Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat

Hiçlikten Gelen Evren: Evren Yoktan Nasıl Var Oldu? Fizikçiler, "Hiç Yoktan Bir Evren" Derken Neyi Kastediyorlar?

Hiçlikten Gelen Evren: Evren Yoktan Nasıl Var Oldu? Fizikçiler, "Hiç Yoktan Bir Evren" Derken Neyi Kastediyorlar? New Atlas
12 dakika
23,439
Evrim Ağacı Akademi: Büyük Patlama ve Kozmik Enflasyon Yazı Dizisi

Bu yazı, Büyük Patlama ve Kozmik Enflasyon yazı dizisinin 17. yazısıdır. Bu yazı dizisini okumaya, serinin 1. yazısı olan "Büyük Patlama Nedir? Büyük Patlama Teorisi Hakkında Bilmeniz Gereken Her Şey!" başlıklı makalemizden başlamanızı öneririz.

Yazı dizisi içindeki ilerleyişinizi kaydetmek için veya kayıt olun.

EA Akademi Hakkında Bilgi Al
Tüm Reklamları Kapat

Evren'in bilinmeyenleri hakkında ne kadar çok meraklanırsak, merakımızla ilgili yaptığımız araştırmalar, cevaplanmamış bir o kadar çok sayıda yeni soru ortaya çıkaracaktır. Evren içinde ele alacağınız herhangi bir şeyin "doğasını", yani nereden geldiğini ve nasıl ortaya çıktığını sorgulamak, sizi kaçınılmaz olarak Evren'in kendisinin nihai doğası, kökeni ve içindeki her şey hakkındaki gizemlere götürecektir.

Bunu kendiniz de deneyebilirsiniz: Ele alacağınız konu, banyonuzdaki sabunun sebep olduğu baloncuklar da olabilir, Samanyolu Galaksisi'nin ta kendisi de... "Duşa girdiğimizde neden sabun kullanıyoruz?" sorusuyla başlayacak yolculuğunuz, öncelikle sizi molekül ve atomlara, sonrasında Dünya'nın, Güneş Sistemi'nin, Güneş'in ve galaksinin oluşumuna, en nihayetindeyse Evren'in kökenlerine götürecektir.

Evren harika bir yer ve bugüne gelme şekli müteşekkir olmaya değer bir şey. En muhteşem uzay resimlerimiz galaksiler açısından zengin olsa da, Evren'in hacminin büyük bir kısmı maddeden, galaksilerden ve ışıktan tamamen yoksundur. Sadece uzayın büyük çoğunluğunun boş olduğu bir evren hayal edebiliriz.
Evren harika bir yer ve bugüne gelme şekli müteşekkir olmaya değer bir şey. En muhteşem uzay resimlerimiz galaksiler açısından zengin olsa da, Evren'in hacminin büyük bir kısmı maddeden, galaksilerden ve ışıktan tamamen yoksundur. Sadece uzayın büyük çoğunluğunun boş olduğu bir evren hayal edebiliriz.
Forbes

Eğer sonsuz neden döngüsüne girecek olursanız, bugünden başlayıp zamanda durmaksızın geriye gidebilir ve o yapının herhangi bir parçasının veya bileşeninin nereden geldiğini sorabiliriz. Aldığımız her yanıt için "Peki o nereden geldi?" diye sorabiliriz, ta ki "Bilmiyoruz (en azından şimdilik)" cevabını alana dek... Belki de "başlangıç noktası" diye bir şey yoktur? Peki o zaman varlıklar nasıl ortaya çıktılar?

