Ay Olmasaydı Ne Olurdu? Ay Bir Anda Yok Olsaydı, Yaşam Sona Erer miydi?
Ay bin yıllardır insanlığa ilham veren, görüntüsü sebebiyle şiirlere ve masallara konu olan, gezegenimizin ufak tefek meteor uyduları haricindeki tek doğal uydusudur. Peki ya Ay, bir gün birdenbire yok olsaydı ne olurdu? Gezegenimiz var olmayı sürdürebilir miydi? Dünya'da yaşam devam edebilir miydi?
Ay Nasıl Doğdu?
Başlangıçta, kaos vardı. Güneş Sistemi'nin erken oluşum dönemlerinde sadece 8 gezegen yoktu, çok sayıda öngezegen oluşmuştu ve bunlar, bugünkü gibi düzenli yörüngelere de sahip değillerdi. Durmadan birbirleriyle çarpışıyorlar, Güneş Sistemi'ne devasa kaya parçaları saçıyorlardı.
O zamanlar Dünya da tam olarak katılaşmamıştı ve adeta bir magma okyanusyudu. İşte o dönemde oluşan öngezegenlerden biri olduğu düşünülen ve Mars büyüklüğünde olduğu hesaplanan Theia, olanca gücüyle Dünya'ya çarparak, henüz tam olarak soğumamış gezegenimizden bol miktarda kütlenin uzaya saçılmasına neden oldu.[1]
Bu kütle fışkırması, Dünya'nın yerçekimi nedeniyle gezegenimiz etrafında öbeklendi (ki Dünya da, Güneş'in yörüngesindeki toz ve kayaların birleşimiyle, zaman içerisinde oluşmuş sıradan bir gezegendir). Ay, işte bu kaya parçalarından, yani Dünya'yı oluşturan parçalardan doğdu. Bu süreç hakkında daha fazla bilgi almak ve Ay'ın doğumuyla ilgili diğer hipotezleri için buradaki yazımızı okuyabilirsiniz.
Ay'ın Dünya'dan doğum süreci, yaklaşık 60-140 milyon yıl sürmüştür.[2] Yani eğer Dünya'nın 4.54 milyar yıllık tüm varlığını 24 saate indirgeyecek olsaydık (ve dolayısıyla Dünya'nın doğum ânı 0 noktası olsaydı), Ay, Dünya'nın doğumundan sadece 10 dakika sonra var olurdu.
Ay ilk oluştuğunda Dünya'ya oldukça yakındı: 25.000 kilometre kadar uzağımızdaydı.[3] Bunun ne kadar az bir mesafe olduğunu anlayabilmeniz için iki bilgiyle kıyaslayabilirsiniz:
- Dünya'nın çevresi bile 12.742 kilometredir.[4] Yani Ay, o dönemde Dünya'nın çevresinin sadece 2 katı mesafedeydi!
- Ay, şu anda Dünya'dan 384.400 kilometre uzaklıktadır.[5]
Eğer bugün de o mesafede olsaydı, şu anda Ay'ı gökyüzünde gördüğümüzden 15 kat büyük görecektik. Ne yazık ki Ay'ın bu kadar yakın olduğu dönemlerde gezegenimiz üzerinde hayat yoktu ve dolayısıyla bu güzel manzaraya kimse şahit olamadı. Tabii belki de bu iyi bir şeydir; çünkü bu kadar yakın mesafedeki Ay'ın Dünya üzerindeki kütleçekimi etkisi nedeniyle gezegenimizin kabuğu müthiş gelgitler deneyimledi ve bu nedenle anormal sıcaklıklara erişti. Dolayısıyla Ay'ın Dünya'ya o kadar yakın olduğu dönemde, yüzeyde yaşam da var olamazdı.
Neyse ki Ay'ın Dünya üzerindeki bu kütleçekimi etkisi, her bir gelgit sırasında Dünya'daki enerjinin ufak bir kısmının Ay'a aktarılmasına neden olmaktadır.[6] Bu enerji transferi nedeniyle Ay, daha yüksek bir yörüngeye doğru kayıyor ve bu nedenle oluştuğu günden beri yavaş yavaş Dünya'dan uzaklaşıyor. Lazer ölçümleri sayesinde biliyoruz ki Ay, günümüzde Dünya'dan her yıl 3.78 santimetre uzaklaşmaktadır.[7], [8]
Ay, Birden Yok Olsaydı Ne Olurdu?
