Psikolog Safsatası: Neden Gözlemlerimizin Genellikle Doğru Olduğunu Düşünürüz?
Psikolog safsatası, dış bir gözlemcinin gözlemlediği bir şeye ilişkin öznel yorumunun o şeyin nesnel doğasını temsil ettiğini varsaymasıyla meydana gelen bir mantık safsatasıdır. Bu durum en çok bir başkasının zihinsel durumuna (nasıl hissettiğine veya ne düşündüğüne) yönelik olarak sizin (üçüncü şahıs) yaklaşımınızın mutlaka doğru ve ilgili kişinin (birinci şahıs) deneyimiyle aynı olduğu şeklindeki yanlış varsayımla ilişkilendirilmektedir.
Bu çerçevede bir psikolog, bir danışanının nasıl hissettiğine ilişkin yorumunun doğru olması gerektiğini ve hastanın duygularını tanımlama şeklinin bu duyguların doğasını tam olarak yakalaması gerektiğini varsaydığında psikolog safsatasının tuzağına düşer.
Psikolog safsatası birçok bağlamda önemli bir rol oynamaktadır ve anlaşılması son derece önemlidir. Bu çerçevede makalemizde psikolog safsatası hakkında daha fazla bilgi edinecek, başkaları bu safsatayı kullandığında neler yapabileceğinizi görecek ve kullanmaktan nasıl kaçınabileceğinizi öğreneceksiniz.
Psikolog Safsatası Örnekleri
Psikolog safsatasının bir örneği, psikoloji alanında araştırma yapan bir kimsenin bir deneyindeki bir katılımcıyı gözlemlemesinin ardından katılımcı hakkında bir rapor yazması ve bu raporun katılımcının nasıl hissettiğinin tam ve doğru bir temsili olduğunu varsaymasıdır.
Psikolog safsatasının diğer örnekleri şunlardır:
- Çocuklarının duygusal durumuna ilişkin yorumlarının mutlaka doğru olması gerektiğini varsayan bir ebeveyn.
- Romantik partneriyle tartışırken hakaret içeren bir şey söyleyen ve partnerinin bunu duyduğunda ne hissettiğini tam olarak anladığını varsayan biri.
- Bir trajediyle ilgili bir haber izleyen ve bu trajediyi yaşayan insanların düşünce ve duygularını tam olarak anladığını varsayan biri.
- Bir iş görüşmesi sırasında, görüşmedeki diğer tarafın eylemlerine bakarak tam olarak ne düşündüğünü anladığını varsayan bir yönetici.
Bu çerçevede gözlemcinin yorumunun doğru olmasının pekâla mümkün olduğunu da göz önünde bulundurmalısınız. Bununla beraber konumuz olan psikolog safsatası, gözlemcinin özellikle uygun kanıtların bulunmadığı bir durumda otomatik olarak gözleminin doğru olması gerektiğini varsaydığında devreye girmektedir.
Psikolog Safsatasından Nasıl Kaçınılır?
Psikolog safsatasından kaçınmanın ilk yolu, dışarıdan bir gözlemci olarak diğer insanların zihinsel durumları gibi unsurları yorumlamaya çalışırken bu safsatayı akılda tutmak ve kendinizi bu safsatayı sergileyip sergilemediğiniz konusunda aktif bir şekilde sorgulamaktır.
Bununla beraber bu safsata ile ilişkilendirilen temel mantık hatalarını da göz önünde bulundurmalı, kendinize aşağıdaki maddeleri hatırlatmalısınız:
- Yorumlarınız özneldir ve potansiyel olarak bilişsel önyargılar gibi çeşitli faktörlerden etkilenir.
- Özellikle duygu ve düşünceler gibi doğrudan gözlemleyemediğiniz şeyler söz konusu olduğunda algınız sınırlıdır.
- Bilgileriniz genellikle eksiktir, bu nedenle yorumunuzu oluştururken kaçırdığınız önemli ayrıntılar olabilir.
Buna ek olarak, yorumlarınızı daha doğru kılmak için yapabileceğiniz şeyler vardır. Örneğin birinin duygularını yorumlamaya çalışıyorsanız bu kişiden nasıl hissettiğini tarif etmesini isteyebilirsiniz. Benzer şekilde akıl yürütme sürecinizi yavaşlatmak ve dile getirmek, alternatif yorumlar ve bu yorumların doğru olma olasılıklarını değerlendirmek gibi çeşitli önyargı azaltme tekniklerini de kullanabilirsiniz. Bununla beraber benmerkezi önyargıyı azaltmayı amaçlayan kendi kendine mesafelendirme gibi teknikler de son derece faydalıdır; zira psikolog safsatası benmerkezci önyargı ile yakından ilişkilidir.
