Berber Cerrahlar: Orta Çağ'da Berberler, Aynı Zamanda Cerrahlardı!
Günümüzde tıp doktorluğunun en saygın dallarından birisi kuşkusuz cerrahlıktır. Öte yandan klasik halk zanaatinin en önemli parçalarından birisi berberliktir. Peki bundan birkaç asır önce, bu ikisinin aynı meslek olduğunu biliyor muydunuz?
Berber-cerrahlık, kökenleri 13. yüzyıla kadar takip edilebilen bir meslektir. Bu dönemde şehirler henüz oldukça küçüktü ve birçok "popülasyon merkezi"nin kendisine ait bir hekimi ve hamamı ("banyo evi") bulunuyordu. İşte berber-cerrahlar, bu mini-şehirlerde görevlerini icra eden, hem saç ve sakal kesip, peruk takımı gibi kozmetik prosedürleri uygulayan, hem de kırık-çıkık düzeltme, ot-temelli tedaviler uygulama, kanama durdurma, diş çekimi, katarakt temizleme, kangrenli uzuvlara ampütasyon gibi çeşitli cerrahi operasyonları gerçekleştiren uzmanlardı. Ayrıca kupalama ve sülük tedavisi gibi sahtebilim uygulamaları da bu dönemde berber-cerrahlar tarafından uygulanıyordu. Bu kişilere "uzman" diyoruz; çünkü berber-cerrah olmak için bir kişinin 7 yılı bulabilen süreler boyunca çıraklık yapması gerekiyordu. Bu, birçok diğer meslekten daha uzun bir eğitim dönemi demektir.
Bu berber-cerrahlar, operasyonlarını gizli ve steril ortamlarda değil; halka açık ve genellikle şehir merkezindeki bir gösteri ile icra ederlerdi; çünkü bir berber-cerrah ameliyatı, halkın eğlencelerinden birisiydi. İnsanlar operasyon etrafında toplanır, berber-cerrahın mesleğini icra etmesini izlerlerdi.
İşin berberlik ayağı da oldukça ilginçti: Günümüzdeki berber/kuaför salonlarının dedikodu ve iletişim kaynakları olması tesadüf değil. Bundan asırlar önce, Bolonya'daki berber-cerrahların berber salonlarında Roma ve Venedik'ten gelen havadislerin yüksek sesle ve halka açık şekilde okunduğuna dair bazı tarihi kanıtlar bulmak mümkün.
Neden Hekimler Değil de Berberler?
Burada aklınıza takılabilir: O dönemde hekimlik zaten vardı; hatta çeşitli tıbbi uzmanlıklar da şekillenmeye başlamıştı. Cerrahlık gibi önemli bir dal, nasıl oldu da diğer hekimler tarafından değil, berberler tarafından icra edilmeye başlandı?
Bunun da ilginç ve karmaşık bir hikayesi var. Her şey; dini inançlar, hekimler arasında cerrahî uygulamalara yönelik bakış açısı ve... Rahiplerin saçları (veya kellikleri) ile başladı.
Dini İnançlar
İşin dini inançlar ayağında Katolik Kilisesi ve Hristiyanlık bulunuyordu. Tıp tarihinde cerrahi işlerle uğraşan ve hekim olmayan tek meslek grubu berberler değildi. 1215 senesine kadar cerrahi işlemler rahipler tarafından yapılmaktaydı; çünkü hem bu kişiler bir toplumun en eğitimli ve yetkin kişileri olarak görülüyordu, hem de insan vücudunu açmanın, insanın tanrısal kutsallığına potansiyel bir zarar verebileceğine inanılıyordu. Hatta öyle ki, 1200'lü yıllarda Katolik Kilisesi, hiçbir Hristiyan'ın kan dökmemesi gerektiğini ilan etti; bu da, hekimlerin berberlere daha da "kasap" gözüyle bakmasına, böylece cerrahinin saygın bir meslek değil, insanlık-dışı bir uygulama olarak görülmesine neden oldu. İşte bu, hekimler arasında cerrahî uygulamaların saygınlığını iyice azalttı.
