Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat

İnsanlar Neden Giyinir? Giysi Giyme Davranışı Ne Zaman ve Neden Evrimleşti?

Neden Diğer Hayvanlar Gibi Çıplak Gezmiyoruz?

14 dakika
12,872
İnsanlar Neden Giyinir? Giysi Giyme Davranışı Ne Zaman ve Neden Evrimleşti?
Bu içerik 2 yazı dizisinde bulunuyor!

Bu yazı, İnsan Davranışları & Davranış Değişimi yazı dizisinin 7 . yazısıdır. Bu yazı dizisini okumaya, serinin 1. yazısı olan "İnsanlarda Modern Davranışlar Nasıl Evrimleşti?" başlıklı makalemizden başlamanızı öneririz.

Yazı dizisi içindeki ilerleyişinizi kaydetmek için veya kayıt olun.


Bu yazı, Antropoloji yazı dizisinin 11 . yazısıdır. Bu yazı dizisini okumaya, serinin 1. yazısı olan "Antropolojiye Giriş: Antropoloji Hakkında Bilmeniz Gereken Her Şey!" başlıklı makalemizden başlamanızı öneririz.

Yazı dizisi içindeki ilerleyişinizi kaydetmek için veya kayıt olun.


EA Akademi Hakkında Bilgi Al
Tüm Reklamları Kapat

İnsanları bugüne kadar çok farklı şekillerde tanımladık: Düşünen hayvan, konuşan hayvan, alet yapan hayvan ve daha nicesi... Hiçbirinde eşsiz olmadığımızı anladık, dolayısıyla bu tanımlar suya düştü. Ama hala oldukça insana özgü olan bir davranış var: Giysi giymek. Dolayısıyla insana, "giyinen hayvan" diyebilir miyiz?

Giysi Giymenin ve Çıplaklık Tabusunun Tuhaflığı

Bir düşünün, doğadaki hayvanların hiçbiri kıyafet giymezler. Elbette bazı yengeçler ve ahtapotların terk edilmiş kabuklardan "giysiler" veya "evler" yaptığı bilinmektedir, ama bunun amacı daha ziyade kamuflaj ve saklanmadır (her ne kadar hermit yengeçleri de insanlar gibi başka hayvanların kabuklarını giysi olarak kullanmaya büyük oranda muhtaç olsa da).[1], [2], [3] Bu tür bir alet kullanımının ekstrem bir diğer örneği, Uraba lugens isimli bir tırtıldır: Bu tırtıl, dış iskeletini tamamen yenilese de kafa kısmını atmaz. Dolayısıyla kafasını saran dış zırhı, her dış iskelet yenilemesinde vücuduna yapışık kalır. Zaman geçtikçe ve zırh değiştirmeyi sürdürdükçe kafa üstüne kafa biner ve böylece, eski kafalarından oluşan 7-8 katlı bir şapkaya kavuşur.

Bu davranışlar giysi giyme sayılır mı? Eh, belki; ama doğada bildiğimiz anlamda giysi kullanan başka hayvanlar bulsaydık bile biz, muhtemelen bunu en karmaşık şekilde yapan tür olurduk. Çünkü biz, giysileri hayatımızın ve kültürümüzün vazgeçilmez bir parçası olarak kullanmaktayız, yani diğer hayvanların aksine, bu tür bir giysi giyimi bizim için geçici bir araç değildir. Üstelik giysiler, tek bir kültüre özgü, öylesine veya şans eseri ortaya çıkmış bir nesne olarak da gözükmemektedir: Batıdan doğuya, kabile halklarından en karmaşık medeniyetlere kadar hepsinde giysi giyme vardır.[4], [5], [6] Tabii bunun seviyeleri, biçimleri ve tarihleri bambaşka örüntülere sahiptir, ama en nihayetinde insanlar, vücutlarını, özellikle de cinsel organlarını kapatmayı tercih ediyor gibi gözükmektedir.

Tüm Reklamları Kapat

Ama neden? Bir düşünün; üreme organları, cinsel başarıyı sinyallemenin en iyi yollarından biridir ve her canlının 2 biyolojik var oluş amacından 1'i üremedir.[7] Buna yönelik olarak evrimleşen, babunların kırmızı popolarını düşünün... Ya da şempanzelerin kabarmış vulvalarını... Evet, şempanzelerde bu ilgi çekici kabarıklıklar popo değildir, vajina yanaklarıdır: Bunlar abartılı bir şekilde şişerek, dişilerin çiftleşmeye hazır olduğunu sinyallemektedir.[8]

İnsanlarda durum çok farklı değildir: Kadınlarda ergenlikle birlikte vulva, vajina ve labia gibi cinsel organlar gelişse de şempanzelerdeki kadar belirgin bir şekilde şişmemektedir; ama insan dişilerinde memeler irileşerek, aynı cinsellik sinyalini verir.[9], [10] Benzer şekilde, hem erkeklerde hem kadınlarda cinsel organlar kıllanarak, üreme çağına erişildiğini bildirmeye başlar.[11] Ama tuhaf bir şekilde Homo sapiens, bu temel biyolojik sinyali örteriz ve saklarız!

Hatta örtmekle de kalmayız, tabulaştırırız, bu çizgiden çıkanı cezalandırırız: "Medeni" olan tüm toplumlarda çıplaklığın cezası oldukça ağır olabilmektedir: Örneğin cinsel amaçlı olmayan sosyal çıplaklığa yönelik bir kültür (ve felsefe) olan nüdizme, ya da daha doğru tabiriyle natürizme yönelik tavırları bir düşünün. Farklı coğrafyalarda bu kişilere özel plajlar gibi kolaylıklar tanınmaktadır, ama genel halk ile karışmaları birçok yerde yasaktır. Yani toplumumuzda çıplaklık bir tercih olarak görülmemektedir, bir yasaktır, bir anomalidir.