Bütün bu yöntemler yorumlarınıza daha çok güvenmenizi sağlar; ancak yine de yorumunuza aşırı güvenmekten kaçınmalı ve kullandığınız tüm yöntemlere rağmen yorumunuzun hala yanlış olabileceğini göz önünde bulundurmalısınız. Zira birinden duygularını tarif etmesini isteseniz bile bu, bu kişinin size yalan söylemeyeceği, duygularını doğru bir şekilde tarif edebileceği veya tariflerini önyargılı bir şekilde işlemeyeceğiniz anlamına gelmez.
Son olarak göz önünde bulundurulması gereken önemli bir başka husus da yukarıda ifade edilen fenomenlerin sizin yorumlarınızın da mutlaka yanlış olduğu anlamına gelmediğidir. Burada ifade edilmek istenen şey, özellikle yorumlarınızı desteklemek için yeterli kanıtınızın olmadığı durumlarda, yorumlarınızın mutlaka doğru olduğunu varsaymamanız gerektiğidir. Yani psikolog safsatası yorumlarınızın yanlış olduğu anlamına gelmez; yanlış olabileceği anlamına gelir.
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Psikolog safsatasından kaçınmak için çevrenizde olup biten olayları yorumlamaya çalışırken bu safsatayı aklınızda tutmalı; kendinize bu safsatayı sergileyip sergilemediğinizi aktif olarak sormalı; yorumlarınızın öznel, algınızın sınırlı ve bilgilerinizin eksik olduğunu unutmamalısınız. Bu çerçevede alternatif yorumları keşfetmek gibi başka teknikler de kullanabilirsiniz. Bütün bunlarla beraber uygulayabileceğiniz tüm tekniklere karşın yorumlarınızın yine de yanlış olabileceğini de unutmamalısınız.
Psikolog Safsatasına Nasıl Karşı Konulur?
Psikolog safsatasını sergileyen birine karşı koymanın temel yolu, bu kişiye akıl yürütmesindeki hatayı, yani bir şeye ilişkin öznel yorumlarının o şeyin nesnel doğasını temsil ettiği varsayımını göstermektir. Böyle bir durumda örneğin "Argümanınız diğer kişinin tam olarak nasıl hissettiğini bildiğinizi varsayıyor, ancak bunu kesin olarak bilmenizin bir yolu yok." gibi bir şey söyleyebilirsiniz. Bu yöntem özellikle yanlış varsayımın örtük bir varsayım olduğu durumlarda, yani bu varsayımda bulunan kişinin akıl yürütmesini bu varsayım etrafında temellendirdiği, ancak bu temellendirmeyi açıkça ifade etmediği durumlarda özellikle önem kazanır.
Bu soruyu sorarken psikolog safsatasının tam olarak ne olduğunu açıklayabilir ve ilgili örnekler kullanarak safsatayı ve safsataya içkin sorunları da gösterebilirsiniz. Karşınızdaki kişinin akıl yürütme sürecini, örneğin yorumlarını neye dayandırdıkları ve ne kadar emin oldukları sorularıyla keşfetmeniz de bu bağlamda faydalı olabilir.
Son olarak, psikolog safsatasına karşı yapabileceğiniz birkaç şey daha bulunmaktadır:
- Yorumun sorunlu taraflarını vurgulayın. Örneğin bir konu hakkında yapılan bir yorumun yanlış olduğunu gösteren kanıtlar öne sürebilirsiniz.
- Yorumlama sürecindeki sorunları vurgulayın. Örneğin yorumun eksik bilgiye dayandığını vurgulayabilirsiniz.
- Gözlemci sınırlamalarını vurgulayın. Örneğin yorumda bulunan kişinin geçmişte benzer birkaç yorum yapıp yanıldığını belirtebilirsiniz. Alternatif olarak her insanın yorumunun, genellikle hafife aldığımız bilişsel önyargılar gibi faktörlerden etkilenebileceğini söyleyebilirsiniz. Böylesi önyargılar konunun dışında ve sözde objektif gözlemciler olduğumuz durumlarda da geçerlidir ve hatta bu tür durumlarda benmerkezci önyargı ve empati boşluğu gibi pençesine düşmeye eğilimli olduğumuz birçok önyargı da bulunmaktadır.
