Paylaşım Yap
Keşfet
Akış
İçerikler
Gündem
İnsanlar
Yıldızlar
Diş Sorunları
Dünya
İnsanın Evrimi
Viral Enfeksiyon
Epidemik
Alan
Çin
Değişim
Savaş
Zehirli Mantar
Elektrokimya
Meyve
Coğrafya
Epistemoloji
Kadın Sağlığı
Film
Güneş
Karbondioksit
Uzay Görevleri
Aşılar
Gen
Üreme
Burun
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Bu platformda cevap veya yorum sistemi bulunmamaktadır. Dolayısıyla aklınızdan geçenlerin, tespit edilebilir kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Sosyal
Yeniler

Evrimsel süreçleri anlamaya başlayan bir kişinin karşılaşacağı soru işaretlerinden en yaygın olanı, yapı ve organların birbirleriyle nasıl uyum içerisinde evrimleştiği sorusudur. Bu özünde çok basit bir cevabı barındıran bir sorudur; ancak evrimsel biyolojinin detayları tam olarak anlaşılamadıysa, kafa karıştırıcı olabilir.

Örneğin bir birey, gözün daha basit yapılardan kademeli evrimini gayet iyi anlayabilir; ancak göz evrimleşirken beynin de gözden gelen verileri değerlendirebilecek şekilde nasıl evrimleştiğine anlam veremeyebilir. Benzer şekilde, derimizdeki sinir uçlarının evrimine bağlı olarak dokunma duyumuzun oluşumunu anlayabilir; ancak bunun beyinde değerlendirilecek şekilde bir evrimsel değişimin nasıl olduğunu ilk etapta anlayamayabilir.

78
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster

Biyoarşivleme, biyolojik materyallerin (örneğin hücreler, dokular, DNA, tohumlar, mikroorganizmalar) uzun süre korunması ve saklanması sürecine verilen addır. Bu süreç gelecekte bilimsel araştırmalarda kullanılmak üzere biyolojik materyallerin genetik bütünlüklerini bozmadan, uygun koşullarda depolanmasını içerir.

Depolama, tarih boyunca ve günümüzde insanlık için önemli bir kavram olmuştur. Öyle ki her birimiz evlerimizde çok çeşitli şeyler depolarız; bunlar yiyecek, kıyafet veya para olabilir. İnsanlar genellikle depoladıkları şeyleri geleceğe yönelik saklarlar.

8
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Üzeyir Yazıcı
İnceleyen8
Uzun zamandır inceleme yazmıyorum daha doğrusu uzun zamandır kitap okuyamadım maalesef. Bu nedenle bu incelemem biraz yalın olacaktır, kusura bakmayın.

İnsanlar elimde bu kitabı görünce hemen yoldan çıktığımı, psikolojik olarak zor durumda falan olduğumu düşünüp bana akıl vermeye çalışıyorlardı. Oysa benim bu tarz kitapları okumaktaki amacım bu tarz inanışları benimseyen kişilerin neler düşündüğünü anlamak, bu tarz inanışların nereden ortaya çıktığını öğrenmek ve tipik insanlar gibi bunlar tanrı tanımaz diyip geçiştirmemek için okuyorum. İnsan bilmediği bir şeye karşı olamaz.

Ayrıca kitabı okurken ve bitirdikten sonra gerçekten ufkunuz açılacaktır. Ama bu tarz kitapları kesinlikle daha kişisel gelişimini (doğru tanım olur mu bilmiyorum) tamamlamamış genç arkadaşların okumasını önermem.

Son olarak buraya kitaptan bir alıntı bırakmadan önce şöyle bir soru sormak istiyorum sizlere;

Dünyaya geldiğinizde belli bir yaşa kadar hiçbir dine inanmadan yaşasaydınız, sonrasında bir dine inanır mıydınız?

Gerçekten tebrik ediyorum doğduğu toplumun dini inancı ile büyüyüp sonrasında araştırmalar yaparak başka bir dine geçen kişilere....
Yanlış anlamayın lütfen sadece yıllarca birine benimsetilmeye aşılanmaya çalışılan bir şeyi yıkıp başka bir inanışa geçtikleri için azimlerine hayranım. Hristiyanlar Müslüman'ı kötüler, Müslüman Yahudi'yi... Ateistler hepsini... Peki ya Afrika'nın en ücra köşesindeki bir kişi?