Peki böyle yavaş yavaş uzaklaşmayı bir kenara koysak da Ay'ı birden yok etsek... Dünya patlayıp çatlar mıydı dersiniz?
Ay'ın Yok Oluşunun Kısa ve Orta Vadeli Etkileri
Dünya, Çok Daha Karanlık Bir Yer Olurdu!
Ay'ın bir anda ortadan kaybolmasının ilk etapta çok âni bir etkisi olmazdı. Sadece gecelerimiz daha karanlık olur ve gökteki o güzelim görüntüden mahrum kalırdık. Tabii meşhur Ay tutulması ve Güneş tutulması da bir daha asla yaşanmazdı.
Aysız bir Dünya'nın ne kadar karanlık olacağını, aslında Yeni Ay evresinde birazcık deneyimlemek mümkündür. Parlaklığı "kadir" veya "görünür büyüklük" adı verilen, logaritmik bir ölçekte ölçeriz ve bu skalada daha küçük sayılar, daha parlak cisimlere karşılık gelir. Mesela Güneş'in kadri -26.74 seviyesindedir; dolunayınki ise -12.74 seviyesindedir. Bu iki sayı arasında böyle yarı yarıya fark varmış gibi gelebilir; ama logaritmik ölçeğin oldukça yanıltıcı olabileceği hatırlanmalıdır. Gerçekte bu iki sayı arasındaki fark %50 değil, tam 301.995 kattır.[9]Buna rağmen dolunay da geceleri önemli bir ışık kaynağıdır: Dolunay, geceleri kendisinden sonraki en parlak gök cismi olan Venüs'ten 14.000 kat daha parlaktır![10]
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
İşte Yeni Ay evresinde Ay'ın parlaklığı -2.5 seviyesine düşer, yani dolunaydan 12.473 kat daha az parlak olur! Eğer Ay tamamen ortadan kalksaydı, gecelerimiz de Yeni Ay evresinden 10 kat daha karanlık olurdu. Yani bazı kaynaklarda söylendiği gibi, yüzünüzün önündeki elinizi göremeyeceğiniz kadar zifiri bir karanlık da olmazdı.
Karanlığa Gömülme ve Besin Zinciri Üzerindeki Etkileri
Ama bunun bir güzel tarafı, Samanyolu Galaksisi'ni ve hatta Andromeda gibi bazı yakın galaksileri gökyüzünde çok daha net görebilmeye başlamamız olurdu. Öte yandan bu, tabii ki gececi, yani nokturnal hayvanların biraz zorlanmasına neden olabilirdi; çünkü bu hayvanların birçoğu geceleri avlarını bulmak için Ay ışığına ihtiyaç duyarlar. Sadece avcılar da değil; örneğin geceleri daha aktif olan güveler, zaten daha şimdiden şehir ışıkları nedeniyle yönlerini bulmakta zorlanmaktalar, bir de Ay'ın kaybolmasıyla yollarını iyice bulamayacakları için üreme sorunları yaşayabilirlerdi. Benzer şekilde Caretta caretta gibi deniz kaplumbağaları, yumurtadan çıktıktan sonra Ay'ın su yüzeyindeki yansımasını göremeyecekleri için, gitmeleri gerektiği yönü kolay kolay bulamazlardı. Zaten şimdi bile her 1000 yavrudan 1'i yetişkinliğe ulaşıyor, bu oranlar iyice düşerdi.[11] Böylece, daha Ay'ın yok olduğu ilk günden itibaren, upuzun yıllar sürecek, sessiz ve derin bir yok oluş başlardı.
