Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Paylaşım Yap
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Fatma Nur İnakçı
Yazar 6 gün önce 9 dk.

Sinirli Erkek Sendromu (İng: "Irritable Male Syndrome" , IMS) erkeklerde hormon seviyelerindeki dalgalanmalarla ilişkili olarak ortaya çıkan sinirlilik, depresif ruh hali, anksiyete ve genel huzursuzluk belirtileri ile karakterize edilen bir durumdur. Sendromun temelinde testosteron seviyelerindeki ani değişimler ve bu değişimlerin sinir sistemi üzerindeki etkileri yatmaktadır.

Testosteron seviyelerindeki dalgalanmaların erkek bireylerin psikolojik stres tepkileri üzerinde etkili olabileceğini gösteren çalışmalar bulunmaktadır.[34] Bu durum, testosteronla ilişkili semptomların yalnızca biyolojik değil, aynı zamanda psikososyal faktörlerle de bağlantılı olabileceğine işaret etmektedir. Jed Diamond, IMS'nin yalnızca biyolojik faktörlere değil, aynı zamanda psikososyal etkenlere de bağlı olduğunu şu sözlerle ifade ediyor:[25]

26
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 8 Aralık 2022 26 dk.

Ad hominem argümanları, doğrudan bir argüman yerine, argümanın kaynağı olan birey veya gruplara yönelik kişisel ve dolaylı bir saldırı yapıldığında meydana gelir. Basit bir alaycı isim takmaktan, daha karmaşık retorik tekniklerine kadar uzanan birçok türü vardır. Bu çerçevede bir ad hominem argümanı örneği, bir kimsenin dikkat çektiği bir noktayı düzgünce ele alıp cevap vermek yerine bu kimseye küfretmeyi veya içinde bulunulan siyasi/ekonomik duruma yönelik bir eleştiri getirildiğinde bu eleştirilerin hangi lobinin etkisiyle ortaya çıktığını sormayı içerir.

Ad hominem argümanlar, çeşitli alanlarda yürütülen resmi ve gayri resmi tartışmalarda yaygın şekilde kullanılmaktadır ve bu nedenle anlaşılması son derece önemlidir. Makalemizde ad hominem argümanları ve türleri hakkında daha fazla bilgi edinecek, bu argümanlara düzgün bir şekilde cevap vermek için neler yapabileceğinizi göreceksiniz.

239
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Buğra Ünal
Seslendiren 29 Temmuz 35:37
⁠Gizliliğe Grok Yok - Tövbekar Crowdstrike - AMD'den temkinli geri çağırma
25
Söz
Zəhra Əzizova
Alıntıyı Ekleyen 17 saat önce
Kendimizi tanıdığımızı sanırız; aslında çoğu zaman başkalarının aynasındaki yansımamızla yaşarız.
Kaynak: Irvin D. Yalom – Existential Psychotherapy (1980) Yalom bu eserinde, bireyin kimlik ve benlik algısının çoğunlukla çevresindekilerin yansımalarıyla şekillendiğini ve gerçek “öz”e ulaşmanın zorluğunu anlatır.
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Öne Çıkan İlanAraştırma Anketi
Nilsu Aydın
İlanı Ekleyen 1 hafta önce ÇevrimiçiÜcretsiz19 Mayıs
ANKET - Genç Yetişkinlerde Nesne İlişkileri ve Başa Çıkmada Öz-Anlayışın Rolü
19 Mayıs 2025 08:02 tarihinden 17 Temmuz 2025 08:05 tarihine kadar.

Değerli katılımcılar,

Sizleri, Klinik Psikoloji Yüksek Lisans programı kapsamında yürüttüğüm “Genç Yetişkinlerde Nesne İlişkileri ile Başa Çıkma Tutumları Arasındaki İlişkide Öz-Anlayışın Aracılık Rolü” başlıklı bilimsel araştırmama katılmaya davet ediyorum.
Araştırmaya, 18-40 yaş arasında olan ve İstanbul veya Sakarya illerinde yaşayan bireyler katılabilmektedir.
Anketi doldurmanız yaklaşık 10-15 dakikanızı alacaktır. Katılım gönüllülük esasına dayanmaktadır. Bu çalışmada kimlik bilgileri toplanmamakta, yanıtlar yalnızca bilimsel amaçla değerlendirilmektedir.

Katılımınız, vaktiniz ve desteğiniz için çok teşekkür ederim!

👉 https://forms.gle/SpdPK76pdivcBhPX8 
 

Devamını Göster
0
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Şule Ölez
Çeviren 29 Ocak 2014 1 dk.

