Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Deha Kaykı
Deha Kaykı
196K UP
Yazar 10 Nisan 2024 17 dk.

Uçuş yetenekleri, kuşların hayatta kalma ve üreme başarılarında kritik rol oynamaktadır. Kuşların uçuşlarında; aerodinamik yapıları, kas-iskelet sistemleri ve uçuş teknikleri gibi çeşitli faktörler etkili olmaktadır. Kuşlar, özellikle süzülme sırasında kanatlarının şeklini ve hareketlerini kullanarak havada kalma yetenekleri ile birlikte uçuş süresi gibi değişkenleri ayarlamaktadır. Bu noktada, kuşların rüzgar akımlarını kullanarak yer çekimine karşı direnç sağlaması ve enerji tasarrufu yapabilmeleri için süzülme tekniği ortaya çıkmaktadır. Enerji tasarrufu sağlamaları onların uzun mesafeleri etkili bir şekilde kat edebilmelerine olananak sağlamaktadır. Bazı kuş türleri ise bu tekniği kullanmakta ustalaşarak çok uzun saatler boyu kanat çırpmadan uçabilmektedir.

Bu makalede kuşların süzülme yetenekleri, kanat çırpma sıklığı, kanat çırpmadan uzak mesafeleri nasıl kat edebildikleri ve çeşitli kuş türlerinin kullandığı uçuş teknikleri gibi konular ele alınacaktır.

29
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Itamar Shatz
Itamar Shatz
499K UP
Yazar 24 Kasım 2022 13 dk.

Psikolog safsatası, dış bir gözlemcinin gözlemlediği bir şeye ilişkin öznel yorumunun o şeyin nesnel doğasını temsil ettiğini varsaymasıyla meydana gelen bir mantık safsatasıdır. Bu durum en çok bir başkasının zihinsel durumuna (nasıl hissettiğine veya ne düşündüğüne) yönelik olarak sizin (üçüncü şahıs) yaklaşımınızın mutlaka doğru ve ilgili kişinin (birinci şahıs) deneyimiyle aynı olduğu şeklindeki yanlış varsayımla ilişkilendirilmektedir.

Bu çerçevede bir psikolog, bir danışanının nasıl hissettiğine ilişkin yorumunun doğru olması gerektiğini ve hastanın duygularını tanımlama şeklinin bu duyguların doğasını tam olarak yakalaması gerektiğini varsaydığında psikolog safsatasının tuzağına düşer.

53
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Avc1 _
Avc1 _
82K UP
Konu hakkında bilgi sahibiyim 6 gün önce Sen de Cevap Ver

Öncelikle merhaba, size mutlaka okumanızı tavsiye ettiğim ve yakın zamanda incelemesini yapacağım, Türkçe çevirisi de olan birkaç kitaptan bahsedeyim:

📘 Dr. Norman Doidge tarafından kaleme alınan, insan sinir sisteminin nasıl çalıştığını ve “mucizevi iyileşme” gibi durumların arkasında nöroplastisiteyi anlatan iki etkileyici kitap:

  • The Brain That Changes Itself [1]
  • The Brain's Way of Healing [2]

Her iki kitap da gerçek yaşantılardan örneklerle nöroplastisite kavramını açıklıyor. Bu iki kitabın detaylı incelemesini yakın zamanda paylaşacağım.

Tüm Reklamları Kapat

📘 James Clear’ın Atom Alışkanlıkları kitabı ise alışkanlıkların bilimine dayalı sade ama güçlü bir rehber niteliğinde. Beynin davranış örüntülerini değiştirme konusunda oldukça ilham verici.[3]

📘 Carl Sagan’ın Kozmos adlı eseri, evrene dair hem bilimsel hem de felsefi bir bakış sunuyor.[4] Bilimin büyüleyici gücünü hissettiren çok yönlü bir klasik.

Bu kitaplar, hem zihinsel hem de evrensel düzeyde bakış açınızı zenginleştirecek türden.

Kaynaklar

  1. N. Doidge. The Brain That Changes Itself: Stories Of Personal Triumph From The Frontiers Of Brain Science. ISBN: 9780670038305. Yayınevi: Viking.
  2. N. Doidge. The Brain's Way Of Healing: Remarkable Discoveries And Recoveries From The Frontiers Of Neuroplasticity. ISBN: 9780670025503.
  3. J. Clear. Atomic Habits: An Easy & Proven Way To Build Good Habits & Break Bad Ones.
  4. G. P. H. Guda. Cosmos: Carl Sagan. ISBN: 9781499252040.
2
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 20 Mart 2014 13 dk.

