Solid organ nakli alıcıları COVID-19 hastalığını topluma göre daha ağır geçirmektedir. Pandemi döneminde elde edilen veriler bu hastalığın SON grubunda, eşlik eden (komorbid) hastalıklar ve immünosüpresif tedaviler nedeniyle daha çok hastane yatışına ve mortal seyire yol açtığını göstermektedir. Bu nedenlerle COVID-19 bağışıklaması açısından SON alıcıları toplum içinde öncelikli bir yere sahiptir.
Bu nedenle organ alıcıları veya alıcı adaylarının kendilerinin ve beraber yaşadıkları aile bireylerinin aşılanması gerekliliği üzerine bilgilendirilmeleri çok önemlidir.
Cevaba GitOrgan nakli alıcıları aşılarla ilgili Faz 3 çalışmalarına dahil edilmemiştir. Bu hasta gruplarıyla ilgili bilgilerimiz küçük vaka gruplarına aittir ve daha çok antikor yanıtı takibi şeklinde elde edilen verilerdir.
Organ alıcılarında yayımlanmış olan çalışmaların hemen tamamı m-RNA aşıları ile yapılmıştır. Ülkemizde de kullanımda olan inaktif aşılarla ilgili diğer immün yetmezlikli grupları içeren az sayıda yayın mevcut olmakla birlikte SON hastalarına ait yayımlanmış verilere ulaşılamamıştır.
Bu nedenle bu hasta grubunda ülkemizde önerilebilecek aşı, ülkemizde mevcut olan diğer aşılarla ilgili veri olmadığından, m-RNA aşısıdır (Comirnaty/Biontech). Ülkemizde bu konuda Sağlık Bakanlığı tarafından yapılmış resmi bir öneri bulunmamaktadır.
Amerika Transplantasyon Derneği de (AST) son yayımladığı bilgilendirme sayfasında organ alıcılarının ve adaylarının m-RNA aşısı ile aşılanmalarını önermektedir.
Cevaba GitSON alıcılarında bağışıklama üzerine yapılmış 47 çalışmanın da değerlendirildiği bir sistematik derlemede elde edilen ortak veri, organ alıcılarında sağlanan aşı yanıtının faz çalışmalarında alınan sonuçlara göre daha düşük olduğudur. İki doz aşı şeması sonrası elde edilen antikor yanıtsızlığı oranı serilere göre değişmektedir. Çalışmalarda yanıtsızlık daha çok böbrek ve akciğer nakli hastalarında saptanmıştır. Bununla birlikte çalışmalarda genelde %30-60 hastada antikor yanıtı bildirilmiştir. Yanıtsız hastaların dahil edildiği yedi çalışmada üçüncü doz aşı sonrası yanıtsızlık oranında belirgin (%51-68) azalma belirlenmiştir.
Bu nedenle bu konuda geniş serilere ihtiyaç duyulmakla birlikte SON alıcılarında CDC’ nin immün sistemi baskılanmış hasta grupları için önerdiği 3 doz aşı içeren primer seri uygulaması akılcı görünmektedir.
AST’de CDC önerilerini temel alarak üçlü primer seri aşılama şemasını önermektedir
Ülkemizde bu konuda Sağlık Bakanlığı rehber önerisi bulunmamaktadır.
CDC’nin immün sistemi baskılanmış hastalar için primer aşı şeması önerisi:
Üç hafta arayla iki doz Biontech aşısı ve ikinci dozdan en az 28 gün sonra 3. doz aşıdır.
(0. gün, 21.gün, en erken 49.gün)
Bugün için COVID-19 hastalığından korunmada optimal aşı sayısı bilinmemektedir. Bununla birlikte CDC immün yetmezlikli hastalarda primer serinin son aşısından en erken 3 ay sonra hatırlatma aşı dozu önermektedir.
Cevaba GitBu cevabımızda belirtildiği gibi faz çalışmalarında SON alıcıları dahil edilmediğinden bugün için aşı sonrası gerçek yaşam verileri ile ilgili bilgilerimiz sınırlıdır.
