Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Pınar Cakova
Çeviren 2 gün önce 5 dk.

Gıda takviyeleriyle ilgili reklamları izlediğinizde veya süpermarket reyonlarında dolaştığınızda yediklerinizin yeterince besleyici olmadığı izlenimine kapılabilirsiniz. O halde antioksidanlar gibi faydalı bileşenleri pratik bir hap haline getiren takviyelerden destek almak varken kendinizi neden sadece meyve sebze tüketmekle sınırlayasınız ki?

Bu mantıklı bir fikir gibi görünüyor. Eğer brokoli ve havuç gibi yiyeceklerde doğal olarak bulunan antioksidanlar sağlığımız için faydalı ise aynı bileşenleri içeren bir takviyeler de faydalı olmalı, değil mi? Ancak durum tam olarak öyle değil!

2
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Seda Baştürk
Seda Baştürk
194K UP
Çeviren 16 Ağustos 2020
Bu dingin gibi görünen yıldız girdabının merkezinde muhtemelen hırpalayıcı bir canavar kara delik var. Merkezi çevreleyen girdap milyarlarca yıldızın etrafında dönüyor. En parlak ve en mavi olan yıldızlar dikkatleri topluyor. Görüntünün genişliği ve güzelliği, büyük tasarımlı bir sarmal galaksiye adını veriyor. Merkezdeki canavar, Güneş‘imizin kütlesinin yaklaşık 10 milyon katına sahip bir süper kütleli kara delik olduğuna dair kanıtlar sunuyor. Bu vahşi yaratık, yıldızları ve gazı oburca yutuyor aynı zamanda X – ışını patlamaları saçan ve dönen sıcak plazma ile çevrili. Merkezdeki şiddetli hareketlilik ona Seyfert galaksisi adını veriyor. Bu güzel ve çirkin beraber NGC 6814 olarak kataloglandı. Yaklaşık bir milyar yıldır birlikte Kartal Takım Yıldızı (Aquila) yönünde görülüyorlar.
5
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 18 Ağustos 2019 7 dk.

Ateş, insanlık tarihinin en önemli unsurlarından biri olmuştur. Yapılan çalışmalar, türümüzün atalarının ve kuzenlerinin ateşe hükmedişi sayesinde çok farklı evrimsel patikalara girdiğini göstermektedir. Bir diğer deyişle, eğer ki ateşe hükmetmemiş olsaydık, belki de şu anda burada bizler bunları yazıyor, sizler de bunları okuyor olamazdınız.

Böylesine önemli bir araç, insanlık tarihinde birçok farklı anlama gelmiştir. Kimisi bu ilginç kimyasal süreci kutsallaştırarak tapınmış, kimisi oldukça sıradan ve bilimsel yaklaşmıştır. Kimisi ise özünde tarafsız olan bu aracı alıp, insanlık tarihinde çokça gördüğümüz gibi bir imha silahı haline getirmiştir. Ateşi ve genel olarak yanma tepkimelerini kullanan, akıl almaz patlayıcılar üretilmiş ve bunlarla milyonlarca insan yeryüzünden silinmiştir. Kimi zamansa, patlayıcılar olmaksızın ateş, insanları diri diri yakma ve katletme aracı olarak kullanılmış, masum birçok insanın, aydının, düşünürün, bilim insanının, kısaca gerici düşüncenin (ve genelde gücü ve kontrolü elinde bulunduranların) korktuğu ve çekindiği kim varsa onların acı içerisinde ölmelerine sebep olmuştur.

100
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Evin Çiftçi
Evin Çiftçi
72K UP
İnceleyen 20 Aralık
Sabahattin Ali kitapları insanları hep kendine çekmiştir ve bir baş yapıt denilebilir .
9.7/10
(160 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
11
1 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Moderatör Uyarısı
Yanlış Komünite 1 moderatör tarafından eklendi
Alıntıları Söz Platformu'na giriniz.
0
Ecrin Güvenaltın
5 gün önce
“Evren, susanların değil; soranların, arayanların ve düşünenlerin evrenidir.”
— Stephen Hawking (Ünlü fizikçi)

3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İbrahim Kaya
İbrahim Kaya
58K UP
Yazar 20 Haziran 2019 23 dk.

