Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat

Ahtapotlar ve İlginç Özellikleri: Dünyanın En Zeki Omurgasızları ile İlgili Neler Biliyoruz?

11 dakika
116,502
Ahtapotlar ve İlginç Özellikleri: Dünyanın En Zeki Omurgasızları ile İlgili Neler Biliyoruz?
Tüm Reklamları Kapat

Ahtapotlar, 1000'den fazla vantuzu, 8 kolu, 3 kalbi, 3 santimetreye inebilen veya 9 metreye varabilen boyları ve "dünya dışı canlı" benzeri morfolojisi ile denizde karşılaşmayı beklediğiniz en garip ve dış görünüşü en farklı canlı olabilirler. Dünya'daki canlıların %95'i omurgasızdır ve tahmin edin omurgasızlar arasındaki en zeki hayvan hangisidir? Evet, ahtapotlar! Bu ilginç hayvanlar, 500 milyon yıldır yeryüzünde var olan kafadan bacaklılar sınıfının bir üyesi olup, bundan yaklaşık 140 milyon yıl önce atalarında var olan kabuklarını kaybederek, günümüzdeki görünüm ve özelliklerine oldukça yaklaşmışlardır.

Onları dünyadaki her okyanusta ve derin suda görebiliriz. Ahtapotlar her gün sayısız insanı internetteki kapak açma, merdiven çıkma gibi ilginç videoları ile etkilemeye devam ediyor; ama ahtapotların bundan daha ilgi çekici çok fazla özelliği var. Bunlara örnek olarak renk değiştirmeleri, kendi kollarını koparabilmeleri ve belki de en ilginci, dokunarak tat algılamaları verilebilir. Ve yine şaşırtıcı gerçeklerden biri olarak, kanlarının renginden ve içeriğinden bahsedebiliriz: Alışılanın aksine kanları, kırmızı değil, yeşil-mavi renktedir. Bunun sebebi de, bizlerdeki hemoglobin isimli demir pigmenti yerine, kanlarının içerisinde bulunan hemosiyanin isimli bakır pigmentidir.

Bu infografikte ahtapotların bazı muhteşem özelliklerini görebilirsiniz.
Bu infografikte ahtapotların bazı muhteşem özelliklerini görebilirsiniz.
Business Insider

Caspar Handerson, Türkçesi Metis Bilim'den çıkan Hayal Bile Edemeyeceğimiz Varlıklar Kitabı'nda, ahtapotların çeşitliliğini şöyle anlatıyor:

Tüm Reklamları Kapat

Üç yüzden fazla ahtapot türü vardır. Bu farklı türler boyut, şekil, görünüş ve davranış açısından büyük çeşitlilik gösterir ve Antarktika etrafındaki okyanus derinliklerinden sıcak, sığ, tropik resiflere dek her türlü okyanus ortamına adapte olmuş durumdadır. Bilinen en büyük ahtapot türü bir araba büyüklüğüne ulaşabilirken, en küçüğünün yetişkin hali ancak 2.5 santimetre kadardır. Battaniye ahtapotu adlı tür, iki cinsiyet arasındaki büyüklük farkının en fazla olduğu hayvan türüdür: Dişiler erkeklerin 10.000 katı ağırlıktadır. Böyle bir durumda seks yapmak becerinin yanı sıra hayal gücü de gerektiriyor olsa gerek. Deniz tabanında, basınçlı suyun sıcaklığının 100 santigrat dereceyi bulduğu hidrotermal bacaların dibinde yaşayan bir tür bile vardır. (...) Yüzeyden 2000 metre derinde, açık sularda yaşayan Stautroteuthis avını kendine çekmek için karanlıkta parlar ve perdeli pembe kollarını şişirince muhtemelen o derinlikte bale tütsüsüyle dolaşan tek canlı olur. Şimdiye kadar keşfedilen ahtapotlar arasında en derinde (3000-4000 metre) yaşayanı Grimpoteuthis'tir ve vücundaki geniş kanatsı yapıların ünlü çizgi film filinin uçmak için kullandığı kulakları andırması sebebiyle Dumbo ahtapotu diye de bilinir. Aslında bir kalamar olmasa da vampir kalamar diye bilinen (ve çok çok eski bir rüyadan fırlamış bir hayalet gibi duran) hayvan insanlar için tamamen zararsızdır. Oysa Avustralya çevresindeki sığ sularda yaşayan mavi halkalı ahtapot, boydan boya birkaç santimetre uzunluğunda olmasına rağmen dünyanın en zehirli canlılarından biridir. Daha 2005 yılında, sığ Endonezya sularında keşfedilen taklitçi ahtapot vücudunu çok hızlı bir şekilde dilbalığına, denizyılanına, aslanbalığına ya da gördüğü herhangi bir şeye benzeyecek şekilde dönüşütürebilir. Kuzenlerinden 2006 yılında keşfedilen Wunderpus photogenicus onun kadar esnek olmasa da, vücudunun canlı kırmızı kahverengi fon rengi ile beyaz çizgileri arasındaki kontrast tabiarın Bridget Riley elinden çıkma op art eserlerine bir cevabı gibidir. Bir cam ahtapotu bile vardır ve neredeyse tamamen şeffaftır, yani bir nevi hiçbir şey değilmiş gibi görünmeye çabalar.

