedenin farkında olmalıdır, öznenin bir nedenin içsel olarak farkında olması aynı zamanda öznenin bu nedenine bilişsel anlamda erişimini gerektirir. Öyleyse öznenin bizzat doğru inancı ile neden arasındaki ilişkiye erişimi ve farkındalığının bulunması bu yaklaşım için merkezi bir önem taşımaktadır. Diğer yandan böylesi bir yaklaşım içselciliğin deontolojik statüsüne de dikkat çekmeyi gerektirir. Öznenin neye inanması gerektiği konusunda bir tür yol göstericilik rolünün söz konusu olması deontolojik yaklaşım asli özelliklerinden biridir. İçselcilik büyük oranda deontolojik bir biçimde özneye yol göstericilik rolü üstleniyormuş gibi görünüyor. O halde, öznenin p öncülü veya c önermesine inanması belirli türden bilişsel görev ve sorumluluklarını yerine getirmesine bağlıdır. Söz konusu epistemik ve bilişsel ödevler, sorumluluklar gerekçelendirmenin normatif boyutuna işaret eder. Diğer yandan bu konudaki tartışmalar daha sonra doğallaştırılmış epistemolojinin normatifliği yok saydığı yönündeki itirazlarla tekrar gündeme gelecektir.

İngilizce: Internalism
İçebakış

İçebakış, öznenin kendi içsel süreçlerini algılaması anlamına gelen bilinçli bir etkinliği ifade etmektedir. Özellikle içselci yaklaşımlar için önemli bir rol oynayan içebakış, özenin kendini gözlemlemesi, çıkarımlarda bulunması, kendini algılaması, arzularını ve düşüncelerini fark etmesi ve kendi içine eğilmesi anlamına gelmektedir. Bu kavram içselcilik açısından önemlidir çünkü öznenin kendi içsel süreçlerine erişebilmesi ve bunları farkında olup bilgiyi oluşturması, zihnin bir yetisi olan içebakışın çalışmasıyla olanaklı olmaktadır. Örneğin Audi bunu, hem dış dünyadan hem de kendi iç dünyamızdan aldığımız verilerimizi anlatmak için kullandığımız zihin yetisi olarak tanımlamaktadır. Öznenin içsel algısının temsili olan içebakış, zihin durumlarını analiz ederek çıkarımsal olmayan bilgilere erişmemizi sağlamaktadır. Başka bir deyişle içebakış, zihinsel ya da içsel durumlarımızı doğrudan deneyimlememizin olanağıdır. Bu bağlamda içebakış, bilinçli ve öznenin etkin olduğu bir yetiyi ifade etmektedir. Geleneksel şekilde ifade etmek gerekirse kişinin kendi içine eğilmesi ve derin düşüncelere dalması olarak açıklayabiliriz. Bunun yanında içebakış; algı ve bellek arasındaki bütünlüğü sağlayan zihinsel yeti konumundadır.

İngilizce: Introspection
İçebakışsal Bilinçlilik

Audi’nin kullandığı bir kavram olarak içebakışsal bilinçlilik, farkında olmadan algıladığımız şeylerin bir süre sonra bilincine varılması anlamına gelmektedir. Örneğin bir kimsenin, t anında x nesnesini algıladığını ancak ne algısının açık olduğunu ne de algıladığı şeyin x nesnesi olduğunu farkında olmadığını düşünelim. Daha sonra aynı kimse, t anında algıladığı şeyleri yeniden çağırması ve hatırlamasıyla birlikte algıladığı şeylerin bilincine varmış olur. Artık bilinç, içebakış için zorunlu bir araç haline gelmiştir. Başka bir ifadeyle epistemik özne, farkında olmadan algıladığı şeyleri hatırladığı zaman, algısına konu olan şeyler hakkında bilinçli bir özne haline gelmiş olmaktadır. Bu bilinçlilik, öznenin kendi içsel süreçlerinin denetimini yapması ve belleğini kontrol etmesi nedeniyle içebakışla ilgilidir. Dolayısıyla bu durum, içebakışsal bilinçlilik olarak adlandırılmaktadır.