Organ nakli alıcılarını içeren bugüne kadar yayımlanmış tek etkinlik çalışmasında 2 doz m-RNA aşısının veya tek doz vektör aşısının, semptomatik hastalık gelişimini %80 azalttığı bildirilmiştir. Gerçek yaşam verilerinin paylaşıldığı, İsrail’den yapılan ve en az bir doz m- RNA aşısı almış yaklaşık 1.2 milyon kişinin dahil olduğu kohort çalışmada, semptomatik hastalığı önlemede aşı etkinliği normal populasyonda %94 bulunurken, immün sistemi baskılanmış kişilerde (alt gruplara ayrılmamıştır) %71 olarak bulunmuştur.
CDC iki doz aşılanmış organ ve kök hücre alıcılarında aşı etkinliğini %59 olarak tahmin etmektedir.
Cevaba GitBilindiği gibi aşı etkinliği normal popülasyonda da yeni varyantlar veya aşı üzerinden geçen süre ile azalmaktadır. Bu nedenle aşı yanıtının daha düşük olduğu SON alıcılarının aşı şemalarını mutlaka tamamlamaları ama bunun yanında toplumun diğer üyeleri gibi maske, mesafe ve el hijyeni konusunda azami dikkat ve özeni göstermeleri gerekmektedir.
Cevaba GitBugüne kadar yapılan ve 3. dozu da içeren çalışmalarda aşının yan etkilerinin diğer gruplardan farklı olmadığı gösterilmiştir. Organ rejeksiyonunu tetiklediğine dair kanıt saptanmamıştır. Bununla birlikte bir olgu sunumunda bir böbrek alıcısının ikinci aşıdan, sonra rejeksiyon bildirilmiştir.
Cevaba Gitİdeal olan mümkünse nakilden 2 hafta önce en azından iki doz aşının yapılmış olmasıdır. Bu hastalarda primer serinin son aşısı nakilden bir ay sonra yapılabilir.
Nakil öncesi aşılanmamış alıcılar için nakilden 1-3 ay sonra aşılama şeması başlatılabilir. Bu süreye hastanın immünosüpresyon durumuna göre karar verilir. Rituximab veya ATG gibi B veya T hücre deplesyonu yapan ajanlarla nakile alınan hastalar için (aşı cevabı oluşması gecikeceğinden) bu süre 3 aya uzatılabilir.
Cevaba GitBu konuda veriler sınırlıdır. Bu nedenle nakil sonrası aşılanma döneminde tedavi modifikasyonu ile ilgili bir öneri bulunmamaktadır. AST aşılama sırasında immünosüpresiflerin modifikasyonunu önermemektedir.
Son yayınlarda B hücre deplese edici ajanların antikor yanıtı üzerine olumsuz etkileri bildirilmiştir. Ağır immünosüpresyona yol açan bu ajanları (T hücre deplesyon tedavisi (örn. ATG) veya B hücre deplesyon tedavisi (örn. rituximab) alan nakil hastalarında aşılamanın mümkünse 3 ay geciktirilmesi önerilir.
Cevaba GitOrgan nakli sırasında ve sonrasında gelişen COVID-19 hastalığının daha ağır seyirli olduğu göz önününe alınarak, hasta yakınlarının ve hastaya sağlık hizmeti veren tüm personelin en kısa sürede aşılamalarının (hatırlatma dozu unutulmamalıdır) tamamlanması gerekmektedir.
Bu konudaki hassasiyet biz infeksiyon hastalıkları doktorlarına düşmektedir. Nakil ekibi bu konunun önemi hakkında bilgilendirilmelidir.
Cevaba GitEvet, nakil hastalarında da reinfeksiyon riski bulunmaktadır. Bu nedenle COVID-19 geçiren nakil alıcıları da mutlaka aşılanmalıdır. Hastalık sonrası aşılanma ideal süresi bilinmemekle birlikte semptomlar tamamen düzeldikten ve izolasyon süresi bittikten sonra aşılanabilir.
