Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Seda Baykal Köse
Seda Baykal Köse
130.8K UP
Çeviren 5 Ağustos 2016 11 dk.

Ekoloji, ayrılmaz bir şekilde organizmaların evrimsel tarihi ile iç içe geçmiştir. Nesillerin değişim süreci boyunca, organizmalar sürekli olarak bir nesilden diğerine kendinden sonraki nesillerin DNA’sına kaydedilecek genetik bilgi aktarırlar. Moleküler biyologların bu kayıtlara ulaşma becerileri, türlerin kökenlerini ve varoluşlarının ekolojik temellerini daha iyi anlamada modern ekoloji araştırmalarının temel taşı haline geldi. 

Bu makalede modern ekologların türlerin oluşumu, çeşitlenmesi ve sürekli değişken, karmaşık çevre şartlarına evrimsel adaptasyonundaki genetik temellerin en derin şekilde anlaşılması için kullandıkları moleküler araçlar ve metotların kısa bir özetini yapacağız. 

52
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Ilgaz Ay
Ilgaz Ay
52.1K UP
Ekleyen 16 Temmuz 2023 7 dk.

Hepatit A, Hepatovirüs A (HAV) isimli bir virüsün sebep olduğu viral hepatit enfeksiyonudur. Hepatovirüs A, Picornaviridae'nin bir alt türü olan Hepatovirüsler içinde sınıflandırılmaktadır. Virüs yaklaşık 7500 nükleotid uzunluğunda lineer, pozitif polariteli, zarfsız, kübik şekilli, tek zincirli bir RNA virüsüdür. Hepatit A virüsüne doğada en çok insanlarda rastlanmaktadır. Hangi canlıdan köken aldığı kesin olarak bilinmemekle birlikte kemirgenlerden kaynaklandığı düşünülmektedir.

Çoğu vaka asemptomatik (hastalıkla örtüşen semptomları göstermeyen) ya da presemptomatiktir (hastalıkla örtüşen semptomları belli belirsiz şekilde gösteren). Belirti veren, yani semptomatik olan vakalarda semptomların ortaya çıkması ortalama 4-5 hafta sürmekle birlikte bu süre 2-7 hafta aralığında değişebilir. Semptomlar ortaya çıktıktan sonra 8-24 hafta kadar sürebilir. Hastalığı atlatanların yaklaşık %15'i enfeksiyonun atlatılmasından sonraki 6 ay içinde semptomları tekrar yaşar.

35
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'na Destek Ol
Çağrı Mert Bakırcı
Ekleyen 23 Ocak 2020 57 dk.

İlk olarak 17 Kasım 2019 tarihinde Çin'in Wuhan kentinde görülmüştür. Şiddetli akut solunum yetmezliği ile ilişkilendirilen virüs, 2020 yılının ilkçeyreğinde tüm dünyaya yayılıp pandemiye yol açmıştır. 26 Haziran 2022 itibariyle yaklaşık 6 milyon 300 bin ölüme neden olan COVID-19'un en belirgin semptomları arasında akut solunum yetmezliğinin yanısıra, atipik pnömoni, ateş, öksürük ve tat-koku kaybı bulunmaktadır. 

İlk ortaya çıktığında "2019 Yeni Koronavirüsü" (İng: "2019 novel CoronaVirus") anlamında 2019-nCoV adı verilen, sonradan "Ağır Akut Solunum Sendromu Koronavirüsü 2" (İng: "Severe Acute Respiratory Syndrome CoronaVirus 2") anlamında SARS-CoV-2 adı verilen virüs, pozitif polariteli tek zincirli bir RNA virüsüdür.[1][2][3] Virüs, insandan insana bulaşabilen bir solunum yolu hastalığı olan Koronavirüs Hastalığı 2019'a (COVID-19) sebep olmaktadır.[4]

189
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İrem Holat
İrem Holat
10.6K UP
Yazar 11 saat önce 7 dk.

