Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Ege Göksün
Ege Göksün
65K UP
Yazar 20 Eylül 2020 14 dk.

Gen ile çevre arasındaki etkileşim, biyolojinin en heyecan verici araştırma sahalarından birisidir. Kalıtımın temel birimi olan genler, fiziksel yapıyı ve davranışları şekillendirir; daha sonra bu genlerin bir sonucu olan birey, içinde bulunduğu çevreyle etkileşerek hayatta kalma ve üreme mücadelesi verir; buna bağlı olarak seçilir veya elenir. Bu, o genlerin o çevredeki başarısını belirler; dolayısıyla birey adeta bir "aracı" gibidir, daha ziyade birey, genlerin çevreyle etkileşmesinde bir arayüz gibidir. Bu süreçte çevrenin de genlerin işlevini değiştirebildiğinin keşfedilmesi genetiğe bakış açımızı değiştirmiştir; ancak genler ile çevre arasındaki bu temel etkileşim, biyolojik evrimin de kalbinde yer alan mekanizma olmuştur.

Genin evrime olan etkisini anlamamız için ilk önce genin ne olduğunu daha net açıklamakta fayda var: Kalıtsal materyalin, yani DNA’nın, belirli proteinlerin sentezinde görev alan parçalarına gen adını veriyoruz. "Genler, canlıların biyolojik gelişimi ve canlılığını korumasında önemli rol oynar." demek dahi genlerin canlılık için önemini açıklamada oldukça yetersiz kalır; çünkü genler aslında bu olaylara sebebiyet veren birim değil, bizim canlılık tanımımızın kökenleridir. Bir diğer deyişle genler, biyolojik anlamda canlılığın en küçük ve anlamlı yapı taşıdır. Her ne kadar kalıtsal materyali olan (yani genleri bulunan) virüsler gibi bazı yapıları cansız olarak nitelesek de, kalıtsal bir niteliği olmayan hiçbir varlığı "canlı" olarak kategorize etmemekteyiz. Bu açıdan bir gen, aynı zamanda kimi biyologlarca “En Küçük Eşleyici” olarak da tanımlanır.

56
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Nihal Günay
Nihal Günay
22K UP
Çeviren 3 gün önce 4 dk.

Küçük bir Avusturya köyünde bulunan bir mumyanın incelemesi sırasında araştırmacılar, alışılmadık materyallerden oluşan bir karışımın bedeni korumak için kullanıldığını keşfetti. Mumyalama yöntemiyle ilgili ilk rapora göre çok az çürüme belirtisi gösteren mumya ince dallar ve talaşla doldurulmuş, çinko klorürle işlenmişti. Bu, alışılagelmiş Mısır tarzı mumyalamadan oldukça farklıydı. Daha ayrıntılı incelemeler sonucundaysa mumyanın yaklaşık 300 yıl önce bu bölgede yaşamış bir papaz olduğunu ortaya çıktı.

Yüzyıllar boyunca gezegenin dört bir yanındaki pek çok topluluk ölülerini (genellikle dinsel sebeplerle) mumyaladı. Tüm bu kültürler, bu işlem için farklı metotlar kullandıysa da her yöntem diğerleri kadar detaylı araştırılmayabiliyor.

16
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı Akademi

Evrim Ağacı Akademi'yi kullanarak kendini Tıp konusunda geliştirebilirsin.

