Türkiye'deki UFO Vakaları
- Blog Yazısı
Bu yazının amacı, “UFO ve uzaylı” fenomenini bilimsel bir gerçek olarak değil, insan algısı, kültürel inançlar ve medya etkisi açısından ele almak; özellikle Türkiye’deki örnekler üzerinden bu olgunun nasıl evrildiğini incelemektir.
Giriş
“UFO” terimi, genellikle “uzaylı gemisi” anlamında kullanılsa da aslında “tanımlanamayan uçan cisim” anlamına gelir. Yani bir kişinin gökyüzünde gördüğü bir nesnenin ne olduğunu hemen belirleyememesi, o cismin doğrudan “uzaylı kökenli” olduğu anlamına gelmez. İnsanlık tarihi boyunca gökyüzünde olağanüstü ışıklar, yıldızlar ve cisimler gözlemlenmiştir. Bunların bir kısmı göktaşları, atmosferik olaylar veya askeri deneyler olarak açıklanırken, bazıları toplumsal bellekte “gizemli ziyaretler” olarak yer edinmiştir. Türkiye de bu tür gözlemler bakımından oldukça zengin bir coğrafyadır. Osmanlı arşivlerinden günümüz medya kayıtlarına kadar uzanan süreçte, halkın anlam veremediği gökyüzü olayları çeşitli şekillerde anlatılagelmiştir.
1839 – Gaziantep / Nizip: Osmanlı'nın İlk UFO Kaydı
19 Ekim 1839 gecesi, Nizip semalarında olağanüstü bir olay yaşandığı kayıtlara geçti. Osmanlı arşivlerinde “gökyüzünde ansızın beliren ve gecenin ortasında uzun süre parlayan bir ışık topu”ndan bahsedilir. Yerel halk, bu olayı “padişahın zafer alameti” olarak yorumladı. O dönemde bilimsel açıklama yapılmadı çünkü kimse gökyüzü olaylarını analiz edecek teknolojiye sahip değildi. Bugün tarihçiler bunun bir meteor ya da atmosferik olay olabileceğini düşünüyor. Ama 19. yüzyıl halkı için bu, Tanrı’nın gönderdiği bir işaretti — modern UFO mitinin ilk kıvılcımı.

"Nizip kazasında sakin bulunan halk tarafından semada garip bir cisim görülmüştür. Bu cisim evvela bir duman şeklinde görünmüş, sonra büyük bir top şeklini almış ve gökyüzünde bir müddet durduktan sonra şiddetli bir şekilde parlayıp kaybolmuştur. O esnada halk hayret ve korku içinde kalmış, bazıları bunun bir yıldız veya başka bir şey olabileceğini söylemiştir. Ancak böyle bir hâdise şimdiye kadar görülmediğinden, keyfiyetin Babıali’ye arz edilmesi lüzumu hâsıl olmuştur.”
1948 – Adana: Türkiye’nin İlk Modern UFO Raporu
Türkiye’nin kayıtlara geçen ilk modern UFO gözlemi, 1948 yılında, II. Dünya Savaşı’nın hemen sonrasında dünyayı saran “uçan daire” çılgınlığının bir yansıması olarak Adana’da yaşandı. Bu dönemde, savaşın ardından gökyüzüne yönelik artan ilgi ve merak, benzeri görülmemiş tanıklıkları da beraberinde getirmişti. Olay, bir Türk Hava Kuvvetleri pilotunun sabah saatlerinde rutin bir eğitim uçuşu sırasında gerçekleşti. Pilot, güneşin doğduğu yönden yaklaşan, son derece dikkat çekici bir nesne gözlemlediğini bildirdi. Raporuna göre bu cisim, “metalik disk biçimli” bir yapıya sahipti ve hiçbir bilinen uçağa benzemiyordu. Nesne, son derece ani ve sıra dışı bir manevrayla hızla yükseklik kazandı ve çok kısa bir süre içinde gözden kayboldu.
Resmi kayıtlarda herhangi bir radar izine rastlanmamış olması, olayı daha da gizemli bir hale getirdi. Ancak basına sızan resmi raporda, olgunun merkezinde yer alan ifade, “tanımlanamayan hava cismi” şeklindeydi. Bu kısa ve net ifade, olayın olağanüstü doğasını teyit ediyordu. Adana’da gerçekleşen bu gözlem, hem askeri bir personel tarafından bildirilmiş olması hem de resmi makamlarca kayıt altına alınması sebebiyle, Cumhuriyet tarihinin ilk modern ve belgelenmiş UFO raporu olarak hafızalara kazındı. Bu olay, Türkiye’deki tanımlanamayan uçan cisimler tarihinin başlangıç noktası olarak kabul edilir.
1953 – Ankara / Etimesgut
Etimesgut Hava Üssü’nde görevli radar personeli, gökyüzünde “belirsiz bir cisim” algıladı. Nesne 15 saniye boyunca radarda kaldı, sonra bir anda kayboldu. Hemen ardından gözlem kulesindeki askerler gökyüzünde “saniyelik bir ışık patlaması” gördüklerini söylediler. Üs komutanlığı olayla ilgili gizli bir rapor hazırladı. Resmî açıklama yapılmadı ama bu kayıt, Türk Hava Kuvvetleri tarihindeki ilk radar temelli UFO ihbarı olarak geçer.
1954- Bozöyük
8 Kasım Pazartesi günü bir haberde şöyle denilmektedir: "Bilecik'e bağlı Pazaryerinde dün iki uçan daire görülmüştür. Halk tarafından büyük bir ilgiyle izlenen uçan daireler, sabah saat 9 civarında çok yüksekten, parlak bir ışık halinde geçmişlerdir ve biraz sonra kaybolmuşlardır. Uçan daireler, bir süre sonra, daha alçak irtifada, daha mat ve beyaz bir şekilde görmek mümkün olmuştur. Helezonlar çizerek ve birbirlerine muvazi olarak uçan bu tuhaf cisimler, bir süre sonra da Bozyük'te görülmüştür" (kaynak: Türkiyedeki UFO vakaları)
1966- Kandilli Gözlemevi