Birinci dozdan sonra COVID-19 geçiren hastalar semptomlar düzeldikten ve izolasyon süresi bittikten sonra 2. doz aşılarını olabilir.
Cevaba GitHayır, aşılanma sonrası bağışıklanma takibinde antikor titresi takibi rutin olarak önerilmemektedir. Dolayısıyla şu anda elde bulunan veriler ışığında, organ nakli alıcısının antikor testi yaptırmasına gerek görülmemektedir.
Cevaba GitTüm dernekler ve Sağlık Bakanlığı önerileri doğrultusunda, solid organ nakli alıcı adayının nakil öncesi, bir tanesi son 24 saatte olmak üzere bakılmış 2 PCR negatifliğinin olması uygun görünmektedir.
Cevaba GitBekleme listesinde kalırsa hastanın mortalitesi artmayacaksa 10 günlük kuluçka süresinin tamamlanması önerilir. Ancak bekleme listesinde kalırsa alıcının hayati riski artıyorsa vaka bazlı değerlendirilip, asemptomatik hastada, maruziyetten bu yana 7 günden fazla süre geçmişise ve son 24 saatte PCR negatifliği görülmüş ise nakil düşünülebilmesi makul gözükmektedir.
Cevaba GitCOVID-19 geçiren alıcı adayının transplantasyon zamanına, nakil olan organ özelinde, bekleme listesinde kalması ile artacak mortalite ve uygun donör bulma riski gözetilerek, karar verilmelidir.
Tüm semptomları geçmiş (akciğer dışı) nakil alıcı adayları, nakilden önce en az iki kez PCR negatifliği sağlanmak koşulu ile tanıdan 28 gün sonra nakile alınabilir.
Yine nakil olmazsa mortal seyredecek acil organ alıcıları için klinik iyileşme, negatif PCR şartları gözetilerek bu sürenin 14 güne indirilebileceği bazı kuruluşlar tarafından bildirilmiş olup, makul gözükmektedir.
Acil nakil endikasyonu olmayan adaylar için ise, (bu süre hasta aleyhine bir sonuç yaratmayacak ise) AST’nin önerileri arasında atıfta bulunduğu ‘COVID Surg Collaborative Grup’un çalışma verileri göz önüne alınarak transplantasyonun 7. haftadan sonraya ertelenmesini düşünülebilir.
Ancak akut ve nakilin hayati önem taşıyacağı durumlarda (örn. Akut fulminan hepatit vb.) bu süreler nakil ekibi tarafından düzenlenmelidir.
Cevaba GitGenel olarak tüm organ nakli verici adaylarının (canlı veya kadaverik);
Öykü, klinik, laboratuvar ve görüntüleme değerlendirmelerinin sonucunda naklin aciliyeti, alıcı adayının bekleme listesinde kaldığı durumda mortalite riski ve yarar-zarar değerlendirmesi yapılarak deneyimli İnfeksiyon Hastalıkları Uzmanının da görüşü alınarak Organ Nakli Ekibi tarafından karar verilmelidir.
Cevaba GitNakil 14 gün ertelenmelidir. Bu süreyi asemptomatik geçiren verici adayları süre sonunda PCR negatifliği görülerek nakile uygunluk verilebilir.
Cevaba GitYakın temas öyküsü olan ve testi negatif verici adaylarından nakil yapılmasına dair kanıt seviyesi yüksek öneri bulunmamaktadır. Bu tür senaryolarda yine Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı görüşü de alınarak olgu ve senaryo temelinde değerlendirme yapılması uygun olacaktır. Temastan sonra geçen 14 gün varlığında kadaverik verici adaylığı düşünülmelidir.
