Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Kafana takılan neler var?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 18 Şubat 2015 2 dk.

Çocuklarımızın sınavlarda kopya çekmesinin nedeni, okul sistemimizin notlara değer verme miktarının, çocuklarımızın öğrenmeye değer verme miktarından fazla olmasıdır. - Neil deGrasse Tyson

Her ne kadar "kopya" söz konusu olduğunda tek suçu öğrencide arasak da, eğitmenler, profesörler, öğretmenler, yasa yapıcılar olarak belki de suçun önemli bir bölümünü kendimizde aramalıyız. Örneğin, normalde hiçbir şekilde hırsızlık yapmayan bir kişi, neden bilgi çalma suçu olarak tanımlayabileceğimiz "kopya" davranışını sergilemektedir? Hırsızlık, ihtiyaçtan doğmaz mı?

32
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Seda Baştürk
Seda Baştürk
194K UP
Çeviren 20 Ekim 2020
Satürn ve Jüpiter günden güne birbirine yaklaşıyor. Önümüzdeki iki ay boyunca her gece dışarı çıkıp kontrol ederseniz, bu iki parlak gezegenin gökyüzünde her gün daha da yakın olduğunu göreceksiniz. En son Aralık ayının ortasında, Büyük Kavuşum gerçekleşecek ve iki gezegen birbirinden sadece 0.1 derece uzaklıkta olacak. Dolunayın açısal çapının sadece beşte biri. Bu herhangi bir Büyük Kavuşum olmayacak. 1623 yılından beri Satürn (solda) ve Jüpiter (sağda) hiç bu kadar yakın olmamıştı ve 2080 yılına kadar da bu kadar yakın olmayacak. Bu gökyüzü olayını görmek bir hayli kolay, zaten iki gezegen gün batımından hemen sonra güneybatı yönünde görülebiliyor ve şimdi bile oldukça yakınlar. Görselde astrofotoğrafçı ve arkadaşı yaklaşık iki hafta önce, İtalyan Alpleri‘nde bulunan Tre Cime di Lavaredo‘nun (Lavaredo‘nun Üç Zirvesi) üzerindeki gezegen ikilisine bakarken görülüyor.
2
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Övgü Kayadelen
Çeviren 22 Mart 2014 4 dk.

Popüler çevirimiçi (online) testlerden birine göre, 'gerçek yaşım' asıl yaşımdan 5 yıl az görünüyor. Bu muhtemelen kutlamam gereken bir şey, değil mi? Daha genç her zaman daha iyi midir acaba? Konunun ne olduğuna göre değişir.

Şu bir gerçek ki, yaşlanmak en hafif tabiriyle bazı zorlukları beraberinde getirir. Tat tomurcukları daha etkisiz çalışır, dokunma hissimiz körelir, metabolizmamız yavaşlar, görüşümüz değişir, kas ve kemik kütlemizde eş zamanlı olarak bir azalma olur ve kronik hastalıklara yakalanma riskimiz artar.

20
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Sabri Küsüroğlu
Ekleyen 5 gün önce 6 dk.

Miyopi; gözün, ışığı retinanın önüne odaklaması sonucu uzağı net görememe ile karakterize edilen yaygın bir refraktif kusurdur. Genellikle göz küresinin normalden uzun olması veya korneanın, ışığı gereğinden fazla kırmasıyla ortaya çıkar. Bu anatomik veya optik değişimler nedeniyle uzak nesneler bulanık görünürken yakındaki nesneler net bir şekilde algılanabilir. Miyopi, dünya genelinde milyonlarca insanı etkileyen ve sıklığı giderek artan bir görme problemidir.

Normalde göz, ışığı retina üzerine odaklayarak net bir görüntü oluşturur. Ancak miyopide, gözün ön-arka uzunluğu (aksiyel uzunluk) normalden fazla olabilir veya kornea ile lens ışığı gereğinden fazla kırabilir. Bu durum, paralel gelen ışınların retinanın üzerine değil, önüne odaklanmasına neden olur. Sonuç olarak uzaktaki nesneler bulanık algılanırken, yakındaki nesneler net olarak görülmeye devam eder. Miyopi, optik bileşenlerin yanlış hizalanması veya dengesiz kırma gücüne sahip olması sonucu ortaya çıkan bir refraktif kusur olarak sınıflandırılır.

12
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Umut Karip
Umut Karip
184K UP
Aktaran 3 Mayıs 2023 2 dk.

Yapılan bir araştırmaya göre diğer primat türlerinde bulunan ancak insan genomunda eksik olan genetik kısımlar, insanlığın gelişiminde evrimsel tarihimiz boyunca eklenen genetik parçalar kadar kritik bir rol üstleniyor olabilir. Science dergisinde yayınlanan bulgular, insan genomundaki tarihsel değişiklikler hakkındaki bilgilerimizin önemli bir eksikliğini gideriyor.

