Psikolojik Yansıtma (Projeksiyon) Nedir? İnsanlar Kendi Kusurlarını Neden Başkalarına Yansıtırlar?
Psikolojik yansıtma, (İng: "psychological projection"), kişinin genellikle kendisiyle ilgili olumsuz ve kabul edilemez duygularını, dürtülerini veya özelliklerini başka bir kişiye, canlıya, nesneye veya gruba aktarmasını içeren bir savunma mekanizmasıdır. "Psikanalizin kurucusu" olarak anılan Sigmund Freud tarafından ileri sürülen bu mekanizma, bir insanın "içinde" olan biten süreçlerin sanki "dışarıdan" gelen bir etki ışığında gerçekleştiğini sanmayla ilişkilendirilmektedir.[1]
Psikolojik yansıtma, diğer tüm savunma mekanizmaları gibi zihinsel olarak başa çıkmaya hazır olunmayan durumlarda, iç çatışmalara karşı verilen bilinçaltı tepkilerdir. İnsanlar bunu genellikle başka türlü baş edemeyecekleri durumlarda içsel huzursuzluklarını bastırmak için farkında olmadan kullanırlar. Bu yüzden psikolojik yansıtma, insanların zorluklarla başa çıkmasında önemli bir rol oynar. Ama diğer savunma mekanizmalarında da olduğu gibi bunun aşırı kullanılması ikili ilişkilerin zarar görmesine sebep olabilir.
Günümüzde psikolojik yansıtma; kurbanı suçlama, aldatmayı rasyonalize etme ve zorbalık gibi birçok pratik alanda karşımıza çıkmaktadır. Örneğin bir zorba, kendi iç dünyasındaki zayıflıklarını zorbalık ettiği kişilere yansıtabilir veya kafası karışmış bir kişi, bu kafa karışıklığı ve yetersizlik hissini diğer insanlara yansıtabilir. Ancak psikolojik yansıtma sadece bireyler için geçerli değildir; türümüzün kolektif hafızası ve kimliği için de geçerli olabilir: Örneğin türümüz, içindeki vahşet eğilimini köpekbalığı gibi türlerin doğal avlanma güdülerine yansıtabilir. Benzer şekilde, uzaylıların tipik figürleri, esasında insanların (ve insanın doğa üzerindeki zulmünün) diğer hayvanların gözünden nasıl gözüktüğünü yansıtmakta kullanılabilir.
Psikolojik Yansıtmanın Tarihi
Freud, hastalarıyla yaptığı seanslar sırasında, bireylerin kendisinde olan fakat istemedikleri davranışları karşı tarafta varmış gibi gösterdiğini fark etti. Diğer bir deyişle, hastalar "içlerinde" olan durumu, "dışarıdan" geliyormuş gibi yanlış yorumluyorlardı. Bu davranış, onların duygularıyla daha iyi başa çıkmasını sağlıyordu. Bu nedenle Freud, psikolojik yansıtmayı, bireylerin kendilerinde bulunan ve rahatsız edici veya onlarda kaygı uyandıracak özelliklere karşı egolarını savunmak için kullandıkları bilinçsiz stratejilerden biri olarak tanımladı.
Aslında Freud'dan çok önce, bu şekilde anılmamış olsa bile, Giambattista Vico gibi düşünürler ve Ludwig Feuerbach gibi filozoflar tarafından tanımlanmış ve örneğin Feuerbach tarafından dinin ve din mantığının eleştirisinde kullanılmıştır.[2], [3], [4] 500'lü yıllarda yazılmış olan Babil Talmudu'ndda da şöyle geçmektedir:
Kendinde olan lekeyi komşunda arayarak onu tahrik etme.
İncil'in Matta-7 babında da şöyle geçer:[5]
Kendi gözünde mertek varken kardeşine nasıl, 'İzin ver, gözündeki çöpü çıkarayım' dersin? Seni ikiyüzlü! Önce kendi gözündeki merteği çıkar, o zaman kardeşinin gözündeki çöpü çıkarmak için daha iyi görürsün.
