Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Paylaşım Yap
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Sabri Küsüroğlu
Çeviren 26 Ocak 2014
Güneş için sakin bir gün. Ancak yukarıdaki görüntü, sessiz günlerde bile Güneş’in yüzeyinin oldukça hareketli bir yer olduğunu gösteriyor. Morötesi ışıkta görülen nispeten soğuk ve karanlık bölgeler, binlerce santigrat derece sıcaklığa sahiptir. Son Güneş çevriminden kalma, AR 9169 adlı büyük Güneş lekesi grubu, ufka yakın parlak bir bölge olarak görülüyor. Güneş lekelerinin çevresinde akan parlak gaz, bir milyon santigrat derecenin üzerinde bir sıcaklığa sahiptir. Bu yüksek sıcaklıkların nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte, Güneş plazmasını yönlendiren ve hızla değişen manyetik alan döngüleriyle ilişkili olduğu düşünülmektedir. AR 9169 adlı büyük Güneş lekesi grubu, 2000 yılının Eylül ayında Güneş’in yüzeyi boyunca hareket etmiş ve birkaç hafta içinde yok olmuştur.
 
3
0 Yorum
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Utku Derin
Utku Derin
399.0K UP
Aktaran 2 gün önce 2 dk.

Nature Biotechnology dergisinde yayımlanan bir çalışma, yapay zekanın bilim insanlarının o proteinlerin nasıl göründüğünü bilmedikleri durumlarda bile; vücutta zararlı proteinlere yapışıp onları parçalayabilen küçük, ilaç benzeri moleküller tasarlayabildiğini ortaya koyuyor.

Bu çığır açan gelişme, aralarında bazı kanser türleri, beyin hastalıkları ve viral enfeksiyonların da bulunduğu, geleneksel ilaç geliştirme yöntemlerine uzun süredir direnen hastalıklar için yeni tedavilerin önünü açabilir.

4
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nın çalışmalarına Kreosus, Patreon veya YouTube üzerinden maddi destekte bulunarak hem Türkiye'de bilim anlatıcılığının gelişmesine katkı sağlayabilirsiniz, hem de site ve uygulamamızı reklamsız olarak deneyimleyebilirsiniz. Reklamsız deneyim, sitemizin/uygulamamızın çeşitli kısımlarda gösterilen Google reklamlarını ve destek çağrılarını görmediğiniz, %100 reklamsız ve çok daha temiz bir site deneyimi sunmaktadır.

Kreosus

Kreosus'ta her 50₺'lik destek, 1 aylık reklamsız deneyime karşılık geliyor. Bu sayede, tek seferlik destekçilerimiz de, aylık destekçilerimiz de toplam destekleriyle doğru orantılı bir süre boyunca reklamsız deneyim elde edebiliyorlar.

Kreosus destekçilerimizin reklamsız deneyimi, destek olmaya başladıkları anda devreye girmektedir ve ek bir işleme gerek yoktur.

Patreon

Patreon destekçilerimiz, destek miktarından bağımsız olarak, Evrim Ağacı'na destek oldukları süre boyunca reklamsız deneyime erişmeyi sürdürebiliyorlar.

Patreon destekçilerimizin Patreon ile ilişkili e-posta hesapları, Evrim Ağacı'ndaki üyelik e-postaları ile birebir aynı olmalıdır. Patreon destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi 24 saat alabilmektedir.

YouTube

YouTube destekçilerimizin hepsi otomatik olarak reklamsız deneyime şimdilik erişemiyorlar ve şu anda, YouTube üzerinden her destek seviyesine reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. YouTube Destek Sistemi üzerinde sunulan farklı seviyelerin açıklamalarını okuyarak, hangi ayrıcalıklara erişebileceğinizi öğrenebilirsiniz.

Eğer seçtiğiniz seviye reklamsız deneyim ayrıcalığı sunuyorsa, destek olduktan sonra YouTube tarafından gösterilecek olan bağlantıdaki formu doldurarak reklamsız deneyime erişebilirsiniz. YouTube destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi, formu doldurduktan sonra 24-72 saat alabilmektedir.

Diğer Platformlar

Bu 3 platform haricinde destek olan destekçilerimize ne yazık ki reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. Destekleriniz sayesinde sistemlerimizi geliştirmeyi sürdürüyoruz ve umuyoruz bu ayrıcalıkları zamanla genişletebileceğiz.

Giriş yapmayı unutmayın!