Hekimler Arasında Cerrahîye Bakış
Bu saygınlık değişimine bağlı olarak hekimlerin cerrahîye bakış açısı tamamen değişti. Orta Çağ'daki hekimler arasında cerrahlık, "daha düşük seviyeli bir uğraş" olarak görülüyor, bir uzmanlık yerine teknisyenlik olarak algılanıyordu. Hekimler, cerrahi işlemden geçmesi gereken kişilere danışmanlık yapsalar da, bizzat operasyon yapmaktan kendilerini uzak tutmaktalardı. Bunun yerine ya akademik işlerle uğraşıyorlardı ya da zenginlerin kalelerinde aile hekimliği ile uğraşıyorlardı. Dolayısıyla doktorlar cerrahi gibi "düşük seviyeli" bir işe zaman ayırmak istemiyorlardı.
Rahiplerin Kelliği
Peki ya iş nasıl berberlere kaldı? Rahiplerin kelliklerinden ötürü! Katolik kiliselerindeki hijyen standartlarından ötürü rahiplerin kafalarının üst kısmında kel bir bölge (İng: "tonsure") bırakmaları gerekiyordu. Bu nedenle her kilisede bir berber bulunması veya yetiştirilmesi gerekiyordu. Bu geleneğin tarihini 1000'li yıllara kadar takip etmek mümkün. Bu kişiler, sadece saç işleri ile uğraşmamak adına, bu kiliselerde diş çekme gibi operasyonları yapmayı ve kupa çekme gibi sahtebilimsel uygulamaları da öğrenmişlerdi. Öte yandan berberler, zaten halihazırda makas, ustura, jilet, bıçak gibi kesici ve delici aletlere sahip bir meslek grubu olarak, halkın cerrahî ihtiyaçlarını gidermeye en iyi aday olarak belirdiler.
Papa Honorius III'ün rahiplerin cerrahî uygulama yetkisini elinden alarak, cerrahi işleri yapma yetkisini halka vermesi üzerine; hekimler arasında cerrahinin ilgi çekici olmayan bir çaba olmasından da ötürü, berberler bu görevi üstlendiler. Böylece rahipler, insan "ruhunu" hasta eden sebepleri tespit eden tanı koyucular konumuna geldiler; berberler ise buna bağlı olarak cerrahi operasyonlar yapan uzmanlar konumuna...
Bu durum, 1638 senesine kadar böyle devam etti. Bu süre zarfında berber-cerrahlar, kendilerine ait "odalar" inşa ettiler, organize oldular ve söz konusu uzmanlıklarını ellerinden gelen en iyi şekilde icra etmek için sınavlar, eğitimler, çıraklık okulları geliştirdiler. Her ne kadar hekimlik bu dönemde halihazırda oturmuş ve gelişmekte olan bir uzman mesleği olsa da, yine de modern tıbbın yanında neredeyse bir hiçti. Hele ki 14. ve 15. yüzyıllarda "ameliyat" kavramı daha halen bebeklik aşamasındaydı; neredeyse hiç gelişmemişti. Şöyle düşünün: Matbaa, 1452 yılında icat edildi. Amerika kıtaları, Avrupalılar tarafından 1492 yılında keşfedildi. Dolayısıyla bu dönemde insanlığın dünya algısı oldukça kısıtlıydı. İnsan vücudunu açmak, çeşitli hastalıkların sebeplerinden anlamak, bunları cerrahi yöntemlerle temizlemek gibi kavramlar halen bir uzmanlık olmaktan fazlasıyla uzaktı.
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Hekimler Arası Gerginlik ve Hiyerarşi
İşin akademik çekişmeler ayağında da oldukça ilginç ve günümüzdeki rekabet ortamını yansıtan parçalar bulmak mümkün.
St. Cosme Koleji'nde iki ayrı hekimlik seviyesi bulunmaktaydı: Cerrahî yetkisi bulunan hekimler ve bulunmayan hekimler. Bunlardan ilkine uzun kuyruklu bir cübbe verilmekteydi; ikinci grubun cübbesi ise kısa kuyrukluydu. Bu kısa kuyruklu cübbeli hekimlerin cerrah olabilmeleri için ek bir sınavdan geçmeleri gerekiyordu. Bu cübbe uzunluğu arasındaki fark, hekimler arasında rekabet ve çekememezliği doğuruyordu; çünkü kısa-kuyruklu hekimlere göre, uzun-kuyruklu hekimler burnubüyük ve diğerlerine tepeden bakan bir yaklaşıma sahipti.