Yaşam Ağacı Gözlemi
Ayşe Yılmaz
Ayşe Yılmaz
59K UP
Gözlemi Yapan 1 gün önce Türkiye, Çankırı
Yapraklı ilçe girişinde gözlemlenmiştir.
0
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Hatice Güler
Hatice Güler
21K UP
İnceleyen10 5 gün önce
Harika bir filmdi gerçekten. İnsana kendi psikolojisini sorgulatıyor. Filmin sonunda hâlâ ikilemdeydim, tartışmaya açık bir sonu vardı ama tek kelimeyle harikaydı. Özellikle psikolojik gerilim sevenlerin hoşuna gidebilir.
9.8/10
(21 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : Shutter Island
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
5
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Cemre Nur
Cemre Nur
50K UP
12 saat önce
Türkiye’nin dini psikotik bozukluk hakkında bilgilendirilmesi gerek. Psikolojik rahatsızlıkların “cin çarpması” gibi açıklanması, tanıyı geciktirip hastalığın kötüleşmesine yol açıyor. Kendi yakınlarımdan birinin psikolojik tedavi alması gerekirken ailesi onu zorla hoca hoca gezdirdiği için hayatı bitmiş, ve bir daha asla normale dönemeyecek durumda. Acı verici bir durum değil mi sizce de ?
1
1 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Ömer Bodakçı
Alıntıyı Ekleyen 13 saat önce
Benim çocukluğumda okullarda bize Kuzey Amerika'da başlangıçta yalnızca bir milyon kadar yerlinin yaşadığını öğretirlerdi. Bu sayının böyle düşük olması, hemen hemen boş sayılan bir kıtayı beyazların ele geçirişinde bir sakınca olmadığı anlamına geliyordu. Oysa arkeolojik kazılardan ve kıyılarımıza gelen ilk Avrupalı kaşiflerden kalan betimlemelerden öğrendiğimize göre artık başlangıçta 20 milyon kadar yerlinin yaşadığını biliyoruz. Genel olarak Yeni Dünya'da Kolomb'un gelişinden sonraki bir ya da iki yüzyıl içinde yerlilerin nüfusundaki azalma oranının %95'i bulduğu tahmin ediliyor. Başlıca ölüm nedeni Eski Dünya'nın mikroplarıydı, Amerikan yerlileri bu mikroplarla hiç karşılaşmamışlardı, bu yüzden de onlara karşı ne bağışıklıkları ne de genetik dirençleri vardı.
Kaynak: Tüfek, Mikrop ve Çelik
1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Burak Albayrak
Ekleyen 11 Eylül 2022 28 dk.

Obsesif-Kompulsif Kişilik Bozukluğu, aşırı düzenlilik ve titizlik ihtiyacı ile kendini gösteren bir C kümesi kişilik bozukluğudur. Semptomlar genellikle kişi yetişkinliğe ulaştığında ortaya çıkar ve çeşitli durumlarda görülebilir. Obsesif-Kompulsif Kişilik Bozukluğu'nun nedeninin, genetik ve çevresel faktörlerin bir kombinasyonunu içerdiği düşünülmektedir.

Obsesif-Kompulsif Kişilik Bozukluğu, Obsesif-Kompulsif Bozukluktan (OKB) farklı bir bozukluktur. İki bozukluk arasındaki ilişki tartışmalıdır; bazı çalışmalar iki bozukluk arasında yüksek komorbidite oranları bulmuştur, ancak diğerleri çok az komorbidite göstermiştir. Her iki bozukluk da katı ve ritüel benzeri davranışlar gibi dış benzerlikleri paylaşabilir. Bu davranışlara yönelik tutumlar, herhangi bir bozukluktan etkilenen kişiler arasında farklılık gösterir.

95
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Bilimler Köyü
Etkinliği Ekleyen 1 ay önce İzmir₺9.000,0020 Temmuz
Atomlardan proteinlere: Yapısal Biyoloji ve Yapısal Taklit
20 Temmuz 2025 15:00 tarihinden 27 Temmuz 2025 12:00 tarihine kadar.

Amino asitler nasıl bir araya geliyor, 3 boyutlu yapı nasıl oluşuyor? Protein yapılarını çözmek, incelemek ve karmaşık protein etkileşimlerini anlamak için hangi teknikleri kullanıyoruz? Etkinlikte bu sorulara cevap ararken, teorik ve pratik oturumlar aracılığıyla protein yapılarını ve etkileşimlerini inceleyeceğiz. Pratik derslerle veritabanı kullanımı (NCBI BLAST, Expasy), protein görselleştirme (PDB, Chimera X), yapı modelleme (AlphaFold), protein etkileşimleri (PISA) ve moleküler kenetleme (HADDOCK, SWISSDOCK) konularını işleyeceğiz.