Cevaba GitNakil sonrası güvenli bir yaşam için mümkün olduğunca evde kalınmalı, seyahat edilmemeli, el temizliğine dikkat edilmeli, sabun ile el yıkanmalı veya %60 alkol içerikli el dezenfektanı kullanılmalı, ağız çevresi ve yüze dokunmaktan kaçınılmalı, influenza dahil aşılama tüm aşılama programları eksiksiz uygulanmalıdır. Evden çıkmak zorunda ise sosyal mesafe korunmalı, maske takılmalı, kalabalık ortamlardan kaçınılmalı, toplu taşıma araçları mümkün olduğunca kullanılmamalı ve mümkünse kapalı alanlar yerine açık havada toplanılmalıdır. Nakil yapılmayan kişilerdeki tüm önlemler nakil yapılan kişiler için de geçerli olup her aşaması eksiksiz uygulanmalıdır.
Cevaba Gitİlk basamak COVID-19 tanısı alan alıcının izolasyonunun sağlanmasıdır. Hastaların çoğunda hastalık hafif seyirlidir ve ek tedavi gerektirmeden iyileşir. Ancak ateş, öksürük, nefes darlığı gibi semptomların varlığında nakil yapılan merkez ile iletişime geçilerek tanı ve tedavi için en yakın sağlık kurumuna başvurulmalıdır.
Sağlık Bakanlığı’nın önerilerine göre; nakil sonrası COVID-19 PCR pozitifliği saptanan hastanın mutlaka hastaneye yatması gerekmemektedir. Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü COVID-19 (SARS-CoV-2 Enfeksiyonu) Erişkin Hasta Tedavisi Rehberinde (20 Aralık 2021, Ankara) solid organ nakli yapılanlarda ağır hastalık gelişme riskinin yüksek olduğu ve bu hastaların evde takiplerinin daha yakından yapılması ve nefes darlığı gelişmesi, ateşin düşmemesi gibi durumlarda mutlaka hastaneye başvurması gerektiği bildirilmektedir. Solid Organ Nakli yapılmış COVID-19 pozitif hastalar için genel popülasyondan farklı bir yaklaşım önerilmemektedir. Bakanlığın 12 Şubat 2022 tarihli yenilen kılavuzunda COVID-19 tanısı PCR ile doğrulanmış, hafif-orta seyirli, semptomlarının ilk 5 gününde olan ve ağır COVID-19’a ilerleme açısından yüksek riskli olan erişkin (≥18 yaş) solid organ nakli hastalarında, aşılama durumuna bakılmaksızın Molnupiravir kullanılması önerilmektedir. Molnupiravir’in kullanım dozu ve süresi, 2x800mg/gün olacak şekilde toplam 5 gündür.
Nakil alıcılarında ciddi COVID-19 gelişme riski yüksektir. Nakil alıcılarında COVID-19 tedavi yaklaşımı genel popülasyondan farklı değildir. Bu nedenle klinisyenler nakil alıcılarında COVID-19 tedavi ederken, nakil yapılmayan hastalardaki COVID-19 tanı ve tedavi rehberlerini izlemelidir. Nakil merkezlerinde COVID-19’u tedavi etmek için farklı immunsupresif tedavi uygulamaları ve farklı araştırma protokollerini kapsayan hastalık yönetim stratejileri izlenmektedir. Virusun kendisi akut rejeksiyon riskini arttırmaktadır ancak rejeksiyon biyopsi ile doğrulanmalıdır. COVID-19 sürecinde allograft reddini önlemek için immunsupresif ajanların eş zamanlı kullanımının tedavi sonuçlarını etkileyip etkilemediği bilinmemektedir.
Karaciğer nakli özelinde; farklı derneklerin [Amerikan Association For the Study of Liver Transplantation (AASLD), The European Association For the Study of Liver Transplantation (EASL) ve Asian Pasific Association For the Study of Liver Transplantation(APASL)] ortak görüşü olarak nakil sonrası COVID-19 pozitifliği saptandığında ve/veya ateş, lenfopeni ve pnömoni gelişen hastalarda özellikle antimetabolit tedavinin azaltılabileceği bildirilmektedir.
