Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Utku Derin
Utku Derin
386K UP
Aktaran 3 gün önce 3 dk.

Sivrisinek ısırıkları, yaz aylarında ortaya çıkan kırmızı ve kaşıntılı can sıkıcı bir durumdan çok daha fazlasıdır. Bu canlılar küçük olsa da taşıdıkları her yıl dünya çapında 700.000'den fazla insanın ölümüne neden olan hastalıklar son derece büyüktür. Dahası, birçok sivrisinek, aynı zamanda çevre ve sağlık açısından risk oluşturabilen sentetik böcek ilaçlarına karşı direnç geliştirmiştir.

Mikrobiyologlar, bu soruna bir çözüm olarak canlı organizmalardan elde edilen biyopestisitleri araştırıyor. Applied and Environmental Microbiology dergisinde yayınlanan bir araştırma, Akdeniz'deki Girit adasından toplanan bir bakteri izolatının, Culex pipiens molestus sivrisineklerine karşı böcek ilacı etkisi gösterdiğini ortaya koyuyor. İkinci Dünya Savaşı sırasında şehrin yeraltı tren istasyonlarına sığınan insanları ısırdığı için "Londra Metrosu sivrisineği" olarak adlandırılan bu tür, Batı Nil Virüsü ve Rift Vadisi Ateşi Virüsü gibi tehlikeli patojenleri insanlara bulaştırabilir.

11
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
İnci Şardağ
Uyarlayan 25 Aralık 2020 22 dk.

HIV’in keşfinden çeyrek asır sonra bilim insanları, laboratuvar hayvanları üzerinde yüzlerce aday aşı geliştirmişti. Aşıların bir düzineden fazlası, insanlar üzerinde yapılan araştırmalarda en azından erken faz testlerinden başarıyla geçti. Ancak henüz hiçbirinin insanlarda HIV’e karşı yeterli koruma sağladığı tespit edilemedi. AIDSVAX’ın Amerika ve Tayland’daki ve Merck/STEP’in Amerikadaki klinik araştırmaları sonucunda karşılaşılan başarısızlıklar, bilim insanlarının önümüzdeki 10 yıl içerisinde aşı üretme umutlarını tamamen yitirmesine sebep oldu. 2008 yılının şubat ayında Amerikan Bilim İlerleme Derneği Başkanı David Baltimore bu durumu şu sözlerle özetledi:

Tayland'da son yayımlanan araştırmalarda, Sanofi Pasteur'ün ALVAC'ına güçlendirici AIDSVAX dozları eklendiğinde HIV vakalarında gözlemlenen %31'lik düşüş, basın tarafından bile şüpheyle karşılandı. Çünkü önceki denemelerde iki aşı adayı da birlikte veya ayrı ayrı koruyuculuk sağlayamamıştı. Bu yazıda, HIV aşısına ilişkin mevcut karamsarlığın yanlışlığına değinmek istiyoruz. Her ne kadar bilimsel engeller oldukça zorlu olsa da ekonomik engeller de onlarla aynı zorluk derecesindedir.

89
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Uyarlayan 30 Ocak 2016 12 dk.

Size bir soru: Zamanı geriye sarıp, tekrar başlatsaydık ve evrim, aynı atalardan yeniden başlatılmış olsaydı... Aradan aynı miktarda zaman geçtikten sonra ortaya çıkan sonuç, şu anki bildiğimiz Dünya yaşamına benzer miydi?

Bu soru ilk defa açık bir şekilde, 1989 yılında büyük evrimsel biyolog Stephen Jay Gould tarafından soruldu. O gün bugündür de teorik bir tartışma konusu olarak farklı görüşlere ev sahipliği yapmakta. 

138
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Pedram Türkoğlu
Yazar 6 Aralık 2018 3 dk.

Aslında Güneş gibi bir kaynaktan sürekli olarak enerji alan bir gezegende (Dünya), enerji üretimi için Güneş'ten yararlanan organizmaların evrimleşmesi pek de şaşırtıcı değil. Dolayısıyla fotosentezin varlığı çok da sıradışı olmamalı. Ancak süreç öylesine ilgi çekici ki, bilim insanları çok uzun yıllardır fotosentezin ayrıntılarını gün yüzüne çıkarmaya çalışıyor. Günümüzde fotosentezden daha az verimli olan, onun "atası" olabilecek, fotosentez sürecine oldukça benzeyen ancak bazı noktalarını barındırmayan kemosentez gibi başka biyokimyasal süreçler biliniyor.