- Alternatif yorumları keşfedin. Örneğin bir olaya alternatif yorum getirebilir, veya safsatayı sergileyen kişiden alternatif yaklaşımlar getirmesini, ardından bu yaklaşımların ne kadar olası olduğunu düşünmesini isteyebilirsiniz.
Psikolog Safsatasının Alternatif Biçimleri
Psikolog safsatasının temel olarak ifade ettiği kavram bu makalede sunulmaktadır. Bu kavram ilk olarak William James tarafından ortaya atılmış ve şu şekilde tanımlanmıştır:[1]
Psikoloğun en büyük tuzağı kendi bakış açısını, hakkında rapor verdiği zihinsel olgunun bakış açısıyla karıştırmasıdır. Bundan sonra buna 'psikolog safsatası' diyeceğim. Bu tuzağın bir kısmından dil sorumludur. Psikolog, yukarıda da belirttiğimiz gibi (s. 183), hakkında konuştuğu zihinsel durumun dışında durur. Hem kendisi hem de gözlem nesnesi onun için nesnedir. Bilişsel bir durum (algı, düşünce, kavram, vs.) söz konusu olduğunda bu durumları ilgili durumun düşüncesi, algısı, vs. olarak adlandırmaktan başka bir yol yoktur. Bu arada kendisi de aynı nesneyi kendi bildiği şekilde kavradığından ona ait olan düşüncenin de onu kendi bildiği şekilde bildiğini varsaymaya kolayca yönlenir, ancak durum nadiren böyledir. En hayali bulmacalar bu surette bilimimize sokulmuştur. Bir nesnenin, onu düşünen düşünceye kendisinin sahte bir imgesiyle mi, yoksa doğrudan ve araya hiçbir imge girmeksizin mi sunulduğu sorusu; zihnin önünde yalnızca genel bir kavram varken şeylerin hangi biçimde sunulduğu sorusu olan nominalizm ve kavramsalcılık sorusu; psikoloğun safsatası bir kez ortadan kaldırıldığında nispeten kolay sorular halini alır...
Bununla birlikte James ve diğerleri bu safsataya ek biçimler önermiştir. Bu biçimlere aşağıdaki başlıklarda değinilmektedir.
Yansıtıcı Atıf
Yansıtıcı atıf, bir kimse bir başka kimsenin zihinsel durumu hakkında düşündüğünde ve buna bağlı olarak zihinsel durumu hakkında düşündüğü kişinin de kendi zihinsel durumu hakkında düşündüğü varsayımını ortaya atmasıyla meydana gelir.
Yansıtıcı atıf, William James tarafından öne sürülen psikolog safsatasının bir türü olarak düşünülebilir. James, bu safsatayı bir varsayıma bağlamaktadır. Bir psikolog incelediği bir zihinsel durumun bilincindedir; buna bağlı olarak incelediği zihinsel durumun da kendinin farkında olduğunu, bilincinde olduğunu varsaydığında yansıtıcı atıf meydana gelir:[1]
Psikolog safsatasının bir başka çeşidi de, bir psikoloğun üzerinde çalıştığı zihinsel durumun bilincinde olduğu için zihinsel durumun da kendi bilincinde olması gerektiği varsayımıdır. Zihinsel durum yalnızca içkin bağlamda kendinin farkındadır; kendi içeriği dediğimiz şeyi kavrar, daha fazlasını değil. Psikolog ise bunun tam tersi şekilde, ilgili zihinsel duruma yönelik aşkın bir farkındalıktadır ve zihinsel durumun her türlü başka şeyle ilişkisini bilmektedir. Düşüncenin gördüğü şey yalnızca kendi nesnesidir; psikoloğun gördüğü şey ise düşüncenin nesnesi, artı düşüncenin kendisi ve muhtemelen dünyada geriye kalan her şeydir. Bu çerçevede bir zihin halini psikoloğun bakış açısından tartışırken çok dikkatli olmalı; yalnızca bizden kaynaklı konuları bu hale dahil etmemeliyiz. Bilincin ne olduğuna dair bildiklerimizi bilincin neyin bilinci olduğuna dair bilgilerimizle, bilinçli olarak nitelediğimiz nesneler arasında dünyanın diğer olgularıyla olan dışsal ve deyim yerindeyse fiziksel ilişkileriyle karıştırmaktan kaçınmalıyız. Soyut olarak ifade edildiğinde bu bakış açısı karmaşası ne kadar kaba görünse de bu, hiçbir psikoloğun düşmekten kendini koruyamadığı ve bazı okulların neredeyse tüm ticaret stokunu oluşturan bir tuzaktır. Bu tuzağın kurnaz ve yozlaştırıcı etkisine karşı ne kadar dikkatli olsak azdır.