Evrimden söz ederken aklımızda bulundurmamız gereken en önemli şey, bireylerin değil popülasyonların evrimleştiği gerçeğidir. Dolayısıyla evrimsel bir analizin ilk adımı, popülasyonları anlamak ve analiz etmekten geçer. İşte bu yazımızda, popülasyonları anlamak adına ufak bazı adımlar atacağız. Umuyoruz ki faydalı olacaktır.

İlk olarak bazı soru işaretlerini giderip, bazı gerçeklerden bahsedelim: hiçbir türün tekil birey evrimleşmez. Yani siz ya da ben asla evrimleşmeyeceğiz. Biz neysek, oyuz. Ömrümüz boyunca değiştik ve değişiyoruz, değişeceğiz de... Ancak bunların hiçbiri evrimsel değişimler değildir. Bunlar, ömrümüz içerisinde geçirdiğimiz gelişimsel değişimlerdir. Bu değişimlerin doğrudan evrimsel bir anlamı yoktur. Elbette dolaylı yoldan evrimsel gidişatı etkileyebilir; örneğin kas yapıyor olmanız, vahşi doğada hayatta kalma şansınızı kısmen arttırabilirdi. Ancak bu kaslı yapınız, evrimsel bir anlam taşımaz; çünkü neredeyse hiç kalıtsal değildir (epigenetik faktörleri şimdilik göz ardı ediyoruz). Dolayısıyla sizin kaslı olmanız, yavrularınızın da kaslı olacağı anlamına gelmez. İşte bireyin ömrü içerisinde geçici olarak edindiği bu değişimlere modifikasyon, bu modifikasyonların toplamında meydana gelen değişime ise gelişim denir. Modifikasyon, genellikle sonradan kazanılan ve geçici olan özellikler için kullanılır: kas yapma bir örnektir, diğer tipik örneği ise ten renginin güneş altında bronzlaşmasıdır. Bunlar, bu değişimlere neden olan faktörler ortadan kalkarsa zaman içerisinde yok olurlar: eğer ki güneş altında durmazsanız, teniniz eski rengine dönecektir. Kas yapmayı bırakırsanız, kaslarınız eski haline dönecektir. Ancak gelişimsel her değişim geri dönmez: ömrünüz boyunca boyunuz uzar, bilgileriniz artar, dişleriniz değişir, vs. Bunların hiçbiri zaman içerisinde geri dönmez. Fakat yine de bu değişimler evrimsel anlam ifade etmez, çünkü bu değişimler kalıtsal değildirler.

77
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Altay Kenger
Seslendiren 9 Ocak 2020 4:54
Eğer ki orta okul ya da liseye hayatınızda en azından birkaç günlüğüne uğradıysanız ve erkek gruplarından herhangi birinin içerisinde 10 dakikadan fazla...
44
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Ahmet Uğur Avcı
Yazar 2 gün önce 9 dk.

Aile içi sorunlar, ekonomik zorluklar, salgın hastalıklar, doğal afetler, toplumsal travmalar, okul ya da iş hayatındaki baskılar… Stres kaynakları hayatımızın her döneminde bir şekilde karşımıza çıkıyor. Bu zihinsel yük göz ardı edilmemeli; çünkü stres ister akut (hızlı ilerleyen veya kısa süreli), ister kronik (uzun süreli veya süreğen) olsun kalbimiz üzerinde önemli bir baskı oluşturuyor. Söz konusu baskı, özellikle risk altındaki kişiler için, kalp krizini (akut miyokard enfarktüsü) bile tetikleyebilecek kadar ciddi sonuçlar doğurabilir!

Stres birçok farklı yoldan kalp-damar (kardiyovasküler) sistemi sağlığını etkiler. Uzun vadede, halk arasında "damar sertliği" olarak bilinen, damarların daralıp tıkanmasına yol açan ateroskleroz gelişiminde rol oynar. Bu da zamanla koroner arter hastalıkları gibi ciddi rahatsızlıkların temelini oluşturur. Akut dönemde ise daha dramatik etkiler ortaya çıkabilir. Özellikle hali hazırda koroner arter hastalığı bulunan kişilerde, strese bağlı gelişen ani bir elektrofizyolojik sapma, ani kalp durmasına kadar varabilecek trajik sonuçlara neden olabilir. Bilimsel çalışmalar depremler, terör olayları ve hatta futbol maçlarının bile ani kardiyak olayları tetikleyebileceğini göstermektedir.