Yaklaşık olarak 3 milyar yıl önce fotosentezin evriminde ilkin prokaryotlardan ayrılan bir grup siyanobakterinin sahip olduğu kimyasallardan ışığa duyarlı olan bazılarının özelleşmesi sonucu, canlılık açısından çok "özel" olarak görebileceğimiz; ancak aslında doğa açısından son derece sıradan olan bir kimyasal tepkimenin olabilirliğini sağlamıştır: Fotosentez. Ardından mitokondrinin evrimine benzer şekilde endosimbiyoz teorisinde açıklandığı gibi fagolizozomdan kurtulan ve hücre içinde hayatta kalan siyanobakterilerin seçilimi ile kloroplast evrimleşmiştir. Fotosentezin evrimini ayrıntılı olarak incelediğimiz makalemize buradan ulaşabilirsiniz.

76
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Ece Müker
Ece Müker
521K UP
3 gün önce
Rutgers Üniversitesi öncülüğünde yapılan yeni bir araştırma, beynin öğrenme ve hafıza işlevleri için kritik bir protein olan cypin'in daha önce bilinmeyen rollerini ortaya koydu. Science Advances dergisinde yayımlanan çalışmaya göre, cypin adlı protein, nöronlar arasındaki bağlantı noktaları olan sinapslardaki proteinlerin doğru yerleşmesini sağlayan işaretleri (etiketleri) artırıyor. Bu da sinir hücrelerinin daha etkili iletişim kurmasını sağlıyor.

Ayrıca cypin'in, hücrede proteinleri parçalayan proteazom kompleksiyle etkileşime girerek bu süreci yavaşlattığı ve böylece sinapslardaki önemli protein seviyelerini artırdığı tespit edildi. Bu etkisi, öğrenme, hafıza ve sinaptik plastisite (sinapsların güçlenip zayıflama kapasitesi) açısından büyük önem taşıyor.

Çalışmanın başyazarı olan Prof. Bonnie Firestein, bu bulguların Alzheimer ve Parkinson gibi nörodejeneratif hastalıklar ile travmatik beyin hasarlarının tedavisi için yeni yollar açabileceğini belirtti. Özellikle cypin’in, sinapslardaki bozulmalarla karakterize edilen bu hastalıklar üzerinde doğrudan etkili olabileceği düşünülüyor.

Cypin aynı zamanda başka bir protein olan UBE4A'yı da aktive ederek sinaptik proteinlerin etiketlenmesini daha da etkili hâle getiriyor. Bu durum, tedavi edici uygulamalar için cypin'in oldukça değerli bir hedef olduğunu ortaya koyuyor.

Sonuç olarak bu çalışma, laboratuvardan klinik uygulamalara geçebilecek nitelikte ve beyin hastalıklarının tedavisinde yenilikçi çözümler sunabilecek önemli bir temel araştırma olarak öne çıkıyor.

Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
5
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Sude Akman
Sude Akman
213K UP
Aktaran 2 Eylül 2021 2 dk.

St. Louis'teki Washington Üniversitesi'nden yapılan yeni araştırma, beynin görsel uyaranları işleyen parçası olan görsel korteksteki nöronların, zaman içinde aynı uyarana tepkilerini değiştirdiğini ortaya koydu.

Diğer çalışmalar, beynin koku ve uzamsal bellekle ilişkili bölümlerindeki nöronlarda "temsili sürüklenmeyi" belgelemiş olsa da, bu sonuç şaşırtıcı; çünkü birincil görsel korteksteki nöral aktivitenin nispeten stabil olduğu düşünülüyordu.

