Hikaye Sarah Chapman diye bir fabrika işçisinin şüpheli kayboluşu etrafında dönüyor. Bu aslında dönemin havasında çok iyi yer edinecek sınıf mücadelesi hikayesidir. Feminizmin serpilişi ile de iyice oturmuştur. Gerçek bir hikayeden yola çıkıldığı belirtiliyor. Ama kalan hemen her şey tabii ki kurgu bunu unutmamak lazım. Film sonunda her şeyin ortaya çıktığı, feminizmin artık iyice sulandırılmış ve gerçek dışı noktalara götüren haliyle göze parmak sokması sahnelerine kadar güzel ilerledi. O kısımlarda artık öncesinde uyandırdığı hemen her şeyi çöpe attı. Bazı oyuncu tercihleriyle de tam bir Netflix yapımı haline geldi ama burası beni aman aman rahatsız etmedi. Hatta bir tercih şaşırtması vesilesiyle yerinde bile olmuş denebilir. Tabii koyu hayranlar öyle düşünmeyecektir.