İngilizce: Introspective Consciousness
İnflamazom

İnflamazom, patojenik mikroorganizmaları ve steril stres faktörlerini tespit eden ve yüksek derecede pro-inflamatuar sitokinler olan interlökin-1beta (IL-1β) ve IL-18'i aktive eden bir hücre içi multiprotein kompleksidir. İnflamazomlar ayrıca piroptoz adı verilen bir hücre ölümü mekanizmasını tetikler. İnflamazomlarla ilişkili bozukluklar, bazı otoinflamatuar sendrom ve otoimmün hastalıklarla ilişkilidir.

İngilizce: Inflammasome

Kaynaklar

  1. Nature. Inflammasome. (30 Temmuz 2020). Alındığı Tarih: 30 Temmuz 2020. Alındığı Yer: Nature | Arşiv Bağlantısı
İntrogresyon

Gen sızması: bir türden diğer bir türün gen havuzuna gen aktarımı. Türler arası melezlerin ana türlerden bir bireyle tekrar tekrar geri çaprazlaşması yoluyla bir türe ait alellerin bir başka türün gen havuzuna hareketi veya yayılması.

İngilizce: Introgression

Kaynaklar

  1. Ş. Ölez. Türler Arası Melezleşme. (3 Haziran 2020). Alındığı Tarih: 3 Haziran 2020. Alındığı Yer: Evrim Ağacı | Arşiv Bağlantısı
İnorganik kimyasal savunma

Canlı bir organizma tarafından üretilmeyen, çevreden tedarik edilmesi gereken kimyasal savunma (bknz. elementsel savunma).

İngilizce: Inorganic chemical defense
İkincil metabolit

Bitki ve hayvanlar tarafından üretilen, ancak temel metabolik süreçlere dahil olmayan kimyasal bileşikler.

İngilizce: Secondary metabolite
in situ

(Latince) “yerinde” anlamındadır. Tarih öncesi çalışmalarda, konulduğu yerde bulunan eser veya fosil anlamında kullanılır. In situ (yerinde) malzemeler, tortu tabakası içinde bozulmamış bir halde bulunur; böylece arkeologlar onları tarihleyebilir ve/veya aynı tabakada bulunan diğer eser, fosil veya tortuları inceleyerek onlara daha iyi bir bağlam sağlayabilirler.

İngilizce: in situ

Kaynaklar

  1. B. Pobiner, et al. Evidence For Meat-Eating By Early Humans. (1 Ocak 2013). Alındığı Tarih: 15 Şubat 2020. Alındığı Yer: Nature Education | Arşiv Bağlantısı
İki Ayaklı

İnsan gibi, ayakları üzerinde dik duran ve yürüyen, iki ayaklı postür. 

 

İngilizce: Bipedal

Kaynaklar

  1. M. T. Dorak. Common Terms In Evolutionary Biology And Genetics. (14 Şubat 2021). Alındığı Tarih: 14 Şubat 2021. Alındığı Yer: Dorak.info | Arşiv Bağlantısı
İç melezlenme depresyonu

Safkanlardaki yaşayabilirliğin ve üreme potansiyelinin kaybolması. Akraba evliliklerinin uzun süre devam etmesi ya da küçük bir popülasyonda görülebilir.

İngilizce: ic-melezlenme-depresyonu
İzolösin

Doğadaki 20 aminoasitten biridir, proteinlerin yapısına katılır.

İngilizce: izolosin

Kaynaklar

  1. Organic Syntheses. A Publication Of Reliable Methods For The Preparation Of Organic Compounds. (14 Şubat 2021). Alındığı Tarih: 14 Şubat 2021. Alındığı Yer: Organic Syntheses | Arşiv Bağlantısı
İzoenzim

Bir enzimin amino asit dizisi bakımından çok az farklı olan, aynı veya farklı genler tarafından kodlanan fakat katalizledikleri (hızlandırdıkları) kimyasal reaksiyon aynı olan biçimlerinin her birine verilen isimdir. Bir enzimin amino asitleri veya üç boyutlu yapısındaki çok az farklı şekilleri olarak görülebilir.