Devamını Göster
5
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Bilim ve bilimseverler sıkıcı değildir! Evrim Ağacı Etkinlik Platformu'nu kullanarak bulunduğun şehirde veya internet üzerinde toplantılar, etkinlikler, buluşmalar düzenleyebilir, diğerlerinin düzenlediği etkinliklere katılabilirsin. Ayrıca eğer bilimle ilgili bir iş, staj, burs veya eğitim arıyorsan veya bu pozisyonları dolduracak bilimseverler, bilim insanları ve öğrenciler arıyorsan, Evrim Ağacı İlan Platformu'nu kullanarak Türkiye'deki ve Dünya'nın her yanındaki bilimseverlerin oluşturduğu ağa katılabilir, bu ağa güç katabilirsin!

Turan Tufan
Turan Tufan
65K UP
Yazar 18 Ekim 2014 7 dk.

2005 yılında May-Britt Moser ve Edvard Moser, beynimizin nerede olduğumuzu ve nereye gittiğimizi hesaplamasında büyük öneme sahip bir çeşit nöron olan ızgara (grid) hücrelerini keşfettiler. O zamandan itibaren mekansal farkındalığın, hafızanın ve karar mekanizmasının işlevsel hale gelmesinde rol oynayan ızgara hücrelerinin ‘yer’, ‘sınır’ ve ‘head direction’ gibi diğer tip nöronlar ile ne şekilde iletişim halinde olduğunu bulmak adına çalışmalarına devam ettiler. Izgara hücreleri navigasyon sistemini içeren entorhinal korteks, Alzheimer hastalığının erken evrelerinde çok yoğun olarak hasara uğramaktadır ve bu nedenden dolayı kavramsal yeneteğin ve hafızanın nasıl ve neden kaybolduğunu daha iyi anlayabilmek için Entorhinal korteks Alzheimer ve diğer nörolojik rahatsızlıkların tedavisinde önemli bir potansiyel haline gelmiştir. 

Hayatınızda gözle görebileceğiniz en ileri sistem kendi beyninizin içine kurulmuştur. Kodlanan bir sistemin varlığı ve tüm hayatınız boyunca karşılaştığınız olayları hafızaya alan ve onları haritalayan bir sistem. 

71
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Cemile Kış
Seslendiren 2 Eylül 2021 17:32
Her aşının yan etkisi vardır. Önemli olan, bu yan etkilerin, aşının koruduğu hastalığın (yan) etkilerinden dikkate değer miktarda az olması, aşının verdiği...
24
İnceleme
Efranur Tari
İnceleyen 6 gün önce
hakkında saatlerce konuşabileceğim her şeyiyle kusursuz tek dizi. karakterler arklarının işleyişinin yarattığı seyir zevkini, hikayenin ve oyunculukların diziyi nasıl eşsiz kılıp arşa çıkardığını izleyince fark edeceksiniz.
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
7
2 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çınar Civan
Çeviren 3 Ağustos
Bursa'daki Uludağ'a doğru yola çıkan bu motosikletliler, kendilerini haziran ayının sonlarında alçak bulutların ve sisin üzerinde buldular. Parlak Güneş tam arkalarındayken, büyük dağın yamacındaki manzara güzel, atmosferik bir ışık halkası ve sis gökkuşağını ortaya çıkardı. Bazıları tarafından "Heiligenschein ya da Brocken Hayaleti" olarak bilinen bu su damlacıklarının yarattığı ışık olayı (ya da kısaca “ışık halkası”), bazen uçaklardan ve hatta yüksek binalardan da görülebilir. Genellikle parlak bir hale ile çevrelenmiş karanlık bir dev gibi görünür. Tabii ki karanlık dev, sadece gözlemcinin Güneş'in karşısına düşen gölgesidir. Bulutlar ve sis, yağmur damlalarından çok daha küçük su damlacıklarından oluşur ve Güneş ışığını kırıp yansıtarak ışık halkasının renkli halesini ve bu daha geniş olan sis gökkuşağını oluşturur.
1
1 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

İnci Şardağ
Yazar 7 Şubat 2021 12 dk.

