Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Paylaşım Yap
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Eric Rose
Eric Rose
209.1K UP
Yazar 28 Temmuz 2017 24 dk.

Galileo ile ilgili en yaygın yanılgılardan birisi, engizisyon tarafından ölüm cezasına çarptırıldığı iddiasıdır. Galileo, 1610 yılında Sidereus Nuncius (Yıldız Habercisi) isimli kitabını yayınlamış ve içerisinde, yeni teleskobu ile yaptığı şaşırtıcı gözlemlerden bahsetmiştir. Venüs'ün evreleri ve Jüpiter'in uydularına dair bu gözlemler, Kopernik'in "Güneş Merkezli Galaksi" teorisini doğrulamaktaydı. Yani kilise tarafından kabul edilen "Dünya Evren'in merkezidir." algısını yıkmaktaydı. Bu bulgular, Katolik Kilisesi'ni telaşlandırdı ve 1616 yılında bu teorinin kabulünü yasakladı.

Bu yasaklar Galileo'yu durdurmadı. Aynı yıl, gelgitlerin varlığının Dünya'nın hareket ettiğinin bir kanıtı olduğunu ileri sürdü. 1619 yılında ise kuyrukluyıldızlarla ilgili gözlemlerde bulundu. 1632 yılında, iyice yaşlı bir adam olduğunda, yasağa rağmen üstü kapalı bir şekilde Güneş'in merkezde olduğunu savunduğu "İki Merkezi Dünya Sistemi Üzerine Diyaloglar" isimli kitabını yayınladı. Kitap, büyük ses getirdi. Kitap içerisinde teoloji, astronomi ve felsefe üzerine birçok fikir ve görüş de bulunuyordu.

114
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Onur Özer
Onur Özer
12.3K UP
Yazar 27 Temmuz 2014 31 dk.

“Doğa bir savaş alanıdır.” sözünü, çayırlarda koşturan aslan ve geyiklerden çok, bağışıklık sisteminde yaşananlar olarak anlamak mümkündür. Moleküler düzeydeki evrimsel savaşın en serti patojenler (yani hastalık yapan organizmalar) ile konak canlıların bağışıklık sistemi arasında gerçekleşmektedir desek abartmış olmayız. Birlikte evrimin en güzel örneklerini görebileceğimiz bu çekişme, aslında temel olarak bir organizmanın “ben ve diğerleri” ayrımını yapabilmesine dayanmaktadır. Patojenler için evrimsel başarı ise bu ayrımdan kaçabilmelerine bağlıdır.

Modern tıbbın önlenebilir hastalıklara karşı bağışıklık sistemimiz kadar iyi bir iş çıkardığını reddedemeyiz. Tedavi ve aşı yöntemleri sayesinde (ve tabi ki gıda, temizlik gibi birçok faktörün de birleşimi ile) insan ömrü 1900’lerin başından bu yana iki katına çıkmıştır. Fakat elbette bu bağışıklık sistemlerini araştırmayı bir kenara bırakacağımız anlamına gelmiyor. Henüz çare bekleyen birçok hastalığın yanında aslında bu sistemler birazdan da anlatmaya çalışacağımız gibi hiç tahmin edemeyeceğimiz teknolojik yeniliklere yol açabilir ki zaten temel bilim çalışmalarının tamamı böyle değil midir?

155
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'na Destek Ol
İnceleme
Şehmus👨🏽‍🚀 Savaş
İnceleyen10 16 Nisan 2023
Orhan Pamuk un yazdığı bir kıta çok güzel bir kitap
9.9/10
(18 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
7
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ali Gazi Kavak
Ali Gazi Kavak
58.9K UP
1 gün önce
Dünyadaki her canlı türü vücudunda gerçekleşen kimyasal olaylar sayesinde farklı miktarlarda da olsa ışık saçmaktadır.İnsanlar dahil! 🌟
4
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Pedram Türkoğlu
Yazar 19 Ağustos 2018 10 dk.

Süha Derbent'in Evrim Ağacı'nda Yaşam Ağacı projesine katkı sağladığı nefes kesici Sibirya kaplanı (Panthera tigris tigris) gözlemlerinden birkaç tanesine tanıklık ediyorsunuz! Gözlemler ABD Montana'daki koruma altında olan birey üzerinde yapıldı.

