Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Utku Derin
Utku Derin
351K UP
Aktaran 4 gün önce 3 dk.

Birisinin sizin hakkınızda konuşması ile sizi görmezden gelmesi arasında bir seçim yapsanız hangisini daha makul bulacağınız, Shakespeare'den bir soru olmasa da Mississippi Üniversitesi'nden bir profesörün öncülük ettiği araştırma ekibinin cevaplamaya çalıştığı bir konuydu. Uzun yıllardır dışlanma üzerine yapılan araştırmalar, bir yabancının sizi kısa bir süreliğine bile görmezden gelmesi gibi küçük şeylerin, kendimizi kötü ve değersiz hissetmemize neden olabileceğini gösteriyor. Mississippi Üniversitesi'nde psikoloji profesörü olan Andrew Hales şunları söylüyor:

İşin içine bir de dedikodu girince iş çok daha karmaşık bir psikolojik bilmeceye dönüşüyor. Hales şöyle devam ediyor:

16
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Mert Akıncı
6 gün önce
Yumuşak güç kavramıyla ilgili henüz bitirdiğim kitabıma göz atmak isterseniz ekte:
1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 14 Temmuz 2021 2 dk.

Dünya çapında 3,2 milyondan fazla insanın hayatını yitirmesine neden olan ve önceki koronavirüslerin neden olduğu ölümlerin sayısını tek bir yıl içinde gölgede bırakan COVID-19 pandemisinde salgın bilimciler (epidemiyologlar), hastalığa neden olan SARS-CoV-2 isimli virüsün, hayvanlardan insana zoonotik olarak geçtiğini düşünüyorlar. Ancak virüsün insanlara adapte olmasını mümkün kılan viral mutasyonlar hakkında çok az şey biliniyordu.

Cell dergisinde yayınlanan yeni bir çalışma, virüsün insan da dahil konak hayvanların hücrelerine tutunup onları enfekte etmesini sağlayan "mızrak" proteininin kritik bir bölgesini başarıyla tanımladı.[1] Mızrak proteinleri, virüsün özellikle de akciğer hücrelerine bağlanmasını sağlayan, virüse taç ("korona") şeklini veren yapılardır. Araştırmacılar, bu proteinler üzerinde güçlü bir seçilim baskısı olduğunu keşfettiler ve mutasyona uğrayarak insanlara son derece hızlı bir şekilde yayılmasına izin veren genetik diziyi tanımlamayı başardılar.

28
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Hüseyin Güngör
İnceleyen7 8 saat önce
Yönetmen Jack Schreier daha çok klip ve dizi yönetmeni ama ikinci filmi uzun metraj Robot & Frank diye bir film ve fena da gözükmüyor. Beef diye bir diziyle Emmy kazanmış. Muhtemelen genç bir yönetmen ve bu filmin de altından kalkabilmiş. Film 2 saatlik ilgi çekici bir MCU filmi ve filmin içinden geçmemişler. Bu sevindirici. Öyle muazzam bir film de diyemem ama. Bence, yüzyıllardır o değişmeyen epik bir konu ve temaya rağmen, hikayenin günümüze uygun şekilde farklı olmasından kaynaklanıyor. Çağdaş medeniyette bireyin hayatıyla ne yapacağını bilememe varoluşsal sancısını konu alıyor. Ben kendime çok yakın buldum ve hissettim. O yüzden izletti. Böyle bir tema beklememiştim.

Ve, şu ana kadar MCU evreninde arka planda ilerleyen yeni bazı anti karakterlerin oluşturduğu bir takımın ilginç ve eğlenceli dünyasına çekiyor ama bu noktada tabii ki böyle karakterlerin sulandırılmasından hiç hoşlanmıyorum. Alexei zaten bunun için var zorlamanın anlamı yok. Alexei tabii ki daha çok izlemek istediğim tek karakterdi. Filmde en çok konuşulacak karakter ise Sentry ki hikaye de aslında onun hikayesi. Kendisini bir çizgi romanda okumuş ve çok sevmiştim. Hafifletmediklerine sevindim. Karakter de film de biraz bipolarizasyon üzerinde ilerliyor. Tüm potansiyellerine rağmen boşluğa düşen insanlar... Final doğal olarak biraz peh duruyor ama böyle bir konuya ancak bu final olur ve içine çekiyor. Çekimler IMAX'e yakışır şekilde çok genişten ve güzel. Müzikler de kayda değer.
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
0
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Beril Sıla Topak
Felsefe ve edebiyata ilgim var. 3 gün önce Sen de Cevap Ver