Reklamsız deneyim için, maddi desteğiniz ile ilişkilendirilmiş olan Evrim Ağacı hesabınıza yapmanız gerekmektedir. Giriş yapmadığınız takdirde reklamları görmeye devam edeceksinizdir.

İrem Başkan
İrem Başkan
76.1K UP
Yazar 2 Eylül 2020 3 dk.

"Zürafa boyunlu" sıfatı ile anılan Dünya’nın en uzun boyunlarına sahip kadınlar, Kayanlar isimli bir halkın mensuplarıdır. Kayanlar, Güneydoğu Asya’da yer alan Myanmar, bir diğer adıyla Burma ve Tayland’da yaşamaktadırlar. Kayan kabilesi üyeleri, Kırmızı Karenler (Kayah) halkının bir alt koludur. Kırmızı Karenler’in yanı sıra, Siyah Karenler (Pgo) ve Beyaz Karenler (Swag) olmak üzere iki farklı etnik grup daha mevcuttur. Kırmızı Karenler halkının bir alt grubu olarak bilinen Padaunglar ise zürafa boyunlu kadınlardan oluşmaktadır. Padaung kelimesi Shan dilinde "uzun boyun" anlamına geldiğinden, bu insan topluluğuna bu isim verilmiştir.

1980-1990’lı yıllarda Burma’da meydana gelen askeri rejim çatışmalarından ötürü memleketlerini terk etmiş olan Karenler, Tayland’a yerleşmişlerdir. Bu kabilenin üyelerinden bazıları Burma-Tayland sınırında yer alan Ban Mai Nai Soi mülteci kampında yaşarken, bazıları turistik köyler kurarak bu köylerde yaşamaya başlamışlardır. Mülteci kampına mensup olan bireylerin kamptan çıkışı yasaktır; aynı zamanda da hiçbir turist bu kampa adım atamamaktadır. Bunun yanında, kurulmuş olan turistik köyler, turistler tarafından ziyaret edilebilmekte; fakat bu köylere giriş için bir miktar giriş ücreti ödenmesi gerekmektedir. Karenler bir mülteci kampına ve üç tane de köye yaşamlarını sığdırmaktadır.

62
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 26 Haziran 2011 17 dk.

Evrimsel biyolojinin bize açtığı en temel ufuğun, var olmuş, var olan ve var olacak tüm canlıların birbiriyle akraba olduğu gerçeği olduğunu biliyoruz. Evet, türlerin birbirleriyle akraba olduklarını bilmek önemli bir adım; ancak bu akrabalık ilişkilerini nasıl göstereceğiz? İşte burada bilimsel bir metodolojinin takip edilmesi gerekmektedir. Bu makalemizde sizlere en ilkin evrim ağacı oluşturma ve filogeni yaratma yöntemlerinden birini adım adım öğretmeye çalışacağız. Bu analizimizde genlere ve daha kapsamlı analizlere girmeyecek, sadece elinizde belli sayıda tür varken, bunları dış görünümlerine bakarak hangi sırayla evrimleştiklerini ve birbirleriyle olan akrabalık ilişkilerini bir evrim ağacı üzerinde gösterebilmenizi sağlayacak kadar bilgi vereceğiz. Dolayısıyla biliniz ki modern evrimsel biyolojide burada öğreteceklerimizden kat kat daha derin ve kapsamlı yöntemler kullanılmaktadır; ancak bunlardan en basitini öğrenmenin, evrimle ilgilenen birçok kişi için faydalı bir bilgi olacağını düşünüyoruz. 

Giriş kısmında da belirttiğimiz gibi, burada göstereceğimiz analiz genetikte pek doğrudan kullanılmamaktadır. Bizler genlere değil, canlıların dış görünümlerine bakarak bir sınıflandırma yapacağız. Bu, gerçek analizlerin isabetliliğinden farklı sonuçlar verebilir. Çünkü dış görünüm aldatıcıdır. Birbirinden tamamen farklı gözüken canlılar aynı türün bireyleri olabileceği gibi, birbirlerinin tıpatıp aynısı gözüken canlılar evrim ağacının iki apayrı dalı üzerinde bulunuyor olabilir. Örneğin taksonominin babası olarak bilinen Linne bile, sadece dış görünüşlere bakarak sınıflandırma yaptığı için, Agelaius phoenicus türünün erkeği ile dişisini birbirinden farklı türler olarak sınıflandırmış ve büyük bir hataya düşmüştü. Çünkü bu kuş türünün iki cinsiyeti birbirinden tamamen farklı gözükmektedir; ancak aslında aynı türe aittirler. Benzer bir şekilde, Microcebus cinsine ait lemurların bazıları farelere büyük oranda benzemektedirler. Çok dikkatli yapılmayan bir analizde bu iki tür kolayca birbirine yakın akraba olarak kabul edilebilecektir. Ancak genetik analizler sayesinde emin olabilmekteyiz ki, fareler ile lemurlar evrim ağacının iki ayrı dalında yer almaktadırlar. 