Olası Tsunamiler
Uydumuzun yok oluşunun daha kritik etkileri, Ay'ın yok olmasından hemen sonraki birkaç saatte ortaya çıkmaya başlardı. Ay'ın kütleçekimi nedeniyle okyanusların orta kısımları yaklaşık 40 santimetre yüksekte durmaktadır.[12] Ay birden yok olduğunda bu su kütlesi hızla yere düşerdi ve daha önceden anlattığımız nedenlerle, kıyılarda büyük tsunamiler oluşurdu. Ani kütleçekim değişimi, yerkabuğunda da bazı kırılmalara yol açarak deprem veya volkanları aktive edebilirdi; ama bu, daha düşük bir ihtimal olarak görülmektedir.[13]
Gelgit ve Dalgaların Kısalması
Daha belirgin bir değişim, gel-gitlerde yaşanırdı. Ay, gel-gitlere sebep olan kuvvetlerin yarısı ilâ 3'te 2'sinden tek başına sorumludur; kalanından da Güneş sorumludur.[14], [15] Ay ortadan kalktığında, hem dalga boyutları hem de gelgit boyutları %50 ila %67 oranında azalırdı. İlk etapta daha küçük gelgitlerin sörf yapmayı birazcık daha sıkıcı hâle getirmek haricinde neyi değiştireceğini anlayamayabilirsiniz; ama gelgitler, kıyı yaşamı için hayati öneme sahiptir: Yengeçler, midyeler, denizyıldızları ve salyangozlar hayatta kalabilmek için gelgitlerin parçaladığı ve bu gelgitler sırasında kıyılarda biriken besin maddelerine muhtaçtırlar.[16] Tabii sadece bu hayvanlar da değil, bunlara bağımlı olan çok sayıda denizel ve karasal hayvan, azalan besin kaynakları nedeniyle müthiş bir rekabete girerdi. Yani Ay'ın yok olmasının kısa dönem etkileri bile, orta vadede besin zincirini sağlam bir şekilde sarsardı.
Sosyolojik Problemler
Tabii ki Ay'ın kaybolmasının sosyolojik bazı etkileri olabilirdi. Örneğin geceleri daha karanlık olacağı için, suç oranlarında artış görebilirdik.[17] Benzer şekilde, Ay'a bağlı olarak işleyen takvimler artık çalışmayacağı için, başta dini bayramların tarihlerinin belirlenmesi olmak üzere çeşitli tarihi olayların belirlenmesinde Ay'ın evrelerini kullanan Yahudi, Çinli, Koreli, Moğol, Budist, Hindu ve Müslüman toplumlarda sorunlar yaşanabilirdi.
Ay'ın birden ortadan kalkmasına sebep olabilecek kuvvetin muazzam bir güce sahip olması gerektiği için, bunun insanlar üzerinde yaratacağı panik havasını hayal edebilirsiniz. En nihayetinde Ay'ı Güneş'in yörüngesinden çıkaracak bir unsurun harcaması gereken enerji, 1 megatonluk bir hidrojen bombasının 288.000 yıl boyunca, aralıksız olarak, her 1 saniye patlatılması sonucu açığa çıkan toplam enerjiye eşittir. Bunu yapabilen bir güç, bir karadelik gibi cansız bir şey bile olsa, zeki bir medeniyet gibi canlı bir şey bile olsa, başka neler yapabilir? Bunu düşünmek bile, insan toplumlarını yıkıcı bir paniğe sürükleyecektir.
Bilimsel Problemler
Bilimsel ilerleyiş de Aysızlıktan etkilenirdi; çünkü örneğin Dünya'nın aktif tektonik faaliyetleri dolayısıyla milyarlarca yıl öncesine ait kayaçların birçoğu magma içinde eriyip yok olmuş haldedir; ama Ay, tektonik olarak pek aktif olmadığı için, 4-4.5 milyar yıl öncesine ait kayıtlar orada donakalmış halde beklemektedir. Yani Dünya'dan doğan Ay'ı inceleyerek, gezegenimizin geçmişini keşfetmemiz mümkündür. Ay yoksa, bu kayıtlar da olmayacaktır.
Ayrıca Ay'ın olmaması, uzay programlarını da kritik bir şekilde etkilerdi. 1969'dan 1972'ye kadar uzaya açılabilmemizin bir nedeni, Ay'ın Dünya'ya yakınlığıdır. Sadece 380.000 km uzaklıkta olduğu için, geleneksel bir roket aracılığıyla Ay yolculuğu sadece 3 günde yapılabilir ve ışık hızında giden bir sinyalin gidiş-dönüş süresi sadece 2,5 saniyedir. Ay olmazsa, Dünya'ya en yakın olan bir sonraki duraklarımız Mars veya Venüs'tür. Bu gök cisimlerine roketle ulaşmak aylarca; oralara gidiş-dönüş yolculuk 1 yıldan uzun; sinyal iletimiyse onlarca dakika sürer. Amacımız Güneş Sistemi'nin geri kalanını keşfetmekse, Ay, Evren'den isteyebileceğimiz en kolay ve en kullanışlı "deneme tahtası"dır.
