Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Çağrı Mert Bakırcı
Analist 21 Mart 2015 10 dk.

Telefonlardan yayılan radyasyonun sahip olduğu enerji ile ne mısır patlatılabilir ne de yumurta pişirilebilir. Cep telefonlarının yaydığı radyasyon miktarı önemsenmeyecek kadar azdır. Bu konuda çok daha kapsamlı bir inceleme için buradaki yazımızı okuyabilirsiniz.

Cep telefonlarının mısır patlatabilecek kadar yüksek radyasyon yaydığı safsatası, aslında Bluetooth adı verilen teknolojiye dayanmaktadır. Cardo Sistemleri adı verilen Bluetooth cihazları üreticisi olan bir firma, 2008 senesinde bir viral reklam hazırlamıştır. Reklamda, 4 adet telefon bir halka şeklinde yerleştirilip, ortasına bir mısır tanesi konmaktadır. Telefonlar çalıştırıldığında, bu mısır patlamaktadır. Bu video, kısa bir sürede popüler olsa da, aslında koca bir yalandan ibarettir. Cardo Sistemleri'nin CEO'su sonradan bu videonun gerçek olmadığını, güncel video düzenleme programlarıyla yaratıldığını açıklamıştır. Videoyu düzenlerken yukarıdan patlamış mısırlar fırlatılmış, eş zamanlı olarak patlamamış mısır tanecikleri, görüntü işleme yazılımlarıyla ortadan kaldırılmıştır. Yani çok yanlış bir reklam politikasının sonucu olan bir sahtekarlık ürünüdür. Ancak ne yazık ki mit bir kere yayılmaya başladı mı, durdurması çok ama çok daha zordur. Öyle ki, bu saçma ve amaçsız video, günümüzde bile cep telefonlarıyla ilgili korkuların temel kaynağını oluşturmaktadır.

19
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Seda Baştürk
Seda Baştürk
194K UP
Çeviren 2 Mart 2021
Mars’ın etrafında uçabilseydin ne olurdu? NASA geçtiğimiz ay, Perseverance (Azim) inişiyle bu yeteneği elde etmiş olabilir. Bu gezgin, Ginny lakaplı ve Ingenuity (Hüner) isimli küçük bir uçuş arkadaşına da sahiptir. Ginny küçük olsa dahi, dört uzun bacağa ve daha da uzun olan (1.2 metre) pervaneye sahip ekmek kızartma makinesi büyüklüğünde bir helikopterdir. Bu özellikleriyle türünün ilk örneğidir, daha önce ona benzer bir alet hiç yoktu. Muhtemelen Nisan ayında sahaya yerleştirildikten sonra, araba büyüklüğündeki Perseverance (“Percy”), Ginny’ye benzeri görülmemiş ilk uçuşunu geniş bir alanda denemesi için geri çekilecek. Paylaşılan sanatsal illüstrasyonda, Ginny’nin uzun pervaneleri, ince Mars atmosferinde uçması için ona gerekli olan yükselmeyi sağlıyor. Böylece Perseverance yakınlarındaki bölgeyi keşfediyor. Ingenuity’nin kendisi çok uzağa uçmayacak. Ancak, ilerideki tüm Güneş sistemi robotları için bir prototiptir. Bu robotlar gelecekte sadece Mars’ta değil, Titan‘da da uçabilir.
2
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Görkem Bakırcı
Yazar 15 saat önce 11 dk.

Madde genellikle katı, sıvı ve gaz olmak üzere üç halde bulunur. Maddelerin ısının etkisiyle bir halden başka bir hale geçmesine hal değişimi denir. Hal değişimleri, geri dönüşü mümkün olan fiziksel değişimlerdir. Maddenin kimyasal yapısında bir değişim olmaz, yani maddenin kimliği değişmez.

Hal değişimi, faz değişimi olarak da isimlendirilir. Hal değişimleri erime, donma, süblimleşme, kırağılaşma, yoğuşma ve buharlaşmadır. Bu değişimleri aşağıda verilen görselden inceleyebilirsiniz.