63
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Eser
Ece Müker
Ece Müker
536.2K UP
Eseri Ekleyen 5 gün önce Film
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
Simay Aladağ
Simay Aladağ
184.6K UP
Çeviren 4 gün önce 3 dk.

Almanya'da araştırmacılar, muhtemelen kendi Örümcek Adam evrenimizi oluşturmamıza neden olacak olaylar zincirini başlatan bir ilke imza attılar ve dünyada genetiği CRISPR teknolojisi ile değiştirilmiş ilk örümcekleri ürettiler.[1] Tabii şimdilik bu örümceklerin herhangi bir süper kahraman yaratması olası değil. Bu örümcekler radyoaktif değiller ve DNA'ları değiştirilmiş olsa da zehirlerinde herhangi bir değişiklik olmadı. Çoğu hâlâ sıradan ev örümcekleridir. Araştırmacıların yaptığı genetik düzenlemeler sonucu örümceklerin bazıları gözsüz kalırken bazıları floresan kırmızı ipek üretmek gibi yeni bir yetenek kazandı.

Peki bilim insanları bunu nasıl yaptılar? Bunun için bir hücrenin genomunu belirli yerlerden kesip dizi ekleme veya çıkartmaya olanak sağlayan gen düzenleme aracı CRISPR-Cas9'u kullandılar.

17
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Osman Yiğithan Yılmaz
İnceleyen10 6 gün önce
Günümüze kadar ulaşan Doğu köylerindeki Feodalizmi mizahi bir dille eleştirme konusunda kendi döneminin Kibar Feyzo ile birlikte açık ara en başarılı yapımı, filmin üçüncü perdeden sonraki kısmı ise birey toplum psikolojisini işlemek konusunda Türk sinemasının açık ara en iyi örneklerinden biri. Hele o son sahnesi yok mu...

Spoiler:

"Son sahneden itibaren tüm film boyunca kendi otoritesini temsil etmiş ve sistemden bağımsız olarak kendi düzenini yaşatmaya çalışmış Aga, artık aga değildir. O da tıpkı herkes gibi bir marabadır. Kendi sistemi onu sindirmiş ve soyutlanmaya çalıştığı toplumun bir parçası haline gelmiştir. Tek sorumluluğu kendi karnını doyurmak olan, koca koca binaların arasında kendi küçük dünyasını kurmaya çalışan diğer marabalar gibi bir marabadır. Artık ne çizmesi vardır ne bastonu. O da senin, benim gibidir."

Öte yandan filmin diyecekleri burada da bitmez.

"Onu bu sistemde yaşamaya iten son şey de yine Aga'nın düzeninden bir parçadır: Kiraz Hanım."

Bence bu filmin en sosyopolitik mesajı Feodalizm eleştirisi değildir, aksine tam tersi şekilde modernizm ve kentleşme sürecinde insanın rolüdür. Filmin sonunda Aga ağalığının minnacık bir kısmıyla yaşamaya devam etmektedir. Tıpkı herkes gibi. Bir noktadan bakınca hepimiz birer Züğürt Ağa'dan ibaretiz. İçinde bulunduğumuz yere ayak uydurmaya çalışırken kendi "ağalığımızı" yaşatmaya çalışıyoruz.
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
4
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Türü
Bahar Yüksel Çakmak
Türü Ekleyen 6 saat önce
Maltese terrier tüyleri yoğun, parlak, ipeksi ve ışıltılıdır, vücut boyunca kıvrımlar veya alt tüyler olmadan ağır bir şekilde düşer . Renk saf beyazdır, ancak soluk fildişi rengi veya açık kahverengi lekelere izin verilir.
0
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 9 Nisan 2011 19 dk.

