Vejetaryenlerin/Veganların Yüzde 84'ü Neden Et Yemeye Geri Dönüyor?
Bunun sebeplerini anlamak, ot ağırlıklı beslenme prensiplerinin yaygınlaşmasında kilit rol oynayabilir!
ABD'deki vejetaryenlerin beslenme alışkanlıklarına yönelik yapılan ilk araştırma, tek bir nedenle (örneğin "sadece sağlık" nedeniyle) et yemeyi bırakanların, birden fazla nedenle (örneğin "sağlık, hayvan hakları ve çevresel nedenlerle") et yemeyi bırakanlara göre ete geri dönmeye çok daha yatkın olduğunu ortaya koydu. Kendisi de 13 yaşından beri vegan olan Psychology Today yazarı Dr. Hal Herzog, "Vejetaryen ve Veganların %84'ü Et Yemeye Dönüyor. Neden?" başlıklı yazısında şöyle yazıyor:
Hayvan aktivistleri et tüketimini azaltmaya odaklanmalı; tamamen durdurmaya değil. (...) Bu araştırmanın sonuçları çok önemli. Amerikalılar'ın sadece %2'si hiç et yemiyor ve bu sayı son 20 yılda pek değişmedi. Dahası, her 6 vejetaryenden 5 tanesinin yeniden et tüketmeye dönmesi, tamamen vegan bir diyetin birçoklarının uzun vadede sürdüremeyeceği kadar zor bir diyet olduğunu gösteriyor. Dolayısıyla araştırmacıların argümanı, hayvan korumacılarının çabalarını et tüketimini azaltabilecek çoğunluğa odaklaması gerektiğini ve etten tamamen kopabilecek azınlığa odaklanmayı bırakması gerektiğini gösteriyor. Bu, bana da doğru geliyor.
17 yaşın üzerindeki 1313 eski ve yeni vegan ve vejetaryen üzerinde yapılan çalışma, her ne kadar bu kişilerin yine de ortalamadan daha az et tüketse de, etten tamamen uzaklaşanların bu alışkanlığı sürdürmekte zorlandığını gösterdi.
Hayvan haklarıyla ilgili çalışmalar yürütmek üzere kurulan ABD İnsancıl Araştırma Konseyi (yeni adıyla Faunalytics; yani "Hayvan Analitiği") tarafından yapılan çalışma, Amerikan halkının etsiz diyetlerini teşvik etmek için yaptıkları çalışmada, eğer ki uzun sürecek bir değişim hedefleniyorsa, insanlara tamamen vejetaryen bir diyettense, az et içeren bir diyeti tavsiye etmenin daha makul olduğunu gösterdi.
Araştırmada yer almayan Dr. Herzog şöyle yazıyor:
The Humane Research Council [İnsancıl Araştırma Konseyi] hayvan problemleriyle ilgili ilk başvurduğum, doğru bilgilerin bulunduğu bir kaynak. Buraya tıklayarak harika makalelerine ve araştırma güncellemelerine kayıt olabilirsiniz.
Araştırmaya göre ABD içerisinde an itibariyle %2'lik bir popülasyon kendilerini "vegan ya da vejetaryen" olarak, %10'luk bir popülasyon ise eskiden vegan/vejetaryen olarak, %88'i ise "asla vegan/vejetaryen olmamış" olarak tanımlıyor. Fast Company'den Jessica Leber şöyle söylüyor:
Buna bir diğer açıdan bakacak olursak, her 5 vejetaryenden/vegandan sadece 1 tanesi bu diyeti sürdürüyor. Veganların %84'ü, nihayetinde et ve diğer hayvan ürünleri yemeye geri dönüyor.
Araştırmanın Amacı, İnsanları Vejetaryenlikten Soğutan Nedenleri Tespit Etmek!
Araştırma, şu anda ve eskiden vejetaryen/vegan olan %12'lik kitleye odaklanarak, bu insanların neden diyetlerinden vazgeçtiğini tespit etmeyi hedefliyor. Böylece daha fazla insanı vejetaryen diyete teşvik etmek için yapılabilecek çalışmaların ne gibi amaçlar hedeflemesi gerektiğinin daha sağlıklı bir şekilde belirlenebilmesi umuluyor.
Vejetaryen/Vegan Diyete Ne Kadar Hızlı Geçiliyor?
Araştırmaya göre önceden vejetaryen/vegan olanların %65'i etsiz diyete birkaç gün ila haftada geçerken, şu anda halen vejetaryen/vegan olanların %53'ü aynı süre zarfında bu geçişi yaptı. Yani eğer ki gerçekten vejetaryen/vegan bir hayat sürdürülmek isteniyorsa, daha uzun vadeli kararlarla etsiz diyete geçiş yapılmalı.
