Hangi Beslenme/Diyet Tercihi ile En Fazla Kişiyi Doyurabiliriz?
Vejateryenlik ve veganizm, özünde insanlığın besin açısından sürdürülebilirliğini arttırmak konusunda gerçekten de avantajlı olabilecek yaklaşımlardır. Ancak istisnasız olarak herkesin vegan olup hiçbir şekilde hayvan veya hayvan ürünü tüketmediği bir dünyanın pratikliği son derece tartışmalıdır. Dahası, bu yaklaşımın uzun vadede sürdürülebilirliği arttırabileceği konusunda da ciddi şüpheler bulunmaktadır.
Yeni yapılan bir araştırma, "etik beslenme" olduğu iddia edilen veganizmin ahlaki temellerinin bir miktar da olsa değişmek zorunda olduğunu gösteriyor. Zira yapılan incelemeye göre %100 vegan bir Dünya, düzgünce dağıtılmış omnivor (hem etçil, hem otçul) bir diyet örüntüsüne göre daha az sürdürülebilir.
Biyofiziksel simülasyon modellerini kullanarak küresel ölçekte 10 farklı beslenme örüntüsünü analiz eden bilim insanları, daha az hayvan tüketerek tarım alanlarını daha verimli kullanabileceğimizi ve daha fazla insanı doyurabileceğimizi doğrulasa da, hayvancılığı ortadan tamamen kaldırmanın tarım alanlarının sürdürülebilirliğini maksimize etmek açısından faydalı olmadığını gösteriyor.
Antroposen Dönem araştırmalarına odaklanan Elementa dergisinde yayınlanan araştırmada vegan diyet; 4 ayrı omnivor (hepçil) diyet; biri mandıra ürünlerini içeren, biri mandıra ve yumurta tüketimini içeren 2 vejetaryen diyet; 1 düşük yağ ve şeker tüketen diyet ve 1 de Amerikan diyeti analiz ediliyor.
Araştırmacılar, bu modellemeler sonucunda vegan diyetin, hem her iki vejetaryen diyetten, hem de 4 omnivor diyetten daha az sayıda insanı küresel olarak doyurabileceğini ortaya koymayı başardılar. Anlayacağınız işin özü şu: Hayvan-temelli ürünleri tamamen terk etmek, insanlığın uzun vadeli sürdürülebilirliği için en iyi çözüm değil!
Bu, elbette ki tamamen etçil bir diyete sarılmak için yeterli bir argüman değil. Araştırmanın ortaya koyduğu gerçek, otlara daha fazla ağırlık verirken bir köşede de bir miktar et tüketmenin hem gezegen, hem de insanlık için daha iyi olduğudur. Çünkü günümüzde insan diyeti aşırı miktarda et tüketimine dayanıyor. Dolayısıyla bu gidişattan otlar yönünde yapılacak her sapma, türümüzün sürdürülebilirliğine önemli katkılar sunacaktır. Ta ki etlerden %100 uzaklaşıp, tamamen ot-temelli (vegan, otçul, herbivor) bir diyete geçmeye karar verene kadar! Böylesine uç bir noktaya varmak da, sürdürülebilirlik açısından pek faydalı değil. Bunun yerine daha ortalama bir diyeti tutturmaya çalışmak herkes için daha başarılı ve sürdürülebilir gibi gözüküyor.
Örneğin, ortalama bir Amerikalının şu andaki diyetinin sürdürülebilmesi için 2.5 akreden (yaklaşık 10.000 metrekareden) fazla alan gerekiyor. Ortalama bir Türk'ün şu anki diyeti içinse kabaca 3.000 metrekare alana ihtiyaç var. Eğer ki diyetinize daha az et, daha fazla ot katarsanız bu alan ciddi anlamda düşmektedir. Örneğin, bu araştırmada incelenen 4 vejetaryen diyetten 3'ü 0.5 ardan (2000 metrekareden) daha az alana ihtiyaç duymaktadır. Bu da, Dünya'nın sınırlı olan alanının daha fazla kişiyi doyurmak için kullanılabileceği anlamına gelmektedir.
Bu Durumda Neden Çılgınlar Gibi Veganizme Sarılmayalım ki?
Çünkü bu sayıları küresel popülasyona uyarladığımızda, vegan diyet gezegenimizin bize sunduğu alanları fazlasıyla ziyan etmektedir. Yani Dünya üzerinde hayvancılık yapılan her alan aynı zamanda tarımcılık için de uygun değildir. Örneğin otlama alanları çoğu zaman zirai ürün yetiştirmek için iyi değildir; ancak inek gibi hayvanların beslenmesi için harikadır. Benzer şekilde, kalımlı (çok yıllık) zirai alanlar yıl boyu yaşayabilen bitkileri barındırır ve bu bitkiler ölmeden önce birkaç defa hasat edilebilirler. Böylece bunlardan elde edilen tahıl ve saman besi hayvanlarını bolca besleyebilmektedir. Neredeyse istisnasız olarak sebze, meyve ve tohumların bulunduğu alanlarsa kültür alanları olarak bilinmektedir ve bu alanlar yalnızca bitkilerin yetiştirilmesi için uygundur. Dolayısıyla, eğer ki %100 vegan bir diyete geçersek, aksi takdirde kullanabileceğimiz hayvancılık alanlarını çöpe atmış olmaktayız. Bu da, potansiyelimizin altında sayıda insanı doyurabilmemiz anlamına gelmektedir.
