Kütleçekim Kilidi Nedir? Ay'ın Neden Hep Aynı Yüzünü Görüyoruz?
Kütleçekim kilidi (veya "senkronize dönüş"), bir gök cisminin yörüngesindeki dönüş hızının, kendi etrafındaki dönüş hızıyla aynı (veya neredeyse aynı) olması sonucu, yörüngesinde dolaştığı cisme hep aynı yüzünü göstermesi olayıdır. Örneğin B cismi, A cisminin yörüngesinde kütleçekim kilidi altında dönüyorsa, A'dan B'ye bakıldığında, B'nin her zaman aynı yüzü görünecektir ve bir yüz her zaman arkada kalıp, A'dan bakanlara görünmez olacaktır. Ancak B'den A'ya bakan biri, A'nın kendi etrafında farklı bir hızda dönüyor olmasından ötürü her yüzü görebilirler.
Bu kilitlenme olayı iki cisimden sadece küçük olanı etkileyebileceği gibi (yukarıdaki örnekte B cismi), eğer iki cismin kütlesi birbirine yakın veya eşitse, iki cismi aynı anda etkileyebilir. Yani A ve B isimli gök cisimleri örneğimizde, A'dan B'ye bakan kişi B'nin hep aynı yüzünü görürken, B'den A'ya bakan kişi de A'nın hep aynı yüzünü görecektir.
Kütleçekim kilidinin en bilindik örneği Dünya ile Ay arasındaki olsa da bu fiziksel olgu evrenseldir ve Güneş Sistemi'ndeki birçok gezegen-uydu ikilisinde görülür (muhtemelen Güneş Sistemi dışında da yaygın bir özelliktir).
Dünya ve Ay Arasında Kütleçekim Kilidi
Bunu anlayabilmek için, Dünya ve Ay'ı gözünüzün önünde canlandırabilirsiniz. Şimdi de Ay'ın, kendi ekseninde dönmeden, sadece Dünya'nın etrafında hareket ettiğini hayal edin (aşağıda, sağ taraftaki durum). Bu durumda, Ay'ın her tarafını görme şansımız olurdu; çünkü Dünya etrafında döndükçe farklı tarafları bize görünür hâle gelirdi. Benzer şekilde, kendi etrafında hiç dönmemek yerine, şu anki dönüş hızının 2 katı hızda dönerek Dünya etrafında turlasaydı da 360 derecelik görüntüsüne sahip olurduk. Ama Ay kendi etrafında ve Dünya etrafında öyle bir hızda dönüyor ki, onun her zaman aynı yüzünü görüyoruz (aşağıda, sol taraftaki durum).
İşte buna neden olan şey, kütleçekim kilidi olgusudur. Örneğin, Ay'ın Dünya etrafında 1 tam turu da, kendi etrafında 1 tam turu da 27 gün sürer, bu da onun yalnızca tek bir yüzünü görmemize yol açar. Her ne kadar herhangi bir anda Ay'ın %50 kadarı görünür olsa da, hiçbir gök cisminin yörüngesi kusursuz olmadığı ve bazı yalpalamalar ("librasyonlar") ve paralaks etkisi bulunduğu için, Dünya'dan Ay'a yönelik yapılan yer gözlemlerinde Ay'ın sadece %50'sini değil, toplamda %59 kadarını görebilmekteyiz.
Kütleçekim kilidi nedeniyle Ay'ın hatalı bir şekilde "karanlık yüzü" (İng: "dark side of the Moon") şeklinde isimlendirilen, bizden uzak tarafa bakan, dolayısıyla göremediğimiz yüzü, 1959 yılında Sovyetler Birliği tarafından gönderilen Lunar 3 uzay aracından önce hiç görülmemişti. Ancak sonradan Ay'ın arka tarafına gönderilen gözlem araçları sayesinde artık Ay'ın 360 derecelik, tam bir haritasına sahibiz.