18
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Gözlemi
Ayşe Yılmaz
Ayşe Yılmaz
59K UP
Gözlemi Yapan 1 gün önce Türkiye, Çankırı
Yapraklı ilçe mezarlığında gözlemlenmiştir.
2
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Osman Akman
Çeviren 12 Şubat 2020
Kuzeyi güneyden ayıran nedir? Her şey Dünya'nın dönüşüyle ilgilidir. Dünya'nın yüzeyinde ekvator ayrım çizgisidir, ancak Dünya'nın gökyüzünde ayrım çizgisi Gök Ekvatoru, yani ekvatorun gökyüzündeki izdüşümüdür.  Muhtemelen etrafınızda Dünya'nın ekvatorunu göremezsiniz, ancak açık bir gece gökyüzüne sahip olan herkes yıldızların hareketini izleyerek Gök Ekvatoru'nu bulabilir. Sadece kuzeye doğru yay çizen yıldızlar ile güneye doğru yay çizen yıldızlar arasındaki ayrım çizgisini bulun. Dünya'nın ekvatorunda olsaydınız, Gök Ekvatoru düz bir şekilde yukarı ve aşağı giderdi. Genellikle, Gök Ekvatoru ile dikey arasındaki açı sizin enleminizdir. Fotoğrafta yer alan görüntü, 162 dakika boyunca her 30 saniyede bir çekilen 325 fotoğrafı bir araya getiriyor. Bu ayın başlarında gün batımından hemen sonra çekilen bu fotoğrafta Ay ışığı İran'ın kuzeybatısındaki karlı ve ıssız bir manzarayı aydınlatıyor. Yalnız ağacın arkasındaki parlak çizgi ise Venüs gezegeninin batışı.
2
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Mehmet Demiryay
Mehmet Demiryay
175K UP
Çeviren 8 Nisan 2019 1 dk.

İlk bakışta sadece suyun, minerallerin, glikozun ve amino asitlerin hareketi diyebiliriz. Ama bu bilimdir ve bu süreci betimlemek için özel terimlere ihtiyaç duyarız. Üç parçadan oluşan bu videoda bitkilerde besinlerin, suyun ve minerallerin taşındığı “taşıma sistemi”ne bakacağız.

Çarpan bir kalbimiz vardır ve kanımız dolaşım halindedir, peki bitkiler ne yapar? Bir bitkiyi kestiğinizde kanamaz. Peki bunun yerine ne olur? Bitkilerin kendi sistemleri vardır. Bitkilerin ksilem yapısı (odun borusu) vardır. Bu yapı suyu ve çözeltileri köklerden yapraklara taşırken floem yapısı da (soymuk borusu) aminoasitlerin ve yaprakta fotosentez sonucu oluşan glikozun bitkinin diğer kısımlarına taşınmasında görev alır.

46
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Boks King's
Üye 2 gün önce 2 Cevap
Ölümsüz canlı varmı? Varsada insanlıq için ne kadar önemli?
170 görüntülenme
2
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Yaşam Ağacı Gözlemi
Fatih Oğulcan Kaya
Gözlemi Yapan 29 Mart 2023 Türkiye, İzmir
15
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Beyza Pullu
Beyza Pullu
121K UP
Yazar 19 Şubat 2021 4 dk.

Karbon ayak izi; alınan her ürün veya gerçekleştirilen her faaliyet için farklı süreçlerde atmosfere salınan karbon gazı toplamı olarak tanımlanabilir. Başka bir deyişle, birim karbondioksit cinsinden ölçülen, kurum veya bireylerin, ulaşım, ısınma, elektrik tüketimi vb. faaliyetlerinden kaynaklanan sera gazı emisyonlarının miktarıdır.

Besin tercihlerimizin de karbon ayak izimize etkisi vardır. Her besinin, üretim sürecinden sofraya gelene kadarki sürede geçirdiği tüm işlemler o besinin karbon ayak izini belirler. Üretiminde harcanan su, ulaşımı, taşıma için soğuk zincire ihtiyaç duyulup duyulmaması, üretim süreci gibi birçok faaliyet bu konuda belirleyicidir. Bunu daha iyi anlamak için, çeşitli besinlerin sera gazı (İng: "Greenhouse Gas" veya kısaca "GHG") üretimlerine bakalım;

33
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yasemin Akın
Uyarlayan 22 Mart 2021 45 dk.