Tüm Reklamları Kapat

Evrene ayrıntılı bir bakış, onun antimaddeden değil maddeden oluştuğunu, karanlık madde ve karanlık enerjinin gerekli olduğunu ve bu gizemlerin hiçbirinin kökenini bilmediğimizi ortaya çıkarır. Bununla birlikte, kozmik mikrodalga arka plandaki dalgalanmalar, büyük ölçekli yapı arasındaki oluşum, korelasyonlar ve yerçekimi merceklenmesinin modern gözlemleri aynı tabloya işaret ediyor.
Evrene ayrıntılı bir bakış, onun antimaddeden değil maddeden oluştuğunu, karanlık madde ve karanlık enerjinin gerekli olduğunu ve bu gizemlerin hiçbirinin kökenini bilmediğimizi ortaya çıkarır. Bununla birlikte, kozmik mikrodalga arka plandaki dalgalanmalar, büyük ölçekli yapı arasındaki oluşum, korelasyonlar ve yerçekimi merceklenmesinin modern gözlemleri aynı tabloya işaret ediyor.
Chris Blake and Sam Moorfield

O noktada nihayet durup, elimizdekileri düşünebilir ve "İyi ama, bu son vardığımız nokta nasıl ortaya çıktı? Hiçlikten gelmiş olabilir mi? Bir şeyin yoktan var olması mümkün mü?" diye sorabiliriz. Evren veya Büyük Patlama gibi bir şey nasıl hiçlikten gelebilir?

Bu soru belki de en önemli sorulardan biri, çünkü temelde sadece her şeyin nereden geldiğini değil, aynı zamanda nasıl ortaya çıktığını da sorguluyor. Bu yazıda, cevabın, bugüne kadar bilim sayesinde topladığımız parçalarını bulacaksınız.

Evren'de Ne Tür "Şeyler" Var?

Bugün, evrene baktığımızda; yaptığımız tüm gözlemler, bilinen belirsizlikler hesaba katıldığında bile, dikkate değer ölçüde tutarlı bir tabloya işaret ediyor:

Bu yapıların hiçbiri, Evren'in ilk zamanlarında yoktu. Kozmik evrimin bir sonucu olarak, sonradan, kademeli bir biçimde ortaya çıktılar. 20. yüzyılın bilim insanları, tarihin belki de en önemli bilimsel atılımlarından biri sayesinde, Evren'imizin karmaşık yapılardan yoksun ve yalnızca hidrojen ve helyumdan oluşan, çoğunlukla tek tip bir Evren'den, bugün gözlemlediğimiz yapı bakımından zengin bir Evren'e nasıl geçtiğinin zaman çizelgesini yeniden oluşturmayı başardılar.

Tüm Reklamları Kapat

Peki tüm bunlar, hiçlikten gelebilir mi? Bir bakalım.

Bir yapı oluşumu simülasyonundan alınan bu pasaj, evrenin genişlemesiyle birlikte karanlık madde açısından zengin bir evrende milyarlarca yıllık kütleçekimsel büyümeyi temsil ediyor.
Bir yapı oluşumu simülasyonundan alınan bu pasaj, evrenin genişlemesiyle birlikte karanlık madde açısından zengin bir evrende milyarlarca yıllık kütleçekimsel büyümeyi temsil ediyor.
Forbes

Hiç Yoktan Evren Yaratmak İçin Ne Gerekir?

Bugün sahip olduğumuz yaşam, periyodik tablodaki atomlardan oluşan karmaşık moleküllerden geliyor: Bu elementler, bugün Evren'de sahip olduğumuz normal maddenin tamamını oluşturan ham maddelerdir. Evren, bu atomlarla doğmadı; bunun yerine, yıldızların çekirdeğinde yaşanan nükleer reaksiyonlar sayesinde var olduklar. Bu da tek bir yıldızın içinde yaşanmadı; çok sayıda yıldız nesli boyunca elementlerin adeta "dövülmesi" ve birbirine yüksek basınç ve sıcaklık altında kaynaması gerekti. Bu olmadan, gezegenler, kompleks kimya ve dolayısıyla yaşam var olamazdı.