Ay Nasıl Yok Oldu?
Burada sorulması gereken sorulardan biri, Ay'ın tam olarak nasıl yok olduğudur. Ay'ın yerçekimini yok edip, onu parçalara ayırabilecek kadar ölümcül bir silah hayal edin. Bu tür bir silah üretmek için, orta büyüklükte (yaklaşık 1 kilometre çapında) bir asteroit kadar bir antimadde yeterli olacaktır. Bu antimaddeyle etkileşen Ay'ın üreteceği enkaz, her yöne yayılırdı. Patlamanın şiddeti, sonucu doğrudan etkilerdi:
- Patlama yeterince zayıf olursa, enkaz bir veya daha fazla yeni uyduya ("Aycığa") dönüşürdü.
- Çok güçlü olursa, geriye hiçbir şey kalmazdı.
- Tam da doğru büyüklükte olursa, Dünya'nın etrafında tıpkı Satürn gibi bir halka oluşurdu. Zamanla, bu Ay parçaları, Dünya'nın atmosferi sayesinde yörüngeden çıkardı.
Ay'ın Yok Oluşunun Uzun Vadeli Etkileri
Dünya'nın Eksen Eğikliği
Ay'ın yok olmasının asıl etkileri, uzun vadede ortaya çıkardı. Örneğin Ay'ın kütleçekiminin en önemli etkisi, Dünya'nın Güneş Sistemi düzlemine göre yaklaşık 23.4 derece olan eğimini, az çok sabit tutmaktır.[18]
Ancak gezegenimizin zaten kusursuz bir sabitlikte olmadığı da hatırlanmalıdır: Yaklaşık 41.000 yılda bir, 22.1 ila 24.5 derece arasında gidip gelmektedir.[19] Ama Ay birden ortadan kalkacak olursa, Dünya üzerindeki dengeleyici kuvvetlerden biri yok olacağı için, gezegenimiz giderek daha fazla "yalpalamaya" başlardı. Buna bağlı olarak, müthiş bir iklim değişimi döngüsü başlardı. Örneğin Buzul Çağı'na girdiğimiz dönemlerde, belki Ekvator civarındaki ufak bir şerit hariç, her yer devasa buzullarla kaplanırdı.
Bunun bir benzerini Kızıl Gezegen'de görmek mümkündür: Mars'ın uyduları onu dengelemeye yetmemektedir ve bu nedenle ekseninin milyonlarca yıllık döngüler halinde, 0 ila 60 derece arasında gidip geldiği hesaplanmaktadır. Bu da, Mars yüzeyindeki mevsimlerin bir ekstremden diğer bir ekstreme sürekli olarak değişmesine neden olmaktadır.[20], [21]
Güneş Etrafındaki Yörüngenin Olası Değişimi
Ay'ın yok olmasının en tartışılan etkilerinden biriyse, Dünya'nın Güneş etrafındaki yörüngesinin değişip değişmeyeceği hakkındadır. Daha önceden anlattığımız gibi, aslında Ay Dünya'nın etrafında dönmez; Dünya da Ay'ın etrafında dönmez. Her ikisi de, kütlelerine bağlı olarak belirlenen, barimerkez denen, ortak bir nokta etrafında dönerler. Ama Dünya'nın kütlesi Ay'ınkinden 81 kat fazla olduğu için, bu dönüş merkezi Dünya'ya çok daha yakın olmaktadır.
Barimerkez, Dünya'nın merkezinden, Ay'a doğru tam olarak 4671 kilometre uzaklıktadır; Dünya'nın yarıçapıysa 6371 kilometredir.[22], [23] Dolayısıyla Dünya ve Ay'ın barimerkezi, Dünya'nın içinde kalmaktadır; ama bu dönüş merkezi, birçoklarının sandığı gibi Dünya'nın merkezinde değildir. Zaten bu nedenle Dünya, Güneş etrafındaki yörüngesinde sürekli bir miktar yalpalamaktadır. İşte eğer Ay'ı birden ortadan kaldırırsak, bu barimerkez de Dünya'nın merkezine çok yakın bir noktaya kayardı ve Dünya'nın ortalama hızını değiştirebilirdi.