Kimyasallar, çok farklı analitik yöntemle, hem niceliksel hem de niteliksel olarak analiz edilebilirler; ancak bu analizlerin büyük bir kısmı, spektroskopi adı verilen bir sahanın altında incelenir. Spektroskopi, elektromanyetik radyasyon ve madde arasındaki etkileşimi; elektronların uyarılmasına, moleküler titreşimler veya nükleer spin yönelimlerindeki değişimlere neden olan etkileşimler kapsamında inceler. Bir diğer ifadeyle spektroskopi, ışık veya radyasyonun maddeler tarafından emilmesi ve yayılması şeklindeki ışık-madde etkileşimlerinin ölçülmesi ve incelenerek yorumlanmasıdır.

Daha yakın zamanlarda, spektroskopinin tanımı elektronlar, protonlar ve iyonlar gibi parçacıklar arasındaki etkileşimlerin yanı sıra taneciklerin çarpışma enerjilerinin bir işlevi olarak diğer parçacıklarla etkileşimlerini de içerecek şekilde genişletildi. Spektroskopik analiz; kuantum mekaniği, özel ve genel görelilik teorileri ve kuantum elektrodinamiği dahil olmak üzere fizikteki en temel teorilerin geliştirilmesinde çok önemli bir araç olmuştur. Yüksek enerjili çarpışmalara uygulanan spektroskopi, yalnızca elektromanyetik kuvvetin değil, aynı zamanda güçlü ve zayıf nükleer kuvvetlerin de bilimsel anlayışının geliştirilmesinde anahtar görevi görmüştür.

78
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Müge Gül
Müge Gül
53K UP
İnceleyen 17 saat önce
Fareler ve İnsanlar... Aslında kaderleri birbirine ne kadar da çok benzer. Yaşam denen sonsuz an döngüsünün çile yüklü patikalarında birbirlerini takip ederler.

Her zaman bir önderleri vardır. Onlara ne yapmaları gerektiğini hatırlatır bu önder. Ufak tefek olabilir, ama diğerlerinden her zaman daha zekidir. Ve ne kadar güçlü olursa olsun diğerleri büyük bir sadakat ve sevgi ile onu takip eder. Önder için yaşam zordur,. Yiyecek bulmalı, kalabilecek yer bulmalı, ona güveneni güvende tutmak zorundadır. Gerekirse onları mutlu etmek için asla gerçekleşmeyecek hayaller anlatır. En zor iş olan düşünmek ve karar vermek önderin görevidir. Bu yüzden yükü kaf dağı kadar ağır ama bir o kadar hafiftir.

Takip edenler hata yapar, istemeden de olsa zarar verebilir etrafına. Onun arkasını kollamak hep önderin görevidir sonuçta.. ve bir gün gerektiğinde en zor kararı yine zeki olan önder verir. Bu ona yaşamın bir lanetir. Çok kez düşünür önder, diğerleri olmasa nasıl bir yaşantım olurdu ? Cevapsız sorulardır zaten en çok yürek burkan..

John Steinbeck... George ve Lennie ile bize kısacık ama aslında koskocaman bir hikaye ile sesleniyor.

Güçlü bir dostluk hikayesi Fareler ve İnsanlar. Aslında hemen hemen başlarda tahmin ediyorsunuz olacakları, lakin o kadar özel bir kalem ki Steinbeck okumaktan alıkoyamıyorsunuz kendinizi. Her karakter ve onun kısacık cümlelere sığdırılan hikayesi derinden yakalıyor sizi.. o kadar yalın ve anlaşılır ki hiç garipsemiyorsunuz. George ne kadar güçlü ve Lennie ne kadar masum diyorsunuz kendinize.

Çiftlikte çalışan işçiler, zenci diye aşağılanan siyahi zavallı bir çocuk, yaşlı köpeğiyle hayal dünyamıza uğrayan Candy, patron ve oğlu ve elbette her yeri birbirine sokan Curley’in karısı...