Süpernova kalıntıları (solda) ve gezegen bulutsuları (sağda), yıldızların yanmış ağır elementlerini yıldızlararası ortama saçarak yeni nesil yıldızlara ve gezegenlere geri dönüştürmesinin iki yoludur. Bu süreçler, kimyasal temelli yaşamın ortaya çıkması için gerekli olan ağır elementlerin üretilmesinin de iki yoludur. Onlarsız bir evreni hayal etmek imkansız değildir, ama zordur.
Süpernova kalıntıları (solda) ve gezegen bulutsuları (sağda), yıldızların yanmış ağır elementlerini yıldızlararası ortama saçarak yeni nesil yıldızlara ve gezegenlere geri dönüştürmesinin iki yoludur. Bu süreçler, kimyasal temelli yaşamın ortaya çıkması için gerekli olan ağır elementlerin üretilmesinin de iki yoludur. Onlarsız bir evreni hayal etmek imkansız değildir, ama zordur.
Forbes

Modern yıldızlar ve galaksilerin oluşması için ihtiyacımız olan şartlar şunlar:

  • Kütleçekimi, küçük galaksi kümelerini ve yıldızları birbirine çeker, böylece daha büyük galaksiler ve yeni yıldızlar oluşabilir.
  • Bunun olabilmesi için, kütleçekimsel büyümeden kaynaklı kütle öbekleri olması gerekir.
  • Bunun olabilmesi için, karanlık madde halelerinin erkenden oluşması gerekir (çünkü bu, yıldız oluşumu sırasında maddenin intergalaktik ortama geri saçılmasını önler).
  • Bunun olabilmesi için, normal madde, karanlık madde ve kozmik mikrodalga artalan ışıması dediğimiz radyasyon, sıcak Büyük Patlama sırasında oluşan elementler ve onların içinde gördüğümüz bolluk/örüntüler arasında uygun dengenin olması gerekir.
  • Bunun olabilmesi için, başlangıçtaki tohum çalkalanmalarının (yoğunluk kusursuzluklarının) kütleçekimsel nedenlerle bu yapılara dönüşmesi gerekir.
  • Bunun olabilmesi için, bu kusursuzlukların bir şekilde oluşması gerekir (ve tabii karanlık madde ve başlangıçtaki normal maddenin de oluşması gerekir).

Anlayacağınız bu yoğunluk kusursuzlukları, karanlık madde ve normal madde; bugün gözlemlediğimiz Evren'i meydana getirmek için Büyük Patlama'nın ilk aşamalarında gerekli olan üç temel bileşendir. Elbette fizik yasalarını, uzay-zaman dokusunu ve madde-enerji ilişkisini de bu temel bileşenlere eklemek gerekebilir.

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Yani kısacası bir evreni yoktan var etmek için bir şekilde bu bileşenlerin oluşmasına (veya bunları oluşturacak bir mekanizmaya) ihtiyacımız vardır.

Ancak bugün gözlemlediğimiz madde-antimadde asimetrisinin ilahi değil, fiziksel bir açıklaması olduğunu varsayıyoruz, ancak henüz kesin olarak bilmiyoruz.
Ancak bugün gözlemlediğimiz madde-antimadde asimetrisinin ilahi değil, fiziksel bir açıklaması olduğunu varsayıyoruz, ancak henüz kesin olarak bilmiyoruz.
Forbes

Başlangıçtaki Bileşenler Nereden Geldi?

Antimaddeden daha fazla madde elde etmek için, Evren'in çok erken dönemlerine, fiziğimizin çok belirsiz olduğu zamanlara dönmeliyiz.

Bildiğimiz fizik yasaları, madde ve antimadde açısından simetriktir; yani yarattığımız veya gözlemlediğimiz her reaksiyon, madde ve antimaddeyi yalnızca eşit miktarlarda ortaya çıkarabilir veya yok edebilir.

Ancak Evren'imiz, hem maddenin hem de antimaddenin bol miktarda yaratılabileceği inanılmaz derecede sıcak ve yoğun bir durumda başlamasına rağmen, başlangıçta böyle bir asimetri olmamasına rağmen bir noktada bir madde/antimadde asimetrisi yaratmanın bir yolunu bulmuş olmalıdır.