7
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Rabia Kılıç
İnceleyen 1 gün önce
İnsanın ufkunu yüksek oranda açabilin bir yapıt. İzlerken etkilendim fakat üzerine düşününce daha iyi bir şekilde anlaşılabileceğini düşünüyorum, zaman kavramını bir an ciddi ciddi düşündüm. Onun dışında solucan deliği de çok dikkatimi çekti. Sondaki silindir kapak benzer yaşadıkları yeri tam anlayamamıştım, sonradan dank etti. Güzeldi.
9.8/10
(784 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Berra Barcin
Üye 6 gün önce Henüz cevap yok.
Giden,ölen bir canlının,eşyanın ve benzeri şeylerin tipini unuturuz sesini unuturuz. zaman geçtikçe herseyi hafızamızdan silinmeye baslar. Tek birşeyi hariç kokusu. Neden kokuyu unutmayız
1
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Gözlemi
Ayşe Yılmaz
Ayşe Yılmaz
67K UP
Gözlemi Yapan 21 saat önce Türkiye, Çankırı
Yapraklı ilçe merkezinde gözlemlenmiştir. Latince tür adı "Rubus sanctus" imiş. Namıdiğer "Böğürtlen".
0
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Övgü Kayadelen
Çeviren 29 Ağustos 2019 49 dk.

Zarar vermek ile zarar verilmesine izin vermek arasında ahlaki açıdan bir fark var mıdır? Eğer yoksa, pasif ötenazinin izin verilebilir olduğu şartlarda aktif ötenaziye ahlaki bir itirazın da olmaması; bir savaşta toplam ölüm sayısını en aza indirebilmek için masum sivillerin bombalanmasına itiraz edilmemesi gerekir. Bunun yanında, üçüncü dünya ülkelerinde yetersiz beslenmeden, susuzluktan, kızamıktan ölen milyonlarca çocuğun ölümünü engellemekteki başarısızlığımıza bir itiraz, daha doğrusu feryat edilmelidir. Bu soru, sonuççuluğun (İng: "consequentalism) doğru olup olmamasıyla ilgili gibi görünüyor; zira sonuççular zarar vermenin; basitçe zarar verilmesine izin vermekten daha kötü olmadığına inanırlarken, sonuççuluğa karşı çıkanların neredeyse tamamı aksi fikirdedir.

Peki zarar vermekle sadece zarara izin vermek arasında ahlaki bir fark var mı? Bu soruya ait yaklaşımları iki geniş türe bölebiliriz: İlki, örnek kullanarak (zıtlık stratejisi) ya da farklılığın kesin tabiatından bağımsız olduğu söylenen varsayımlar yolu ile farklılığın tabiatıyla ilgili hiçbir şeyden bahsetmeden soruya cevap vermeyi deneyenler. İkinci olarak, farklılığı derinlemesine analiz eden ve bu ahlaki soruya kendi temel tabiatının bir cevap gerektirdiğini göstermeye çalışanlar.

104
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Gencay Kaan Polat
Yazar 8 Ocak 2021 14 dk.

İnsan Papilloma Virüsü ya da kısaca HPV, insan türünün gördüğü cinsel yolla en sık bulaşan hastalıktır. AIDS'e neden olan HIV ile "uçuk" veya "herpes" olarak da bilinen HSV'den farklıdır. Bunu şöyle söyleyebiliriz: HPV öylesine yaygın bir virüstür ki, şu anda Dünya üzerinde cinsel olarak aktif olan her kadın ve her erkek hayatlarının bir evresinde bu virüsü mutlaka kapacaktır!

Ancak tabii ki, HPV'nin birçok farklı türü olmasından ötürü, her birinin tehlike arz etme miktarı farklıdır. Bunlardan bazıları cinsel organlara zarar verirken, kimisi vajinal kansere ve penis kanserine bile neden olabilmektedir. Neyse ki aşı teknolojimiz sayesinde HPV'yi önlemeyi başarabiliyoruz.