İngilizce: izoenzim

Kaynaklar

  1. K. Ateş. (2009). Dünü Ve Bugünüyle Evrim Teorisi. ISBN: 9789756106532. Yayınevi: Evrensel Basım Yayın.
İdrak

Algı. Dış dünyanın uyarısı ile meydana gelen biyofizikokimyasal etkilerin zihinsel yorumudur.

İngilizce: idrak

Kaynaklar

  1. K. Ateş. (2009). Dünü Ve Bugünüyle Evrim Teorisi. ISBN: 9789756106532. Yayınevi: Evrensel Basım Yayın.
İmmünoloji

Bağışıklık sistemini çalışan bilimin adıdır.

İngilizce: immunoloji

Kaynaklar

  1. K. Ateş. (2009). Dünü Ve Bugünüyle Evrim Teorisi. ISBN: 9789756106532. Yayınevi: Evrensel Basım Yayın.
İkicilik

Düalizm. Herhangi bir alanda birbirlerine indirgenemeyen iki başlangıç olduğunu savunan öğretilerin genel adıdır.

İngilizce: ikicilik

Kaynaklar

  1. K. Ateş. (2009). Dünü Ve Bugünüyle Evrim Teorisi. ISBN: 9789756106532. Yayınevi: Evrensel Basım Yayın.
İris heterokromisi

Her iki göz irisinin renk bakımından birbirinden farklı oluşu.

İngilizce: iris-heterokromisi

Kaynaklar

  1. Medline Plus. Heterochromia. (14 Şubat 2021). Alındığı Tarih: 14 Şubat 2021. Alındığı Yer: Medline Plus | Arşiv Bağlantısı
İlüzyon

Algılanan ilişkilerle gerçekte olan ilişkilerin birbirine uymamasıdır.Kısa algılanan bir çizgi, gerçekte algılama alanında bulunan diğer çizgilerle aynı uzunlukta olabilir.

İngilizce: iluzyon

Kaynaklar

  1. D. Cüceloğlu. (2010). Nsan Ve Davranışı Psikolojinin Temel Kavramları.
İzopedin

Bazı balıklarda tabakalardan oluşan kozmoyit ve ganoyit pulların en iç tabakası.

İngilizce: izopedin

Kaynaklar

  1. C. Ayvalı, et al. (2007). Biyoloji Terimleri Sözlüğü. ISBN: 9789751610126. Yayınevi: Türk Dil Kurumu Yayınları.
İskelet

Bir hayvanın destek görevi olan ve vücudu korumaya yarayan sert parçasının tümü; omurgalı hayvanların iç organlarını koruyan ve destekleyen kemik ve az çok kıkırdaklı bir çatı yapısı.

İngilizce: iskelet

Kaynaklar

  1. C. Ayvalı, et al. (2007). Biyoloji Terimleri Sözlüğü. ISBN: 9789751610126. Yayınevi: Türk Dil Kurumu Yayınları.
İstatistiki önem

Bir veriyle ilgili yeterli miktarda kanıt olduğunu belirtmeye yarayan istatistiki bir iddiadır. Eğer boş hipotezin gözlenen ihlalleri, şans etkilerine bağlı olarak oluşuyorsa ve bir sonucun olasılığı 0.05 değerine eşit veya daha düşükse, istatistiki olarak önemli kabul edilir.

İngilizce: istatistiki-onem

Kaynaklar

  1. J. C. Herron, et al. (2006). Evolutionary Analysis. ISBN: 9780132275842. Yayınevi: Prentice Hall.
İkincil temas

Evrimsel süreçte birbirinden ayrılmış türlerin, yeniden coğrafi olarak bir araya gelmesi durumudur.

İngilizce: ikincil-temas

Kaynaklar

  1. J. C. Herron, et al. (2006). Evolutionary Analysis. ISBN: 9780132275842. Yayınevi: Prentice Hall.
İteropar

Ömrü içerisinde birden fazla defa yavru üretebilen canlılardır.Homo sapiens (Modern İnsan), iteropar bir hayvan türüdür.

