Paylaşım Yap

Bilim Terimleri Sözlüğü

Evrim Ağacı Bilim Terimleri Sözlüğü, bilim dünyasında sıkça kullanılan terimlerin anlamlarını ve açıklamalarını içerir.

A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P Q R S Ş T U Ü V W X Y Z #
Türev

Matematikte bir fonksiyonunun tanım kümesi içinde yer alan bir noktası için anlık değişim miktarı veya diğer bir tabiri ile o noktadan geçen teğetin sahip olduğu eğim miktarı.[2] Aralarındaki mesafe olan farklı iki nokta üzerinden geçen doğrunun eğimini bulmayı sağlayan:

Formülündeki nın sıfıra yaklaştırılması ile yani bu iki noktayı olabildiğince birbirlerine yaklaştırarak o noktadaki eğim bulunur. Tanımda genel olarak yerine kullanılır ve şu şekilde gösterilir:[1]

İngilizce: Derivative

Kaynaklar

  1. Mustafa Yağcı. (2020). My Matematik 4. ISBN: 978-605-80271-3-8. Yayınevi: Nesin Matematik Köyü. sf: 185-195.
  2. T. E. O. E. Britannica. Derivative | Definition & Facts. (7 Mart 2024). Alındığı Tarih: 29 Mart 2024. Alındığı Yer: Encyclopedia Britannica | Arşiv Bağlantısı
Teori

Evrendeki olguların birçok defa test edilmesiyle doğrulanmış deney ve gözlemler sonucu geliştirilen sistematik bir açıklama. Teoriler kanunları açıklamak için kullanılan araçlardır, ispatlanınca kanuna dönüşmezler. Yeni keşfedilen olayları açıklamada yetersiz olabilecekleri gibi bilim insanlarının katkılarıyla geliştirilebilirler. "Kuram" olarak da bilinir.

İngilizce: Theory
Trofik yedeklilik

Bir ekosistem içerisinde farklı türlerin benzer beslenme rollerini üstlenmesi anlamına gelir. Bu durum, ekosistemdeki herhangi bir türün ortadan kalkması durumunda, onun ekolojik fonksiyonlarını devralabilecek ve benzer beslenme alışkanlıklarına sahip diğer türlerin varlığına işaret etmekte. Bu kavram, ekosistemlerin direncini ve sağlığını destekleyen önemli bir faktör. Çünkü türler arasında diyet örtüşmesinin yüksek olması, bir türün yok olması halinde ekosistemin işlevselliğinin korunmasına yardımcı olur. Başka bir deyişle, trofik yedeklilik ne kadar yüksekse, ekosistem o kadar dirençli olur. Türler arasındaki diyet örtüşmesi arttıkça trofik yedeklilik artar.

İngilizce: Trophic redundancy

Kaynaklar

  1. C. D. L. Vega, et al. (2023). Trophic Redundancy In Benthic Fish Food Webs Increases With Scarcity Of Prey Items, In The Southern Baltic Sea. Frontiers in Marine Science, sf: 1143792. doi: 10.3389/fmars.2023.1143792. | Arşiv Bağlantısı
  2. D. Sanders, et al. (2018). Trophic Redundancy Reduces Vulnerability To Extinction Cascades. Proceedings of the National Academy of Sciences, sf: 2419-2424. doi: 10.1073/pnas.1716825115. | Arşiv Bağlantısı
Transkriptomik

Bir organizmanın belirli bir hücre, doku veya organizmada belirli bir zaman diliminde üretilen tüm RNA moleküllerinin incelenmesiyle ilgilenen bilim dalı. Bu disiplin, hangi genlerin aktif olduğunu ve bu genlerin aktivitesinin çeşitli iç ve dış faktörlere nasıl tepki verdiğini anlamayı amaçlar.

Transkriptomik çalışmalar, RNA dizileme teknolojileri ve mikroarray analizleri gibi yöntemler kullanarak gen ifadesi düzeylerini kapsamlı bir şekilde analiz edebilmektedir. Bu analizler, gen ifadesinin düzenlenmesi, gen fonksiyonları, hastalık mekanizmaları ve tedavi yanıtları hakkında derinlemesine bilgi sağlar. Transkriptomik, moleküler biyoloji, genetik, biyoteknoloji ve tıp gibi alanlarda önemli uygulamalara sahiptir.

İngilizce: Transcriptomics

Kaynaklar

  1. D. Yadav, et al. (2017). Overview And Principles Of Bioengineering. Elsevier BV, sf: 3-23. doi: 10.1016/B978-0-12-804659-3.00001-4. | Arşiv Bağlantısı
  2. R. Lowe, et al. (2017). Transcriptomics Technologies. PLOS Computational Biology, sf: e1005457. doi: 10.1371/journal.pcbi.1005457. | Arşiv Bağlantısı
Transkriptom

Belirli bir hücre, doku veya organizmanın belirli bir zaman diliminde ürettiği tüm RNA moleküllerinin toplamını ifade eden terim. Transkripsiyon süreci, genetik bilginin DNA'dan RNA'ya aktarılması işlemidir ve genlerin ifadesinin başlangıcı anlamına gelmektedir. Bu süreçte, belirli genlerin DNA dizileri RNA moleküllerine çevrilir. Bu RNA'lar daha sonra protein üretimi için kullanılır. Transkriptom analizi, hangi genlerin hangi koşullar altında aktif olduğunu ve bu aktivitenin nasıl değiştiğinin anlaşılmasını sağlar.

İngilizce: Transcriptome

Kaynaklar

  1. S. Gunes, et al. Transcriptomics And Oxidative Stress In Male Infertility. (12 Ekim 2018). Alındığı Tarih: 28 Ocak 2024. Alındığı Yer: Elsevier BV doi: 10.1016/B978-0-12-812501-4.00023-7. | Arşiv Bağlantısı
Tripofobi

Nesnelerin üzerindeki simetrik ya da asimetrik, altıgen veya yuvarlak deliklere karşı duyulan aşırı korku olarak bilinen; Yunancada delik anlamına gelen τρῦπα ("trŷpa") ve "korku" anlamına gelen φόβος ("phobos") kelimelerinden oluşan terim. Delik fobisi olarak da bilinir.

Sadece delik değil, birbirine yakın desenlere karşı hissedilen korku ve tiksinme hissi de tripofobinin kapsamına girebilir. Tripofobisi olan kişiler delikli nesneler gördükleri zaman tiksinme, korkma, terleme, kaşıntı, baş dönmesi ve mide bulantısı gibi birçok semptom gösterebilirler. Bu belirtileri tetikleyebilecek görüntülerin arasında ayçiçeği, bal peteği, nar veya insan tenindeki gözenekler yer alabilir.

İngilizce: Trypophobia

Kaynaklar

  1. A. Scaccia. Trypophobia: Triggers, Causes, Treatment, And More. (20 Temmuz 2017). Alındığı Tarih: 9 Ocak 2024. Alındığı Yer: Healthline | Arşiv Bağlantısı
Tomurcuklanma

Ana canlıdan çıkıntı oluşması yoluyla gerçekleşen eşeysiz üreme biçimi. Oluşan çıkıntı yeterince büyüdükten sonra ana canlıdan ayrılır veya ana canlıya bağlı kalarak koloni oluşturur. Bu üreme biçimi hidra veya maya mantarlarında görülebilir.

İngilizce: Budding

Kaynaklar

  1. N. A. Campbell, et al. Campbell Biyoloji. Yayınevi: Palme Yayınevi. sf: 1020.
Telofaz

Mitoz ve mayoz bölünmenin son evresi. Bu evrede kromozomlar kromatin ipliğe dönüşür, çekirdek zarı ve çekirdekçik tekrar oluşur, iğ iplikleri yok olur ve sitoplazma bölünmeye başlar.

İngilizce: Telophase

Kaynaklar

  1. N. A. Campbell, et al. Campbell Biyoloji. Yayınevi: Palme Yayınevi. sf: 239.
Teodise

Din felsefesinde; her şeyi bilen ve mutlak iyi olan Tanrı'nın kötülüğe neden izin verdiğini açıklamaya dair çabaların tümü. Kelime, Yunanca theos "tanrı" ve dikē "adalet" kelimelerinin bir araya gelmesinden meydana gelir.

İngilizce: Theodicy

Kaynaklar

  1. Britannica. Theodicy. Alındığı Tarih: 7 Kasım 2023. Alındığı Yer: Britannica | Arşiv Bağlantısı
Tanatofobi

Ölüm korkusu.

İngilizce: Thanatophobia
Thanatofobi

Ölüm korkusu olarak bilinen, Yunancada "delik" anlamına gelen τρῦπα ("trŷpa") ve "korku" anlamına gelen φόβος ("phobos") kelimelerinden oluşan bir terim.

İngilizce: Trypophobia
Tripanofobi

İğne korkusu olarak bilinen, Yunancada "delmek" anlamına gelen τρυπάω ("trupáō") ve "korku" anlamına gelen φόβος ("phobos") kelimelerinden oluşan bir terim.

İngilizce: Trypanophobia
Toynaklı

Toynaklı ayakları ve otçul beslenmeleri ile bilinen bir memeli hayvan grubu. Modern toynaklı memeliler iki ana takımda sınıflandırılırmaktadır: Artiodactyla, yani çift parmaklı toynaklılar (domuzlar, develer, geyikler ve sığırlar) ve Perissodactyla, tek parmaklı toynaklılar (atlar, tapirler ve gergedanlar).

İngilizce: Ungulate

Kaynaklar

  1. T. E. O. E. Britannica. Ungulate | Species & Facts. Alındığı Tarih: 2 Eylül 2023. Alındığı Yer: Encyclopedia Britannica | Arşiv Bağlantısı
  2. UC Berkeley. Ungulates. Alındığı Tarih: 2 Eylül 2023. Alındığı Yer: UC Berkeley | Arşiv Bağlantısı
Türdirilltimi

Soyu tükenmiş türlerin bireylerine (genellikle genetik olarak) benzer canlı organizmaların yeniden oluşturulma süreci. Daha uzun tanımıyla türdiriltimi; soyu tükenmiş bir türün genetik açıdan benzer canlılarda yapay seçilim yoluyla geri ıslah, klonlama ve genom düzenlemesi gibi teknikler kullanılarak canlı bir organizmanın nesli tükenmiş türe doğru değiştirilmesi sürecidir.

İngilizce: De-extinction
Taşıyıcı RNA

Biyolojik organizmalarda protein sentezi sırasında serbest amino asitlere bağlanıp bu aminoasitleri uygun sırayla ribozom organeline taşıyan RNA molekülüdür. RNA tek zincirli bir yapı gösterdiği için hidrojen bağı içermez. Fakat tRNA bir nükleotit zincirinin kıvrımlar yapmasıyla oluştuğu için kıvrımlar, hidrojen bağlarıyla bir arada tutulur. Bu durumda da tRNA diğer RNA çeşitlerinden farklı olarak hidrojen bağı içerir. Hücrelerde bulunan toplam RNA'nın %15'ini tRNA oluşturur.

İngilizce: Transfer RNA

Kaynaklar

  1. Encyclopedia Britannica. Transfer Rna. (6 Haziran 2023). Alındığı Tarih: 12 Haziran 2023. Alındığı Yer: Encyclopedia Britannica | Arşiv Bağlantısı
Tampon madde

Canlılarda pH değerlerinin sabit kalmasında rol alan bileşiklerdir. Bu bileşikler ortamdaki hidrojen iyonu (H+) miktarı arttığı zaman onu tutabilecek ya da hidrojen iyonu (H+) miktarı azaldığı zaman onu serbest bırakabilecek özelliğe sahiptir. Kanda ve diğer vücut sıvılarında pH değerini dengeleyen farklı tamponlar vardır. Örneğin, kan plazmasındaki su ile karbondioksitin birleşmesiyle oluşan karbonik asit (H2CO3) bir tampondur:

Karbonik asit ve bikarbonat arasındaki kimyasal denge, kanın pH dengesini düzenler. Kanın normal pH değeri yaklaşık 7,4'tür. Bu değer değiştiğinde ortama H+ iyonu vererek veya ortamdan H+ iyonunu uzaklaştırarak tepkimenin sağa ya da sola doğru kaymasını sağlar. Böylece kanın pH değeri dengelenir.

