“Dünyada her şey için, medeniyet için, hayat için, başarı için, en hakiki mürşit bilimdir, fendir.”
Çabuk bana yeni bir din bul...bir din ki ibadeti ağaç dikmek olsun.
Evet, doğrudur. Bende herkes gibi doğdum, büyüdüm. Doğuşumda bir ayrıcalık varsa o da Türk olarak doğmamda
(Kadınların haklarına karşı çıkılması/aşağıda görülmesine karşın) Şu zavallı kafaya bak! Bu çağ dışı, dünyaya kapalı, alaturka, ilkel kafalar yüzünden bugün bu haldeyiz. Başka yolu yok, kendimizi yenilemek, ilerlemek günümüz uygarlığına ayak uydurmak, onlarla eşit duruma gelmek, bunu sağlamak için de bu donmuş, durmuş, uyuşmuş kafaları değiştirmek zorundayız. Yoksa bugün kurtulsak bile yarın yine ayak altında kalırız, kurbanlık koça döneriz, yem oluruz, yine rahat sömürürler, bugün yaptıramadıklarını ileride yine yaptırmaya çalışırlar, yine bir sürü işbirlikçi bulurlar. Uğrunda birçok çocuğumuz gibi Nâzım'ın (Şehit Albay Nâzım Bey) da canını verdiği bu büyük mücadele, boşa gitmiş bir gayret olur.
Zorunlu değilse savaş cinayettir.
Gençliği yetiştiriniz. Onlara ilim ve irfanın müspet fikirlerini veriniz. Geleceğin aydınlığına onlarla kavuşacaksınız.
Ben, manevî miras olarak hiçbir âyet, hiçbir dogma, hiçbir donmuş ve kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevî mirasım ilim ve akıldır. Benden sonrakiler, bizim aşmak zorunda olduğumuz çetin ve köklü zorluklar karşısında belki gayelere tamamen erişemediğimizi, fakat asla taviz vermediğimizi, akıl ve ilmi rehber edindiğimizi tasdik edeceklerdir. Benim Türk milleti için yapmak istediklerim ve başarmaya çalıştıklarım ortadadır. Benden sonra beni benimsemek isteyenler, bu temel eksen üzerinde akıl ve ilmin rehberliğini kabul ederlerse, manevî mirasçılarım olurlar.