Kuzenleri arasındaki en büyük kedi ve apeks avcıdır. Sibirya kaplanı dışındaki diğer bir adı ise Amur kaplanıdır. Kendileri yaşayan en iri kedilerdir. Fakat aslan (Panthera leo) baba ve kaplan (Panthera tigris) anneden meydana gelen liger isimli hibrit (melez) birey bazen Sibirya kaplanlarından büyük oldukları rapor edilmiştir. Bunun tam tersi durumda doğan tigon ise liger kadar büyük olmayabiliyor. Zaten anne aslanın bir erkek kaplanı kabul etmesi son derece nadir görülür. Günümüzde yaşayan kaplanlar, soyu tükenmiş dev kediler kadar büyüktürler ve 3.3 metreye kadar uzayan, 300 kg ağırlığa erişen bireyler görülebilir. Kayıtlara geçen en büyük bireylerden biri yaklaşık 3.5 metre ve en ağır birey ise 465 kg ağırlığındadır. Köpek dişleri (canine) yaklaşık 10 cm uzunluğundadır. Gücü ve saldırganlığı yanısıra, vücudundaki kırmızı/turuncu renk üzerindeki sivri siyah çizgilerle tanınır. Genel olarak Panthera cinsinin en meşhur ortak özelliği, anatomilerinin güçlü kükreme sesi çıkarmaya uygun olmasıdır. Bunun olabilmesinin temel sebebi hyoid kemiğinin tamamlanmamış kemikleşmesidir. Ayrıca yeni çalışmalar, ses kutusunun da kükremek üzere özelleştiğini morfolojik olarak ortaya çıkarmıştır. Vahşi doğada 10-15 sene, koruma altında 20 sene kadar yaşayabilir. Genellikle vücutlarında 100 kadar çizgi bulunur. Alt tür varyasyonlarına göre ölçüler değişebilse de, genellikle 70-120 cm omuz yüksekliğine erişebilirler.

66
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Mehmet A.
Mehmet A.
1,287 UP
Üye 4 gün önce Henüz cevap yok.
Kendimizi çevremizden nasıl ayırıyoruz ve ben diyebiliyoruz? Bunu sağlayan şey ne? Düşünerek fark ettiğimiz bir şey de değil.
1
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Mücahid Köse
Çeviren 15 Aralık 7 dk.

Son yıllarda sadece ChatGPT gibi büyük dil modelleri olan sohbet botlarında değil, ayrıca biyolojik verilere dayalı olarak eğitilmiş özel yapay zeka modellerinde de önemli ilerlemeler kaydedildi. Bu modeller; aşı geliştirme sürecini hızlandırmak, hastalıkları tedavi etmek ve kuraklığa dayanıklı bitkiler geliştirmek gibi uygulamalar için büyük potansiyele sahiptir. Ancak bu modelleri yararlı kılan nitelikler, aynı zamanda potansiyel tehlikeleri de beraberinde getirmektedir. Örneğin güvenli bir aşı tasarlayabilecek bir yapay zeka modelinin, öncelikle neyin zararlı olduğunu bilmesi gerekmektedir.

Önde gelen akademik bilim dergisi Science üzerinden yayımlanan bir makalede uzmanlar, biyolojik modeller için zorunlu denetim ve güvenlik önlemlerinin getirilmesi çağrısında bulunmaktadır.[1] Uzmanlar, makalede şu anki yapay zeka modellerinin biyolojik risklere "önemli ölçüde katkıda bulunmadığını", ancak gelecekteki yapay zeka sistemlerinin, yeni bir pandemiye neden olabilecek patojenlerin geliştirilmesine katkı sağlayabileceğini öngörüyor.

30
4
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Blog Yazısı
Ali Kağan Kozluca
Blog Yazarı 22 dk.

Son yıllarda ülkeler teknolojilerinin gelişmişliği ile ön plana çıkmaktadır. Bunun sonucunda gelişmiş ülkeler arasında teknolojik rekabet oluşmuş ve teknolojisi güçlü olan ülkeler her alanda ön sıralara geçmeye başlamıştır. Değişen Dünya düzeninde güncel kalma çabası da ülkeleri teknolojik gelişmelere ve projelere muhtaç kılmıştır. Özellikle askeri istihbarat, tehdit algılama ve önleme alanında teknoloji büyük önem arz etmektedir. İstihbarat alanında ülkeler birçok teknolojik araç üretmelerine rağmen su altında yapılan gelişmeler hava ve karadan daha az sayıdadır. Bu durum da ülkelerin su altı istihbarat alanında gelişime muhtaç olduğunu göstermektedir.