Varouşçuluk (egzistansiyalizm), 19. yüzyıl ortalarında Fransa'da ortaya çıkmış bir felsefe akımıdır. Temelinde insanın kendi varoluşunu, kendi değerlerini, fikirlerini kendisinin oluşturabileceği, kendisinin yaratabileceğine dayanan bir akımdır. Aslında bu düşünce dönemin baskın felsefe düşüncesine bir tepkidir. İlk varoluşçu filozofun da Soren Kierkegaard olduğu düşünülür ki kendisi Kantçılık ve Hegelciliğe karşı olarak bireysel bir tutuma sahiptir.

Varoluşçuluğun diğer temsilcileri için;

-Jean Paul Sartre

Tüm Reklamları Kapat

-Nietzsche

-Karl Jaspers

-Martin Heidegger

-Gabriel Marcel

Tüm Reklamları Kapat

-Albert Camus gibi isimleri görebiliriz.

Varoluşçuluğun burada açıklayabileceğimden çok daha derin bir akım olduğunu düşünüyorum. Ve bireysel olarak da üzerine düşünmeyi en sevdiğim felsefi akımlardandır. Bu nedenle Varoluşçuluk fikri üzerine ufuk açıcı olduğunu düşündüğüm kitaplar şunlardır:

Yusuf Atılgan – Aylak Adam

Franz Kafka – Dönüşüm

Albert Camus – Başkaldıran İnsan

Milan Kundera – Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği

Fyodor Dostoyevski – Yeraltından Notlar

Fyodor Dostoyevski – Budala

Albert Camus – Veba

Jean Paul Sartre – Bulantı

Tüm Reklamları Kapat

Fernando Pessoa – Huzursuzluğun Kitabı

Oğuz Atay – Tutunamayanlar

Soren Kierkegaard- Either/Or: A Fragment of Life.

Tüm Reklamları Kapat

Eğer daha didaktik bir okuma deneyimi istiyorsan dilinin ve anlatımının görece sade ve akıcı olduğunu düşündüğüm Jean Paul Sartre-Varoluşçuluk'u tda avsiye ederim.

İyi ve bol düşünmeli günler dilerim!

6
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tolunay Dündar
Çeviren 9 Eylül 5 dk.

İnsanların yalan söyleme davranışının arkasındaki tek motivasyon aldatmak veya çıkar sağlamak değildir. Mesela kimi zaman karşımızdaki kişiyi incitmemek için yalan söyler, yani bir sosyal normu korumak için bir diğerini bozarız.

Başta birer araç olarak ortaya çıkan robotların gitgide insanların yanında çalışan birer ekip arkadaşına dönüşmeye başlaması, etik ve yalan gibi kavramlar hakkında insanlar için geçerli olan normların robotlara uygulanıp uygulanamayacağı sorusunu da beraberinde getirdi. Bu konuyla ilgilenen araştırmacılar tarafından, robotların farklı nedenlerle yalan söylediği üç farklı senaryo sunularak insanlardan bu senaryolarla ilgili fikirlerini belirtmeleri istendi. Elde edilen sonuçlara göre, bir robotun bir insana acı vermekten kaçınmak amacıyla o kişiye dış dünya hakkında yalan söylemesi kabul edilebilirken bir robotun kendisiyle ilgili yalan söylemesi kabul edilebilir değildi. Bununla birlikte araştırmada yer alan katılımcıların büyük çoğunluğunun bu "kabul edilemez" aldatıcı davranışlar için robottan ziyade robotu geliştirenler gibi üçüncü partileri suçladığı ortaya çıktı.