Bilim iletişiminin ve bilim felsefesinin en önemli konularından birisi, bilimsel argümanların seviye ve niteliğini doğru bir şekilde belirleyebilmektir. Burada karşımıza kanun, yasa, olgu, ilke, prensip, gözlem, kanıt, bulgu, veri, hipotez, teori gibi çok sayıda terim çıkmaktadır ve bunların hiçbiri, keskin sınırlarla tanımlanmamış olduğu için, ne anlamlara geldikleri net bir şekilde bilinememektedir. Buna ek olarak, bilim camiasında bir sözcüğün kullanılma biçimiyle, halk arasında bir sözcüğün kullanılma biçimi köklü bir şekilde farklı olabilmektedir (göreceğimiz gibi, kimi durumda zıt anlamlı bile olabilmektedir!). Bunun üstüne bir de, bilimi çarpıtma yoluyla kazanç sağlamayı hedefleyen kötü niyetli tarafların yaydıkları yalanlar da eklenince, halkın bilimsel bilginin nasıl organize edildiğini anlaması iyice zorlaşmaktadır.

Elbette, işin bir de coğrafi problemleri mevcuttur: Eğitim sistemlerinin modern bilim terminolojisini yakından takip etmemesi ve modern çağın geri kalmasından ötürü, aynı eğitim sisteminden geçen kişiler tamamen hatalı yargılara varabilirler. Bunlara bir örnek, ülkemizde uzun süreler öğretilen "Hipotezler kanıtlanınca teori olurlar, teoriler daha da çok kanıtlanıp kabul görünce kanun olurlar." şeklindeki tamamen hatalı bilimsel yaklaşımdır.

149
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 14 Aralık 2022 22 dk.

Algıda seçicilik, seçici dikkat veya seçici maruz kalma, kişinin görmek istediklerini görüp, duymak istediklerini duyup, diğer örnekleri veya uyaranları görmezden gelmesine dayalı bir bilişsel çarpıtmadır. Daha teknik tanımıyla algıda seçicilik, uyaranların (genel olarak "olan bitenin"), bu uyaranları algılayan kimsenin beklentileri çerçevesinde görülmesine, dinlenilmesine veya odaklanılmasına sebep olan, son derece yaygın bir bilişsel çarpıtmadır. Bu görme, dinleme veya odaklanma eylemi sırasında ilgili uyarandan gelen, arkaplan sesi ve periferal görüşümüz içinde bulunan dikkat dağıtıcı imgeler, önemsiz veya mevcut bilgilerimizle çelişen bilgiler bilinçli veya bilinçdışı bir süreç ile göz ardı edilir.

Gerçekleşmesini beklediğimiz bir şeye odaklanmamızı (veya bu "şeyi" algılamamızı) sağlayan algıda seçicilik, önyargılar, ilgi alanları, arzu ve korkular ile belirlenir ve "gerçeğe", taraflı ve kısmî bir yorum getirir. Algıda seçiciliği belirleyen bir başka faktör ise duygulardır. Duygularımız çerçevesinde gerçek dünya ile hemen hemen aynı bir alternatif senaryo yaratabilir; bu senaryoyu "gerçek" olarak algılayabiliriz.

149
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Burak Albayrak
Burak Albayrak
355.3K UP
Ekleyen 4 gün önce 1 sa.

Tüberküloz, Mycobacterium tuberculosis kompleksi organizmalarının neden olduğu hava yoluyla bulaşan bir enfeksiyon hastalığıdır. Öncelikle bir akciğer patojeni olmasına rağmen M. tuberculosis vücudun hemen hemen her yerinde hastalığa neden olabilir. M. tuberculosis enfeksiyonu, bakterilerin granülomlar içinde izole edildiği konakçıda tutulma durumundan, hastanın öksürük, ateş, gece terlemesi ve kilo kaybını içerebilen semptomlar göstereceği bulaşıcı bir duruma dönüşebilir; sadece aktif tüberküloz bulaşıcıdır.

Tüberküloz, birçok düşük ve orta gelirli ülkede önemli bir morbidite ve mortalite nedeni olmaya devam etmektedir ve ilaca dirençli tüberküloz birçok ortamda önemli bir endişe kaynağıdır. Yeni tüberküloz vakalarına katkıda bulunan başlıca risk faktörleri arasında yetersiz beslenme, HIV enfeksiyonu, alkol kullanım bozuklukları, sigara kullanımı ve diyabet yer almaktadır. Bu risk faktörleriyle mücadele, farklı sektörlerin işbirliğini ve multidisipliner bir yaklaşımı zorunlu kılmaktadır.

