Evrim Ağacı
Oldum olalı bilime ve felsefe ile içli dışlıyım. Son zamanlarda ise bi' şeyler yazıyorum, yazdığım şeyleri de burada paylaşıyorum. İçim dolduğu ve anlatacak şeylerim olduğu zaman yazmak bana daha çok keyif verdiği için sürekli olarak yazmıyorum, yani yazmak için kendimi zorlamıyorum. Bir yandan okuluma devam ediyor, bir yandan hobilerimi olması gerektiği şekilde yerine getirmeye çalışıyorum. Yemek yemeyi severim ama bu beslenme süreci uzarsa oldukça sıkılırım ve doymasam bile masadan kalkarım. İnsanların benim hakkımda ne düşündüğünü, dışarıdan nasıl gözüktüğümü önemsemem. Balkonda ki saksımın içine yuva yapmış bir kuş, bozmadım. Yavrusu yeni doğdu, korkmasın diye yaklaşmıyorum. Pek sevmesem de bir balığım var, çok iyi anlaştığımız söylenemez. Karışık bir müzik zevkim var diye düşünüyorum, ama böylesi daha iyi gibi geliyor. Genellikle olan şeylere ayak uydurmayı denerim yani benim kişiliğime ters düşen şeyler dışında. Suyu pek aramam ama içmem gerektiği için kendimi zorlarım, bu cümle bittiği zaman su içmeye gideceğim. İçtim ve geldim. Şiirleri severim, çok duygusal bir insan olmamama rağmen bir şiir benim gözlerimin dolmasına sebebiyet verebilir. Hayvanları severim, saldırmadıkları sürece. Babam kuşları sever, eskiden ben de severdim. Kuşların içinde büyüdüm ama şimdi onlardan bir o kadar uzağım. Kirli zeminleri sevmem, çoğu zaman baktıkça midem bulanır. Çıplak ayak ile dokunamam. Futbol izlemem ama oynarım. Saçımı sevmem ama güzel dursun diye de uğraşmam. Kaşlarım düşük diye suyla düzeltmemi söylerdi hep babam, dışarı çıkmadan önce hep suyla düzeltmeye çalışırım. Pek işe yaramaz.