"Psikolojik yansıtma" sözcüğü, ilk kez Avusturalyalı psikolog Sigmund Freud tarafından Wilhelm Fliess'e yazdığı mektuplarda, 1895 yılında kavramsallaştırılmıştır. Bu yüzden psikolojik yansıtma bazen "Freudyen izdüşüm" olarak da adlandırılır. Kavramı ortaya koyduğu mektupta, komşularının onun hakkında dedikodu yaptığını düşünen, utanç duygusuyla yüzleşmekten kaçınan bir hastasını tanımladı. Bu kavram, kızı Anna Freud'un 1936 yılında yayımladığı The Ego and The Mechanisms of Defense adlı kitabında da çeşitli savunma mekanizmalarından biri olarak yer buldu.[6]
Freud, bireylerin gerçekliğini kabul edemediği olumsuz duygularını, düşüncelerini veya özelliklerini başka bir bireye yansıtabileceğini inanıyordu. Bireyin içsel kaygıyı ve olumsuz deneyimin (duygu veya düşüncelerin) etkisini azaltmak için bilinçten bilinçsiz alana taşıyarak yansıtmayı kullanabileceğini düşündü. Hastalarla yaptığı seanslarda bazen hastaların sahip olduğu duygu veya düşünceleri başkalarının sahip olduğunu düşündükleri için suçladıklarını fark etti. Hastalar yansıtma sayesinde bu duygu ve düşüncelerle daha iyi başa çıkabiliyorlardı.
Yansıtma Mekanizmasının Gelişimi
Yansıtma, temelde içselleştirilmiş bir iyi-kötü ayrımına dayanır. Bu nedenle immatür bir savunma mekanizması olarak değerlendirilir. Bireyin bilişsel-zihinsel gelişiminin artmasıyla birlikte farklı yaş gruplarında, farklı savunma mekanizmalarının daha baskın bir biçimde kullanıldığı görülmektedir.
Gelişim dönemlerine bakıldığında, yansıtma mekanizmasının, somut işlemler dönemindeki (İng: "concrete-operational") 7-11 yaş grubunda olan çocuklar tarafından daha fazla kullanıldığı gözlemlenmiştir. Bu dönem boyunca çocuğun yansıtma davranışına başvurması doğal kabul edilir. Bu yansıtmalar, çocuğun tehlikeli olarak gördüğü etkinlikleri kendisinden uzaklaştırmasına, aynı zamanda çevresinde bu tehlikelerin sorumluluğunu taşıyacak başka birini bulmasına yardım eder. Çocuk, kendi suçunu bir yabancıya, bir hayvana hatta cansız eşyalara yıkmakta bir sakınca görmez. Bireyler, yansıtmayı bir savunma mekanizması olarak en çok erken ve orta ergenlik döneminde kullanmaya devam eder. Bu immatür mekanizmaların sıklıkla kullanımının, bireylerin gelişimsel süreci içinde psikopatoloji açısından bir risk faktörü oluşturduğu çeşitli çalışmalarla ortaya koyulmuştur.
Yansıtmanın ilkel bir mekanizma olarak kabul edilmesine karşın, yetişkinlik döneminde de kullanıldığı görülür. Bireyler kendilerinde benlik algılarını tehdit eden bir durumu fark ettiklerinde, kaçınılmaz olarak bu mekanizmayı kullanmaya başvurabilirler. Kendi hataları için başkalarını suçlayabilirler ve/veya suçu başka konulara, kavramlara ve kişilere yığmaya çalışabilirler.
Evrim Ağacı'nın çalışmalarına Kreosus, Patreon veya YouTube üzerinden maddi destekte bulunarak hem Türkiye'de bilim anlatıcılığının gelişmesine katkı sağlayabilirsiniz, hem de site ve uygulamamızı reklamsız olarak deneyimleyebilirsiniz. Reklamsız deneyim, sitemizin/uygulamamızın çeşitli kısımlarda gösterilen Google reklamlarını ve destek çağrılarını görmediğiniz, %100 reklamsız ve çok daha temiz bir site deneyimi sunmaktadır.
KreosusKreosus'ta her 10₺'lik destek, 1 aylık reklamsız deneyime karşılık geliyor. Bu sayede, tek seferlik destekçilerimiz de, aylık destekçilerimiz de toplam destekleriyle doğru orantılı bir süre boyunca reklamsız deneyim elde edebiliyorlar.
Kreosus destekçilerimizin reklamsız deneyimi, destek olmaya başladıkları anda devreye girmektedir ve ek bir işleme gerek yoktur.
