Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat

Post truth Çağı

Hakikatin Borsası

7 dakika
18
Post truth Çağı
  • Blog Yazısı
Blog Yazısı
Tüm Reklamları Kapat

Giriş: Gerçeğin Parçalanışı

İçinde bulunduğumuz yüzyılın en belirgin krizlerinden biri, kuşkusuz gerçeğin kendisinin yaşadığı krizdir. Artık "doğru bilgiye" ulaşmak neredeyse imkânsız gibi görünür: her konuda birbirine zıt iddialar, "alternatif gerçekler", kasıtlı üretilmiş sahte haberler ve manipüle edilmiş istatistikler kamusal alanı kaplamış durumdadır. Bu çağ, genellikle "post-truth" yani "gerçek-sonrası" çağı olarak adlandırılır. Ancak bu kavramın popüler kullanımı, sorunu bireylerin "irrasyonelleşmesiyle" açıklamaya meyillidir: insanların artık bilime güvenmediği, duygularıyla hareket ettiği, eleştirel düşünceden uzaklaştığı söylenir. Bu yaklaşım, meselenin özünü ıskalayan yüzeysel bir teşhisten ibarettir. Asıl mesele, bireylerin irrasyonelliği değil; gerçeklik üretim mekanizmalarının kapitalist yapılar tarafından sistemli biçimde ele geçirilmesi ve bozulmasıdır. Hakikat sonrasılık, bireysel bir algı sorunu değil, enformasyonun metalaştığı, dikkatin sömürüldüğü ve gerçeğin stratejik olarak parçalandığı politik-ekonomik bir üretim rejimidir. Bu rejimde gerçek, iktidar ilişkileri ve ekonomik çıkarlar tarafından şekillendirilen, pazarlanabilir bir malzemeye dönüşmüştür.

Ana kaynak olarak Guy Debord'ın "Gösteri Toplumu" kitabı kullanılmıştır.

1. Gerçekliğin Özelleştirilmesi

Modern kapitalizm, yalnızca maddi malları değil, en temel insani etkinlik alanlarından biri olan bilgi üretim ve dolaşımını da metalaştırmıştır. Bilgi, artık kamusal ve kolektif bir insanlık mirası olmaktan çıkmış, ölçülüp biçilen, patentlenerek mülk haline getirilen, satın alınıp satılabilen ve algoritmalar aracılığıyla paketlenen ham bir "veri" yığınına dönüşmüştür. Bu süreç, en tarafsız ve nesnel olduğu varsayılan bilimsel bilgiyi dahi içine alacak kadar yaygındır. Kâr güdüsü, bilimsel araştırmanın önceliklerini, hangi soruların sorulacağını, hangi projelere kaynak ayrılacağını ve hatta hangi sonuçların kamuoyu ile paylaşılacağını belirleyen en güçlü etken haline gelmiştir. Tedavi edici bir ilaçtan çok, kronik bir hastalığı yöneten ilacın finansal olarak daha değerli görülmesi gibi, bilginin kendisi de piyasa koşullarının acımasız mantığına tabi olmuştur.

Tüm Reklamları Kapat

Bu radikal dönüşüm, bilgiyi kamusal bir fayda olmaktan çıkarıp özel mülkiyetin konusu haline getirir. Bunun doğal sonucu ise gerçekliğin bizzat kendisinin özelleştirilmesidir. Artık tek ve evrensel bir hakikatten söz etmek güçleşmiş, bunun yerine her birey veya grubun, tüketmek üzere "satın aldığı" veya algoritmaların kendisine sunduğu bir "gerçeği" olmuştur. Google'ın arama algoritmaları, X'in haber akışı veya reklam temelli tüm dijital ekonomi, kullanıcıya nesnel doğruları değil, onun mevcut inançlarını pekiştirecek, duygularına hitap edecek ve en önemlisi, tıklanma, beğenilme ve paylaşılma yoluyla ekonomik değer üretecek içerikleri sunar. Bu düzende bir gerçeklik iddiası, ne kadar doğru olduğuyla değil, ne kadar "piyasa değeri" olduğuyla, yani ne kadar dikkat çekip sermaye biriktirebileceğiyle ölçülür hale gelmiştir.