Ayrıca, eskiden vejetaryen/vegan olanların %33'ü etsiz diyete geçmelerinden sonraki 3 ay içerisinde, toplamda %50'den fazlası ise ilk 1 yılın sonunda tekrar et yemeye geri döndüler ve etsiz diyeti bırakma kararı aldılar.
Araştırmacılara göre insanların etsiz diyetten vazgeçme nedenlerinin sosyal sebepler mi (vejetaryen/veganların bu diyetlerinden ötürü azınlık baskısı gördükleri araştırmalarla kanıtlanmıştır), yoksa diyetin kendisinin zorluklarından mı (sağlık ve ekonomik nedenlerle) olduğu çok net değil. Leber'e göre, sevgili durumu da önemli bir faktör: eski vejetaryen/veganların %33'ü, etsiz diyetten vazgeçtiklerinde, et yiyen bir kişiyle ilişki içerisinde olduklarını belirtti. Araştırmacılar, makalelerinde şöyle bir sonuca varıyorlar:
Araştırmamız, etsiz diyetten vazgeçen vejetaryenlerin/veganların birçok ortak noktası olduğunu gösterdi: örneğin, etsiz diyete çok hızlı geçmek, diğer vejetaryen insanlarla sosyal iletişim içerisinde olmamak veya bazı yiyecek isteklerini baskılayamamak gibi. Araştırmamız ayrıca şu andaki vejetaryen/veganların bu şekilde kalmaya devam etmelerini sağlayan çok çeşitli motivasyon kaynakları olduğunu da gösterdi. Bu da, daha genel bir mesaj vermenin ve daha geniş alanlarda fon ayırmanın olumlu bir etkisi olabileceğini gösteriyor. (...) Son bulgularımız, hayvansal besinleri tamamen diyetten çıkarmaktansa, azaltmayı hedeflemenin çok daha etkili olabileceğini ve toplamdaki hayvan tüketiminin azalmasına katkı sağlayabileceğini göstermektedir. Bu diyetin savunucularının, diyeti 'ya hep ya hiç' şeklinde sunmamalarını tavsiye ederiz.
İlginç bir şekilde, şu anda vejetaryen/vegan olanların bu diyeti seçme nedenleri incelendiğinde, birden fazla nedenle (hayvan hakları, çevresel endişeler, sağlık nedenleri gibi) bunu seçenlerin daha çoğunlukta olduğu görüldü. Eski vejetaryenlerin/veganların ise yarısından fazlası tek bir nedenle bunu seçmişti: sağlık. Dolayısıyla eğer ki uzun soluklu bir vejetaryen/vegan diyet izlenecekse, bunu seçme nedeni sadece tek bir nedene indirgenmemeli: daha geniş bir yelpazede nedenlerle bu karar alınmalı.
Vejetaryen ve Veganlarla İlgili İlginç İstatistikler
Araştırma aynı zamanda ABD'deki vejetaryen ve veganlarla ilgili ilginç istatistiki bilgileri de ortaya koydu. Örneğin eskiden vejetaryen/vegan olanların ortalama yaşı 48 ve bu diyeti ortalamada ilk olarak 34 yaşında benimsemişler. Vejetaryen/vegan diyete geçip, sonra et tüketimine geri dönenlerin %44'ü ise 50 yaşın üzerinde. Ayrıca et tüketmeye geri dönen vejetaryen/veganların %69'u kadın.
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Günümüzde halen vejetaryen/vegan olan kişilerin yaş ortalaması ise 42. Yani daha genç olan nesil, bu diyete daha uzun bağlı kalabiliyor gibi gözüküyor. Bu kişilerin %60'ı 30-49 yaş arasında, %74'ü ise kadın. Bu kişilerin %52'si kendilerini liberal olarak tanımlıyor; %14'ü ise muhafazakar olduklarını belirtiyor. Ayrıca daha sıklıkla bu kişiler, herhangi bir dinin gereksinimlerini yerine getirmediklerini belirtiyorlar.
Vejetaryen/vegan olmayı bırakan kişilerin %43'ü, "saf bir şekilde etsiz" diyeti sürdürmekte zorlandıklarını belirttiler. Dolayısıyla doğrudan tamamen etten arınmış bir diyet yerine, kademeli bir geçiş daha sürdürülebilir gözüküyor. Ayrıca bırakanların %49'u, diyetten vazgeçtiklerinde sevgilileri, eşleri veya partnerleri ile yaşıyorlardı. Aynı grubun %33 civarı, bu partnerlerinin vejetaryen veya vegan olmadıklarını belirttiler. Bu da, partnerinizin diyetinin sizinkini etkileyebildiğini düşündürüyor.