Gözlerimi yaşartan finali ile Fareler ve İnsanları hepinizin okumanızı öneririm.. Belki bir gün yolum tekrar George ve Lennie ile kesişir, belli mi olur?? Ya sizin ??
9.6/10
(90 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : Of Mice and Men
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Funda Başak
Seslendiren 23 Mart 2020 4:50
Koronavirüse yönelik bilgiler hızla gelmeye devam ederken, Türkiye halkının koronavirüs konusundaki görüşleri ve bilgileri hakkında veriler de yavaş yavaş...
29
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Bilim ve bilimseverler sıkıcı değildir! Evrim Ağacı Etkinlik Platformu'nu kullanarak bulunduğun şehirde veya internet üzerinde toplantılar, etkinlikler, buluşmalar düzenleyebilir, diğerlerinin düzenlediği etkinliklere katılabilirsin. Ayrıca eğer bilimle ilgili bir iş, staj, burs veya eğitim arıyorsan veya bu pozisyonları dolduracak bilimseverler, bilim insanları ve öğrenciler arıyorsan, Evrim Ağacı İlan Platformu'nu kullanarak Türkiye'deki ve Dünya'nın her yanındaki bilimseverlerin oluşturduğu ağa katılabilir, bu ağa güç katabilirsin!

Abdullah Vatansever
Lise mezunu, biyoloji hedefleyen bir öğrenciyim 1 gün önce Sen de Cevap Ver

Biyolojik sistemlerde genellikle bencillik görülür. Canlı sürekli kendisi için fayda sağlamak ister. Fakat bazı durumlarda alturizm denilen davranış modeli görülebilir. Bu bir bireyin faydasından ziyade popülasyonun faydasını sağlamaya verilen genel addır. Bu davranışın en basit örnekleri ise, asla üreme ihtimalleri olmayan işçi arılardır. İşçiler kraliçe için köle gibi çalışır, hatta bazen kovanı korumak için kendi hayatlarını riske atar. Diğer bir örnek ise, mirket tarzı hayvanlarda görülen gözlemcilerdir. Gözlemcilerin görevi sürü avlanırken yırtıcıları gözlemleyip, tehlike anında sinyal göndermektir. Bu durumda canlı yüksek sesle arkadaşlarını kurtarırken kendini açık hedef olarak göstermiş olur.[1]

Merhamet yada sevgi dediğimiz şeyler bizim davranışlara verdiğimiz adlardır. Örneğin yaralı bir sürü üyesine yardım eden bir hayvan görünce ne kadar merhametli deriz. Halbuki onun bu davranışı kendi yaşamı içindir. Bu noktada doğadaki canlılarda hemen hemen her davranışa bir ad vermek mümkün. Kimi cani, kimisi sevecen... Fakat burada bilinmesi gereken canlılar bunları biz insanlar gibi düşünerek yapmıyorlar. Bir canlıya yardım edeyim demiyorlar. Yapıyorlar çünkü bunu yapmak kendilerine fayda sağlıyor. Örneğin bazı kuşlar etraftan hoşuna gitti bitki veya başka unsurları eşine verebiliyor. Fakat burada amacı o sevinsin veya gözüme hoş gürünsün değil, bunu verip kendime çiftleşecek eş bulayım diye yapıyor.

Tüm Reklamları Kapat

Kaynaklar

  1. Neil A. Campbell. (2021). Campbell Biyoloji - 12. Baskıdan Çeviri. ISBN: 9786052828335. Yayınevi: Palme Yayınevi. sf: 1490.
3
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'na Destek Ol
Yaşam Ağacı Türü
Elif Beren
Elif Beren
20K UP
Türü Ekleyen 1 gün önce
Tarantulalara ait bir cins. Panama, Karayipler ve Güney Amerika anavatanıdır. Ağaçlarda yaşayan, daha çok küçük boyutlardaki tarantulaları içerir.
0
Söz
Anıl Kocabaldır
Alıntıyı Ekleyen 2 Temmuz 2022
Doğanın hayal gücü insanınkinden öylesine büyük ki, bana sorarsanız şöyle bir rahat nefes almamıza hiçbir zaman izin vermeyecek!
Kaynak: Güzel Dediniz Bay Feynman - Bir Dahiden Alıntılar, Domingo Yayınevi
Bu alıntı Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
25
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close