Bu, çok tuhaftır. Neredeyse herkes porno izlemektedir, neredeyse herkes seksi arzulamaktadır veya icra etmektedir - ki bunların her ikisi de bağımlılık düzeyine erişmediği müddetçe son derece normal, son derece sağlıklı davranışlardır. Dahası, ortada üstü örtülebilecek bir gizem de yoktur: Herkes vücutlarında birebir aynı organları taşımaktadır! Yani bu yazının yazarı olarak benim bir penisim olduğu "gizli bilgi" değildir veya biyolojik olarak kadın olan birinin bir vajinası veya vulvası olduğunu ve bu organın aşağı yukarı neye benzediğini tahmin etmek pek zor değildir. Buna rağmen, bırakın seks ile ilgili tabularımızı, seks ile ilişkili olmayan nüdizm gibi çıplaklık türleriyle bile karşılaştığımızda, utanıp sıkılıp işi dalgaya vurmaktayız, tabulaştırmaktayız ve bu çocuksu duygularımızla yüzleşmekten kaçınmaktayız. Bunun absürtlüğünü anlamak için, bir diğer hayvanın bunu yaptığını hayal edin: Mesela köpeklerin seksten veya vücutlarındaki organlardan utandığını düşünün ya da fillerin, ayıların, kedilerin... 

Tüm Reklamları Kapat

En karmaşık yapılı medeniyetleri inşa etmiş, kendi benliğinin ve biyolojisinin en fazla farkında olabilen tür olarak, en temel biyolojik davranışa yönelik bu absürt saplantımız oldukça sıra dışıdır. Elbette bu utancın kültürel, dini ve sosyal arka planı da çok derindir; ancak bu yazının konusu bu değil, dolayısıyla bu yazıda bunlara girmeyeceğiz. Ama çıplaklık korkusunun boyutlarını anlamak için, toplumun sınırlarını test eden bir örnek verebiliriz.

İngiliz bir aktivist olan Stephen Gough, 2003 ve 2004'te Büyük Britanya adasını baştan sona çıplak bir şekilde yürüyerek geçmeyi başardı, ama 2005 ve 2006'da bunu yapmaya kalktığında, tutuklanıp cezaevine gönderildi.[12] Eski bir deniz kuvvetleri askeri olan Gough, kimseyi rahatsız etmeye çalışmıyordu, sadece kendi işine bakıyordu.[13] Ama İngiltere ve hatta sonrasında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, bunun bir tercih olmadığını düşündü ve Gough hapse atıldı.[14] Hatta sıcak günlerde hapishanede de giysi giymeyi reddettiği için sıklıkla tek kişilik hücreye kapatıldı - ki bu, insan haklarına aykırı olan, insanlık dışı bir uygulamadır.[15], [16], [17] Psikolojik sorunları olduğu iddiasıyla incelendi, tek bir psikolojik sorun bile tespit edilemedi. Tüm bunları, sadece giysi giymeyi reddettiği için yaşadı! Mutlaka hayatınızda çıplaklığın neden bu kadar tabu olduğunu, giysilerin neden bu kadar vazgeçilmez olduğunu sorgulamışsınızdır; ama bu tür örnekleri görünce insan daha da fazla sorguluyor: Bu giysi işi nereden geliyor?

İnsanlar Ne Zaman Giysi Giymeye Başladı?

Ne yazık ki giysi giymeye ne zaman başladığımız kesin değildir. Kimileri 3 milyon yıl önce başladığımızı söylemektedir - ki bu, bırakın Homo sapiens olarak bizi, bildiğimiz 14 kadar Homo türünün evriminden bile önceki bir zamana denk gelmektedir, kimi ise giysilerin tarihinin 40.000 yıl kadar "kısa" olduğunu söylemektedir.[18], [19], [20], [21] Arkeologlar ve antropologlar, atalarımızın dallar, yapraklar ve hayvan derileri gibi organik malzemelerden giysiler yaptıklarını düşünmektedirler ve bu malzemelerin hiçbiri düzgün fosilleşmez.

Ancak hiç beklenmedik bir şekilde, Pediculus humanus isimli bir bit (aşağıda fotoğrafını görebilirsiniz), yaklaşık olarak ne zaman giyinmeye başladığımız konusunda bize bazı ipuçları verebilir.[22] İzah edelim: Vücudumuz, bize o kadar büyük gelmiyor olabilir; ama bir bit için bizim vücudumuz, kocaman bir kıta gibidir. Dolayısıyla nasıl ki bir kıtanın farklı yerlerinde farklı coğrafyalar vardır ve bu farklı coğrafyaların şartlarına bağlı olarak türler evrimleşebilir, vücudumuzun farklı yerlerinde de farklı mini ekosistemler vardır ve bitler de buna göre evrimleşebilmektedir.[23], [24]

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nın çalışmalarına Kreosus, Patreon veya YouTube üzerinden maddi destekte bulunarak hem Türkiye'de bilim anlatıcılığının gelişmesine katkı sağlayabilirsiniz, hem de site ve uygulamamızı reklamsız olarak deneyimleyebilirsiniz. Reklamsız deneyim, sitemizin/uygulamamızın çeşitli kısımlarda gösterilen Google reklamlarını ve destek çağrılarını görmediğiniz, %100 reklamsız ve çok daha temiz bir site deneyimi sunmaktadır.

