Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Kafana takılan neler var?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Eda Alparslan
Aktaran 13 saat önce 3 dk.

Günümüzün küresel sorunlarından biri olan iklim değişikliği, ineklerin diyetlerini etkilemesi nedeniyle yediğimiz peynirlerin besin değerlerinin yanı sıra dokusu, tadı ve rengini de değiştirebilir. Journal of Dairy Science dergisinde yayınlanan bir çalışma, Fransa'da pastörize edilmemiş peynir üretimi yapan Cantal adındaki şirkette tam da bunu gözlemledi![1]

Fransa'nın bu bölgesinde inekler genellikle bölgenin çimenlik alanlarında otlatılıyor. Ancak iklim değişikliğinin gittikçe daha da kötüleşen kuraklıklara yol açması nedeniyle bazı hayvancılar yem olarak mısır gibi alternatifler kullanmaya başladı. Elbette üreticiler, bu değişikliğin hayvanlarını nasıl etkileyeceğini merak ediyordu. Matthieu Bouchon, durumu şöyle özetliyor:

3
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Evrim Ağacı
Yazar 4 Şubat 8 dk.

Evrim Ağacı; entelektüel kitap, film, dizi, belgesel ve benzeri eserleri keşfetmenizi sağlayacak gönüllülük esaslı büyük bir veri tabanı inşa etmektedir. Eksik olan eserleri ekleyerek diğer üyelerin bu eserlerle tanışmasını, görüşlerini paylaşmalarını ve inceleme eklemelerini sağlayabilirsiniz.

Ayrıca insanlık tarihi boyunca dünyamıza önemli katkılarda bulunmuş büyük düşünürler, bilim insanları, sanatçılar ve sporcuları bir araya getirmek için kapsamlı bir kişi veri tabanı da oluşturuyoruz. Bu veri tabanına gönüllü olarak katkıda bulunarak önemli şahsiyetlerin yaşamlarını, eserlerini ve etkilerini daha geniş kitlelere tanıtabilir ve miraslarını yaşatabilirsiniz.

51
3
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 2 Temmuz 2017 29 dk.

Bilim camiası içerisinde sıklıkla duymanız mümkündür: türlerin genetik haritalarına bakarak evrimsel geçmişlerinin çıkarılması ve birbirleriyle olan akrabalık ilişkilerinin belirlenmesi... Şempanzelerle genlerimizin %98 benzer olması ama bir pirinç bitkisiyle bu oranın %60'lara kadar düşmesi, bir bakteriyle ise %2-3 arasına kadar gerilemesi. Bunlar uydurma sayılar değil, üzerinde sayısız farklı araştırma grubunun çalıştığı ve milyonlarca nükleotitin bilgisayar programları aracılığıyla taranması ve haftalar süren analizleri sonucunda ortaya konulan gerçeklerdir. Üstelik evrimsel biyolojinin gücü, bu analizlerde saklıdır: genlere bakmaksızın, başka yöntemlerle (morfolojik analizler, fosil kayıtları, fizyolojik incelemeler, vs.) geliştirdiğimiz evrim ağaçları, genetik analizlerle kontrol edildiğinde %100'e yakın bir başarıyla evrimsel biyolojinin doğru sonuçlar verdiğini görürüz. Yani evrim bir gerçektir ve bu gerçek, genlerimizde de net bir şekilde görülmektedir.

Türler arası genetik benzerlikten bahsederken, gerçek bir "benzerlik"ten söz ederiz. Genlerimizin kodladığı ve bizi "biz" yapan bütün özelliklerimizi kazandıran proteinlere ve onların yapıtaşı olan aminoasitlere baktığımızda, sadece 5 nükleotitin (adenin, timin, guanin, sitozin ve urasil) bütün genetik özelliklerimizi belirlediğini görürüz. Aslında teorik olarak bundan çok daha fazlası mümkündür. Üstelik yapılan incelemeler, canlıların genetik haritalarının birbirinden tamamen farklı olmasının onlar için mutlak bir avantaj sağlayacağını göstermektedir. Çünkü örneğin eğer ki şempanzelerle bizlerin genetik kodları bu kadar benzer olmasaydı, onların sahip olduğı SIV (maymun bağışıklık yetmezliği virüsü) bize bulaşarak AIDS'e neden olan HIV (insan bağışıklık yetmezliği virüsü) evrimleşemeyecekti. Peki madem ki mantıklı bir canlılık tasarımında alternatif genetik planlar olması gerekirken, türlerin her birinin (istisnasız olarak her birinin) genetik kodları birbiriyle aynı temele dayanır ve bu kadar benzerdir?