Farklı tür canlıların genomlarının dizilenmesi konusunda yapılan devrim, özellikle insan genomuna özgü olan farklılıkların ortaya çıkmasını sağlamıştır. Örneğin konuşma becerisinin gelişmesinde önemli rol üstlenen genler bu şekilde ortaya çıkarılmıştır. Fakat bu çalışmalarda, evrimsel süreç boyunca insan genomundan eksilen genlere daha az dikkat edilmiştir.

44
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Sude Şahin
Sude Şahin
22K UP
İnceleyen4 3 gün önce
Herkese merhaba. Filmi az önce bitirmişken taze bir inceleme yazmak istedim. Bishal Dutta'nın yönettiği bu film korku/gerilim kategorisinde izleyicisiyle buluşuyor. 2023 Aralık ayında sinemaya çıkmış. Ben biraz geç kalmışım izlemek için anlaşılan.
Konusundan bahsedecek olursam: Amerika'da yaşayan ve Hindistan'dan gelen Samidha'nın lisede arkadaşlarıyla kurduğu ilişkiler yolunda gitmektedir. Geçmişteki kurduğu arkadaşlıklarına yenisini eklemeye çalışırken çocukluk arkadaşı olan Tamira ise oldukça kötü durumdadır. Arkadaşına yardım etmeye çalışan Samantha , işleri daha kötü bir hale getirerek iblisi serbest bırakır ve hem arkadaşını kurtarması hem musallat olan iblisten kurtulması gerekir. İçimdeki Şeytan (it lives inside) , çocuklara anlatılan korku hikayelerinin sadece hikayeler ile kalmadığını gösteren bir film oldu.
Korku/gerilim izlemeye düşkün biri olarak bu film beni ne yazık ki pek etkileyemedi. Musallat olan iblisin görüntüsü ya da ana karakterin kabuslarının pek de korkutmaması da bu fikre ulaşmamı sağlamış olabilir. Bir de gerilim yaratacak sahneler daha uzun soluklu olup müzikleri ile daha fazla etkileyebilirdi. Neyse bu haliyle 4/10 puan verebilirim. Kafa dağıtmak için tercih edilebilir.
9.0/10
(6 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : It Lives Inside
Yönetmen: Bishal Dutta
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Alper Kaan Selçukoğlu
Yazar 5 gün önce 15 dk.

Gökyüzünün antik hâkimleri olarak tanımlanan pterozorlar, çoğu yerde sıklıkla "uçan dinozorlar" olarak anılmaktadır. Ancak bu yaygın yanılgının aksine, pterozorlar dinozor değil uçan sürüngenlerdir.[1] Öyle ki "Pterosaur" kelimesi bile Yunanca "kanat" anlamına gelen “pteron" ve "kertenkele" anlamına gelen "sauros" kelimelerinden türetilmiştir.[2]

Pterozorların "uçan dinozorlar" olarak yanlış tanımlanmasının başlıca sebeplerinden biri, Jurassic Park gibi popüler kültür unsurlarının etkisidir. Aslında pterozorlar (Pterosauria) taksonomik bir takımdır. Bu takım, ayakta durduğunda zürafa boyuna çıkan devasa Quetzalcoatlus‘dan, yalnızca 9 cm uzunluğunda ve 40 gram kütledeki Anurognathus gibi çok çeşitli cinsleri içermektedir.

11
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ömer Ekmel Kara
Ekleyen 6 gün önce 8 dk.

Kordoma, embriyonik gelişim sürecinde oluşan notokord artıklarından köken alan ve genellikle aksiyel iskelet boyunca yerleşen nadir görülen malign bir tümördür. İlk olarak 1857 yılında Rudolf Virchow tarafından kafa tabanı tümör tipi olarak tanımlanmış olsa da günümüzde yapılan birçok çalışma, kordomanın embriyonik notokord kalıntılarından geliştiğini ortaya koymuştur. Tümör; sakrum, omurga ve kafa tabanı olmak üzere üç ana bölgede görülebilir. Yapısal olarak mukus üreten, yuvarlak çıkıntılı, yarı saydam ve gri renkte kitleler olup, kıkırdak tümörleri ile benzer histopatolojik özellikler gösterebilir.[1]

Kordoma, bulunduğu anatomik bölgeye göre değişen semptomlara yol açar. Tümör büyüdükçe görsel olarak belirginleşebilir. Üst omurga çevresinde gelişmeye başladığından ötürü komşu yapılar üzerinde baskı oluşturarak çeşitli nörolojik semptomlara neden olabilir. Genel belirtiler arasında sırtta, kol ve bacaklarda ağrı, kas güçsüzlüğü ve/veya duyu kaybı yer alır.