Kreosus

Kreosus'ta her 10₺'lik destek, 1 aylık reklamsız deneyime karşılık geliyor. Bu sayede, tek seferlik destekçilerimiz de, aylık destekçilerimiz de toplam destekleriyle doğru orantılı bir süre boyunca reklamsız deneyim elde edebiliyorlar.

Kreosus destekçilerimizin reklamsız deneyimi, destek olmaya başladıkları anda devreye girmektedir ve ek bir işleme gerek yoktur.

Patreon

Patreon destekçilerimiz, destek miktarından bağımsız olarak, Evrim Ağacı'na destek oldukları süre boyunca reklamsız deneyime erişmeyi sürdürebiliyorlar.

Patreon destekçilerimizin Patreon ile ilişkili e-posta hesapları, Evrim Ağacı'ndaki üyelik e-postaları ile birebir aynı olmalıdır. Patreon destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi 24 saat alabilmektedir.

YouTube

YouTube destekçilerimizin hepsi otomatik olarak reklamsız deneyime şimdilik erişemiyorlar ve şu anda, YouTube üzerinden her destek seviyesine reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. YouTube Destek Sistemi üzerinde sunulan farklı seviyelerin açıklamalarını okuyarak, hangi ayrıcalıklara erişebileceğinizi öğrenebilirsiniz.

Eğer seçtiğiniz seviye reklamsız deneyim ayrıcalığı sunuyorsa, destek olduktan sonra YouTube tarafından gösterilecek olan bağlantıdaki formu doldurarak reklamsız deneyime erişebilirsiniz. YouTube destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi, formu doldurduktan sonra 24-72 saat alabilmektedir.

Diğer Platformlar

Bu 3 platform haricinde destek olan destekçilerimize ne yazık ki reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. Destekleriniz sayesinde sistemlerimizi geliştirmeyi sürdürüyoruz ve umuyoruz bu ayrıcalıkları zamanla genişletebileceğiz.

Giriş yapmayı unutmayın!

Reklamsız deneyim için, maddi desteğiniz ile ilişkilendirilmiş olan Evrim Ağacı hesabınıza yapmanız gerekmektedir. Giriş yapmadığınız takdirde reklamları görmeye devam edeceksinizdir.

Pediculus humanus capitis
Pediculus humanus capitis
Wikimedia

Burada farklı gruplara evrimleştiğini söylediğimiz spesifik canlılar, kafa bitleri ve kıyafet bitleridir. Kafanızdaki bitlere Pediculus humanus capitis alt türü diyoruz. Kıyafetlerinizdeki ise Pediculus humanus humanus alttürü diyoruz. Bu ikincisine, "vücut biti" de denmektedir, ama aslında bunlar vücudumuzda yaşamazlar, kıyafetlerimizde yaşarlar, kıyafetlerimizde yumurtlarlar ve sadece beslenmeleri gerektiği zaman bedenimize inerler.[25], [26] Yani bizler, onların açık büfesi gibiyizdir.

Ama önemli olan şudur: Farklı yerlerimize tutunacak biçimde özelleşmiş bitler, birbirlerinden az çok ayırt edilebilecek kadar farklılaşmış haldedirler, bu yüzden ayrı alt türler olarak sınıflandırılmaktadırlar. Biz bu bitlerin konağı olduğumuz, onlar da bizim parazitimiz oldukları için, bu böceklerle karşılıklı evrim geçirmişizdir; yani evrimsel tarihimiz birbirimizden bağımsız değildir.[27] Bu durumda, kıyafet bitlerinin ilk ne zaman evrimleştiğini tespit edebilirsek, kıyafetlerin de ne zaman giyilmeye başlandığını kestirebiliriz.

İşte bunu yapmak için genom dizilerini kullanan araştırmacılar, kafa bitlerinin yüz binlerce, hatta milyonlarca yıllık tarihine karşılık, kıyafet bitlerinin sadece 170.000 yıl kadar önce ilk defa evrimleştiklerini buldular. Bu da kıyafetlerin yaklaşık bu kadar önce icat edildiğine işaret etmektedir. Elbette kıyafetlerin tarihi daha eski de olabilir (sonuçta bitler, kıyafet giymeye başladığımız anda evrimleşmemiştir) ama bu, bugüne kadar kıyafetlerin kökeniyle ilgili olarak elimizdeki en somut kanıttır.

Neden Giysi Giyiyoruz?

Bitlerin evrimi kıyafetlerin kökeni ile ilgili fikir verebilir; ancak giysi giyme davranışının nedeni ile ilgili bilgi veremez. İşte bu neden ile ilgili olarak 3 büyük hipotez birbiriyle yarışmaktadır. Bunlara tek tek bakış atalım.

Kuzey Enlemlere Göç ve Soğuk Direnci

Aklınıza gelecek ilk açıklama, en popüler hipotezlerden biridir: soğuklara karşı korunma. Bunu destekleyen en büyük veri, giysilerin ortaya çıktığı en muhtemel tarih olan 100 - 200 bin yıl öncesi arasının, aynı zamanda insanların Afrika'dan çıkıp daha kuzey enlemlere yayıldığı, dolayısıyla daha soğuk iklimlerle karşılaştığı dönem olmasıdır. Bu mantıklıdır, çünkü giysilerin soğuk direnci kazandırdığı ve hatta sıcağa karşı bile bir kalkan etkisi gördüğü bir gerçektir. Hele ki "çıplak bir maymun" olduğumuz düşünülecek olursa...