Savunma Mekanizması

Ahtapotların en yaygın avcıları; bazı büyük balıklar, kuşlar, balinalardır. Hatta bazı bölgelerde yılan balıkları, köpekbalıkları ve yunuslar da onlar için tehdit olabilir. Bu yüzden de doğadaki her hayvan gibi, ahtapotların da kendini çok iyi korumaları gerekmektedir.

Ahtapotların bazıları zehir bezlerine sahiptir ve onların savunma mekanizmalarında bu çok etkilidir. Özellikle mavi halkalı olarak bilinen ahtapot çok zehirlidir. Zehri, insanları da öldürebilir. Ahtapotların savunma mekanizmasında kamuflaj yeteneği de önemli bir yere sahiptir. Derilerinde bulunan ve renk değişimini sağlayan 3 çeşit hücreden biri kromatoforlardır. Bu hücreler derilerinin sarı, siyah ve kırmızı renklerde görülmesini sağlar. Diğer hücre çeşidi olan iridoforlar bu üç renk haricindeki belli başlı renkleri gelen ışığı farklı dalga boylarında yansıtarak üretmelerini sağlar. Üçüncü hücre çeşidi olan lökoforlar çevreden gelen ışığı bir ayna gibi yansıtarak renk değişimine yardım eder. Kamuflajı daha inandırıcı yapan bir başka özellikleri daha vardır. Bu özellik onların papil isimli özelleşmiş hücreler ile deri dokularını değiştirerek bir mercana veya bir kayalığa daha çok benzemelerini sağlar.

Mavi Halkalı Ahtapot, sadece bir golf topu büyüklüğündedir Ancak sahip olduğu zehre dair bugüne kadar hiçbir panzehir geliştirilememiştir. Zehri vücudunuza girdiği zaman öncelikle motor faaliyetlerinizi kaybedersiniz ve felç olursunuz. Kısa bir süre sonra ise kalbinizin çalışması durur.
Mavi Halkalı Ahtapot, sadece bir golf topu büyüklüğündedir Ancak sahip olduğu zehre dair bugüne kadar hiçbir panzehir geliştirilememiştir. Zehri vücudunuza girdiği zaman öncelikle motor faaliyetlerinizi kaybedersiniz ve felç olursunuz. Kısa bir süre sonra ise kalbinizin çalışması durur.

Ahtapotlar tüm bunları en hızlı göz kırpma hızımıza eşit olan 200-300 milisaniye içerisinde yapabiliyor. Renk körü oldukları için etrafı doğru renklerde bile göremeyen ahtapotların tüm bunları nasıl yapabildikleri uzun süre bilim insanları arasında bir gizem olarak kaldı. Cevap, 2015 yılında açığa çıkmaya başladı. Ahtapotlar derilerinin altında kimi fotoreseptör genler sayesinde ışığa duyarlılar ve derileri ışığa tepki göstererek kromofor hücreleri aktifleştirebiliyor. Yani aslında çevreye kamufle olurken ahtapotlar gözleriyle değil kollarıyla görüyor!

Bu hızı artıran özelliklerden diğeri sinir sistemlerinde gizli. Ahtapotların fotoreseptörleri sinir sistemleriyle bağlantılı çalışıyor ve bu da kamuflaj mekanizmalarının sinirsel yolla olmasını sağlıyor. Kamuflaj yeteneğine sahip bir diğer hayvan olan bukalemunlarda bu sistem hormonel yolla çalışıyor. Bu da iki hayvan arasındaki kamuflaj hızları arasında ciddi bir fark yaratıyor.