116
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Ahmet Ensar Artun
İnceleyen6 6 gün önce
Atmosfer oldukça iyi, aksiyon oldukça iyi, üzerinde emek olan bir film. Ancak aksiyon dışında hiçbir şey vaat edemediği için ilk 1 .saatten sonra oldukça sıkıcı olmaya başlıyor. Sürekli yeni bir lokasyonda tekrar tekrar insan dövmek ve öldürmek seyir zevki olarak yeterli olmuyor. Hikaye desen yeterince özgün ve düşünülmüş değil, film tam anlamıyla bir amaç barındırmıyor. Genel olarak yarım kalmış bir film. Bu film üzerine harcanan paraya yazık açıkçası. İzleyicide tam olarak bir etki bırakmıyor. Filmden ayrıldığım birkaç saat içerisinde unuttum mesela. Genel olarak değerlendirecek olursak görsellik ve aksiyon iyi ancak hikayenin kötülüğü ve izleyiciye etki bırakacak özel bir şey vadetmemesi büyük eksik.
Film
6.5/10
(4 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Nazan Bilgin
Nazan Bilgin
3,420 UP
Çeviren 14 Ağustos 2018 18 dk.

Bizim en yakın kuzenlerimiz olan Neandertaller, taştan aletler yapmada ve hayvanları avlamada başarılı olmuş, birçok buzul çağın zor şartlarında hayatta kalmışlardır. Peki, neden 27.000 yıl önce yok oldular?

Neandertaller en az 200.000 yıl boyunca Avrupa ve Batı Asya’da yaşamış ve yaklaşık 27.000 yıl önce yok olmuş bir hominin türüdür. Bu süre içerisinde bu bölgelerde bilinen en soğuk iklim şartlarından bazılarına şahitlik etmişlerdir. Fıçı göğüs, daha kısa uzuv, daha büyük beyin gibi fiziksel özelliklerinin birçoğu onların soğuğa adapte olduklarını ve ısıyı tutmaya adapte olmuş bir vücut biçimine sahip olduklarını gösterir. Hayvan avlamada ve taştan karmaşık aletler yapmada üstün olan Neandertallerin kemikleri son derece kaslı ve güçlü olduklarını, ama sık sık yaralandıklarını ve bu nedenle zor bir hayat sürdürdüklerini ortaya koyar. Şüphesiz Neandertaller 200 bin yılı aşkın bir süre boyunca çevresine başarılı bir şekilde adapte olmuş zeki türlerdir. Peki, onlar ne kadar “insanlardı”? İnsanlara özgü olduğunu düşündüğümüz dil, müzik, sanat ve din gibi davranışlar sergilediler mi? Ve neden modern insanlar Avrupa’ya göç ettikten kısa bir süre sonra ortadan kayboldular?

83
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ayaz Adil Özdemir
Üye 1 gün önce 2 Cevap
Evimde 120x90 santrimetrelik 2 adet büyük bir saksım var. Icinde yeterince toprak olmasina rağmen domatesler salataliklar vb. mevsiminde ektiğim şeyler hem olması gereken süreden ya baya fazla sürede anca ekin veriyolar ya da hic vermiyorlar. Evimde ektigim çiçek benzeri şeyler saksıda olurken bunda olmuyor. Size göre bunu iyileştirmek için ne yapılabilir?
200 görüntülenme
Cevap Ver 1,500 UP
2
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Babür Erdem
Babür Erdem
218K UP
Etkinliği Ekleyen 1 hafta önce AnkaraÜcretsiz4 Temmuz
Biyohibrit Sürü Sistemleri Yaz Okulu (İngilizce)
04 Temmuz 2025 09:00 tarihinden 06 Temmuz 2025 18:00 tarihine kadar.

Biohybrid Swarm Systems Summer School will bring together experts and students to delve into the fascinating intersection of biology, robotics, and computer sciences.

This summer school aims to advance research at the intersection of robotics, artificial intelligence, and biological systems by exploring how biohybrid swarms—where robots and living organisms interact—can be leveraged for collective intelligence. Participants will gain hands-on experience in swarm robotics, bioinspired algorithms, and real-world applications, contributing to the development of innovative methodologies for studying complex adaptive systems.

Objectives

  • Provide a foundational understanding of biohybrid swarm intelligence.
  • Explore the latest advancements in swarm robotics and bioinspired systems.
  • To facilitate communication between students, researchers and experts in the fields of artificial intelligence, robotics and biology.
  • Develop hands-on experience with biohybrid swarm experiments and simulations.
  • Investigate real-world applications of biohybrid swarms.
Devamını Göster
1
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ufuk Derin
Aktaran 9 Aralık 3 dk.