Entersubjektif Karışıklık
Entersubjektif karışıklık (veya bakış açısı karışıklığı), bir kişinin hatalı olarak başkalarının deneyimlerinin kendi deneyimleriyle aynı olduğu varsayımında bulunmasıyla; başkalarının olayları kendisinden farklı bir şekilde algıladığı gerçeğini göz önünde bulundurmadığı durumlarda ortaya çıkar.[2], [3]
Entersubjektif karışıklık, genellikle sosyal yansıtma veya benmerkezci düşünme etrafında döndüğü düşünülen psikolog safsatasının bir türü olarak düşünülebilir.[4] William James, bu safsatayı ilk defa ele aldığı eserinde konu hakkında şunları söylemiştir:[1]
Bazı durumlarda, nesnenin şimdiye kadar fark edilmemiş pek çok ayrıntısı önümüze serildiğinde içimizden şunları söylemek geçebilir:
'Nasıl oldu da nesnelere dokunmamıza, nesne bir süreklilikmiş, bir bütünmüş gibi nesne konusunda çeşitli sonuçlara varabildik? Bu cehalet bize nereden geldi? Boşluklar olmalıydı; ama hissetmedik. Bu boşlukları görmemiz ve detaylarını duymamız gereken yerlerde sürece sırtımızı dayadık. Bunlar şimdi olduğu gibi zihnimizin bir yerlerinde, bilinçdışında veya en azından dikkatimizi çekmez bir şekilde işliyordu. İlk analiz edilmemiş farkındalığımız bu basit duyumlardan ibaretti ve hızlıca vardığımız ilk sonuç da bu ara çıkarımlara dayanıyordu. Ancak gerçeği gözümüzden kaçırdık.'
İşte bu, bir konuya yönelik üstün bir zihin hali tarafından açıkça bilinen her şeyin alçak bir zihin hali tarafından örtük bir şekilde bilindiğini düşündüren, ölümcül 'psikolog safsatasıdır' (s. 196). Düşünülen konu şüphesiz ki aynıdır, ama birbirinden tamamen farklı iki psikoz çerçevesinde konu, bir defa parçalarına ayrılmamış haliyle, bir defa da ayrı ayrı parçaların toplamı haliyle iki defa düşünülür. Bu bir düşüncenin iki ayrı sürümü değildir; bir şeye ilişkin iki birbirinden tamamen ayrı düşüncedir. Her iki düşünce de boşluklarını kapatmak için bir diğerine ihtiyaç duymadan kendi içkinliğinde bir süreklilik ve bir bütünlük barındırır.
Tüm Reklamları Kapat
Bu ve benzeri kavramlar, aşağıdaki örnekte de görülebileceği gibi başkaları tarafından da tartışılmıştır:[5]
Psikolog Safsatası: ...Özellikle alçak zihinlerin okunması sırasında yüksek zihinlerin gerçekleri çerçevesinde incelenen zihnin inceleyen kimsenin gerçekleriyle okunması, psikologların tuhaf bir şekilde yatkın olduğu safsata.
Bir diğer örnek:[6]
Herhangi bir psikolojik testin uygulanmasında her zaman kaçınılması gereken ve 'psikolog safsatası' olarak bilinen bir tehlike vardır. Bu, deneycinin deneğin bir uyarıcıya veya emre, kendisinin benzer koşullarda vereceği tepkiyle aynı şekilde tepki vereceğini varsayma eğiliminde olmasından kaynaklanır. Bu zorluktan kaçınmanın tek yolu, görev tamamlanır tamamlanmaz denekten bağımsız ve dikkatli bir iç gözlem yapmaktır.
Bir diğer örnek:[7]
...William James'in 'psikolog safsatası', etikçinin/araştırmacının bakış açısını incelenen kişinin bakış açısıyla bir tutmaya karşı uyarır. Bu temelde benmerkezci önyargının dikkate alınmaması, insanlardan araştırmacının dünya görüşünün bir parçası olan, ancak söz konusu insanların deneyimlerinin bir parçası olmayan şeylere yönelik (örneğin deneysel bir terapinin fayda olasılığı) düşüncelerini istemekle sonuçlanabilir. Böylesi bir durumda bir kimsenin sağladığı cevaplar, deneyimine yönelik iyi bilgiler barındırmazlar ve sağlam politikalara rehberlik etmek için kullanılamazlar.