Bunu başarmanın birçok yolu mevcuttur. Hangi yolun gerçekleştiğini kesin olarak bilmesek de bu yolların 3 tane ortak noktası vardır:[1], [3], [4]

  1. Genişleyen, soğuyan bir Evren sırasında doğal olarak ortaya çıkan bir dizi dengesiz koşullar (İng: "out-of-equilibrium"),
  2. Standart Model'in sphaleron etkileşimleri yoluyla izin verdiği (ve Standart Model'in ötesindeki senaryoların ek yollarla izin verdiği) baryon sayısını ihlal eden etkileşimler oluşturmanın bir yolu,
  3. Yeterince büyük miktarlarda madde/antimadde asimetrisi yaratmak için yeterli C ve CP ihlali oluşturmanın bir yolu.

Standart Model bu bileşenlerin üçüne de sahip; ancak yeterli miktarda değil. Madde ve antimadde açısından simetrik bir evreni "hiçbir şeyi olmayan bir evren" olarak düşünürseniz, nasıl olduğundan henüz tam olarak emin olmasak da, Evren'in yoktan bir şeyler ürettiği neredeyse garantili olarak söyleyebiliriz.

Tüm Reklamları Kapat

Evrenin ilk zamanlarından kalma aşırı yoğun bölgeler zamanla büyür ve büyür, ancak büyümeleri hem başlangıçtaki aşırı yoğun ve küçük boyutu ile hem de yapının daha hızlı büyümesini engelleyen, hala enerjik olan radyasyonun varlığı ile sınırlıdır. İlk yıldızların oluşması yüz milyonlarca yıl alır fakat madde kümeleri bundan çok daha önce oluşmuştur.
Evrenin ilk zamanlarından kalma aşırı yoğun bölgeler zamanla büyür ve büyür, ancak büyümeleri hem başlangıçtaki aşırı yoğun ve küçük boyutu ile hem de yapının daha hızlı büyümesini engelleyen, hala enerjik olan radyasyonun varlığı ile sınırlıdır. İlk yıldızların oluşması yüz milyonlarca yıl alır fakat madde kümeleri bundan çok daha önce oluşmuştur.
Forbes

Benzer şekilde, karanlık madde üretmenin de birçok yolu vardır. Kapsamlı testler ve araştırmalardan biliyoruz ki, karanlık madde tanım olarak her ne olursa olsun, Standart Model'de bulunan herhangi bir parçacıktan oluşamaz. Ayrıca karanlık maddenin gerçek doğası da ne olursa olsun, şu andaki bilgimizin ötesinde yeni bir fizik gerektirmektedir. Ancak aşağıdakiler de dahil olmak üzere, Evren'de karanlık madde oluşturmanın birçok yolu vardır:

  • Evren'in ilk zamanlarında termal olarak oluşup, sonrasında tamamen yok olamayıp, geri kalan parça sabit kalmasından (en hafif süpersimetrik parçacığı veya Kaluza-Klein parçacığı gibi),
  • Evren genişledikçe ve soğudukça kendiliğinden meydana gelen, büyük parçacıkları kuantum boşluğundan koparan bir faz geçişinden (örneğin axion),
  • Bilinen (yani steril) nötrinolarla karışabilen yeni bir nötrino formu olarak veya atomik olmayan nötrinolara ek olarak var olan ağır bir sağ-elli nötrino olarak,
  • Ultra kütleli bir parçacığın (örneğin bir WIMPzilla) ortaya çıkmasına neden olan tamamen kütleçekimsel bir fenomen olarak.

Evren karanlık madde yokken de gayet iyi çalışıyor gibi görünürken, neden bugün Evren'imizde karanlık madde var? Başka bir şey kullanmayacaksak, bu maddeyi üretmenin bütün yolları enerji gerektiriyor. Peki, enerji nereden geldi?