Yapılan araştırmada, et tüketimine en fazla ağırlık veren ilk 5 diyet, aynı zamanda tarım ve otlama alanlarının neredeyse tamamını kullanmamızı gerektirmektedir. Eti en az kullanan (veya hiç kullanmayan) 5 diyetse, otlama, kalımlı ve kültür alanlarını değişken miktarlarda kullanmaktadır. Ancak bunlar arasında vegan diyet diğerlerinden farklıdır; çünkü bu diyetin küresel olarak benimsenmesi, yıllık alanların hiç kullanılmamasını gerektirmektedir - bu da, gezegenimizin bize sunduğu alanların çok önemli bir bölümünün kullanışsız hale getirilmesi anlamına gelmektedir.
Hangi Diyet Daha Çok İnsanı Doyurabilir?
Araştırma sonucunda, farklı diyetlerin küresel olarak benimsenmesinin farklı sayıda insanı besleyebildiği sonucuna varıldığını söylemiştik. Bunları sıralayacak olursak:
- Mandıra Ürünleri + Vejetaryenlik: 807 milyon insanı besleyebilmektedir.
- Yumurta + Mandıra Ürünleri + Vejetaryenlik: 787 milyon insanı besleyebilmektedir.
- %20 Etçil, %80 Otçul Diyet: 769 milyon insanı besleyebilmektedir.
- %40 Etçil, %60 Otçul Diyet: 752 milyon insanı besleyebilmektedir.
- Vegan Diyet: 735 milyon insanı besleyebilmektedir.
- %60 Etçil, %40 Otçul Diyet: 669 milyon insanı besleyebilmektedir.
- %80 Etçil, %20 Otçul Diyet: 548 milyon insanı besleyebilmektedir.
- %100 Etçil Diyet: 467 milyon insanı besleyebilmektedir.
- Düşük Et ve Şeker Diyeti: 421 milyon insanı besleyebilmektedir.
- Şu Andaki Yaygın Diyet: 402 milyon insanı besleyebilmektedir.
Bu Ne Anlama Geliyor?
Tabii ki tek bir araştırmadan yola çıkarak sürdürülebilirliği maksimize etmek için insanların ne yemeleri gerektiği kararını almak doğru olmayacaktır. Zaten biz, Evrim Ağacı olarak, insanların birbirlerinin diyetlerine onların isteği olmaksızın müdahale etme çabalarına her zaman karşı çıktığımızı her fırsatta dile getirdik. Çünkü sağlık ve sürdürülebilirlik son derece karmaşık, son derece çok yönlü konulardır ve sadece diyete indirgenmeleri imkansızdır. Bugüne kadar ekonomistler, biyologlar, beslenme bilimciler ve çevre bilimciler sağlık ve sürdürülebilirliğin maksimizasyonuna nihai bir yanıt vermek için çok uğraşmışlardır; ancak başarabilen olmamıştır. Bunun en önemli sebebi, insanların vücutlarının besinler ile etkileşiminin birbirinden çok farklı olmasıdır. Benzer şekilde, sadece diyet değişikliği yaparak Dünya'nın sürdürülebilirlik sorununun uzun vadede çözülebileceğini iddia etmek de mantık dışıdır.
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Lakin unutmamak gerekiyor ki veganizm ya da vejetaryenlik sadece diyetle ilgili bir konu da değildir. İşin felsefe boyutu da bulunmaktadır. Veganların önemli bir bölümünün bu beslenme tercihini yapma ve hayvan ürünlerinden kaçınma sebebi Dünya'nın sürdürülebilirliğine katkı sağlamak değil, hayvanların öldürülmesi ve besin olarak tüketilmesinin ahlaki olarak yanlış olduğuna inanmalarıdır.
Dolayısıyla insanlığın hangi besinleri neden tercih ettiğine odaklanarak insan tercihleri arkasındaki karmaşık örüntüleri anlamak, birbirimizin boğazından ne geçtiğini denetlemekten daha faydalı sonuçlar verebilecektir. Benzer şekilde, gezegenimizin problemlerini tek bir soruna indirgemeye çalışmak yerine, onları çok boyutlu olarak inceleyip daha iyi anlamaya çalışmak uzun vadede türümüz ve gezegeni paylaştığımız tüm canlılar için çok daha sağlıklı gözükmektedir. Yazımızı, makale yazarlarının özetinin kapanış cümlesiyle bitirelim:
Popülasyon düzeyindeki diyet değişiklikleri gelecekteki besin ihtiyaçlarımıza köklü miktarda katkı sağlayabilir; ancak süregelmekte olan tarım araştırmaları ve sürdürülebilir yönetim uygulamalarının yeterli üretim seviyelerini garanti etmek için halen devam ettirilmesi gerektiği görülmektedir.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
İçerikle İlgili Sorular
Soru & Cevap Platformuna Git- 21
- 6
- 4
- 4
- 2
- 2
- 1
- 1
- 1
- 1
- 0
- 0
- C. Purdy. Being Vegan Isn’t As Good For Humanity As You Think. (4 Ağustos 2016). Alındığı Tarih: 10 Mart 2019. Alındığı Yer: QZ | Arşiv Bağlantısı
- C. J. Peters, et al. (2016). Carrying Capacity Of U.s. Agricultural Land: Ten Diet Scenarios. Elementa. | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/12/2024 18:58:21 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/4458
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.