5
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
25
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Akın Karahasan
Seslendiren 10 Şubat 2022 4:16
Avrupa Birliği ülkelerinde sürdürülen her türlü hayvan deneyini durdurmak için başlatılan itiraz süreci, Avrupa Komisyonu tarafından bu adımın biyomedikal...
39
Tamamı % 100 Arabica türü premium çekirdeklerin özenle seçilmesi, ustalıkla harmanlanması ve kavrulması sonucu vücut bulan Grande Miscela, yumuşacık içimi ve aromatik yapısı ile kapsül kahve deneyiminizi bir üst seviyeye çıkarmayı vaat ediyor.

Altın sarısı kreması ve dengeli gövdesi ile kapsül kahve içtiğinize şaşıracaksınız! 💛
Evrim Ağacı Akademi

Evrim Ağacı Akademi'yi kullanarak kendini Genetik konusunda geliştirebilirsin.

Evrim Ağacı'na Destek Ol
Yaşam Ağacı Gözlemi
Ebru Tuba Ölçücü
Gözlemi Yapan 1 gün önce Türkiye, Ordu
Odunlukta karşılaştığım değerli misafirlerim Kağıt Yaban Arıları! Polistes cinsine ait kağıt yaban arıları, genellikle siyah olup sarı veya kahverengi çizgilidir. Arılar gibi tüylü değillerdir. Belirgin "belleri", göğüs ve karın arasında dar veya uzun yapılarıyla ve uzun bacaklarıyla tanınırlar. Yuvalar genellikle yuvayı yağmurdan koruyan saçakların veya çıkıntıların alt tarafında bulunur.
2
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Gizemli Tilki
Gizemli Tilki
26.7K UP
Üye 22 saat önce Henüz cevap yok.
Sakın "Bir bankadan para çalırdım" deme!!!
Eğer bir gün boyunca görünmez olsaydın, ilk olarak ne yapardın?
Eğer bir gün boyunca görünmez olsaydın, ilk olarak ne yapardın?
3
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ayhan Umay
'31 yaşında Elektronik Mühendisiyim.' 4 gün önce Sen de Cevap Ver

Bence hiçbir şey için geç değildir. İnsanın kendi entelektüel kimliğini arama ve oluşturma hevesinde olması yeter. Tolstoy 67 yaşında bisiklet sürmeyi öğrenmiş. İnsan ömrü kısacık. Kendini başkaları ile değil kendi olmak istediğin kişi ile kıyasla. Çünkü herkesin yaşam standardı ve geçmiş deneyimleri farklı. Merakını cezbeden ne varsa onu araştır ve öğren. Bir işe yaraması veya birileri için bir faydasının olmasına gerek yok sadece sen istediğin için ve seni mutlu ettiği için yap. Sosyal medyanın oluşturduğu sahte mutlulukları bir kenara bırak.

1
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Refikcan Filiz
Refikcan Filiz
135.9K UP
Alıntıyı Ekleyen 15 saat önce
Bilim insanları olmazsa bir gelecek de olmaz. Yakışıklı beyler ve güzel hanımlar toplumun hayranlığını kazanabilirler, ama geleceğin tüm harika buluşları, değeri anlaşılmamış, adı sanı duyulmamış bilim insanlarının ürünleri olacak.
Kaynak: Geleceğin Fiziği, sf-2
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Osman Yiğithan Yılmaz
İnceleyen8 6 gün önce
Kitabı okumaya cürret ederseniz uzun uğraşlar sonucunda Schopenhauer'in aslında insanları analiz etme konusunda ne denli başarılı bir insan olduğunu görmüş olursunuz. Belki de yaşadığı dönemde toplumdan soyutlanmasının bir sebebi de budur diye düşünmüyorum değil.
Bu kitapla beraber fark edeceğiniz bir diğer şey günlük hayatta aslında tartışmak bir kenara, sıradan sohbetlerin bile aslında ne kadar kolay bir şekilde rayından çıkabileceği. Günden güne birbirimizden soyutlandığımız şu dünyada karşımızdaki kişiyle anlaşmak yerine kağıt üstünde bakılınca çok basite indirgenen ancak ciddi bir inceleme altında kompleks bir şekilde iç içe girmiş davranışlar bütünlerini birbirimizi bastırmak için kullanıyoruz. Bu davranışları zamanla refleks haline getiriyor ve günden güne konuşmalarımızı daha da bayağılaştırmak için kullanıyoruz, aslında doğruyu veya yanlışı bulmak için yapılan fikir alışverişleri zamanla düşüncelerimizi vatan toprağı gibi savunmaya dönüyor.

