Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Salih Emre Kuvan
Yazar 10 Mart 2019 20 dk.

Genel Görelilik Teorisi (veya kısaca Genel Görelilik), Albert Einstein tarafından 1915 yılında geliştirilen geometrik bir kütleçekimi teorisidir ve modern fizik çerçevesinde kütleçekiminin nasıl çalıştığını açıkladığı kabul edilen teoridir. Bu hâliyle, okullardan aşina olunan Newton'un Kütleçekim Teorisi'nin gücünü ve kapsamını geliştirerek, bu eski teorinin yerini aldığı söylenebilir.

Genel Görelilik Teorisi, daha önceden izah ettiğimiz Özel Görelilik Teorisi'nin detaylarını genelleştirdiği için bu isme sahiptir. Teorinin özünde gösterdiği şey, uzay-zaman dokusunun kıvrımlarının, Evren'i oluşturan bu dokunun herhangi bir bölgesinde bulunan kütle ve enerji miktarıyla doğrudan ilişkili olduğudur. Bu ilişki, bir grup kısmî diferansiyel denklemden oluşan Einstein'ın Alan Denklemleri ile tarif edilir.

476
3
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Nadire Ceren Ünverdi
Aktaran 20 Şubat 2024 1 dk.

Dünya üzerindeki yaşamın çıkış noktası, insanlar için her zaman bir merak konusu olmuştur. Bilim insanları yıllarca, gezegenimizde evrimi başlatan yaşamın yapı taşlarının; bir asteroit, kuyruklu yıldız ya da meteordan geldiğine inanarak yıldızlara yönelmiştir. Ancak günümüzde, bazı bilim insanları Dünya'daki yaşamın gerçek kökenlerinin, başından beri Dünya'da olması ihtimalini öne sürmektedir.

Science Advances'ta yayımlanan yeni bir makale şu soruyu soruyor: Gezegenimizdeki yaşamın kökeni aslında hep burada olabilir miydi?

27
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı Akademi

Evrim Ağacı Akademi'yi kullanarak kendini Tıp konusunda geliştirebilirsin.

Evrim Ağacı
Yazar 21 Mart 2019 2 dk.

Evrim Ağacı Akademi (ya da kısaca EA Akademi), 2010 yılından beri ürettiğimiz makalelerden oluşan bir çevirim içi eğitim girişimidir.

Evrim Ağacı olarak bu akademiyi başlatmaktaki hedefimiz, klasik eğitim sistemine alternatif ve tamamlayıcı olmanın yanı sıra; her yaş, eğitim düzeyi ve ilgi alanından insanın kendisini özgürce ve tamamen ücretsiz bir şekilde eğitebileceği, geliştirebileceği ve ufkunu genişletebileceği bir araç sunabilmektir.

315
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Utku Derin
Utku Derin
391K UP
Aktaran 1 gün önce 4 dk.

Milyonlarca insanın bizzat tecrübe ettiği gibi, COVID-19 aşısı gibi mRNA aşılarının en yaygın yan etkisi; aşı yerinde ağrı, kızarıklık ve bir iki gün süren genel bir halsizlik halidir. Araştırmacılar şimdi, mRNA aşılarının bu tepkiyi tamamen ortadan kaldıracak şekilde yeniden tasarlanabilmesi durumunda ne olacağını inceliyor.

Pennsylvania Üniversitesi'ndeki araştırmacılar, Nature Biomedical Engineering dergisinde yayınladıkları yeni bir çalışmada, mRNA'yı hücrelere taşıyan lipit nanoparçacıkların (LNP) kilit bir bileşeni olan iyonize edilebilir lipidin yapısını hafifçe değiştirmenin, sadece iltihaplanmayı azaltmakla kalmayıp aynı zamanda COVID-19'dan kansere kadar çeşitli hastalıkların önlenmesinde veya tedavisinde aşının etkinliğini de artırdığını gösteriyor.[1]

