İnsanların ve eşyanın birbirine çok benzediğini fark ettim birden, ikisinin de belirli bir ömrü var, Dünya üzerinde sayılı gün yaşadıktan sonra aniden yok olup gidiyorlar. Öte yandan, misal kırılan testinin parçalarını süpürüp suyunuzu yeni bir testiye koyduğunuzda eskisinin yerini doldurmuş oluyorsunuz ama insanlar için böyle değil. Her insanın doğumunda, ona şekil veren kalıp sonsuza dek parçalanıyor ve bu yüzden her insan diğerinden farklı.
Başlangıç bitirmenin yarısı falan değil, salt başlangıçtır ve ondan önce ne olup bittiyse beş para etmez.
Bunun nedeni insanlığımızın ötesindeki şeyleri algılayamamamız, dünyadaki diğer sıkıntıların yalnızca bizim standartlarımıza göre ölçüldüğünde somutlaşabildiğine inanmamız ya da kısaca ifade etmek istersek, dünyada sadece insanların yaşadığına inanmamız olabilir
Genel inanışın aksine çok iyi bakılan ve özen gösterilen köpeklerin bile yaşamları kolay değildir. Çünkü öncelikle ayak bastıkları dünyayı yeteri kadar algılayabilecek bir anlayış düzeyine erişmemişlerdir, ayrıca da bu sıkıntıları, evlerini, yiyeceklerini, ve kimi zaman yataklarını paylaştıkları insanların çelişkili ve dengesiz davranışları yüzünden devamlı şiddetlenmektedir.
Tüm yaratıcılar, yarattıklarına sırtını dönmez.
Herkes hayvanların çok uzun zaman önce konuşmayı bıraktığını söyler ama kimse düşünme denen aracı da gizlice kullanmaktan vazgeçtiklerini kanıtlayamaz.
İnsanları temel ihtiyaçları ile meşgul edersen, kaybettikleri özgürlüğü unuturlar.