Yapılan hesaplara göre bu değişim, Ay'ın Dünya'ya göre tam hangi noktadayken yok olduğuna bağlı olarak, Dünya'nın Güneş etrafındaki yörünge hızını %0.041 düzeyinde artırabilir veya azaltabilirdi (aşağıdaki videomuzdan izleyebileceğiniz gibi, her yörünge hızı belli bir yörünge yüksekliğine karşılık gelmektedir).[12] Dolayısıyla Dünya'nın hızı değişirse, Güneş etrafındaki yörüngesi de değişirdi.
Ama bu, gerçekten inanılmaz küçük bir değişimdir - ki zaten Dünya'nın yörünge hızı da her yerde sabit değildir: Dünya, Güneş etrafında dönerken, ona kimi noktada 147.5 milyon kilometre yaklaşır, kimi noktada 152 milyon kilometre uzakta olur. Yani 3-5 metre değil, Dünya Güneş'e her yıl 4.5 milyon kilometre yaklaşıp uzaklaşmaktadır.[24] Dolayısıyla bu tür bir değişimi zaten normal olarak da deneyimleriz.
Gerçekten de birçok simülasyonda Ay'ın kaybolması Dünya'nın yörüngesini hiç etkilememektedir. Ama teoride, yine Ay'ın tam hangi noktadayken yok olduğuna bağlı olarak, bu kuvvet değişimi Dünya'nın yörüngesini biraz daha dairesel veya biraz daha eliptik hale getirebilirdi. Bu ufak değişimin etkisi, az önce sözünü ettiğimiz etkilerden çok daha küçük olurdu ve anlamlı düzeyde fark yaratabilmesi için milyonlarca yıl geçmesi gerekirdi.
Ya Ay Hiç Olmasaydı?
Buraya kadar Ay'ın hep bugün yok olacağını varsaydık; ama Dünya'nın jeolojik evriminin daha erken evrelerinde de yok olduğunu düşünebilirdik.
Daha önceden de anlattığımız gibi, Ay'ın kütleçekiminden kaynaklı gelgit etkisi nedeniyle Dünya'nın dönüşü azar azar yavaşlamaktadır. Bu yavaşlama nedeniyle Dünya'da 1 gün, her 100 yılda bir, 2 milisaniye kadar uzamaktadır; dolayısıyla Ay bugün yok olsa bu yavaşlama ortadan kalkardı; ama tabii bu o kadar ufak bir değişim olurdu ki, bunu kimse fark etmezdi. Ayrıca yeri gelmişken belirtelim: Bazı kaynakların iddia ettiğinin aksine, Ay ortadan kalksaydı Dünya hızlanmaya başlamazdı; sadece Dünya'nın dönüşünün yavaşlaması durur veya yavaşlardı.[10]
Ama Ay, bugün değil de, 4.5 milyar yıl önce, oluştuktan kısa bir süre sonra hemen yok olsaydı, Dünya'nın kendi etrafındaki dönüşü bugünkü gibi 24 saatte 1 düzeyine düşmüş olmazdı. Yaptığınız varsayımlara bağlı olarak 1 günümüz, 4 saat kadar kısa olabilirdi. Ki sırf bu hız değişiminin bile Dünya yaşamı üzerinde bir dolu etkisi var; ama onu bir diğer videoya bırakıyorum. Eğer bu tür videolar ilginizi çekiyorsa, kanal bildirimlerini şimdi açmayı unutmayın.
Ay'ın Yok Olmasının Etkilerini Abartmayın!
Buraya kadar anlattıklarımız, popüler bilimde klasik olarak anlatılan ve Ay'ın yok olması sonucunda olmasını beklediğimiz bazı etkilerdir. Ama bazı kaynaklarda bu tür etkilerin sonuçlarının abartıldığını görmek de mümkündür:
Eksen Eğikliği Dengelenebilir!
Örneğin Ay'ın yok olmasının eksen eğikliğini darmadağın edeceğinden bahsettik; ancak bazı modeller, Jüpiter'in kütleçekimi sayesinde bir noktada bu yalpalamanın tekrar dar bir aralıkta sabitlenebileceğini göstermektedir.[25]
Ekolojik İlişkiler, Tek Yönlü Değil!
Benzer şekilde, gececi avcıların zorlanabilceğinden söz ettik. Evet, bu doğru; ama onların avı konumundaki canlılar da müthiş bir avantaj kazanırdı. Bunları düşünmeden, sadece felaket senaryoları anlatmak, popüler kaynaklar için tık çekmek açısından faydalı olsa da, gerçeği eksiksiz olarak yansıtmamaktadır.