Gözlemlenebilir evrenimiz Büyük Patlama ile başladı. Ama Büyük Patlama'nın nereden geldiğini anlamak istiyorsak, bunun mutlak bir başlangıç olduğunu varsaymamalıyız ve tahmin edemediğimiz bir şeyin, onu açıklayacak bir mekanizması olmadığını varsaymamalıyız.
Gözlemlenebilir evrenimiz Büyük Patlama ile başladı. Ama Büyük Patlama'nın nereden geldiğini anlamak istiyorsak, bunun mutlak bir başlangıç olduğunu varsaymamalıyız ve tahmin edemediğimiz bir şeyin, onu açıklayacak bir mekanizması olmadığını varsaymamalıyız.
Forbes

Fizikçiler "Hiç Yoktan Bir Evren" Derken Neyi Kastediyorlar?

Belki de tüm bunlar, Evren'in Büyük Patlama öncesi kökenlerine ilişkin en önde gelen teorimiz olan kozmik enflasyona göre, gerçekten de yoktan var olmuştur. Bu biraz açıklama gerektirir ve fizikte sıklıkla "hiç yoktan bir evren" derken kastedilen de budur (meşhur "Hiç Yoktan Bir Evren" başlıklı kitapta da bu şekilde kullanılmıştır)

Tüm Reklamları Kapat

Büyük Patlama'nın ilk aşamalarını hayal ettiğinizde, inanılmaz derecede sıcak, yoğun, yüksek enerjili ve neredeyse tamamen tek tip bir şey düşünmeniz gerekir. "Bu nasıl ortaya çıktı?" diye sorduğumuzda iki seçeneğimiz var.

  1. Evren, başlangıç koşulları dediğimiz bu özelliklerle doğdu ve başka bir açıklaması yok. Teorik fizikçiler, bu yaklaşımı "vazgeçmek" olarak değerlendirmektedir.
  2. Teorik fizikçilerin en iyi yaptığı şeyi yapabiliriz: Başlangıç koşullarını açıklayabilecek, standart açıklamalardan farklı ve somut tahminler ortaya koyabilecek, eldeki teorinin tahminlerini de kapsayacak ve ardından kritik parametreleri ölçmeye çalışacak, yeni bir teorik mekanizma ileri sürebiliriz.

Kozmik enflasyon teorisi, bu ikinci yaklaşımı benimsemenin bir sonucu olarak ortaya çıktı ve Evren'imizin nasıl oluştuğuna dair anlayışımızı kökünden değiştirdi.

Enflasyon sırasında meydana gelen üstel genişleme, çok güçlü. Geçen her yaklaşık 10^-35 saniyede (ya da öylesine), uzayın herhangi bir bölgesinin hacmi her yönde iki katına çıkar ve herhangi bir parçacığın veya radyasyonun seyrelmesine ve herhangi bir eğriliğin hızla düzden ayırt edilemez hale gelmesine neden olur.
Enflasyon sırasında meydana gelen üstel genişleme, çok güçlü. Geçen her yaklaşık 10^-35 saniyede (ya da öylesine), uzayın herhangi bir bölgesinin hacmi her yönde iki katına çıkar ve herhangi bir parçacığın veya radyasyonun seyrelmesine ve herhangi bir eğriliğin hızla düzden ayırt edilemez hale gelmesine neden olur.
Forbes

Evren'in şu anki soğuk ve genişleyen doğasını geri sarıp, başlangıcına doğru gittiğimizde, giderek daha sıcak ve daha yoğun bir başlangıca ulaşıyoruz. Bunu 0 anına kadar götürürsek, nihayetinde sonsuz sıcak ve sonsuz yoğun bir tekilliğe ulaşıyoruz. Bu, Büyük Patlama'nın geleneksel ve artık pek de kabul görmeyen bir yorumudur. Kozmik Enflasyon Teorisi, Evren'i sonsuz bir tekilliğe geri döndürmek yerine, şöyle der:

Belki de Büyük Patlama öncesinde, uzay-zamanın dokusunda inanılmaz büyük bir enerji yoğunluğu olan bir dönem vardı ve bu, Evren'in amansız (enflasyonist) bir şekilde genişlemesine neden oldu ve bu enflasyon sona erdiğinde, bu enerji maddeye, antimaddeye ve radyasyona dönüşerek bizim bugün sıcak Büyük Patlama dediğimiz şeyi yarattı; yani Büyük Patlama, enflasyon döneminden arta kalan şeydir.