Darwin zamanında, teorisine getirilen en önemli itirazlardan birisi, kendisinin de, Türlerin Kökeni isimli eserinde bahsettiği sorunlardan birisidir: Kambriyen jeolojik devri. Bu dönem, jeolojik devirlerden Paleozoik Çağ’ın ilk periyodunu kapsar ve yaklaşık 541 ile 485 milyon yıl önceki bir zaman aralığına tekabül eder. Bu dönemde oluşan jeolojik katmanlar, daha önceki dönemlere nazaran çok daha fazla fosil içerir.

Kambriyen jeolojik devri, ilk olarak, Darwin'in de öğretmenleri arasında bulunan İngiliz jeolog Adam Sedgwick tarafından keşfedilmiş ve isimlendirilmiştir. Bu döneme ait kayaçların en belirgin olarak görüldüğü yer, İngiltere'deki Galler bölgesi olduğu için, bu jeolojik dönem Sedgwick tarafından, Galler’in Latince ismi olan Cambria'ya gönderme olarak Kambriyen olarak adlandırılmıştır. Günümüzdeki canlı şubelerinin çoğunun ilk olarak bu dönemde evrimleştiği düşünülmektedir.

149
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yusuf Tales
Yusuf Tales
21K UP
Üye 6 gün önce Henüz cevap yok.
arkada yük taşıma boşluğunda ise 20 robot ayakta son hız (100 km/saat ) duvara doğru gidiyorlar (duvar ve araç arasında da bir robot var) sürücü robot (gümüşten) yapılmış duvar ve araç arasında ki robot (altından) arkadaki 20 robot (Titanyumdan) yapılmış ve bu robotlar insan gibi kafa göz kol ayak bacak el ve ayakları var
Boş çölün ortasında elmastan yapılmış duvara Ford'un son model transitiyle tabi şoför robot çarparsa ne olur?
Boş çölün ortasında elmastan yapılmış duvara Ford'un son model transitiyle tabi şoför robot çarparsa ne olur?
1
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Enes Soylu
Enes Soylu
16K UP
İnceleyen9 18 saat önce
Atmosferi,gerilimi,oyunculuklarından dolayı 5 bölümü sıkılmadan izleyebilirsiniz.Senaryo güzel ama nadiren gerçekçiliğini kaybediyor,dizi kısa olduğundan dolayı başlarda bariz hissediyorsunuz:Sırf onur nişanı için mi bu riskleri göze aldılar anlayamadım,arka plana bakmak lazım ama nükleer fizikçiye güvenmek yerine devletin ideallerine sırt dayamak;sanırım gülünç olduğu kadar gerçek bir durum.Dyatlov'un yandaşları cesaretlerini kaybedip 1 milyon insanın canına kastetme yolunda ilerlediğinde kafamızdan pek iyi kelimeler geçmiyor.Komünist yönetimin ne kadar hassas,aynı zamanda sert ve acımasız olduğunu görüyoruz.Kamuoyunun ve basının cesaretinin,iyi niyetinin ne kadar paha biçilemez bir şey olduğunu görüyorz.
Dizi
9.9/10
(71 Kişi)
Puan Ver
Yalanların Bedeli Nedir?
Yönetmen: Johan Renck
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Bilge Kaya
Bilge Kaya
22K UP
Gelişime açık bir öğrenci 9 saat önce Sen de Cevap Ver

Yedisinden yetmişine derken bu sözde çocuklukta sahiplendiğimiz tavır ve davranışların ne kadar etkili ve önemli olduğuna dikkat çekilmiş diye düşündüm. Psikolojik danışmanlık ve rehberlik mezunu kardeşime de danıştım; çocuk yaşta olaylara ebeveynlerimizin verdiği tepkiler, büyüdüğümüz sosyal çevre ve hatta bu çevrelerden edindiğimiz deneyimler büyük oranda görüşlerimizi ve kişiliğimizi oluşturuyor. Dolayısıyla çoğu huyumuzu yetiştiğimiz ortamdan alıyoruz ve o ortamı terk edip farklı görüşleri değerlendirmediğimiz sürece huylarımızın da değişebileceğini veya körelebileceğini sanmıyorum. En basitinden hayal edin: Diyelim bir çift ebeveyn, çocuklarını yaptığı her hata için cezalandırdı. Bu nedenle çocuklarına, yapılan bir hatanın geri dönüşünün olamayacağını ve mükemmelliyetçiliği empoze ettiler. Bu çocuk yedisinden yetmişine sürekli stres ve yetersizlik hissiyle boğuşabilir. Hatta öğrendiği gibi yaparak kendi çocuklarını aynı şekilde her defasında cezalandırabilir. Bir ihtimal de bu çocuk büyüdüğünde, ebeveynlerinden öğrendiği davranışların yanlış olduğunu bulunduğu farklı sosyal çevrelerden öğrenebilir ve doğru olanı kendine zamanla empoze edebilir. Böylece kendi çocuklarına daha ılımlı yaklaşabilir. Bu sadece bir sosyal çevre de olmak zorunda değil bir insan küçük bir kitap okuyarak da birçok değerini sorgulayabilir.

