Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat

Güneş Sistemi'nde, Dünya Harici Bir Gezegende veya Bir Uyduda Yaşam Olabilir mi? Buralarda İnsanlar Yaşayabilir mi?

Güneş Sistemi'nde, Dünya Harici Bir Gezegende veya Bir Uyduda Yaşam Olabilir mi? Buralarda İnsanlar Yaşayabilir mi? Stocksnap
10 dakika
10,227
Evrim Ağacı Akademi: Güneş Sistemi ve Gezegenler Yazı Dizisi

Bu yazı, Güneş Sistemi ve Gezegenler yazı dizisinin 37. yazısıdır. Bu yazı dizisini okumaya, serinin 1. yazısı olan "Güneş Sistemi İçin Bir Kılavuz: Güneş Sistemi İçindeki Cisimler Hakkında Neler Biliyoruz?" başlıklı makalemizden başlamanızı öneririz.

Yazı dizisi içindeki ilerleyişinizi kaydetmek için veya kayıt olun.

EA Akademi Hakkında Bilgi Al
Tüm Reklamları Kapat

Yuri Gagarin'in 12 Nisan 1961 tarihinde uzaya çıkması ile birlikte insanlık yeni bir döneme girmiş oldu. Artık ulaşabildiğimiz sınırların bu yerküre ile sınırlı olmadığını gördük. Çok değil, sadece 8 yıl sonra ise Apollo 11, üç kişilik mürettebat ile Ay yüzeyine iniş yaptı. Neil Armstrong ve Buzz Aldrin, Dünya dışı bir gök cismine ayak basan ilk astronotlar olarak tarihe geçtiler.

Geçen zaman, Güneş Sistemi üyesi diğer gezegenlere insansız da olsa ulaşmakla kalmadık, onların uydularını incelemeye aldık ve bunun uzayda yaşam arayışı için büyük faydalarını gördük. Kuyruklu yıldızlara araç indirdiğimiz gibi, Güneş'imize de bir gözlemci yollamış durumdayız.

Her ne kadar "Dünya dışı yaşam" dendiğinde akla ilk olarak uzak yıldızların etrafında dönen öte gezegenlerdeki canlı formları gelse de bu yazımızda ilk etapta bizim için en olası olana, Güneş Sistemi içerisinde yaşam ihtimalinin bulunduğu gezegen ve uydulara odaklanacağız ve bunlarda yaşam bulamasak bile buralarda üsler inşa edip edemeyeceğimize bakacağız. 

Tüm Reklamları Kapat

Dünya Koşulları

Henüz Dünya dışında bir yaşam belirtisine rastlamış değiliz. Dolayısıyla herhangi bir uzay cisminde yaşam bulacak veya insan barındıracaksak, Dünya koşullarını yapay olarak da olsa sağlamak zorundayız. Çünkü diğer tüm canlılar gibi biz de bu koşullara göre evrimleştik. Dolayısıyla gittiğimiz her yerde en azından başlangıç olarak benzer koşulları bulmamız gerekmektedir.

Yapılan araştırmalar ve uzaya gönderilmiş çeşitli gözlem araçları ile Güneş Sistemi'ndeki gezegenlerin yaşama ne kadar elverişli olduğunu ve bir yaşam ihtimali olup olmadığını öğrenmeye çalışıyoruz. Bunu yaparken ilk aradığımız şeyler, sıvı halde suyun varlığı ve atmosferin koruyucu bir tabaka olarak canlı yaşamına uygun olup olmadığıdır. Çünkü bunlar, bildiğimiz anlamda yaşam için olmazsa olmazdır. Ayrıca gezegenin veya uydunun Güneş'e uzaklığı da sıcaklık değerleri açısından oldukça önemlidir.

İnsan özelinde değerlendirdiğimizde; sıvı suyun ve atmosferin varlığına oksijeni ve kütleçekimini de eklemek gerek. Elbette buna ek olarak gıdaya erişim gibi birçok parametre insanların bir gezegende veya uyduda yaşayıp yaşayamayacağını belirleyecektir. Fakat konuyu dağıtmamak adına bu az sayıda parametre üzerinden değerlendirebiliriz.