Evrimsel biyolojide mimikri diğer bir adıyla taklitçilik, bir türün avından veya avcısından gizlenmek için diğer türe benzer özellikler geliştirmesi olarak tanımlanır. Doğada yaygın olarak karşılaştığımız mimikri örneklerinin başında canlıların birbirlerinin görünümünü taklit etmeleri gelse de koku, ses ve davranış gibi canlıların biyokimyasal özelliklerin taklit edildiği örnekler de bulunmaktadır. Daha detaylı bir şekilde Max Planck Enstitüsünde Davranış Fizyolojisi üzerine çalışan Wolfgang J. H. Wickler mimikriyi, “Taksonomik olarak yakından ilişkili olmayan iki veya daha fazla organizmanın yüzeysel benzerliği ile karakterize edilen fenomen” olarak tanımlamaktadır.

Genellikle mimikri davranışının oluşturulmasındaki amaç, taklit eden canlının, taklit edilen canlı dışında üçüncü tür bir canlıyı kandırmaktır. Bu üçüncü canlı, taklit eden türün avı veya avcısı olabileceği gibi, taklit ettiği türün dişisi veya erkeği de olabilir. Kısacası mimikri, canlının kendine zarar verebilecek diğer türleri kandırmak veya manipüle etmek amacıyla kamuflaj davranışı sergilemesi ve uyarı sinyalleri oluşturmasıdır. Doğada bu mekanizma temelde avcılara karşı bir savunma olarak geliştirilmiş olsa da avcıların da mimikri sayesinde avlarının güvende hissetmelerini sağlayarak onları kandırdıkları örnekler bulunmaktadır.

88
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı
Yazar 1 Ocak 2018 13 dk.

Pozitif bilimlerde araştırmanın güzel tarafı, bir gizemi çözmekten çok, o gizemin kendisi olmaktadır. Gizli olan bir şey açığa çıktığında artık, çekiciliğini yitirir. Öte yandan mitokondri, hem ökaryotik hücreler için enerji üretme mekanizması olarak, hem de ökaryotik hücreye evrimleşmedeki rolü ile hala cevaplanmayı bekleyen gizemlere sahiptir.

Birçok soru cevaplanmayı beklemektedir: İlkel hücreler nasıl oldu da spontan proton aşamalı değişimini kullanabilir hale geldi? Mitogenomda (Mitokondriyal genomda) bulunan genler neye göre ve nasıl konak hücrenin nükleer genomuna entegre oldu?

153
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Semra Ece
6 gün önce
Mesela çoğunluğu dişi olan bir sürü içine bırakılan erkek en fazla ne kadar boşalabilir arka arkaya en fazla boşalan hayvan nedir?
2
1 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Gökhan Eren
Gökhan Eren
144K UP
Yazar 12 Haziran 2019 5 dk.

Endolitler, kayaların iç kısımlarında veya kayaların iç kısımlarında bulunan mineral taneleri arasındaki gözeneklerde yaşayan organizmalardır. Bakteriler, arkeler ve mantarlar da dahil olmak üzere binlerce bilinen endolit türü vardır. Bu canlıların çok çeşitli ortamlarda bulunduğu düşünülmektedir. Hatta, yer kabuğunun yaklaşık 3 kilometreye kadar olan derinliklerinde bile bulunmuşlardır. Bu organizmaların birçoğu, kayalarda bulunan inorganik maddelerden kendi organik bileşiklerini üreten ototroflardır.

Endolitler, sığ yüzeylerden derin kıtasal kabuğa ve okyanus kabuğuna kadar çeşitli ortamlarda bulunur. Endolitler, zorlu koşullarda gelişen bir organizma olan ekstremofil grubu canlılardır. Ekstremofiller, insanlar için ölümcül sayılan zor koşullarda hayatta kalabilen organizmalardır.