İklim değişikliği binlerce bitki ve hayvan türünü derinden etkiliyor. Hızla değişen iklimin yol açtığı tehdit değişik şekillerde kendini göstermeye devam ediyor. Dört imparator penguenin uydu gözlemleri temel alınarak İngiliz Antarktik Araştırmaları bilim insanlarınca yapılan yeni bir çalışma, değişen çevreye kendini adapte ediyor gibi görünen deniz kuşu için bir umut ışığı yaktı. İngiliz Antarktik Araştırmaları coğrafya uzmanlarından ve çalışmanın baş yazarı Peter Fretwell, LiveScience’a şunları söyledi:

Bu çalışma, sert Antarktik kışında üreyen imparator penguenlerin davranışlarındaki olağandışı değişimi gözler önüne seriyor.

5
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Cansu Yazıcı
Cansu Yazıcı
126K UP
Yazar 6 Şubat 2021 3 dk.

Periyodik cetvelin dördüncü periyodunun 3A grubunda yer alan Galyum elementinin sembolü "Ga", atom numarası 31 ve atom ağırlığı ise 69.723'tür. Erime noktası 302.91 K (29.76°C veya 85.57°F) ve kaynama noktası ise 2477 K (2204°C veya 3999°F) olarak ölçülmüştür. Oda sıcaklığında katı fazda bulunmaktadır.[1]

Galyum bir geçiş sonrası metaldir. Geçiş sonrası metaller, periyodik tablodaki geçiş metalleri ile metaloidler (metal olmayanlar) arasında bulunan metal elementlerdir. Galyum, gümüşi beyaz renge sahiptir ve bıçakla kesilebilecek kadar yumuşaktır. Yüzeysel oksidasyon nedeniyle mavimsi bir renk alabilir.

Bionluk Logo yazarlarınca hazırlandı.
23
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 29 Mayıs 2019 16 dk.

Bizler, üzerinde yaşadığımız Dünya'yı, barındırdığı karalar, içilebilir sular ve akciğerlerimize doldurabildiğimiz oksijen dolu atmosferi nedeniyle Evren'de bizler için var olabilecek tek ve kusursuz yaşam alanı olarak görmeye alışığız. Bu düşüncenin kaçınılmaz gibi gözüken sonuçlarından biri de bu çevrenin tam da bizlere uygun şekilde var edildiğini varsayma... Ancak bu varsayım (ve temel aldığı düşünce), baştan sona ve tamamen hatalı. Bunu, büyük bilimkurgu yazarı Douglas Adams, Otostopçunun Galaksi Rehberi'nde harika bir şekilde anlatıyor:

Şimdi hayal edin, bu durum bir su birikintisinin bir sabah uyanıp düşünmeye başlaması gibidir: "Bulunduğum bu dünya ilginç bir yer -bulunduğum bu delik ilginç bir delik- tam bana göre, öyle değil mi? Aslında bana şaşılacak kadar uyuyor, beni içinde barındırmak için yapılmış olmalı!" Bu öyle güçlü bir düşüncedir ki, güneş gökyüzünde yükselip hava ısınırken, su birikintisi de giderek buharlaşıp küçülür, küçülür ama o telaş içinde her şeyin iyi olduğuna inanmaktadır, çünkü bu dünyanın amacı kendisini içinde barındırmaktır, onu içinde barındırmak için kurulmuştur. Bu yüzden, su birikintisinin kaybolma noktasına geldiği an onu çok gafil avlar...

110
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Blog Yazısı
Umut Güner
Umut Güner
54K UP
Blog Yazarı 3 dk.

ABD yönetimi Başkan Joe Biden öncülüğünde yeni “Ulusal Güvenlik Stratejisi”ni yayınladı. Yeni strateji en başta Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere küresel dünya ve dolayısı ile hepimizi yakından ilgilendiriyor. ABD yönetiminin yayınladığı strateji Biden yönetiminin gelecekte uygulamayı planladığı politikaları öngörmesi ve kurgulaması bakımından oldukça önemli. Bilhassa küresel enflasyon, petrol krizi, Ukrayna ve Rusya savaşı gibi muhtelif sorunların yaşadığı günümüzde ABD’nin stratejik vizyonu önemli anahtar ifadeler içermektedir. Bütün bu hususlar göz önünde bulundurulduğunda Biden yönetiminin ulusal güvenlik ve savunma stratejisini anlamak ve yorumlamak hepimiz için önemli bir kazanım olacaktır.

Öncelikle Başkan Joe Biden ve ekibinin yeni dönem stratejisinde dünyanın önemli bir dönüm noktasında olduğunun sıklıkla vurgulandığı ve Rusya ile Çin gibi önemli küresel güçlere dikkat çekildiği görülmektedir. Stratejide Çin’in uluslararası düzeni yeniden şekillendirme ve küresel liderlik niyetinde olduğu ve ABD’nin yeni dönem stratejisinde Çin ile rekabeti kararlı bir şekilde sürdüreceği ifade edilmektedir.

2
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Prof. Dr. Bayram Tekin
Yazar 11 Ocak 2020 6 dk.