66
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Alican Anlayan
Alican Anlayan
112K UP
Yazar 12 Şubat 2021 3 dk.

Hidrojen, "H" sembolü ile ifade edilen, atom numarası 1 olan kimyasal elementtir. Standart atom ağırlığı 1.008 olan hidrojen, periyodik tablodaki en hafif elementtir. Hidrojen, tüm baryonik kütlenin yaklaşık %75'ini oluşturan, evrende en bol miktarda bulunan elementtir. Hidrojen atomu içerisinde protondan meydana gelmiş bir çekirdek ve bir birim elektrondan oluşan elektron bulutu bulunmaktadır. Normal koşullarda hidrojen gazı bir diatomik molekül olarak bulunur. Bu diatomik molekülün kimyasal gösterimi H2'dir.[1]

Hidrojen; renksiz, kokusuz, tatsız, zehirli olmayan, ametal ve oldukça yanıcı bir gazdır. Sıvılaşması en zor ikinci gaz olarak da bilinen hidrojen, 1 atmosfer basınçta -252.77 °C'de ancak sıvılaşabilir. Sıvı hidrojenin hacmi, gaz halindeki hacminin sadece 1/700'ü kadardır.

Bionluk Logo yazarlarınca hazırlandı.
140
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Eser
Ömer Efe Dikici
Eseri Ekleyen 4 gün önce Kitap
10.0/10
(1 Kişi)
Puan Ver
Yeni Duygu Durum Tedavisi
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
İnceleme
A. Ömer Yiğit
İnceleyen10 11 Aralık 2021
Tarihi, edebi, felsefî ve dini birçok atıfı göze batmayacak bir şekilde 2 saate yayan, izledikten sonra düşünmeye devam edeceğiniz polisiye-suç temalı sinema filmi.
Film
9.4/10
(20 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
10
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Aslıhan Niksarlı
Yazar 8 Ocak 2021 11 dk.

Şempanze fotoğraflarının bir kısmı Dr. Shinya Yamamoto tarafından Bossou’da saha araştırması esnasında çekilmiştir. Kendisi insan ve insan olmayan hayvanlarda sosyalliğin evrimi, bunun zeka ile ilişkisi, işbirliği, fedakarlık gibi konular üzerine çalışmaktadır. Şempanze fotoğraflarının diğer kısmı da Cüneyt Balıkçıoğlu tarafından Uganda gezisi süresinde Kibale Ormanı Ulusal Park'ta çekilmiştir. Dr. Shinya Yamamoto'nun çalışmalarına buradan ulaşabilirsiniz.

Şempanze (Pan troglodytes), Afrika'nın tropik bölgelerindeki savanalarda ve ormanlarda yaşayan, bölgeye endemik olan bir kuyruksuz maymun türüdür. Şempanze vücudu, siyah saçlarla (kıllarla) kaplıdır; ancak yüzlerinde, kulaklarında, parmaklarında, ellerinin içleri ve ayaklarının altlarında saç bulunmaz. Yaşlandıkça bu saçlar dökülür ve kimi bölgelerinde kel alanlar oluşur. Ayrıca özellikle çene bölgelerindeki saçları beyazlamaya başlar. Şempanze erkekleri 35-70 kilo arasındayken, dişiler 25-50 kilo arasında olurlar. Ayağa kalktıklarında boyları ortalama 150 cm civarındadır. Şempanzelerin kolları bacaklarından daha uzundur, neredeyse dizlerinin altına kadar uzanabilirler. Dört ayak üzerinde yürürler ve yürürken parmak eklemlerinden destek alırlar. Öne bakan gözleri ve küçük burunları vardır. Koku alma duyularından çok görme duyularına güvenirler. Doğada ortalama 50 yıl yaşarlar, esaret altında yaşayan bazı bireylerin 60 yaşına kadar yaşadığı gözlemlenmiştir.