Schopenhauer, kitapta bu konulara kitabın geri kalanına nazaran çok yüzeysel kalacak şekilde değiniyor ve açıkçası ilk başta zor gelen bu yazılar -ki bu zorlukta çevirmenin de payı çok büyük- biraz düşününce ve kitapta geçen cümleleri kendi hayatınızla özdeşleştirince son derece yalın bir anlama bürünüyor.

Dürüst olmam gerekirse bana göre bu kitap bir "tartışmayı öğrenme rehberi"nden daha ziyade günlük hayatta iki insan arasında geçen konuşmalardaki karşıtlıkları olabildiğince basite indirgemekle ilgili. Elbetteki kitabın amacı karşındaki insanı sohbet düzleminde yenmek ve size bu konuda hayli hayli yardımcı olabilir ama kitabın size sunduğu perspektifin dışına çıktığınızda özellikle öz eleştiri yapma konusunda sizlere yazılma amacının dışında çokça katkı sunabilir. Kağıt kalem eşliğinde güzelce okunabilir.

Kitapla ilgili tek sorunum çevirinin pek kaliteli olduğunu düşünmemem. Benim de cahilliğim olabilir, öyleyse üzgünüm ama bazı cümlelerdeki kelime tercihleri çok yanlış gibi geldi ve sayfa aralarına sıkıştırılan notların bir kısmı o sayfada yazılanlardan çok daha kafa karıştırıcı. Notlar üzerine kafa yorduğumda sayfadaki ilgili cümlelerle çoğu zaman pek bağlantı kuramadım. Dediğim gibi benim cahilliğim de olabilir ama benim gibi standartın çok da üstünde olmayan bir okuyucu için yorucuydu.
8.0/10
(1 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : Die Welt als Wille und Vorstellung Bd. II, Parerga und Paralipomena Bd. II.
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
7
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Üzeyir Yazıcı
Bildiğim kadarıyla... 5 Eylül Sen de Cevap Ver
Bu soru, Tuna Yahya Çekem tarafından sorulmuştur.

Kokular, havada bulunan kimyasal maddelerin burundaki koku alma hücreleri tarafından algılanmasıyla oluşur. Bu sürecin temel aşamaları araştırdığım ve biyolojiden hatırladığım kadarıyla şu şekilde;

Kokular, nesnelerden yayılan ve havada serbestçe dolaşan uçucu kimyasal maddelerdir. Bu moleküller, bir çiçeğin güzel kokusundan bir yemeğin aromasına kadar geniş bir yelpazede olabilir.

Burnumuzun üst kısmında bulunan koku epiteli, özel koku alma hücreleri (reseptörleri) ile kaplıdır. Havadaki kimyasal moleküller burun yoluyla bu bölgeye ulaşır ve bu reseptörlerle etkileşime girer.

Koku alma hücreleri, belirli kimyasal molekülleri tanıyan alıcılar içerir. Moleküller bu hücrelerle temas ettiğinde, sinir uyarıları oluşur. Bu uyarılar, koku alma siniri aracılığıyla beyne iletilir.

Beyindeki koku alma merkezi (olfaktör korteks) bu sinyalleri yorumlayarak hangi kokuyla karşı karşıya olduğumuzu belirler. Farklı moleküller, farklı kokuların algılanmasını sağlar.

Kısaca özetlemek gerekirse, kokular havadaki kimyasal maddelerin burnumuzdaki reseptörlerle etkileşimi sonucu algılanır ve beyin bu sinyalleri işleyerek kokuyu tanımlar.

Kaynaklar

  1. L. Buck, et al. (2004). A Novel Multigene Family May Encode Odorant Receptors: A Molecular Basis For Odor Recognition. Elsevier BV, sf: 175-187. doi: 10.1016/0092-8674(91)90418-X. | Arşiv Bağlantısı
  2. A. R. Hirsch. (2009). What The Nose Knows: The Science Of Scent In Everyday Life. JAMA, sf: 1719-1720. doi: 10.1001/jama.2009.515. | Arşiv Bağlantısı
Bu cevap, soru sahibi tarafından en iyi cevap seçilmiştir. Ancak bu, cevabın doğru olduğunu garanti etmez.
9
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Nevzat Keskin
Seslendiren 3 saat önce 23:36
Meme ucu (İng: "nipple"), memenin yüzeyinde dışarı doğru çıkıntı yapan ve süt kanalları aracılığıyla bir dişinin sütünü dışarı salgılamasını sağlayan...
0
Ayşe Sezin Keskin
1 gün önce
insan dalgın bir belgedir kendiyle hayat arasında.
1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Keşfet
Ara
Yakında
Sohbet
Agora
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close