Çağımızın hastalığı olarak da bilinen kanser, Türkiye’de ve dünyada her gün pek çok insanı etkiliyor. Kanserin türüne ve yayılma derecesine göre de değişmekle beraber, en yaygın tedavi yöntemleri tümörün ameliyatla alınması, kemoterapi ve radyoterapi. Bu yöntemler tedaviyi daha etkin kılmak için genellikle tek başına değil kombinasyonlar halinde kullanılıyor. Örneğin bölgesel bir tümör ameliyatla çıkarıldıktan sonra vücutta kanser hücrelerinin kalmadığından emin olmak için hastalar sıklıkla radyoterapi görüyor. Ancak, kanser ortaya çıktığı bölgeden çevre lenf bezlerine ve vücudun diğer bölgelerine yayıldıysa, yani metastaz yaptıysa, ameliyat pek mümkün olmuyor. Kemoterapi ve radyoterapinin ortak noktası kanser hücrelerine dış etkenlerle hasar vererek bu hücrelerin öldürülmesini amaçlamalarıdır. Fakat bu tedavi yöntemleri yalnızca kanser hücrelerine spesifik değiller, yani vücuttaki sağlıklı hücreleri de etkiliyorlar ve bu da kanser tedavisi gören hastalarda pek çok yan etki olarak karşımıza çıkıyor. Ayrıca, bu yöntemler tedaviye direnç kazanan kanserlere karşı yetersiz kalabiliyor.[1]

Peki kanserden kurtulmamızın başka bir yolu yok mu? Cevap, evet. Örneğin kanserle daha etkili şekilde savaşabilmek için CAR-T hücre terapisi, tümör infiltran lenfosit terapisi gibi vücudun kendi bağışıklık sistemini kanserle savaşmak için yeniden programlamaya dayalı hücresel tedavi yöntemleri geliştiriliyor. Son yirmi yılda özellikle bu yönde çalışmalar ivme kazanmakta ve başarılı sonuçlar elde edilebiliyor, ancak bu yöntemlerin de kendilerine özgü sınırlılıkları var. Örnek vermek gerekirse, bu tedaviler hastanın bağışıklık sisteminin istenmeyen düzeyde aktifleşmesine neden olabiliyor ve bu da hastanın ölümüne kadar varan ciddi sonuçlar doğurabiliyor.[2] Bu yazımızda kansere karşı mücadelemizde daha farklı bir yaklaşımı ele alacağız: Kanseri aç bırakmak!

3
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Dr. Handan Acar
Dr. Handan Acar
22.3K UP
Yazar 27 Aralık 2017 12 dk.

Sağlığımız ve her türlü teknolojimiz de dahil olmak üzere sahip olduğumuz hemen hemen her şeyi bilime ve onu icra eden bilim insanlarına borçluyuz. Dünü değiştiren, bugünü şekillendiren ve yarını tasarlayanlar onlar. Onlara verilen değer, bu değerin niteliği ve içeriği gibi konular son derece tartışmalı olsa da, yeryüzünde saygıyı en fazla hak eden çalışma sahalarının başında bilimsel araştırma sahaları geldiği kuşkusuz. Onları daha iyi anlamalı, daha fazla desteklemeli, daha fazla el üzerinde tutmalıyız.

Bunu bireysel seviyede tutarak yapmak mümkün olduğu gibi, bilim insanı popülasyonlarını analiz ederek de tespitlerde bulunmak mümkün. Örneğin, hangi bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik (BTMM) alanları revaçta? Neden? Bunların trendleri nelerdir, ne yönlere doğru gitmektedir? Bu gidişatı etkileyen toplumsal faktörler nelerdir? Bu toplumsal faktörler, o alanlarda yapılan tanıtımlardan ne kadar etkilenmektedir? İnsanlar tercihlerini bilinçli ve öz deneyimlerine dayanarak mı, yoksa sağdan soldan duyduklarına dayanarak mı yapmaktadırlar? Ülkelerin ve hükümetlerin farklı bilim dallarına yaklaşımları nelerdir? Bunların her biri büyük sorulardır ve bilimin evrimini anlamamız açısından büyük öneme sahiptir.