53
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Bilimler Köyü
Etkinliği Ekleyen 20 Mayıs İzmir₺9.000,0027 Temmuz
Katı Cisimlerin Önerisi
27 Temmuz 2025 15:00 tarihinden 03 Ağustos 2025 12:00 tarihine kadar.

Katı cisimlerin dinamiğini lisans seviyesinde detaylı çalışmak.

Devamını Göster
3
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Türü
Elif Beren
Elif Beren
20K UP
Türü Ekleyen 4 gün önce
Böğler, ne örümcek ne de akrep olan bir takım hayvandır. Haklarında bolca mit bulunmasına rağmen aslında zehirsizlerdir. Güneş ışığında bulunmayı sevmezler.
1
İnceleme
Göktuğ Çeken
İnceleyen 18 saat önce
çok güzel düşündürücü videolara sahip bir belgesel kanalı çok keyifli izlerken sorguladığım tamamen bilimsel bir youtube kanalı
Youtube Kanalı
9.9/10
(11 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
0
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Nevzat Keskin
Seslendiren 2 gün önce 8:22
Video ve filmlerde oldukça önemli bir kavramdır saniye başına kare (fps: frame per second) kavramı. FPS miktarı arttıkça görüntü daha gerçekçi ve net...
5
Muhammet Üzeyir Kaya
5 gün önce
Fatih Altaylı 27 gündür tutuklu ve bu nedenle Teke Tek Bilim kanalı yeteri kadar içerik üretemiyor. Türkiye'de insanların bilime ulaşması konusunda çığır açmış bir kanal ve o kanalda insanlarla buluşan Celal Şengör, İlber Ortaylı, Emrah Safa Gürkan, Ahmet Arslan gibi bilim ve düşünce insanları da bir nevi tutuklu durumda. Yeteri kadar kötü durumdaydık evet ama bu kanal bizi belki bir nebze hayata bağlıyordu ve artık o da yok...
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Abdullah Vatansever
Lise mezunu, biyoloji hedefleyen bir öğrenciyim 8 saat önce Sen de Cevap Ver

Anlık olarak yaşanmış ve nedeni merak edilmiş gibi 😅 Basitçe anlatayım efendim:

Gece geç saatlerde günün yorgunluğu bedenimizi basmış, uykusuzluk ve sessizlik içinde iken beynin bazı bölümleri daha hayalci ve duygusal çalışır. Özellikle geç saatlerde dopamin gibi nörotransmitterler daha dengesiz bir hal alır. Buda "yakın zamanda şunları şunları yapacağım..." hissini verir. Üstüne üslük yalnızlık ve sessizlik, kişinin bu düşüncelerle daha fazla baş başa kalmasına neden olur. Buda hayal gücünü etkiler.

Sabah kalkınca tüm motivasyon söner 🙄 Sabah uyandığımızda kortizol (stres hormonu) seviyesi doğal olarak artar (uyanmak ve güne hazırlanmak için). Bu artış zihni daha eleştirel ve gerçekçi düşünmeyi sağlar. Ayrıca sabah hayatlarımızda uyandığımızda bir anda pek çok uyarana maruz kalıyoruz. Yemekler, iş ve eğlence derken o motivasyonlarımızı düşünemiyoruz bile bazen.

Tüm Reklamları Kapat

Bu durum şunu kanıtlar nitelikte: Kararlarımız, duygu durumumuz ile değişebilen bir yapı. Geceleri daha duygusal, içe dönük iken aldığımız kararlar sabahın gelmesiyle birlikte değişiyor.

O halde düşünelim: Duygu durumumuz kararlarımızı değiştiriyorsa ve duygularımızı kimyasal maddeler belirliyorsa, karar alırken ne kadar özgürüz? Bu maddeleri de biz oluşturduğumuz için özgür müyüz, yoksa maddeler bizim karar almamızı etkilediği için kısıtlı bir özgürlük mu bu🤔

Bu cevap, soru sahibi tarafından en iyi cevap seçilmiştir. Ancak bu, cevabın doğru olduğunu garanti etmez.
1
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close