3
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Demre Gülşen
Üye 1 gün önce Henüz cevap yok.
Arkadaşlar ben yaz okulunda Laplace ve Fourier transform gösterilen bir ders alıyorum. Bu konuları daha kolay nasıl öğrenebilirim? Bir türlü olan olayları kafamda görselleştiremiyorum. Nasıl kafamda görselleştirebilirim olan transform durumunu? t'nin(Zamanın), s'ye dönüşmesi ne demek? s ne demek?
0
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Rabia Kılıç
İnceleyen 2 gün önce
İnsanın ufkunu yüksek oranda açabilin bir yapıt. İzlerken etkilendim fakat üzerine düşününce daha iyi bir şekilde anlaşılabileceğini düşünüyorum, zaman kavramını bir an ciddi ciddi düşündüm. Onun dışında solucan deliği de çok dikkatimi çekti. Sondaki silindir kapak benzer yaşadıkları yeri tam anlayamamıştım, sonradan dank etti. Güzeldi.
9.8/10
(784 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
4
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Alper Kaan Selçukoğlu
Yazar 13 saat önce 12 dk.

Enrico Sertoli, testislerde sperm gelişimi için hayati öneme sahip olan destekleyici somatik hücre türü "Sertoli hücresi" ile ölümsüzleşmiş İtalyan bir fizyolog ve histologdur.

Enrico Sertoli, 6 Haziran 1842’de Kuzey İtalya’daki Sondrio kentinde, varlıklı bir ailede doğdu. Klasik bir ortaöğretim eğitimi aldıktan sonra tıp okumaya karar verdi. 1860 yılında, 18 yaşındayken Pavia Üniversitesi Tıp ve Cerrahi Fakültesi’ne kaydoldu. Burada deneysel mikroskobik anatomiye öncülük eden fizyolog Eusebio Oehl’in öğrencisi oldu. Oehl’in rehberliğinde histolojik tekniklerde uzmanlaştı ve dönemin önde gelen bilim insanlarıyla birlikte çalıştı: İleride kan pulcuklarını keşfedecek olan Giulio Bizzozero ve Nobel ödüllü Camillo Golgi gibi isimlerle aynı ortamda yetişti.

3
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

İnceleme
Sinan Arslan
Sinan Arslan
101K UP
İnceleyen 10 saat önce
Kitap, Metro 2033’ün izinden ayrılarak, Artyom’un gölgesinden sıyrılıp bambaşka bir yola koyuluyor. Odak noktası, şehrin karanlık tünellerinde değil; Hunter, Sasha, Homer, Leonid ve Ahmet’ten oluşan beşli bir grubun hikayesi. Metro’nun en yetenekli ve en gizemli ştalkeri Hunter, babasının ölümüyle birlikte devasa bir istasyonda tek başına yaşamaya mahkum olan Sasha ile karşılaşır. Bu karşılaşma, hayatlarını tamamen değiştirecek bir serüvenin kapılarını aralar.

Yolculuklarına, şair ve yazar kimliğiyle Homer da katılır; ardından ise sesini klarnetiyle duyuran Leonid ve hemen peşinden Ahmet gelir. Bu beş kahramanın macerası, romanın sayfaları boyunca sürer gider. Hatırladığım kadarıyla, trajik bir sonla Ahmet hayata veda eder, Hunter ve Leonid ise kendi yollarına doğru ayrılırlar. Sasha ise, Homer’den son anda ayrılarak yalnız kalır; tünelin tavanı çöker ve yeraltı sularının baskınıyla bir istasyonun içinde boğulur.

Ancak Homer, Metro 2035 kitabında Sasha’nın ölmediğini öğrenir; havalandırma boşluğundan kaçmayı başarmış, hayatta kalmış ve kaderini genelevin karanlık köşelerinde, karmaşık işler içinde sürdürmektedir.

Artyom ise bu hikayenin dışında kalmıştır; kitapta sadece birkaç satırla anılır. O, hala teşkilatta bir ştalker olarak görev yapmaktadır ve hayatını, teşkilatın komutanı Melnik’in kızı Anya ile evli olarak sürdürmektedir.
Kitap
10.0/10
(3 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : Метро 2034
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Alper Kaan Selçukoğlu
Aktaran 1 gün önce 6 dk.