Evren'in başlangıcının bu ürpertici detaydaki özeti; sadece her yerde aynı sıcaklığa ve uzamsal düzlüğe sahip; ancak varsayımsal bir büyük birleşik çağdan arta kalan kalıntılara sahip olmayan bir Evren yaratmakla kalmaz, aynı zamanda gözlediğimiz belirli bir tür ve tohum (yoğunluk) dalgalanmaları spektrumunu da başarıyla öngörür. Bu açıklamaya göre doğal bir süreç, tamamen boş olan ("boş ama alan enerjisiyle dolu") uzaydan, bugünkü yapı bakımından zengin Evren'imizi yarattı.

Tüm Reklamları Kapat

Agora Bilim Pazarı
1984 (George Orwell)

1984 is a dystopian social science fiction novel and cautionary tale.Thematically, it centres on the consequences of totalitarianism, mass surveillance and repressive regimentation of people and behaviours within society. Orwell, a democratic socialist, modelled the totalitarian government in the novel after Stalinist Russia and Nazi Germany. More broadly, the novel examines the role of truth and facts within politics and the ways in which they are manipulated.

The story takes place in an imagined future, the year 1984, when much of the world has fallen victim to perpetual war, omnipresent government surveillance, historical negationism, and propaganda. Great Britain, known as Airstrip One, has become a province of the totalitarian superstate Oceania, ruled by the Party, who employ the Thought Police to persecute individuality and independent thinking. Big Brother, the dictatorial leader of Oceania, enjoys an intense cult of personality, manufactured by the party’s excessive brainwashing techniques. The protagonist, Winston Smith, is a diligent and skillful rank-and-file worker and Outer Party member who secretly hates the Party and dreams of rebellion. He enters into a forbidden relationship with his colleague Julia and starts to remember what life was like before the Party came to power.

Warning: Unlike most of the books in our store, this book is in English.
Uyarı: Agora Bilim Pazarı’ndaki diğer birçok kitabın aksine, bu kitap İngilizcedir.

Devamını Göster
₺200.00
1984 (George Orwell)
  • Dış Sitelerde Paylaş

Evren'in hiçbir şeyden var olmasının en olası yolu bu. Fakat bu açıklama herkesi tatmin etmiyor.

Boş uzayda bile, temel etkileşimlerin alan doğasına özgü kuantum dalgalanmaları ortadan kaldırılamaz. Evren en erken aşamalarda şişerken, bu dalgalanmalar Evren boyunca yayılır ve bugün hala gözlemlenebilen tohum yoğunluğu ve sıcaklık dalgalanmalarına yol açar.
Boş uzayda bile, temel etkileşimlerin alan doğasına özgü kuantum dalgalanmaları ortadan kaldırılamaz. Evren en erken aşamalarda şişerken, bu dalgalanmalar Evren boyunca yayılır ve bugün hala gözlemlenebilen tohum yoğunluğu ve sıcaklık dalgalanmalarına yol açar.
Forbes

Fiziksel Hiçlik vs. Felsefi Hiçlik

Çoğu insan için; fizik yasaları, temel sabitler ve alan enerjisiyle birlikte uzay-zamanın var olduğu bir Evren, aslında "hiçlik" değildir. Ne de olsa uzayın dışında bir yer hayal edebiliyoruz; zamanın sınırlarının ötesinde bir an; onları sınırlayacak fiziksel gerçekliği olmayan bir dizi koşul... Bu tasavvurlar (bu fiziksel gerçeklikleri gerçek hiçliği elde etmek için ortadan kaldırmamız gereken şeyler olarak tanımlarsak) kesinlikle geçerlidir, en azından felsefi olarak...