İngilizce: Buffer substance

Kaynaklar

  1. LibreTexts. Introduction To Buffers. (13 Şubat 2017). Alındığı Tarih: 11 Haziran 2023. Alındığı Yer: Chemistry LibreTexts | Arşiv Bağlantısı
Trigliserit

Bitki ve hayvan hücrelerinde lipitlerin depo şeklidir. Nötral yağ olarak da bilinir. İnsan vücuduna alınan lipitlerin fazlası, nötral yağlara dönüştürülerek deri altında ve organların etrafında depolanır. Nötral yağlar, üç molekül yağ asidi ile bir molekül gliserolün arasında ester bağlarının kurulması sonucu oluşur. Ester bağlarının kurulması olayı bir dehidrasyon tepkimesidir. Bu tepkime sonucunda üç molekül su açığa çıkar.

İngilizce: Triglyceride
Termometre

Bir cismin ya da sistemin sıcaklığını ölçmede kullanılan alettir. Ölçülen sıcaklığın SI birimi Kelvin'dir.

İngilizce: Thermometer

Kaynaklar

  1. Encyclopedia Britannica. Thermometer. (20 Nisan 2023). Alındığı Tarih: 11 Haziran 2023. Alındığı Yer: Encyclopedia Britannica | Arşiv Bağlantısı
Turgor basıncı

Suyun hücre çeperine yaptığı basınçtır. Bitki hücresi, saf su alarak bir miktar şişer. Hücre özsuyunun yüksek seviyedeki osmotik yoğunluğu dolayısıyla dış ortamdaki su, iç ortama doğru hareket eder ve geçiş yaşanır. İçeri giren su, hücre zarını hücre çeperine doğru basınç oluşturarak iter. Bu basınca, turgor basıncı adı verilmektedir.

İngilizce: Turgor pressure

Kaynaklar

  1. Encyclopedia Britannica. Turgor. Alındığı Tarih: 19 Nisan 2023. Alındığı Yer: Encyclopedia Britannica | Arşiv Bağlantısı
Toplardamar

Kanı kalbe taşıyan kan damarlarıdır. Akciğer toplardamarı hariç; oksijen yoğunluğu az, karbondioksit bakımından zengin kanın kalbe geri dönüşünü sağlarlar. Dolaşım sisteminin bir bölümünü oluşturmaktadırlar. Toplardamarlar, "ven" olarak da isimlendirilmektedir.

İngilizce: Vein

Kaynaklar

  1. Encyclopedia Britannica. Vein | Blood Vessel. (26 Ocak 2023). Alındığı Tarih: 3 Şubat 2023. Alındığı Yer: Encyclopedia Britannica | Arşiv Bağlantısı
Transformatör

İki veya daha fazla devre arasındaki elektrik enerjisi aktarımını elektromanyetik indüksiyonla sağlayan cihazlardır.[1] Trafo olarak da bilinir. Trafolar, doğru akım devrelerinde değil alternatif akım devrelerinde kullanılır. Genellikle bir elektrik devresindeki akımı ve gerilimi yükseltme veya azaltma, elektrik enerjisinin dağıtımı ve aktarımı gibi amaçlar için kullanılır.

Transformatörlerin Çalışma Prensibi

Transformatörlerin çalışma prensibi, elektrik enerjisinin bir iletkenden diğerine manyetik akı vasıtasıyla iletilmesidir. Transformatörün yapısı basitçe iki bobinden ve nüveden oluşmaktadır. Nüvedeki bobinlerden birinin üzerine gerilim uygulandığında bir manyetik akı oluşur. Oluşan manyetik akının yönü ve şiddeti sürekli değişir. Bu manyetik akı, çıkış bobini üzerinde bir gerilim indüklenmesini sağlar.

Özetlemek gerekirse, ilk bobine uygulanan gerilimden bir manyetik alan meydana gelir ve bu manyetik alan sayesinde diğer bobine enerji aktarımı sağlanmış olur. Transformatördeki çıkış (sekonder) sarım sayısı giriş (primer) sarım sayısından fazla ise çıkış gerilimi, giriş geriliminden büyük olur.

İngilizce: Transformer

Kaynaklar

  1. Encyclopedia Britannica. Transformer | Definition, Types, & Facts. Alındığı Tarih: 24 Ocak 2023. Alındığı Yer: Encyclopedia Britannica | Arşiv Bağlantısı
Tork

Kuvvetin bir cismi bir eksen etrafındaki döndürme etkisidir.[1] Tork dönme momenti veya kuvvet momenti olarak da bilinir.[1] Tork Yunan alfabesindeki tau () harfi ile gösterilir, vektörel ve türetilmiş bir büyüklüktür. Torkun birimi N.m'dir ve matematiksel olarak şöyle gösterilir:

Yani tork, dönme ekseninden uzaklık vektörüyle (r) uygulanan kuvvet vektörünün (F) çarpımına eşittir.

Bir kuvvetin dönmeye neden olabilmesi üç değişkene bağlıdır:

  1. Kuvvetin büyüklüğü.
  2. Kuvvetin uygulandığı noktanın, döndürme noktasına yani cismin dönebileceği eksene olan uzaklığı.
  3. Kuvvetin uygulandığı açı.
İngilizce: Torque

Kaynaklar

  1. Encyclopedia Britannica. Torque | Equation, Definition, & Units. Alındığı Tarih: 23 Ocak 2023. Alındığı Yer: Encyclopedia Britannica | Arşiv Bağlantısı
TSSB (Travma sonrası stres bozukluğu)

Cinsel saldırı, savaş, trafik kazaları, çocuk istismarı, aile içi şiddet veya diğer tehditler gibi travmatik bir olaya maruz kalma nedeniyle gelişebilen bir zihinsel ve davranışsal bozukluktur.

İngilizce: PTSD (Post-traumatic stress disorder)
Toksikoloji

Zehirleri ve zehirlerin biyolojik organizmalara olan etkilerini inceleyen bilim dalıdır. Biyokimya, histoloji, farmakoloji, patoloji ve diğer birçok disiplinle etkileşim halindedir. Toksik yani zehirli maddelerin incelenmesi ve sınıflandırılması ilk olarak 19. yüzyılda Mathieu Orfila tarafından gerçekleştirilmiştir. Mathieu Joseph Bonaventure Orfila, sıklıkla "Toksikolojinin Babası" olarak anılırdı. 19. yüzyılın ilk büyük adli tıp uzmanı olan Mathieu Orfila, kimyasal analizi adli tıbbın rutin bir parçası haline getirmek için çalıştı. Orfila aynı zamanda halk sağlığı sistemlerini ve tıp eğitimini geliştirmek için de çalıştı.

İngilizce: Toxicology

Kaynaklar

  1. Encyclopedia Britannica. Toxicology | Poisons, Effects On Living Systems, Biochemistry, Histology, Pharmacology, And Pathology. Alındığı Tarih: 14 Kasım 2022. Alındığı Yer: Encyclopedia Britannica | Arşiv Bağlantısı
  2. NIH National Library of Medicine. Visible Proofs: Forensic Views Of The Body: Galleries: Biographies: Mathieu Joseph Bonaventure Orfila (1787–1853). Alındığı Tarih: 14 Kasım 2022. Alındığı Yer: NIH National Library of Medicine | Arşiv Bağlantısı
Transkraniyal Manyetik Stimülasyon

Beyindeki sinir hücrelerini uyararak depresyon semptomlarını iyileştirmek için manyetik alanları kullanan invaziv olmayan bir prosedür. Tipik olarak diğer depresyon tedavileri etkili olmadığında kullanılır.

İngilizce: Transcranial Magnetic Stimulation
Trakea

Nefes borusu; kıkırdak halkalarla güçlendirilmiş, gırtlaktan bronşiyal tüplere uzanan ve akciğerlere ve akciğerlerden hava taşıyan büyük bir membranöz tüp.

İngilizce: Trachea
Tenotomi

Vücuttaki tendonlardan birindeki ağrıyı tedavi etmek için kullanılan bir tedavi yöntemidir. Halk arasında "tendon bölünmesi" olarak da bilinir.

İngilizce: Tenotomy
Termodinamik

Termodinamik; ısı, sıcaklık, enerji ve iş arasındaki ilişkiyi inceleyen ve araştıran bilim dalıdır.[1] Daha kapsamlı bir ifadeyle termodinamik; ısı, sıcaklık, entropi, entalpi, termodinamik yasaları, sıcaklık, iş ve enerji konularını inceler. Etimolojik olarak termodinamik kelimesi Yunancada ısı anlamına gelen "θερμο" ile dinamik anlamına gelen "δυναμική" sözcüklerinin birleşiminden oluşmuştur. Ek olarak Sadi Carnot, termodinamik biliminin kurucusu olarak kabul edilir. Fransız fizikçi Sadi Carnot 1824 yılında ısı motoru çevrimi kavramını ve tersinmezlik ilkesini ortaya atmıştır. Sadi Carnot'un fikirlerini o yüzyılın sonlarında Alman fizikçi ve matematikçi Rudolf Clausius geliştirmiştir.

İngilizce: Thermodynamics

Kaynaklar

  1. G. W. F. Drake. Thermodynamics | Laws, Definition, & Equations. Alındığı Tarih: 10 Kasım 2022. Alındığı Yer: Encyclopedia Britannica | Arşiv Bağlantısı
Titrasyon

Tanımlanmış analiz edilecek bir kimyasalın konsantrasyonunu belirlemek için kullanılan yöntemdir. Titrasyon yapılırken büret, erlen (titrasyon şişesi olarak da bilinir) ve indikatör gibi laboratuvar malzemeleri kullanılır. Titrasyon kelimesi, Fransızca'da altın ve gümüş oranı anlamına gelen "titrer" kelimesinden gelmektedir.

İngilizce: Titration

Kaynaklar

  1. Encyclopedia Britannica. Titration. (7 Kasım 2022). Alındığı Tarih: 9 Aralık 2022. Alındığı Yer: Encyclopedia Britannica | Arşiv Bağlantısı
Taşikardi

Taşikardi veya taşiaritmi; kalp ritminin dinlenme sırasında olması gereken değerini aşmasıdır. Bu durum bir hastalık belirtisi olabilecekken aynı zamanda yoğun egzersiz, sindirim hâli, alkol veya kafein içeren içecekler tüketimi, kalp ritmine etki eden ilaç tüketimi gibi sebeplere bağlı olarak da ortaya çıkabilmektedir. Taşikardi değerleri yaşa göre değişkenlik gösterir.

İngilizce: Tachycardia

Kaynaklar

  1. Physiopedia. Tachycardia. (2 Kasım 2022). Alındığı Tarih: 2 Kasım 2022. Alındığı Yer: Physiopedia | Arşiv Bağlantısı
Tendon

Tendon veya kiriş; vücutta kas dokuyu kemik dokuya bağlayan sert, gergin, oldukça güçlü bant yapısında sıkı fibröz bağ dokuya verilen isimdir. Kolajen yapılı tendonlar ligamentlere benzer özellik gösterir. Aradaki fark ligamentlerin kemikleri birbirine bağlamasıyken tendonlar kasları kemiklere bağlarlar. Tendonların hücresel bileşenleri tenosit (tendon hücreleri) ve fibroblastlardır.