Kütleçekim Kilidinin Oluşum Süreci
Bu durum, başından beri geçerli değildi elbette. Ay'ın daha yeni oluştuğu dönemde, kendi ekseninde ve gezegenimiz etrafındaki dönüşünün Dünya'yla hiç uyumlu olmadığından neredeyse eminiz; ancak hangisinin daha hızlı hareket ettiğini henüz bilmiyoruz. Bu kilit, aşağıda izah edeceğimiz süreç sonucunda, Ay'ın oluşmasından sonraki 1.000 yıl kadar kısa bir süre içinde oldu.
Aralarında bulunan kısa mesafe, Dünya'nın devasa kütleçekiminin etkisiyle Ay'ın şeklinin "bozulmasına" ve biraz ovalleşmesine yol açtı; böylece kusursuz bir küre değil de, yassılaşmış bir küremsi (elipsoid) olmasına neden oldu. Örneğin aşağıdaki görselde yeşil olan elipsoidin Ay olduğunu düşünürsek, Dünya ekranın sağ veya sol tarafında hayal edilebilir. Görülebileceği gibi Ay, Dünya'nın olduğu yönde uzamıştır. İşte bu uzamaya gelgit çıkıntısı denir (gelgitler, kütleçekim kuvveti kaynaklı esnemelerdir).[1] Bu çıkıntılar astronomik ölçekte oldukça küçüktür; ancak yine de Ay nedeniyle Dünya yüzeyi 40 santimetre kadar yükselmektedir![2]
Kırmızı çizgi, Ay'ın ana eksenidir. Ay'ın kendi etrafındaki dönüşüne bağlı olarak bu eksenden sapma olur. Ancak bu sapma her yaşandığında, kütçekim etkisinin gelgit çıkıntıları üzerine daha fazla etki etmesinden ötürü, Ay'ın şeklini düzeltici bir tork (dönme momenti) oluşur. İşte bu tork, küçük cismin dönüşünü senkronizasyon noktasına dek, yani kütleçekim kilidi oluşana dek yavaşlatmaktadır.
Bu süreç, şöyle yaşanır: Henüz Ay Dünya ile kütleçekim kilidine girmemişken, bu gelgit çıkıntıları yörünge hareketi nedeniyle yüzey boyunca yer değiştirir. Her durumda iki çıkıntıdan biri, Dünya'ya daha yakın olacaktır.
Ancak Ay'ın jeolojisi (yani Ay'ı oluşturan malzeme), üzerine binen ve şeklini değiştirmeye çalışan kuvvete direnç gösterecektir. Ne var ki bu direncin şekli düzeltmesi anlık olarak yaşanmaz, belli bir süre alır. İşte bu süre zarfında çıkıntılar, Ay'ın dönme hızı nedeniyle çoktan yer değiştirmişlerdir. Yukarıdaki görselde Ay ile Dünya arasındaki ana ekseni gösteren kırmızı çizgiye, görselde olduğu gibi yukarıdan bakacak olursak, çıkıntıların görseldeki gibi ana eksenden kaymış olduğunu görürdük.
Evrim Ağacı'nın çalışmalarına Kreosus, Patreon veya YouTube üzerinden maddi destekte bulunarak hem Türkiye'de bilim anlatıcılığının gelişmesine katkı sağlayabilirsiniz, hem de site ve uygulamamızı reklamsız olarak deneyimleyebilirsiniz. Reklamsız deneyim, sitemizin/uygulamamızın çeşitli kısımlarda gösterilen Google reklamlarını ve destek çağrılarını görmediğiniz, %100 reklamsız ve çok daha temiz bir site deneyimi sunmaktadır.
KreosusKreosus'ta her 10₺'lik destek, 1 aylık reklamsız deneyime karşılık geliyor. Bu sayede, tek seferlik destekçilerimiz de, aylık destekçilerimiz de toplam destekleriyle doğru orantılı bir süre boyunca reklamsız deneyim elde edebiliyorlar.
Kreosus destekçilerimizin reklamsız deneyimi, destek olmaya başladıkları anda devreye girmektedir ve ek bir işleme gerek yoktur.
PatreonPatreon destekçilerimiz, destek miktarından bağımsız olarak, Evrim Ağacı'na destek oldukları süre boyunca reklamsız deneyime erişmeyi sürdürebiliyorlar.