Ay, Dünya'yı Asteroidlerden Pek de Koruyamaz!
Örneğin kimi kaynakta Ay'ın Dünya'yı meteorlardan koruduğu anlatılmaktadır.[26] Halbuki Ay, Dünya'dan 380.000 kilometre ötede ama sadece 7000 kilometre çapa sahiptir. Gökyüzü her yönde meteorların gelebileceği 41.253 derece-kare civarında bir alan kaplamaktadır.[27] Ama Ay, bunun sadece 0.25 derece-karesini kaplamaktadır.
Daha önceden anlattığımız Lagrange Noktaları da, Ay-Dünya ikilisi için epey zayıf ve küçüktür; dolayısıyla örneğin Jüpiter gibi devasa bir kütlenin yaptığı türden bir Lagrange noktası koruyuculuğu da yoktur. Yani Ay'ın Dünya'yı meteorlardan koruma ihtimali yok denecek kadar azdır. Üstelik Ay'ın, aslen Dünya'ya çarpmayacak bir göktaşının yönünü değiştirip de Dünya'ya çarptırma olasılığından bahseden de (ilginç bir şekilde) pek yoktur.
Ay Asteroidleri Ölümcül Olmazdı!
Benzer şekilde, Ay'ın patlayarak yok olması hâlinde irili ufaklı parçalar oluşacağını, dolayısıyla Dünya'nın meteor yağmuruna maruz kalabileceğini söyledik. Evet ama bu etkiler, bugün çok korktuğumuz asteroitler veya kuyruklu yıldızlar kadar yıkıcı olmazdı!
Ay'ın parçaları devasa, yoğun ve dinozorları yok eden asteroitten potansiyel olarak daha büyük olsa bile, çok daha az enerjiye sahip olurdu. Dünya'ya çarpan asteroitler veya kuyruklu yıldızlar saniyede 20, 50, hatta 100 kilometreden daha hızlı hareket ederler; ancak Ay'ın enkazı yalnızca 8 km/sn hızla hareket ederdi ve atmosferimize yalnızca hafif bir darbe vururdu. Dünya'ya çarpan enkaz yine de yıkıcı olurdu, ancak dünyamızı benzer büyüklükteki bir asteroidin toplam enerjisinin %1'inden daha azı düzeyinde etkilerdi. Bize çarpan parçalar yeterince küçük olsaydı, insanlık bile kolayca hayatta kalabilirdi.
Yaşam, Daima Bir Yolunu Bulur!
Yaygın bir diğer mübalağa, Ay'ın yok olmasının yaşam üzerindeki etkileriyle ilgilidir: Ay'ın yok olması hâlinde besin zincirlerinin sarsılabileceğinden ve türlerin yok oluşa sürüklenebileceğinden söz ettik. Evet, bu doğrudur ve bu süreçte birçok tür yok da olabilir; ama yaşam, Dünya tarihi boyunca, onlarca kez, bundan çok daha beter olaylarla yüzleşti ve yaşam, hep bir yolunu buldu.
Elbette bu, Ay yok olursa veya Dünya'nın başına ne gelirse gelsin yaşamın illâ varlığını sürdürebileceği anlamına gelmez. Öyle şartlar denk gelir ki, Dünya üzerindeki yaşam pek âlâ tamamen yok olabilir. Sonuçta varlığımızın hiçbir garantisi bulunmamaktadır. Ama her felaket senaryosunun Dünya veya yaşam için bir son demek olmadığını anlamamız gerekiyor.
Bu tür bir yaklaşım, bir doğa yasası olarak evrimi göz ardı etme hatasına düşmektedir. Ay'ın yok olması berbat sonuçlar doğurabilirdi, evet; ancak etkilerin çoğu kademeli ve yavaş bir şekilde belireceği ve birçok etki orta ve uzun vadede ortaya çıkacağı için, sırf Ay yok oldu diye yaşamın tamamen ortadan kalkması pek olası gözükmemektedir. Tam tersine, bahsettiğimiz gibi çok daha yıkıcı olaylara bile adapte olabilmiş yaşam, evrim mekanizmaları sayesinde Ay'ın yok oluşuna da muhtemelen adapte olurdu ve yoluna devam ederdi.