Böbrek nakli özelinde; ciddi semptomatik olgularda tüm immunsupresif ilaçların kesilmesi, kortikosteroid ve remdesivir kullanımı önerilirken, asemptomatik olgularda antimetabolitlerde doz azaltılmasını, hafif ve orta derece semptomatik hastalarda ise antimetabolitlerin kesilmesi ve duruma göre kortikosteroid kullanımını öneren görüşler mevcuttur. Farklı derneklerin hasta izleminde küçük nüanslar olmakla birlikte ortak görüş immunsupresif tedavinin hasta bazında gözden geçirilmesidir.
NİÇG olarak bizim de önerimiz immünosüpresif tedavi yönetiminin hasta bazında olmasıdır.
Cevaba GitCDC önerilerine göre; COVID-19’dan iyileşen nakil alıcılarının semptomlarının ve/veya tanının ilk gününden itibaren 10-20 gün evde kalmaları önerilir. Bazı merkezlerde izolasyonu sonlandırabilmek için PCR testinin tekrarı önerilirken bazı merkezlerde test tekrarı önerilmez
Sağlık Bakanlığı’nın önerilerine göre; immunsupresif (bağışıklık yetmezliği) olan kişilerde PCR testi yapılmaması durumunda izolasyon süresi 28 gündür. İzolasyonunun daha erken sonlandırılması için en erken 20. günde en az üç ardışık gün ateş ve diğer klinik belirtisi olmayan kişilerde 24 saat ara ile ardışık 2 negatif PCR test sonucunun olması gereklidir. 28. günde test yapılmaksızın izolasyon sonlandırılır. B hücre deplesyonu tedavisi alan (antitimosit globülin-ATG- veya rituksimab), B hücre fonksiyon bozukluğu ile giden hematolojik hastalığı olanlar ve primer immün yetersizliği olan hastalarda virus replikasyonu ve saçılımı daha uzun süre devam edebilmektedir. Bu nedenle yapılan PCR testlerinde negatiflik görülmeden izolasyonları sonlandırılmaz. 20. günden itibaren yapılan PCR test sonucunun pozitif gelmesi durumunda PCR testinin yeniden yapılması için en az bir hafta ara verilir.
Cevaba GitNİÇG Önerisi: Hasta ve yakınları COVID-19 açısından riski en aza indirmek konusunda bilgilendirilmeli; ev, ulaşım vb. koşullarını riski en aza indirecek şekilde planlamaları sağlanmalıdır.
Alıcı adayının hastaneye yatacağı gün PCR testi ile taranması uygun görünmektedir. Ayrıca hastaya hazırlama rejimi başlanmadan önce vericinin PCR tarama testinin sonucunun da bilinmesi önemlidir.
ASTCT, (American Society for Transplanlation and Cellular Therapy (Amerika Transplantasyon ve Hücresel Tedaviler Derneği), işlemden 48-72 saat önce PCR testi yapılmasını önermektedir.[6]
Uyarı: Bu cevap, kök hücre güvenliğine ilişkin bilgi İÇERMEMEKTEDİR. SARS-CoV-2’nin kan ve kan ürünleri ile bulaştığına ilişkin veri/bilgi BULUNMAMAKTADIR.
NİÇG Önerisi: Verici, işlemden önceki 14 gün boyunca kalabalıklara karışmaması, bir tür “kendi kendini dışarıdan izole etme” konusunda uyarılmalıdır. İşlem öncesindeki 72 saat içinde PCR testi yapılması önerilmektedir.
Vericilerin kök hücre toplama işlemi öncesinde beş gün GCSF aldıkları göz önünde bulundurularak GCSF başlamadan önce bir kez ve beş günün sonunda hücre toplamadan önce bir kez daha olmak üzere toplam iki kez PCR testi de uygulanması da akılcı öneriler arasındadır.
Uyarı: Bu cevap, kök hücre güvenliğine ilişkin bilgi İÇERMEMEKTEDİR. SARS-CoV-2’nin kan ve kan ürünleri ile bulaştığına ilişkin veri/bilgi BULUNMAMAKTADIR.