Uluslararası bir arkeolog ekibi, İspanya'daki bir mağarada okçulukta kullanılan bugüne kadar bilinen en eski yay kirişlerini buldu. Ekip, bu av araçlarının yaklaşık 7.000 yıl önce İber Yarımadası'nı yurt edinen Neolitik dönem insanları tarafından yapıldığını düşünüyor. Yay kirişleri ve ok şaftlarında kullanılan malzemelerin analizi, bunların üç farklı hayvanın tendonlarından ve çeşitli yerel ağaçlardan yapıldığını ortaya koydu. Scientific Reports dergisinde yayınlanan bulgular, tarih öncesi insanların dönemin şartlarına göre yüksek bir teknik beceriye sahip olduğunu gösteriyor.[1]

Bilim insanları, fırlatılabilir mızraklar veya yay-ok gibi atılarak kullanılan silahların Avrasya'da yaşayan modern insanlar arasında 45.000 yıl önce, Üst Paleolitik dönemde aniden ortaya çıktığını düşünüyordu. Ancak, 2022 yılında yapılan bir çalışmada aynı bölgede bulunan ve modern insanlara ait olan 54.000 yıllık diş kalıntıların bulunması bu tarihi yaklaşık 10.000 yıl geri çekti. 2023 yılında yapılan bir diğer çalışma ise yay ve okların modern insanlar tarafından kıtalararası yolculukta kullanılmış olabileceğini öne sürdü.

12
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Sizden Gelenler
Sizin sayenizde bende dahil yüzlerce insan aydınlatıldı makaleleriniz heleki evrim hakkındaki videolarınız inanın çok büyük bir başarı elde ettiniz teşekkür ederiz.
Tüm Reklamları Kapat
Sakın Göz Kırpma

NE?
Göz kırpmama yarışmasında iyi olduğunu mu düşünüyorsun?
Beni yeneceksin,öyle mi???
HAYDİ BAKALIM! Dene de görelim.

Nicholas Solis, yazıp resimlediği bu ilk kitabıyla, seni dünyanın en sevilen oyunlarından birine davet ediyor. Dikkat etsen iyi olur çünkü bu hikâyede göz kırpmak yasak.

Hem de tüm kitap boyunca.

Devamını Göster
₺201.00
Sakın Göz Kırpma
Avc1 _
Avc1 _
106K UP
Konu hakkında bilgi sahibiyim 1 gün önce Sen de Cevap Ver

Öncelikle bunların işlevlerine değinmek isterim. Kreatin türlerinin kas hücrelerindeki doğal versiyonu, saklanamayan atp enerjisini glikozdan daha basit bir yapıda depolamaya yarar. Kas geliştirmede aldığınız kreatin benzer işlevde olsa da özellikle yoğun idmanlarda tükeniş denilen evrede daha fazla performans sağlatır. Bu sayede kreatinin ana amacı görülmüş olur. Fazladan özelliği ise kaslarda su depolaması sayesinde hacim kazandırmasıdır. Protein tozları ise kas gelişiminde ihtiyaç olan aminoasitleri alınmasını sağlar. Ancak kreatine kıyasla bir dezavantajı vardır. Doğal proteinlerden basit yapılı olduğundan mide enzimlerinin aktivitesini tam anlamıyla kullanmaz. Bundan dolayı enzim işlevlerinde körelme olur. Protein tozu kullanacak kişilere bundan dolayı fazladan et-tavuk ürünleri tüketilmesi önerilir. [1]

Kısacası, bu iki suplement kas gelişiminde oldukça faydalıdır. Ancak bilinçli kullanıldığı sürece. Yaşınız bu suplementler için biraz erken, doğal beslenmenizi ve yağ oranınız yüksek ise sporla azaltmanızı öneririm.

Tüm Reklamları Kapat

Kaynaklar

  1. Natalie Wilson. Creatine Supplements And The Youth Athlete. Alındığı Tarih: 25 Haziran 2025. Alındığı Yer: pediatricsnationwide | Arşiv Bağlantısı
3
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 15 Ağustos 2014 18 dk.

Bilimsel yöntem, en azından 17. yüzyıldan bu yana bilimin gelişimini karakterize eden, Evren'e dair bilgi edinmeye yönelik, sistematik bir yaklaşımdır. Bilimsel yöntemin basamakları; genel olarak gözlem yapmayı, bir hipotez oluşturmayı, deneyler yapmayı ve bu deneyler yoluyla toplanan kanıtlara dayanarak sonuçlar çıkarmayı içermektedir. Bilimsel yöntemin basamakları şunlardır:

Elbette, bilimsel yöntemin bütün aşamaları boyunca eleştirel düşünme, şüphecilik ve etik hususlar esastır. Bilim insanları, bilimsel yöntemin her bir basamağında, kanıtlarla çelişen hipotezleri bir kenara atmaya veya revize etmeye istekli olmalı ve çalışmalarını sorumlu ve etik bir şekilde yürütmelidir.