Sonuç
Alternatifleri bilemediğimiz için ve Ay'ın Dünya etrafında var olduğu bir Evren'e gözlerimizi açtığımız için, şu anki şartlarımızın olabilecek en iyi şartlar olduğuna inanıyoruz. Halbuki yaşamın çeşitlenebilmesi ve kalıcılığı için Dünya'dan çok daha iyi şartların olduğu gezegenler hayal etmek mümkündür. O gezegenlerin etrafında bir Ay olmak zorunda da değildir. Bu nedenle "Şu olsaydı (veya olmasaydı) Dünya şöyle berbat bir yer olurdu, böyle yaşanmaz olurdu" tarzı anlatımlara çok da takılmamanızı öneririz.
Tüm olasılıklar skalasını görmeksizin, şu anda var olanın, olabilecek tek ve en iyi durum olduğuna kanaat getiremeyiz - ki bu yazının yazıldığı gün itibariyle, Evren'deki trilyonlarca yıldız ve onların etrafında dönen katrilyonlarca ötegezegenden sadece 4980'ini (evet, kesin bir sayı verebileceğimiz kadar az gezegeni) tespit ettiğimizi düşünürsek, olasılıklara dair bilgimizin epey kısıtlı olduğunu unutmamak gerekmektedir.[28]
Not: Ülkemizin en önde gelen astrofotoğrafçılarından olan ve bu içerikteki görsellere de katkı sunmuş olan Mehmet Ergün'ün çalışmalarını Facebook ve Instagram üzerinden takip edebilirsiniz.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 37
- 25
- 17
- 17
- 15
- 14
- 6
- 5
- 4
- 3
- 3
- 2
- ^ A. Reufer, et al. (2012). A Hit-And-Run Giant Impact Scenario. Icarus, sf: 296-299. doi: 10.1016/j.icarus.2012.07.021. | Arşiv Bağlantısı
- ^ G. J. Taylor. Origin Of The Earth And Moon. (31 Aralık 1998). Alındığı Tarih: 1 Nisan 2022. Alındığı Yer: University of Hawaii | Arşiv Bağlantısı
- ^ A. Hadhazy. Fact Or Fiction: The Days (And Nights) Are Getting Longer. (14 Haziran 2010). Alındığı Tarih: 18 Mayıs 2024. Alındığı Yer: Scientific American | Arşiv Bağlantısı
- ^ World Geodetic System. How Wgs 84 Defines Earth. Alındığı Tarih: 1 Nisan 2022. Alındığı Yer: World Geodetic System | Arşiv Bağlantısı
- ^ Royal Museums Greenwich. How Far Away Is The Moon?. Alındığı Tarih: 18 Mayıs 2024. Alındığı Yer: Royal Museums Greenwich | Arşiv Bağlantısı
- ^ J. Mangum. Why Is The Moon Moving Away From The Earth When Orbiting Black Holes Ultimately Collide?. Alındığı Tarih: 18 Mayıs 2024. Alındığı Yer: National Radio Astronomy Observatory | Arşiv Bağlantısı
- ^ BBC News. Why The Moon Is Getting Further Away From Earth. (1 Şubat 2011). Alındığı Tarih: 18 Mayıs 2024. Alındığı Yer: BBC News | Arşiv Bağlantısı
- ^ J. G. Williams, et al. (2016). Secular Tidal Changes In Lunar Orbit And Earth Rotation. Celestial Mechanics and Dynamical Astronomy, sf: 89-129. doi: 10.1007/s10569-016-9702-3. | Arşiv Bağlantısı
- ^ Rechner Online. Compare Brightness (Apparent Magnitude) Values. Alındığı Tarih: 18 Mayıs 2024. Alındığı Yer: Rechner Online | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b E. Siegel. 7 Ways Earth Would Change If Our Moon Were Destroyed. (2 Mart 2017). Alındığı Tarih: 18 Mayıs 2024. Alındığı Yer: Forbes | Arşiv Bağlantısı
- ^ N. B. Frazer. (1986). Survival From Egg To Adulthood In A Declining Population Of Loggerhead Turtles, Caretta Caretta. Herpetologica. | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b G. Walker, et al. What Would Be The Consequences For Earth If The Moon Disappeared?. (20 Nisan 2015). Alındığı Tarih: 18 Mayıs 2024. Alındığı Yer: Worldbuilding Stack Exchange | Arşiv Bağlantısı