Evet bu kitap kafanızdaki bazı soruları belki giderecek ama eminim bu sefer başka sorular oluşacak kafanızda...

Bu arada alıntıyı yoruma bırakacağım...
Kitap
7.5/10
(2 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
6
2 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Blog Yazısı
9 dk.
Musa Mert Çetin
Blog Yazarı

Patlayan kafa sendromu, bireylerin uykuya dalarken ya da uyanma sırasında yüksek sesler duymalarına sebep olan bir uyku bozukluğudur. Epizodik kranial duyusal şok olarak da isimlendirilen bu hastalık, ilk kez 1876’da Amerikan Nörolog Silas Weir Mitchell tarafından açıklanmıştır. Dr. Mitchel; “duyusal şoklar” olarak açıkladığı yüksek sesleri uykuda duyan iki hasta ile ilgili bir vaka çalışmasını duyurmuştur.[1] Daha sonrasında 50 hastayı kayıt altına almış ve rahatsızlığın belirtilerini kaydetmiştir.[2]

Yaşanan bu sendrom bir tür parasomniadır. Parasomnia, uyku bozuklukları olarak tanımlanabilir.

2
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
  • Dış Sitelerde Paylaş
Poyraz Savaş
Poyraz Savaş
52K UP
Bilim okuru

Dünya'da yerçekimi, alevi gözyaşı şekline sokan bir konveksiyon akımı yaratır.

Ancak yerçekimsel ortamda konveksiyon akımları yaratacak hava yoktur. Alevin belirli bir şekli olmayacak ve yanma sonucu oluşan sıcak gazlar yükselmeyeceği için alev küresel bir şekil alacaktır. Mum ve oksijen olduğu sürece alevin kendisi hala yanacaktır, ancak yerçekiminin olmaması, alevin Dünya'da olduğu gibi "hareket edemeyeceği" anlamına gelecektir. Yerçekimi mevcut olduğunda konveksiyon akımı, mum alevinin uzamasını sağlar ve alevi soğutur. Bu nedenle, yerçekimsiz ortamda mum alevleri daha sıcak yanar ve mavi renkte olur.

Mum Alevi – 1g vs Mikro Yerçekimi
Mum Alevi – 1g vs Mikro Yerçekimi
NASA

Kaynaklar

  1. P. V. Ferkul, et al. (1999). Combustion Experiments On The Mir Space Station. American Institute of Aeronautics and Astronautics. doi: 10.2514/6.1999-439. | Arşiv Bağlantısı
  2. A. M. Helmenstine. Can A Candle Burn In Zero Gravity?. (24 Kasım 2019). Alındığı Tarih: 7 Eylül 2024. Alındığı Yer: Thought.co | Arşiv Bağlantısı
  3. NASA. Candle Flame – 1G Vs Microgravity. (30 Nisan 2020). Alındığı Tarih: 7 Eylül 2024. Alındığı Yer: NASA | Arşiv Bağlantısı
3
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
36:35
Mahmut Serdar Keskin
Seslendiren
Post truth kavramı Türkçeye hakikat sonrası, hakikat ötesi anlamında çevrilmiş olup bu tanımlamalar post truth kavramını tam olarak yansıtmamaktadır....
18
  • İndir
  • Dış Sitelerde Paylaş

Evrim, çok uzun bir tarihe sahiptir. Her şey, erken oluşum evreleri sonrasında soğumaya başlayan gezegen üzerinde yavaş yavaş birikmeye başlayan sığ su birikintileri ve okyanus sularında başladı. Gerek kuyruklu yıldızlarla taşınan malzemeler, gerek gezegenin ilkin atmosferinde oluşan kimyasallar, gerekse de çoğunluğu sığ sularda ve çamurlu su birikintilerinde oluşan moleküllerin birbiriyle etkileşimi, ortalamada 600 milyon yıllık bir kimyasal evrim süreci sonucunda, çok erken hücre benzeri yapıların ortaya çıkmasını sağlamıştır. Tüm canlıların atası olacak bu cansız-canlı geçişindeki yapılara bugün “koaservatlar” ya da “ön hücreler” adını veriyoruz.