Vejetaryen/vegan diyete geçip de bunu bırakan kişilerin %58'i, sağlıkla ilgili nedenlerin kendilerini en çok motive eden neden olduğunu belirtiyor. %27'si, hayvan haklarını gerekçe olarak gösterse de, bu kişilerin sonradan tekrar et yemeye döndükleri görülüyor. Öte yandan halen vejetaryen/vegan olan kişiler, birden fazla neden saymaya meyilliler.
Durum, (Doğru Yaklaşılırsa) O Kadar da Vahim Değil!
Eski Vejetaryenler Geri Dönmek İstiyor!
Vejetaryenliği/veganlığı bırakıp da tekrardan et tüketmeye yönelen kişilerin %37'si, etsiz diyete geri dönmeye istekli olduklarını belirtti. Bu, ABD popülasyonunun %4 civarına denk geliyor. Ola ki bu kişiler vejetaryen/vegan diyete geri dönecek olurlarsa, şu andaki vejetaryen/vegan diyeti takip eden insan sayısı 3'e katlanırdı! Geri dönmek isteyen bu kişiler, geri dönme isteklerinin gerekçesi olarak şunları sayıyor:
- Sağlık (%75)
- Tat tercihleri (%42)
- Hayvan korumacılığı (%39)
- Hayvan ürünlerinden tiksinme (%38)
- Çevreyle ilgili endişeler (%37)
- Maliyet (%23)
- Sosyal adalet ve dünya açlığı (%18)
- Dini/ruhani nedenler (%14)
- Sosyal etki (%8)
- Bir beslenme trendini takip etme isteği (%5)
"Militan Veganlık" Bir Engel!
İşin ilginç tarafı, eskiden vejetaryen/vegan olanların %63'ü, bu diyetin kendilerini halk arasında fazlasıyla sivriltiyor, yani "dikkat çektiriyor" olmasından rahatsızlık duyduklarını belirttiler. Bu durum, militan şekilde vejetaryenizm/veganizm savunusu yapanların, kendi savundukları komüniteye yarardan çok zarar sağladığını düşündürüyor.
Bu saldırganlığın dindirilmesi konusunda da umutlu olmak mümkün: Şu anda halen vejetaryen/vegan olan kişilerin %41'i de bu durumdan muzdarip olduklarını söylüyor! Buna ek olarak, eski vejetaryen/veganların %58'i, beslenme biçimlerini kendilerinin kimliği olarak görmediklerini belirtiyor. Dolayısıyla veganlık/vejetaryenlik üzerinden kimlik politikası yaratmaya çalışmak da davaya zarar veriyor gibi gözüküyor.
Ne Yapmalı?
Faunanalytics'in yaptığı çalışmanın sonuçlarına göre, atılması gereken veri-temelli ve bilimsel adımları şu 4 ana başlıkta toplamak mümkün:
- Tavuk ve balık tüketimi azaltılmalı. Çünkü vejetaryenliği/veganlığı bırakıp da tekrar et yemeye dönen kişilerin çoğu, tavuk ve balığı tercih ediyor. Bu, genel popülasyon için de geçerli bir et tüketimi davranışı. Eğer amaç hayvanların hayatını kurtarmaksa, sayısal anlamda tavuk ve balıktan başlamak şart gözüküyor.
- Diyet seçiminde nedenlerin yanı sıra nasıllar da göz önüne alınmalı. Vejetaryen/vegan olup da et tüketmeye dönenlerin oranının %84 olması ürkütücü bir grafik. Ancak bu dönüşün nedenlerini sorguladığımızda, diyet değişikliği tercihine sebep olan nedenlerden ziyade, bunların çeşitliliği ve o diyet geçişinin nasıl yapıldığının önemi görülüyor. Kişi birdenbire diyet değişimi yaptığında, yeni diyet sürdürülebilir olmuyor.
- Vejetaryen/Vegan mücadelesi uzun süreli ilişki yönetimi gibi olmalı; tekil bir reklam kampanyası değil! Çeşitli kişi, grup ve örgütlerin militanca ama tekil reklamlara, duygu sömürüsüne dayanan mesajlara, bireysel tercihlere odaklandıkları çalışmalar dikkate değer bir değişim yaratamıyor. Bunlar, anlık ve tekil tepkilere neden oluyor. Bunun yerine kişilerin vegan/vejetaryen diyeti uzun dönemde nasıl sürdürebileceklerine yönelik eğitim ve fikirlere odaklanılmalı.