Pasifik Okyanusu’nun ortasında bulunan Samoa adasının ormanlarında bir kuş türünün nesli tükenmek üzereydi. Ta ki bilim ile teknolojinin güçlerini birleştirdiği noktada yeni bir umut ışığı doğana dek. Adı pek bilinmeyen ama taşıdığı tarihsel yük nedeniyle oldukça önemli olan Dişli Gagalı Güvercin ya da yerel adıyla Manumea, yapay zekâ destekli yeni bir projeyle belki de yok olmaktan kurtulacak.

Manumea (Didunculus strigirostris), yalnızca Samoa adalarında bulunan büyük bir orman güvercini. Ne var ki bu kuşun taşıdığı anlam yalnızca yerel bir sembol olmanın ötesine geçiyor. Zira genetik açıdan nesli tükenmiş dodo kuşuna en yakın yaşayan akraba olarak kabul ediliyor. Ne yazık ki bu benzerlik yalnızca genetikle sınırlı değil, neslinin tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olması bakımından da dodo kuşunun kaderini paylaşıyor.

7
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Blog Yazısı
Sina Ertürk
Sina Ertürk
102K UP
Blog Yazarı 32 dk.

Ülkemizde her yıl meydana gelen depremlerde binlerce bina yıkılmakta ve maalesef bu durum onbinlerce insanın kaybına neden olmaktadır. Alinan tedbirler, kanun değişiklikleri ve yönetmeliklere ragmen, maalesef sonuçlar değişmemektedir.

Bu can ve mal kayıplarını önlemek veya en azından azaltmak amacıyla bu yaziyi kaleme aldim. Bu yazıda, Amerika Birleşik Devletleri'nde geçirdiğim on yıllık meslek hayatımda edindiğim deneyimlere dayanarak, Amerika’da yapıların sağlamlığını garanti altına almak için kullanılan mekanizmaları ve bu konudaki sorumlulukları açıklamaya çalıştım. Aynı zamanda, Türkiye'deki uygulamalarla karşılaştırarak, sistemimizdeki eksikliklere dikkat çekip çözüm önerilerimi beş temel madde halinde sundum.

9
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ece Müker
Ece Müker
524K UP
4 gün önce
Myanmar’da 28 Mart 2025’te meydana gelen 7.7 büyüklüğündeki depreme ait güvenlik kamerası görüntüleri, yer kabuğunun çatlamasını ilk kez gerçek zamanlı olarak kayıt altına aldı. Görüntülerde, fay hattı düz bir çizgide değil, kavisli bir şekilde ilerliyor. Bu tür bir eğrilik daha önce sadece jeolojik kayıtlarda ve fay yüzeyindeki çiziklerde gözlemlenmişti. Kyoto Üniversitesi’nden bilim insanları, bu hareketin yeryüzü ile yeraltındaki stres farklarından kaynaklandığını belirledi. Çalışma, geçmiş depremleri anlamada ve gelecekteki yer hareketlerini öngörmede kritik bir adım olarak değerlendiriliyor. Bulgular The Seismic Record dergisinde yayımlandı.
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Gözlemi
Ayşe Yılmaz
Ayşe Yılmaz
71K UP
Gözlemi Yapan 5 gün önce Türkiye, Çankırı
Yapraklı ilçe merkezinde kaydedilmiştir. Tür adı "Melanargia larissa", namıdiğer "Anadolu Melikesi".
2
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Alper Kaan Selçukoğlu
Yazar 22 Eylül 2023 31 dk.

Türdiriltimi (İng: "De-extinction") veya "diriltme biyolojisi", soyu tükenmiş türlere genetik olarak benzeyen canlı organizmaların yaratılması yoluyla bu türlerin bir nevi "diriltilmesi" sürecini ifade eder. Daha ayrıntılı olarak türdiriltimi, yapay seçilim yoluyla geri ıslah (İng: "back-breeding"), klonlama ve genom düzenlemesi gibi yöntemler kullanılarak bir organizmanın nesli tükenmiş türe doğru değiştirilmesini ifade eder. Bu yazıda türdiriltiminin nasıl gerçekleştirildiğinden ziyade bu konuya yönelik etik tartışmalar ele alınmıştır.

