Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Kafana takılan neler var?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 20 Ekim 2021 5 dk.

Taşıtların güvenliği, zamana ve mekana bağlı olarak değişebilmektedir. Örneğin otomobil teknolojisinde yaşanan gelişimler sayesinde son birkaç on yıl içinde arabalardan kaynaklı ölümler dikkate değer miktarda azaltılabilmiş, spesifik bir kaza sırasında sürücü veya yolcuların ölüm riski önemli ölçüde azaltılmıştır. Yapay zeka destekli otomatik pilot ile yönetilebilen araçların gelişmesiyle birlikte, kaza ve ölüm oranlarının daha da azalması beklenmektedir. Benzer gelişmeleri, diğer ulaşım araçlarında görmek de mümkündür.

Benzer şekilde, ülkeye bağlı olarak da bir ulaşım yolunun güvenlik seviyesi değişebilir. Örneğin fiyatların artmasına bağlı olarak belirli standart özelliklerin masraflarını bile karşılayamama durumunda, birçok ülkede otomobille seyahat daha güvenli hâle gelirken, belirli ülkelerde bu gidişat ters yönde olabilir. Bununla paralel bir şekilde, ülkenin trafik kültürüne bağlı olarak da gelişmeler yavaş veya hızlı olabilir: Trafik kurallarına uymakta zorlanan bir coğrafyada, teknolojik gelişmelerin olumlu etkisi de kısıtlı olabilecektir. Öte yandan, uluslararası standartların katı bir şekilde uygulandığı havacılık sektörü gibi sektörlerde, bu sürecin bir parçası olmak isteyen her ülke, mecburen üst düzey kurallara uymak zorunda kalacaktır ve dolayısıyla bu ulaşım türünün arttırılmış güvenliğinden faydalanmış olacaktır.

28
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
İnceleme
Ayşenaz Subaşı
İnceleyen10 2 gün önce
Tek kelimeyle inanılmaz bir film. Çıktığından beri 3 kere izledim, kesinlikle en sevdiğim ilk 10 film listesinde yerini aldı.
Öncelikle, bu film özellikle kadınlara dayatılan güzellik algısının ne kadar yıpratıcı olabileceğini çarpıtıcı bir şekilde gözler önüne seriyor.
Filmin rahatsız edici yapısı, izleyiciye gerçek hayatta çoğu kadının yaşamını etkileyen bazı yaptırım ve eleştirilerin ciddiliğini tokat atar gibi anlatıyor adeta. Oyunculuklar, efektler, müzikler, kostümler, çekim açıları, renk teorisinin kullanımı... Her şeyiyle mükemmel bir film.
Film
6.0/10
(9 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : The Substance
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
0
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Sezai Berat Ünal
Etkinliği Ekleyen 2 gün önce İstanbulÜcretsiz25 Mayıs
Yürüyenler Okulu: Demokrasi
25 Mayıs 2025 10:00 tarihinden 25 Mayıs 2025 12:30 tarihine kadar.

25 Mayıs Pazar günü saat 10.00'da Gülhane Parkı'nda Yürüyenler Okulu etkinliğinde buluşuyor, Rıdvan Akın ile demokrasi üzerine konuşuyoruz. Etkinliğimiz açık havada yürüyüş ve açık ders formatında gerçekleşecektir.

Devamını Göster
1
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Pınar Cakova
Çeviren 3 gün önce 5 dk.

Gıda takviyeleriyle ilgili reklamları izlediğinizde veya süpermarket reyonlarında dolaştığınızda yediklerinizin yeterince besleyici olmadığı izlenimine kapılabilirsiniz. O halde antioksidanlar gibi faydalı bileşenleri pratik bir hap haline getiren takviyelerden destek almak varken kendinizi neden sadece meyve sebze tüketmekle sınırlayasınız ki?

Bu mantıklı bir fikir gibi görünüyor. Eğer brokoli ve havuç gibi yiyeceklerde doğal olarak bulunan antioksidanlar sağlığımız için faydalı ise aynı bileşenleri içeren bir takviyeler de faydalı olmalı, değil mi? Ancak durum tam olarak öyle değil!

6
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

İnceleme
Fahri Cem Uçar
İnceleyen10 7 Eylül 2023
Gerçekleri daha net kavramamı sağlayan o kanal, minnettarım.
Youtube Kanalı
9.9/10
(1133 Kişi)
Puan Ver
Karanlığı Bilimle Fethet!
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
15
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Ece Müker
Ece Müker
505K UP
6 gün önce
Son yayımlanan araştırmalar, gezegen oluşum süreçlerinin detaylarını gözler önüne seriyor ve yıldızların etrafındaki protoplanet disklerinin, yani gezegen oluşum bölgelerinin düşündüğümüzden çok daha zengin ve çeşitli olduğunu ortaya koyuyor.