Patreon destekçilerimizin Patreon ile ilişkili e-posta hesapları, Evrim Ağacı'ndaki üyelik e-postaları ile birebir aynı olmalıdır. Patreon destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi 24 saat alabilmektedir.
YouTubeYouTube destekçilerimizin hepsi otomatik olarak reklamsız deneyime şimdilik erişemiyorlar ve şu anda, YouTube üzerinden her destek seviyesine reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. YouTube Destek Sistemi üzerinde sunulan farklı seviyelerin açıklamalarını okuyarak, hangi ayrıcalıklara erişebileceğinizi öğrenebilirsiniz.
Eğer seçtiğiniz seviye reklamsız deneyim ayrıcalığı sunuyorsa, destek olduktan sonra YouTube tarafından gösterilecek olan bağlantıdaki formu doldurarak reklamsız deneyime erişebilirsiniz. YouTube destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi, formu doldurduktan sonra 24-72 saat alabilmektedir.
Diğer PlatformlarBu 3 platform haricinde destek olan destekçilerimize ne yazık ki reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. Destekleriniz sayesinde sistemlerimizi geliştirmeyi sürdürüyoruz ve umuyoruz bu ayrıcalıkları zamanla genişletebileceğiz.
Giriş yapmayı unutmayın!Reklamsız deneyim için, maddi desteğiniz ile ilişkilendirilmiş olan Evrim Ağacı hesabınıza üye girişi yapmanız gerekmektedir. Giriş yapmadığınız takdirde reklamları görmeye devam edeceksinizdir.
İşte bu kaymadan doğan kütleçekim farkı, her zaman düzeltici bir rol oynamaktadır: Eğer Ay'ın kendi etrafındaki dönüşü, Dünya etrafındaki dönüşünden daha hızlıysa, gelgit çıkıntıları ana eksende (Ay'ın dönme yönünde) öne geçmiş olurdu ve dolayısıyla torkun etkisi yavaşlatma yönünde olurdu. Ancak Ay'ın kendi etrafındaki dönüşü Dünya etrafındaki dönüşünden daha yavaşsa, bu çıkıntılar ana eksende geride kalmış olurdu ve bu defa tork, Ay'ın dönüşünü hızlandırıcı bir etkiye sahip olurdu. Böylece tork, her zaman kütleçekim kilidine zorlayan bir etkiye sahip olurdu.
Bu arada bu yassılaşma Ay'ın iki tarafında da olsa da, bu çıkıntılardan sadece 1 tanesi Dünya'ya daha yakın olduğu için, o çıkıntı üzerindeki kuvvet, arka taraftaki çıkıntıya göre daha büyük olacaktır. Zaten bu kuvvetler farkının birbirini götürüp de net olarak sıfır tork uygulamak yerine, bir miktar net tork uygulaması bundandır.
Elbette, Dünya-Ay sisteminin (veya herhangi iki gök cisminin) toplam açısal momentumu korunmak zorundadır. Dolayısıyla Ay daha hızlıysa ve sonradan yavaşladıysa, rotasyonel açısal momentum kaybediyor demektir. Bunu dengelemek için, Ay'ın yörüngesel açısal momentumu artar ve buna bağlı olarak Ay, Dünya'dan uzaklaşır. Eğer tork, Ay'ı hızlandıracak şekilde çalışıyorsa, bu defa Ay bu momentum değişimini dengelemek için Dünya'ya yaklaşırdı.
Yörünge Değişimleri
Günümüzde Ay'ın Dünya'dan uzaklaşmasının nedeni de kütleçekim kilidinin etkisidir; ancak bu torkun kendi yavaşlatıcı etkisi değildir, çünkü Ay ile Dünya sistemi çoktan kütleçekim kilidi dengesi haline ulaşmıştır. Ancak bu kütleçekim kilidinin sürdürülebilmesi için Dünya, Ay'a bir miktar enerji kaybetmektedir ve bu enerji, Ay'ın her yıl 3.78 santimetre civarında Dünya'dan uzaklaşmasına neden olmaktadır. Bu konuda daha fazla bilgiyi buradan alabilirsiniz.