Bu doğrultuda gerekli araştırmalar yapıldıktan sonra bir model oluşturulmuş, model online platformda gerekli analizlere sokulduktan sonra 3D yazıcı ile maket olarak bastırılmıştır. Üretim maliyeti düşük olması sebebiyle ekonomik bir modeldir. Model üzerine Deneyap Kart kullanılarak elektronik devre kurulmuştur. Casus balık koordinatları belli bir noktaya GPS’siz ve tam otonom şekilde ulaşıp üzerindeki kamerası ile görüntü alarak gönderildiği noktaya tekrar geri dönebilmektedir. Isparta, Kozluca Şehit Göksel Koç Baraj’ında yapılan su altı ve su üstü testleri sonucunda modelin tam otonom hareket ve kaçış manevralarını başarılı bir şekilde gerçekleştirdiği görülmüştür.

5
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Öne Çıkan EtkinlikBilim Buluşması
Evrim Ağacı Samsun Topluluğu
Etkinliği Ekleyen 2 gün önce Samsun₺500,0015 Eylül
Evrim Ağacı Samsun Topluluğu Kitap Kulübü
15 Eylül 2025 19:00 tarihinden 15 Eylül 2025 22:00 tarihine kadar.

15 Eylül 2025 Pazartesi günü başlayacak olan kitap kulübü buluşmalarımız, Eylül ayı boyunca her pazartesi aynı saatte gerçekleşecektir.

✨ İlk kitap: “50 Soruda Yapay Zeka” – Cem Say
✨ Okunacak diğer kitaplar kulüp üyelerinin oylamasıyla belirlenecektir.
✨ Her hafta bir kitap üzerine sohbet
✨ 3 saatlik buluşmalar
✨ 10 kişilik sınırlı kontenjan

Devamını Göster
1
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Simay Aladağ
Simay Aladağ
188.5K UP
Aktaran 3 gün önce 1 dk.

Politecnico di Milano'da bir araştırma ekibi, kimyasal aktivitesini seçici olarak uyarlayabilen yenilikçi bir tek atomlu katalizör geliştirdi. Çalışma Milano-Bicocca Üniversitesi, Çek Cumhuriyeti'nden Ostrava Üniversitesi, Avusturya'dan Graz Üniversitesi ve Güney Kore'den Kunsan Ulusal Üniversitesi ile yapılan uluslararası işbirliği ile yürütüldü. Bu, sürdürülebilir kimya ve daha verimli, programlanabilir endüstriyel süreçlerin tasarımı açısından oldukça önemli bir adımdır.

Çalışma, kimya alanında dünyanın en saygın bilimsel dergilerinden biri olan Journal of the American Chemical Society'de yayınlandı.

7
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 19 Haziran 2014 4 dk.

Yukarıdaki fotoğrafta 2012 yılı Wellcome Fotoğrafçılık Ödülü'nü kazanan bir canlı beyin fotoğrafını görmektesiniz. University College London Nöroloji Enstitüsü'nden Robert Ludlow tarafından bir epilepsi ameliyatında çekildi. Ödül jürisinde bulunan Prof. Dr. Alice Roberts şöyle söylüyor:

Beynin normal fonksiyonlarını sürdürebilmesi, ona sürekli olarak oksijen taşınabilmesiyle mümkün olmaktadır. Dolayısıyla beynimizdeki damarların düzgün çalışması ve beynin önemli bölgelerine doğrudan ulaşmaları çok büyük önem arz eder. Bu sayede beyne hem oksijen ve besin maddeleri taşınmış olur, hem de diğer dokular ve organlarda olduğu gibi beynin atıkları toplanabilir. Bu sebeple beynimizde yoğun bir damar ağı bulunur. 

35
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Poyraz Savaş
Poyraz Savaş
115.7K UP
Çeviren 17 saat önce 5 dk.

Michael Crichton 1990 yılında Jurassic Park romanını yayımladığında, kitapta parkın göletlerinden birinde geçen korkutucu bir kovalamacaya da yer verdi. Romanda Lex ve Tim adlı çocuklara bakan kurgusal paleontolog Alan Grant, uyuklayan bir Tyrannosaurus rex'in yanından gizlice geçip gölün karşısına geçmeye çalışır. T. rex, onları adeta dünyanın en büyük timsahıymış gibi takip eder. Sahne o kadar dikkat çekiciydi ki, serinin yeni filmi Jurassic World: Rebirth filmi için yeniden uyarlandı.[1] Peki tiranozorlar filmlerde ve kitaplarda yüzebiliyorken, gerçek hayatta yüzebilirler miydi?