Araştırmacılar, Atacama Large Millimeter/submillimeter Array (ALMA) teleskopu gibi ileri düzey gözlemevlerinden elde edilen verilerle, bu disklerin içinde organik moleküller, toz halkaları ve gaz yapıların bir arada bulunduğunu tespit etti. Bu yapıların çeşitliliği, Güneş Sistemi gibi sistemlerin nasıl ortaya çıktığına dair önemli ipuçları sunuyor.

Ayrıca yapılan diğer çalışmalarda, ağaçların genetik geçmişi ve çevresel adaptasyonları da incelenerek, doğanın karmaşıklığına dair yeni anlayışlar geliştirildi. Bu haftaki bilimsel yayınlar, gezegen oluşumundan bitki evrimine kadar geniş bir yelpazede doğanın olağanüstü çeşitliliğini gözler önüne seriyor.

Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
5
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Gözlemi
Huseyin Atalay
Gözlemi Yapan 6 gün önce
4
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Savaş Yücel
Savaş Yücel
24K UP
Yazar 12 Ocak 2021 30 dk.

Bir anlığına durup düşünün: Yaşadığınız kısacık ömür içerisinde bilim ve teknoloji ne kadar gelişti? 1980'lerde doğan birinin günümüzdeki yetişkinlik hayatına erişene dek IBM tarafından üretilen bilgisayarlar, Apple'ın Macintosh cihazları, dijital cep telefonları, dijital yanıtlama makinaları, web üzerinden televizyon izleyebilmemizi sağlayan teknolojiler, "segway" isimli ulaşım araçları, akıllı telefonlar, flash bellekler, Skype gibi görüntülü iletişim teknolojileri, Google gibi arama motorları, Google Maps gibi dijital haritalar, insan genomundaki 3.2 milyar baz çiftini tek tek tespit etmemizi sağlayan gen dizileme teknolojileri, YouTube gibi dijital video koleksiyonları, grafen gibi eşsiz özelliklere sahip malzemeler, Bluetooth iletişim cihazları, Facebook gibi sosyal medya teknolojileri, Curiosity gibi Mars araçları, Tesla gibi elektrikle çalışan ve hatta sürücüsüz giden arabalar, atom altı dünyasını aydınlatan Büyük Hadron Çarpıştırıcısı gibi cihazlar, yapay kalpler, 3 boyutlu yazıcılar, Amazon Kindle gibi dijital okuma araçları, kök hücre teknolojileri, SpaceX tarafından üretilen Falcon roketleri gibi tekrar kullanılabilir roket teknolojileri ve CRISPR gibi gen düzenleme teknolojileri girdi. Sadece 40 yıl içerisinde tüm bunlar ve burada sayamayacağımız kadar fazla gelişme yaşandı!

Böylesine büyük teknolojik atılımların, ülke politikalarına ve kamu yönetimine ne kadar köklü bir şekilde etki ettiği aşikardır. Bir sosyal medya aracının kısıtlanması, diğer ülkelerin yeni teknolojiler sayesinde öne geçmesi, yeni bilimsel atılımlar dolayısıyla bizim erişemediğimiz sağlık teknolojileriyle başkalarının ömürlerini uzatması son derece rahatsız edici, hatta kimi durumda kabul edilemez olabilir. Bu nedenle, iyi liderlerin ülkelerini bilim ve teknoloji alanında modern medeniyetlerle aynı seviyede tutabilecek politikalar takip etmesi büyük öneme sahiptir.

92
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nda yayınladığımız bilim haberlerini anlık olarak Bundle üzerinden de okuyabileceğinizi biliyor muydunuz?

Tüm Reklamları Kapat
Söz
Evrim Ağacı
Alıntıyı Ekleyen 10 Temmuz 2021
Eğer şanslı olmak istiyorsan, ödevini yap.
Bu alıntı Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
30
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Begüm Çimen
Begüm Çimen
3,275 UP
Çeviren 30 Ağustos 2018 19 dk.

İnsanlara olan ihtiyaca ne sebep oldu? Zeka mı? Kendi bilişsel evrimimizi anlamak için yaşayan en yakın atalarımıza, yani insan olmayan primat kuzenlerimize bakabiliriz.