Aslında bizim vücudumuzda santimetrekare başına düşen kıl sayısı, "kıllı" şempanze kuzenlerimizle birebir aynıdır. Ama kıl köklerimiz ve kıl kalınlığımız, onlarınkine nazaran büyük oranda körelmiş haldedir. Bunun nedeni, kılların ter bezlerinin etkinliğini düşürmesidir. Kıllar, sıcaklığı sabit tutmakta çok iyidir, ter bezleri ise sıcaklığı hızlı bir şekilde düşürmekte çok iyidir.[28] Dolayısıyla avlanma ve göç için ter bezlerinin çoğalması gerekmektedir; ama sıcaklığın sabit kalması gereken beyin gibi organlarımızı saklayan yerlerde kılların varlığı avantajlıdır.

Tüm Reklamları Kapat

Homo sapiens ve ataları, aktif olarak göç ettiği ve direnç avı denen saatlerce yürümeyi ve koşmayı gerektiren bir yöntemle avlandıkları için, sıcaklığın hızlı bir şekilde düşürülmesi çok daha kritik öneme sahiptir.[29] Bu nedenle kıllarımız körelmiş, ter bezlerimiz ise artmıştır. Ama aktif olarak terlememiz gerekmediği zamanlarda nasıl ısınacağız? İşte giysiler, yitirdiğimiz kılların yerini alarak, vücut genelinde sıcaklığımızı sabit tutmaya katkı sağlamış olabilir.

Gerçekten de bazı Güney Amerika ve Güney Sudan gibi aşırı sıcakların olduğu yerlerde yaşayan halkları inceleyen antropologlar, bu insanların çıplak gezmekte sorun görmediğini, daha serin havalarda giysi giymeyi tercih ettiklerini gördüler. Benzer şekilde, Neandertal kuzenlerimiz de hayvan derisinden giysiler yapıyorlardı ve yaşadıkları kuzey enlemlerde bu sayede daha kolay hayatta kalabiliyorlardı.[30] Yani hava şartları ile giyinme arasında bir ilişki var gibi gözükmektedir.[31]

Fakat soğuk direnci tek açıklama olamaz, çünkü sıcak yerlerde de giysi giyinmek ve özellikle de cinsel organları kapatmak çok yaygındır. Erkek memelerinin özgür, kadın memelerinin tabu olması sonradan gelişen bir davranıştır (ve oldukça karmaşık bir tarihe sahiptir).[32], [33], [34] Yani bu asimetrik tabu, erkek egemen toplumların ve dinlerin yükselişe geçmesi sonrasında kadınlara dayatılmaya başlanan kültürel bir baskıdır - öyle ki Batılı toplumlar, karşılaştıkları yerlilerin kültürlerinde kadın memesini sansürleyecek müdahalelerde bile bulunmuşlardır.[35], [36] Avcı-toplayıcı kabilelerin ezici çoğunluğunda sadece üreme organları kapatılmaktadır, kadın memeleri de erkek memeleri gibi normal karşılanmaktadır (hatta bazı kültürlerde memeler yerine kalçalar gibi memeleri sansürleyen toplumlarda daha "normal" gözüken yerler örtülebilmektedir).[37] Birçok diğer geleneksel toplumda memeleri örtmek, kadınlara tanınan bir haktır, kültürel bir zorbalığa alet edilmemiştir.[38], [39], [40]

Tüm Reklamları Kapat

Ama neden üreme organlarını kapatıyoruz? Kritik soru bu.

Cinsel Sinyal Kontrolü Hipotezi

İşte bu konudaki bir diğer hipotez, aslında daha önceden anlattığımız, insan bebeklerinin acizliği ile ilgilidir. O yazımızı okumanızı önemle tavsiye ederiz; ancak özetle bebeklerimiz acizdir, çünkü beyinlerimiz vücutlarımıza göre çok büyüktür. Bu nedenle bebeklerin beyni tam gelişmeden ana rahminden çıkmaları gerekmektedir, yoksa hiçbir kadın doğum yapamazdı - ki modern tıp olmasaydı, birçok anne ölümü de zaten doğum sırasında yaşanacaktı.

Bu "az gelişmiş evrede doğum" nedeniyle bizim bebeklerimiz, yıllarca bakıma ihtiyaç duymaktadır, çünkü beyinleri kendilerine yetecek kadar anca gelişmektedir. Bu sırada bir yandan yeni doğmuş bir bebeği vahşi hayatta yetiştirirken, diğer yandan sürekli cinsel olarak hazır olduğumuzu sinyallemek ve buna bağlı olarak eş adaylarıyla çiftleşerek yeni doğumlar yapmak, türümüz için dezavantajlı olurdu. Yani yoğun ebeveyn bakımı gerektiren türümüz, cinsellik sinyallerini kontrol edebilecekleri bir araca ihtiyaç duymuş olabilir. İşte bu hipoteze göre bu araç, kıyafetlerdir! 

Bu hipotezi destekleyen en önemli 2 veri hattı diğer insan davranışlarından gelmektedir. Şimdi bunlara bakalım.

Tüm Reklamları Kapat

Agora Bilim Pazarı
  • Dış Sitelerde Paylaş

Kur Yapma ve Rastgele Çiftleşme Stratejisi

Kıyafetlerin insana cinsellik sinyallerini kontrol fırsatı verdiği hipotezini destekleyen ilk veri hattı, çiftleşme öncesi kur davranışıdır. Bu, neredeyse tüm hayvanlarda vardır: Hiçbir hayvan birden çiftleşme evresine geçmez, öncelikle tarafların birbirlerine iyi bir partner olduklarını ispatlamaları gerekir. Bu da genellikle bir yakalamaca veya güç gösterisi oyunuyla olmaktadır.