1845 yılında Michael Faraday, manyetik alan içine gömülmüş malzemelerin bazılarının içinden ışık geçerken, ışığın manyetik alandan etkilendiğini fark etti. Daha spesifik olarak tanımlamak gerekirse Faraday'ın fark ettiği şey, ışığın elektromanyetik alan içinde "titreştiği düzlemi" keşfetmek oldu. Yani ışığın bu alan içinde "döndüğünü" fark etti. Bu, ışık ile elektromanyetizma arasında bir ilişki olduğuna yönelik ilk gözlemdi.

1862 yılına geldiğimizde Faraday, manyetik alanın ışık üzerinde herhangi bir doğrudan etkisi olup olmadığını göstermeye çalıştı. Ne var ki tüm denemelerine rağmen, kendi sözleriyle "tek bir adet dahi gösterilebilir etkiye" rastlamadı. Ancak çok geçmeden, yanıldığı ortaya çıkacaktı. 1870 yılında James Clark Maxwell, ışık saçan kaynaklar ve parçacıklar ile ilgili olarak şunları yazıyordu:

92
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Sizden Gelenler
Onur Yekedüz
Üye
Evrim Ağacı platformu Türkiye deki popüler bilimi doğru, öğretici ve düşünce ufkumuzu genişletecek şekilde sunması ve interaktif hale getirmesi devrim niteliğinde .
Evrim Ağacı Akademi

Evrim Ağacı Akademi'yi kullanarak kendini Kimya ve Biyokimya konusunda geliştirebilirsin.

Kadir Biberoglu
2 gün önce
Uçaklarda neden arabalardaki gibi 3 noktalı emniyet kemeri yok? Bu bilgiye internetten kolay bir şekilde ulaşılabilir aslında ama sizin videolarınızdan dinlemeyi çok isterdim. Ayrıca geçmiş yaşanılan deneyimler, uçağın tepe takla gelme ihtimali gibi videoda kullanılacak ihtimaller silsilesi ilgi çekebilir malum havacılık biraz ilgi çekiyor. Düzenli takipçinizim, sayenizde çok şey öğrendim.
-Kadir biberoğlu

1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Gün Doğumunda Bozulmuş Tutulma

Hiç böyle bir gün doğumu gördünüz mü? Bu görselde ilk bulutlanmanın ardından Güneş iki parça şeklinde yükseldi. Parçalı tutulma sırasında oluşan bu manzarayı, fotoğrafçının hayatındaki en çarpıcı gün doğumu olarak tanımlamasına neden oldu. Atmosfer tarafından kızıl görünen Güneş’in tepesindeki yarı karanlık daire ile hemen alttaki karanlık tepe, Ay’dır. Bunun nedeni, Dünya atmosferinin oldukça sıcak havadan oluşan bir ters çevirme katmanına sahip olması ve bu katmanın devasa bir mercek gibi davranıp ikinci bir görüntü oluşturmasıdır. Normal bir gün doğumu ve batımı için nadir olan bu atmosfer optiği olayı, Etruscan vazo etkisi olarak bilinir. Paylaşılan görsel 2019’un Aralık ayında Katar‘ın Vekre şehrinden çekildi. Doğuda, Dünya’nın dar bir kuşağında bulunan bazı gözlemciler, tam bir halkalı Güneş tutulması görebildiler. Bu kuşakta bir ateş çemberi içinde, Ay’ı tamamen arka plandaki Güneş tarafından çevrelenmiş olduğunu görebildiler. Bir sonraki Güneş tutulması da konumunu iyi ayarlamış gözlemciler için halkalı bir tutulma olacak ve bu hafta 10 Haziran’da gerçekleşecek.

6 Haziran 2021 Günün Astronomi Fotoğrafı (NASA APOD)

📸 Kaynaklar ve Katkıda Bulunanlar:
Görsel Kaynağı ve Telif Hakkı: Elias Chasiotis
Çeviren: Seda Baştürk
Çeviri Editörü: Eda Alparslan

🔗 Tüm APOD içeriklerini görmek için:
https://evrimagaci.org/apod
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 8 Mayıs 2019 48 dk.