28
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Fatih Oğulcan Kaya
İnceleyen10 10 Şubat 2024
Ve tekrardan "kaderin cilvesi" tanımına uyan bir biyografi filmi. Trajedi, gariplikler, hüzün ve romantizm barındıran gerçek bir öykü. Zaten sanatla ilgili bir insanın hayata kattığı romantizmi ne geçebilir ki! Müziğin notaları gibi hayatla ahenk içinde olmak başka bir şey olsa gerek.

Gerçek bir yaşantı üstünde yorum yapmaktan ziyade film üzerinde ve aktarılabildiği kadarıyla hissettirdikleri ve kişisel yorumumu açıklamak isterim. Aslında hayat her şeyi olması gerektiği gibi ve olması gerektiği sırada veriyor bizlere. Sefil olmanız gereken zamanda sefil, hasta olmanız gereken zamanda hasta ve güçlü olmanız gereken zamanda güçlü rolleriyle oynuyorsunuz perdedeki rolünüzü. Başrol misali. Zaten rolünüzü olması gereken zamanda oynamamak bozmaz mıydı ahengi! İşte hayata bu açıdan bakmak hoşuma gidiyor benimde. Bunların tümünü yaşayıp, silkelenip, sarsılıp ve özünüzü koruduğunuzda filmin sonu gibi oluyor her şey.

Bir piyano sonatı ve sizin hikayeniz, notalarınız. Kayıplarınızla, pişmanlıklarınızla, kararlarınızla ve içinizdeki romantizmle. Her ne anda ve halde olursa olsun tek yapabildiğiniz şeye kıymet verin. Parmaklarınız yara bere içinde bile olsa o tuşlara basın.
Film
9.5/10
(113 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : The Pianist
Yönetmen: Roman Polanski
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
11
1 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'na Destek Ol
Tüm Reklamları Kapat
Mehmet Ali Keçeli
Üye 5 gün önce Henüz cevap yok.
Acaba güneş yelkenleri teknolojisi güneş panellerine yan alternatif olarak fotonların koyduğumuz yelken gibi olan cisme çarparak yaydığı titreşimi enerjiye çevirip kullanmak teknolojik ve bilimsel açıdan yapılabilir mi?
111 görüntülenme
Güneş yelkenleri mekanizması enerji üretimi için kullanılır mı?
Güneş yelkenleri mekanizması enerji üretimi için kullanılır mı?
0
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

YouTube, Evrim Ağacı tarafından hazırlanan içerikleri video yoluyla öğrenmenin en iyi yolu! Ayrıca kanalımızda birçok bilim insanıyla röportajlarımızı, çeşitli deney gösterilerini ve diğer bilim içeriklerimizi bulabilirsiniz.

Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 21 Eylül 2011 9 dk.

Sadece insana ait olduğunu sandığımız -ve açık bir şekilde yanıldığımız- pek çok özellik gibi, süt dişleri (diğer isimleriyle hatalı dişler, ön dişler, bebeklik dişleri veya geçici dişler) de memelilerin çok büyük bir kısmında vardır ve yavrular belirli bir olgunluğa eriştiğinde düşerler, yerini kalıcı dişlere bırakırlar.

Aslında bu, başlı başına diş değişimi/yenileme isimli daha kapsamlı bir sürecin bir parçasıdır. Memelilerin atası konumunda olan balıklar ve sürüngenler sınıflarında da görülür; ancak bu sınıflarda dişler ömür boyunca, belirli aralıklarla ve sürekli olarak yenilenmektedir. Memelilerde ise bu süreç kesintilidir. Bir diğer deyişle, diş değiştirme olgusu omurgalı hayvanların çoğunun doğal bir parçasıdır; önemli olan, bunun sürekli mi yoksa kesintili mi olacağıdır.

32
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Doğada nadir bulunan bu element, genellikle kurşun, bakır, kalay, gümüş ve altın gibi metallerin arıtılması sırasında yan ürün olarak elde edilir.

Katılaştıkça genişleyen nadir metallerden biridir, bu özelliği sayesinde tip metal üretiminde kullanılır.

Bizmut, düşük toksisiteye sahip olması nedeniyle kurşunun yerine tercih edilir. Lehimlerde, yangın dedektörlerinde, elektrik sigortalarında ve düşük erime noktalı alaşımlarda kullanılır.