İngilizce: Tendon

Kaynaklar

  1. Wikipedia. Tendon. (11 Ağustos 2022). Alındığı Tarih: 31 Ekim 2022. Alındığı Yer: Wikipedia | Arşiv Bağlantısı
Trehaloz

İki glikoz molekülünden oluşan bir şekerdir. C12H22O11 formülü ile gösterilir. Bazı omurgasız hayvanlar, bakteriler, mantarlar ve bitkiler donmaktan ve susuzluktan korunmak için enerji kaynağı olarak trehaloz sentezler.

İngilizce: Trehalose

Kaynaklar

  1. Encyclopedia. Trehalose. Alındığı Tarih: 10 Aralık 2022. Alındığı Yer: Encyclopedia | Arşiv Bağlantısı
  2. Encyclopedia Britannica. Trehalose. Alındığı Tarih: 10 Aralık 2022. Alındığı Yer: Encyclopedia Britannica | Arşiv Bağlantısı
Tektum

Tektum, serebral akuadukt arkasındaki orta beyin bölgesidir. Bu bölge üst ve alt koliküllerin çekirdeklerini içerir.[1] Üst kolikül, talamusun altında ve epifiz bezinin çevresinde bulunur, görsel bilgilerin işlenmesinde yer alır. Alt koliküller üst kolüküllerden daha küçüktür ve işitsel bilgilerin işlenmesinde rol oynar.[2]

İngilizce: Tectum of the midbrain

Kaynaklar

  1. Kenhub. Tectum And Tegmentum. Alındığı Tarih: 24 Mart 2022. Alındığı Yer: Kenhub | Arşiv Bağlantısı
  2. F. Caminero, et al. (2021). Neuroanatomy, Mesencephalon Midbrain. NCBI. | Arşiv Bağlantısı
Tegmentum

Orta beyin, ventral kısım yani tegmentum ve dorsal kısım yani tektum olarak ayrılabilir.[1] Tegmentum tüm beyin sapı boyunca uzanır, üst kısmıysa orta beynin bir parçasını oluşturur. Hareketlerin koordinasyonunda ve ağrı işlemlerinde yer alan çekirdekleri içerir. Orta beyindeki tegmentumsa uyanıklıkta anahtar rol oynayan retiküler oluşum için bağlantılara sahiptir.[1][2]

İngilizce: Tegmentum of the midbrain

Kaynaklar

  1. F. Caminero, et al. (2021). Neuroanatomy, Mesencephalon Midbrain. NCBI. | Arşiv Bağlantısı
  2. R. Grujičić. Tectum And Tegmentum. (24 Mart 2022). Alındığı Tarih: 25 Temmuz 2022. Alındığı Yer: KenHub | Arşiv Bağlantısı
Triküspit Kapakçık

Triküspit kapak (veya sağ atriyoventriküler kapak) memeli kalbinin sağ dorsal tarafında, sağ ventrikülün üst kısmında bulunur. Valfin işlevi, sağ ventrikül kasılması sırasında kanın sağ ventrikülden sağ atriyuma geri akışını (yetersizliğini) önlemektir.

Triküspit kapakta genellikle ön, arka ve septal uçlar olarak adlandırılan üç uç veya yaprakçık bulunur. Her yaprakçık, sırasıyla sağ ventrikülün ön, arka ve septal papiller kaslarına korda tendinea yoluyla bağlanır. Triküspit kapakçıklar iki veya dört yaprakçıkla da oluşabilir; sayı bir ömür boyu değişebilir.

Triküspit kapak, kanın sağ ventrikülden sağ atriyuma geri kaçmasını önlemek için ventriküler sistol sırasında kapanan tek yönlü bir kapak görevi görür. Ventriküler diyastol sırasında açılır ve kanın sağ atriyumdan sağ ventriküle akmasına izin verir.

Kanın geri akışı, gerileme veya triküspit yetersizliği olarak da bilinir. Triküspit yetersizliği, ventriküler ön yükün artmasına neden olabilir, çünkü atriyuma geri akan kan, bir sonraki ventriküler diyastol döngüsü sırasında ventriküle geri pompalanması gereken kan hacmine eklenir. Uzun bir süre boyunca artan sağ ventrikül ön yükü, sağ ventrikül genişlemesine (dilatasyon) yol açabilir ve bu, düzeltilmezse sol kalp yetmezliğine ilerleyebilir.

İngilizce: Tricuspid Valve
Taurin

Taurin; kimyasal formülü C2H7NO3S olan, hayvan dokusunda doğal olarak bulunan, nörolojik iletişim sistemini koruyan ve düzenleyen, iskelet kaslarının kasılmasında yardımcı, retina gelişimi ve fonksiyonu için önemli, antioksidan özellikte yarı esansiyel metiyonin ve sistinden türetilen, sülfür türevi bir aminoasittir. Safra sıvısının önemli bir bileşeni olup kalın bağırsakta bulunabilir. İnsan vücut ağırlığının %0,1'ini oluşturur.

İlk kez 1827'de öküz safrasından izole edildiğinden ötürü adını Latince "boğa", "öküz" anlamına gelen taurus kelimesinden almıştır. Doğal olarak üretimi sisteinden meydana gelmektedir. Sistein, taurine oksidatif olarak bozunur.

Sisteinden taurine oluşum aşamaları.Wikipedia

Bu yolda, sistein ilk önce sistein dioksijenaz enzimi tarafından katalize edilen sülfinik asidine oksitlenir. Sistein sülfinik asit de sülfinoalanin dekarboksilaz tarafından hipotaurin oluşturmak üzere dekarboksilatlanır. Hipotaurin, hipotaurin dehidrojenaz enzimi tarafından taurin verecek şekilde enzimatik olarak oksitlenir.[1]

Sinir sisteminin potasyum ve kalsiyum seviyelerinin dengelenmesinde rol oynar. Kemik kırıklarının iyileşme hızını artırır. Antihipertansif özelliğine sahiptir, bu yüzden koroner risk ve enfarktüs tehlikesini azaltmaktadır. Hücre düzeyinde koruyucu özelliğe sahiptir. Vücudun; spor, egzersiz, yeni bir şey öğrenme gibi zorlayıcı durumlara karşı adaptasyon hızını artırarak dayanıklılık sağlar. Bundan ötürü sporcu içeceklerinin neredeyse tümünde taurine rastlanır.

Et ve balıkta yoğun olarak bulunur. Yine de yapılan araştırmalara göre yeterince iyi bir omnivor diyeti bile taurin alımında yeterlilik sağlayamamaktadır. Net olarak zararı bilinmese de bu konuda araştırmalar sürmektedir.

İngilizce: Taurine

Kaynaklar

  1. Koichiro Sumizu. Oxidation Of Hypotaurine In Rat Liver. (10 Eylül 1962). Alındığı Tarih: 28 Mart 2022. Alındığı Yer: Science Direct | Arşiv Bağlantısı
  2. Wikipedia. Taurine. (1 Aralık 2021). Alındığı Tarih: 28 Mart 2022. Alındığı Yer: Wikipedia | Arşiv Bağlantısı
Terapötik İndeks

Terapötik indeks (veya terapötik aralık, terapötik pencere), tedavi edici bir ilaç maddesinin minimum etki gösteren doz konsantrasyonu ile minimum toksik etki gösteren doz konsantrasyonu arasındaki fark değeridir.

Tanımlanan terapötik indeks kavramının grafik üzerinde anlatımıToxicology Education Foundation

Minimum etkin konsantrasyon ile minimum toksik konsantrasyon değeri birbirine ne kadar yakınsa, o ilaç maddesi o kadar dikkatli dozlanmalı ve takip edilmelidir. Bu yakınlığa sahip ilaç maddelerinin terapötik indekslerinin dar olduğu söylenebilir. Aksi şekilde, minimum etkin konsantrasyon ile minimum toksik konsantrasyon arasındaki fark arttıkça ilacın kullanımı daha güvenli hâle gelir. Bu ilaçların ise terapötik indeksleri geniştir.

Terapötik indeks matematiksel olarak şu şekilde hesaplanır:

TI= TD50/LD50

Burada TD50, popülasyonun %50'sinde tedavi edici etki sağlamış ilaç dozunu belirtirken LD50 ise popülasyonun %50'sinde toksik etki oluşturan ilaç dozunu belirtir. Bir ilacın terapötik indeksi belirlenirken bu iki değerin birbirine oranı hesaplanır.

İngilizce: Therapeutic Index

Kaynaklar

  1. Toxicology Education Foundation. How Safe Is This Drug?. Alındığı Tarih: 26 Şubat 2022. Alındığı Yer: Toxicology Education Foundation | Arşiv Bağlantısı
Teminat Koşulu

Teminat koşulu, bildiğini bilmeyi (knowing that one knows) sağlayan ve gerekçelendirmenin normatif anlamı nedeniyle dışsalcılar tarafından bir alternatif olarak sunulan dördüncü koşuldur. Dördüncü koşul, gerekçelendirmenin şans faktörünü engelleyememesi açısından bilgiyi koruma altına alacak olan koşul olarak düşünülmüştür. Bu bağlamda teminat koşulu, bir degettierizasyon çabası olarak karşımıza çıkmaktadır. Yani teminat koşulu ile amaçlanan şey, gerekçelendirmeyi sınırlamak ve bilginin üç koşulunun yetmediği durumlarda bilgiden emin olmayı sağlamaktır. Çağdaş epistemolojideki gerekçelendirme kuramlarını, dördüncü koşul üzerinden tanımlamak mümkündür. Örneğin içselcilik, geleneksel gerekçelendirme koşulunu benimseyerek öznenin bilişsel yetileri doğrultusunda teminat koşulunu ele alır. Başka bir ifadeyle içselcilik, epistemik öznenin bildiğinden emin olmasını sağlayacak unsurların, yine epistemik öznenin zihninde bulunacağını ve öznenin bu unsurlara erişimi olduğunu savunmaktadır. Bu doğrultuda teminat koşulunu sağlayan dördüncü koşullar; sarsılmazlık, sağlam dayanaklar, doğruluğa götüren nedenler ve olması gerektiği gibi çalışan bilişsel yetiler olarak sıralanabilir. Dışsalcıların teminat koşuluna yaklaşımı ise daha farklıdır. Gerekçelendirmenin normatif anlamından uzaklaşmak isteyen dışscalcılar, dördüncü koşul için teminat/güvence (warrant) ya da güvenilirlik unsurlarını gerekli görmüşlerdir. Örneğin Plantinga’nın uygun işlevselcilik kuramına göre teminat koşulu; epistemik öznenin bilişsel yetilerinin uygun çalışıyor olmasına ve bilişsel yetilerin uygun çalışması için uygun bir çevrenin olmasına dayanmaktadır. Burada önemli olan nokta, inançların kanıtlarının ya da gerekçelerinin zihnin dışında aranması ve inançlar ile olgu durumları arasında uyumluluk olmasıdır. Dolayısıyla içselcilerin teminat koşulunu epistemik öznenin zihninde aramasından farklı olarak dışsalcılar dördüncü koşulu, dışsal süreçlerin uygunluğuna ve güvenilirliğine dayandırmışlardır.

İngilizce: Warrant Condition
Temel İnançlar

İnancın gerekçelendirilmesi noktasında ya da bir inancın bilgi statüsü elde etmesi hususunda, nedenler dizgesinin en başında, tüm nedenler için destek sağlayan, ancak kendisinin herhangi bir desteğe ihtiyaç duymadığı bir inanç bulunur. Başka inançları desteklerken herhangi bir desteğe ihtiyaç duymaya gereksinimi olmayan bu inançlar, temel inançlardır. Bu inançlar, diğer inanç formları için başlatıcı nokta olarak kabul edilir, başka bir deyişle bunlar, gerekçelendirme için temel sağlayan destek noktalarıdır. “Kendiliğinden gerekçeli olma”, “kesinlik”, “şüphe edilmezlik” ve “yanılmazlık” temel inançları diğer inançlardan ayıran ve imtiyazlı olmalarını sağlayan özelliklerdir. Bu özelliklere dayalı olarak tarihsel süreç içerisinde temelciliğin farklı sürümlerinin ortaya çıktığını söylememiz gerekir. Bu farklılaşma genellikle, temel inançların ayrıcalıklı olmasını sağlayan şüphe edilmezlik, kesinlik ya da yanılmazlık gibi koşulları şart koşmanın gerekli olup olmadığının sorgulanması neticesinde ortaya çıkar. Bu farklı kabuller neticesinde temelcilik, ana eksende katı temelcilik ve ılımlı temelcilik olarak ikiye ayrılmaktadır.