Etçil dinozorlar genellikle iyi yüzücüler olarak düşünülmez. Aslında, 20. yüzyılın büyük bir bölümünde paleontologlar, otobur dinozorların T. rex, Allosaurus ve diğer yırtıcılardan kaçmak için nehirlere ve göllere yöneldiklerini yanlış bir şekilde varsaymışlardır. Bu tür etoburların yüzebildiğine dair doğrudan bir kanıt bulunmamaktaydı. Ancak, dünyanın çeşitli yerlerindeki fosil alanlarında bulunan dinozor yüzme izleri, T. rex, kuşlar ve bunların akrabalarını içeren teropod dinozorların, tahmin edilenden daha suya yatkın olduklarını ve hatta kendilerine has bir ''köpek stili'' yüzme tekniğine sahip olabileceklerini göstermiştir.

2
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Cemgil Bilici
Cemgil Bilici
88.3K UP
Alıntıyı Ekleyen 2 gün önce
Bu sadece birkaç kelimeyle, hızlıca öğretilebilir: İyi olan tek şey erdemdir. Erdem olmadan iyi var olamaz. Erdem bizim asil ve mantıklı olan tarafımızdır. Peki bu erdem ne olabilir? Doğru ve değişmez bir görüştür. Çünkü zihnimizin tüm dürtüleri buradan ortaya çıkar. Ve dürtülerimizi kışkırtan her görüntü bunun sayesinde net bir resme dönüşür.
Kaynak: Ahlak Mektupları
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Simge Elif Tunçer
Aktaran 3 Haziran 2024 2 dk.

Gürültü önleyici kulaklıklar, işitsel olarak gürültüsüz bir ortam oluşturmada oldukça başarılılar. Ancak ses silme işlemi esnasında kullanıcının bulunduğu ortamdan gelen belirli seslere izin verilmesi araştırmacıları hâlâ zorluyor. Örneğin Apple'ın AirPods Pro'sunun en son sürümü, kullanıcılar için ses seviyelerini otomatik olarak ayarlıyor (örneğin ne zaman sohbet ettiklerini algılıyor), ancak kullanıcının kimi dinleyeceği veya bunun ne zaman olacağı konusunda çok az kontrolü var.

Washington Üniversitesi'nden bir ekip, kulaklık takan bir kullanıcının konuşan bir kişiye sadece üç ila beş saniye boyunca bakarak bu kişinin sesini işleme almasını sağlayan bir yapay zekâ sistemi geliştirdi. "Hedef Konuşmayı İşitme" adı verilen sistem, hedef kişiyi kaydettikten sonra ortamdaki diğer tüm sesleri iptal ediyor ve dinleyici gürültülü bir ortamda bulunsa ve artık konuşmacıyla yüz yüze olmasa bile kayıtlı konuşmacının sesini gerçek zamanlı olarak kulaklık aracılığıyla aktarmaya devam ediyor.

17
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Uyarlayan 2 Haziran 2021 22 dk.

2015 yılında yayınladığımız bir açık mektupta, Dünya'nın dört bir yanından akademisyenlerin, yapay zeka ile ilgili en büyük tehlikelerden birinin otonom silahların insan müdahalesi olmaksızın hedef tespiti yapıp, bunları vurabileceği ve dolayısıyla bunun engellenmesi gerektiğine yönelik çağrılarını Evrim Ağacı okurlarıyla paylaşmıştık. Çok ilginç ve öngöremediğimiz bir şekilde, bu endişe 2020 yılında Türkiye tarafından üretilen bir drone ile, gerçek bir savaş sahasında hayata geçirilmiş ve önü alınamayacak bir otonom silahlanma yarışını tetiklemiş olabilir. Mektupta uzmanlar, şöyle yazıyorlardı:[1]

Otonom silahların lehine ve aleyhine pek çok argüman geliştirilmiştir. Örneğin insan askerlerin yerine makine kullanma, makineye sahip olan ülkeler için insan zayiatını azaltması bakımından iyi, fakat bu sebeple savaşa girme ihtimalini yükseltmesi bakımından ise kötü bir fikirdir. Bugün insanlık için en kilit soru, küresel bir "Yapay Zekaya Sahip Silahlanma yarışını" başlatmak ya da bunu önlemektir. Şayet herhangi büyük askeri bir güç Yapay Zekaya Sahip silahları geliştirmede öne geçerse, küresel bir silahlanma yarışı fiilen kaçınılmaz olur. Bu teknolojik gidişatın nereye varacağı ise şimdiden görülebilir: Otonom silahlar, geleceğin Kalaşnikofları olacaktır. Nükleer silahların aksine, bu silahların üretimi için pahalı ve elde etmesi zor ham maddeye gerek yoktur, bu yüzden de bütün önemli askeri güçler için seri üretim bakımından kolay bulunur ve ucuz olacaklardır. Karaborsada görülmeleri, teröristlerin, halkını daha iyi kontrol etmek isteyen diktatörlerin ya da soykırım başlatmak isteyen savaş baronlarının ve benzerlerinin ellerinde görülmeleri sadece zaman meselesi olacaktır. Otonom silahlar; suikast düzenleme, devletleri istikrarsızlaştırma, halkları boyunduruk altına alma ve belli bir etnik grubun hedef alınarak öldürülmesi gibi eylemler için kusursuzdur. Bu sebeple, inanıyoruz ki, (askeri türden) Yapay Zekaya Sahip silahlanma yarışı, insanlık için faydalı olmayacaktır.