Kısacası bu söz bana daha çok insanın farklı ufukları deneyimlemediği veya buna istekli olmadığı sürece ne huylarının ne de ekonomik, siyasi, felsefi, hukuki ve diğer birçok alanda düşüncelerinin değişmeyeceği anlamını veriyor. Her şey insanın kendinde bitiyor.

Tüm Reklamları Kapat

Bu cevap, soru sahibi tarafından en iyi cevap seçilmiştir. Ancak bu, cevabın doğru olduğunu garanti etmez.
2
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Görkem Bakırcı
Yazar 7 saat önce 35 dk.

Bilim, etik kaygılar dikkate alınmadığı durumlarda çok tehlikeli olabilir ve amacından kolayca sapabilir. Bilimsel metodları kullanan bilim insanları, etik ihlalleri temel almadıkları durumlarda korkunç deneyler ve ihlaller yapabilirler. İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana, bilimi ve toplumu bilimsel araştırmalarda kötüye kullanılan deneyler, sahte araştırma raporları, mesleki kıskançlık, rekabet veya bilimsel fonların kötüye kullanılması gibi suistimallerden korumak için çok sayıda etik düzenleme geliştirilmiştir. Çeşitli bilimsel birlikler, dernekler, akademiler, üniversiteler ve bilimle ilgili diğer kurumlar, biçim ve içerik açısından geniş bir çeşitlilik ortaya koyan etik standartları benimsemiştir. Bazıları genel etik davranış ve sorumluluk ilkelerine dayanır, diğerleri disiplinlere özgü mesleki görevlere atıfta bulunur.

Bilim; sonsuz bir arayış ve merak, bilinmeyen sulara yapılan zorlu ve tehlikeli yolculuk, içinde yaşadığımız evreni anlamak ve bilmek için girişilen bir sorgulamadır. İnsanı en uzak kıtalara, vahşi yerlere, Ay'a bile götürmüştür bu arayış.

4
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Alper Kaan Selçukoğlu
Yazar 2 gün önce 10 dk.

Yeryüzü biyotasının evrimsel tarihçesi, belirli dönemlerde dev boyutlara ulaşan çok sayıda organizmanın ortaya çıkışına sahne olmuştur. Bu devasa türler arasında özellikle Mezozoik Zaman'da baskın olan Sauropoda kladına ait dinozorlar, ekstrem morfolojik oranları ve dev vücut kütleleriyle öne çıkmaktadır. Uzun servikal omurlar ve kitlesel hacimleriyle Diplodocus, Brachiosaurus ve benzeri sauropodlar kara ekosistemlerinin tarihsel olarak en büyük tetrapodları arasında sayılmaktadır. Bunun yanında, Tyrannosaurus rex ve Spinosaurus gibi yırtıcı türler, hem bilimsel araştırmaların hem de popüler kültürün etkisiyle "devlik" denince zihinlerde yer eden isimler olmuştur.

Ancak devasa canlılar sadece kara ile sınırlı değildir. Günümüz denizlerinde yaşayan ve şimdiye dek var olmuş en büyük hayvan olarak kabul edilen mavi balina (Balaenoptera musculus), bu unvanın yaşayan temsilcisidir. Yine de 2023 yılında keşfedilen ve boyutlarıyla mavi balinayı tahtından edebileceği düşünülen Perucetus colossus gibi türlerin buluntuları, doğanın büyüklük rekorlarının sürekli kırılmasına neden olmaktadır.[1]

7
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Övgü Kayadelen
Çeviren 21 Ocak 2014 2 dk.