İngilizce: Basic Beliefs
Temelcilik

Temelciler, bir inançla başlayan, gerekçelendirilmek için başka inançlara bağlı olmayan bir nedenler dizgesi olduğunu öne sürer. Bir inancı temel kabul etmek suretiyle sonsuz gerileme problemi karşısında önemli bir alternatif olduklarını düşünürler. Böylece temelcilik, nedenler dizgesini, başında bir temel inanç kabul etmek vasıtasıyla başlatarak, sonsuz gerileme problemini çözmeyi deneyen bir teori olarak görülebilir. Benzer bir deyişle temelcilik, inançları temel ve temel olmayan inançlar olarak ikiye ayırarak, nedensel dizgede olası bir gerileme tehdidi ile başa çıkılabileceğini iddia eden bir teoridir. “Tüm inançlarımız diğer inançlar ile desteklenmeli mi?” Temelcilere göre bu sorunun cevabı hayırdır. Bazı inançlar temeldir ve bu inançların diğer inançların desteğine ihtiyaçları yoktur. Temelciliğe baktığımızda en genel tabirle iki farklı iddiası olduğunu görürüz: 1- Çıkarıma dayanmayan, temel inançlar vardır. 2- Temel inançlar, temel olmayan inançlara, başka bir deyişle çıkarıma dayalı inançlara gerekçelendirme sağlarlar. Felsefe tarihine baktığımızda, temelciliğin birtakım savunucularını belirlemek mümkündür. Bu savunucuların şüphesiz ki en başına Aristoteles’in yazılması gereklidir. Sonsuz gerileme problemi karşısında, temelciler, belirli başlatıcı ilkeler belirlemişlerdir. Aristoteles için nedenler dizgesi, belirli özelliklere sahip önermeler ile “tasım” aracılığıyla kurulur. Bilgiye sahip olmak, bilgiyi verecek olan nedenlerle doğrudan bir ilişki kurmayı gerektirir. Ona göre, bir şeyin bilgisine, ancak onun dayandığı nedenleri bildiğimizde ulaşabiliriz. Aristoteles bu tür bilmeyi, kanıt—demonstrative— aracılığıyla bilme, yani episteme olarak adlandırır. Bu tarz bilme, tasımın sonucunda ulaşılandır. Ancak, bu şekildeki bilme, ilk ilkelerin doğrudan bilinmesini gerektirir. Çünkü tanıtlamalı bilgi ilk ilkelerden çıkar (71b, 74b). Aristoteles başlatıcı nokta olarak ilk ilkeleri belirlemiştir. Bilgi, ilk ilkelerden tanıtlama yoluyla elde edilir. İlk ilkelere ilişkin açıklamaları da Aristoteles’i temelci pozisyona konumlandırmamıza neden olur. Descartes, kuşku sürecini en uç noktaya kadar götürmüştür. Kuşku duyulamayacak bir nokta yakalanmıştır. İşte tam da bu nokta diğer tüm bilgiler için kaynaklık edecek bir çıkış noktasıdır. Descartes, bilgi için ilk temel belirlenimini “düşünen özne” üzerinden yapmıştır. “Bir şey olduğunu düşünen, bir özne vardır.” Bu önerme, duyumların verdiklerinden, açıkça doğru olduğu kabul edilen deneyimlerden ya da matematiğin doğrularından ayrı, Descartes’ın dizgesinde artık kuşku duyulamayacak türden bir temeldir. Descartes’ın temel kabul ettiği Cogito’su, nedenler dizgesinin temelinde, duyu ya da deneyimden ziyade, doğrudan sezgi ile kavranmış görünen, özü düşünce olan, şüpheden arındırılmış, bir arşimet noktası olarak belirlenmiştir. Doğrudan kavranılması ve herhangi bir önermeye dayanmayan bu nokta, herhangi bir çıkarımsal özellik de taşımadığı için, temel kabul edilir ve Descartes epistemolojisinin de temelini oluşturur. Descartescı epistemolojinin temelini teşkil eden bu hususun kendisi bile, Descartes’ı temelci teori içerisinde konumlandırmak için yeterlidir. Bu sebepledir ki temelciliğin bazı felsefeciler tarafından Kartezyen epistemoloji (Cartesian epistemology) ile beraber andığını görebilirsiniz.

İngilizce: Foundationalism
Troglomorfizm

Troglomorfizm, mağara ve yeraltı gibi karanlık yaşam alanlarına uyum sağlamış canlıların sahip olduğu morfolojik karakterlere denir. Örneğin pigment kaybı, görme alanının azalması ve körelmiş uzuvlar gibi.

İngilizce: Troglomorphism

Kaynaklar

  1. Wikipedia. Troglomorphism. (8 Ağustos 2020). Alındığı Tarih: 8 Ağustos 2020. Alındığı Yer: Wikipedia | Arşiv Bağlantısı
Triyas

Triyas (251.9-201 myö) bir jeolojik dönem ismidir. Mezozoyik'in 3 majör zaman diliminden ilkidir. Yaklaşık olarak 251.902 milyon yıl önce ile 201.3 milyon yıl önceye denk gelen zaman dilimini kapsamaktadır. Yaklaşık 50 milyon yıl sürmüştür ve Permiyen/Triyas Yok Oluşu'ndan sonra terapsit ve arkozor üyelerinin baskın olduğu dönemdir. Triyas, kendi içerisinde Erken, Orta ve Geç Triyas olmak üzere üç küçük dilimde incelenir. Geç Triyas, bir grup arkozordan dallanan ilkin dinozorların evrimleştiği dönemdir. Memelilerin ilkin ataları ise terapsitlerden köken alacak bir grup olacaktır.

İngilizce: Triassic

Kaynaklar

  1. K. M. Cohen, et al. (2018). The Ics International Chronostratigraphic Chart. Stratigraphy, sf: 199-204. | Arşiv Bağlantısı
  2. Wikipedia. Triassic. (27 Mayıs 2020). Alındığı Tarih: 27 Mayıs 2020. Alındığı Yer: Wikipedia | Arşiv Bağlantısı
Tüylenme

Kuşlar yumurtadan çıktıkları ilk dönemlerde zıplama, sekme, kanat çırpma, yürüme ve bazı beden hareketlerini yapabilme yetilerine sahiptir. Bu yetiler ile uçabilme yetisi arasında kalan zaman diliminde kuşlar, ''Yavru''olarak nitelendirilebilirler. Kuşlar tüysüz ya da çok az tüysüz olarak yumurtadan çıkarlar. Bu dönemde kuşların zamanla kasları gelişir ve uçma yeteneğini kazanırlar. Yumurtadan çıktıkları dönem ile tüylerinin tam olarak çıkması, ardından uçabilme yeteneğini kazanması arasında kalan zaman dilimi ''Tüylenme'' olarak adlandırılır.

İngilizce: Fledge

Kaynaklar

  1. Dictionary. Fledge. (18 Mayıs 2020). Alındığı Tarih: 18 Mayıs 2020. Alındığı Yer: Dictionary | Arşiv Bağlantısı
  2. Tureng. Fledge. (18 Mayıs 2020). Alındığı Tarih: 18 Mayıs 2020. Alındığı Yer: Tureng | Arşiv Bağlantısı
  3. Wikipedia. Fledge. (18 Mayıs 2020). Alındığı Tarih: 18 Mayıs 2020. Alındığı Yer: Wikipedia | Arşiv Bağlantısı
  4. Audubonportland. What To Do If You Find A Baby Bird. (18 Mayıs 2020). Alındığı Tarih: 18 Mayıs 2020. Alındığı Yer: Audubonportland | Arşiv Bağlantısı
Terapsit

Memelileri ve yakın akrabalarını barındıran, yaklaşık 275 milyon yıl önce yaşamış sinapsit alt grubudur. Sinapsitler gibi kafatasında, göz çukurunun arkasında tek delik bulundururlar. Bacak pozisyonları atasal sürüngen postürü gibi yere paralel değil, daha erekte (dik) ve vücudun merkezine yöneliktir. Bu grup içerisinde memelilere ulaşacak dal terapsitler içerisindeki sinodont grubudur. Bilinen en eski sinapsitlerden biri Tetraceratops insignis türüdür. Fakat bütün terapsitler memelilere evrimleşmemiştir. Evrimsel süreç dallanarak süregeldiği için uyum sağlayamanların soyu tükenmiştir.

İngilizce: Therapsid

Kaynaklar

  1. Wikipedia. Therapsida. (11 Mayıs 2020). Alındığı Tarih: 11 Mayıs 2020. Alındığı Yer: Wikipedia | Arşiv Bağlantısı
Testis

Testis, hayvanlarda, sperm ve erkek hormonları olan androjenleri üreten organ. İnsanlarda testisler iki tanedir ve oval şekilindedir. Bunlar, penisin hemen arkasında ve anüsün önünde bulunan skrotal kesede bulunurlar.

İngilizce: Testis

Kaynaklar

  1. Brittanica. Testis. (23 Kasım 2020). Alındığı Tarih: 23 Kasım 2020. Alındığı Yer: Brittanica | Arşiv Bağlantısı
Testosteron

Testosteron, cinsel ve üreme gelişiminde önemli olan bir erkek cinsiyet hormonudur. Kadınlar yumurtalıklarda ve adrenal bezlerde testosteron üretir fakat seviyesi erkeklerin yaklaşık onda biri ile yirmide biri kadardır.

Testosteron steroid veya anabolik steroid olarak adlandırılan androjen adı verilen erkek hormon sınıfına aittir. Erkeklerde testosteron, çoğunlukla testislerde ve az miktarda da adrenal bezlerde üretilir. Hipotalamus ve hipofiz bezi testosteron üretimini beraber kontrol altında tutar. Hipotalamus, hipofiz bezine ne kadar testosteron üretilmesi gerektiğini bildirir, hipofiz bezi de testislere bu mesajı iletir. Bu iletişimler, dolaşımındaki kimyasallar ve hormonlar aracılığı ile gerçekleşir.

Testosteron doğumdan önce erkek cinsiyet organlarının gelişmesinde ve ergenlikte ses derinleşmesi, penis ve testis boyutunun büyümesi, yüz ve vücut tüylerinin çoğalması gibi sekonder cinsel özelliklerin gelişmesinde rol oynar.

İngilizce: Testosterone

Kaynaklar

  1. R. Rettner. What Is Testosterone?. (23 Kasım 2020). Alındığı Tarih: 23 Kasım 2020. Alındığı Yer: Live Science | Arşiv Bağlantısı
Tiroid Bezi

Tiroid bezi boyundaki kelebek şeklindeki bir endokrin bezdir. Dolaşım sistemine salınan iki hormon üretir: tiroksin (T4) ve triiodotironin (T3). Bu hormonlar, vücudunuzdaki tüm hücrelerin normal şekilde çalışması için gereklidir.

İngilizce: Thyroid Gland
TSH

TSH (Tiroid Uyarıcı Hormon), tiroid işlevini kontrol eden bir hormondur. Hipofiz bezi tarafından üretilir. Tiroid bezini, triiodotironin (T3) ve tiroksin (T4) hormonlarının üretmesi için uyarır. Bu hormonların vücuttaki miktarı ve dengesi hemen hemen her fizyolojik süreci özellikle metabolizmayı etkiler. 