40
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Moderatör Uyarısı
Yanlış Komünite 1 moderatör tarafından eklendi
Sorularınızı Soru & Cevap Platformu'na giriniz.
0
Yusuf Şanlıoğlu
5 gün önce
Bir bakkal aldığı bir malın önce %20 sini sonra kalan malın %10 unu satıyor buna göre bu malın yüzde kaçı satılmamıştır 
2
1 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Yaşam Ağacı Gözlemi
Ayşe Yılmaz
Ayşe Yılmaz
97.0K UP
Gözlemi Yapan 6 gün önce Türkiye, Çankırı
Yapraklı ilçe merkezinde kaydedilmiştir.
4
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

İnceleme
Nazmi Efe Armutcu
İnceleyen10 2 gün önce
"ben istiyorum ki; film, siz sinema salonunu terk ettikten sonra başlasın."

Bu filmi izlerken uykuya daldım, filmi ikinci izleyişimdeyse sıkılıp kapattım. Yönetmen, biz bu filmi en az 3 kere izleyeyilm diye gizemli ve karmaşık bir anlatıma gitmiş. Gerçi, konu karmaşık olmadan Christopher Nolan dışında çekilebilir miydi bilmiyorum... Nolan fulleyip doyamayanlardansanız umarım ki bu film sizi doyuracaktır. Film, tam anlamıyla bir sanatsal eser. Üzerine kafa yorulan günleri senaryonun güzelliğine bakarak tahmin edebiliyorsunuz. Nolan ve Kubrick filmleri size göre değilse bu filmi izlemeyin. Çünkü bu filmin yönetmeni, bu filmde; ancak her iki yönetmenin birleşmesiyle ortaya çıkabilecek bir film çekmiş.
Film
9.2/10
(10 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Nisa Nur
Nisa Nur
51.1K UP
İnceleyen 5 gün önce
Açıkçası gerçek hayatla uyuşuyor keşke uyuşmasa ama malesef yükselmek istediğimizde bizi dibe çeken hususlar, bizi desteklemeyenler ve her şey gerçekle uyumlu. Ama en güzel mesaj da şu ki sizi dibe çekmek isteyenler olsa bile( buna gerçek hayatta aile,maddiyat,gelenekler,cinsiyet rolleri vs ekleyebiliriz) pes etmeden devam ederseniz başarıya ulaşabilecek olmanızdır. Motivasyonunuzu kaybettiğinizde, bir işe girişmek istediğinizde fakat kendinize güvenmediğinizde size bu duyguları sağlayacak bir kitaptır ve tabi ki her zaman yaş fark etmeksizin okunabilecek bir kitaptır. Fakat tabi ki bizi küçük yaşlarda daha çok etkileyeceğini düşünüyorum.
9.9/10
(82 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : Jonathan Livingston Seagull
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
5
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Kadir Çiçek
Kadir Çiçek
52.0K UP
Matematik ve teorik fizik üzerine düşünmeyi seven lise öğrencisi 3 gün önce Sen de Cevap Ver
Bu soru, Umut Çağın tarafından sorulmuştur.

Işık hızında bile gitsek evrenin sonuna ulaşmamız mümkün değildir; çünkü evrenin genişlemesi, uzak bölgelerde ışık hızından daha hızlı gerçekleşir. Evrenin ölçeği a(t) zamanla büyür ve bu büyüme Hubble yasasıyla verilir:

Burada H_0 Hubble sabiti, d uzaklıktır. d yeterince büyük olduğunda v > c olur ve bu da gözlenebilir evrenin ötesine ulaşmamızı imkânsız kılar.