Biliş, çevreden gelen bilgileri yorumlama, bunları birbirine bağlama ve elde edilen bu kişisel bilgileri gelecekteki durumlara ve problemlere uyarlayabilme yeteneğidir (Cheney ve Seyfarth, 1990). Böylesi önemli bir durum, hayvanın uyum başarısını geliştirmesini sağlar. Tüm hayvanlar yiyecek aramak, av olmaktan kaçınmak ve eş bulmak için çevrelerini anlamak zorundadırlar. Primatlar diğer taksonlar arasında, içinde bulundukları dünyayla nasıl baş ettikleri konusunda esneklikleri ile öne çıkmaktadırlar. Primer beyin büyüklüğünün ve buna bağlı olarak bilişsel yeteneklerinin gelişimini ilerleten ve önemli seçilim baskıları olduğu düşünülen karmaşık fiziksel ve sosyal dünyalarda yaşarlar (Byrne, 2000; Reader et al., 2011). Buna göre, öncelikle, fiziksel çevrelerini nasıl anladıklarını anlatacağız; daha sonra ise sosyal bilişi tartışmaya devam edeceğiz.

53
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 2 Aralık 2012 22 dk.

Bu makalemizde, 1 Aralık Dünya AIDS Günü'nün başrol oyuncusu ve Dünya çapında 30 milyon insanın katili, 34 milyon insanınsa tehdit unsuru olan AIDS (Acquired Immunodeficiency Syndrome: Edinsel Bağışıklık Yetmezliği Sendromu) hastalığının kaynağı HIV (Human Immunodeficiency Virüs: İnsan Bağışıklık Yetmezliği Virüsü) isimli virüsü tanıyacağız ve bu virüsün evrim açısından önemini göreceğiz. Umuyoruz ki hepinize faydalı olacaktır. 

HIV isimli virüs ("HIV virüsü" kullanımı edebi olarak yanlıştır), Lentivirus isimli bir cinsin altında bulunan bir virüs türüdür. Esasında virüsler, zorunlu hücre içi parazitleridir. Nükleik asitleri ya (tek/çift iplik) DNA ya da (tek/çift iplik) RNA'dan oluşur. DNA ve RNA beraber bulunmaz. En içerde nükleik asit ve onu saran, koruyan, morfolojisini veren kapsid (kılıf) bulunur. Bütün virüsler kendi kapsid proteinlerini kodlarlar. Birçok kaynak tarafından "cansızlıktan canlılığa geçiş" veya "canlılık özelliği gösteren ama canlı olmayan biyokimyasal moleküller" şeklinde tanımlanır. Aynı zamanda birçok mikrobiyoloji/viroloji kaynağında da "hücresel olmayan yaşam" veya "psödo (yalancı) canlı" gibi ifadeler kullanılabilir. Ancak genetik materyallerinin bulunuyor olması, onların taksonomik olarak sınıflandırılabilmesini sağlamaktadır. Bu yüzden, onların da kendi evrimsel geçmişleri analiz edilebilmekte ve sınıflandırmaları yapılabilmektedir.

102
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Sizden Gelenler
Ben de 10 seneye yakındır takip ediyorum ve keyif alıyorum. Özellikle okuma tembeli olan benim için üstte yazdığınız okuma süresi beni her zaman motive ediyor. Kendime 12 dakikalık bir süreni daha verimli geçirmek ister misin? diye sorduğumda memnuniyetle kabul ettiriyorum. Çalışmalarınızın devamı beni ve okurlarınızı memnun edecektir. Sevgiler.
Sena Küçükkıvanç
Yazar&Editör 15 saat önce Sen de Cevap Ver

Şimdi, bu akraba evliliklerinden doğan çocuklarda genetik arıza çıkma ihtimalinin artması meselesi, tamamen bir "sakıncalı gen piyangosu" ile alakalı. Şöyle düşünün: hepimiz, aile yadigârı niyetine, ne olur ne olmaz diye birkaç potansiyel sorunlu gen taşıyoruz ama genelde diğer ebeveynden gelen "sağlam" bir kopya sayesinde bunlar "uykuda güzel" modunda, etliye sütlüye karışmadan takılıyorlar. Anne baba yakın akrabaysa, diyelim ki aynı mahallenin hızlıları, birinci dereceden kuzenlerse, ortak dedelerinden kalma aynı "defolu mal" geni ikisinin de heybesine atmış olma ihtimalleri roketliyor. Çocuk da bu 'ikramiye' geni hem anneden hem babadan kaparsa, işte o zaman genetik tombalada "bingo" çekmiş oluyor ve hastalık kendini gösteriyor, çünkü yedek parça yok, servis dışı. Eğer insanlık, o meşhur Adem ve Havva Limited Şirketi gibi sadece iki kişiyle yola çıksaydı, daha ilk günden iflas bayrağını çeker, aşırı keskin bir genetik darboğazdan geçerken de muhtemelen yolda bir yerlerde "Error 404: Çeşitlilik Bulunamadı, Lütfen Daha Sonra Tekrar Denemeyiniz" diye bir ekranla kalakalırdık. Bu minnacık kurucu kadro, genetik çeşitliliğin buharlaşması ve o zararlı çekinik genlerin sürekli birbirini bulup partilemesi anlamına gelirdi. Sonuç ne olurdu? Yaygın genetik defektler ve türün acı bir "Game Over" yaşaması, yani bilimsel adıyla "iç üreme sendromuyla gelen toplu hezimet". Zaten bilim insanları da sağda solda sıkış tepiş kalmış hayvan popülasyonlarını inceleyip, "Bakın, biz demiştik ama dinleyen kim?" diye iç geçiriyorlar.