İngilizce: iteropar

Kaynaklar

  1. J. C. Herron, et al. (2006). Evolutionary Analysis. ISBN: 9780132275842. Yayınevi: Prentice Hall.
İstatistiki bağımsızlık

Veri noktaları arasında ilişkinin olmaması durumudur. Bir diğer deyişle, bir veri noktasının diğerlerini etkilemiyor olmasıdır.

İngilizce: istatistiki-bagimsizlik

Kaynaklar

  1. J. C. Herron, et al. (2006). Evolutionary Analysis. ISBN: 9780132275842. Yayınevi: Prentice Hall.
İnduyan Epoku

Günümüzden 252.200.000 ile 251.200.000 yıl öncesi arasını kapsayan jeolojik zaman dilimidir.

İngilizce: induyan-epoku
İkievcikli

Erkek ve dişi üreme fonksiyonlarının ayrı bireylerde oluştuğu canlılardır. Genelde bitkilerin ayırt edilmesinde kullanılır.

İngilizce: ikievcikli

Kaynaklar

  1. J. C. Herron, et al. (2006). Evolutionary Analysis. ISBN: 9780132275842. Yayınevi: Prentice Hall.
İmplantasyon Öncesi Genetik Tanı

İmplantasyon (tıpta embriyonun rahime gömülmesidir) ve gebelik öncesinde embriyoda gerçekleştirilecek erken genetik analizi sağlar.

İngilizce: implantasyon-oncesi-genetik-tani
İlkel kordalılar

Kordalılar şubesinin yarım kordalılar, gömlekliler ve başı kordalılar alt şubelerini içeren bölümüdür.

İngilizce: ilkel-kordalilar

Kaynaklar

  1. C. Cañestro, et al. (2003). Seeing Chordate Evolution Through The Ciona Genome Sequence. Genome Biology, sf: 1-5. doi: 10.1186/gb-2003-4-3-208. | Arşiv Bağlantısı
  2. A. L. Rychel, et al. (2006). Evolution And Development Of The Chordates: Collagen And Pharyngeal Cartilage. Molecular Biology and Evolution, sf: 541-549. doi: 10.1093/molbev/msj055. | Arşiv Bağlantısı
İfade edilebilirlik

İfade edilen bir genin birey üzerindeki etkisidir.

İngilizce: ifade-edilebilirlik

Kaynaklar

  1. Bology Online. Expressivity. (13 Şubat 2021). Alındığı Tarih: 13 Şubat 2021. Alındığı Yer: Bology Online | Arşiv Bağlantısı
İşlenmiş sahtegen

mRNA dizisinden kopyalanıp kromozoma dahil edilen inaktif gen dizileridir. İntron ya da promotörleri bulunmamaktadır.

İngilizce: Processed pseudogenes

Kaynaklar

  1. J. C. Herron, et al. (2006). Evolutionary Analysis. ISBN: 9780132275842. Yayınevi: Prentice Hall.
  2. mikrobiyoloji.org. Genler Ve Fonksiyonları. (14 Şubat 2021). Alındığı Tarih: 14 Şubat 2021. Alındığı Yer: mikrobiyoloji.org | Arşiv Bağlantısı
  3. E. F. Vanin. (2003). Processed Pseudogenes: Characteristics And Evolution. Annual Reviews, sf: 253-272. doi: 10.1146/annurev.ge.19.120185.001345. | Arşiv Bağlantısı
İnozin

tRNA (antikodon) üzerinde bulunan, kodonda adenin, timin, urasil ya da sitozinle eşleşebilen, modifikasyona uğramış nükleosit.

İngilizce: Inosine

Kaynaklar

  1. L. McNaughton, et al. (1999). Inosine Supplementation Has No Effect On Aerobic Or Anaerobic Cycling Performance. International Journal of Sport Nutrition and Exercise Metabolism, sf: 333-344. doi: 10.1123/ijsn.9.4.333. | Arşiv Bağlantısı
İntegraz

Bir profaj ve bakteri kromozomu bulunduran, bölgeye özel rekombinasyonları katalizleyen enzim.