Tüm Reklamları Kapat

Her zaman kuşların, denizel canlıları avladığını mı sanıyorsunuz? Yanılıyorsunuz. Kimi zaman özgürlüğün sembolü kuşlar, denizlerden gelen saldırılar karşısında savunmasız kalabiliyor. Görselde, bir Büyük Pasifik Ahtapotu, bir martıyı avlamış ve yiyor. Yaklaşık 1 metre olan bu ahtapot, suyun kenarında hazırlıksız bekleyen martıyı neredeyse hiç zorlanmadan yakalayıp, suyun içerisinde boğarak öldürüyor. Bunun için yapışkan vantuzlarını kullanan ahtapot, öncelikle avını kafasından yakalayarak boynunu kırıyor, sonrasında ise avını yemek için suyun derinliklerine götürüyor.
Her zaman kuşların, denizel canlıları avladığını mı sanıyorsunuz? Yanılıyorsunuz. Kimi zaman özgürlüğün sembolü kuşlar, denizlerden gelen saldırılar karşısında savunmasız kalabiliyor. Görselde, bir Büyük Pasifik Ahtapotu, bir martıyı avlamış ve yiyor. Yaklaşık 1 metre olan bu ahtapot, suyun kenarında hazırlıksız bekleyen martıyı neredeyse hiç zorlanmadan yakalayıp, suyun içerisinde boğarak öldürüyor. Bunun için yapışkan vantuzlarını kullanan ahtapot, öncelikle avını kafasından yakalayarak boynunu kırıyor, sonrasında ise avını yemek için suyun derinliklerine götürüyor.
Ginger Morneau

Sinir Sistemleri

Salyangozların 20 bin, kedilerin 250 milyon, insanların 100 milyar nöronu var. Ahtapotlardaysa bu sayı 500 milyon ve bu nöronlarının sadece üçte biri beyinlerinde. Büyük bir kısmıysa genellikle 8 adet olan kollarında. Ahtapotların kollarındaki nöronlar 2 şekilde çalışabilir: Beyinden gelen sinyallerle senkronize şekilde veya beyinden bağımsız şekilde. Kollar aynı kamuflaj mekanizmasında olduğu gibi bazı sinyalleri kendileri alıp beyne ulaştırmadan değerlendirip tepki verebiliyor, beyinden bağımsız karar alabiliyor, beyinden ayrıldıktan saatler sonra bile etkilere tepki verebiliyor. Yani aslında ahtapotlar bir şekilde kolları ile düşünebiliyorlar. Bu da onların etrafı çok hızlı değerlendirip adapte olmalarını sağlıyor.

Bahsettiğimiz inanılmaz etkileyici özelliklere sahip bu hayvanların bir yeni özelliği daha Harvard Üniversitesi’nde çalışan Moleküler Biyolog Lena Van Giesen ve meslektaşları tarafından araştırılıyor. Bu araştırma sonucunda Kaliforniya iki benekli ahtapotunun (Octopus bimaculoides) vantuzunda kemoduyusal hücreleri belirlendi. Bu hücreler sayesinde ahtapotların vantuzları ile etrafı sadece dokunarak değil aynı zamanda tadarak da algılıyor. Bu dünya dışı sinir sistemine sahip olan canlılar kolları ile düşünebiliyor, görebiliyor ve etrafın tadını çıkartıyor diyebiliriz.

Bu bir tablo değil. 22 Haziran 2012 tarihinde Alessandro Zocchi tarafından çekilen, devasa tankı içerisindeki bir ahtapotun camına yapışmış vantuzlarından ilginç bir kare...
Bu bir tablo değil. 22 Haziran 2012 tarihinde Alessandro Zocchi tarafından çekilen, devasa tankı içerisindeki bir ahtapotun camına yapışmış vantuzlarından ilginç bir kare...
Art In Nature

Zekalarının Kökeni

İnsanlardaki zeka ile ahtapotların sahip olduğu zekayı karşılaştırmamız doğru bir yaklaşım olmayabilir. Kompleks düşünebildiğine inandığımız bazı hayvanların (insan, primat, kedi, köpek, yunus ve bazı kuşlar) evrim ağacındaki yolları 320 milyon yıl önce kertenkele benzeri bir hayvan olan solendonsaurus janenschi itibaren ayrılıyor. Ahtapotlar ile bu hayvanların evrim ağacındaki yoluysa 600 milyon yıl önce ayrılıyor. Ahtapotlar bahsettiğimiz diğer hayvanlardan daha önce evrimleştiği için teknik olarak dünya üzerindeki ilk zeki hayvanların kafadan bacaklılar olduğunu da söyleyebiliriz.