Ama felsefi hiçlik ile fiziksel hiçlik tanımı arasındaki fark budur. "Hiçbir şeyin" bilimsel olan 4 farklı tanımı vardır ve bunların her biri, kullandığınız bağlama göre geçerlidir:[2]

  1. Merak ettiğiniz "şey"in olmadığı zaman.
  2. Boş, fiziksel alan.
  3. Mümkün olan en düşük enerji durumunda boş uzay-zaman.
  4. Tüm Evren'i ve onu yöneten yasaları elinizden aldığınızda geriye kalan her neyse, o.

İlk iki tanımı kullanırsak kesinlikle "yoktan bir Evren" elde ettiğimizi söyleyebiliriz; üçüncüyü kullanırsak bunu yapamayız ve ne yazık ki dördüncüyü kullanırsak ne olacağını söyleyecek kadar bilgimiz yok. Evren'in dışında ve fizik yasalarının ötesinde neler olduğunu açıklayacak bir fiziksel teori olmadan, "gerçek hiçlik" kavramı, fiziksel olarak kötü tanımlanmış bir kavram olmaktan öteye gidemez.

Kuantum ölçeğinde uzay-zamandaki dalgalanmalar, şişme sırasında Evren boyunca gerilir ve hem yoğunluk hem de yerçekimi dalgalarında kusurlara yol açar. Alan şişirmek "hiçbir şey" olarak adlandırılabilirken, böyle düşünmeyenler de var.
Kuantum ölçeğinde uzay-zamandaki dalgalanmalar, şişme sırasında Evren boyunca gerilir ve hem yoğunluk hem de yerçekimi dalgalarında kusurlara yol açar. Alan şişirmek "hiçbir şey" olarak adlandırılabilirken, böyle düşünmeyenler de var.
Forbes

Sonuç

Fiziksel bağlamda, "mutlak hiçliği" anlamlandırmak imkansızdır. Örneğin uzay-zamanın dışında olmak ne demektir? Uzay-zaman, bir hiçlikten nasıl doğabilir? Uzay-zaman, kendisinin noksanlığında "bir yer"den ve "bir zaman"dan bahsetmek mümkün değilken, nasıl olur da bir yer ve bir zamanda ortaya çıkabilir? Alanları ve parçacıkları, yani kuantumu yöneten kurallar nereden geldi?

Bu düşünce çizgisi; uzayın, zamanın ve fizik yasalarının sonsuz olmadığını varsayar. Ama bunlar, sonsuz olmalıdır. Bunun aksini söyleyen herhangi bir teorem veya kanıt, onları uygulayacağımız koşullarda sağlamlığı test edilmemiş varsayımlara dayanır.

"Hiçbir şey"in fiziksel tanımını kabul ederseniz, Evren, hiçlikten doğmuş gibi görünüyor. Ama fiziksel kısıtlamaları geride bırakırsanız, o zaman nihai kozmik kökenlerimizle ilgili her şey ortadan kalkar.

Ne yazık ki enflasyon, doğası gereği, Evren'imizde önceden var olan bir durumdan kalabilecek tüm bilgileri siler. Hayal gücümüzün sınırsız doğasına rağmen, yalnızca fiziksel gerçekliğimizi içeren testlerin bilgi verebileceği konular hakkında sonuçlara varabiliriz. "Mutlak hiçlik" kavramı da dahil olmak üzere, başka herhangi bir düşünce ne kadar mantıklı olursa olsun, bu yalnızca zihnimizin bir kurgusundan ibaret kalacaktır.

Bu Makaleyi Alıntıla
Okundu Olarak İşaretle
Evrim Ağacı Akademi: Büyük Patlama ve Kozmik Enflasyon Yazı Dizisi

Bu yazı, Büyük Patlama ve Kozmik Enflasyon yazı dizisinin 17. yazısıdır. Bu yazı dizisini okumaya, serinin 1. yazısı olan "Büyük Patlama Nedir? Büyük Patlama Teorisi Hakkında Bilmeniz Gereken Her Şey!" başlıklı makalemizden başlamanızı öneririz.