İngilizce: Integrase

Kaynaklar

  1. W. M. Konsavage, et al. (2008). Effects Of Varying The Spacing Within The D,D-35-E Motif In The Catalytic Region Of Retroviral Integrase. Virology, sf: 223-233. doi: 10.1016/j.virol.2008.07.001. | Arşiv Bağlantısı
İntron

Peptide dönüştürülmeyen (protein sentezine katılmayan) ve kodlanmayan bir genin DNA parçası. Eksonlar arasında bulunur. Birincil transkriptte (pre-mRNA) bulunup, RNA üzerindeki çeşitli çıkarma/birleştirme süreçleri sonrası atılan parçalardır.

Ayrıca Bakınız: Ekzon

İngilizce: Intron

Kaynaklar

  1. K. Hu. (2006). Intron Exclusion And The Mystery Of Intron Loss. FEBS Letters, sf: 6361-6365. doi: 10.1016/j.febslet.2006.10.048. | Arşiv Bağlantısı
İdyomorf

Birbiriyle hiçbir benzerlik ve iki karşı cinsin soyları arasında homoloji göstermeyen, fungilerde görülen üreme biçimi.

İngilizce: Idiomorph

Kaynaklar

  1. T. W. Pietsch. (2006). A New Genus And Species Of Deep-Sea Anglerfish (Pisces: Oneirodidae) From The Northern Pacific Ocean. JSTOR, sf: 193. doi: 10.2307/1442957. | Arşiv Bağlantısı
İç Salgı Bezleri/Endokrin Bezleri

Yaptıkları hormonları doğrudan doğruya kan akımına veren kanalsız salgı bezleridir. Bunlar, vücut işlevlerinin gelişimini, mineral dengesini ve metabolizmayı etkileyen bir çok hormon salgılar. Hipofiz, tiroid, paratiroid bezleri, böbreküstü bezleri ve pankreasın, erbezlerinin, yumurtalığın belli bölümleri bu çeşit bez tanımına girer.

Endokrin BezleriBiology Dictionary
İngilizce: Endocrine glands

Kaynaklar

  1. K. Endo, et al. (2005). Diabetes-Related Changes In Contractile Responses Of Stomach Fundus To Endothelin-1 In Streptozotocin-Induced Diabetic Rats. Journal of Smooth Muscle Research, sf: 35-47. | Arşiv Bağlantısı
  2. D. Massaro, et al. (2004). Estrogen Regulates Pulmonary Alveolar Formation, Loss, And Regeneration In Mice. American Journal of Physiology. | Arşiv Bağlantısı
İç denge/Homeostasi

Dış ortamda meydana gelen değişiklikler karşısında iç koşullarında dengeyi sürdürme amacıyla biyolojik sistemlerin yararlandıkları bir çeşit kendi kendini düzenleme mekanizmasıdır. Canlı bir organizmanın iç ortamının, belli sınırlar arasında değişmeksizin kaldığını ilk fark eden, 19. yüzyıl Fransız fizyoloğu Claude Bernard'dır. Genelde homeostasi, iki çeşit düzenleme sisteminden yararlanır: Aç kapa denetimi ve Geribesleme denetimi.

İngilizce: Homeostasis

Kaynaklar

  1. Biology Mad. Homeostasis. (20 Haziran 2004). Alındığı Tarih: 27 Şubat 2019. Alındığı Yer: Biology Mad | Arşiv Bağlantısı
İkincil Protein Yapısı

Proteinin ikincil yapısı, proteinin genel özelliklerini etkileyen ve tekrarlanan kıvrım veya katlanmalarla tanımlanır. Bu yapı seviyesi, polipeptit omurgasının katlanma yapısını tarif eder ve N-H ve C = O grupları arasındaki hidrojen bağlarıyla sağlamlık kazanır. Çeşitli ikincil yapı türleri keşfedilmiştir, ancak en yaygın olanı, alfa sarmal ve beta yaprak olarak bilinen düzenli yinelenen formlardır.

 

 

İngilizce: Secondary Protein Structure

Kaynaklar

  1. Particle Science. Protein Structure. (15 Ağustos 2018). Alındığı Tarih: 15 Ağustos 2018. Alındığı Yer: Particle Science | Arşiv Bağlantısı
İkincil Protein Yapısı
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close