PatreonPatreon destekçilerimiz, destek miktarından bağımsız olarak, Evrim Ağacı'na destek oldukları süre boyunca reklamsız deneyime erişmeyi sürdürebiliyorlar.
Patreon destekçilerimizin Patreon ile ilişkili e-posta hesapları, Evrim Ağacı'ndaki üyelik e-postaları ile birebir aynı olmalıdır. Patreon destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi 24 saat alabilmektedir.
YouTubeYouTube destekçilerimizin hepsi otomatik olarak reklamsız deneyime şimdilik erişemiyorlar ve şu anda, YouTube üzerinden her destek seviyesine reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. YouTube Destek Sistemi üzerinde sunulan farklı seviyelerin açıklamalarını okuyarak, hangi ayrıcalıklara erişebileceğinizi öğrenebilirsiniz.
Eğer seçtiğiniz seviye reklamsız deneyim ayrıcalığı sunuyorsa, destek olduktan sonra YouTube tarafından gösterilecek olan bağlantıdaki formu doldurarak reklamsız deneyime erişebilirsiniz. YouTube destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi, formu doldurduktan sonra 24-72 saat alabilmektedir.
Diğer PlatformlarBu 3 platform haricinde destek olan destekçilerimize ne yazık ki reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. Destekleriniz sayesinde sistemlerimizi geliştirmeyi sürdürüyoruz ve umuyoruz bu ayrıcalıkları zamanla genişletebileceğiz.
Giriş yapmayı unutmayın!Reklamsız deneyim için, maddi desteğiniz ile ilişkilendirilmiş olan Evrim Ağacı hesabınıza üye girişi yapmanız gerekmektedir. Giriş yapmadığınız takdirde reklamları görmeye devam edeceksinizdir.
Psikolojik Yansıtma Türleri
Freud'un düşüncelerine göre psikolojik yansıtma, insanların kabullenmekte zorlandığı olumsuz durumların üstesinden gelmekle ilgili olsa da yansıtma her zaman olumsuz duygu ve düşünceleri barındırmayabilir. Aynı şekilde yansıtma istenmeyen duygularla ilişkili olmadığı durumlar görülebilir. Bunu daha iyi anlamak için genel olarak kabul gören psikolojik yansıtma türlerine bir bakalım.
Nevrotik Yansıtma
Nevrotik Yansıtma (İng: "Neurotic Projection"), psikolojik yansıtmanın en yaygın türüdür ve Freudyen teorinin ifade ettiği gibi savunma mekanizması tanımına uygundur. Bu yansıtma türünde kişiler kendilerinde kabul edilemez olumsuz duyguları ve tutumları başka birine atfederler. Örneğin arkadaş grubu içerisindeki bir kadın arkadaşına karşı ilgi duyan bir erkek, eşi bir erkek arkadaşından bahsettiğinde büyük bir kıskançlık ve öfke gösterebilir. Arkadaşına karşı duyduğu romantik hisler içten içe kabul edilemez olduğundan bunu eşine yansıtarak onu başka birine ilgi duymakla suçlayabilir. Benzer şekilde bir tartışma esnasında kızını sözünü kesmekle suçlayan bir anne, aslında bu eylemi sıklıkla kızına karşı yapıyor olabilir.
Tamamlayıcı Yansıtma
Tamamlayıcı Yansıtma (İng: "Complementary Projection"), kişinin başkalarının da kendisiyle benzer düşüncelere, inançlara veya hislere sahip olduğunu varsaydığı bir yansıtma türüdür. Tamamlayıcı yansıtma, olumsuz durumlar dışında olumlu önyargılar gibi daha zararsız gibi gözüken yargıları içerebilir. Örneğin kişi, hayvanlara gösterilen kötü muamele gibi konularda herkesin kendisi gibi hassasiyet göstereceğini ya da benzer hislere, düşüncelere sahip olacağını düşünebilir. Kendisinden farklı olarak başka görüşlerin de olduğunu gördüğünde bu onu şok edebilir.
Elbette tamamlayıcı yansıtmayı görmek için her zaman bu kadar hassas konular olmasına gerek yoktur. Örneğin kendinizin ve başkalarının renkleri nasıl algıladığı daha önce düşündünüz mü? Muhtemelen başkalarının renkler üzerindeki deneyimini tam olarak bilemesek de çoğumuz renkleri algıma biçimimizi başkalarına yansıtırız. Bu da tamamlayıcı yansıtmanın daha zararsız bir örneğidir.