Bir diğer örnek:[8]
İkilemin bir kısmının insanın psikolojik olgularını bilimsel olarak en az çarpıtma ile nasıl inceleyebileceği olduğunu söylemiştim. Ortaya çıkan 'çarpıtmanın' bir bakıma James'in 'psikolog safsatası' dediği şeyin, yani psikologun süreç hakkındaki kendi bilgisini öznenin süreçte doğrudan deneyimlediği şeyle karıştırdığı yöntem ve yorum hatasının bir örneği olduğu kabul edilecektir... Bu safsata, fiziksel ve biyolojik bilimlerdeki gözlemciyle karşılaştırıldığında psikolog-gözlemciye has bir tehlikedir ve hayvan davranışlarının tanımlarını konu alan insan harici psikolojik alanlarda da mevcuttur. Normalde kullandığımız şekliyle 'yansıtma', bir psikolog tarafından uygulandığında, ilgili safsatanın bir uzantısı olarak düşünülebilir. Bu surette nesnemize hem bilişsel hem de duygusal unsurlar yansıtabiliriz.
Psikolojizm
Psikolojizm genellikle psikolojik olmayan varlıkları psikolojik varlıklar olarak yorumlayarak deneyimleri "psikolojileştirme" girişimine atıfta bulunmak için kullanılır ve bazen psikolog safsatasının bir biçimi olarak kabul edilir.[9]
İlgili Kavramlar
Psikolog safsatası, psikoloji ve felsefe alanlarındaki bazı kavramlarla yakından ilişkilidir ve psikolog safsatasından kaçınmak ve karşı koymak için bu kavramları anlamanın çeşitli faydaları vardır.
Bu kavramlardan biri, mantık çerçevesinde çıkarımla ulaştığınız bir sonucu gözlem olarak kabul etmenize sebep olan, bir tür sonuca atlama olan çıkarım-gözlem karmaşasıdır.[10] Örneğin güzel bir araba kullanan birini görürseniz zengin birini gözlemlediğinizi düşünebilirsiniz; oysa gerçekte bu kişinin zengin olduğunu gözlemlememiş, arabasına bakarak bir çıkarım yapmışsınızdır.
Bu türden bir başka kavram da, insanların kendi bakış açılarının tamamen nesnel olduğunu, yani her şeyi olduğu gibi görebildiklerini varsayma eğilimi anlamına gelen naif gerçekçiliktir.[11], [12] Bu aynı zamanda nesnellik yanılsaması (insanların kendilerini gerçekte olduklarından daha nesnel, eşitlikçi ve anlayışlı ve daha az önyargılı olarak görme eğilimi) ve kör nokta illüzyonu (insanların kendi önyargılarının başkalarınınkinden daha az farkında olmalarına ve önyargılara başkalarından daha az duyarlı olduklarını varsaymalarına neden olan bilişsel bir önyargı) ile de yakından ilişkilidir.[13], [14]
Son olarak, pratik açıdan genellikle önemli olmayan ancak yine de psikolog safsatasıyla yakından ilişkili olan bir başka kavram da psikolog ikilemidir; bu ikilem "nesnel olarak ele alınan bir benlik bilimi mi yoksa öznel olarak deneyimlenen benlikle uyumlu bir bilim mi yaratılacağı" sorusudur.[15]
Özet ve Sonuçlar
- Psikolog safsatası, dışarıdan bir gözlemcinin bir şeye ilişkin öznel yorumunun o şeyin nesnel doğasını temsil ettiğini varsayması durumunda ortaya çıkan bir mantık safsatasıdır.
- Bu durum en çok, bir başkasının zihinsel durumuna (nasıl hissettiğine veya ne düşündüğüne) ilişkin sizin (üçüncü şahıs) yorumunuzun mutlaka doğru ve bu kişinin (birinci şahıs) deneyimiyle aynı olduğu şeklindeki yanlış varsayımla ilişkilendirilmektedir.
- Örneğin bir psikolog, bir hastanın nasıl hissettiğine ilişkin yorumunun doğru olduğunu ve hastanın duygularını tanımlama şeklinin bu duyguların doğasını tam olarak yakaladığını varsaydığında psikolog safsatası sergiler.