Zekayı genellikle soyut düşünme (örneğin problem çözme, anlamlandırma) ile tanımlayabiliriz ve insanlarda kimi testler ile bunu sayıya dökebiliriz ama ahtapotlarda bunu yapamayız. Ahtapotların zekalarını kanıtlayan bir takım gözlemler var. Bu gözlemlerden birinde bir ahtapot etrafında saklanabileceği herhangi bir yer göremediğinde çevresinde bulduğu ilk obje olan hindistan cevizi kabuklarını birleştirerek sığınak olarak kullanıyor. Bu tarzdaki alet kullanımının insanlara, bazı primatlara ve kuşlara ait olduğu sanılıyordu. Ahtapotlardaki bu davranışsa bunun aksini kanıtlayan nitelikte. Ayrıca bu durumun kompleks zeka belirtisi olarak görülmesinin iki sebebi vardır:

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.

Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.

Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.

  1. Başka türlü saklanamayacakları bir yerde kendilerini korumalarını sağlayan bir inovasyon olabilir.
  2. Bunu gelecekte kullanmak için alıyor olabilirler ve bu da planlama yapabildiklerinin bir kanıtı olabilir.

Ayrıca zeka, genel olarak sosyal bir yaşantıya sahip olan canlılarda görülüyor. Çünkü beraber yaşamanın getirdiği rekabet ve işbirliği gerektiren ortamlarda içgüdüden fazlasına ihtiyaç vardır. Bu yüzden bilim insanları zekanın evrimini bir noktada sosyalliğe bağlıyor. Sosyal canlılar olmayan ahtapotların sahip olduğu zekaysa bilim insanlarını şaşırtmaya devam ediyor. Ahtapotlarda zeka gelişiminin evrimi kabuklarını kaybetmelerinden sonra hayatta kalma baskısının getirdiği bir sonuç olarak görülüyor.

Daha önce bahsettiğimiz gibi ahtapotlar zeki canlılar oldukları kadar oyuncu canlılardır da. Oyun oynamak sosyal bir ihtiyacın getirisi ve hayatta kalmak için gerekli olmayan bir aktivitedir. Ahtapotlar üzerinde yapılan gözlemlerde oyun oynadıkları görüldü. Aslında eğlence odaklı olan bu aktiviteyi ahtapotların da gerçekleştirmesi onların sahip olduğu zeka hakkında bir kez daha düşünmemize sebep oluyor.

Ahtapotlarda Alet Kullanımı

Daha önce içine hapsedildiği şişenin kapağını açan veya akvaryumundan kaçan ahtapotları belki izlemişsinizdir. Ancak bu videoda izleyeceğiniz görüntüler, bilim tarihinde çığır açacak bir ilki gösteriyor: İlk defa omurgasız bir hayvanın alet kullandığı görülüyor! Üstelik profesyonelce...

Videodaki ahtapot, bulduğu iki adet hindistan cevizi kabuğunu kullanarak gizleniyor ve avlanıyor. Kabukları avlanacağı bölgeye kadar taşıyor ve bunu yaparken bilinçli olduğu belli olan ustaca davranışlar sergiliyor.

Söylediğimiz gibi, ahtapotlar ve mürekkepbalıklarının uzun bir süredir okyanusların en zeki hayvanları olarak düşünülmektedir. Hatta zekaları, yunuslarla bile kıyaslanıyordu. Tabii ki bir yunus, zeka kapasitesi ve bunun kullanımı bakımından bir ahtapottan ileri olabilir. Fakat yunusun evrimsel süreçte daha karmaşık yapılı olan omurgalı hayvanların bir üyesi olduğunu da unutmayınız. Ahtapot ise bir omurgasız...

Omurgasız bir hayvanın bu kadar ustaca alet kullanımı, bilim camiası için şaşırtıcı olduğu kadar beklendik de aslında... İnsan-dışı hayvanların da bilince, zekaya, algılara sahip olduklarını uzun bir süredir biliyorduk. İnsanın bu konuda tek olmadığını da biliyorduk (sadece "en ileri düzeyde" kullanan biziz). Fakat böylesine uç bir örneği böylesine net bir şekilde görmek gerçekten heyecan verici!

Ahtapotlar Rüya Görüyor Olabilir!

"Rüya gören ahtapot" olarak paylaşılan aşağıdaki video, ahtapotların renk değiştirme yönteminin bizlerin kas hareketlerine benzer olduğu fikrini doğruluyor (siz de rüya gören insan ve diğer hayvanların kaslarının seyirdiğini görmüşsünüzdür). Bu konuda çok daha kapsamlı bilgiyi buradaki yazımızdan alabilirsiniz.

Tüm Reklamları Kapat

Ahtapotlar, derilerindeki kromatofor isimli, renkli hücreleri, kasları ile kontrol ederek istedikleri gibi renk değiştirebilirler. 