Karşılıksız Yansıtma
Karşılıksız Yansıtma (İng: "Complimentary Projection"), diğerlerine göre daha az yaygındır. Genel olarak kişinin başkalarının da kendisiyle aynı beceri ve yeteneklere sahip olduğunu varsaymasıdır. Örneğin mutfakta başarılı olan birisi aslında yapması hiç de kolay olmayan bir yemeği başkalarının da kolaylıkla yapabileceğini düşünebilir.
Buraya kadar verdiğimiz örneklere bakıldığında psikolojik yansıtmanın genelde sözlü şekilde ifade edildiğini görebiliriz. Ama elbette yansıtma her zaman bu şekilde gerçekleşmez, bazen kişiler yansıtmayı davranışlarında da kullanabilir. Örneğin arkadaşlarının da benzer zevklere sahip olduğunu varsayan biri arkadaşlarıyla yapacağı bir organizasyon için en sevdiği kafeyi seçebilir. Bunun gibi birçok zararsız gözüken yansıtma örneğini günlük hayatın içinde hediye seçimleri, şakalar gibi basit durumlarda bulabilmek mümkündür.
Yukarıda saydığımız yansıtma türleri dışında olumlu olguları içeren yansıtmaların kullanılması da mümkündür. Örneğin kişi, birine ait olumlu özellikleri bir başkasına atfedebilir. Tam tersi şekilde daha uç ve olumsuz bir örnek verecek olursak, kişi kullandığı yansıtmaya ve bunun sebep olduğu sonuçlara mantıksız bir şekilde inanabilir. Bu tür sanrısal yansıtmalar belirli hastalıklarla ilişkilendirilerek açıklanabilir.
Yansıtma Örnekleri
Yansıtma bireyin yaşamının farklı dönemlerinde, kaygı uyandıran herhangi bir koşulda bir savunma mekanizması olarak kullanılabilir.
Yansıtmaya klasik bir örnek olarak, eşine karşı sadakatsiz olan, fakat bunu kabul etmeyip eşini diğer erkeklere ilgi duymakla suçlayan bir kişi verilebilir. Böyle bir durumda erkek, kendi ilgisini ve duygularını uygunsuz olarak değerlendirip kabul edemediğinden, arzusunu kadın partnerine atfederek bilinçsiz şekilde bu mekanizmayı kullanabilir.
Bir diğer biçimde, başkalarının eşyalarını çalma dürtüsü hisseden, fakat bu dürtüyü çevresindekilere yansıtan bir kişi örnek verilebilir. Bu kişi bir şeylerinin çalınacağını düşünür. Bu durumdan endişelenerek sürekli olarak çantasını kontrol etme ihtiyacı duyabilir. Aslında, kişinin kendisi bu çalma dürtüsüne sahip olduğundan, başkalarının da böyle bir davranış göstereceğini düşünerek çevresindekilerden şüphe eder. Böylece kabul görmeyen çalma dürtüsünden ve bundan duyduğu utanç duygusundan kendini uzaklaştırır.
Erkeklik ve maskülen davranış kalıpları konusunda kendini güvensiz hisseden bir erkeğin, feminen özellikleri olan erkeklerle alay etmesi de psikolojik yansıtmanın bir örneği olarak verilebilir.
Yansıtma, sadece bireyin kendisinde sevmediği, bilinçaltında eksiklik ya da uygunsuz olarak gördüğü duygu ve davranışları başkalarına atfetmesi olarak görülmeyebilir. Bireyin kendini daha iyi hissetmek için başkaları hakkında olumsuz hikayeler yaratması da muhtemeldir. Böyle bir durumda, yansıtma egoyu korumak adına kullanılmaz. Bir diğer yandan, başkasına atfedilen kişisel özellikler, tamamıyla olumsuz olmayabilir.
Yansıtmanın, verilen örneklere benzer biçimde "savunmacı veya klasik yansıtma" (İng: "defensive or classical projection") olarak tanımlanması için, bireyin kendinde inkar ettiği bir tutumu, benliğini korumak ve savunmak adına başkalarını suçlamada kullanması gerekir. Egoyu savunma olmadan yansıtma davranışı, bir savunma mekanizması olarak değil, diğer insanlar hakkında oluşturduğumuz, gerçeği yansıtmayan düşünceleri içeren bilişsel bir önyargı olarak değerlendirilmelidir.