İngilizce: TSH

Kaynaklar

  1. DietvsDisease. Tsh And So-Called “Normal” Tsh Levels: A Non-Sciency Guide. (23 Kasım 2020). Alındığı Tarih: 23 Kasım 2020. Alındığı Yer: DietvsDisease | Arşiv Bağlantısı
Trombosit

Trombosit, kan pıhtılaşmasında önemli bir rol oynayan ve kemik iliğinde üretilen küçük kan bileşenleridır. Trombositlerin temel işlevi yaralı kan damarlarındaki kanamayı durdurmaktır. Memelilerde trombositler çekirdeksiz, platelet denilen hücrelerdir.

Memeli olmayan omurgalıların çekirdekli trombositleri, sadece çekirdekleri olup B lemfositlerine benzemeleri değil, aynı zamanda bu çekirdekli trombositler ADP, serotonin ve adrenaline yanıt olarak çökelme oluşturmazlar. (kan pıhtılaşmasında, trombin ile çökelme oluştururlar)

İngilizce: Thrombocyte

Kaynaklar

  1. Thrombocyte. Thrombocyte. (23 Kasım 2020). Alındığı Tarih: 23 Kasım 2020. Alındığı Yer: Thrombocyte | Arşiv Bağlantısı
Tek Kullanımlık Soma Teorisi

1977'de, Thomas Kirkwood adlı bir istatistikçi tarafından ortaya atılan, organizmaların yalnızca üreme faaliyetleri ile organizmanın üreme-olmayan yönlerinin korunması (soma) arasında bölünmesi gereken sınırlı miktarda enerjiye sahip olduğunu açıkladığı teorisi. Bu teori, bir organizmanın üreme yeteneğini kazandığı yaştan sonraki ek ömrün evrimsel değerinin düştüğü fikrine dayanır.

 

İngilizce: Disposable Soma Theory

Kaynaklar

  1. M. T. Dorak. Common Terms In Evolutionary Biology And Genetics. (22 Kasım 2020). Alındığı Tarih: 22 Kasım 2020. Alındığı Yer: Dorak.info | Arşiv Bağlantısı
Tetrapolar

Basidiomycete'in çiftleşme tiplerini açıklarken haploid misel arasındaki dört farklı etkileşim biçimini tanımlamak için kullanılır. Bu mantarların iki çiftleşme lokusu vardır ve dört derecede eşleşme vardır: her lokusta tam uyumlu, her iki lokusta tamamen uyumsuz, yarı uyumludur (yalnızca lokus 1'de uyumludur) ve yarı uyumludur (yalnızca lokus 2'de uyumludur). Ascomycete'de çiftleşme tipi lokus bialeliktir ve çiftleşme tipi çift kutupludur.

İngilizce: Tetrapolar

Kaynaklar

  1. M. T. Dorak. Common Terms In Evolutionary Biology And Genetics. (23 Kasım 2020). Alındığı Tarih: 23 Kasım 2020. Alındığı Yer: Dorak.info | Arşiv Bağlantısı
Teleoloji

Teleoloji, Yunanca telos (amaç) sözcüğünden, doğanın işleyişinin arkasında bir amaç ya da tasarım olduğunu düşünce biçimi.

İngilizce: Teleology

Kaynaklar

  1. M. T. Dorak. Common Terms In Evolutionary Biology And Genetics. (22 Kasım 2020). Alındığı Tarih: 22 Kasım 2020. Alındığı Yer: Dorak.info | Arşiv Bağlantısı
TATA Kutusu

RNA polimeraz II'nin bağlandığı ökaryotik genlerin transkripsiyon başlatma alanının 25 ila 35 bp yukarısında bulunan kısa nükleotid dizisi. Konsensus dizisi 5'-TATAA / TAA-3 'dir. TATA kutusu, genel transkripsiyon faktörü TFIID'ye bağlanır.

İngilizce: TATA Box

Kaynaklar

  1. M. T. Dorak. Common Terms In Evolutionary Biology And Genetics. (22 Kasım 2020). Alındığı Tarih: 22 Kasım 2020. Alındığı Yer: Dorak.info | Arşiv Bağlantısı
TCA Döngüsü

Trikarboksilik asit döngüsü (Krebs döngüsü olarak da bilinir). Hayvan ve bitki hücrelerinin mitokondrilerinde gerçekleşen aerobik hücresel solunum (enerji üretimi) ile ilgili önemli bir metabolik yol. Glikoliz sırasında üretilen piruvik asit daha asetil CoA'ya dönüştürülür ve daha sonra CO2'ye okside edilir. Son ürünler, NADH ve FADH2'nin indirgeme gücü, oksidatif fosforilasyon ile ATP sentezinde kullanılır.

İngilizce: TCA Cycle

Kaynaklar

  1. M. T. Dorak. Common Terms In Evolutionary Biology And Genetics. (22 Kasım 2020). Alındığı Tarih: 22 Kasım 2020. Alındığı Yer: Dorak.info | Arşiv Bağlantısı
T Hücreleri

T-hücresi reseptörü (TCR) kompleksi ve CD3 yüzey markörü ile bulunduran, T lenfositlerinin bir alt grubu. T hücreleri CD4+ yardımcı T hücreleri, CD8+ sitotoksik ve baskılayıcı T hücreleri, gruplarına ayrılırlar. 

İngilizce: T Cells

Kaynaklar

  1. M. T. Dorak. Common Terms In Evolutionary Biology And Genetics. (22 Kasım 2020). Alındığı Tarih: 22 Kasım 2020. Alındığı Yer: Dorak.info | Arşiv Bağlantısı
Tohum

Ekildiğinde yeni bir bitki haline gelecek döllenmiş ve olgun bir yumurta. Besleyici hücre olan endospermi (ya da perisperm) içerir ve genelde bir tane döllenmiş ovum (embryo) bulundurur.

İngilizce: Seed

Kaynaklar

  1. M. T. Dorak. Common Terms In Evolutionary Biology And Genetics. (23 Kasım 2020). Alındığı Tarih: 23 Kasım 2020. Alındığı Yer: Dorak.info | Arşiv Bağlantısı
Thagomizer

Stegosauridlerin kuyruğunun ucunda, yırtıcılara karşı savunma aracı olarak kullanılan 4-10 adet kemiksi çıkıntı. 1982'de Gary Lanson adında bir karikatürist tarafından ilk defa kullanıldı. Ardından resmi olarak paleoanatomide kullanıldı.

İngilizce: Thagomizer
Tarihin-Sonu İlüzyonu

Tarihin Sonu İlüzyonu psikolojik bir ilüzyondur. Her yaştan insanın, kişisel olarak geliştiğini ve ileriki zamanlarda ciddi ölçüde büyümeyeceğini ya da olgunlaşmayacağını düşünmesidir. Bakış açılarının geliştiğini görseler de, kişiler bakış açılarının ileride aşağı yukarı aynı kalmasını bekleyecekler. 

İngilizce: tarihin-sonu-iluzyonu

Kaynaklar

  1. J. Quoidbach, et al. (2013). The End Of History Illusion. Science, sf: 96-98. doi: 10.1126/science.1229294. | Arşiv Bağlantısı
  2. B. Poulsen. On The End Of History Illusion. (22 Kasım 2020). Alındığı Tarih: 22 Kasım 2020. Alındığı Yer: Psychology Today | Arşiv Bağlantısı
  3. D. Gilbert. The Psychology Of Your Future Self. (22 Kasım 2020). Alındığı Tarih: 22 Kasım 2020. Alındığı Yer: TED | Arşiv Bağlantısı
Tetris Etkisi

Tetris Etkisi (Tetris Sendromu); insanların bir aktiviteye çok fazla zaman harcaması sonucu bu aktivitenin düşüncelerini, zihinsel imajını ve hayallerini etkilemesi durumudur. İsmini, bilgisayar oyunu Tetris'ten alır.

İngilizce: tetris-etkisi

Kaynaklar

  1. Tvtropes. The Tetris Effect. (23 Kasım 2020). Alındığı Tarih: 23 Kasım 2020. Alındığı Yer: Tvtropes | Arşiv Bağlantısı
Teratojen

Seks hücrelerinde mutasyon oluşumuna sebep olan mutajen. Bu mutasyonlar kalıtılabilir. Vücut hücrelerinde oluşan mutasyonlar kalıtılamaz fakat kanser oluşturabilir.

İngilizce: teratojen

Kaynaklar

  1. Palomar University. Glossary Of Terms. (12 Temmuz 2019). Alındığı Tarih: 12 Temmuz 2019. Alındığı Yer: Palomar University | Arşiv Bağlantısı
Talasemi

Bir grup genetik olarak kalıtılan anemi; narin hemoglobinlerin oluşur ve kolayca parçalanır. Talaemi Güneydoğu Asya ve Akdeniz havzasında yaygın olarak görülür. Bu bireyler sıtmaya karşılık bağışıklık gösterebilir.

İngilizce: talasemi
Tay-Sachs hastalığı

Otozomal resesif kalıtımı vardır. Ölümcül yağ-metabolizması hastalığı. Anormal bir enzim içerir; Heksosaminidaz A. Yeni doğanlar ilk bir kaç ay fenotip olarak normal gözükür. Daha sonraları gelişimsel gerilik, felç ve körlük görülür. Çoğu çocuk 3 yaşları civarında ölür. 

İngilizce: tay-sachs-hastaligi

Kaynaklar

  1. W. S. Klug, et al. (2005). Concepts Of Genetics. ISBN: 9780131918337. Yayınevi: Benjamin-Cummings Publishing Company.
Taşıyıcı proteinler

Çözünen bir kimyasalın konsantrasyon farkına zıt yönde taşıyan, hücre zarında bulunan proteinler.

İngilizce: tasiyici-proteinler

Kaynaklar

  1. T. D. Brock, et al. (2005). Brock Biology Of Microorganisms. ISBN: 9780132192262. Yayınevi: Benjamin-Cummings Publishing Company.
Tanrıtanımazlık

Ateizm. Dünyayı, dünyanın kendisiyle açıklayan ve bu nedenle Tanrı inancını kesin olarak reddeden tüm dünya görüşlerinin tanımandığı sıfattır.

İngilizce: tanritanimazlik

Kaynaklar

  1. Kolektif, et al. (2009). Dünü Ve Bugünüyle Evrim Teorisi. ISBN: 9786054156. Yayınevi: Evrensel Basım Yayın.
Tiamin

Tiamin, "kükürt bulunan amin" anlamına gelmektedir. B-kompleks grubu vitaminlerin ilk tanınan örneğidir. B1 vitamini olarak da bilinir. Metilen köprüsü ile bağlanmış bir pirimidin ile bir tiazol çekirdeği içerir. Aktif formu thiamine pyrophosphate(diphosphate) şeklindedir.

Suda çok kolay erir ve pişirme işlemi sırasında pişirme suyuna geçer. Aside dayanıklı, sıcaklığa duyarlıdır.

Eksikliğinde ortaya çıkan klasik tablo "beriberi" olarak tanımlanır. Bu kelime Sri Lanka dilinde "aşırı bitkinlik, güçsüzlük" anlamına gelmektedir. Asya ve Afrika kıtalarında başlıca besinsel eksiklik hastalığı olarak görülmekle birlikte gelişmiş bölgelerde oldukça sık olarak alkoliklerde görülmektedir. Kronik diyalizde olan ve total parenteral beslenmeye alınan hastalar da risk grubunda kabul edilir .

Tiaminin en önemli kaynağı bitki tohumlarıdır. Bu nedenle tahıl tanelerinin öğütülmesi sırasında embriyo ve kepek kısmının ayrılmasından ötürü, tahılın yüksek oranda tiamin kaybettiğini unutmamak gerekir.

İngilizce: Tiamin

Kaynaklar

  1. E. Sencer. (2005). Klinik Beslenme. Yayınevi: İstanbul Medikal Yayıncılık.
  2. A. Baysal. (2011). Beslenme. Yayınevi: Hatiboğlu Yayınevi.
Tarsal

Ayak bileği kemiklerine ait.

