Psikanalitik Teori Nedir?
Psikanalitik Teori, "psikanalizin babası" olarak da bilinen Sigmund Freud tarafından 19. yüzyılın sonlarına doğru geliştirilmiş bir teoridir. Freud'a göre psikolojik rahatsızlıklar, çözülmemiş ve bilinçdışında bastırılmış çatışmalardan meydana gelmektedir. Psikanalitik Teori'yi açıklamadan önce, "psikanaliz" kavramını açıklamakta fayda var: Psikanaliz, tedavinin genellikle konuşma yoluyla ilerlediği bir psikoterapi tekniğidir. Tedavi esnasında hastalar için rahat bir ortam sunulur ve hastanın zihninden geçenleri özgürce anlatması istenir. Analist, hastanın rahatsızlığıyla, bilinçdışında yatan ve hastalığa sebep olanlar arasında bir bağ kurmaya çalışır.
Freud'a kadar olan süreçte bazı insan davranışlarına, rahatsızlıklara, korkulara vb. mantıklı ve bilinçli bir açıklama getirilememesi durumunda, bu tür sorunların beyinde var olan bazı bozukluklardan kaynaklandığı düşünülüyordu. Ancak Freud, bunların var olan bilinç anlayışıyla değil, teorisi için oldukça önemli olan ''bilinçdışı'' kavramıyla açıklanabileceğini ileri sürmüştür.
Anna O. Kimdir?
Anna O., ya da gerçek adıyla Berta Pappenheim, Freud'un arkadaşı olan Joseph Breuer'in histerik rahatsızlıklara sahip bir hastasıydı. Hidrofobi, uyuşukluk, görme problemleri ve konuşma zorlukları gibi semptomlar göstermekteydi. Breuer önceleri hipnoz yöntemini denese de bu şekilde başarılı olamayınca konuşma tedavisiyle ilerlemeye karar verdi. Tedavi işe yaradı ve Anna'nın rahatsızlıklarının, çocukluğunda yaşadıklarından kaynaklandığı ortaya çıktı. Freud, tedavide rol almasa da, Breuer'in ona vaka ile ilgili anlattıklarından etkilendi ve böylece psikanaliz ile Psikanalitik Teori hakkındaki fikirleri oluşmaya başladı. Somut olarak görülen semptomların çocukluk yaşantılarından, bastırılmış ve travmatik olaylardan kaynaklandığını fark etti. Bu çalışmaları, teorisinin gelişimine katkı sağladı.
Breuer ile beraber hipnoz esnasında hastaların anılarını, içindekileri anlatınca rahatladıklarını ve semptomlarının yok olduğunu gözlemledi. Ona göre; arzular, olaylar veya korkular hastalar için fazla acı verici ve ürkütücü olduklarından bilinçdışına hapsedilmekteydi. Ayrıca rüyalarda bilinçdışına atılmış, toplum tarafından kabul görmeyen hazların, fantezilerin, korkuların ve de acı verici yaşantıların yer aldığını söylemiştir.
Bu söyleminde 1895 yılında, tedavisinde beklediği yanıtı alamadığı, bu durum yüzünden de kendisini suçlu hissettiği, hastası Irma hakkında gördüğü rüyası etkili olmuştur. Rüyada tedavinin başarılı olamama sebebinin Irma'ya bir doktorun kimyasal ilaç vermesi olduğunu görmüş ve sorunun kendisinden kaynaklanmadığını anlayınca rahatlamıştı. Freud bu rüyayı bir "umut rüyası" olarak tanımladı, sonrasında da umutların rüyalarda önemli bir yere sahip olduğuna dair bir tez geliştirdi. Aynı zamanda Freud'a göre rüyalar, insanlara özgüydü, rüyadaki aynı semboller veya olaylar kişilerin yaşantılarına bağlı olarak farklı biçimlerde yorumlanabilirdi. Freud, bu düşüncesinden ötürü de rüya sözlüklerinden rahatsızlık duymuştur.
Gözlemleri sonrası edindiği hipotezlerden bazıları; rüyaların ve dil sürçmelerinin içinde isteklerin yattığı, insan gelişiminin bireyin cinsel arzularının nesnesinin değişimiyle takip edilip anlaşılabileceği, nevrotik bozuklukların bilinçdışındaki çatışmalardan meydana geldiği yönündeydi.
Bilinç, Ön Bilinç ve Bilinçdışı
Freud yaptığı çalışmalar sonucu teorisinde aklı üç kısma ayırdı ve bunları bilinç, ön bilinç ve bilinçdışı şeklinde adlandırdı. Bunu yaparken aklı, buzdağıyla ilişkilendirerek, onun topografik bir modelini oluşturdu. Modelde buzdağının görünen kısmı, yani yüzeyi, bilinci; görünmeyen ama diğerlerinden daha fazla alan kaplayan kısmı bilinçdışını, ikisi arasında kalan kısmı ise ön bilinci simgelemekteydi.