Aslında hemen çiftleşmeye geçilemez miydi, oyuna ne gerek var? Elbette geçilirdi; ama bu ön elemeyi yapanlar, yapmayanlara nazaran daha kaliteli eşleri seçebilmektedir. Partner adayları, bu oyun sırasında iyi bir partner olduklarını ve gerçekten o kişi ile çiftleşme arzularını ispatlama fırsatı bulmaktadır. "Rastgele çiftleşme" doğada bir yöntemdir; ama seçilim baskısı yüksek olduğunda bu, kötü bir stratejidir.

İşte insanlarda bu ön oyunun bir parçası, giysilerle cinsel sinyallerin kontrolü olabilir. Özellikle de sadece cinsel organları örten giysiler, bir yandan renkleri ve dokuları gibi şeylerle cinsel organlara daha fazla dikkat çekerken, paradoksal bir şekilde diğer yandan onları erişilmez kılarak, bir çeşit "eş filtresi" görevi görmüş olabilir.

Burada sadece etek gibi giysileri düşünülmemelidir (muhtemelen Winston Churchill bu sözü icat etmemiş olsa da "Bir konuşma, etek gibi olmalıdır: konuyu kaplayacak kadar uzun ama ilginç olacak kadar kısa." sözü Churchill tarafından meşhur edilmiştir). Erkekler için üretilen giysilerin de cinsel organ bölgelerinin nasıl özel tasarlandığını veya erkeklerin de cinsellik sinyallemek için vücut hatlarını ve cinsel organları vurgulayan daha dar giysiler giymeleri de bunun örnekleridir. Üstelik bu, yakın geçmişte evrimleşmiş bir davranış değildir: Daha antik zamanlarda ise bu, az sonra göreceğimiz üzere, cinsel organları örten giysilerin özel olarak boyanmasıyla yapılmaktaydı. 

İffet Hipotezi

Bu hipotezi destekleyen ikinci bir nokta (veya "alt hipotez") ise, çıplaklığa karşı öfke veya üzüntü değil de, mahcubiyet, yani ileri düzeyde utanç hissediyor olmamızdır. Neden sevinç ya da şaşkınlık ya da nefret değil de utanç? Çünkü utanç, "iffet" ya da "alçakgönüllülük" olarak tabir ettiğimiz ve günümüzde kültürel zorbalığın silahlarından birine dönüşmüş olan, İngilizcede "modesty" olarak geçen duygumuzla ilişkilidir.

İzah edelim: Utanç, aynı zamanda güvenilirlikle ve sağlıklı bir zihinle ilişkilendirilmiştir.[41], [42] Yapılan çalışmalar, bir başarı sonrasında övüldüklerinde bundan gurur duyan kişilerin daha az güvenilir, bundan utananların ise daha çok güvenilir bulunduğunu göstermektedir.[43] Dolayısıyla evrimsel tarihimizde cinsel organlar ile, güvenilir ve sağlıklı partnerler arasında bir ilişki kurmuş olabiliriz ve bunun duygusal yansıması da cinsel organlara yönelik utanç olabilir.[44], [45]

Burada şunu vurgulamakta fayda vardır: Bazen insanlar, cinsel organlara yönelik bu tabunun dini kökenleri olduğunu düşünürler. Dini kurallar bu konuda çok ciddi baskılar uygulamış olsa da, giyinme de cinsel organları örtme davranışı da organize dinlerden çok ama çok önceye dayanmaktadır. Yani birçok ahlaki konuda olduğu gibi, bu konuda da dinler yeni bir davranış icat etmek yerine, var olan ahlaki normları düzenleme ve tekellerine alma yoluna gitmiştir. Yani cinsel organları örtme davranışı, dini inançlardan köken alan bir şey değildir, tarihi çok daha eskidir (ama modern yaşantımızdaki giyinme kurallarının birçoğu, bu antik davranıştan ziyade, sonradan geliştirilen kültürel varsayımlarla belirlenmektedir).

Kendi Başına Bir Sinyal Olarak Giysiler

Bu konuda son bir hipotez, çok basit amaçlarla başlayan giyinmenin sonradan çok fazla ve çeşitli anlamlar kazandığı üzerinedir. Yani giysiler, vücudu örtüp korumanın ötesine geçerek, kendi başlarına bir sinyal aracına dönüşmüş olabilir.

Çünkü insan kültüründe duyguları ve kimliği yansıtan sinyaller çok önemlidir, bu yüzden giydiğimiz bir tişört veya etek, ait hissettiğimiz bir grubu yansıtabilmektedir. Benzer şekilde, örneğin gözlerimizin akının diğer hayvanlara göre bu kadar belirgin olması, gözlerimizle yoğun bir şekilde duyguları iletebiliyor olmamızdandır.[46], [47] Benzer şekilde kafamızdaki saçlar beyni korumaktadır, ama yüzümüzdeki kıllar, erkeklerin cinsel olgunluğunu sinyallemektedir.[48], [49] Kaşlarımızın belirgin olması da duygu iletişimiyle ilgilidir.[50] Yani birçok özelliğimiz, bu sinyalleme etrafında evrimleşmiştir.

Gerçekten de yerli kabilelerin giysilerini boyaması ve bununla güç, sağlık, sosyal statü sinyallemesi, bu hipoteze güç katmaktadır. Benzer şekilde Neandertaller'in de giysilerini boyadığını gösteren kanıtlar vardır. Yani "giysi" denilen şey, bir kez kendi başına sinyale dönüştükten sonra, cinsellik ve statü sembolü gibi diğer kültürel anlamlara da kavuşmuş olabilir. Böylece toplumda kalıcı bir yer edinmiş olabilir.