Astronom Atilla Özgüç çalışmaları sırasında, kırmızı filtre takılı olan 6-inçlik bir aynalı teleskop ile Güneş üzerinde gözlemler yaparken, uzun bir objenin Güneş'in önünden geçtiğini görmüştü. Bunun fotoğrafını çekebildiler.
1977- Marmara Denizi

29 yaşındaki Gökalp Çelikiz, Ankara'dan İstanbul'a doğru uçmakta olan Türk Hava Yolları'nın 905 sefer sayılı DC-10 jet yolcu uçağının penceresinden, saat 08.00'da kendisinden başka üç yolcuyla birlikte, 4 dakika süreyle bir UFO'yu gözlemlendiğini iddia etti. Gözlem sırasında, Marmara'nın Güney kıyılarında Bandırma ile Yalova arasında kalan sahanın üzerinde uçmaktaydı.
1981 – Aksaray / Niğde: Türkiye’nin En Büyük UFO Dalgası

Aralık 1981’de Aksaray ve Niğde çevresinde gökyüzü birkaç gece boyunca yeşil ışıklarla parladı. Köylüler “elips biçimli, ışık saçan cisimlerin” havada asılı kaldığını gördüklerini söylediler. Bazıları “sessizce yer değiştirdiğini”, bazıları “yerle gök arasında salındığını” iddia etti. Tanıklıklar o kadar fazlaydı ki ulusal gazetelerde “Türkiye UFO akını altında” manşetleri atıldı. Olayın nedeni hiçbir zaman açıklanmadı. Bazı araştırmacılar, bunun Sovyet uydularının atmosfere giriş izleri olabileceğini öne sürdü.
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
2001 – Uşak / Eşme (Narlı Köyü): Köylüler Uzaylı Taşladı

Türkiye’nin en garip UFO hikâyelerinden biri. Uşak’ın Narlı köyünde tarlada çalışan köylüler, 60–70 cm boyunda, parlak kıyafetli bir varlık gördüklerini anlattı. Varlık traktörün önünde belirip birkaç saniye onlara baktı. Köylüler taş atınca varlık hızla yerden yükselip kayboldu. Ertesi gün köyde herkes aynı konuyu konuşuyordu. Olay haber bültenlerine “Köylüler uzaylı taşladı” manşetiyle girdi. Bazı araştırmacılar bunun bir “halk efsanesine dönüşen modern olay” olduğunu söylüyor. Bu olay NASA'ya bildirilse bile pek ciddi bakılmadı.
En nihayetinde Uşak Folklorunu da unutmamak gerek, örneğin hızır kültündeki anlatıdaki özellikler uzaylıda da vardı.
SONUÇ
Bunun gibi yüzlerce vaka var fakat çoğu ciddiye alınacak seviyede değil. En nihayetinde bu vakaların sonucu her zaman yörenin halk hikayelerine ve folklorlerine dayanıyor.
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 01/11/2025 10:29:04 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/21700
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.