Bunların büyük bir kısmı süreç içerisinde elenerek yok olmuş olsa da, bazıları çok daha uzun süreler varlıklarını koruyabilecek yapıdaydı. Kendilerini kopyalamayı başarabilen bu ilkin başlangıç, canlılığın temellerini oluşturdu. Bu basit yapılı varlıklar, öncelikle bakteriler ve arkeler gibi bugün hala varlıklarını sürdüren, bildiğimiz prokaryotlara (basit hücre yapılarına sahip canlılara) evrimleştiler.

110
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Türü
Ebru Tuba Ölçücü
Türü Ekleyen
Sinekler, karıncalar, örümcekler, güveler ve eşekarısı gibi avlardan beslenir. Adından da anlaşılacağı üzere bitki ''sürahi'' şeklindedir. Bu sürahilerin iç çeperi nispeten yapışkan bir sıvıyla kaplıdır. Sürahi içinde de su benzeri sıvı bulunur. Bu sıvılar bazen yağmur suyuyla sürahi içine dolar ve yapışkan sıvıyla birlikte birleşebilir. Böcekleri nektar sıvısıyla birlikte kendisine çeker. Buna aldanan böcekler sürahinin ağzından içeri girerek nektarı emmeye çalışır ancak kayar ve içeri düşer. Çıkması neredeyse imkansızdır. Sürahi ağzında kıllar mevcuttur. Bu kıllar ters şekilde konumlanmıştır. Şayet böcek tırmanıp çıkmaya çalışırsa işi daha da zorlaşır. Tür ayrıca iki alt türe ayrılmıştır: S. purpurea subsp. purpurea ve S. purpurea subsp. venosa .
9
  • Raporla
  • Dış Sitelerde Paylaş

Daha önceki yazılarımızda seçilimin evrime nasıl etki ettiğini matematiksel olarak göstermiştik. Şimdi seçilimin özellikle tek bir tipine, yönlü seçilime odaklanalım. Çünkü aslında "yönlü seçilim" adını verdiğimiz seçilim türü, diğerlerinin de özünde yatmaktadır. Örneğin "bozucu seçilim", iki farklı yöne (ekstreme) "doğru" dengenin bozulmasıdır. Yani birbirine zıt iki yönü içerisinde barındırır. "Sabitleyici seçilim" ise, uçların elendiği ve belli bir özellik bakımından ortalamada olanların seçildiği bir seçilim türüdür. Burada da, ortalamaya "doğru" bir seçilim görülür. Evet, bunlar yönlü seçilimden farklı seçilim türleridir; ancak yönlü seçilimi tam olarak anladığımızda, diğerlerinin de nasıl evrime katkı sağladığını görebilmiş oluruz. Bu sebeple bu yazımızda yönlü seçilimi daha detaylı analiz edecek ve bunun sonuçlarına göz atacağız.

Yönlü seçilim, hatırlayabileceğiniz gibi, özellik dağılımı içerisinde belli bir ucun (ekstremin) avantajlı olmasından ötürü sürekli olarak o yöne doğru olan seçilim türüdür. Yani bir popülasyonda uzun bireylerin avantajlı olması ve geri kalan tüm bireylerin uzunlara göre çeşitli seviyelerde dezavantajlı olması, uzun vadede yönlü bir seçilimi beraberinde getirecektir. Daha uzun olanlar daha kolay hayatta kalacak ve üreyecek, kendilerinin uzun olmasını sağlayan genleri gelecek nesillere daha fazla aktaracaktır. Böylece her nesilde üretilen yavruların ortalamadaki boy uzunluğu, önceki nesillere (atalarına) göre daha fazla olacaktır. Böylece popülasyon farklılaşacak, evrim geçirecektir.

48
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Lucy Sekiz Asteroide Fırlatıldı!