15
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İstanbul Üniversitesi Matematik Kulübü
Etkinliği Ekleyen 2 hafta önce İstanbulÜcretsiz23 Mayıs
Öğrenci Matematik Çalıştayı XI
23 Mayıs 2025 10:00 tarihinden 23 Mayıs 2025 16:00 tarihine kadar.

İstanbul Üniversitesi Matematik Kulübü olarak bu yıl 11. ‘sini düzenlediğimiz Matematik Çalıştayımızda, birbirinden değerli konuşmacılarımız ve panelistlerimiz sizlerle.

Konuşmacılarımızın ve panelistlerimizin bilgi ve deneyimlerinden yararlanmak istersen aşağıdaki formu doldur, etkinlik gününde aramızda yerini al.

Katılım formu;

https://forms.gle/b4dLBBKKKeLodRQ18

Daha detaylı bilgi almak için bize ulaşabilirsiniz.https://www.instagram.com/iumatematik/

Devamını Göster
6
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Eda Alparslan
Aktaran 2 gün önce 2 dk.

Autonomous University of Barcelona'dan araştırmacıların Chemosphere dergisinde yayınladığı çalışma, polimerlerden üretilen poşet çayların demlenirken milyarlarca nanoplastik ve mikroplastik saldığını detaylarıyla açıklıyor. Çalışma bu salınımın insan bağırsak hücrelerinde emilebildiğini ve bunun sonucunda kan akışına karışarak tüm vücuda yayıldığını gösteren ilk çalışma niteliğinde.

Günümüzde plastik atıkların sebep olduğu kirlilik, gelecek nesillerin sağlık ve refahını her geçen gün daha çok etkileyen ciddi çevresel sorunlara yol açmakta. Gıda paketlemesi, nano ve mikroplastiklerin sebep olduğu kirliliğin ve bu parçacıkların insanlar tarafından solunmasının ve sindirilmesinin temel kaynaklarından birisi.

5
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Burak Albayrak
Ekleyen 20 Eylül 2022 37 dk.

Kolesterol, insan yaşamı için gerekli olan lipofilik (yağda çözünür) bir moleküldür. Hücre zarının yapısal bir bilişenidir ve çeşitli steroid hormonları (örneğin, kortizon ve aldosteron ve adrenal androjenler) D vitamini, seks hormonları (testosteron, östrojenler ve progesteron) ve safra asitlerinin sentezlenmesi için bir yapı taşı görevi görür. Kolesterol, stabilite ve akışkanlık sağlayan yapısal rollerinin yanı sıra hücre fonksiyonunun düzenlenmesinde de önemli bir rol oynar.

Kolesterol birçok sağlıklı hücre fonksiyonunun merkezinde yer alırken, anormal kan konsantrasyonlarına ulaşmasına izin verilirse vücutta ciddi sorunlara neden olabilir. Yüksek Kolesterol olarak da bilinen Hiperkolesterolemi, bir hastanın kanındaki LDL-kolesterol konsantrasyonlarının yükseldiği durumu ifade eder. LDL-kolesterol seviyeleri çok yüksek olduğunda, erken aterosklerotik kardiyovasküler hastalık riski artar. Yüksek kolesterol seviyeleri, ayrıca kolelitiazis gibi birçok genetik hastalıkta da rol oynar.

53
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ali Kaya
Ali Kaya
365K UP
Çeviren 5 Haziran
Ya Mars'ta gölgenizi görseydiniz ve o insan olmasaydı? O zaman belki de Mars'ı keşfeden Perseverance keşif aracısınız. Perseverance 2021'den bu yana Kızıl Gezegen'i inceliyor, volkanizmanın ve eski zamanlarda akan sudan oluşan karmaşık bir tarihin kanıtlarını buluyor. Aynı zamanda Güneş Sistemimize nefes kesici görüntüler de gönderiyor. Görüntüde ise Perseverance, 2024 yılının Şubat ayında Güneş'in karşısına ve Jezero Krateri'ndeki Neretva Vadisi'ne bakıyor; karenin üst kısmında ise yerel bir tepe görülüyor. Araba büyüklüğündeki keşif aracının insan olmadığı açıkça belli olan gölgesi, dağınık kayaların üzerine yerleştirilmiş olarak merkezin altında görülebiliyor. Artık uçan arkadaşı Ingenuity olmadan çalışan Perseverance, Mars'ta eski zamanlardaki yaşam izlerini aramaya devam ediyor.
0
1 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Hakan Yener
Hakan Yener
52K UP
Üye 4 gün önce Henüz cevap yok.
5 milyon yıl önceden bir fareyi günümüze getirdiğimizi düşünelim. Bu fareyi yapay bir doğal ortama sokalım ve son 5 milyon yılda habitatında yaşanan her türlü olayı (iklim, avcılar, besin durumu vs.) birebir simüle edelim. Sonuç olarak bu fare 5 milyon yıl geçtikten sonra günümüzdeki farelerle birebir ya da çok yakın özellikte olabilir miydi?
0
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Söz
Evrim Ağacı
Alıntıyı Ekleyen 18 Ocak 2019
Bilim, cehaletin topografisidir.
Bu alıntı Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
21
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Aslıhan Niksarlı
Yazar 8 Ocak 2021 11 dk.