Türdiriltiminin tarihçesi fazla eskiye uzanmamaktadır. Öyle ki tarihçesi 1920'li yıllarda Nazi Almanya'sında gerçekleştirilen çalışmalara dayanır.[1] Dolayısıyla bu kavramın etik yönleri de yeni yeni tartışılmaktadır. Fakat yine de bilim insanları ve filozoflar, türdiriltiminin mümkün olup olmadığı konusunda yoğun tartışmalar yürütmüşlerdir ve yürütmeye devam etmektedirler. Bu tartışmaların temel odak noktası, bir türün canlandırılmasının veya yeniden yaratılmasının sadece zor veya olasılıksız olup olmadığı değil; daha çok bunun fiziksel veya kavramsal olarak imkânsız olup olmadığıdır.

64
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
The Odyssey (Homer)

The Odyssey is one of two major ancient Greek epic poems attributed to Homer. It is one of the oldest extant works of literature still widely read by modern audiences. As with the Iliad, the poem is divided into 24 books. It follows the Greek hero Odysseus, king of Ithaca, and his journey home after the Trojan War. After the war itself, which lasted ten years, his journey lasted for ten additional years, during which time he encountered many perils and all his crew mates were killed. In his absence, Odysseus was assumed dead, and his wife Penelope and son Telemachus had to contend with a group of unruly suitors who were competing for Penelope’s hand in marriage.

The Odyssey was originally composed in Homeric Greek in around the 8th or 7th century BCE and, by the mid-6th century BCE, had become part of the Greek literary canon. In antiquity, Homer’s authorship of the poem was not questioned, but contemporary scholarship predominantly assumes that the Iliad and the Odyssey were composed independently, and the stories themselves formed as part of a long oral tradition. Given widespread illiteracy, the poem was performed by an aoidos or rhapsode, and more likely to be heard than read.

Warning: Unlike most of the books in our store, this book is in English.
Uyarı: Agora Bilim Pazarı’ndaki diğer birçok kitabın aksine, bu kitap İngilizcedir.

Devamını Göster
₺300.00
The Odyssey (Homer)
İnceleme
Hüseyin Güngör
İnceleyen6 25 Şubat
İlk filmi çok hatırlamıyorum ama fena gelmemişti ve benim için 6 puanlık eh işte bir Netflix filmiydi. Bu film ise daha iyi diyebilirim. Yer yer hastası olduğum efsane Sherlock filmi A Game of Shadows havası veriyordu ve ilham aldığı belli. Sherlock için oyuncu seçiminden memnun olmasam da filmde aldığı pozisyondan memnun kaldım. Onun ve ezeli düşmanının serinin bu kadar içine çekilmesi güzel oldu. Millie karakterin otistik tatlı havasına güzel gidiyor. Yönetmen Harry Bradbeer daha çok dizi yönetmeni diyebiliriz ve özellikle Fleabag öne çıktığı yapımdır.

Hikaye Sarah Chapman diye bir fabrika işçisinin şüpheli kayboluşu etrafında dönüyor. Bu aslında dönemin havasında çok iyi yer edinecek sınıf mücadelesi hikayesidir. Feminizmin serpilişi ile de iyice oturmuştur. Gerçek bir hikayeden yola çıkıldığı belirtiliyor. Ama kalan hemen her şey tabii ki kurgu bunu unutmamak lazım. Film sonunda her şeyin ortaya çıktığı, feminizmin artık iyice sulandırılmış ve gerçek dışı noktalara götüren haliyle göze parmak sokması sahnelerine kadar güzel ilerledi. O kısımlarda artık öncesinde uyandırdığı hemen her şeyi çöpe attı. Bazı oyuncu tercihleriyle de tam bir Netflix yapımı haline geldi ama burası beni aman aman rahatsız etmedi. Hatta bir tercih şaşırtması vesilesiyle yerinde bile olmuş denebilir. Tabii koyu hayranlar öyle düşünmeyecektir.
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
6
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 27 Nisan 2024 13 dk.