Yeni araştırmalar gösteriyor ki kuşlar, köpekler gibi küçük hayvanlar ve küçük çocuklar, dünyayı geri kalanımızdan daha yüksek bir çerçeve hızıyla (kare hızı, frame rate) algılıyor. Bunun sonucunda, bu küçük hayvanlar hayatı kalıcı bir Matrix kurşunu hızında yaşayıp etraflarındaki her şeyi yavaş çekimde hareket ediyor gibi görüyorlar. Bu, evrimsel olarak küçük hayvanlar ve böceklerin kendilerinden büyük fakat hızlı yırtıcılardan sakınabilme ihtiyacı ile açıklanıyor. 

Bu algı farkı, Dublin Trinity Koleji'nce (TCD) yapılan araştırmalara göre, görsel sistemin işlediği zaman bilgisinin maksimum hızındaki farklılık dolayısıyla oluşmaktadır. Muhtemelen farkında olduğunuz gibi, insanlardaki görsel sistemin hızı oldukça düşüktür; yaklaşık 100 fps'ye(saniye başı görülen çerçeve hızı) kadar çıkan değişim algısı ile saniyede ortalama 10 tekil görüntü görür. TCD araştırmacılarına göre, bedeni küçük ve metabolik hızı yüksek olan hayvanlardaki hız daha yüksektir, bunun tersi de doğrudur. 

26
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 20 Ekim 2018 15 dk.

Beynimizi çok kapsamlı ve gelişmiş bir bilgisayar olarak düşünmeye meyilliyizdir. Çünkü tıpkı bir bilgisayar gibi, etraftan gelen verileri toplar, belli bir merkezde işler ve genler ile çevrenin belirlediği bir altyapı çerçevesinde bu uyaranlara uygun bir cevap üretir. Örneğin ateşe dokunmaktan uzak durur, yemek arar, üremeye çalışır, su peşinde gideriz. Bu yaklaşım öyle yaygındır ki, New Scientist dergisinin 18 Ekim 2018 tarihli bir yazısının başlığı şöyle der: "Beyniniz, 100 milyar mini-bilgisayarın bir arada çalışması gibidir!"

Buna karşılık bazı psikolog ve sinirbilimciler (ve kimi zaman bilgisayar bilimciler de), beynimizin bir bilgisayar olamayacağını, bunun aşırı basite indirgenmiş ve düpedüz yanıltıcı bir metafor olduğunu söylemekte. Bu yazının okurlarının, beynin bilgisayar metaforuna alışık olduğunu tahmin ettiğimizden, tersten başlayalım ve beynin neden bir bilgisayar olmadığı iddiasını anlamak için, Kaliforniya'daki Amerikan Davranışsal Araştırma ve Teknoloji Enstitüsü'nden psikolog Dr. Robert Epstein'in şu sözlerine kulak verelim (makalesinin tamamına Türkçe olarak buradan erişebilirsiniz):

156
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tansu Daylan
Yazar 14 Eylül 2019 3 dk.

Son birkaç gündür astronomi dünyasını meşgul eden yeni bir keşif var. Heyecanın merkezindeki nesne, Gennady Borisov isimli, Kırım’da çalışan bir amatör astronomun 30 Ağustos 2019’da keşfettiği gök cismi. Borisov’un 0.65 metrelik kendi teleskobuyla yaptığı ilk gözlemlerinden sonra, cisim Uluslararası Astronomi Birliği’nin (IAU) Dünya’ya yakın cisimleri tanımladığı NEOCP veri tabanına gb00234 koduyla eklendi. Yaklaşık bir hafta sonra da Avrupa Uzay Ajansı’nın (ESA) Dünya’ya yakın cisimleri inceleyen NEOCC birimi, Hawaii’deki CFHT teleskobuyla takip gözlemlerinde bulundu. Son olarak da cisme, IAU’nun Harvard’daki asteroit merkezi tarafından C/2019 Q4 ismi verildi.

Gelelim C/2019 Q4'ü heyecan verici kılan özelliğine… Yapılan gözlemler, C/2019 Q4’ün, Güneş sistemi dışından geldiğini gösteriyor! Astronomiyle ilgili okuyucular için bir başka deyişle, cismin yörüngesi hiperbolik ve dışmerkezliliği yaklaşık olarak 3.

61
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Discord
Emre Odabaş
Ekleyen 5 Ocak 2021 12 dk.