Uyku, birçok hayvan türünde ortak olarak paylaşılan bir özelliktir. 2012 itibariyle Türkiye’de doğan bebeklerin ömür uzunluğu beklentisi ortalamada 75 yıl civarıdır. Bu kadar yaşayacak insanların ortalamada 25 yıllarını gözleri ve algıları kapalı bir şekilde, uyku halinde geçireceklerini düşünürsek, uykunun türümüz için ne kadar önemli olduğunu fark etmek mümkündür. Sadece türümüz için de değil… Neredeyse beynin ilk evrimleştiği zamanlardan beri çeşitli uyku formları da canlılara eşlik etmiştir. Bu durumda, eğer ki evrimsel tarihimizi aydınlatmak, beyinlerimizin nasıl çalıştığını anlamak ve kendimizi daha iyi tanımak için uykunun nasıl evrimleştiğini ve neden var olduğunu anlamamız gerekmektedir. Günümüzde uykunun hem evrimine, hem de canlılardaki işlevine yönelik çok kapsamlı ve çok yönlü birçok araştırma yürütülmektedir. Bu yazıda, güncel uyku araştırmalardan bazı örnekler ve sonuçlar sunarak sizlere sadece uykuyu, evrimini ve hayatımızdaki yerini anlatmakla kalmayacağız; aynı zamanda uykuyla yakından ilişkilendirilen birçok ilginç konuyu (örneğin rüyaları, uyku sırasındaki düşme hissinin neden yaşandığını, vb.) en temel düzeyde ve basit bir dille anlatmaya çalışacağız. Umarım faydalı olacaktır.

Eğer ki uykuyu anlamak istiyorsak, öncelikle onu tanımlamamız gerekmektedir. Ancak biz insanlar da dâhil olmak üzere binlerce farklı hayvan türünün her gün saatlerce yaptığı bu davranışı tanımlamanın çok da kolay olmadığı görülecektir. Merriam-Webster sözlüğü uykuyu “gözlerinizin ve bilincinizin kapalı olduğu doğal dinlenme hali” olarak tanımlamaktadır. Bu daha ziyade halka yönelik ve bilimselliğe pek de ağırlık vermeyen bir tanımdır. Türk Dil Kurumu ise bu olguyu “Dış uyaranlara karşı bilincin, bütünüyle veya bir bölümünün yittiği, tepki gücünün zayıfladığı ve her türlü etkinliğin büyük ölçüde azaldığı dinlenme durumu” olarak tanımlamaktadır. Bu tanımın özellikle “her türlü etkinliğin büyük ölçüde azaldığı” kısmının aslında bir yanılgı ve hata olduğunu yazının ilerleyen kısımlarında göreceğiz. Bu hatadan biraz daha arındırılmış ve biraz daha bilimsel bir tanım, Macmillian tarafından basılan Öğrenciler İçin Sözlük’te bulunabilir: “Uyku, bilinç düzeyinin değiştiği, duyusal aktivitenin ve neredeyse tüm istemli kasların baskılandığı doğal olarak kendini tekrar eden bir durumdur.”

353
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Nevzat Keskin
Seslendiren 5 gün önce 6:56
İşte tüm bu diş aşınmalarıyla mücadele etmek adına diş fırçalamak, birçok insan için tırnak kesmek veya tuvalet yapmak kadar "doğal" bir davranıştır....
7
İnceleme
Adam Hussein
Adam Hussein
106K UP
İnceleyen 15 saat önce
ben bu kitabı 13 yaşımda okudum ilk 20 30 sayfasını sıkılarak okudum lakin raskolnikov suçu işledikten sonra gerilim başladı. ve psikolojiyi seven bir insan olarak kitabın anafikrinini şöyle söyleyebilirim
toplum mu suçu şekilendiriyor
yoksa
suç mu toplumu şekillendiriyor
bu kitab benim rus edebiyatımla girişim oldu ve girişi beğendım ,ondan önce hiç rus edebiyatı okumamışımdır ama su. ve cezadan sonra rus edebiyatına atıldım ve şuanda net 20 30 tane rus edebiyatı kitabım var ve onları okuyorum .
ben bu kitabın her yaştan bir okuyucu kitlesine sahip olduğunu düşünmüyorum ama kesinlikle şuanki toplumda yaşayan her bireyin bu kitabı okuması gerektiğini düşünüyorum
bu benim 2. kez okumaya karar verdiğim ilk kitab
Kitap
9.1/10
(11 Kişi)
Puan Ver
Hasan Âli Yücel Klasikler Dizisi XLV (45) - Rusça Aslından Çeviren: Mazlum Beyhan
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Erim Başkütük
Alıntıyı Ekleyen 27 Şubat 2024
Bir insanın yaşamındaki en önemli an, benliğinin bilincine vardığı andır; bu olayın sonuçları en iyi yada en korkunç şeylere yol açabilir
Kaynak: Bunalım ve Dönüşüm
Bu alıntı Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
26
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Kerem Özur
Üye 2 gün önce Henüz cevap yok.
Biyolojide başarılı ve ilgiliyim bu yıl yksye giricem. Okumak istediğim iki bölüm var veterinerlik, moleküler biyoloji ve genetik mühendisliği. Hangisini seçiceğimi bilmiyorum çünkü genetik mühendisliğinin ülkemizde nasıl bir meslek olduğu hakkında pek bir bilgim yok etraftada çok birşey bulamadım. yardımcı olursanız sevinirim.
0
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.

Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.

Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.

Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close