2. Bilimsel Bilginin Krizi: Şüphe Üretiminin Endüstrisi

Kuşkusuz, bilime duyulan güvensizliği salt bir "cehalet" veya "eğitimsizlik" sorunu olarak açıklamak, meselenin özünü görünmez kılan bir yanılsamadır. Bu güvensizlik, çoğu zaman son derece sofistike, iyi finanse edilmiş ve sistematik bir stratejinin, yani "şüphe üretimi" endüstrisinin doğrudan bir ürünüdür. Bu stratejinin klasik ve belki de en mükemmel işlediği örnek, 20. yüzyıl ortalarında tütün endüstrisi tarafından icat edilmiştir. Sigara kullanımı ile akciğer kanseri arasındaki güçlü bilimsel bağ ortaya çıktıkça, şirketler gerçeği doğrudan reddetmek yerine daha kurnaz bir yolu seçtiler: kendi lehlerine çalışacak "uzmanları" ve "bilim insanlarını" fonlayarak, kasıtlı olarak bilimsel tartışmanın içine suni bir belirsizlik tohumu ektiler. Amaçları kanser bağlantısını kesin olarak çürütmek değil, kamuoyunda bir "şüphe bulutu" yaratarak regülasyonları geciktirmek ve tüketimi sürdürmekti. Zira, mutlak bir yanlışlanma karşısında kaybedebilecekleri bir savaş yerine, hiç bitmeyen bir "tartışma ortamı" onların kâr hanesine yazılıyordu.

Brown & Williamson tütün şirketinin belgesinde yer alan ifade.  "Şüphe, bizim ürünümüzdür, çünkü genel kamuoyunun zihninde var olan 'gerçekler bütünü' ile rekabet etmenin en iyi yoludur. Aynı zamanda bir tartışma yaratmanın da yoludur."
Brown & Williamson tütün şirketinin belgesinde yer alan ifade.
"Şüphe, bizim ürünümüzdür, çünkü genel kamuoyunun zihninde var olan 'gerçekler bütünü' ile rekabet etmenin en iyi yoludur. Aynı zamanda bir tartışma yaratmanın da yoludur."

Bu zehirli mantık, tütün endüstrisiyle sınırlı kalmadı; aksine, bir sermaye birikim modeli halini aldı ve günümüzde iklim krizi, aşı güvenliği, genetiği değiştirilmiş organizmalar, fosil yakıt politikaları ve hatta yapay zekânın etik sonuçları gibi sayısız alanda aynı oyun sahneleniyor. Burada temel mekanizma, bilimsel yöntemin doğasını çarpıtmaktan geçer. Bilimde asıl olan, geniş çapta kabul görmüş, hakem onayından geçmiş ve tekrarlanan deneylerle doğrulanmış bir konsensüs iken, bu endüstri kamusal alanda bilimi, "iki tarafın" eşit ağırlığa sahip olduğu bir fikir yarışına indirger. Bir tarafta dünyanın dört bir yanındaki binlerce bağımsız bilim insanının on yıllardır sürdürdüğü hakemli araştırmaların oluşturduğu ezici çoğunluk, diğer tarafta ise çıkar gruplarınca finanse edilmiş bir avuç "uzman"ın görüşü, medyatik bir tartışma platformunda sanki eşit değerdeymiş gibi sunulur. Bu düzende, bir iddianın gerçek değeri, kanıtların gücünden ziyade, arkasındaki finansal kaynağın hacmi ve lobi faaliyetlerinin etkinliği tarafından belirlenir hale gelir. Böylece bilimsel bilginin toplumsal otoritesi aşındırılır ve onun yerine, piyasa değeri yüksek bir "görüş hissesi" geçer.

3. Postmodern Görecilikten Piyasa Göreceliğine

Kuşkusuz, yirminci yüzyılın ikinci yarısında yükselen ve özellikle postmodern düşünce ile şekillenen kültürel görecelik, "tek, mutlak bir hakikat yoktur" iddiasıyla ortaya çıktı. Başlangıçtaki niyeti, totaliter rejimlerin, katı ideolojilerin ve baskıcı toplumsal normların dayattığı "tek doğru" anlatıları parçalayarak özgürleştirici bir eleştiri sunmaktı. Fakat kapitalizmin karakteristik esnekliği ve her türlü eleştiriyi metalaştırma kapasitesi, bu radikal itirazı da zaman içinde etkisiz hale getirip içini boşalttı. Eleştirel olan "görecelik", piyasa mantığı tarafından benimsenerek, tarafsızlaştırılmış ve ticarileştirilmiş bir "piyasa göreciliğine" dönüştürüldü. Bugün sıklıkla dile getirilen "herkesin kendi gerçeği vardır" söylemi, çoğu zaman felsefi bir derinlikten yoksun, pratikte "her markanın, her medya kuruluşunun veya her siyasi partinin kendi pazarlanabilir gerçeği vardır" anlamına gelecek şekilde işlev görüyor.