Ekinokokkozis, Cestoda sınıfının Cyclophyllidea takımına dahil edilen Taeniidae familyasından Echinococcus cinsine ait yassı solucanların neden olduğu enfeksiyondur. Hastalığa kistik ekinokokkoz, hidatik ekinokokkoz ve hidatizos da denilmektedir. Hastalığa neden olan Echinococcus türleri başlıca E. granulosus, E. multilocularis, E. vogeli ve E. oligarthrus olmak üzere dört tanedir. Bu Echinococcus türleri son konak olan başta köpek olmak üzere, tilki ve kurt gibi yabani etçillerin vücutlarında yaşayan endoparazitlerdir (iç parazit). Başta koyun, keçi, sığır olmak üzere birçok memeli de arakonaktır. İnsanlar da bu parazitler için arakonak olarak değerlendirilir, bu yönüyle zoonoz karakterlidir.

Enfeksiyon şiddeti ve biçimi enfekte ettiği canlının arakonak yada son konak olmasına göre değişiklik gösterir. Bunun sebebi ara konaklarda parazitin larval formları enfeksiyon oluştururken son konaklarda ise ergin parazitlerin enfeksiyon oluşturması, bunların tutunduğu ve yerleştiği organların farklı olması, dolayısıyla meydana getirdikleri patolojik değişikliklerin farklı olmasıdır. Ara konak olan insan dahil çeşitli memeli canlıda larva formu olarak içi sıvı dolu, çapı 10 cm den fazla olabilen ve farklı organlarda bulunabilen kistik yapılar meydana gelir. İnsanlarda parazitlenme ve görülme sıklığı bakımından en önemlileri E. granulosus ve E. multilocularis türleridir.

47
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Leyla Nil Geçkin
Seslendiren 2 Temmuz 6:39
Bu, şimdiye kadar orijinal sıvı halinde keşfedilen en eski şarap. Kırmızımsı kahverengi rengi ile tadının oldukça yoğun olduğu söylenebilir. Muhtemelen...
26
Yunus Sahin
Seslendiren 3 gün önce 5:04
2013 sayımlarına göre Çin'in nüfusu 1.357 milyar, Hindistan'ın nüfusu 1.252 milyardır. İkisinin toplam nüfusu, tüm Dünya'nın %35'inden fazlasına denk...
8
Bedirhan Durak
21 saat önce
Matematik 
1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Bunu sadece Evrim Ağacı'nın eskileri bilir. 2010 yılında kurulan Evrim Ağacı'nın en önemli parçalarından biri, evrim ve ilgili konularda ürettiğimiz devasa Makale Arşivi'mizdi. Bu arşivimiz, her geçen gün daha da büyüyen şekilde yoluna devam ediyor. Nostalji yapmak isteyenlere önerilir!

Eser
Mitek Papilio
Mitek Papilio
149K UP
Eseri Ekleyen 6 gün önce Kitap
Puan Ver
Fizik Yapmaya Başlamak İçin Bilmeniz Gerekenler
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
İnceleme
Evin Çiftçi
Evin Çiftçi
72K UP
İnceleyen 2 hafta önce
İzlediğim diğer Christopher Nolon filmlerine göre Dunkirk daha az beğendim diyebilirim çünkü konuyu anlamam çok zor oldu, alıştığımı o Christopher Nolon filmlerine benzetemedim ama tabiki de anlattığı konu açısından kesinlikle izlenmelidir.
Savaş durumunu çok iyi yansıtmış, kendimi gerçekten yaşanan çaresizlik içinde buldum zaten filmin sonunda ki Tom Hardy ve mükemmel oyunculuğu iyi ki de izlemişim dedirtti. Christopher Nolon filmi olduğundan dolayı kötü bir yapım olmuş demek imkansız, herkesin izlemesi gerektiğini düşünüyorum
Film
9.5/10
(49 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
5
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Oğuz Sertkaya
Alıntıyı Ekleyen 20 saat önce
İnsanda ne var?
İnsan da sevgi var.
İnsana ne verilmemiştir.?
İnsana neye ihtiyacı olduğunu bilme yetisi verilmemiştir.
insan neyle yaşar?
İnsan sevgiyle yaşar.
Kaynak: Lev Nikolayeviç Tolstoy(İnsan Neyle Yaşar? ) (Kaynak Bağlantısı)
9.4/10
(12 Kişi)
Puan Ver
Hasan Âli Yücel Klasikler Dizisi CLXXXIII (183) - Rusça Aslından Çeviren: Koray Karasulu
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Evrim Ağacı'na Destek Ol
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close