Bir Prova Alanı Olarak Uluslararası Uzay İstasyonu

Uluslararası Uzay İstasyonu (İng: "International Space Station" veya kısaca "ISS"), şu an teknik olarak atmosferimiz dışında, yani uzayda yaşamın olduğu tek yerdir (Ay'a saçılan tardigradlar gibi ufak istisnaları görmezden gelirsek). İstasyon'a çıkan astronotlar, burada belli bir zaman kalıp günlük yaşamlarını ve çalışmalarını devam ettirirler.

Tüm Reklamları Kapat

İstasyon, yerküremizden yaklaşık 408 kilometre uzaktadır. Karşılaştırma amacıyla söyleyelim: Ay, yaklaşık 340.000 kilometre mesafededir. Boyut olaraksa Ay ile kıyaslanmayacak kadar küçüktür ve yaklaşık olarak sadece 108.5 x 72.8 metre ölçülerindedir. Bu, bir futbol sahasının büyüklüğüne yakındır. İstasyon'da yaşayan insan sayısı, gönderilen görevlere göre değişmektedir; ama çoğu zaman en azından birkaç kişi İstasyon'da aktif olarak yaşamaktadır. İstasyon hakkında daha fazla bilgiyi buradan alabilirsiniz.

Uluslararası Uzay İstasyonu'nun konumuz açısından varlığı şu açıdan önemlidir: Buradaki deneyim, bize gelecekte daha uzak yerlere göndereceğimiz insanları özellikle zihinsel ve fiziksel dayanıklılığı açısından ciddi bir prova imkanı vermektedir. İstasyonda görev yapan personel, her geri gelişlerinde ciddi anlamda mülakat ve testlere tabi tutulmaktadırlar. Muhtemelen daha uzaktaki cisimlere kurduğumuz alanlara ilk gidenler de bu tür eğitimli bilim insanları ve uzmanlar olacaktır.

Uluslararası Uzay İstasyonu Günlük hayat
Uluslararası Uzay İstasyonu Günlük hayat
airspace mag

Dünya Dışı Yaşama Yönelik İlk Araştırmalar

Dünya dışı yaşamı bulmaya yönelik ilk ciddi adımlar 1976’da atılmıştır. NASA'nın Viking projesi ile Mars yüzeyine ilk güvenli iniş gerçekleştirildi. Daha sonra 1997’de NASA ve ESA'nın Satürn’e gönderdiği Cassini-Huygens uzay aracı ile önemli keşifler yapıldı.

Cassini, 2004 yılında Satürn'e ulaştı. Aynı zamanda Jüpiter'i de gözlemleyen araç, Satürn'ün halkalarını ve uydularını inceledikten sonra 2017 yılında gezegenin atmosferine girerek görevini sonlandırdı. Cassini-Huygens'in en önemli keşiflerinden birisi; Satürn’ün uydusu olan Titan ve Enceladus'ta büyük sıvı su kaynaklarının bulunduğunu bize göstermesidir.

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Öncelikle en yakın uydumuza bakış atalım, sonrasında Enceladus'a dönebiliriz.

Ay

Ay bize en yakın gök cismidir. Üstelik daha önce de ayak bastığımız ve yakın zamanda insanlık olarak çok sayıda araç gönderdiğimiz bir yerdir. Dolayısıyla Ay'ı oldukça iyi tanıdığımızı söylemek mümkündür. Ayrıca Ay'ı önemli bir hedef kılan unsur, olası bir problemde müdahale etme şansımızın kısmen daha olası olmasıdır.

Ay yüzeyinde yaşam olmadığını ve muhtemelen hiçbir zaman da var olmadığını bilmekteyiz. Hem atmosfer, hem yer çekimi ve benzer konulardan Dünya'dan oldukça farklı olan uydumuzda yaşam olmasa da burada insanların yaşayabileceği bir Uzay Köyü kurma projesi bulunmaktadır. Bu projeyi Viyana merkezli Ay Köyü Derneği isimli bir organizasyon yürütmektedir. Bu tür bir projenin amacı, Ay'da yaşam bulamasak bile, çok farklı branşlarda bilimsel araştırma yapılacak bir bölge yaratmak ve insanların Ay'da yaşamasını mümkün kılmaktır. Çalışmaların gidişatını ilgili adresten öğrenebilirsiniz.