- Sabır şart! İnsan doğası, ani değişimlere direnç göstermeye meyillidir. Vejetaryen/vegan savunucuları ani ama geçici değişimler yerine, ufak adımlarla gelen büyük değişimlere odaklanmalılar. Bu değişimin sürdürülebilir olmasının yolları her zaman araştırılmalı ve yeni yöntemler geliştirilebilmeli.
Araştırmanın Kısıtları
Bu tarz bir konu, özellikle bu araştırmanın da gösterdiği gibi sosyal baskıların vejetaryenleri et yemeye yöneltmesinden ötürü bu diyeti benimsemiş veya destekleyen kişilerce "saldırgan" görülebilmektedir. Bu kişiler, tekil bir araştırmadan bu sonuçların çıkarılamayacağını düşünmekte, bu nedenle araştırmanın ne yönlerden kısıtlı olduğuna odaklanmaktadır. Şeffaflık adına, araştırmacıların bildirdiği araştırma kısıtlarını ("limitasyonları") sizlerle paylaşalım:
- Araştırmada bireylerin kendi kendileri hakkında bilgi raporlamaları istenmiştir. Özellikle de eski vejetaryenlerin bu beslenme tercihinden dönmelerinden bu yana zaman geçtiği için, hafızada hatalar oluşmuş olabilir.
- Özellikle de eski vejetaryenler ve veganlar arasında sosyal arzulanabilirlik önyargısı olabilir.
- Ankette yer almak istemeyen kişiler, verilerin sapmasına neden olmuş olabilir (buna "cevap vermeme önyargısı" denmektedir).
- Araştırmaya katılan kişilerin verdikleri cevaplar arasındaki tutarsızlıklar, tamamlanmamış anket formları, vb. sorun yaratabilir.
- Araştırmacıların sunduğu güven aralıklarına bakılacak olursa, genel popülasyona göre biraz daha yaşlı, zengin, eğitimli; etnik olarak daha az çeşitli ve ABD'nin orta-batısı ve kuzey doğusundaki kadınların daha fazla yanıt verdiği bir çalışma olmuştur.
Bu tarz sınırların her araştırmada bulunduğu (örneğin veganların çok başarılı bir şekilde diyetlerine devam ettiği bir çalışma olsaydı, onda da bulunacağı) ve tek başına herhangi bir anlam ifade etmediği hatırlanmalıdır. Bu araştırmaların benzerleri yapıldıkça, tüm bu çalışmaları bir arada inceleyen "değerlendirme makaleleri" yayınlanacak ve o çalışmalarda bu limitasyonların genel çerçevede ne anlama geldiği anlaşılabilecektir.
Veganlık, Havalı Trendlerle Değil, Bilinçli Tercihle Olmalı!
Evrim Ağacı olarak bizim de, kör cahil bir et-karşıtı militanlığı değil de, yazı içerisinde de sözü edilen türden bir "eğitimli vegan tercihini" desteklediğimizi bu araştırmanın yayınlanmasından çok çok önce, 22 Şubat 2014'te yazdığımız yazıda net bir şekilde söylemiştik.
Dahası, insanların otçul hayvanlar olmamalarından ötürü, birdenbire uygulanmaya başlanan, tamamen etsiz bir diyetin onlara uygun olamayacağını, en azından bu şekilde biyolojiye aykırı bir geçişin ani ve akıl/mantık yerine geçici heves ve heyecanlara dayalı nedenlerle, makul bir çaba dahilinde, işe yarar bir süre boyunca sürdürülmesinin pek mümkün olmadığını da o yazıda belirtmiştik. Aralıklarla da vegan okurlarımızın sağlığını olumlu yönde geliştirecek araştırmalardan bahsetmeye çalışmaktayız. Bu alandaki gelişmeleri okurlarımıza duyurmaya çalışmaktayız; potansiyel tehditler ve sosyokültürel tercihlere yönelik bilimsel analizler konusunda okurlarımızı bilinçlendirme çabasını göstermekteyiz.
Tüm bunlara rağmen, bu tercihte bulunanların tercihlerini diğer insanlara olur olmadık şekillerde empoze etmedikleri sürece, girişimlerinin takdire şayan olduğunu buradaki makalemizde izah etmiştik. Vejetaryen diyete geçmenin veya en azından et tüketimimizi azaltmanın kendimiz ve dünya için faydalı olabileceğini farklı yazılarımızda ele aldık.