218
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Evrim Ağacı'na Destek Ol
NGC 602 ve Ötesi

Bir istiridye gibi görünen bulutların ve inci gibi görünen yıldızların daha da ötesine bakın. Yaklaşık 200 bin ışık yılı uzaklıkta bulunan, uydu galaksi Küçük Macellan Bulutu‘nun eteklerinde, 5 milyon yıl yaşında genç bir yıldız kümesi bulunuyor. NGC 602 olarak isimlendirilen kümenin Hubble ile çekilen bu görüntüsünde, oluşum zamanına ait gaz ve toz ile çevrili olduğu görülüyor. Sırtlar ve geriye doğru kıvrılmış şekiller, NGC 602‘nin devasa genç yıldızlarından gelen şok dalgaları ve enerjik ışınımın tozlu materyali aşındırdığı düşünülmektedir. Ayrıca kümenin merkezinden uzaklaşan bir yıldız oluşumunun ilerlemesini tetiklediği güçlü bir şekilde gösterilmektedir. Küçük Macellan Bulutu’nun tahmini mesafesinde, bu görsel yaklaşık 200 ışık yıllık bir alanı kaplıyor. Bu keskin ve çok renkli görüntünün arka planında harika galaksiler de görülmekte. Bu galaksiler, NGC 602’nin ötesinde yüz milyonlarca ışık yılı uzaklıkta bulunuyorlar.

16 Mayıs 2021 Günün Astronomi Fotoğrafı (NASA APOD)

📸 Kaynaklar ve Katkıda Bulunanlar:
Görsel Kaynağı: NASA, ESA, ve Hubble Miras Ekibi (STScI/AURA) - ESA/Hubble İş Birliği
Çeviren: Seda Baştürk
Çeviri Editörü: Eda Alparslan

🔗 Tüm APOD içeriklerini görmek için:
https://evrimagaci.org/apod
Söz
Aslı Sarı
Aslı Sarı
20K UP
Alıntıyı Ekleyen 1 gün önce
Sokrates der ki: “Tanrılardan biri hazla elemi birleştirip karıştırmak istemiş, bunu başaramayınca, bari şunları kuyruklarından birbirine bağlayalım, demiştir.”
Metrodorus, kederin bir çeşit zevkle karışık olduğunu söylermiş, bilmem o da aynı şeyi mi söylemek istiyordu; fakat bana öyle geliyor ki insan kendini hüzne bile bile, isteye isteye, seve seve bırakır. İnsan mahsus da kederli görünebilir; onu demek istemiyorum. Üzgün zamanımızda bile gülümseyen, hoşumuza giden, ince ve tatlı bir şeyler duyar gibi oluruz. Acaba bazı ruhlar için hüzün bir zevk, bir gıda değil midir?
Est quaedam flere voluptas. Ağlamak da bir zevktir. Ovidius
Kaynak: Denemeler
0
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ahmet Berke Candan
Seslendiren 26 Kasım 2020 5:26
Ne yazık ki birçok ortamdaki dış gürültü, kulaklıklardan gelen sesi baskılar, bozar veya engeller. Daha önce bir uçakta veya kalabalık bir sokakta müzik...
25
Söz
Evrim Ağacı
Alıntıyı Ekleyen 19 Ocak 2019
Ne zaman bir kitap okusanız, bir yerlerde bir kapı açılır ve içeri daha fazla ışık dolar.
Bu alıntı Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
27
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.

Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.

Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.

Bilimler Köyü
Etkinliği Ekleyen 1 ay önce İzmir₺9.000,006 Temmuz
Biyoloji, Termodinamik ve Görelilikte Dönüşen Paradigmalar
06 Temmuz 2025 15:00 tarihinden 13 Temmuz 2025 12:00 tarihine kadar.

Kuantum süperpozisyon ve dolaşıklık gibi olgular üzerindeki kontrol gücümüzün artması, kuantum bilimi ve teknolojilerinde ikinci bir devrim için yeni bir düşünsel zemin oluşturdu. Bu etkinlikte, bu kuramsal enformasyon kavramlarının moleküler biyoloji, enformasyon termodinamiği ve nedensel görelilik gibi farklı alanlarda tetikleyebileceği derin değişimleri ve bu süreçte bu kavramların kendilerinin geçirebileceği dönüşümleri tartışacağız. Ayrıca, oda sıcaklığında ve makro ölçekte çalışan kuantum teknolojilerinin geliştirilmesine giden alternatif yolları hayal ederek, üçüncü kuantum devrimine nasıl ulaşabileceğimize dair varsayımlarda bulunacağız.

Devamını Göster
0
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close