Tüm Reklamları Kapat

Sonuç

Sonuç olarak, ilk olarak ne zaman giysi giymeye başladık ve bunun evrimsel ve psikolojik nedenleri neydi, bu konuda çok kesin bir yargıya varmak zordur; çünkü veriler genellikle ikincil derece kanıtlardan gelmektedir. Dolayısıyla hangi hipotezin veya hipotezlerin gerçeğe en yakın olduğunu söylemek de zordur. Ama ne olursa olsun, giysinin belli bir koruyuculuk ve sinyalleme görevi olduğunu söyleyebiliriz. Eğer gelecekte elde edilecek yeni antropolojik ve arkeolojik veriler, türümüzün bu ilginç davranışının kökenlerini aydınlatacak olursa, bu yazımızı güncelleyip geliştireceğiz.

Umuyoruz bu bulgular, insanları giydikleri kıyafetlerden ötürü yargılamanın ne kadar saçma olduğunu da göstermiştir. Türümüz içinde geniş bir çeşitlilik var ve kıyafet tercihi de bunun bir parçasıdır. Kimse, giydiği kıyafetlerden ötürü rızası dışında bir şeyler yapmaya zorlanamaz veya haklarından alıkonamaz, bu çok açıktır. Dolayısıyla bu anlamsız tartışmaları artık geride bırakmakta fayda görmekteyiz.

Ha bir de... Ola ki başta yanıldıysak ve bu videoyu çıplak izliyorsanız... Şerefinize!

Bu Makaleyi Alıntıla
Okundu Olarak İşaretle
Bu içerik 2 yazı dizisinde bulunuyor!

Bu yazı, İnsan Davranışları & Davranış Değişimi yazı dizisinin 7 . yazısıdır. Bu yazı dizisini okumaya, serinin 1. yazısı olan "İnsanlarda Modern Davranışlar Nasıl Evrimleşti?" başlıklı makalemizden başlamanızı öneririz.

Yazı dizisi içindeki ilerleyişinizi kaydetmek için veya kayıt olun.


Bu yazı, Antropoloji yazı dizisinin 11 . yazısıdır. Bu yazı dizisini okumaya, serinin 1. yazısı olan "Antropolojiye Giriş: Antropoloji Hakkında Bilmeniz Gereken Her Şey!" başlıklı makalemizden başlamanızı öneririz.

Yazı dizisi içindeki ilerleyişinizi kaydetmek için veya kayıt olun.


EA Akademi Hakkında Bilgi Al
40
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Bize Ulaş
Yukarı Zıpla

İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!

Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.