73
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Arda Küçükoğlu
Fizikçi adayı 3 gün önce Sen de Cevap Ver

Merhaba!

Şuanda fizik 1. sınıf öğrencisiyim. Fiziğin birçok alanını sevmemle beraber hiç sevmediğim bir alan olan "Malzeme Fiziği" adlı bir ders var ancak benim gibi bu tarz dersleri sevmemen fizik okumak için herhangi bir engel değil çünkü hangi bölümü okursan oku sevmediğin bir ders olacak. Bu durum aynı "lisede edebiyat sevmiyorum ozaman lise okumamalımıyım" sorusuna benzer ve gereksiz bir sorudur. Eğerki ileride master ve doc. yapacaksan zaten ilgilendiğin alanda çalışmalar yapacaksın.

4
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Zişan Yalçıntaş
İnceleyen8 2 gün önce
Fight Club benim için insanın iç dünyasına tutulan karanlık ama dürüst bir ayna gibi. Film, modern toplumun bireyi nasıl yalnızlaştırdığını ve kimliğini elinden aldığını çok net gösteriyor. Karakterin yaşadığı boşluk, rutin ve uykusuzluk aslında hepimizin içinde bir şekilde taşıdığı sıkışmışlık duygusunun sembolü. Tyler Durden ise onun bastırdığı tüm öfkenin, cesaretin ve isyanın bir yansıması. Psikolojik açıdan en çarpıcı yönü, filmin bizi sürekli şu soruyla baş başa bırakması: ‘Ben kimim?’ Karakterin tüketim kültürüne başkaldırışı, aslında toplumun dayattığı değerlerin altında ezilen herkesin sesi gibi. Kavga sahneleri sadece şiddet değil, aynı zamanda özgürleşme arayışının, kendini hissetme ihtiyacının bir dışavurumu.

Sonundaki büyük ters köşe ise filmi bambaşka bir boyuta taşıyor; izleyiciye bilinç ile bilinçdışının nasıl çatıştığını, insanın kendi benliğiyle nasıl savaştığını düşündürüyor. Fight Club, benim için izledikten sonra uzun süre etkisi kalan, insanın hem toplumla hem de kendi zihniyle mücadelesini çok güçlü bir şekilde anlatan bir yapım.
9.7/10
(157 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : Fight Club
Yönetmen: David Fincher
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
4
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Eser
Ece Müker
Ece Müker
545.0K UP
Eseri Ekleyen 4 gün önce Film
Puan Ver
Orjinal Adı : Dreams, Drømmer
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
Leyla Nil Geçkin
Seslendiren 5 gün önce 8:35
Davranışlarımızı değiştirmek, eşine az rastlanır bir kendi kendine mühendislik mücadelesidir. Burada bahsettiğimiz, uzun vadeli ve kalıcı bir değişimdendir;...
6
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Evrim Ağacı'ndan Mesaj
Teşekkürler, Uğur Özcan!

Evrim Ağacı'na bugüne yaptığın tüm katkılar için çok teşekkürler! Evrim Ağacı'nda yayınladığın veya yayınlanmasına katkı sağladığın 1 içerik sayesinde Türkiye'de bilimsel bilgiye erişim bir o kadar kolay. Hep birlikte, daha da güzel işler başarmaya devam!

Devamını Göster
Teşekkürler, Uğur Özcan!
Yaşam Ağacı Gözlemi
Ayşe Yılmaz
Ayşe Yılmaz
97.0K UP
Gözlemi Yapan 2 gün önce Türkiye, Çankırı
Eldivan İlçesi'nde kaydedilmiştir. Latince tür adı "Anser anser", "su kuşları familyasından Anatidae'ye ait büyük bir kaz türü ve Anser cinsinin tip türüdür." (Kaynak: Wikipedia)
2
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Keşfet
Ara
Yakında
Sohbet
Agora
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close