NİÇG Önerisi: COVID-19 hastası ile yakın temas durumunda hem ALICI hem VERİCİ için, temastan sonraki 14 gün boyunca naklin ertelenmesi uygun görünmektedir. Bu süre içinde semptom ve bulgular açısından yakın izlem ve 14. günden sonra 24 saat ara ile iki kez PCR testi uygulanması makul görünmektedir.
Uyarı: Bu cevap, kök hücre güvenliğine ilişkin bilgi İÇERMEMEKTEDİR. SARS-CoV-2’nin kan ve kan ürünleri ile bulaştığına ilişkin veri/bilgi BULUNMAMAKTADIR.
NİÇG Önerisi: Hematolojik hastalığı açısından yüksek riskli hastalarda; eğer hasta COVID-19 hastalığını asemptomatik veya hafif semptomlarla, üst solunum yolu infeksiyonu gibi geçirmişse hastanın COVID-19 semptomları düzeldikten sonra 24 saat arayla alınan iki PCR testi negatif saptanırsa nakil işlemi uygulanabilir. COVID-19 hastalığını orta-ağır geçirenler ise nakil işleminin en az üç ay ertelenmesi uygun görünmektedir.
Hematolojik hastalığı yönünden düşük riskli bir hasta ise asemptomatik veya hafif COVID-19 olguları için semptomların başlamasından veya asemptomatik olgular için test pozitifliğinden sonra en az 14 gün geçmesi; ardından 24 saat arayla bakılan iki PCR testinin negatif olması nakil işleminin öncesinde istenebilir. COVID-19 hastalığını orta-ağır geçirenler ise nakil işleminin en az üç ay ertelenmesi uygun görünmektedir.
Eğer hematolojik hastalığı düşük riskli bir hastalık ise asemptomatik veya hafif COVID-19 olguları için ilk negatif PCR testinden sonra en az 14 gün beklenmesi gerektiği ve hazırlama rejiminden önce mutlaka PCR testi yapılması gerektiği belirtilmektedir.
COVID-19 hastalığını orta-ağır geçirenler ise nakil işleminin en az üç ay ertelenmesi gerektiği belirtilmektedir.[4]
Uyarı: Bu cevap, kök hücre güvenliğine ilişkin bilgi İÇERMEMEKTEDİR. SARS-CoV-2’nin kan ve kan ürünleri ile bulaştığına ilişkin veri/bilgi BULUNMAMAKTADIR.
NİÇG Önerisi: COVID-19 tanısı almış vericilerin donasyon açısından dışlanması makul görünmektedir. Kesin COVID-19 tanısı almış vericilerde hücre toplama işleminin iyileştikten en erken üç ay sonra; 24 saat arayla iki negatif PCR testi sonucundan sonra yapılması uygun görünmektedir.
Uyarı: Bu cevap, kök hücre güvenliğine ilişkin bilgi İÇERMEMEKTEDİR. SARS-CoV-2’nin kan ve kan ürünleri ile bulaştığına ilişkin veri/bilgi BULUNMAMAKTADIR.
Taburculuktan hemen sonraki dönem, seyahat ve infekte bireylere maruz kalma nedeniyle SARS-CoV-2 infeksiyonu için en büyük riskin olduğu zamandır. Mümkünse alıcıların bu dönemde izole kalmaları ve aile üyeleriyle bile minimum temas halinde olmaları önerilmektedir. SARS-CoV-2 infeksiyonlarının toplumda yüksek oranda yaygın olduğu bilinen bir ortamda, gerekli olmayan klinik ziyaretler ertelenmeli veya mümkünse teletıp konsültasyonları ile değiştirilmelidir.
Akut COVID-19’u düşündüren belirti ve semptomları olan tüm nakil alıcılarının hekime başvurması ve SARS-CoV-2 için tanısal moleküler testlerin yapılması önerilir. Klinisyenler, semptom sergileyen tüm hematopoetik kök hücre nakli ve hücresel immünoterapi alıcılarında SARS-CoV-2 için tanı testi yapmayı düşünmelidir.