3
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Mücahid Köse
Çeviren 15 saat önce 4 dk.

Bilim insanları, iyi bir sınıflandırma sistemine sahip olmayı oldukça önemserler. Nesneleri kategorize etmek ve onları etiketlendirmek birçok bilimsel süreç için kritik bir adımdır; üstelik titizlikle hazırlanmış taksonomik tabloları bir bütün halinde gözden geçirmek de bilimsel sürecin en tatmin edici yanlarından biridir. Aristoteles'in ilk bilim insanlarından biri olarak kabul edildiği düşünüldüğünde dünyayı kategorilere ayırmaya bu kadar düşkün olması pek de şaşırtıcı değildir. Aristoteles, hayvanları "kanı olanlar" ve "kanı olmayanlar" diye ayırdı; bazılarını "karada yaşayanlar", diğerlerini "denizde yaşayanlar" olarak sınıflandırdı.[1] Ancak en ünlü Aristoteles kategorilerinden biri, Batı düşüncesinde tüm canlılar üzerine olan anlayışı şekillendiren bir ayrımdır. İşte bu ayrım, "ruhun (bilincin) bölünmesi" olarak bilinir.[2]

Aristoteles, her biri bir öncekinin üzerine inşa edilen üç tür ruh (bilinç) olduğunu savunmuştur.[3] Bunlar şu şekildedir:

6
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Rasul Nurullazade
Alıntıyı Ekleyen 2 gün önce
Bir millet kadın ve erkekten meydana gelir. Mümkün müdür ki, bir topluluğun yarısı topraklara zincirlerle bağlı kaldıkça diğer kısmı göklere yükselebilsin?
Kaynak: Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 2 Haziran 2011 22 dk.

Eşcinsellik, bir türün bir bireyinin, kendisiyle aynı cinsiyetten bir diğer bireye karşı romantik veya cinsel bir çekim hissetmesi veya bu iki birey arasında cinsel etkileşim yaşanmasıdır.[1][2][3] Bu bakımdan eşcinsellik, bir cinsel yönelim grubudur ve kişinin kendi biyolojik cinsiyetinden olan diğer bireylere yönelik kalıcı bir duygusal, romantik ve/veya cinsel çekim hissetmesi olarak tanımlanabilir. Doğal olarak bu cinsel yönelim, kişinin deneyimlediği bu duygulara uygun olan davranışlar sergilemesini ve bu türden duygular deneyimler yaşayanlarla ortak bir komünite olma algısını da içerir.[4]

Tarihte, eşcinsellere karşı çok sert ve çok acımasız birçok kampanya yürütülmüş olmasına karşın, bilimin ve toplumsal algının göreceli olarak gelişmiş olması sayesinde, bu karşıtlıklar (Türkiye de dahil hala birçok coğrafyada etkisi sert bir şekilde hissedilmekle birlikte) giderek azalmaktadır. Bu azalmada, bilimsel algımızın gelişmesinin, toplumsal hareketlerin dönüştürücü etkisinin ve halk arasında evrimin artık çok daha iyi anlaşılıyor olmasının çok büyük bir rolü olmuştur. 

390
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Sığla Deniz Özaydın
Çeviren 15 Kasım 2020 4 dk.

Bir grup bilim insanı, rubisko enziminin antik bir çeşidini buldu. Rubisko canlılarda çok yaygın olarak bulunan, yaşam için çok kritik bir enzim.

Yeni keşfedilen bazı mikroplarda bulunan yeni rubisco çeşidi dünyanın besin zincirinin temelini oluşturan fotosentetik organizmaların evrimine ışık tutuyor. UC Davis’te çalışan Dr. Patrick Shih’in laboratuvarında doktora sonrası araştırmalarına devam eden Doug Banda, şöyle anlatıyor:

18
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 10 Kasım 2019 19 dk.

Bize en çok sorulan sorular, "Şu evrime örnek midir?", "Şu yapılırsa evrim olur mu?", "Şunun olması evrim sayılır mı?" şeklindeki hipotetik veya evrimin doğadan (ve özellikle de insan yaşantısından) örneklendirilmesine dayanan sorular.