Tüm Reklamları Kapat

Gözleyebildiğimiz maksimum mesafe, yani kozmik ufuk:

yaklaşık 46 milyar ışık yılıdır. Bu sınırı aşamayız. Ancak teorik olarak ulaştığımızı varsayarsak, karşımıza çıkacak manzara tıpkı kumsaldan denize adım atmaya benzer. Kumda yürürken bildiğimiz evreni görürüz; fakat denize girdiğimizde artık aynı şeylerden bahsedemeyiz. Yani sınırın ötesinde madde, ışık ve zaman kavramlarının anlamını yitirdiği, bizim için tanımsız bir ‘alan’ olurdu.

2
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Gaye Arslan
Gaye Arslan
36.7K UP
Çeviren 4 gün önce 6 dk.

Belize'nin yoğun ormanlarının derinliklerinde, antik Maya şehri Caracol'da kazı yapan arkeologlar, 1.700 yıllık bir hükümdar mezarı olduğuna inandıkları bir mezar ortaya çıkardılar. Doğrulanırsa, bu keşif, bölgenin bilinen en eski kraliyet mezarı ve muhtemelen kurucu kralı Te K'ab Chaak'ın dinlenme yeri olacak.

Tulane Üniversitesi'nden bir arkeolog ve National Geographic Kaşifi olan Francisco Estrada-Belli, "Bu son derece önemli bir keşif" diyor. "Kayıtlara geçmiş bir Maya kralının, hem de bir hanedanın kurucusunun mezarını bulmak son derece nadir görülen bir durumdur."

8
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 24 Nisan 2021 10 dk.

Hepimiz mutlaka ömrümüz içinde en az 1 kez yapmışızdır: Bir doğum günü kutlaması için bir araya geldik, pastaya mumlar koyduk, bir dilek tuttuk ve PÜFFF! Mumlara üfleyerek söndürdük. İyi ama neden? Bu davranışın kökeni ne? Neden tamamen bize ait olan doğum günümüzü kendi başımıza değil de, başkalarıyla kutluyoruz? Neden mumlar kullanıyoruz? Neden dilek tutuyoruz?

Doğum günlerinde pasta veya kek kullanımının tarihi, Batı Avrupa toplumlarında 19. yüzyılın ortalarına kadar gitmektedir.[1] 1746 yılında Almanya'da Kont Ludwig von Zinzendorf, bir doğum günü partisi vermiştir ve bu partinin davetlilerinden olan Andrew Frey, kutlamayla ilgili çok detaylı bilgiler vermiştir:[2]

43
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Gülfem Akdemir
Seslendiren 18 Mart 2024 2:27
Zehirli olan engerek ve çıngıraklı yılan gibi yaygın türler için doğru morfolojiler olabilirler.Fakat mercan yılanları ve kral yılanlar arasında zehirli...
26
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

YouTube, Evrim Ağacı tarafından hazırlanan içerikleri video yoluyla öğrenmenin en iyi yolu! Ayrıca kanalımızda birçok bilim insanıyla röportajlarımızı, çeşitli deney gösterilerini ve diğer bilim içeriklerimizi bulabilirsiniz.

Söz
Şafak Aki
Şafak Aki
116.2K UP
Alıntıyı Ekleyen 2 saat önce
Yükselen bir kitle hareketinin taraftar toplaması ve onları elinde tutması, sunduğu öğreti ve vaatler sayesinde değil, bireysel varoluşun doğurduğu endişeler, çoraklık ve anlamsızlıktan kaçıp kurtulmak için bir sığınak sunması sayesindedir. Böyle bir hareket, dokunaklı bir biçimde hüsrana uğramış kimseleri, onlara mutlak bir hakikat bahşederek veya hayatlarını perişan hale getiren zorlukları ve istismarları düzelterek değil, onları etkisiz benliklerinden kurtararak, bunu da onları sıkıca dokunmuş ve kabına sığmayan bir kolektif bütünün içine katıp sarmalayarak tedavi eder.
Kaynak: Kesin İnançlılar
0
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster
Keşfet
Ara
Yakında
Sohbet
Agora

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close