Cevaba GitHematopoetik kök hücre nakli sonrası hastalar, GVHD profilaksisi ya da tedavisi ve transplantasyon ilişkili komorbiteler nedeniyle COVID-19 gelişme ve ağır seyretme riski altındadırlar. Hem otolog hem de allojenik hematopoetik kök hücre nakli alıcılarında COVID-19 gelişen hastalarda genel sağkalım oranları düşüktür.
SARS-CoV-2 pozitif olan hastalar, laminer hava akımı olan odalarda veya pozitif basınçlı diğer odalarda (HEPA) tedavi edilmemelidir. Bu grup hastalarda ilaç etkileşimleri, ilaç toksisitesi ve immünosupresyonun seviyesine göre tedaviler planlanmalıdır. Tedaviler (antiviraller, antikor, kortikosteroidler, IVIG, antimikrobiyaller, antikoagülanlar vb.) güncel veriler ışığında uluslararası ve ulusal rehberler eşliğinde yapılmalıdır. Hastalar viral, bakteriyel ve fungal koinfeksiyonlar açısından yakın izlenmelidir.
Otolog/allojenik hematopoetik kök hücre nakli sonrası dönemde SARS-CoV-2 PCR pozitifliği saptanan alıcılarda kardiyak, santral sinir sistemi, karaciğer ve böbrek tutulumları olabileceği akılda tutulmalıdır.
Cevaba GitAktif COVID-19 semptomu bulunan veya PCR testi pozitif ama asemptomatik olan vericilerin eğer temas riskleri varsa (birinci derece akrabalık, aynı evde yaşama vb.) alıcılarla teması mutlaka kesilmeli ve vericiler izole edilmelidir. COVID-19 tespit edilen vericiler mevcut klinik bulgular doğrultusunda takip ve tedavi edilmelidir. Sağlık Bakanlığı 14.01.2022 tarihli COVID- 19 takip ve tedavi rehberi önerilerine göre aşılama durumuna bakılmaksızın semptomları olan kişiler semptom başlangıcından itibaren, semptomu olmayan kişiler ise ilk PCR testi için numune alınmasından itibaren 7 gün boyunca izolasyona alınır, 7. günün sonunda semptomsuz veya hafif semptomlu olup son 24 saat içinde antipiretik almaksızın ateşi olmayan kişilerin izolasyonu PCR testi yapılmaksızın sonlandırılır. Ancak izolasyon süresi sonlanmış olmakla birlikte kısmi risk nedeniyle bu kişiler 10 güne kadar maske ve mesafeye azami dikkat etmelidir. Alıcı ile temas riski bulunan vericilere ise 10 gün izolasyon uygulanır.
Orta ve ağır hastaneye yatış gereken olgular için izolasyon 14 gün, yoğun bakıma yatış gereken olgular için ise ilk PCR pozitifliğinden sonra 20 gün olarak uygulanmalıdır. Avrupa Kemik İliği Nakli Derneği önerilerine göre bu süre semptomların iyileşmesinden sonra 14 gün devam etmelidir. İzolasyon süreleri genel popülasyondan çok farklılık göstermemekle birlikte vericinin ihtiyaç halinde periferik kan lenfositleri bağışlaması ya da ikinci kez hematopoietik hücre bağışı yapması gerekli olur ise iyileştikten sonra en az 28 gün sonra tekrar hücre toplama işlemi yapılabilir. Hastanın nakil ihtiyacı acil ise, verici tamamen iyi ve uygunsa alternatif verici de yok ise daha erken dönemde dikkatli ve ayrıntılı bir değerlendirme (tam iyileşme, hastalığın süresi ve ciddiyeti ve iyileşme sonrası test sonuçları gibi) yapılarak hücre toplama işlemi yapılabilir.
Cevaba GitCOVID- 19’un bu hastalarda ağır şiddette seyretme riski bulunmaktadır. Bu nedenle bu hastaların daha yakından takip edilmeleri gerekmektedir. Mevcut bilgiler ışığında bu grup hastaların takip ve tedavisinde diğer hematopoetik kök hücre nakli hastalarından bir fark bulunmamaktadır.
Cevaba Git