İnsanlar Neden Psikolojik Yansıtmayı Kullanır?
Daha önce de belirttiğimiz gibi psikolojik yansıtma bir savunma mekanizmasıdır. Savunma mekanizmaları genellikle kabul edilmesi çok zor olan duygu ve düşüncelerle başa çıkabilmek için kullanılır. Bu yüzden her zaman sağlıksız olmadığını, hatta iç çatışmalardan korunmak için bazı savunma mekanizmalarının gerekli olduğunu söyleyebiliriz. Örneğin günlük hayatta sıklıkla başvurduğumuz mizah, stresle başa çıkmak için kullandığımız olumlu savunma mekanizmalarından biridir. Zor durumlarda mizah, duyguların açığa çıkmasını ve içinde bulunulan durumu daha kontrol edilebilir hale getirmeye olanak sağlayabilir.
Bazı insanlar için kendi davranışlarıyla dürüstçe yüzleşmek ve geçmiş hatalardan ders çıkarmak kolay olabilir. Bazı insanlar içinse kendilerindeki olumsuz yönleri kabul etmek oldukça zordur. Geçmişten gelen birçok deneyim aslında bilincin altında gömülü gibidir. Her zaman orada dururlar fakat çoğu zaman hatırlamayız. Bazen karşılaştığımız bir olay, birinin verdiği bir tepki veya duyduğumuz bir söz bazı hatıraları tetikleyebilir ve sahip olmaktan hoşnut olmadığımız bazı duyguların tekrar yüzeye çıkmasına sebep olabilir. Böyle bir durumda bazı insanlar olumsuz duygu veya düşünceleriyle yüzleşmektense bunları başkalarına yansıtmaya yönelebilirler. Çünkü çoğu zaman bu stresli durumlarla yüzleşmektense bunları başkalarına yansıtmak ve bu özelliklere onların sahip olduğunu düşünmek çok daha kolaydır.
Konuyu evrimsel psikoloji tarafından ele alırsak, kişinin kendisini savunmasının zihne yerleşmiş bir olgu olduğunu kolayca söyleyebiliriz. Bir zamanlar birbirini koruyan insan topluluklarının bir parçasıydık. O günlerden bu günlere gelene kadar yaşam biçimimiz birçok açıdan değişmiş olsa da zihnimiz hala bizi tehlikelerden koruyacak şekilde davranıyor. Bu yüzden olumsuz durumlar karşısında zihnimiz tehlikede olduğumuzu fark eder ve bizi savunmaya geçirecek şekilde yönlendirir.
Elbette şunun da altını çizmeliyiz ki, psikolojik yansıtma örneklerine sahip kişilerin her zaman bu savunması mekanizmasını kullandığını kesin bir şekilde söyleyemeyiz. Bazen insanların diğerleri için olumsuz yargılarda bulunmasına sebep olacak yeterli sebepleri olabilir.
Yansıtmanın Etkileri
Yansıtma davranışı, diğer savunma mekanizmaları gibi bireye kısa vadede fayda sağlayabilir. İnsanlar kendilerinde rahatsız oldukları gerçeklikleri başkalarına yükleyerek öz güvenlerini koruyabilirler. Yaşamdaki stresle başa çıkabilmek için, çeşitli stratejileri kullanmak olağandır.
Ancak yansıtmanın bir savunma mekanizması olarak sıklıkla kullanılması, kıskançlık, zorbalık, kurbanı suçlama, küçümseme ve aşağılama gibi davranışları beraberinde getirerek kişiler arası ilişkilere zarar verebilecek niteliktedir. Aynı zamanda bireyin utanç duyduğu özelliklerini başkalarına atfetmesi ve bu davranışlardan kendini soyutlayarak yüzleşmekten kaçınması, bu davranışın ortadan kaldırılmasını da engelleyecektir.