İngilizce: tarsal

Kaynaklar

  1. S. Karol, et al. (2020). Biyoloji Terimleri Sözlüğü,. Yayınevi: Türk Dil Kurumu Yayınları.
Tayga

Sibirya bölgesinde iğne yapraklı bitkilerin oluşturduğu orman.

İngilizce: tayga

Kaynaklar

  1. C. Ayvalı, et al. (2007). Biyoloji Terimleri Sözlüğü. ISBN: 9789751610126. Yayınevi: Türk Dil Kurumu Yayınları.
Tümör baskılayıcı genler

Hücre döngüsü kontrol noktalarını düzenleyen ve apoptozis sürecini başlatan genlerdir. Tümör baskılayıcı genler tarafından kodlanan proteinler DNA hasarına ya da dış çevreden gelen büyümeyi baskılayan sinyallere yanıt olarak hücre döngüsü sürecini durdurabilmektedir. Bu genler mutasyona uğradıklarında ya da inaktive olduklarında işlevlerini kaybederler. 

İngilizce: tumor-baskilayici-genler

Kaynaklar

  1. C. Lengauer, et al. (1998). Genetic Instabilities In Human Cancers. Nature, sf: 643-649. doi: 10.1038/25292. | Arşiv Bağlantısı
Testiküler kadınsallık

Y kromozomu üzerindeki SRY geninin eksikliğinden kaynaklanan interseks biçimi. Bu özelliğe sahip olan ve XY seks kromozomunu taşıyan bireyler, androjen hormonuna karşı yeterli tepki veremediklerinden ötürü ikincil erkek karakterlerini taşımazlar.

İngilizce: testikuler-kadinsallik
Tanı

Doğada, herhangi bir şeyin nedenini tanımlama işidir. Genellikle hastalıkların tanımlanması olarak kullanılır.

İngilizce: tani
Transpirasyon

Bitkilerin stomalar aracılığı ile su kaybetmesi.

İngilizce: transpirasyon

Kaynaklar

  1. C. Ayvalı, et al. (2007). Biyoloji Terimleri Sözlüğü. ISBN: 9789751610126. Yayınevi: Türk Dil Kurumu Yayınları.
Transferin

Kan plazmasında bulunan demir taşıyıcı protein.

İngilizce: transferin

Kaynaklar

  1. C. Ayvalı, et al. (2007). Biyoloji Terimleri Sözlüğü. ISBN: 9789751610126. Yayınevi: Türk Dil Kurumu Yayınları.
Tek biçimcilik

İlk olarak modern jeolojinin babası olarak bilinen James Hutton tarafından ileri sürülen, günümüzde bir doğa yasası olarak kabul gören, günümüzdeki süreçlerin benzerlerinin geçmişte de işlediği ve gelecekte de işleyeceği varsayımına dayanan görüştür. 

İngilizce: tek-bicimcilik

Kaynaklar

  1. J. C. Herron, et al. (2006). Evolutionary Analysis. ISBN: 9780132275842. Yayınevi: Prentice Hall.
Triploblast

3 temel embriyonik hücre katmanını da (endoderm, mezoderm, ektoderm) oluşturan hayvanlar için kullanılır.

İngilizce: triploblast

Kaynaklar

  1. J. C. Herron, et al. (2006). Evolutionary Analysis. ISBN: 9780132275842. Yayınevi: Prentice Hall.
Tersinim

Sonradan evrimleşen bir özelliğin, evrimsel süreç içerisinde, atasal formuna geri dönmesidir.

İngilizce: tersinim

Kaynaklar

  1. J. C. Herron, et al. (2006). Evolutionary Analysis. ISBN: 9780132275842. Yayınevi: Prentice Hall.
Ters özgecilik

Farklı zamanlarda, iki birey arasında görülen uyum başarısı değişimidir.

İngilizce: ters-ozgecilik

Kaynaklar

  1. J. C. Herron, et al. (2006). Evolutionary Analysis. ISBN: 9780132275842. Yayınevi: Prentice Hall.
Tepki normu

Bir genotip tarafından gösterilen fenotipik esneklik şablonudur.

İngilizce: tepki-normu

Kaynaklar

  1. J. C. Herron, et al. (2006). Evolutionary Analysis. ISBN: 9780132275842. Yayınevi: Prentice Hall.
Tutumluluk

Özellikle bilimsel araştırmalarda ve felsefi irdelemlerde, olası birden fazla açıklama veya şablondan, en az varsayıma dayananını ve en az karmaşık olanını tercih etme prensibidir.

İngilizce: tutumluluk

Kaynaklar

  1. J. C. Herron, et al. (2006). Evolutionary Analysis. ISBN: 9780132275842. Yayınevi: Prentice Hall.
Tekevcikli

Tipik olarak bitkilerde görülür. Erkek ve dişi organların tek bir bireyde, bir arada bulunması durumu anlamında kullanılabildiği gibi, erkek ve dişiye ait olan çiçek yapılarının aynı bireyde bulunması anlamına da gelebilir. "Hermafrodit" olarak da bilinir.

İngilizce: tekevcikli

Kaynaklar

  1. J. C. Herron, et al. (2006). Evolutionary Analysis. ISBN: 9780132275842. Yayınevi: Prentice Hall.
Tornasyan Epoku

Günümüzden yaklaşık olarak 358.900.000 ile 346.700.000 yıl öncesi arasını kapsayan jeolojik zaman dilimidir. Bu zaman aralığı, çok önemli değişimler göstermemekle birlikte, farklı kaynaklarda biraz daha farklı olarak verilebilir. Kaynaklarda bir örneği görülebilir.

İngilizce: tornasyan-epoku
Tamamlayıcı baz çiftleri

DNA molekülünün veya DNA-RNA ikiliğinin karşılıklı uçlarında, hidrojen bağlarıyla birbirleriyle eşleşen nükleotitlerdir. Sitozin (C), Guanin (G) ile tamamlayıcıdır, Adenin (A) ise Urasil (U) ve Timin (T) ile tamamlayıcıdır.

İngilizce: tamamlayici-baz-ciftleri

Kaynaklar

  1. J. C. Herron, et al. (2006). Evolutionary Analysis. ISBN: 9780132275842. Yayınevi: Prentice Hall.
Torsin Epoku

Günümüzden 182.700.000 ile 174.100.000 yıl öncesi arasını kapsayan jeolojik zaman dilimidir.

İngilizce: torsin-epoku
Titonyan Epoku

Günümüzden 152.100.000 ile 145.000.000 yıl öncesi arasını kapsayan jeolojik zaman dilimidir.

İngilizce: titonyan-epoku
Turonin Epoku

Günümüzden 93.900.000 ile 89.800.000 yıl öncesi arasını kapsayan jeolojik zaman dilimidir.

İngilizce: turonin-epoku
Tanetiyan Epoku

Günümüzden 58.700.000 ile 55.800.000 yıl öncesi arasını kapsayan jeolojik zaman dilimidir.

İngilizce: tanetiyan-epoku
Tümör

Herhangi bir sınırlama veya sonlanma göstermeyen, konak canlının kontrol mekanizmaları dışında hareket eden, kontrolsüz hücre çoğalmasıyla ortaya çıkan anormal bir doku kitlesidir. Neoplazinin tıp dilinde olağan kullanımı “tümör”dür. Aslında tümör deyimi; Latincedeki “tumor” sözcüğünden gelmektedir. Neo= yeni; plasm= oluşum, gelişme, büyüme anlamındadır. Onkolojide neoplazmların “benign” (iyi huylu) ve “malign” (kötü huylu) olarak gruplandırılması önemlidir. Kötü huylu tümörler, kanser hücrelerinin bir diğer ismidir. Her tümör, kanser demek değildir.

İngilizce: tumor
Ters transkriptaz

RNA yapısını kalıp olarak kullanarak DNA sentezini gerçekleştiren polimeraz enzimi.Telomeraz enziminde bulunan terz transkriptaz sayesinde DNA dizinin sonunda tamamlanamayan kısımlar (telomer uçları), primer olarak kullanılan RNA'ların terz transkripti ile sentezlenebilir. Telomeraz enzimi zigot gelişiminde etkinken doğumdan sonra aktifliğini kaybeder.

İngilizce: ters-transkriptaz
Tekrarlayan DNA

Kromozom DNA'sının anlamı olmayan DNA zinciri parçalarıdır. Normalde herhangi bir işlevleri yoktur; ama kromozoma başlık oluşturarak (capping) kopyalamanın ardından gerçekleşebilecek genetik bilgi kayıplarını önler (çünkü dizinin 3' sonunda bir sarkıntı oluşuma neden olur). Tekrarlayan dizinler DNA zincirinin herhangi bir yerinde görülebilir.İnsan genomunun %20'si tekrarlayan DNA dizinlerinden oluşur. DNA zincirnin sonunda tekrarlayan dizilere telomer denir. DNA kopyalanırken zincirin son kısımları kopyalanamaz ve bu nedenle telomerler kısalır. Yaşlılığın ve ölümün bundan kaynaklandığı düşünülmektedir. Hücresel aktivitelerde görevli olmadıkları için işlevsel bir kayıp oluşmaz.

İngilizce: tekrarlayan-dna
Tek ebeveynli disomi

Bir ebeveynden karşılık gelen homologun kaybıyla, diğer ebeveynden gelen bir kromozomun her iki homologunun katılımı. Mol gebelik, ebeveyin disomi bozukluğudur.

İngilizce: tek-ebeveynli-disomi

Kaynaklar

  1. W P Robinson. (2020). Mechanisms Leading To Uniparental Disomy And Their Clinical Consequences. Bioessays, sf: 452-9. doi: 10.1002/(SICI)1521-1878(200005)22:53.0.CO;2-K.. | Arşiv Bağlantısı
  2. OMIM. Kagami-Ogata Syndrome. (22 Kasım 2020). Alındığı Tarih: 22 Kasım 2020. Alındığı Yer: OMIM | Arşiv Bağlantısı
Transformasyon

Bakteriyel dönüşümlerde, DNA parçalarının çözünür biçimlerinin içinde bir bakteriden diğerine gen transferi anlamına gelir; kötü niyetli dönüşümlerde ise, normal hayvan hücre dönüşümü düzensiz büyümeye işarettir.

İngilizce: transformasyon

Kaynaklar

  1. R. Wirth, et al. (2020). Transformation Of Various Species Of Gram-Negative Bacteria Belonging To 11 Different Genera By Electroporation. Molecular and General Genetics, sf: 175–177. | Arşiv Bağlantısı
Trizomi

Belirli bir kromozomda 3 kopya bulunmasıdır. En yaygın trizomi 21. kromozomdadır. 18. kromozomda da mümkündür.

İngilizce: trizomi

Kaynaklar

  1. T. Hassold, et al. (2020). Recombination And Maternal Age-Dependent Nondisjunction: Molecular Studies Of Trisomy 16. American Journal of Human, sf: 867–874. | Arşiv Bağlantısı
Transfeksiyon

Ökaryotik hücre içindeki serbest DNA'ya yabancı DNA eklenmesidir. Bakteri genetiğinde, transformasyon olarak adlandırılır

İngilizce: transfeksiyon

Kaynaklar

  1. S. Bacchetti, et al. (1977). Transfer Of The Gene For Thymidine Kinase To Thymidine Kinase-Deficient Human Cells By Purified Herpes Simplex Viral Dna. Proceedings of the National Academy of Sciences, sf: 1590-1594. doi: 10.1073/pnas.74.4.1590. | Arşiv Bağlantısı
Tortoniyan Çağı

Günümüzden 11.608.000 ile 7.246.000 yıl öncesi arasını kapsayan jeolojik zaman dilimidir.