Tüm bu soruların yanıtı ortak olduğu için ve okurlarımıza "ne düşünmeleri gerektiğini" değil, "nasıl düşünmeleri gerektiğini" öğretmenin değerini bildiğimiz için, doğada gördüğümüz bir olayın veya sürecin evrimsel bir değişim olup olmadığını anlamak için kendimize sormamız gereken soruları derlemek istedik.

253
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'na Destek Ol
Bartu Ustaoglu
1 gün önce
bugün öğrendim ki zaman denilen Boyut - hisedilen -  sonsuza kadar sündürlebilirmiş
1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Türü
Ömer Can Mutlu
Türü Ekleyen 4 gün önce
Plexippus, Plexippina oymağından bir zıplayan örümcek cinsidir.
2
Utku Derin
Utku Derin
351K UP
Aktaran 2 gün önce 3 dk.

Birisinin sizin hakkınızda konuşması ile sizi görmezden gelmesi arasında bir seçim yapsanız hangisini daha makul bulacağınız, Shakespeare'den bir soru olmasa da Mississippi Üniversitesi'nden bir profesörün öncülük ettiği araştırma ekibinin cevaplamaya çalıştığı bir konuydu. Uzun yıllardır dışlanma üzerine yapılan araştırmalar, bir yabancının sizi kısa bir süreliğine bile görmezden gelmesi gibi küçük şeylerin, kendimizi kötü ve değersiz hissetmemize neden olabileceğini gösteriyor. Mississippi Üniversitesi'nde psikoloji profesörü olan Andrew Hales şunları söylüyor:

İşin içine bir de dedikodu girince iş çok daha karmaşık bir psikolojik bilmeceye dönüşüyor. Hales şöyle devam ediyor:

12
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Gözlemi
Ömer Can Mutlu
Gözlemi Yapan 4 gün önce Türkiye, İzmir
Genç erkek, henüz yetişkin değil.
Tarih: 20 Ekim 2024
Enlem: 38.4480691425
Boylam: 27.1749671165
Dış bağlantılar: https://www.inaturalist.org/observations/248307894
3
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Öne Çıkan EtkinlikKültürel Etkinlik
Evrim Ağacı Ankara Topluluğu
Etkinliği Ekleyen 1 hafta önce Ankara₺3.800,0017 Mayıs
Çatalhöyük/Konya, Taşkent Fosil Arazisi Gezisi
17 Mayıs 2025 06:30 tarihinden 18 Mayıs 2025 20:00 tarihine kadar.

Evrim Ağacı Ankara Topluluğu gezi serisinin ikinci gezisinde Çatalhöyük/Konya, Taşkent Fosil Arazisine gidiyoruz!

Çatalhöyük arkeolojik alanı günümüzden 8000 yıl öncesine tarihlendirilmekte ve insanlık tarihi açısından tarım devrimi, kent yaşamı ve hayvanların evcilleştirilmesi gibi konularda eşsiz sanatsal ve kültürel eserler barındırmaktadır.

Konya Arkeoloji Müzesinde Çatalhöyük ve Konya çevresinden ve Antik Roma dönemine ait eserler bulunmaktadır. 

Konya kent merkezi ise Selçuklu başkenti olması nedeni ile hem mimari hem de Anadolu kültürel bağlamında gezilecektir. 

Taşkent Fosil Arazisinde Permiyen döneminde, yaklaşık 252 milyon yıl önce yaşamın %95'inin silindiği Dünya'nın en büyük yok oluşunun izlerini görebileceğimiz Dünya'daki 10 noktadan biri olan Taşkent fosil yatağı yer almaktadır.



Bilim ve tarihi bir araya getiren bu gezimizde siz de kaşiflerimiz arasında yer alın.

Gezide, Dr. Babür Erdem ve Timuçin Alp Aslan, MA. hocalarımız bulunacaktır.

Evrim Ağacı Ortak Kurucusu olan Dr. Babür Erdem, Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Biyolojik Bilimler Bölümü’nde doktorasını tamamlamıştır. Araştırma alanları davranış biyolojisi, hesaplamalı biyoloji ve evrimsel biyolojidir. Bu konularda yayımlanan çeşitli makaleleri vardır. Ayrıca TÜBİTAK destekli projelerde yürütücülük yapmış ve birçok projede yer almıştır. Şu anda ODTÜ Robotik ve Yapay Zekâ Merkezi’nde araştırmacı olarak çalışmaktadır.