Büyük Cismin Kilitlenmesi
Elbette tıpkı Dünya'nın Ay'ı etkilemesi gibi, Ay da Dünya'yı etkilemektedir. Şu anda Ay'dan Dünya'ya bakan biri, Dünya'nın her yüzünü görebilir; çünkü Dünya kendi etrafında, Ay'ın Dünya etrafında (dolayısıyla Dünya'nın Ay etrafında) dönüşünden çok daha hızlı dönmektedir: "Dünya, Ay etrafında" 1 kez dönene kadar kendi etrafında 27 kez dönmektedir.
Yukarıda öğrendiklerimiz ışığında, Ay'ın Dünya üzerindeki gelgit etkisinin bu farkı azaltacak yönde işleyeceğini görebilirsiniz. Yani Ay, Dünya'yı giderek yavaşlatmaya çalışmaktadır. Bu yavaşlamanın etkisini jeolojik kayıtta ölçmemiz mümkündür.[3] Bu etkileşime bağlı olarak Dünya'nın kendi etrafındaki dönüşü, son 4.5 milyar yıl içinde, 6 saat gibi oldukça yüksek bir hızdan, bugün aşina olduğumuz 24 saate kadar uzamıştır ve her yüzyılda 2.3 milisaniye civarında yavaşlamaya devam etmektedir.[4]
Eğer yeterince süre tanınacak olursa, Dünya da Ay ile kütleçekim kilidine girecektir ve böylece Ay'dan Dünya'ya bakan biri de Dünya'nın hep aynı yüzünü görecektir. Ne var ki bu olana kadar Güneş çoktan bir kızıl deve dönüşüp Dünya'yı yok edeceği için, Dünya'nın Ay kütleçekim kilidine girdiği bir günü hiçbir zaman göremeyeceğiz.
Kütleçekim Kilidine Diğer Örnekler
İkili Kütleçekim Kilidi: Plüton ve Charon
Ancak bu şekilde uydusuyla kütleçekim kilidine girmiş bir cismi Güneş Sistemi'mizde bile görebiliyoruz: Cüce gezegen Plüton ve uydusu Charon!
Bu iki cismin her ikisi de benzer büyüklükte olduğundan ve birbirlerine daha yakın olduklarından, iki gök cismi de birbirine kütleçekimsel olarak kilitlenmiş durumdadır. Yani ikisi de birbirinin tek bir yüzünü görebilmektedir.[5]
Güneş ve Mars?
Bir süre öncesine kadar Merkür'ün dönüş hızının da Güneş'le uyumlu olduğu düşünülüyordu; çünkü ne zaman gözlemlenecek durumda olsa aynı tarafın göründüğü sanılıyordu. 1965'te yapılan radar gözlemleri ise Merkür'ün 3:2 dönüş rezonansına sahip olduğunu, yani Güneş'in etrafında her iki dönüşünde kendi ekseninde üçüncü dönüşünü tamamladığını gösterdi.
Evren'in Her Yerindeki Kütleçekim Kilidi!
Bilim insanları, evrendeki birçok ikili yıldızların kütleçekimsel olarak birbirleriyle ''kilitlenmiş'' olması gerektiğini tahmin ediyorlar. Yani bu örnekler, Güneş Sistemimizle sınırlanmıyor.
Tau Boötis'in bu konuda sıra dışı bir örnek olduğu söylenebilir: bizden yaklaşık 51 ışık yılı uzakta olan bu yıldız, bir gezegen tarafından ''kilitlenmiş'' durumdadır. Keşfedilen yaklaşık bin ötegezegenden bazılarının yıldızlarına kilitlenmiş olduğuna dair kanıtlar da mevcuttur. Zarmina, gezegenimizden 20,5 ışık yılı uzaklıkta, Gliese 581 sisteminde bulunduğu düşünülen bir ötegezegendir. Suyu ve yaşamı barındırma olasılığı yüksek olan ve Dünya'ya çok benzediği söylenen bu ötegezegenin de dönüş hızı kendi yıldızına uyum sağlamış durumdadır.