İngilizce: tortoniyan-cagi
Trivers-Willard hipotezi

Doğum sonrası ebeveyn bakımı uzun süren bireylerde çevre şartlarına göre yavru bakımında bir önyargı oluşur. Eğer çevre şartları kısıtlı ise ebeveynler türün devamı için dişi bireylere önem verecektir. Çevre şartlarının iyi olduğu durumlarda ise tam tersi bir ön yargı söz konusudur.

İngilizce: trivers-willard-hipotezi

Kaynaklar

  1. L. Cronk. (2007). Boy Or Girl: Gender Preferences From A Darwinian Point Of View. Reproductive BioMedicine Online, sf: 23-32. doi: 10.1016/S1472-6483(10)60546-9. | Arşiv Bağlantısı
Teleost

İyi bir biçimde gelişmiş kemiklere sahip olan kemikli balıklardır.

İngilizce: teleost

Kaynaklar

  1. J. Volff. (2005). Genome Evolution And Biodiversity In Teleost Fish. Heredity, sf: 280-294. doi: 10.1038/sj.hdy.6800635. | Arşiv Bağlantısı
Taksonomik hiyerarşi

Sınıflandırma bilimi dahilinde, canlıların dikey bir hiyerarşi içerisinde sınıflandırılmasıdır. Günümüzde oldukça detaylı bir hiyerarşi kullanılmaktadır. En genel hatlarıyla, aşağıdan (spesifikten) yukarıya (genele) sırasıyla tür, cins, aile, takım, sınıf, şube, alem, alan ve tip gelmektedir. Ancak bunların arasında da sayısız takson basamağı (klad) bulunur.

İngilizce: taksonomik-hiyerarsi
Takson

Taksonomide, organizma gruplarının her birine verilen isimdir. Çoğulu taksa (İng: taxa) olarak bilinir.

İngilizce: takson

Kaynaklar

  1. K. D. Queiroz, et al. (1990). Phylogeny As A Central Principle In Taxonomy: Phylogenetic Definitions Of Taxon Names. Systematic Biology, sf: 307-322. doi: 10.2307/2992353. | Arşiv Bağlantısı
Tür

Biyolojik sınıflandırmanın en küçük taksonomik birimidir. Kesin sınırlarla çizilmiş bir tanımı bulunmamaktadır ve birden fazla tanımı yapılmaktadır. En yaygın olan "üremeye dayalı biyolojik tür tanımına" göre birbiriyle çiftleşebilen ve verimli döller verebilen canlılar, aynı türe aittir. Ancak bu tanım cinsiyete sahip olmayan tek hücreli canlılar ve alakasız türlerin kolaylıkla çiftleşebildiği bitkiler için kullanılamamaktadır. Bu yüzden, evrimsel farklılıklara, genetik, morfolojik, ekolojik, davranışsal analizlerin sonucunda türlerin belirlenmesine dayanan ve daha kapsamlı olan filogenetik tür tanımı yaygın olarak kabul görmektedir.

İngilizce: tur

Kaynaklar

  1. S. Sahney, et al. (2010). Links Between Global Taxonomic Diversity, Ecological Diversity And The Expansion Of Vertebrates On Land. Biology Letters, sf: 544-547. doi: 10.1098/rsbl.2009.1024. | Arşiv Bağlantısı
Türleşme

Evrimsel süreç içerisinde, çeşitli izolasyon mekanizmaları dahilinde birbirinden ayrılan, eskiden aynı türe ait olan popülasyonların, farklı evrim mekanizmalarının farklı etkileri altında, nesiller içerisinde birbirlerinden farklı yönlere doğru evrimleşmeleri ve farklı özellikler geliştirmeleri durumudur. Bu farklı yönlere giden evrim sonucunda popülasyonlar bir noktadan sonra farklı türler olarak isimlendirilebilecek kadar farklılaşırlar. Kısaca, bir türden, yeni türlerin evrimine denir.Şempanzeler (Pan troglodytes) ve Bonobolar (Pan paniscus), eskiden tek bir tür iken, Kongo Nehri'nin de oluşumuna ve atasal popülasyonu iki popülasyona bölmesine neden olan bir deprem sonucu oluşan coğrafi izolasyon ile nehrin iki yakasında kalan popülasyonların farklı yönlerdeki evrimsel değişimleri sonucunda, günümüzden 1-2 milyon yıl önce türleşmişlerdir.

İngilizce: Speciation

Kaynaklar

  1. O. F. Cook. (1906). Factors Of Species-Formation. Science, sf: 506-507. doi: 10.1126/science.23.587.506. | Arşiv Bağlantısı
Tekrarlanan evrim

Morfolojik olarak benzer yapıların, evrim tarihi içerisinde, birbirinden bağımsız olarak tekrar tekrar evrimleşmesidir.

İngilizce: tekrarlanan-evrim

Kaynaklar

  1. M. Allaby. (2006). A Dictionary Of Ecology. ISBN: 9780198609056. Yayınevi: Oxford University Press, USA.
Telosentrik kromozom

Sentromer kromozomun bir ucuna çok yakın olduğu için sopa şeklinde olan kromozom. p kolu bulunmaz. Bu cins kromozom insanlarda bulunmaz.

Diğer kromozom tipleri için;

1. Akrosentrik Kromozom

2. Submetasentrik Kromozom

3. Metasentrik Kromozom

İngilizce: Telocentric Chromosome

Kaynaklar

  1. C. Ayvalı, et al. (2007). Biyoloji Terimleri Sözlüğü. ISBN: 9789751610126. Yayınevi: Türk Dil Kurumu Yayınları.
  2. Merriam Webster. Telocentric. (22 Kasım 2020). Alındığı Tarih: 22 Kasım 2020. Alındığı Yer: Merriam Webster | Arşiv Bağlantısı
Tek Nükleotit Çokbiçimliliği (TNÇ)

DNA kodundaki tek bir nükleotitin değişimidir. Genetik çeşitliliğin istikrarlı bir şekilde sağlanmasına katkı sağlayan en yaygın değişimlerdendir ve genelde çift-alelik olarak oluşur. TNÇ, sessiz (fenotipte değişikliğe sebep olmaz, İng.: sSNP ve Tr.: sTNÇ) veya fenotipte bir değişikliğe yol açabilir (İng: cSNP, Tr.: dTNÇ). Bazen de fenotip değişikliğine yol açma potansiyeline sahip, düzenleyici bir bölgesi olabilir (İng: rSNP). En yaygını, kodlanmayan bölgelerdeki eşanlamlı TNÇ oluşumlarıdır. TNÇ'nin gen yazılımında (transkripsiyon), öncül (promoter) ve intronik destekleyici TNÇ olarak işlevsel değişimler yaratabilir. Benzer şekilde, kesik proteinler (anlamsız kodlanan bölge TNÇ), yapısal değişimler (kodlayan bölge TNÇ), alternatif ekleme (intronik ekleme bölgesi TNÇ) ve mRNA dengelilik değişimleri (3'UTR TNÇ) yaratabilir.Ortalama olarak, insan genomunun her bir 1000 baz dizisinde (1 kb), 2 ila 10 arasında TNÇ görülür. Bir diğer deyişle her 100 ila 500 nükleotitten biri çokbiçimlidir. En yaygını ise sitozinin (C), timine (T) dönüşümüdür.

İngilizce: tek-nukleotit-cokbicimliligi-tnc
Transkriptoma

Herhangi bir zamanda, hücre popülasyonu olarak ifade edilen bütün genlerin kimlik ve ekspresyon seviyesini gösterir.

İngilizce: transkriptoma

Kaynaklar

  1. Z. Wang, et al. (2008). Rna-Seq: A Revolutionary Tool For Transcriptomics. Springer Science and Business Media LLC, sf: 57-63. doi: 10.1038/nrg2484. | Arşiv Bağlantısı
  2. S. Assou, et al. (2011). Dynamic Changes In Gene Expression During Human Early Embryo Development: From Fundamental Aspects To Clinical Applications. Human Reproduction Update, sf: 272-290. doi: 10.1093/humupd/dmq036. | Arşiv Bağlantısı
Transkripsiyon birimi

Öncü kodon ve sonlandırma kodonu arasında uzanan DNA bölgesi.

İngilizce: transkripsiyon-birimi

Kaynaklar

  1. V. Blackburn. What Is A Transcription Unit?. (23 Kasım 2020). Alındığı Tarih: 23 Kasım 2020. Alındığı Yer: WiseGeek | Arşiv Bağlantısı
Transkripsiyon başlama konumu

mRNA sentezinin başladığı gen pozisyonu.Bu akış yönünde 5 UTR olarak anılan translasyon başlama bölgesine giden konum.

İngilizce: transkripsiyon-baslama-konumu

Kaynaklar

  1. O. Littlefield, et al. (1999). The Structural Basis For The Oriented Assembly Of A Tbp/Tfb/Promoter Complex. Proceedings of the National Academy of Sciences, sf: 13668-13673. doi: 10.1073/pnas.96.24.13668. | Arşiv Bağlantısı
  2. E. P. Solomon, et al. (2020). Biology. Yayınevi: International Student Edition.
Transkripsiyon faktörleri

Transkripsiyon başlama düzenlenmesine kontrol elemanlarını bağlayarak ve RNA polimerlerinin hareket etmesine izin vererek direk olarak katılan proteinlerdir. Transkripsiyon faktörü genlerin transkripsiyonunu düzenlemek için DNA üzerinde belli bir diziye bağlanabilir.

İngilizce: transkripsiyon-faktorleri

Kaynaklar

  1. D. B. Nikolov, et al. (2002). Rna Polymerase Ii Transcription Initiation: A Structural View. Proceedings of the National Academy of Sciences, sf: 15-22. doi: 10.1073/pnas.94.1.15. | Arşiv Bağlantısı
  2. R. G. Roeder. (2020). The Role Of General Initiation Factors In Transcription By Rna Polymerase Ii. Trends Biochem Sci., sf: 327-35. | Arşiv Bağlantısı
  3. M. Karin. (2020). Too Many Transcription Factors: Positive And Negative Interactions. The New Biologist, sf: 126-31. | Arşiv Bağlantısı
  4. D. S. Latchman. (2020). Transcription Factors: An Overview. The International Journal of Biochemistry & Cell Biology, sf: 1305-12. | Arşiv Bağlantısı
Tek delikliler

Tek delikliler oldukça değişik hayvanlardır. Sadece iki tip tek delikli vardır; ekidna ve ornitorenk. Sıcak kanlı, tüylüler ve memeliler gibi yavrularını sütle beslerler. Onları değişik kılan yavruları doğurmak yerine yumurtlarlar. Memeliler'in Sürüngenler'den evrimleştiğinin en net, yaşayan kanıtlarıdırlar.

İngilizce: tek-delikliler
Trans-etkili gen

Farklı bir kromozom üstündeki başka bir gen ile hareket ya da işbirliği eden gendir.

İngilizce: trans-etkili-gen

Kaynaklar

  1. S. Mahr, et al. (2006). Cis- And Trans-Acting Gene Regulation Is Associated With Osteoarthritis. The American Journal of Human Genetics, sf: 793-803. doi: 10.1086/503849. | Arşiv Bağlantısı
  2. T. M. Henkin, et al. (1991). Catabolite Repression Of Α Amylase Gene Expression In Bacillus Subtilis Involves A Trans‐Acting Gene Product Homologous To The Escherichia Coli Lacl And Galr Repressors. Molecular Microbiology, sf: 575-584. doi: 10.1111/j.1365-2958.1991.tb00728.x. | Arşiv Bağlantısı
Ti (tümör tetikleyici) plazmid

Genellikle bitki genetik mühendisliğinde vektör olarak kullanılan Agrobacterium tumefaciens'in plazmid DNA'sıdır. Bu plazmid, bitki hücrelerini enfekte edip tümör oluşmasına neden olur.