Enceladus

NASA için, gerek Titan gerekse Enceladus sıvı olarak su içeren yerler olarak biliniyor. Yakın zamanda yapılan gözlemler sonucu Enceladus'taki okyanusun yüzeye nispeten daha yakın olduğunu biliyoruz. Hatta Cassini görevinde çalışan bilim insanları, Enceladus'un güney kutup bölgesinde, uzaya su buharı, buzlu parçacıklar ve basit organik maddeler püskürten bir duman bulutu buldular. Bu bulutlardaki organik maddelerin yoğunluğu, bilim insanlarının normalde olmasını beklediğinden 20 kat daha fazlaydı. Tabii bu organik moleküller, doğrudan organizma ya da yaşam anlamına gelmiyor; çünkü bu moleküller biyolojik olmayan süreçler sonucunda da oluşabilir. Yine de Cassini verileri, Enceladus'un küresel bir okyanusa ev sahipliği yaptığını ve güney kutup bölgesindeki iç okyanustan gelen ısının kaçtığı sıcak noktalar olduğunu gösteriyor. 

Bu fotoğraftan da görüldüğü gibi Enceladus üzerinde bir buz tabakası vardır.
Bu fotoğraftan da görüldüğü gibi Enceladus üzerinde bir buz tabakası vardır.
Wikipedia

Peki bu verileri elde etmek bize ne kazandırdı? Dünya'da okyanus tabanındaki hidrotermal menfezler; organizmaların gelişebileceği, Güneş ışığından tamamen uzak habitatlar üretebilir. Birçok bilim insanı, dünyadaki yaşamın bu denizaltı ortamlarında başlamış olabileceğini düşünüyor. Kanıtlar, Enceladus’un da hidrotermal delikleri olabileceğini ortaya koyuyor. Tüm bunlar (küresel okyanusu, eşsiz kimyası ve iç sıcaklığı) Enceladus’un yaşam için gerekli birçok bileşene sahip olduğunu gösteriyor.

Titan 

Titan, Dünya gibi azot bazlı bir atmosfere sahiptir. Hatta Titan’ın atmosferi o kadar yoğundur ki yüzeyinde dolaşmak için bir basınç giysisine ihtiyaç duyulmaz. Bununla birlikte oksijen maskesine ihtiyaç vardır ve ayrıca soğuğa karşı korunmak gerekir çünkü Güneş’ten yaklaşık 1.4 milyar kilometre uzaktadır (Dünya'dan yaklaşık 10 kat daha uzak). Bu nedenle yüzey sıcaklığı yaklaşık -179 °C civarındadır. Bu sıcaklıkta yüzeyde sıvı su bulunma ihtimali çok azdır ancak Cassini uzay aracının Titan’ın soğuk yüzeyinin altında küresel bir sıvı su okyanusu bulduğunu biliyoruz.

Tüm Reklamları Kapat

Titan'ın büyüklüğünün Dünya ve Ay ile karşılaştırlması.
Titan'ın büyüklüğünün Dünya ve Ay ile karşılaştırlması.
Wikipedia

Ayrıca Titan’da bulunan metan gölleri canlı aramak için oldukça elverişli yerler olabilir. Eğer Dünya’daki katran göllerinde mikroorganizmalar yaşamlarını sürdürebiliyorsa, Titan’nın sıvı metan göllerinde de hayat olabilir.

Europa

Jüpiter’in uydusu olan Europa, Dünya’nın yaklaşık dörtte biri büyüklüktedir. Dünya gibi Europa‘nın da kayalık bir manto ve demir çekirdek içerdiği düşünülmektedir. Ayrıca son derece ince bir oksijen atmosferine sahiptir ancak bu yeterli değildir. Bilim insanlarının Europa’yı dünyadaki yaşam formlarına uygun bir ortam görmesinin en büyük sebebi, burada bol miktarda sıvı su bulunmasıdır. Europa’nın yeraltı okyanusu, Dünya’dan iki kat daha fazla su içerebilir. Ek olarak, bu okyanuslar Güneş Sistemi'nin yaşına bakılarak, yaşamın başlaması ve gelişmesi için yeterince uzun süredir oradalar.