Bu görevde neden Jüpiter’e kadar gidildi de Jüpiter ziyaret edilmedi? Lucy’nin planı, Güneş sistemimizin kökeni hakkında, Juno’nun şu an yörüngesinde döndüğü Jüpiter’de bulunabilecek olanlardan farklı ipuçlarını takip etmektir. Jüpiter o kadar büyük bir gezegendir ki, kütleçekimi Güneş’in etrafında dönen çok sayıda asteroidi yakalar. Bu istilacı asteroidler, Güneş Sistemimizin her yerinde oluştu ve bazıları milyarlarca yıldır orada kapana kısılmış olabilir. Bu istilacı asteroidlerin yakınında uçmak, onları erken Güneş Sistemimiz hakkında muhtemelen benzersiz ipuçları taşıyan fosiller olarak incelememizi sağlar. Adını, ünlü bir şarkıdan esinlenerek isimlendirilen ünlü bir fosil iskeletinden alan Lucy’nin 2025’ten 2033’e kadar sekiz asteroidi ziyaret etmesi planlanıyor. Lucy’nin fırlatılışı geçen hafta Cape Canaveral, Florida, ABD’de güçlü bir Atlas V roketinin yansımasıyla birlikte görüntülendi.

20 Ekim 2021 Günün Astronomi Fotoğrafı (NASA APOD)

📸 Kaynaklar ve Katkıda Bulunanlar:
Görsel Kaynağı ve Telif Hakkı: John Kraus
Çeviren: Ege Can Karanfil

🔗 Tüm APOD içeriklerini görmek için:
https://evrimagaci.org/apod
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

YouTube, Evrim Ağacı tarafından hazırlanan içerikleri video yoluyla öğrenmenin en iyi yolu! Ayrıca kanalımızda birçok bilim insanıyla röportajlarımızı, çeşitli deney gösterilerini ve diğer bilim içeriklerimizi bulabilirsiniz.

Evren'de süregelen madde döngüsünün en büyük parçası yıldızlardır. Yıldızlar, ömürlerini doldurup yakıtlarını tükettiklerinde, kütleçekiminin etkisi altında "kendi içine çökme" denen bir süreçten geçerler ve süpernova adı verilen bir patlamayla malzemelerini etrafa saçarlar. Bu maddeler, süpernova patlaması sonucu oluşan yeni gök cisminin (yıldız, karadelik, vs.) etrafında oluşacak olan diğer gök cisimlerinin (başka yıldızlar, gezegenler, vs.) hammaddesini oluşturur. Bu durumda, sizi veya bizi oluşturan her bir atom, bu şekilde patlamış bir yıldızdan saçılan malzemelerdir! 

Peki ya gezegenler, örneğin Dünya ya da Jüpiter neden bu tip bir "kendi içine çökme" sürecinden geçmezler? 

39
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ece Müker
Ece Müker
406K UP
Teksaslı çevre aktivisti Brandy Deason, geri dönüşümün etkinliğini sorgulamak için AirTag cihazlarını plastik geri dönüşüm poşetlerine yerleştirdi. Araştırması, Houston’daki Wright Waste Management tesisine ulaşan plastiklerin geri dönüşüm sürecine dahil edilmediğini ve büyük bir yangın tehlikesi oluşturduğunu ortaya çıkardı. Bu durum, plastik geri dönüşümünün zorluklarını ve Houston’ın kimyasal geri dönüşüm programına yönelik endişeleri gözler önüne serdi.
Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
3
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Buğra Ünal
Seslendiren
Nvidia durdurulamıyor! - İnternetten bedava işlemci indirme devri - Google kendini affettirebilecek mi - ⁠Apple'dan etkinlikler ve yatırımlar
7
  • İndir
  • Dış Sitelerde Paylaş
İnceleme
Murat Tuğra Ünal
İnceleyen10
Gayet iyi bir evreni vardır. Şu an bile açıp ara ara izlerim ama son filmleri biraz kötüydü.
Youtube Kanalı
9.8/10
(69 Kişi)
Puan Ver
@AdventureTime
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
9
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Amerikalı bilgisayar bilimcisi ve bilişsel bilimci John McCarthy, 4 Eylül 1927'de doğdu. McCarthy, yapay zeka disiplininin kurucularından biri olarak tanınmaktadır. "Yapay zeka" terimini ortaya atan belgeyi ortaklaşa yazmış, Lisp programlama dili ailesini geliştirmiş ve ayrıca, ALGOL dilinin tasarımına önemli katkılarda bulunmuştur.
Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
1
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Evrim Ağacı'na Destek Ol
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Bu platformda cevap veya yorum sistemi bulunmamaktadır. Dolayısıyla aklınızdan geçenlerin, tespit edilebilir kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close