15
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Söz
Evrim Ağacı
Alıntıyı Ekleyen 21 Ocak 2019
İyi bir kahkaha ve insanlara yönelik merhametli olmak, erişebileceğimiz en üst bilgi seviyesidir.
Bu alıntı Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
20
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Hasan Çınar
5 gün önce

Kızıl gerdanlı dalgıç (Gavia stellata) : 


55–67 cm büyüklüğünde, 91–110 cm kanat açıklığına sahiptir. Yaklaşık 1.2 kg ağırlığındadırlar. Üreme dönemi erişkinlerinin, gri bir başı, kalın boyun, kırmızı boğazı, beyaz alt parçaları ve koyu bir örtüsü vardır. 

2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Gözlemi
Pelin Yaşar
Pelin Yaşar
53K UP
Gözlemi Yapan 4 gün önce Türkiye, Adıyaman
Saturnia pyria, Büyük Tavus Kelebeği. Avrupa'nın en büyük güve türüdür. Kanat açıklığı 15 ila 20 cm arasında değişir. Kanallardaki göz desenleri yırtıcılara karşı savunma sağlar. Tarak şeklindeki antenleri sayesinde eşlerini bulurlar, erkelerde antenler görece daha büyüktür. Türkiye'nin bazı bölgelerinde dut, ceviz, elma gibi ağaçların bulunduğu alanlarda görülebilir. Tamamen zararsızdır. Gece aktiftirler. Benim fotoğrafladığım güvenin erkek birey olduğunu düşünüyorum. Bu fotoğrafı 1800 rakımda, yaklaşık 15°C sıcaklıkta, bozkır ikliminin görüldüğü dağlık bir alanda fotoğrafladım.
Kelebek değil böcektir. Tavus Kelebeği ile karıştırılmamalıdır.
3
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Türü
Alper Kaan Selçukoğlu
Türü Ekleyen 1 gün önce
Titanoboa cerrejonensis, soyu tükenmiş dev bir yılan türüdür. İlk fosilleri 2009 yılında Kolombiya'nın Cerrejón kömür madeninde bulunmuştur. Bu tür yaklaşık 60 milyon yıl önce tropikal Güney Amerika'da yaşamıştır.
0
Tıpkı sıcak bir V60 filtre kahve demler gibi, aynı yöntem fakat bu sefer buzlu. 🧊

Ürünü satın almak için:

🌐pazar.evrimagaci.org
Evrim Ağacı Ankara Topluluğu
Etkinliği Ekleyen 1 ay önce Ankara₺250,00 - ₺1.300,003 Mayıs
Antik Tarih ve Mitoloji Serisi II
03 Mayıs 2025 17:00 tarihinden 31 Mayıs 2025 20:00 tarihine kadar.

Evrim Ağacı Ankara'nın Antik Tarih ve Mitoloji dersleri bu dönem yepyeni konular ile devam ediyor! 

Dersler Timuçin Alp Aslan, MA. tarafından verilecektir ve 4 ayrı günde 4 ayrı dersi içermektedir. 

Konuşmacı: Timuçin Alp Aslan, MA.
Orta Doğu Teknik Üniversitesi Tarih bölümünden lisans derecesini aldı. Bologna Üniversitesi’nde Latince, Koç Üniversitesi Kapadokya Okulu, Nümizmatik okulu ve Çevresel Arkeoloji programları gibi uluslararası etkinliklerde yer aldı. Ankara Çayyolu Höyük, Muğla – Milas Labraunda antik kutsal alanı ve Yunanistan’da Büyük İskender’in ilk başkenti Pella’da alan çalışmalarında bulundu. Turist rehberliği alanında yüksek lisans derecesi vardır.


Bilim ile kalın!

Devamını Göster
5
0 Yorum
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Necip Naneci
Necip Naneci
20K UP
4 gün önce
Malesef toplumun genelinde bir tartışma kültürü yok. Karşıt düşüncedeki herkese düşman gözüyle bakıyor, onları diskalifiye etmeye çalışıyoruz ama unutmamalıyız ki bilimi, felsefeyi, edebiyatı, matematiği var eden, onları mümkün kılan şey karşıt düşüncelerdir.
4
1 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

YouTube, Evrim Ağacı tarafından hazırlanan içerikleri video yoluyla öğrenmenin en iyi yolu! Ayrıca kanalımızda birçok bilim insanıyla röportajlarımızı, çeşitli deney gösterilerini ve diğer bilim içeriklerimizi bulabilirsiniz.

Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 23 Ağustos 2011 4 dk.