Ruhani inançlara göre "aura" ya da "enerji alanı", bir insan bedenini ya da herhangi bir hayvanı ve hatta nesneyi çevrelediği söylenen, renkli bir yayılımdır.[1] Latince ve Eski Yunancada "aura" sözcüğü "rüzgar", "esinti" veya "nefes" anlamına gelmektedir. Orta İngilizcedeyse "hafif esinti" anlamında kullanılmıştır. 19. yüzyılın sonlarına doğruysa bu kelime, bazı spiritüalist çevrelerde vücudun etrafında bulunduğu speküle edilen, "ince bir yayılımı" tanımlamak için kullanılmıştır. Portland'da yaşayan ve "Radiant Human" adlı popüler bir aura fotoğrafçılığı uygulamasının arkasındaki sanatçı Christina Lonsdale bunu şöyle tanımlıyor:

Vedalar gibi Hindu yazıtları gibi eski tıp sistemleri, bu enerjinin yedi katmanda ifade edildiğine inanır.[18] Her katmanın fiziksel, zihinsel, ruhsal ve duygusal sağlığınızın farklı bir unsuruyla ilişkili olduğu söylenir. Bu katmanların birbirleriyle etkileşime girerek genel sağlığınızı etkileyebileceği düşünülmektedir. Yogada katılımcılar "aurik enerji kalkanına" odaklanmaya veya onu geliştirmeye çalışırlar.[2] Yogilere göre, "aurik enerji" kavramı ruhsaldır ve metafizikle ilgilidir. Bazı insanlarsa auranın ölümden sonra kişinin ruhunu taşıdığını düşünmektedir.[3] Diğer ezoterik tutumlara göre aura, süptil bir beden olarak tanımlanır.[4] Medyumlar ve bütünsel tıp uygulayıcıları genellikle bir auranın boyutunu, rengini ve titreşim türünü görme yeteneğine sahip olduklarını iddia ederler.[5] Ruhani alternatif tıpta, insan aurası, bir müşterinin varlık durumunu ve sağlığını yansıtan gizli bir anatomik parça olarak görülür ve genellikle "çakra" adı verilen sözde "yaşamsal güç merkezlerini" bile içerdiği iddia edilir.[1]

49
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Leyla Nil Geçkin
Seslendiren 28 Mart 2024 7:48
Sabah uyandığınızda vazoya konulmuş güzel bir buket çiçekle karşılaşmak çok güzel bir histir. Ancak yaprakların dökülmeye başladığını, solduğunu ve saplarının...
28
Söz
Batuhan Piren
Alıntıyı Ekleyen 1 gün önce
İnsanları temel ihtiyaçları ile meşgul edersen, kaybettikleri özgürlüğü unuturlar.
Kaynak: José Saramago Körlük kitabından (Goodreads)
5
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nın çalışmalarına Kreosus, Patreon veya YouTube üzerinden maddi destekte bulunarak hem Türkiye'de bilim anlatıcılığının gelişmesine katkı sağlayabilirsiniz, hem de site ve uygulamamızı reklamsız olarak deneyimleyebilirsiniz. Reklamsız deneyim, sitemizin/uygulamamızın çeşitli kısımlarda gösterilen Google reklamlarını ve destek çağrılarını görmediğiniz, %100 reklamsız ve çok daha temiz bir site deneyimi sunmaktadır.

Kreosus

Kreosus'ta her 50₺'lik destek, 1 aylık reklamsız deneyime karşılık geliyor. Bu sayede, tek seferlik destekçilerimiz de, aylık destekçilerimiz de toplam destekleriyle doğru orantılı bir süre boyunca reklamsız deneyim elde edebiliyorlar.

Kreosus destekçilerimizin reklamsız deneyimi, destek olmaya başladıkları anda devreye girmektedir ve ek bir işleme gerek yoktur.