Senkronize Yörünge
Kütleçekim kilidi ile benzer olan, sıkça birbirine karıştırılan ama aynı olmayan bir diğer kavram ise senkronize yörünge kavramıdır. Bu yörünge, bir cismin bir gezegen etrafındaki dönüşünün, o gezegenin kendi etrafındaki dönüş hızıyla aynı olduğu noktadır.
Bu tanım kütleçekim kilidinin tanımıyla benzer olsa da, aynı olmadığına (hatta oldukça farklı şeylere işaret ettiğine) dikkat etmek önemlidir: Ay, Dünya ile kütleçekim kilidi hâlindedir; ancak senkronize bir yörüngede değildir.[6] Çünkü Ay'ın kendi etrafındaki 1 tam tur dönüşü, Dünya'nın kendi etrafındaki 1 tam tur dönüşüyle aynı hızda yaşanmaz. Ay, kendi etrafında 1 tam tur atana kadar, Dünya kendi etrafında 27 tur atar. Buna bağlı olarak Ay, Dünya'da hep farklı noktalardan doğar ve batar. Dolayısıyla bir noktada durup Ay'ın doğup battığı noktaları takip etseydik, her gece birazcık kaydığını görürdük.
Yine de senkronize yörüngeler, yapay uydular (özellikle de telekomünikasyon ve gözlem uyduları) için müthiş önemlidir. Eğer herhangi bir coğrafyayı veya bir gezegen/uydu üzerindeki tek bir bölgeyi sürekli olarak gözlemek (örneğin telekomünikasyon amacıyla bunu isteyebilirsiniz) ama gök cisminin dönüş hızını yakalamak için yakıt tüketmek istemiyorsanız, jeo-durgun yörünge (İng: "geostationary orbit") adı verilen bir yörüngede bulunmanız gerekmektedir. Bu yörünge, uydunuzun gezegen etrafındaki dönüşünün, gezegenin dönüşüyle aynı hızda olacağı oluşturacağı noktadır.
Bu mesafeyi bulmak için, aşağıdaki formül kullanılır:
RS.Y.=G(m2)T24π23\LARGE{R_\text{S.Y.}=\sqrt[3]{\frac{G(m_2)T^2}{4\pi^2}}}
Burada G=6.674×10−11m3⋅kg−1⋅s−2G=6.674\times{10^{-11}m^3\cdot{kg^{-1}\cdot{s^{-2}}}} olarak verilen evrensel kütleçekim sabitidir. m2m_2, etrafındaki jeo-durgun yörüngeyi bulmak istediğiniz cismin kütlesidir. TT, aynı gök cisminin kendi etrafındaki rotasyon periyodudur.
Örneğin Dünya için m2=5.97237×1024kgm_2=5.97237\times{10^{24}}kg, rotasyon periyodu ise 0.99726968 gündür. Bu sayıları yerine koyacak olursanız, Dünya'nın jeo-durgun yörüngesinin 35.786 kilometre uzakta olduğu görülür. Ay ise Dünya'dan 384.400 kilometre uzaktadır. Görülebileceği üzere Ay, Dünya'nın jeo-durgun yörüngesinden çok daha uzaktadır. Bu, kütleçekim kilidi altında olması için bir engel teşkil etmez. Ay'ın görünmeyen bir tarafının olması, jeo-durgun yörüngeden değil, kütleçekim kilidinden kaynaklanmaktadır.
Bu kafa karışıklığının bir nedeni, "senkronize yörünge" ile "senkronize rotasyon" terimlerinin benzerliğidir. Senkronize yörünge, jeo-durgun yörünge gibi yörüngelere işaret etmek için kullanılırken, senkronize rotasyon kütleçekim kilidinin diğer ismidir.
Sonuç
Görülebileceği gibi kütleçekim kilidi, gezegensel astronominin en önemli olgularından biridir. Hatta bir zamanlar kütleçekim kilidinin, gezegenler üzerinde herhangi bir yaşam olasılığını ortadan kaldıracak kadar uç iklimlere yol açtığı da düşünülüyordu.