İngilizce: ti-tumor-tetikleyici-plazmid

Kaynaklar

  1. S. E. Stachel, et al. (2020). The Genetic And Transcriptional Organization Of The Vir Region Of The A6 Ti Plasmid Of Agrobacterium Tumefaciens. The EMBO Journal, sf: 1445–1454. | Arşiv Bağlantısı
  2. S. E. Stachel, et al. (2020). The Genetic And Transcriptional Organization Of The Vir Region Of The A6 Ti Plasmid Of Agrobacterium Tumefaciens. The EMBO Journal, sf: 1445-54. | Arşiv Bağlantısı
Taksonomi

Geniş anlamda sınıflandırma bilimi. Daha detaylı bir tanımlama ise; yaşayan ve yok olmuş organizmaların sınıflandırılması-yani biyolojik sınıflandırma. Terim, Yunanca taxis ("düzenleme") ve nomos ("kanun") türemiştir. 

 

 

İngilizce: Taxonomy

Kaynaklar

  1. Brittanica. Taxonomy. (22 Kasım 2020). Alındığı Tarih: 22 Kasım 2020. Alındığı Yer: Brittanica | Arşiv Bağlantısı
Tanımlanma

bkz. Genomik tanımlanma

İngilizce: tanimlanma

Kaynaklar

  1. B. DeVeale, et al. (2012). Critical Evaluation Of Imprinted Gene Expression By Rna–Seq: A New Perspective. PLOS Genetics, sf: e1002600. doi: 10.1371/journal.pgen.1002600. | Arşiv Bağlantısı
Transversiyon

Bir pürin bazının pirimidin bazıyla veya tam tersi yer değiştirmesiyle oluşan mutasyondur.

Bakınız: Dönüşüm Mutasyonu

İngilizce: Transversion

Kaynaklar

  1. Mun.ca. Transition Versus Transversion Mutations. (23 Kasım 2020). Alındığı Tarih: 23 Kasım 2020. Alındığı Yer: Mun.ca | Arşiv Bağlantısı
Transgenik

Başka türlerin genleri kendilerine bulaşmış olan organizmalar. Genler, türler arasında yatay gen transferi ile, virüsler aracılığıyla taşınabilir. Aynı zamanda laboratuvar ortamında transgenik türler yaratılabilmekte.

İngilizce: Transgenic

Kaynaklar

  1. www.biology-pages.info. Transgenic Animals. Alındığı Tarih: 23 Mart 2024. Alındığı Yer: www.biology-pages.info | Arşiv Bağlantısı
Translasyon

Protein yapımında, RNA dizisini aminoasit zincirine dönüştürme işlemi.Translasyon metionin (AUG) içeren kodon ile başlar. Protein sentezini sonlandırmada mRNA üzerinde 3 kodon etkili olur ve bunlara terminasyon kodonları (stop kodon) adı verilir.

 

 

İngilizce: Translation
Transposaz

Transpozon yerleştirmesini katelize eden enzimdir.

İngilizce: Transposase

Kaynaklar

  1. W. S. Reznikoff. (2003). Tn5 As A Model For Understanding Dna Transposition. Molecular Microbiology, sf: 1199-1206. doi: 10.1046/j.1365-2958.2003.03382.x. | Arşiv Bağlantısı
Translokasyon

Kromozomlar (genellikla karşılıklı olanlar) arasındaki kromozomal metaryalin aktarımıdır.

İngilizce: Translocation

Kaynaklar

  1. C. M. Ogilvie, et al. (2002). Meiotic Outcomes In Reciprocal Translocation Carriers Ascertained In 3-Day Human Embryos. European Journal of Human Genetics, sf: 801-806. doi: 10.1038/sj.ejhg.5200895. | Arşiv Bağlantısı
Transpozon

DNA sentezi ve transpoz içeren bir mekanizma tarafından genomun içinde hareket eden uzun bir mobil DNA elemanı. Kromozomlar üzerinde rastlantısal olarak sıçrayabilen ve yer değiştirebilen yapılar. Genetik çeşitliliğe büyük katkı sağlarlar.

İngilizce: Transposon

Kaynaklar

  1. Z. Ivics, et al. (2005). A Whole Lotta Jumpin' Goin' On: New Transposon Tools For Vertebrate Functional Genomics. Trends in genetics : TIG, sf: 8-11. doi: 10.1016/j.tig.2004.11.008. | Arşiv Bağlantısı
  2. P. S. Schnable, et al. (2009). The B73 Maize Genome: Complexity, Diversity, And Dynamics. Science (New York, N.Y.), sf: 1112-1115. doi: 10.1126/science.1178534. | Arşiv Bağlantısı
Topoizomeraz

Bir topolojik formdan digerine DNA'yı dönüştüren enzimlerin bir sınıfıdır. DNA replikasyonunda bükümlü DNA nın dönerek açılmasını kolaylaştırır. DNA'nın topolojisinde görülen bir izomeraz enzimidir. İlk topoizomeraz, E.coli topo I, James C. Wang tarafından keşfedildi.

İngilizce: Topoisomerase

Kaynaklar

  1. NLM. Dna Topoisomerases. (23 Kasım 2020). Alındığı Tarih: 23 Kasım 2020. Alındığı Yer: NLM | Arşiv Bağlantısı
Telomer

Ökaryotik kromozomların sonunda ardarda tekrarlanan dizilerden oluşur. Kromozomlar, hücrenin her bölünmesinde yaklaşık 100bp kaybeder. Telomeraz enzimi kayıp bazları ekleyebilir. Telomer, doğrusal kromozomların uçlarında bulunan, herhangi bir gen kodlamayan, özelleşmiş heterokromatin yapılarıdır.

 

İngilizce: Telomere

Kaynaklar

  1. S. NAKAGAWA, et al. (2004). Measuring Vertebrate Telomeres: Applications And Limitations. Molecular Ecology, sf: 2523-2533. doi: 10.1111/j.1365-294X.2004.02291.x. | Arşiv Bağlantısı
Telomeraz

RNA molekülü (hTR) içeren ters transkriptaz (hTERT) telomer de tandem tekrarlanması için şablon olarak işlev görür. Her hücre, bölünmesi sonrası uzunluğunu korumak için telomer sentezler. Bu, embriyonik hücrelerde ve gametlerde aktif, farklılaşmış somatik hücrelerde inaktif ve kötü huylu hücrelerde yeniden aktifleşmiştir. Telomeraz bir kromozomun telomerik ucuna bir defada bir tabanı ekleyebilirsiniz. Bu onarım repliaktif yaşlılıkdan kaçan hücreler için gereklidir.Telomeraz aktivitesi, insan kanserinin tehşisinde en genel moleküler belirleyicidir. Telomeraz, telomerleri koruyan ve sentezleyen ters transkriptaz enzimdir.

 

 

İngilizce: Telomerase

Kaynaklar

  1. M. Jaskelioff, et al. (2011). Telomerase Reactivation Reverses Tissue Degeneration In Aged Telomerase-Deficient Mice. Nature, sf: 102-106. doi: 10.1038/nature09603. | Arşiv Bağlantısı
  2. C. W. Greider, et al. (2004). Identification Of A Specific Telomere Terminal Transferase Activity In Tetrahymena Extracts. Elsevier BV, sf: 405-413. doi: 10.1016/0092-8674(85)90170-9. | Arşiv Bağlantısı
Teleonomi

Organizmanın başarısına katkıda bulunan bütün yapılar, bütün edimler ve bütün etkinlikleri kapsayan düzenek/düzen. Teleonomi, "amaca uygunluk" gibi keyfi bir tanımdan doğan ve bilim felsefesi tartışmalarında canlıları tanımlamak için kullanılan bir bütünsel kavramdır. Ancak tek başına canlılığın yeter şartı olduğu söylenemez.Teleonomi ve teleonomik yapı kavramları tanımı gereği biyolojide "canlılara" ve diğer başka alanlarda da "cansız yapılara" uygulanabilir. Bu sebepten sıkça yaratılışçılar tarafından "tasarım" iddiasına delil olarak kullanılmaktadır. Çakmak taşından üretilmiş, avın et ve kemiğini ayırmaya yarayan ilkel bir el baltası, çocuklara alfabeyi öğretmekte kullanılan akılda kalıcı bir tekerleme, evcil kedi yavrularının anne sütünü daha fazla ve kolay emmek için emzirme sırasında ön ayaklarıyla yaptığı ritmik pençe bastırma hareketi ya da ışığı en verimli şekilde toplamak için üretilmiş bir fotoğraf lensi teleonomik bir yapıdır/etkinliktir. 

İngilizce: Teleonomy

Kaynaklar

  1. J. Monod. (2020). Rastlantı Ve Zorunluluk. Yayınevi: Dost Kitabevi.
Transdüksiyon

Bir bakterinin DNA'sının, bir diğer bakteriye, genellikle bir virüs aracılığıyla bulaşması, geçmesi durumudur. Kalıtsal maddelerde özel bir çeşit yeniden düzenleme (Genlerde Yeniden Düzenleniş) durumudur. Gametlerin birleşmesinden çok, bulaşma olaylarında görülen bir durumdur. Belirli bir bakteri kuşağındaki (soyundaki) DNA, başka bir kuşağın genetik karakterlerini kapabilir. Antibiyotiklere karşı direnç, bir bakteriden diğerlerine transdüksiyon yoluyla geçmektedir.

İngilizce: Transduction

Kaynaklar

  1. NCBI. Transduction. (24 Eylül 2019). Alındığı Tarih: 24 Eylül 2019. Alındığı Yer: NCBI | Arşiv Bağlantısı
Teta(q)

Rekombinasyon kesri (Popülasyon Genetiği'nde).

İngilizce: Teta(q)

Kaynaklar

  1. M.T. Dorak. Basic Population Genetics. (28 Şubat 2019). Alındığı Tarih: 28 Şubat 2019. Alındığı Yer: Dorak | Arşiv Bağlantısı
Taklit

Bir canlı türünün başka bir canlı türünü morfolojik ya da davranışsal olarak taklit etmesi. Sesiidae ailesinden Podosesia syringae türü kül güveleri, sıradan eşekarılarını fiziksel olarak taklit edecek şekilde evrimleşmiş. Ancak bir iğnesi bulunmaz. Eşekarısı iğnesinden daha önce başı belaya girmiş bir avcı tür, aynı zamanda kül güvelerinden de uzak durur. Böylece güve, sadece taklit ederek, fazla bir enerji harcamadan avlanmaktan kurtulabilir.

İngilizce: Mimic

Kaynaklar

  1. Biology Online. Biology Online Dictionary. (18 Şubat 2019). Alındığı Tarih: 18 Şubat 2019. Alındığı Yer: Biology Online | Arşiv Bağlantısı
Torasik

Göğüs ve göğüs kafesini kapsar, bunlarla ilişkili yapıları kastetmek için kullanılır.

İngilizce: Thoracic

Kaynaklar

  1. S. Akkaynak. (1988). Solunum Hastalıkları. Yayınevi: Güneş kitabevi Ltd. Şti..
Tepal

Bir çiçekte sepal (çanak yapraklar) ve petal (taç yapraklar) ayrımı yapılamıyorsa, çiçek örtüsünü oluşturan kısımlar tepal olarak adlandırılır. Monokotil (tek çenekli) ve bazı "ilkel" dikotil (çift çenekli) bitkilerde karakteristiktir.

İngilizce: Tepal

Kaynaklar

  1. Berkeley. Ucmp Glossary: Botany. (10 Ağustos 2018). Alındığı Tarih: 10 Ağustos 2018. Alındığı Yer: Berkeley | Arşiv Bağlantısı
Transkripsiyon

DNA'nın RNA polimeraz tarafından mRNA formatına dönüştürülmesi. Gen ifadesinin ilk adımı.

İngilizce: Transcription

Kaynaklar

  1. PBS. Glossary. (6 Ağustos 2018). Alındığı Tarih: 6 Ağustos 2018. Alındığı Yer: PBS | Arşiv Bağlantısı
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close