Tüm Reklamları Kapat

Bu dönüşümün en yıkıcı sonuçlarından biri, bilimsel bilginin statüsünün aşınmasıdır. Bilim, ampirik kanıt ve rasyonel argümanlarla ilerleyen bir süreç olmaktan çıkarılıp, sadece bir "görüş" veya "tercih" kalıbına indirgenir. Bu indirgemeyle birlikte, iklim değişikliği gibi bilimsel konsensüsle sabitlenmiş bir acil durum, medyada suni bir şekilde yaratılan "iki tarafın tartışmasına" dönüşür. Evrim teorisi gibi biyolojinin temel taşı, "kişisel inanç meselesi" gibi muğlak bir zemine çekilir. İşte tam bu noktada, "hakikat sonrası" olarak adlandırılan çağın aslında ne olduğu netleşir: Bu, hakikatin ortadan kalktığı bir çağ değil, hakikatin piyasa koşullarına tamamen tabi kılındığı, metalaştırıldığı bir çağdır. Gerçek artık, doğruluğu kanıtlanabilir olgulara dayanarak inşa edilmez; aksine, tıpkı bir reklam kampanyasında olduğu gibi, hedef kitlenin önyargılarına, duygularına ve tüketim alışkanlıklarına hitap edecek şekilde, pazarlama stratejileri ve iletişim taktikleriyle üretilir. Bu düzende bir iddianın değeri, nesnel geçerliliğinden ziyade, ne kadar iş gördüğüne, ne kadar tıklama aldığına, ne kadar taraftar mobilize ettiğine veya ne kadar kâr getirdiğine bakılarak ölçülür.

4. Duygu Ekonomisi: Gerçekten Daha Karlı Olan Şey

Kuşkusuz, post-truth çağın en belirgin özelliklerinden biri, kamusal söylemde bilginin duyguların gölgesinde kalmasıdır. Ancak bu durum, toplumun kolektif bir irrasyonalliğe sürüklenmesinden ziyade, yapısal işleyişin kaçınılmaz bir sonucudur. Zira duygular, dikkat ekonomisinde en yüksek getiriyi sağlayan, en hızlı dolaşıma giren ve bu nedenle ekonomik olarak en verimli biçimde yönlendirilebilen ham maddelerdir. Reklamcılıktan siyasal iletişime, influencer pazarlamasından viral içerik üretimine kadar tüm modern ikna endüstrileri, nihai olarak "doğru" olanı değil, "hissettiren"i, yani bir duygusal karşılığı olanı satar. Bir enerji içeceği reklamı, içindeki kimyasal bileşenleri anlatmaz; aidiyet, macera ve gençlik hissi pompalar. Bir siyasi söylem, karmaşık verilerle donatılmış bir politika belgesi sunmaz; daha ziyade, korku, öfke veya milli gurur gibi temel duygulara hitap eden "biz ve onlar" ayrımını derinleştirir. Bu bağlamda, duyguların sistematik bir şekilde ticarileştirilmesi ve bir dikkat paraya çevirme mekanizmasına dönüştürülmesi, post-truth düzenin ana yakıtıdır.

Kapitalizmin buradaki etkisi yalnızca mevcut gerçekliği çarpıtmakla sınırlı değildir; daha derinde, insanların gerçeklikle olan ilişkisini ve gerçeklik talebini dönüştürmesidir. Sürekli olarak kişiselleştirilmiş, onaylayıcı ve duygusal olarak tatmin edici içeriklere maruz kalan bireyler, zamanla nesnel doğruluğun soğuk ve zahmetli arayışından uzaklaşır. Yeni arzu nesnesi, "hakikat" değil, "kendini iyi hissettiren hikayeler", mevcut dünya görüşünü pekiştiren anlatılar ve kimliklerini onaylayan yankı odalarıdır. İşte bu yeni talep iklimi karşısında, bilimsel bilginin konvansiyonel değeri azalır, çünkü bilim genellikle rahatlatmaz; aksine, önyargıları yıkar, belirsizliği kucaklar ve yerleşik inançları rahatsız eder. Duygusal bir tatmin vaat etmek yerine, eleştirel düşünmeyi, özeleştiriyi ve sürekli şüpheyi gerektirir. Bu nitelikleri, onu, hızlı tüketime ve duygusal sömürüye dayalı bir dikkat ekonomisinde dezavantajlı bir konuma iter.

Okundu Olarak İşaretle
3
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Raporla
Mantık Hatası Bildir
Yukarı Zıpla
Bu Blog Yazısı Sana Ne Hissettirdi?
  • Muhteşem! 0
  • Tebrikler! 0
  • Bilim Budur! 0
  • Mmm... Çok sapyoseksüel! 0
  • Güldürdü 0
  • İnanılmaz 0
  • Umut Verici! 0
  • Merak Uyandırıcı! 0
  • Üzücü! 0
  • Grrr... *@$# 0
  • İğrenç! 0
  • Korkutucu! 0
Tüm Reklamları Kapat

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 01/11/2025 16:02:31 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/21692

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Geçmiş ve Notlar
Yazı Geçmişi
Okuma Geçmişi
Notlarım
İlerleme Durumunu Güncelle
Okudum
Sonra Oku
Not Ekle
İşaretle
Göz Attım
Site Ayarları

Evrim Ağacı tarafından otomatik olarak takip edilen işlemleri istediğin zaman durdurabilirsin.

[Site ayalarına git...]
Bu Yazıdaki Hareketleri
Daha Fazla göster
Tüm Okuma Geçmişin
Daha Fazla göster
0/10000
Kaydet
Keşfet
Ara
Yakında
Sohbet
Agora

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close