İşte bu nedenle kısa-kuyruklu hekimler, Paris'teki berberler ile işbirliği kurmaya başladılar. Onlara gizlice dersler vererek, insan anatomisi öğrettiler. Karşılığında ise çeşitli çevrelerde kısa-kuyruklu hekimlerin, güçlü bir dayanışmaya sahip berberler tarafından desteklenmesini bekliyorlardı. Bir grup hekim ile berberler arasındaki bu gizli anlaşma 1210'lu yıllardan 1499 yılına kadar devam etti.
1499 yılında berber-cerrahlar artık o kadar yerleşik ve donanımlıydılar ki, anatomik çalışmalarını sürdürmek için kendi kadavralarını talep ederek, anlaşmanın gizliliğini bozdular. Berber-cerrahların Fransa'daki cerrahî üstünlüğü, 1660 senesine kadar devam etti. O noktadan sonra ise hekimlerin cerrahî üstünlüğüne boyun eğmek durumunda kaldılar.
Cerrahinin Berberlikten Ayrılışı
17. yüzyılda ise, özellikle de İtalya'dan yayılan bir akım, berberlik ile cerrahiyi birbirinden ayırmaya başladı. İtalya'da cerrahi, berberlik ile pek ilişkili değildi; çünkü Bolonya, Salerno ve Padua'daki tıp okulları, hekim adaylarına üst düzey cerrahi eğitimi vermekteydi ve cerrahinin sınırlarını zorlayan araştırmalara imza atmaktaydı. Bu çalışmalar her geçen gün gelişip, bunlara bağlı olarak tıbbi prosedürler karmaşıklaştıkça; hekimlerin alandaki yetkinliği berberlerinkinin çok ötesine geçti. Böylece cerrahi, tekrardan tıbbi bir alan olmaya doğru kaymaya başladı.
1540 yılında Cerrahlar Birliği ile Berberler Birliği birleşerek Berber-Cerrahlar Birliği'ni kurmuşlardı. Ancak cerrahinin karmaşık bir uzmanlık alanı olmaya başlamasıyla birlikte, 1745 yılında İngiliz hekimler, berber-cerrahlar üzerine giderek artan bir baskı uygulamaya başladılar. Bu baskı, belli bir noktadan sonra iki birliğin yeniden ayrılmasına neden oldu. 1800 yılında Cerrahlar Birliği'ne "kraliyet odası" statüsü verildi ve böylece, Londra'da bulunan Cerrahî Kraliyet Okulu kurulmuş oldu.
18'inci yüzyıldan itibarense berberlik ile cerrahî, tamamen ayrı bir şekilde yollarına devam ettiler. Birkaç sembolizm haricinde...
Berber-Cerrahlardan Arta Kalan Sembolizm
Orta Çağ'ın berber-cerrahlarından geriye kalan tek şey, bir grup sembolizm olmuştur. Örneğin Avrupa ve Kuzey Amerika'daki berber salonlarında görülen meşhur kırmızı-beyaz berber direği, berber-cerrahlardan kalma bir işarettir. Bu direkteki kırmızının akan kan, beyazın ise o kanamayı durduran sargı bezi olduğu ileri sürülür. Mavi ise, genellikle sadece ABD'de eklenen bir renktir ve Amerikan bayrağının renkleriyle uyumlu olması için eklenmektedir.
Bir diğer sembolizm ise, günümüz İngilteresi'nde MRCS veya FRCS diplomasını alarak cerrah olan kişilerin "Doktor" ("Dr.") unvanını değil de, "Bay" ("Mr.") unvanını kullanmasıdır. Günümüzde cerrahi uzmanlığı, temel tıbbî eğitimi, doktora eğitimini ve en az birkaç yıllık cerrahî özel eğitimini gerektirse de; Orta Çağ'da herhangi bir eğitim almaksızın, sadece çıraklık ile elde edilebilen bir uzmanlık olarak görülmekteydi.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 43
- 20
- 18
- 9
- 8
- 7
- 2
- 2
- 2
- 1
- 0
- 0
- Wikipedia. Barber Surgeon. (18 Temmuz 2018). Alındığı Tarih: 4 Eylül 2018. Alındığı Yer: Wikipedia | Arşiv Bağlantısı
- Science Museum. Barber-Surgeons. (4 Eylül 2018). Alındığı Tarih: 4 Eylül 2018. Alındığı Yer: Science Museum | Arşiv Bağlantısı
- Schelly. Extinct Professions: Barber-Surgeon. (6 Ekim 2016). Alındığı Tarih: 4 Eylül 2018. Alındığı Yer: My Heritage | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/11/2024 20:50:53 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/7388
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.