İçerikle İlgili Sorular
Soru & Cevap Platformuna Git
Bu İçerik Size Ne Hissettirdi?
  • Tebrikler! 37
  • Merak Uyandırıcı! 13
  • Bilim Budur! 8
  • Umut Verici! 5
  • Muhteşem! 4
  • Mmm... Çok sapyoseksüel! 4
  • Güldürdü 3
  • İnanılmaz 2
  • İğrenç! 1
  • Üzücü! 0
  • Grrr... *@$# 0
  • Korkutucu! 0
Kaynaklar ve İleri Okuma
  • ^ B. A. Hazlett. (2003). The Behavioral Ecology Of Hermit Crabs. Annual Reviews, sf: 1-22. doi: 10.1146/annurev.es.12.110181.000245. | Arşiv Bağlantısı
  • ^ J. E. Angel. (2000). Effects Of Shell Fit On The Biology Of The Hermit Crab Pagurus Longicarpus (Say). Journal of Experimental Marine Biology and Ecology, sf: 169-184. doi: 10.1016/S0022-0981(99)00119-7. | Arşiv Bağlantısı
  • ^ J. K. Finn, et al. (2009). Defensive Tool Use In A Coconut-Carrying Octopus. Current Biology, sf: R1069-R1070. doi: 10.1016/j.cub.2009.10.052. | Arşiv Bağlantısı
  • ^ A. Finnane, et al. (2007). Changing Clothes In China: Fashion, History, Nation. ISBN: 9780231143509. Yayınevi: Columbia University Press.
  • ^ A. Hollander. (1993). Seeing Through Clothes. ISBN: 9780520082311. Yayınevi: University of California Press.
  • ^ R. Ross. (2008). Clothing: A Global History: Or, The Imperialists' New Clothes. ISBN: 9780745631868. Yayınevi: Polity Press.
  • ^ S. Jorge, et al. (2014). Mechanical Signaling In Reproductive Tissues: Mechanisms And Importance. Reproductive Sciences, sf: 1093-1107. doi: 10.1177/1933719114542023. | Arşiv Bağlantısı
  • ^ Encyclopedia Britannica. Primate - Reproductive System. Alındığı Tarih: 10 Temmuz 2021. Alındığı Yer: Encyclopedia Britannica | Arşiv Bağlantısı
  • ^ S. A. DiVall, et al. (2011). Endocrinology Of Female Puberty. Ovid Technologies (Wolters Kluwer Health), sf: 1-4. doi: 10.1097/MED.0b013e3283207937. | Arşiv Bağlantısı
  • ^ S. J. Emans, et al. (2004). Pediatric And Adolescent Gynecology. ISBN: 9780781744935. Yayınevi: LWW.
  • ^ F. Falkner. (1986). Human Growth: A Comprehensive Treatise Volume 2: Postnatal Growth; Neurobiology. ISBN: 9780306419522. Yayınevi: Springer.
  • ^ R. Jones. Britain's Most Relentless Nudist Keeps Getting Locked Up. (31 Ekim 2014). Alındığı Tarih: 10 Temmuz 2021. Alındığı Yer: Vice | Arşiv Bağlantısı
  • ^ K. Grant. Why The Naked Rambler Is No Longer Letting It All Hang Out. (15 Nisan 2016). Alındığı Tarih: 10 Temmuz 2021. Alındığı Yer: iNews | Arşiv Bağlantısı
  • ^ N. Universal. 'Naked Rambler' Stephen Gough Loses Legal Battle To Bare All. (28 Ekim 2014). Alındığı Tarih: 10 Temmuz 2021. Alındığı Yer: NBC News | Arşiv Bağlantısı
  • ^ R. Burdge. 'Naked Rambler' Stephen Gough Sent Back To Prison. (26 Mayıs 2011). Alındığı Tarih: 10 Temmuz 2021. Alındığı Yer: The Courier | Arşiv Bağlantısı
  • ^ A. Vrca, et al. (1996). Visual Evoked Potentials In Relation To Factors Of Imprisonment In Detention Camps. International Journal of Legal Medicine, sf: 114-117. doi: 10.1007/BF01369669. | Arşiv Bağlantısı
  • ^ American Psychiatric Association Publishing. (2006). Psychopathological Effects Of Solitary Confinement. American Journal of Psychiatry, sf: 1450-1454. doi: 10.1176/ajp.140.11.1450. | Arşiv Bağlantısı
  • ^ R. Kittler, et al. (2003). Molecular Evolution Of Pediculus Humanus And The Origin Of Clothing. Current Biology, sf: 1414-1417. doi: 10.1016/S0960-9822(03)00507-4. | Arşiv Bağlantısı
  • ^ R. Kittler, et al. (2004). Molecular Evolution Of Pediculus Humanus And The Origin Of Clothing. Current Biology, sf: 2309. doi: 10.1016/j.cub.2004.12.024. | Arşiv Bağlantısı
  • ^ M. A. Toups, et al. (2011). Origin Of Clothing Lice Indicates Early Clothing Use By Anatomically Modern Humans In Africa. Molecular Biology and Evolution, sf: 29-32. doi: 10.1093/molbev/msq234. | Arşiv Bağlantısı
  • ^ D. L. Reed, et al. (2007). Pair Of Lice Lost Or Parasites Regained: The Evolutionary History Of Anthropoid Primate Lice. BMC Biology, sf: 1-11. doi: 10.1186/1741-7007-5-7. | Arşiv Bağlantısı
  • ^ D. L. Reed, et al. (2004). Genetic Analysis Of Lice Supports Direct Contact Between Modern And Archaic Humans. PLOS Biology, sf: e340. doi: 10.1371/journal.pbio.0020340. | Arşiv Bağlantısı
  • ^ American Museum of Natural History. Human Microbiome: Your Body Is An Ecosystem. (10 Temmuz 2021). Alındığı Tarih: 10 Temmuz 2021. Alındığı Yer: American Museum of Natural History | Arşiv Bağlantısı
  • ^ J. Glausiusz. Your Body Is A Planet. (19 Haziran 2007). Alındığı Tarih: 10 Temmuz 2021. Alındığı Yer: Discover Magazine | Arşiv Bağlantısı
  • ^ D. Raoult, et al. (1999). The Body Louse As A Vector Of Reemerging Human Diseases. Clinical Infectious Diseases, sf: 888-911. doi: 10.1086/520454. | Arşiv Bağlantısı
  • ^ R. Kittler, et al. (2003). Molecular Evolution Of Pediculus Humanus And The Origin Of Clothing. Current Biology, sf: 1414-1417. doi: 10.1016/S0960-9822(03)00507-4. | Arşiv Bağlantısı
  • ^ L. RÓZSA, et al. (2012). Why Infest The Loved Ones – Inherent Human Behaviour Indicates Former Mutualism With Head Lice. Parasitology, sf: 696-700. doi: 10.1017/S0031182012000017. | Arşiv Bağlantısı
  • ^ C. Jessen. (2011). Temperature Regulation In Humans And Other Mammals. ISBN: 9783642639845. Yayınevi: Springer.
  • ^ K. Parsons. (2014). Human Thermal Environments. ISBN: 9781466595996. Yayınevi: CRC Press.
  • ^ N. Wales. (2012). Modeling Neanderthal Clothing Using Ethnographic Analogues. Journal of Human Evolution, sf: 781-795. doi: 10.1016/j.jhevol.2012.08.006. | Arşiv Bağlantısı
  • ^ I. Gilligan. (2008). Neanderthal Extinction And Modern Human Behaviour: The Role Of Climate Change And Clothing. World Archaeology, sf: 499-514. doi: 10.1080/00438240701680492. | Arşiv Bağlantısı
  • ^ Yahoo Health. The Weird, Wild Legal History Of Breasts And Nipples. (12 Aralık 2014). Alındığı Tarih: 10 Temmuz 2021. Alındığı Yer: Yahoo Health | Arşiv Bağlantısı
  • ^ A. Demopoulos. The Male Nipple Is Free. The Female Nipple, Not So Much.. (25 Mayıs 2019). Alındığı Tarih: 10 Temmuz 2021. Alındığı Yer: The Daily Beast | Arşiv Bağlantısı
  • ^ Dimsum Daily. Why Are Men's Nipples Not Censored While Women's Nipples Are Usually Censored? - Dimsum Daily. (4 Temmuz 2019). Alındığı Tarih: 10 Temmuz 2021. Alındığı Yer: Dimsum Daily | Arşiv Bağlantısı
  • ^ E. Cole. (1998). Breasts: The Women's Perspective On An American Obsession. ISBN: 9781560239277. Yayınevi: Routledge.
  • ^ G. Briand, et al. (2019). Community Commentary. California State University, Office of the Chancellor, sf: 84-89. doi: 10.32398/cjhp.v8iSI.2045. | Arşiv Bağlantısı
  • ^ T. Holloway. Mps Defend Swazi Bare Breasts. (15 Mayıs 2003). Alındığı Tarih: 10 Temmuz 2021. Alındığı Yer: BBC | Arşiv Bağlantısı
  • ^ W. Crooke. (2006). Nudity In India In Custom And Ritual.. JSTOR, sf: 237. doi: 10.2307/2843441. | Arşiv Bağlantısı
  • ^ H. P. Duerr. (1997). Der Erotische Leib. Yayınevi: Suhrkamp Publishers.
  • ^ H. Mouhot. (1864). Travels In The Central Parts Of Indo-China (Siam), Cambodia, And Laos (Vol. 1 Of 2). ISBN: 9783752418743. Yayınevi: BoD – Books on Demand.
  • ^ M. C. Lamia. Embarrassment. (20 Aralık 2011). Alındığı Tarih: 10 Temmuz 2021. Alındığı Yer: Psychology Today | Arşiv Bağlantısı
  • ^ T. Pedersen. Embarrassed? It’s A Good Sign Of Brain Health As We Age. (8 Ağustos 2018). Alındığı Tarih: 10 Temmuz 2021. Alındığı Yer: Psychcentral | Arşiv Bağlantısı
  • ^ A. L. Chan. Being Easily Embarrassed Could Make You More Trustworthy. (29 Eylül 2011). Alındığı Tarih: 10 Temmuz 2021. Alındığı Yer: HuffPost | Arşiv Bağlantısı
  • ^ D. Keltner, et al. (2000). Saving Face For Darwin: The Functions And Uses Of Embarrassment. Current Directions in Psychological Science, sf: 187-192. | Arşiv Bağlantısı
  • ^ H. Ellis. (2012). Studies In The Psychology Of Sex, Volume 1 The Evolution Of Modesty, The Phenomena Of Sexual Periodicity, Auto-Erotism. ISBN: 9783842498426. Yayınevi: tredition.
  • ^ G. Aeria. Why We Show The Whites Of Our Eyes. (21 Ekim 2016). Alındığı Tarih: 10 Temmuz 2021. Alındığı Yer: Pursuit | Arşiv Bağlantısı
  • ^ L. Villazon. Do Any Mammals Other Than Humans Have ‘Whites Of The Eyes’?. Alındığı Tarih: 10 Temmuz 2021. Alındığı Yer: BBC Science Focus Magazine | Arşiv Bağlantısı
  • ^ C. Nast. Facial Hair Is Biologically Useless. So Why Do Humans Have It?. Alındığı Tarih: 10 Temmuz 2021. Alındığı Yer: Wired | Arşiv Bağlantısı
  • ^ J. Scanlan. Ask Evolution: Why Do Men Have Beards?. (25 Temmuz 2016). Alındığı Tarih: 10 Temmuz 2021. Alındığı Yer: SBS | Arşiv Bağlantısı
  • ^ R. M. Godinho, et al. (2018). Supraorbital Morphology And Social Dynamics In Human Evolution. Nature Ecology & Evolution, sf: 956-961. doi: 10.1038/s41559-018-0528-0. | Arşiv Bağlantısı
Tüm Reklamları Kapat