- ^ S. Hall. Debunking The Myth That Earthquakes And Full Moons Are Linked. (18 Ocak 2018). Alındığı Tarih: 1 Nisan 2022. Alındığı Yer: The New York Times | Arşiv Bağlantısı
- ^ NOAA. Tides And Water Levels, Tidal Variations - The Influence Of Position And Distance, Nos Education Offering. Alındığı Tarih: 18 Mayıs 2024. Alındığı Yer: NOAA | Arşiv Bağlantısı
- ^ Surfer Today. How Do The Moon And Sun Affect Tides And Surfing?. Alındığı Tarih: 18 Mayıs 2024. Alındığı Yer: Surfer Today | Arşiv Bağlantısı
- ^ Royal Museums Greenwich. What Would Happen If The Moon Disappeared?. Alındığı Tarih: 18 Mayıs 2024. Alındığı Yer: Royal Museums Greenwich | Arşiv Bağlantısı
- ^ C. Zhong, et al. (2010). Good Lamps Are The Best Police. SAGE Publications, sf: 311-314. doi: 10.1177/0956797609360754. | Arşiv Bağlantısı
- ^ J. Laskar, et al. (1993). Stabilization Of The Earth's Obliquity By The Moon. Nature, sf: 615-617. doi: 10.1038/361615a0. | Arşiv Bağlantısı
- ^ R. Ross. What Are The Milankovitch Cycles?. (20 Şubat 2019). Alındığı Tarih: 18 Mayıs 2024. Alındığı Yer: LiveScience | Arşiv Bağlantısı
- ^ J. Touma, et al. (2006). The Chaotic Obliquity Of Mars. American Association for the Advancement of Science (AAAS), sf: 1294-1297. doi: 10.1126/science.259.5099.1294. | Arşiv Bağlantısı
- ^ J. Laskar, et al. (1993). The Chaotic Obliquity Of The Planets. Nature, sf: 608-612. doi: 10.1038/361608a0. | Arşiv Bağlantısı
- ^ D. W. Macdougal. (2012). Newton's Gravity: An Introductory Guide To The Mechanics Of The Universe. ISBN: 9781461454441. Yayınevi: Springer.
- ^ APS. High School Students Measure New Value For Earth’s Radius To Celebrate World Physics Year. Alındığı Tarih: 18 Mayıs 2024. Alındığı Yer: APS | Arşiv Bağlantısı
- ^ The Nine Planets. How Far Is The Sun From Earth?. Alındığı Tarih: 18 Mayıs 2024. Alındığı Yer: The Nine Planets | Arşiv Bağlantısı
- ^ G. Kim, et al. What Would Happen If The Moon Disappeared?. (15 Temmuz 2021). Alındığı Tarih: 18 Mayıs 2024. Alındığı Yer: Business Insider | Arşiv Bağlantısı
- ^ J. McGauley. What Would Happen If The Moon Disappeared?. (17 Ağustos 2015). Alındığı Tarih: 18 Mayıs 2024. Alındığı Yer: Thrillist | Arşiv Bağlantısı
- ^ M. E. Bakich. In Many Articles In Your Magazine, You Refer To Regions Of The Sky As Being Measured In “Square Degrees.” How Exactly Is A Square Degree Defined, And How Many Of Them Does The Sky Contain?. (27 Aralık 2016). Alındığı Tarih: 18 Mayıs 2024. Alındığı Yer: Astronomy | Arşiv Bağlantısı
- ^ NASA. How Many Exoplanets Are There?. Alındığı Tarih: 18 Mayıs 2024. Alındığı Yer: NASA | Arşiv Bağlantısı
- G. Sparrow. What Would Happen If We Didn’t Have The Moon Any More?. (8 Aralık 2012). Alındığı Tarih: 27 Mart 2019. Alındığı Yer: How It Works | Arşiv Bağlantısı
- J. Bellows. Life Without The Moon. (27 Mart 2019). Alındığı Tarih: 27 Mart 2019. Alındığı Yer: Damn Interesting | Arşiv Bağlantısı
- K. Hill. What Would Happen To Planet Earth If The Moon Disappeared And How Would Life On Earth Be Affected?. (27 Mart 2019). Alındığı Tarih: 27 Mart 2019. Alındığı Yer: Zippy Facts | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 22/12/2024 06:19:46 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/1272
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.