Ayrıca, bizmut oksit kozmetik ürünlerde ve boyalarda pigment olarak, bizmut (III) klorür oksit ise kozmetiklere inci etkisi vermek için kullanılır.
💻 Yazar: Sevcan Aslan
󰜼 Editör: Dilan Emektar

ℹ️ Bu içerik, Evrim Ağacı internet sitesinden derlenerek hazırlanmıştır. Derleme sırasında bazı önemli detaylar kaybolmuş olabilir. Konu hakkında eksiksiz bilgi almak ve kaynaklarımızı görmek için içeriği lütfen evrimagaci.org üzerinden okuyunuz.
Berivan Yakut
Üye 16 Mayıs 2021 1 Cevap
Diyafram nefesi daha avantajlı ise insanların çoğu neden yanlış nefes alıp verir?
351 görüntülenme
1
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nın çalışmalarına Kreosus, Patreon veya YouTube üzerinden maddi destekte bulunarak hem Türkiye'de bilim anlatıcılığının gelişmesine katkı sağlayabilirsiniz, hem de site ve uygulamamızı reklamsız olarak deneyimleyebilirsiniz. Reklamsız deneyim, sitemizin/uygulamamızın çeşitli kısımlarda gösterilen Google reklamlarını ve destek çağrılarını görmediğiniz, %100 reklamsız ve çok daha temiz bir site deneyimi sunmaktadır.

Kreosus

Kreosus'ta her 50₺'lik destek, 1 aylık reklamsız deneyime karşılık geliyor. Bu sayede, tek seferlik destekçilerimiz de, aylık destekçilerimiz de toplam destekleriyle doğru orantılı bir süre boyunca reklamsız deneyim elde edebiliyorlar.

Kreosus destekçilerimizin reklamsız deneyimi, destek olmaya başladıkları anda devreye girmektedir ve ek bir işleme gerek yoktur.

Patreon

Patreon destekçilerimiz, destek miktarından bağımsız olarak, Evrim Ağacı'na destek oldukları süre boyunca reklamsız deneyime erişmeyi sürdürebiliyorlar.

Patreon destekçilerimizin Patreon ile ilişkili e-posta hesapları, Evrim Ağacı'ndaki üyelik e-postaları ile birebir aynı olmalıdır. Patreon destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi 24 saat alabilmektedir.

YouTube

YouTube destekçilerimizin hepsi otomatik olarak reklamsız deneyime şimdilik erişemiyorlar ve şu anda, YouTube üzerinden her destek seviyesine reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. YouTube Destek Sistemi üzerinde sunulan farklı seviyelerin açıklamalarını okuyarak, hangi ayrıcalıklara erişebileceğinizi öğrenebilirsiniz.

Eğer seçtiğiniz seviye reklamsız deneyim ayrıcalığı sunuyorsa, destek olduktan sonra YouTube tarafından gösterilecek olan bağlantıdaki formu doldurarak reklamsız deneyime erişebilirsiniz. YouTube destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi, formu doldurduktan sonra 24-72 saat alabilmektedir.

Diğer Platformlar

Bu 3 platform haricinde destek olan destekçilerimize ne yazık ki reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. Destekleriniz sayesinde sistemlerimizi geliştirmeyi sürdürüyoruz ve umuyoruz bu ayrıcalıkları zamanla genişletebileceğiz.

Giriş yapmayı unutmayın!

Reklamsız deneyim için, maddi desteğiniz ile ilişkilendirilmiş olan Evrim Ağacı hesabınıza yapmanız gerekmektedir. Giriş yapmadığınız takdirde reklamları görmeye devam edeceksinizdir.

Söz
Evrim Ağacı
Alıntıyı Ekleyen 3 Şubat 2019
Bilim ve barışın, cehalet ve savaşa üstün geleceğine inanıyorum. Ülkeler bir gün yok etmek için değil, üretmek için birleşecek. Gelecek, insan acısını dindirenlerin olacak.
Bu alıntı Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
27
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close