Bunun yanında araştırmalar, savunmacı yansıtmanın sıklıkla kullanılmasının, borderline, narsistik, histrionik ve psikopatik kişilik bozukluklarıyla ilişkili olan özelliklerle bağdaştığını göstermiştir. Örneğin psikolojik yansıtma kırılgan bir egonun deneyimlediği anksiyeteyi azaltabilecek olsa da, bunun bedeli disosiyatif kişilik bozukluğunda karşımıza çıkan disosiyasyon olmaktadır.[7] Projeksiyonun abartıldığı ekstrem vakalarda kişi, kendi kişiliğinden yoksun hale gelebilir.[8] Böyle bir durumda kişinin gerçeklerle yüzleşebilmesi ve kendi kişiliğini yeniden inşa edebilmesi için terapi görmesi gerekebilir.[9]
Özellikle yansıtma savunma mekanizması, narsistik kişilik bozukluğu ile sıklıkla birlikte anılır. Suçlayıcı, küçümseyici, empatiden uzak davranış örüntüleri sergileyen narsist bireyler, bu davranışları başkalarına yansıtarak asıl suçlunun onlar olduğunu dile getirirler. Böylece kendi davranışlarının yarattığı etkiyi görmekte sorun yaşayarak eleştirilere de kapalı hale gelirler. Çevrelerinde kendi hatalarından sorumlu tutacak birilerini bulma ve farklı durumlarda kendilerini haklı çıkarmaya çabalama davranışları da bu bireylerde sıkça görülebilir.
Yansıtma Mekanizmasını Durdurmak Mümkün mü?
Savunma mekanizmalarının bilinçsiz olarak kullanılması, onun fark edilmesini zorlaştırmaktadır. Ancak üstesinden gelinmesi imkansız değildir.
Başlangıçta bireyin bu davranışını fark etmesinin yolu, öz-yansıtma (İng: "self-reflection") yapmak olabilir. Kendimizde sevmediğimiz davranışları düşünmek, kişiliğimizin zayıf bulduğumuz yönlerini gözden geçirmek ve başkalarıyla olan ilişkilerimizde olumsuz durumları belirlemek, bu konudaki farkındalığın ilk aşamasını oluşturur.
Davranışlarımızı objektif bir biçimde gözlemlemek ve başkaları hakkında ne gibi çıkarımlar yaptığımızı düşünmek, insanlarla olan iletişimimizde bu davranışı gösterip göstermediğimizi tespit etmeye yarayacaktır. Bireyin kendisini gözlemlediği bu süreçte kendine karşı yargılayıcı olmaması ve dürüst bir değerlendirme yapması gerekir. Savunmaya geçmek yerine, kendimizde fark ettiğimiz durumlarla yüzleşmeye çalışmak önemlidir. Davranışı fark edip kabullenmenin zorluğu göz önünde bulundurulduğunda, bu sürecin bir danışmanla birlikte yürütülmesi, bireye fayda sağlayacaktır. Böylece davranış daha açık ve dürüst bir şekilde değerlendirilebilir.
Bunun dışında, kişilerin günlük yaşamlarında çevrelerindeki insanlar tarafından yansıtmaya maruz kalmaları da mümkündür. Böyle bir davranışla karşılaşıldığında, sınırları belirlemek önemlidir. Yansıtmaya karşı tekrar suçlayıcı bir tavır takınmak yerine, bu davranışı kabul etmediğinizi ve ona katılmadığınızı belirten açık ifadeler, yansıtma yapan kişiyi sorumluluk almaya ve suçlayıcı davranışıyla ilgili düşünmeye yönlendirebilir.
Freud Karşıtı Eleştiriler
Freud'un çalışmalarının genelinde olduğu gibi, psikolojik yansıtma konusunda da Freud'un teorisini eleştiren bolca araştırma bulmak mümkündür.
Örneğin sosyal yansıtma üzerine araştırmalar, insanların diğerlerinin kendilerine benzer olduğuna inanma konusunda geniş bir eğilime sahip olmalarına ve bu nedenle kişisel özelliklerini başkalarına "yansıtmalarına" neden olan "yanlış fikir birliği etkisi" adı verilen bir etkinin var olduğunu göstermektedir.[10] Bu, hem iyi hem de kötü özellikler için geçerlidir ve dolayısıyla kişide bulunan bir özelliğin kişinin kendi içinde var olduğunu inkar etmek için kullanılan bir savunma mekanizması değildir.