Hal böyleyken, Adem ile Havva olayına şöyle bir bakınca, insanlığın "iki kişilik dev kadroyla mucizevi başlangıç" yaptığı fikri, maalesef bilimsel reytinglerde tutmuyor, adeta "sezon finali yapamadan yayından kaldırılan dizi" gibi. Öyle "abrakadabra, insan oldu" diye bir durum yok; ya da bugünkü hayvanat bahçesi kaçkını gibi ortalıkta gezinen şempanzelerden veya "King Kong'un uzaktan akrabasıyız biz" diyebileceğimiz günümüzün modern maymunlarından da türemedik, o konuda içiniz rahat olsun. Bunun yerine, bilim insanlarının DNA'mızı adeta bir define haritası gibi didik didik etmesi, kemikleri konuşturan paleoantropologların "bu kemik çok şey anlatıyor ama biraz dedikoducu" dedirten bulguları ve moleküler filogenetik denen o pek havalı alanın verileri hep bir ağızdan diyor ki: Biz insanlar ve bugünkü büyük insansı maymunlar, milyonlarca yıl önce yaşamış, muhtemelen neye benzediğini hayal bile edemeyeceğimiz (belki de fena halde karizmatik ve üç dirhem bir çekirdek gezen) bir son ortak atayı paylaşıyoruz. Ha bunun neye benzediğini de %100 bilmiyor değiliz adaylar tabii ki var. Sahelanthropus tchadensis, Orrorin tugenensis, Ardipithecus kadabba. Benim oyum Sahelanthropus tchadensis'den yana. Ha çok mu hoşuma gidiyor oyumu böyle bir primata kullanmak? Tabii ki gitmiyor herkes gibi ama gerçek bu. Ben de isterim benim atalarım Virgo Supercluster'ın yöneticileri olsun süpermenler olsun ama gerçek bu. Bu "büyük ayrılık" sonrası bizim hominin soyumuz, "Survivor'ı kim kazanır?" dedirten bir türleşme ve doğal seçilim maratonuna girmiş, milyonlarca yılda ince ayar çekilerek Homo sapiens, yani "düşünen ama bazen de sırf gıcıklığına düşünüyormuş gibi yapan bizler" meydana gelmişiz. Bu süreç, öyle iki kişinin "hadi biz bir tür olalım da ortalığın tozunu attıralım" demesiyle değil, genetik çeşitliliği sağlayan ve arada bir "acaba şu geni mi eklesek, yoksa bu biraz fazla mı kaçar?" diye kafa patlatan popülasyonlarla işledi.[1]

Tüm Reklamları Kapat

Kaynaklar

  1. The Smithsonian Institution's Human Origins Program. Introduction To Human Evolution. (9 Temmuz 2024). Alındığı Tarih: 23 Mayıs 2025. Alındığı Yer: The Smithsonian Institution's Human Origins Program | Arşiv Bağlantısı
4
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.

Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.

Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.

Yunus Sahin
Seslendiren 4 gün önce 5:04
2013 sayımlarına göre Çin'in nüfusu 1.357 milyar, Hindistan'ın nüfusu 1.252 milyardır. İkisinin toplam nüfusu, tüm Dünya'nın %35'inden fazlasına denk...
10
Gaye Arslan
Gaye Arslan
35K UP
Aktaran 17 Ekim 5 dk.

Evrimin doruk noktasını hangisi temsil eder, insanlar mı yoksa virüsler mi? Aslında, biz karmaşıklıkla sonuçlanan bir yönde evrim geçirirken virüsler basitleşti ve gereksiz genlerinden kurtuldular. Daha doğrusu, Eylül 2015'te Science Advances dergisinde yayımlanan bir araştırma, virüslerin evrimsel sürecinin böyle ilerlediğini öne sürüyor.