Freud'a göre; bilinçte gerçekle uyumlu ve mantıksal düşünceler, ön bilinçte hemen bilincimize çıkaramadığımız ancak bir çağrışım ya da uyarıcı sayesinde ulaştığımız yaşantılar, bilinçdışında ise farkına bile varamadığımız hazlar ve fikirler bulunmaktadır. Freud bu bağlamda bilinçdışına daha fazla önem vermektedir; çünkü içinde diğerlerinden daha fazla şey barındıran ve insanların düşündüğünden daha fazla davranışa sebep olanın bilinçdışı olduğunu düşünmektedir.
Freud bilinç, bilinçdışı ve ön bilincin ardından ruh aygıtları adının verdiği "id", "ego" ve "süper ego" kavramlarını ortaya atarak zihnin daha yapısal bir modelini oluşturmuştur. Ona göre üç yapı arasındaki çatışmalar ve bu çatışmalar arasındaki dengeyi bulmaya çalışmamız, davranışlarımızı etkiler.
İd, yani alt benlik; daha ilkel olan, temel fiziksel ihtiyaçların tatmin edilmesini isteyen, içgüdülerin/dürtülerin yer aldığı bölümdür. Tamamıyla bilinçdışıdır. İd'de Freud'un "Eros" ve "Thanatos" adını verdiği iki farklı içgüdü bulunmaktadır. Eros, hayatta kalma içgüdüsüdür. Bu güdüden doğan enerji ise "libido" dur. Thanatos ise, Eros'un tam tersi olarak ölüm içgüdüsüdür. Saldırganlığı ve şiddeti içinde barındırır. Freud'a göre Eros, Thanatos'tan daha güçlü olduğundan insanlar yaşamlarını sürdürmeye devam ederler.
Süper ego yani üst ben; toplum ideallerini, kurallarını ve değer yargılarını, ebeveynlerin öğretilerini içeren bölümdür. Olayları ahlak ve vicdan açısından değerlendirir. Üç yapı arasında en son gelişen, süper egodur.
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Ego yani benlik; id ve süper ego arasındaki dengeyi sağlayan, diğerlerine göre daha rasyonel ve pragmatik olandır. Hem bilinç hem bilinçdışıdır. Freud mental rahatsızlıkları egonun sorunlara karşı koyamayacak kadar güçsüzleşmesine yorar.
Erik Erikson'un Psikososyal Teorisi de Psikanalitik Teori için önem taşır. Freud gibi Erikson da bilinçdışının etkileri üzerine durmuştur. Her ne kadar teoriler arası benzerlikler bulunsa da Freud psikolojik rahatsızlıkları daha çok çocukluk travmaları ve fiziksel ihtiyaçlarla, Erikson ise toplumsal ve çevresel unsurlarla bağdaştırmıştır.
Freud'un teorisi insanların gelişiminin ve zihinsel işleyişin anlaşılabilmesi açısından oldukça önemlidir. Fakat gözlemleri sırasında çoğunlukla kadınları ve kendini incelemiştir. Dolayısıyla teorinin tüm dünyaya genellemesi yapılırken birtakım zorluklarla karşılaşılabilir. Ayrıca teori, Freud'un kanıtlarının somut ölçümü zor olduğundan, çevrenin ve kültürün davranışlara etkisi hakkında fazla durmayıp cinselliğe ve çocukluğa çok odaklandığından, standart bir bilimsel temeli olmadığından dolayı eleştirilmektedir. Bu konudaki eleştirilerle ilgili bir yazımızı buradan okuyabilirsiniz.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 85
- 39
- 33
- 16
- 7
- 6
- 4
- 2
- 1
- 1
- 0
- 0
- S. McLeod. Sigmund Freud's Theories. (1 Ocak 2021). Alındığı Tarih: 18 Ocak 2021. Alındığı Yer: Simply Psychology | Arşiv Bağlantısı
- N. Tuzcuoğlu. Psikanaliz Kuramı Ve Özellikleri. (18 Ocak 2021). Alındığı Tarih: 18 Ocak 2021. Alındığı Yer: Dergipark | Arşiv Bağlantısı
- G. Taşcıoğlu. Psikanalitik Teori-Psikanalizin Temel Kuralları. (18 Ocak 2021). Alındığı Tarih: 18 Ocak 2021. Alındığı Yer: Gönül Taşçıoğlu | Arşiv Bağlantısı
- A. Stuart. The Problems With Sigmund Freud’s Psychoanalytic Theory. (18 Ocak 2021). Alındığı Tarih: 18 Ocak 2021. Alındığı Yer: Medium | Arşiv Bağlantısı
- L. Roundy. Differences Between Freud And Erikson Approaches To Psychoanalytic Theory: Differences & Analysis. (18 Ocak 2021). Alındığı Tarih: 18 Ocak 2021. Alındığı Yer: Study | Arşiv Bağlantısı
- M. E. Jay. Sigmund Freud. (18 Ocak 2021). Alındığı Tarih: 18 Ocak 2021. Alındığı Yer: Britannica | Arşiv Bağlantısı
- M. Kaftancıoğlu. Psikanaliz Kuramının Oluşumu Ve Gelişimi. (18 Ocak 2021). Alındığı Tarih: 18 Ocak 2021. Alındığı Yer: Libido Dergisi | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/12/2024 19:49:57 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/9995
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.