1998 yılında yayınlanan ve direkt olarak savunma mekanizmalarının var olup olmadığına yönelik deneysel çalışmaları inceleyen bir meta-analiz, konu hakkında şu sonuca varmıştır:[11]
İnsanların savunmacı bir şekilde, kendilerine ait belirli kötü özellikleri, onlara sahip olduklarını inkar etmenin bir yolu olarak başkalarına yansıttıkları görüşü, bilimsel verilerle sağlam bir şekilde desteklenmiş değildir.
Sonuç
Psikolojik yansıtma, diğer tüm savunma mekanizmaları gibi kısa vadede faydalı olabilir. İnsanların kendileriyle ilgili olumsuz gerçekleri inkar ederek kaygılarla baş edilmesini ve benliğin korunmasını sağlayabilir. Ama uzun vadede daha sağlıklı ilişkiler kurmak ve daha kaliteli bir yaşama sahip olmak için elbette zor da olsa bazı gerçeklerle yüzleşmek gerekir.
Psikolojik yansıtma genellikle ilkel ve olgunlaşmamış bir savunma mekanizması olarak kabul edilir. Yapılan bazı araştırmalar daha olgun savunma mekanizmaları kullanan erkeklerin daha iyi fiziksel sağlığa, daha iyi bir kariyer ve evliliğe sahip olma eğiliminde olduğunu ortaya koymuştur. Ayrıca yansıtmayı bir savunma mekanizması olarak kullanan erkeklerde genellikle şüpheci ve yüksek uyanık bir kişilik tarzıyla; kadınlarınsa sosyal, güvenilir ve depresif olmayan kişilik özellikleriyle ilişkili olduğunu göstermiştir.
Psikolojik yansıtmanın kısa vadede sorunların üstesinden gelme konusunda faydası olsa da kıskançlık, zorbalık, sadakatsizlikle suçlama gibi ikili ilişkilere zarar verecek derecede büyük sorunlara yol açabilir. Ayrıca yansıtmayı sürekli kullanan biri bilinçaltında bastırdığı duyguları başkalarının taşıdığını düşüneceği için insanları ve dünyayı çok daha düşmanca algılayabilir. Yansıtmayı kullanan kişiler büyük ölçüde kendilerini kandırarak olumsuz özelliklerini görmezden gelse de bunları başkalarına şiddetli şekilde yansıtmaları etrafındaki insanlarda daha kalıcı olumsuz deneyimlere sebep olabilir. Örneğin ebeveyn-çocuk veya öğretmen-öğrenci gibi ikili ilişkilerde daha otoriter taraf diğerinde gelecek hayatını olumsuz etkileyecek sorunlar oluşturabilir.
Psikolojik yansıtma bazen zihinsel sağlık sorunları gibi çok daha büyük şeylerin işareti olabilir. Yapılan araştırmalar aşırı yansıtma kullanımının narsistik kişilik bozukluğu, borderline kişilik bozukluğu ve psikopatik kişilik bozukluk gibi kişilik bozukluklarıyla ilişkili olduğunu göstermiştir. Bu tarz belirti ve sorunların sıklıkla tekrarlandığı durumlarda bir ruh sağlığı uzmanından yardım almak gerekebilir.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
İçerikle İlgili Sorular
Soru & Cevap Platformuna Git- 35
- 13
- 10
- 7
- 6
- 3
- 1
- 1
- 1
- 1
- 0
- 0
- ^ N. McWilliams. (2020). Psychoanalytic Diagnosis: Understanding Personality Structure In The Clinical Process. ISBN: 9781462543694. Yayınevi: The Guilford Press.
- ^ V. A. Harvey. (1995). Feuerbach And The Interpretation Of Religion. ISBN: 9780521470490. Yayınevi: Cambridge University Press.
- ^ C. N. Cotrupi. (2000). Northrop Frye And The Poetics Of Process. ISBN: 9780802081414. Yayınevi: University of Toronto Press.
- ^ M. J. P.. (2011). The Critique Of Theological Reason. ISBN: 9780521169233. Yayınevi: Cambridge University Press.
- ^ Kutsal Kitap Yeni Çeviri. Matta 7. Alındığı Yer: ERF Bibleserver | Arşiv Bağlantısı
- ^ A.Freud. (1936). Ben Ve Savunma Mekanizmaları. ISBN: 978-975-342-493-6. Yayınevi: Metis Yayınları.