Şempanze fotoğraflarının bir kısmı Dr. Shinya Yamamoto tarafından Bossou’da saha araştırması esnasında çekilmiştir. Kendisi insan ve insan olmayan hayvanlarda sosyalliğin evrimi, bunun zeka ile ilişkisi, işbirliği, fedakarlık gibi konular üzerine çalışmaktadır. Şempanze fotoğraflarının diğer kısmı da Cüneyt Balıkçıoğlu tarafından Uganda gezisi süresinde Kibale Ormanı Ulusal Park'ta çekilmiştir. Dr. Shinya Yamamoto'nun çalışmalarına buradan ulaşabilirsiniz.

Şempanze (Pan troglodytes), Afrika'nın tropik bölgelerindeki savanalarda ve ormanlarda yaşayan, bölgeye endemik olan bir kuyruksuz maymun türüdür. Şempanze vücudu, siyah saçlarla (kıllarla) kaplıdır; ancak yüzlerinde, kulaklarında, parmaklarında, ellerinin içleri ve ayaklarının altlarında saç bulunmaz. Yaşlandıkça bu saçlar dökülür ve kimi bölgelerinde kel alanlar oluşur. Ayrıca özellikle çene bölgelerindeki saçları beyazlamaya başlar. Şempanze erkekleri 35-70 kilo arasındayken, dişiler 25-50 kilo arasında olurlar. Ayağa kalktıklarında boyları ortalama 150 cm civarındadır. Şempanzelerin kolları bacaklarından daha uzundur, neredeyse dizlerinin altına kadar uzanabilirler. Dört ayak üzerinde yürürler ve yürürken parmak eklemlerinden destek alırlar. Öne bakan gözleri ve küçük burunları vardır. Koku alma duyularından çok görme duyularına güvenirler. Doğada ortalama 50 yıl yaşarlar, esaret altında yaşayan bazı bireylerin 60 yaşına kadar yaşadığı gözlemlenmiştir.

53
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Discord
İnceleme
Halis Gönül
İnceleyen10 6 gün önce
Başyapıt...
Film
9.8/10
(85 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : The Godfather
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
10
1 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Stonhenge’de Gün Doğumu

Güneş bugün, gezegenimiz Dünya‘nın göklerinde en kuzeydeki noktasına ulaşıyor. Birçok kültür gündönümü olarak isimlendirilen bu tarihi, mevsim değişikliği olarak işaretliyor. Bu tarih, Dünya’nın kuzey yarım küresinde ilkbahardan yaza ve güney yarım küresinde sonbahardan kışa kadar olan zamandır. Tam olarak gün dönümü, yeryüzünün bazı bölgeleri için bugün gerçekleşirken diğer yerleri için ise yarın gerçekleşecek. Paylaşılan görsel, Birleşik Krallık’taki Stonehenge‘de 2008 yılında yaz gün dönümü haftasında çekildi. Sis, ağaçlar, bulutlar, yaklaşık 4500 yıl önce yerleştirilmiş taşlar ile beraber 4.5 milyar yaşındaki büyük, parıldayan, yaşlı bir küre tablo gibi bir görüntü sunmakta. Dünya’nın dönme ekseninin bin yıl içerisindeki yalpalaması göz önüne alındığında bile, Güneş astronomik açıdan önemli bir şekilde Stonehenge’den yükselmeye devam ediyor.