Europa'nın mantosunda bulunan koyu renkli çizgiler şeklinde görülen çatlakların boyu 3000 kilometreyi bulabilmektedir.
Europa'nın mantosunda bulunan koyu renkli çizgiler şeklinde görülen çatlakların boyu 3000 kilometreyi bulabilmektedir.
Wikipedia

Mars

Dünya dışındaki hiçbir gezegen üzerinde Mars kadar yoğun çalışılmamıştır. Mars araştırmaları, Eski Mısırlılar'ın gezegenin gökyüzündeki hareketlerini gözlemlediği 4000 yıl öncesine kadar dayanıyor. Peki bu gezegende bize bu kadar çekici gelen nedir? Kızıl gezegeni biraz daha yakından tanıyalım.

Tüm Reklamları Kapat

Mars, Güneş’ten yaklaşık 228 milyon kilometre uzaklıkta olan kayalık bir gezegendir. %95 civarında karbondioksit ve %0,13 oranında oksijen içerdiği düşünülen Mars atmosferi, aynı zamanda azot ve argon da içerir. Yüzey sıcaklığı 20 ile -153 °C arasında değişir. Sıcaklık farkının bu kadar fazla olmasının sebebi çok ince olan atmosferidir. Aslında birçok problemi beraberinde getiren de Mars’ın aşırı ince olan atmosferidir. Mars; meteorlar, asteroitler ve kuyruklu yıldızlar gibi nesnelerin etkilerinden korunamaz.

Bugün Mars’ta su olduğunu biliyoruz ancak Mars’ın atmosferi, sıvı suyun yüzeyde uzun süre var olamayacağı kadar incedir. Bu nedenle bilim insanları şu anda Mars’ta gelişen canlılar bulmayı beklemiyor. Bunun yerine Mars’ın daha sıcak ve suyla kaplı olduğu, atmosferinin daha kalın olduğu zamanlarda var olmuş yaşama dair belirtiler bulmayı umuyorlar. 

Bu fotoğrafta Mars'ın atmosferi ufuk çizgisinde görülebiliyor.
Bu fotoğrafta Mars'ın atmosferi ufuk çizgisinde görülebiliyor.
Wikipedia

Yıllardır yapılan robotik araştırmalar, sahiden de Mars’ın milyarlarca yıl önce daha kalın bir atmosfere sahip olduğunu, aynı zamanda daha ıslak ve sıcak olduğunu gösteriyor.

Bilim insanlarına göre atmosferin incelmesinin sebebi, zaman içinde Güneş'ten gelen parçacıkların atmosfere çarpmasıyla, atmosferde bulunan gazların büyük bir kısmının uzaya süpürülmüş olmasıdır.

Tüm Reklamları Kapat

Agora Bilim Pazarı
Işınlanma Kazası

Uzun zaman seks yapmayınca, başına gelebilecek en kötü şeymiş buymuş gibi gelir insana.

Hâlbuki 1930’larda Almanya’da yaşıyorsanız, görebileceğiniz en kötü şey büyük ihtimalle bu değildir.

Ancak tarihsel gerçekler bile Egon Loeser için teselli olamadı; cinsel talihsizlikleri onu Berlin’in deneysel tiyatro sahnesinden Paris’in absent barlarına, oradan da Los Angeles’ın fizik laboratuvarlarına savururken kahramanımız şu iki gizemi çözme peşindeydi: Rönesans döneminin en büyük sahne tasarımcısı ve aynı zamanda Loeser’ın idolü olan Adriano Lavicini, Şeytan’la girdiği işbirliği sonucu mu ölmüştü ve Loeser gibi yakışıklı, akıllı, hoş, mütevazı biri neden, kırk yılda bir de olsa, biriyle yatmayı beceremiyordu?