- ^ M. L. Korn. Trauma Related Disorders: Conversations With The Experts. (8 Ekim 2001). Alındığı Yer: Medscape | Arşiv Bağlantısı
- ^ M. Gunder. (2021). Introducing Melanie Klein: A Complete Guide To Child Psychoanalysis: Melanie Klein Psychology. ISBN: 9798721303807. Yayınevi: Independently Published.
- ^ M. Jacoby. (1990). The Analytic Encounter: Transference And Human Relationship (Studies In Jungian Psychology By Jungian Analysts, 15). ISBN: 9780919123144. Yayınevi: Inner City Books.
- ^ J. M. Robbins, et al. (2005). Social Projection To Ingroups And Outgroups: A Review And Meta-Analysis. SAGE Publications, sf: 32-47. doi: 10.1207/s15327957pspr0901_3. | Arşiv Bağlantısı
- ^ R. F. Baumeister, et al. (2003). Freudian Defense Mechanisms And Empirical Findings In Modern Social Psychology: Reaction Formation, Projection, Displacement, Undoing, Isolation, Sublimation, And Denial. Wiley, sf: 1081-1124. doi: 10.1111/1467-6494.00043. | Arşiv Bağlantısı
- S.Freud, et al. (1985). The Complete Letters Of Sigmund Freud To Wilhelm Fliess, 1887-1904. ISBN: 9780674154216. Yayınevi: Belknap Press of Harvard University Press.
- G.E. Vaillant. Ego Mechanisms Of Defense: A Guide For Clinicians And Researchers. ISBN: 978-0880484046. Yayınevi: American Psychiatric Press.
- P. Muris, et al. (2003). Defense Styles, Personality Traits, And Psychopathological Symptoms In Nonclinical Adolescents. The Journal of Nervous and Mental Disease, sf: 711-780. doi: 10.1097/01.nmd.0000105365.60759.3a. | Arşiv Bağlantısı
- psychologytoday. Projection. (26 Haziran 2019). Alındığı Tarih: 19 Haziran 2022. Alındığı Yer: www.psychologytoday.com | Arşiv Bağlantısı
- Psychology Today. How To Confront Narcissists' Lethal Weapon: Projection. (6 Mart 2019). Alındığı Yer: Psychology Today | Arşiv Bağlantısı
- G. G. . Noam, et al. (2011). The Relationship Between Defenses And Symptoms In Adolescent Psychopathology. Journal of Personality Assessment, sf: 311-327. doi: 10.1080/00223891.1990.9673996. | Arşiv Bağlantısı
- S. Lindberg. Projection In Psychology: Definition, Defense Mechanism, Examples. (14 Eylül 2018). Alındığı Tarih: 23 Haziran 2022. Alındığı Yer: Healthline | Arşiv Bağlantısı
- C. Vinney. What Is A Projection Defense Mechanism?. (20 Eylül 2021). Alındığı Tarih: 23 Haziran 2022. Alındığı Yer: Verywell Mind | Arşiv Bağlantısı
- MyTherapist. What Is Projection Psychology And What Does It Reveal About People?. (17 Haziran 2022). Alındığı Tarih: 23 Haziran 2022. Alındığı Yer: MyTherapist | Arşiv Bağlantısı
- T. J. Peterson. Projection: Definition, Examples, & Use As A Defense Mechanism. (14 Eylül 2021). Alındığı Tarih: 23 Haziran 2022. Alındığı Yer: Choosing Therapy | Arşiv Bağlantısı
- GoodTherapy.. Projection. (16 Şubat 2016). Alındığı Tarih: 23 Haziran 2022. Alındığı Yer: GoodTherapy | Arşiv Bağlantısı
- Psychology Today. Projection. Alındığı Tarih: 23 Haziran 2022. Alındığı Yer: Psychology Today | Arşiv Bağlantısı
- N. Khan. Understand Psychological Projection. (23 Mayıs 2022). Alındığı Tarih: 23 Haziran 2022. Alındığı Yer: BetterHelp | Arşiv Bağlantısı
- H. Gillette. What Is Projection?. (22 Ekim 2021). Alındığı Tarih: 23 Haziran 2022. Alındığı Yer: Psych Central | Arşiv Bağlantısı
- J. Beauman. Psychological Projection: Dealing With Undesirable Emotions. (15 Kasım 2017). Alındığı Tarih: 23 Haziran 2022. Alındığı Yer: EverydayHealth | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/11/2024 11:34:23 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/11936
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.