20 Haziran 2021 Günün Astronomi Fotoğrafı (NASA APOD)

📸 Kaynaklar ve Katkıda Bulunanlar:
Görsel Kaynağı ve Telif Hakkı: Max Alexander, STFC, SPL
Çeviren: Seda Baştürk
Çeviri Editörü: Eda Alparslan

🔗 Tüm APOD içeriklerini görmek için:
https://evrimagaci.org/apod
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 13 Mart 2018 42 dk.

Evrim Ağacı olarak aşı konusundaki "tarafımız", bilimsel ortak görüşten yanadır: Aşıların faydaları ve zararları modern çalışmalar ışığında net olarak bilinmektedir ve eldeki tüm veriler, halk tarafından da özgürce erişilebilirdir. Bu akademik çalışmalar, tartışmasız bir şekilde göstermektedir ki aşılar, modern bilimin en büyük zaferlerinden birisidir; halk arasında yaygın olarak kullanılmalıdır ve bu konuda bilimsel verilere dayanmaksızın veya var olan bilimsel verileri çarpıtma yoluyla karşıtlık yapanlar kamu sağlığını kasten tehdit etmektedir![1][2][3][4][5][6][7][8][9][10][11][12][13][14][15] Aşılar hakkında aklınıza takılabilecek bütün soruların cevaplarını buradaki soru-cevap dizimizden okuyabilirsiniz.

Bu yazımızda, aşıların temel mantığını ve çalışma prensiplerini anlatacağız, geçmişteki aşıların hastalıkları nasıl ortadan kaldırdığını izah edeceğiz, bu hastalık yok edici özelliğinin paradoksal sonuçlarını ele alacağız ve aşı karşıtlığının temel yanlışlarını ve problemlerini inceleyeceğiz. Özellikle COVID-19 salgınıyla gündeme gelen ancak öncesinde de farklı aşılar için aynı çürütülmüş argümanları tekrar tekrar gündeme getiren aşı karşıtlarıyla karşılaştıysanız (veya onlardan biriyseniz), bu yazının sizi bilimsel olarak doğru yönde bilinçlendirmesini ümit ediyoruz.

82
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Yaşam Ağacı Gözlemi
Emel Bayram
Emel Bayram
80K UP
Gözlemi Yapan 14 saat önce Türkiye
0
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Mücahid Köse
Çeviren 2 gün önce 4 dk.

Bilim insanları, iyi bir sınıflandırma sistemine sahip olmayı oldukça önemserler. Nesneleri kategorize etmek ve onları etiketlendirmek birçok bilimsel süreç için kritik bir adımdır; üstelik titizlikle hazırlanmış taksonomik tabloları bir bütün halinde gözden geçirmek de bilimsel sürecin en tatmin edici yanlarından biridir. Aristoteles'in ilk bilim insanlarından biri olarak kabul edildiği düşünüldüğünde dünyayı kategorilere ayırmaya bu kadar düşkün olması pek de şaşırtıcı değildir. Aristoteles, hayvanları "kanı olanlar" ve "kanı olmayanlar" diye ayırdı; bazılarını "karada yaşayanlar", diğerlerini "denizde yaşayanlar" olarak sınıflandırdı.[1] Ancak en ünlü Aristoteles kategorilerinden biri, Batı düşüncesinde tüm canlılar üzerine olan anlayışı şekillendiren bir ayrımdır. İşte bu ayrım, "ruhun (bilincin) bölünmesi" olarak bilinir.[2]

Aristoteles, her biri bir öncekinin üzerine inşa edilen üç tür ruh (bilinç) olduğunu savunmuştur.[3] Bunlar şu şekildedir:

11
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Devrim Açıkalın
Seslendiren 7 Eylül 2020 10:43
"17. Yüzyılda Felsefe" serisinin devamı olan bu yazıda, temel olarak Yeni Düzen’i kuran ve öncüllerini bize sunan düşünürlere karşı ilk felsefi başkaldırıyı...
27
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close