Gustavo Caetano-Anolles ve Illinois Üniversitesi'ndeki meslektaşları, mikrobiyal aile ağacını haritalamak için yeni bir yol geliştirdikten sonra virüslerin evrimleşen ilk canlılar olmadığını; bunun yerine, virüs ve bakterilerin her ikisinin de eski bir hücresel yaşam formundan evrimleştiğini buldular. Ancak bakteriler tıpkı insanlar gibi daha karmaşık hale evrimleşirken, virüsler daha basit hale geldi.

17
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Fatma Nur İnakçı
Yazar 1 gün önce 9 dk.

Sinirli Erkek Sendromu (İng: "Irritable Male Syndrome" , IMS) erkeklerde hormon seviyelerindeki dalgalanmalarla ilişkili olarak ortaya çıkan sinirlilik, depresif ruh hali, anksiyete ve genel huzursuzluk belirtileri ile karakterize edilen bir durumdur. Sendromun temelinde testosteron seviyelerindeki ani değişimler ve bu değişimlerin sinir sistemi üzerindeki etkileri yatmaktadır.

Testosteron seviyelerindeki dalgalanmaların erkek bireylerin psikolojik stres tepkileri üzerinde etkili olabileceğini gösteren çalışmalar bulunmaktadır.[34] Bu durum, testosteronla ilişkili semptomların yalnızca biyolojik değil, aynı zamanda psikososyal faktörlerle de bağlantılı olabileceğine işaret etmektedir. Jed Diamond, IMS'nin yalnızca biyolojik faktörlere değil, aynı zamanda psikososyal etkenlere de bağlı olduğunu şu sözlerle ifade ediyor:[25]

8
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'na Destek Ol
Öne Çıkan İlanPsikolojik Yardım ve Terapi
Ayşenur Uzun
Ayşenur Uzun
1,205 UP
İlanı Ekleyen 6 gün önce İstanbul₺700,0015 Mayıs
Uygun Ücretli Oyun Terapisi - Psikolog Ayşenur Uzun
15 Mayıs 2025 19:04 tarihinden 20 Temmuz 2025 19:05 tarihine kadar.

Merhabalar, 2-10 yaş arası çocuklara süpervizyon kapsamında çocuk merkezli oyun terapisi ekolü ile çalışacağım. Eğitimimi Mehmet Teber'den aldım. İhtiyacı olan çocuklar için yönlendirme yapabilirsiniz. Uygun ücretli olacaktır. İletişim için [email protected] mail adresim üzerinden ya da psikologaysenuruzun instagram sayfamdan ulaşabilirsiniz.

İstanbul 

Devamını Göster
0
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çembersel Güneş Halesi

Güneş’in etrafında bir halka görmek ister misiniz? Bunu, gündüz vakti Dünya’nın her yerinde kolayca yapabilirsiniz. İnce, yüksek sirrus bulutlarında rastgele konumlanmış buz kristalleri tarafından oluşturulan dairesel, 22 derecelik haleler, gökkuşaklarından çok daha sık görülebilir. Bu, 29 Mayıs’ta, İtalya’nın Roma kenti yakınlarında, bir akıllı telefon ile yakalandı. Güneş’in örneğin bir parmak ucuyla dikkatlice kapatılması, parlak hale halkasını ortaya çıkartmak için çoğunlukla gereken tek şeydir. Halenin karakteristik açısal yarıçapı, kolunuzu uzattığınızda, elinizin başparmağınız ile serçe parmağınız arasındaki açıklığına yaklaşık olarak eşittir. Bir ateş çemberi tutulması görmek ister misiniz? Bu daha zordur. Bugünkü (10 Haziran) Güneş tutulmasının, bir ateş çemberi olarak bilinen muhteşem halka şeklindeki evresi, Ay’ın yalnızca kuzey Kanada, Grönland, Arktik ve doğu Rusya’nın bazı bölgelerinden geçen dar gölge yolu boyunca kısa süreliğine görülebildi. Güneş tutulması, kuzey Asya, Avrupa ve ABD’nin bazı bölgeleri de dahil olmak üzere daha geniş bölgelerden de, kısmi olarak görüldü.

10 Haziran 2021 Günün Astronomi Fotoğrafı (NASA APOD)

📸 Kaynaklar ve Katkıda Bulunanlar:
Görsel Kaynağı & Telif Hakkı: Vincenzo Mirabella
Çeviren: Ege Can Karanfil
Çeviri Editörü: Eda Alparslan

🔗 Tüm APOD içeriklerini görmek için:
https://evrimagaci.org/apod
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close