"Mantık hatası" kalıbı, tıpkı "teori" sözcüğü gibi günümüzde, günlük dilde farklı, bilimde ve felsefede ise farklı anlamlarda kullanılan bir kalıptır. Günlük yaşantımızda genellikle anlayamadığımız ya da anlayamayacağımız kadar karmaşık olan olaylar için “Bu işte bir mantık hatası var.” deriz. Ancak bilim dünyasında mantık hataları, günlük dildeki kullanımı kapsamakla birlikte, burada göreceğiniz gibi çok daha geniş bir alanı içine almaktadır.

Mantık Hatası (İng: "Logical Fallacy"), isimden de anlaşılabileceği gibi, temel olarak, mantıklandırma sürecinde yapılan her türlü hata anlamına gelmektedir. Ancak mantık hataları, olgusal (gerçeksel) hatalardan (İng: factual error) farklıdır. Örnekleyelim:

165
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Meriç Öztürk
Meriç Öztürk
314K UP
Yazar 25 Nisan 2013 12 dk.

Rosalind Elsie Franklin, 25 Temmuz 1920 tarihinde Londra’nın Notting Hill adlı kasabasında Ellis ve Muriel Franklin çiftinin beş çocuğundan ikincisi olarak dünyaya geldi. Annesi ve babası son derece eğitimli ve sosyal bilinci yüksek Yahudi ailelerinden geliyordu ve gerek dinlerine, gerekse Nazi Almanyası’ndan eziyet görmüş halklarına yardım etme içgüdülerine oldukça bağlılardı. Babası Ellis Arthur Franklin, azımsanamayacak boyuttaki aile servetini korumaya devam ederken, bir yandan da bankacılık yapmayı sürdürüyordu.

Rosalind sıra dışı bir çocuktu. Sürekli üç erkek kardeşiyle birlikte vakit geçirmesinden dolayı erkek çocukların ilgilendiği her türlü oyunla ilgileniyor, rekabeti her şeyden çok seviyordu. Yaşıtları gibi oyuncak bebeklerle oynamıyor, sürekli resim çiziyor, aletler icat ediyor ve yazı yazıyordu. Rosalind bu yeteneklerini, gelecekte moleküler modellerini ve ekipmanlarını yapmakta kullanacaktı. 

91
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Blog Yazısı
Aygül Atay
Aygül Atay
25K UP
Blog Yazarı 4 dk.

Mikroblog, ağ bağlantısıyla bir ağ grubuna dahil olan, üyelerin herkese açık veya belirli kullanıcılara kısa metinlerden oluşan içerikleri iletebildiği uygulamadır. Blog içeriğindeki uzun ve detaylı cümlelerden farklı bir şekilde, kısıtlı karakterler ile kısa cümleler kurup paylaşmayı sağlar. Bu cümleler "mikropost" olarak adlandırılır.

Mikrobloglar; metin, ses, görüntü, multimedya ve ekli dosya gönderme gibi özelliklere sahiptir. Öte yandan ürün ve hizmet tanıtımı, satın alma işlemleri, bilgilendirme, güncelleme gibi olanaklar tanır.

2
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Mehemmed Shahmuradov
Bilimsever 4 gün önce Sen de Cevap Ver

İnsanların gelecekteki evrimsel rotasını tahmin etmek oldukça zor, çünkü artık sadece doğal seçilim değil, aynı zamanda kendi yarattığımız teknoloji ve kültürel değişimler de bu süreci derinden etkiliyor. Geleneksel evrimsel baskılar (yırtıcılardan kaçma, zorlu iklimlere adapte olma gibi) modern tıp, tarım ve barınma sayesinde büyük ölçüde azaldığı için, gelecekteki değişimler muhtemelen daha farklı olabilir; örneğin, teknolojiyle daha entegre bir yaşam tarzına uyum (belki bilişsel yeteneklerde veya bilgi işleme hızında değişimler), yeni tür hastalıklara karşı direnç veya hatta genetik mühendislik gibi bilinçli müdahalelerle şekillenebilir. Bazı teoriler, fiziksel güce daha az bağımlı hale geldikçe daha narin yapılar, farklı bağışıklık sistemi profilleri veya belki de uzay yolculuğu gibi yeni ortamlara adaptasyon gibi olasılıkları öne sürse de, en büyük etkenin muhtemelen kendi biyolojimize yapacağımız bilinçli müdahaleler olacağı ve bunun "doğal" evrimden çok "yönlendirilmiş" bir değişime yol açabileceği düşünülüyor; bu da gelecekteki "insan" tanımını bile belirsizleştirebilir.

3
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Altay Kenger
Seslendiren 9 Ocak 2020 12:50
İnsanların mutlaka arkadaşlarına, eski sevgililerine "psikopat" dediğini duymuşsunuzdur. Benzer şekilde, dengesiz davranan bir komşumuzu "şizofren" olmakla...
23
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close