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/11/2024 11:34:43 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/10717

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Keşfet
Akış
İçerikler
Gündem
Eşey
Genler
Evrim Ağacı Duyurusu
Yeşil
Asteroid
Beslenme Bilimi
Kalıtım
Sendrom
Kanser
Dağılım
Ağrı
Nöronlar
Deniz
Sars
Ara Tür
Renk
Embriyo
Tür
Periyodik Tablo
Hukuk
Ortak Ata
Carl Sagan
Evrimsel Tarih
Hayatta Kalma
Kanser Tedavisi
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Sosyal
Yeniler
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Yazı Geçmişi
Okuma Geçmişi
Notlarım
İlerleme Durumunu Güncelle
Okudum
Sonra Oku
Not Ekle
Kaldığım Yeri İşaretle
Göz Attım

Evrim Ağacı tarafından otomatik olarak takip edilen işlemleri istediğin zaman durdurabilirsin.
[Site ayalarına git...]

Filtrele
Listele
Bu yazıdaki hareketlerin
Devamını Göster
Filtrele
Listele
Tüm Okuma Geçmişin
Devamını Göster
0/10000
Bu Makaleyi Alıntıla
Evrim Ağacı Formatı
APA7
MLA9
Chicago
Ç. M. Bakırcı. İnsanlar Neden Giyinir? Giysi Giyme Davranışı Ne Zaman ve Neden Evrimleşti?. (11 Temmuz 2021). Alındığı Tarih: 21 Kasım 2024. Alındığı Yer: https://evrimagaci.org/s/10717
Bakırcı, Ç. M. (2021, July 11). İnsanlar Neden Giyinir? Giysi Giyme Davranışı Ne Zaman ve Neden Evrimleşti?. Evrim Ağacı. Retrieved November 21, 2024. from https://evrimagaci.org/s/10717
Ç. M. Bakırcı. “İnsanlar Neden Giyinir? Giysi Giyme Davranışı Ne Zaman ve Neden Evrimleşti?.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Evrim Ağacı, 11 Jul. 2021, https://evrimagaci.org/s/10717.
Bakırcı, Çağrı Mert. “İnsanlar Neden Giyinir? Giysi Giyme Davranışı Ne Zaman ve Neden Evrimleşti?.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Evrim Ağacı, July 11, 2021. https://evrimagaci.org/s/10717.
ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close