Fakat bilim insanları, atmosferin ve rüzgarların bu etkileri azaltarak ılıman iklimlerin ve yaşamın olmasını sağlayacağını gördüler. Bu konuda yapılan çalışmalar, atmosferin ısıyı gece tarafına taşıyabileceğini, bu sayede bu durumun görüldüğü gezegenlerde havanın donup kaybolmadığını göstermiştir. Dolayısıyla araştırmacıların kütleçekim kilidinin gezegenlerdeki yaşamı tehdit ettiği konusundaki endişeleri azalmış durumdadır. Hatta Washington Üniversitesi'nde astronom olan Rory Barnes, NASA'nın keşfedeceği potansiyel olarak yaşanabilir gezegenlerin büyük ihtimalle bu durumda olabileceğini söylemektedir.
Kütleçekim kilidinin ve dinamiklerinin daha iyi anladıkça, gezegen ve uyduların birbiriyle ve hatta yıldızlarıyla ilişkisini daha da iyi anlayacağız.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 20
- 12
- 10
- 8
- 4
- 4
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- ^ J. S. Lewis. (2014). Physics And Chemistry Of The Solar System. ISBN: 9780323145848. Yayınevi: Not Avail.
- ^ C. Watson, et al. (2006). Impact Of Solid Earth Tide Models On Gps Coordinate And Tropospheric Time Series. Geophysical Research Letters. doi: 10.1029/2005GL025538. | Arşiv Bağlantısı
- ^ I. D. Pater, et al. (2001). Planetary Sciences. ISBN: 9780521482196. Yayınevi: Cambridge University Press.
- ^ NASA. Ocean Tides And The Earth's Rotation. Alındığı Tarih: 13 Ağustos 2021. Alındığı Yer: NASA | Arşiv Bağlantısı
- ^ E. Michaely, et al. (2017). On The Existence Of Regular And Irregular Outer Moons Orbiting The Pluto–Charon System. The Astrophysical Journal, sf: 27. doi: 10.3847/1538-4357/aa52b2. | Arşiv Bağlantısı
- ^ O. Kuhn. Our Moon, And Synchronous Orbits. (1 Şubat 2009). Alındığı Tarih: 13 Ağustos 2021. Alındığı Yer: CSEG Recorder Magazine | Arşiv Bağlantısı
- F. Cain. What Is Tidal Locking?. (8 Ağustos 2021). Alındığı Tarih: 8 Ağustos 2021. Alındığı Yer: Phys | Arşiv Bağlantısı
- Washington University. Tidally Locked Exoplanets May Be More Common Than Previously Thoughtiously Thought. (8 Ağustos 2021). Alındığı Tarih: 8 Ağustos 2021. Alındığı Yer: Science Daily | Arşiv Bağlantısı
- K. Croswell. Exoplanets Could Avoid ‘Tidal Locking’ If They Have Atmospheres. (8 Ağustos 2021). Alındığı Tarih: 8 Ağustos 2021. Alındığı Yer: Physics World | Arşiv Bağlantısı
- Conceptual Academy. Earth's Moon: Why One Side Always Faces Us. (8 Ağustos 2021). Alındığı Tarih: 8 Ağustos 2021. Alındığı Yer: YouTube | Arşiv Bağlantısı
- Minute Earth. Tidal Locking | Why Do We Only See One Side Of The Moon?. (8 Ağustos 2021). Alındığı Tarih: 8 Ağustos 2021. Alındığı Yer: YouTube | Arşiv Bağlantısı
- M. Ö. Nevres. What If The Earth Was Tidally Locked To The Sun?. (8 Ağustos 2021). Alındığı Tarih: 8 Ağustos 2021. Alındığı Yer: ourplnt | Arşiv Bağlantısı
- Wikipedia. Far Side Of The Moon. (8 Ağustos 2021). Alındığı Tarih: 8 Ağustos 2021. Alındığı Yer: Wikipedia | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/11/2024 11:55:16 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/10825
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.