BOKSÖR BÖCEK’in yazarından, “içinde olduğu dönemin farkında olmayan” bir tarihsel roman geliyor. Bu aynı zamanda bir kara roman, ama ışıkları sonuna dek açıyor. Bir aşk romanı, ama romantik akşam yemeğine sarhoş geliyor. Bir bilimkurgu romanı, ama “izotop”un ne olduğunu hatırlayamıyor. Seks hakkında, şiddet hakkında, uzay-zaman hakkında, tarihle başa çıkmanın en güzel yolunun onu görmezden gelmek olduğu iddiasında, sonunu tahmin bile edemeyeceğiniz, son derece eğlenceli bir roman.

Devamını Göster
₺145.00
Işınlanma Kazası
  • Dış Sitelerde Paylaş

Bu dinamik gezegen; mevsimleri, kutup buzulları, kanyonları ve volkanları ile aktif bir geçmişe sahipmiş gibi görünüyor. Şu anda Mars yüzeyinin hayatı desteklemediğini biliyoruz; ancak mevcut görevler Mars’ın geçmiş ve gelecekteki yaşam potansiyelini belirliyor. NASA’nın Kızıl Gezegen’e olan son robotik misyonu olan Mars 2020 (Perseverance) aracı bunlardan biridir. Hedefi eski yaşam belirtilerini aramak olsa da aynı zamanda gelecekteki insanlı keşifler için zemin hazırlayacaktır.

Mars'a neden gitmemiz gerektiğine yönelik kapsamlı bir çalışmayı buradan okuyabilirsiniz.

Asteroidler

Asteroidlerin kendisi yaşamın başlaması için uygun koşullara sahip olmasa bile, hâlihazırda üzerinde yaşam bulunan bir gezegenden kopan parçalar, bu gezegende başlamış olabilecek ve çarpma etkisi ile uzay boşluğunun etkilerine dayanabilecek canlıların uzaya saçılmasına neden olabilir. Ayrıca asteroidlerin kısmen küçük kütlesi ve buna bağlı olarak zayıf olan kütleçekimleri, onları insan müdahalesine daha açık bir cisim haline getirebilmektedir. Ne yazık ki asteroidler üzerinde yaşam alanları inşa etme hedefi şu anda fazlasıyla uzak bir ihtimaldir. Daha ziyade asteroid madenciliği alanındaki çalışmalara odaklanılmaktadır.

Dünya Benzeri Gezegenler

Her ne kadar Güneş Sistemi'ne odaklanacağımızı söylemiş olsak da konu bütünlüğü açısından Güneş Sistemi haricindeki Dünya-benzeri öte gezegenleri de buradan anmadan geçmeyelim. Son 30 yıllık süreçte keşfedilen Dünya-benzeri öte gezegen sayısında çok ciddi bir artış yaşanmıştır. Ne yazık ki bu uzak gezegenlere modern teknolojimiz ile erişme ihtimalimiz çok zayıf gözükmektedir. Fikir olması açısından: Şu anda Güneş Sistemi dışında kabul edilen Voyager 1 bile, en yakın yıldıza 40.000 yıl sonra ulaşabilecektir. 40.000 yıl önce insanlık henüz tarımcılığa başlamamıştı veya yeni yeni başlıyordu. Elbette bu, gidilebilecek yerleri aramak önünde bir engel değil.

Sonuç

Dünya dışında bir yaşam arayışı bize heyecan ve umut vermeye devam ediyor olsa da şimdiye kadar somut bir kanıt bulamamış olmamız bizi asla durduramadı. Uzaya yaptığımız her yeni yolculukta, eşsiz ve önemli veriler elde etmeye devam ettik. Gelecekte yabancı bir yaşamla karşılaşırsak bu bizim için çok şey değiştirebilir. Tüm bu veriler, bize yaşamın Dünya’da nasıl ortaya çıktığı ve geliştiği ile ilgili de eşsiz bilgiler sağlayabilir. Kenneth Nealson şöyle diyor:

Yaşam, Mars’ta veya diğer dünyalarda mevcutsa, yüzeyin çok altında, kaynakların kısıtlı olduğu ortamlarda sıkışmış olma ihtimali vardır.

Bu nedenle derinlerde araştırmaya devam etmeliyiz. 