Patreon

Patreon destekçilerimiz, destek miktarından bağımsız olarak, Evrim Ağacı'na destek oldukları süre boyunca reklamsız deneyime erişmeyi sürdürebiliyorlar.

Patreon destekçilerimizin Patreon ile ilişkili e-posta hesapları, Evrim Ağacı'ndaki üyelik e-postaları ile birebir aynı olmalıdır. Patreon destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi 24 saat alabilmektedir.

YouTube

YouTube destekçilerimizin hepsi otomatik olarak reklamsız deneyime şimdilik erişemiyorlar ve şu anda, YouTube üzerinden her destek seviyesine reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. YouTube Destek Sistemi üzerinde sunulan farklı seviyelerin açıklamalarını okuyarak, hangi ayrıcalıklara erişebileceğinizi öğrenebilirsiniz.

Eğer seçtiğiniz seviye reklamsız deneyim ayrıcalığı sunuyorsa, destek olduktan sonra YouTube tarafından gösterilecek olan bağlantıdaki formu doldurarak reklamsız deneyime erişebilirsiniz. YouTube destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi, formu doldurduktan sonra 24-72 saat alabilmektedir.

Diğer Platformlar

Bu 3 platform haricinde destek olan destekçilerimize ne yazık ki reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. Destekleriniz sayesinde sistemlerimizi geliştirmeyi sürdürüyoruz ve umuyoruz bu ayrıcalıkları zamanla genişletebileceğiz.

Giriş yapmayı unutmayın!

Reklamsız deneyim için, maddi desteğiniz ile ilişkilendirilmiş olan Evrim Ağacı hesabınıza yapmanız gerekmektedir. Giriş yapmadığınız takdirde reklamları görmeye devam edeceksinizdir.

Tüm Reklamları Kapat
Evrim Ağacı'na Destek Ol
Turan Zeybek
Turan Zeybek
115K UP
Öğrenciyim 1 Mayıs 2023 Sen de Cevap Ver

Yıldızlar bir nebulanın çökmesi ve füzyon tepkimelerine başlamasıyla oluşur ve füzyon yakıtı hidrojendir.Hidrojen de füzyon sonucu helyuma dönüşür.Kısaca yıldız yapısında hidrojen ve helyum vardır.

Gezegenlerin oluşumu yıldızların etrafındaki tozun sıkışarak küçük çakılları oluşturması,akabinde ise büyük kayaları oluşturması ve bu kayaların kütleçekim ile bir araya gelerek karasal gezegenleri oluşturması şeklinde sıralanır.Yıldızların etrafındaki toz, gezegen sistemlerini oluşturmaya yardımcı olabilecek karbon ve demir gibi elementler içerir.

Yavaşça dönen güneş bulutsusu kendi yerçekimi altında çökerek hızla dönen bir disk oluşturdu ve Güneş merkezdeydi. Disk içindeki gaz ve toz çarpışmaları, malzemeyi ince bir düzlemde yoğunlaştırdı.
Yavaşça dönen güneş bulutsusu kendi yerçekimi altında çökerek hızla dönen bir disk oluşturdu ve Güneş merkezdeydi. Disk içindeki gaz ve toz çarpışmaları, malzemeyi ince bir düzlemde yoğunlaştırdı.
amnh.org

Güneşimiz de yine bir nebulanın yakınındaki bir süpernova patlaması sonucu çökmesi ve sıkışması sonucu oluşmaya başladı ve etrafında hızla dönen bir disk oluşturdu.Disk içinde oluşan çarpışmalar sonucunda bildiğimiz gezegenler oluşmaya başladı.

Tüm Reklamları Kapat

150 görüntülenme

Kaynaklar

  1. Exoplanet Exploration: Planets Beyond our Solar System. How Do Planets Form? – Exoplanet Exploration: Planets Beyond Our Solar System. Alındığı Tarih: 23 Nisan 2023. Alındığı Yer: Exoplanet Exploration: Planets Beyond our Solar System | Arşiv Bağlantısı
5
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close