Gezegenimizin her köşesinde uzanan yollar, insan yapımı en yaygın altyapı unsurlarından biridir. Bu yollar yalnızca toprağı kaplamakla kalmaz; nehirlerin ekosistemini bozar, atmosferi kirletir, ormanları baskılar ve doğal yaşam alanlarında kalıcı etkiler bırakır. Örneğin Amerika Birleşik Devletleri'nde yollar, ülkenin yalnızca %1'ini kaplamaktadır. Ancak bu yolların yol açtığı gürültü, hava kirliliği ve habitat parçalanması gibi ekolojik etkiler ülke genelinin %20'sini kapsayacak şekilde yayılmaktadır.[1]
Yol altyapısının çevresel etkileri yalnızca ekosistem sınırlarını aşmakla kalmaz; aynı zamanda taşımacılık sektörünü, iklim değişikliğine en büyük katkı sağlayan alanlardan biri haline getirir.[2] Yol ağlarının genişlemesinin kontrol altına alınması hem iklim değişikliğinin yavaşlatılması hem de biyolojik çeşitliliğin korunması için kritik bir öneme sahiptir. Bu doğrultuda, 2050 yılına kadar dünya çapında 40 milyon kilometre yeni yol inşasının planlandığı göz önüne alındığında, ekosistemler üzerinde daha fazla bozulma ve "ekolojik yaranın" oluşması öngörülmektedir.[3]