Böylece bu araştırma, Evrim Ağacı olarak besin tercihleri ve bunların değişimleri konusunda ne kadar yerinde tavsiyelerde bulunduğumuzu ortaya koymuş oldu. Bu, bizim açımızdan sevindiricidir.
- Dış Sitelerde Paylaş
Bu Sadece Veganlar ile İlgili Bir Durum Değil; Kilo Verenlerde de Görülüyor!
Tekil nedenlerle yaşam biçimini değiştirmenin problemlerini vejetaryenlik ve veganlığın ötesinde, kilo kaybetmek isteyen insanlarda görmek de mümkündür. Yapılan çalışmaların hemen hemen hepsi, tekil nedenlerle (örneğin düğünde bir kıyafeti giyebilmek gibi) kilo kaybeden kişilerin, oldukça kısa sürelerde eski kilolarına geri döndüğü; hatta eski kilolarını bile aşabildikleri biliniyor.
Örneğin obezite araştırmalarında geçerliliğini kısmen yitirmiş olsa bile halen yaygın olarak bahsedilen bir istatistik, obezite tedavisi sonrası ortalamada 9.1 kilogram kaybeden insanların sadece %2'sinin, bu kilo kaybını 2 yıldan uzun bir süre boyunca koruyabildiğini (yani %98'inin eski kilosuna geri döndüğünü) gösteren bir araştırmadır.
2013'te yapılan bir diğer araştırmada, 9-12 ay içinde çeşitli seviyelerde kilo kaybı yaşayan insanların hepsi, 1 kilo hariç bu kiloların hepsini, istedikleri kiloya ulaştıktan sonraki 2-5 yıl içinde geri almaktadır.
Yani bu tarz yaşam biçimi değişiklikleri gerçekten de çok yönlü şekilde desteklenmeli ve sadece bireysel kararlarla değil; çevrenin desteğiyle sürdürülmelidir.
Son Bir Not: İçeriği Okumadan Eleştirmek...
Doğru düzgün okumadan, sanki "etçil" bir kaynak bu araştırmayı yapmış gibi göstermeye çalışan, Evrim Ağacı'nın vejetaryen diyete karşı olduğunu ya da bu araştırmanın "vejetaryenliğin kötü bir şey olduğunu" göstermeye çalışıyormuş gibi lanse eden yorumlar gördüğümüz için, yazı içerisindeki kalınlaştırılmış vurgulamaları kendimiz ekledik. Bir itham ve iddiada bulunmadan önce daha dikkatli okuyunuz.
Araştırmayı yapanlar, muhtemelen bizi eleştiren bu kişiler gibi vegan/vejetaryen olan; ancak bize saldıran bu kişilerin yaşam görüşünün aksine, veri-odaklı bilimden, akıl ve mantıktan haberdar olan bilim insanları ve araştırmacılardır.
Çalışmanın yöntemi veya sonuçları ile ilgili bir endişeniz varsa, aşağıdaki kaynakları kullanarak araştırmacılarla bizzat irtibata geçebilirsiniz.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 32
- 12
- 11
- 8
- 8
- 5
- 2
- 1
- 1
- 1
- 1
- 1
- Türev İçerik Kaynağı: Science Daily | Arşiv Bağlantısı
- BEC Crew. New Study Reveals 84% Of Vegetarians Return To Meat. (11 Aralık 2004). Alındığı Tarih: 25 Ekim 2018. Alındığı Yer: Science Alert | Arşiv Bağlantısı
- Faunalytics. How Many Former Vegetarians And Vegans Are There?. (2 Aralık 2014). Alındığı Tarih: 25 Ekim 2018. Alındığı Yer: Faunalytics | Arşiv Bağlantısı
- H. Herzog. 84% Of Vegetarians And Vegans Return To Meat. Why?. (2 Aralık 2014). Alındığı Tarih: 25 Ekim 2018. Alındığı Yer: Psychology Today | Arşiv Bağlantısı
- J. Leber. The Vast Majority Of Vegetarians And Vegans Eventually Return To Meat. (12 Eylül 2014). Alındığı Tarih: 25 Ekim 2018. Alındığı Yer: Fast Company | Arşiv Bağlantısı
- Human Research Council. Study Of Current And Former Vegetarians And Vegans. (1 Aralık 2014). Alındığı Tarih: 5 Ağustos 2019. Alındığı Yer: Human Research Council | Arşiv Bağlantısı
- Human Research Council. Study Of Current And Former Vegetarians And Vegans Tables & Methodology. (1 Aralık 2014). Alındığı Tarih: 5 Ağustos 2019. Alındığı Yer: Human Research Council | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/12/2024 19:08:29 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/3140
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.