Timuçin Alp Aslan, M.A., Orta Doğu Teknik Üniversitesi Tarih bölümünden lisans derecesini almıştır. Bologna Üniversitesi’nde Latince, Koç Üniversitesi Kapadokya Okulu, Nümizmatik okulu ve Çevresel Arkeoloji programları gibi uluslararası etkinliklerde yer almıştır. Ankara Çayyolu Höyük, Muğla – Milas Labraunda antik kutsal alanı ve Yunanistan’da Büyük İskender’in ilk başkenti Pella’da alan çalışmalarında bulunmuştur. Turist rehberliği alanında yüksek lisans derecesi vardır.

Devamını Göster
10
0 Yorum
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yusuf Rauf
Yusuf Rauf
50K UP
Üye 1 gün önce 1 Cevap
Işık bir miktar hızlandığında dalga bir miktar yavaşladığında parçacık olması mesela? Fantezi mi kuruyorum yoksa mantıklı olabilir mi?
136 görüntülenme
2
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Muhammet Ali Köker
Alıntıyı Ekleyen 16 Haziran 2023
Yolunda yürüyen bir yolcunun, yalnız ufku görmesi kâfi değildir. Muhakkak ufkun ötesini de görmesi ve bilmesi lazımdır.
Kaynak: Ord. Prof. Dr. Enver Ziya Karal tarafından yazılan Atatürk'ten Düşünceler isimli kitapta, bu sözün 1930 yılında öğrencilere yapılan bir konuşmada söylendiği belirtilmektedir. Kaynaklar: Karal, Enver Ziya (1986). Atatürk'ten Düşünceler. İstanbul, s. 178 Karal, Enver Ziya (2003). Atatürk’ten Düşünceler. ODTÜ Yayıncılık, Ankara. Çağlar, G. (2000). Atatürk'ün Kişiliği. Atatürk Dergisi, 3 (1), https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/26042 (Dergipark)
13
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster

Değerli Mustafa

Zaman maddeyle vardır. Zamanını oku hep yatay ve ileriyi gösterir. Ampirik deliller yani termodinamik yasaları böyle söyler. Teorik fizik, metafizik ve felsefe gibi çeşitli düşünce dalları başka görüşler söyleyebilir. Günlük ne deneyimliyorum onu söyleyeyim: Her şey eskiyor, belirsizlik, sıcaklık ve işe yaramaz enerji artıyor. Üstelik bütün bunlar geriye dönülmez bir şekilde oluyor. Yani entropi artıyor. Zamanda geri doğru yolculuk yapmak, dikey, sağa-sola ya da yerinde sayma olmaz. Yaşlanıyoruz dolayısıyla hepimiz zamanın çocuklarıyız. Sağduyum bunları söylüyor.

Sorunuz çok teknik bilgiler ihtiva ediyorsa ben anlamamışdır. Görelilik denklemlerine göre zaman bir illüzyon olarak görülür. Herkesin zamanı kendine göredir. Evrensel bir zamandan söz edilemez. Yani zaman asıl değildir. Zamanın akışı hıza konuma göre değişir. Lakin bu hep teoriktir. Gerçeğe gelirsek zaman vardır. Ne yazık ki hepimizi silindir gibi eziyor, üzüyor ve yok ediyor. Zaman üzerine yazılan dramatik şarkılar şiirler ve ağıtları düşünün, Görelilik üzerine bir şey duydunuz mu? Bu bilimi ret anlamında değil. Yaşam burada ve acısıyla tatlısıyla kabul edilerek yaşanırsa daha iyidir diye düşünüyorum. Tabi bütün bu teorik bilgileri akılda tutarak. Sorunuzun tersini düşünürsek zaman doğrusalsa kader yok mudur? Tam aksi doğrusal ileri doğru akan bir zamanda kader yani yaşam programı vardır demek akla aykırı gelmiyor. Sabah yaptığınız günlük programı düşünün akan bir zaman ve günlük program akışı yani günlük kader. Doğrusal olmayan bir zamanı kim deneyimlemiş? Ayaklarınız yere basıyorsa termodinamik yasalarına tabisiniz.

Tüm Reklamları Kapat

Uzay zaman bükülmesi konusu galaktik boyutlara aittir. Kozmosta devasa cisimler bir çukur oluşturup maddeyi kendine çekiyor olabilir. Acaba ürettiği cisimlere köle olarak çukura yuvarlanan bizleri hangi çukur ilgilendiriyor. Bizim gibi küçücük canlıları ilgilendiren bir durum yok. Komşumuzu tanıyıp onlara bir günaydın demek daha öncelikli diyorum. Selamlar….

6
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close