Bu Makaleyi Alıntıla
Okundu Olarak İşaretle
Evrim Ağacı Akademi: Güneş Sistemi ve Gezegenler Yazı Dizisi

Bu yazı, Güneş Sistemi ve Gezegenler yazı dizisinin 37. yazısıdır. Bu yazı dizisini okumaya, serinin 1. yazısı olan "Güneş Sistemi İçin Bir Kılavuz: Güneş Sistemi İçindeki Cisimler Hakkında Neler Biliyoruz?" başlıklı makalemizden başlamanızı öneririz.

Yazı dizisi içindeki ilerleyişinizi kaydetmek için veya kayıt olun.

EA Akademi Hakkında Bilgi Al
43
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Bize Ulaş
Yukarı Zıpla

İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!

Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.

Soru & Cevap Platformuna Git
Bu İçerik Size Ne Hissettirdi?
  • Tebrikler! 22
  • Umut Verici! 16
  • Merak Uyandırıcı! 11
  • Mmm... Çok sapyoseksüel! 10
  • Muhteşem! 8
  • Bilim Budur! 8
  • İnanılmaz 5
  • Güldürdü 2
  • Grrr... *@$# 1
  • İğrenç! 1
  • Korkutucu! 1
  • Üzücü! 0
Kaynaklar ve İleri Okuma
Tüm Reklamları Kapat

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 19/04/2024 13:45:25 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/8018

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Keşfet
Akış
İçerikler
Gündem
Mikoloji
Primatlar
Fare
Tahmin
Canlılık Ve Cansızlık Arasındaki Farklar
Etimoloji
Ekosistem
Çekirdek
Alkol
Embriyo
Veri
Algı
Afrika
İletişim
Bitkiler
Işık Yılı
Diş Sorunları
Kurbağa
Ayak
Bilişsel
Gen
Mucize
Beyin
Karbon
Seçilim
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Gündem
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Bağlantı
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Bu platformda cevap veya yorum sistemi bulunmamaktadır. Dolayısıyla aklınızdan geçenlerin, tespit edilebilir kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Ekle
Soru Sor
Sosyal
Yeniler
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Yazı Geçmişi
Okuma Geçmişi
Notlarım
İlerleme Durumunu Güncelle
Okudum
Sonra Oku
Not Ekle
Kaldığım Yeri İşaretle
Göz Attım

Evrim Ağacı tarafından otomatik olarak takip edilen işlemleri istediğin zaman durdurabilirsin.
[Site ayalarına git...]

Filtrele
Listele
Bu yazıdaki hareketlerin
Devamını Göster
Filtrele
Listele
Tüm Okuma Geçmişin
Devamını Göster
0/10000
Bu Makaleyi Alıntıla
Evrim Ağacı Formatı
APA7
MLA9
Chicago
A. D. Özsoy, et al. Güneş Sistemi'nde, Dünya Harici Bir Gezegende veya Bir Uyduda Yaşam Olabilir mi? Buralarda İnsanlar Yaşayabilir mi?. (1 Kasım 2019). Alındığı Tarih: 19 Nisan 2024. Alındığı Yer: https://evrimagaci.org/s/8018
Özsoy, A. D., Sever, M. Ç., Barış, . (2019, November 01). Güneş Sistemi'nde, Dünya Harici Bir Gezegende veya Bir Uyduda Yaşam Olabilir mi? Buralarda İnsanlar Yaşayabilir mi?. Evrim Ağacı. Retrieved April 19, 2024. from https://evrimagaci.org/s/8018
A. D. Özsoy, et al. “Güneş Sistemi'nde, Dünya Harici Bir Gezegende veya Bir Uyduda Yaşam Olabilir mi? Buralarda İnsanlar Yaşayabilir mi?.” Edited by Meltem Çetin Sever. Evrim Ağacı, 01 Nov. 2019, https://evrimagaci.org/s/8018.
Özsoy, Asude Didar. Sever, Meltem Çetin. Barış, . “Güneş Sistemi'nde, Dünya Harici Bir Gezegende veya Bir Uyduda Yaşam Olabilir mi? Buralarda İnsanlar Yaşayabilir mi?.” Edited by Meltem Çetin Sever. Evrim Ağacı, November 01, 2019. https://evrimagaci.org/s/8018.
ve seni takip ediyor

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close