Yazı dizisi içindeki ilerleyişinizi kaydetmek için veya kayıt olun.

EA Akademi Hakkında Bilgi Al
63
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Bize Ulaş
Yukarı Zıpla

İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!

Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.

Soru & Cevap Platformuna Git
Bu İçerik Size Ne Hissettirdi?
  • Muhteşem! 14
  • Tebrikler! 11
  • Mmm... Çok sapyoseksüel! 5
  • Merak Uyandırıcı! 3
  • Güldürdü 2
  • İnanılmaz 2
  • Bilim Budur! 1
  • Grrr... *@$# 1
  • Korkutucu! 1
  • Umut Verici! 0
  • Üzücü! 0
  • İğrenç! 0
Kaynaklar ve İleri Okuma
  1. Türev İçerik Kaynağı: Forbes | Arşiv Bağlantısı
Tüm Reklamları Kapat

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 26/04/2024 15:35:58 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/11492

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Keşfet
Akış
İçerikler
Gündem
Yeni Doğan
Hayvan Davranışları
Işık Yılı
Bağırsak
Virüs
Psikanaliz
Maske Takmak
Yeşil
Saldırı
Zeka
Solunum
Köpekler
Arkeoloji
Bebek Doğumu
Karar Verme
Genel Görelilik
Mistik
Epistemik
Besin
Evrim Ağacı
Ağrı
Mers
Akıl
Algoritma
Güneş
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Gündem
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Bağlantı
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Bu platformda cevap veya yorum sistemi bulunmamaktadır. Dolayısıyla aklınızdan geçenlerin, tespit edilebilir kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Ekle
Soru Sor
Sosyal
Yeniler
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Yazı Geçmişi
Okuma Geçmişi
Notlarım
İlerleme Durumunu Güncelle
Okudum
Sonra Oku
Not Ekle
Kaldığım Yeri İşaretle
Göz Attım

Evrim Ağacı tarafından otomatik olarak takip edilen işlemleri istediğin zaman durdurabilirsin.
[Site ayalarına git...]

Filtrele
Listele
Bu yazıdaki hareketlerin
Devamını Göster
Filtrele
Listele
Tüm Okuma Geçmişin
Devamını Göster
0/10000
Bu Makaleyi Alıntıla
Evrim Ağacı Formatı
APA7
MLA9
Chicago
E. Siegel, et al. Hiçlikten Gelen Evren: Evren Yoktan Nasıl Var Oldu? Fizikçiler, "Hiç Yoktan Bir Evren" Derken Neyi Kastediyorlar?. (27 Şubat 2022). Alındığı Tarih: 26 Nisan 2024. Alındığı Yer: https://evrimagaci.org/s/11492
Siegel, E., Yağız, C. Y., Bakırcı, Ç. M. (2022, February 27). Hiçlikten Gelen Evren: Evren Yoktan Nasıl Var Oldu? Fizikçiler, "Hiç Yoktan Bir Evren" Derken Neyi Kastediyorlar?. Evrim Ağacı. Retrieved April 26, 2024. from https://evrimagaci.org/s/11492
E. Siegel, et al. “Hiçlikten Gelen Evren: Evren Yoktan Nasıl Var Oldu? Fizikçiler, "Hiç Yoktan Bir Evren" Derken Neyi Kastediyorlar?.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Evrim Ağacı, 27 Feb. 2022, https://evrimagaci.org/s/11492.
Siegel, Ethan. Yağız, Can Yunus. Bakırcı, Çağrı Mert. “Hiçlikten Gelen Evren: Evren Yoktan Nasıl Var Oldu? Fizikçiler, "Hiç Yoktan Bir Evren" Derken Neyi Kastediyorlar?.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Evrim Ağacı, February 27, 2022. https://evrimagaci.org/s/11492.
ve seni takip ediyor

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close