- Bu safsatadan kaçınmak için, gözlemlediğiniz olayları yorumlarken bu safsatayı aklınızda tutmalı; kendinize bu safsatayı sergileyip sergilemediğinizi aktif olarak sormalı; yorumlarınızın öznel olduğunu, algınızın sınırlı olduğunu ve bilgilerinizin eksik olduğunu hatırlamalı ve potansiyel olarak alternatif yorumları keşfetmek gibi başka teknikler kullanmalısınız.
- Bu safsatayla başa çıkmak için sizin veya ilgili kişinin akıl yürütme sürecindeki hatalara, yorumlarıyla ve yorum süreciyle ilgili belirli sorunlara ve gözlemcinin kısıtlarına vurgu yapabilir; ayrıca safsatayı sergileyen kişiyle birlikte asıl akıl yürütme sürecini ve alternatif olası yorumları araştırabilirsiniz.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 9
- 3
- 1
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- ^ a b c W. James. (1890). The Principles Of Psychology. sf: 196-197.
- ^ A. Giorgi. (1981). On The Relationship Among The Psychologist's Fallacy, Psychologism And The Phenomenological Reduction. Journal of Phenomenological Psychology, sf: 75-86. doi: 10.1163/156916281X00164. | Arşiv Bağlantısı
- ^ P. D. Ashworth. (2009). William James's “Psychologist's Fallacy” And Contemporary Human Science Research. International Journal of Qualitative Studies on Health and Well-being, sf: 195-206. doi: 10.3109/17482620903223036. | Arşiv Bağlantısı
- ^ J. Valsiner. (2017). Beyond The Three Snares: Implications Of James’ ‘Psychologist’s Fallacy’ For 21St Century Science. New Ideas in Psychology, sf: 26-30. doi: 10.1016/j.newideapsych.2016.05.001. | Arşiv Bağlantısı
- ^ J. M. Baldwin. (1902). Dictionary Of Philosophy And Psychology. sf: 382.
- ^ C. Fox. (2011). Tests Of Aphasia. Wiley, sf: 242-243. doi: 10.1111/j.2044-8295.1931.tb00589.x. | Arşiv Bağlantısı
- ^ K. P. . Weinfurt. (2013). Understanding What Participants In Empirical Bioethical Studies Mean: Historical Cautions From William James And Ludwig Wittgenstein. AJOB Primary Research, sf: 49-54. doi: 10.1080/21507716.2013.807893. | Arşiv Bağlantısı
- ^ D. Shakow. (2010). Research In Child Development: A Case Illustration Of The Psychologist's Dilemma.. American Psychological Association (APA), sf: 45-59. doi: 10.1111/j.1939-0025.1959.tb00166.x. | Arşiv Bağlantısı
- ^ F. Scalambrino. Psychologist's Fallacy. (6 Ekim 2018). Alındığı Tarih: 23 Kasım 2022. Alındığı Yer: Wiley doi: 10.1002/9781119165811.ch42. | Arşiv Bağlantısı
- ^ W. V. Haney. (1994). Serial Communication Of Information In Organizations. ETC: A Review of General Semantics, sf: 13-29. | Arşiv Bağlantısı
- ^ E. Pronin. (2007). Perception And Misperception Of Bias In Human Judgment. Trends in Cognitive Sciences, sf: 37-43. doi: 10.1016/j.tics.2006.11.001. | Arşiv Bağlantısı
- ^ E. Pronin. (2008). How We See Ourselves And How We See Others. American Association for the Advancement of Science (AAAS), sf: 1177-1180. doi: 10.1126/science.1154199. | Arşiv Bağlantısı
- ^ L. Ross. (2018). From The Fundamental Attribution Error To The Truly Fundamental Attribution Error And Beyond: My Research Journey. SAGE Publications, sf: 750-769. doi: 10.1177/1745691618769855. | Arşiv Bağlantısı
- ^ D. A. Armor. (1999). The Illusion Of Objectivity: A Bias In The Perception Of Freedom From Bias. The Sciences and Engineering. | Arşiv Bağlantısı
- ^ D. E. Leary. (2007). William James, The Psychologist's Dilemma And The Historiography Of Psychology: Cautionary Tales. SAGE Publications, sf: 91-105. doi: 10.1177/095269519500800107. | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/12/2024 16:28:53 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/13396
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.