Yavrularına Bakmak İçin Aç Kalan Dişi Ahtapotlar, Kollarını Yiyerek Hayatta Kalıyor!

Bebek yapmaya geldiğinde de kimse ahtapotların eline su dökemez. Bir seferde 50.000'den fazla yumurta bırakırlar! Bu yumurtaların çatlaması 40 gün kadar sürer ve bu süreçte anne sürekli 50.000 yavrusunu kollamaya çalışır. Bu süreçte bir yandan avcılarla mücadele eder, bir yandan da sürekli yumurtaların üzerinde su akıntısı olmasını sağlayarak yumurtaları düzenli olarak havalandırır. 

Ancak bu "bodyguardcılık" mücadelesi annenin avlanmasına ve beslenmesine engel olur. Böyle durumda olan ahtapotların dişilerinin kendi kollarından birini yediği gözlenmiştir. Ancak bu konuda çok detaylı araştırmalar bulunmamaktadır.

Tüm Reklamları Kapat

Otofaji denen bu davranışın yavruların bakımı sırasında aç kalan annenin bir "çözüm" olarak ürettiği, evrimsel anlamı olan bir davranış olup olmadığı bilinmemektedir. Çünkü bu tür bir davranış, nörolojik bir hastalığa da işaret edebilir. Dar havuzlarda esir tutulan bazı ahtapotların da, ortada açlık sebebi olmaksızın kollarını yedikleri raporlanmıştır. Dolayısıyla bu davranış, strese bağlı olarak gelişen bir anomali de olabilir.

Yine bazı araştırmacıların raporlarına göre, kollarına parazit yapışan ve onlardan kurtulamayan ahtapotlar, parazitlerin yayılmasını engellemek için kollarını ısırarak koparmaktadırlar. Bu kopan kolların yerine yeniden kol çıkmaktadır. Ancak yine, bu davranışın parazitlerden kurtulmak için mi, yoksa parazitlerin varlığından kaynaklanan strese bir tepki olarak mı sergilendiği bilinmemektedir.

Eğer ki ahtapot anneleri gerçekten evrimsel bir avantaja bağlı olarak yavrularına bakmak pahasına karınlarını doyuramayıp, bu ihtiyaçlarını kollarını yiyerek gideriyorlarsa, gerçekten ilginç bir evrimsel adaptasyon tespit etmiş oluruz. Çünkü bu hayvana yavrularına bakmanın getirdiği avantajı egale edecek kadar dezavantaj sağlamamaktadır ve bu sebeple evrimleşmesi son derece beklenir bir durumdur.

Burada gördüğünüz, Sarasota/Florida'da yeni yumurtadan çıkan bir pigme (cüce) ahtapot! Tıpkı böcek yavruları gibi, ahtapot yavrularına da larva adını veriyoruz. Bu boydaki bir hayvan bile, doğar doğmaz avlanmaya başlayacak kadar güçlüdür. Elbette avları, ufak planktonlar gibi kendisini savunamayacak su canlılarıdır. Ama yine de böyle bir ufaklıktan fazlasını beklemek doğru olmazdı.
Burada gördüğünüz, Sarasota/Florida'da yeni yumurtadan çıkan bir pigme (cüce) ahtapot! Tıpkı böcek yavruları gibi, ahtapot yavrularına da larva adını veriyoruz. Bu boydaki bir hayvan bile, doğar doğmaz avlanmaya başlayacak kadar güçlüdür. Elbette avları, ufak planktonlar gibi kendisini savunamayacak su canlılarıdır. Ama yine de böyle bir ufaklıktan fazlasını beklemek doğru olmazdı.

Bu ilginç canlılar değişik özellikleri ile araştırmalara konu olmaya devam ediyorlar. Gelecekte onlar hakkında neler öğreneceğimizi kim bilebilir?

Bu Makaleyi Alıntıla
Okundu Olarak İşaretle
78
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Bize Ulaş
Yukarı Zıpla

İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!

Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.

İçerikle İlgili Sorular
Soru & Cevap Platformuna Git
Bu İçerik Size Ne Hissettirdi?
  • Tebrikler! 39
  • İnanılmaz 32
  • Muhteşem! 31
  • Merak Uyandırıcı! 28
  • Bilim Budur! 17
  • Mmm... Çok sapyoseksüel! 13
  • Umut Verici! 7
  • Güldürdü 4
  • Korkutucu! 3
  • İğrenç! 1
  • Üzücü! 0
  • Grrr... *@$# 0
Kaynaklar ve İleri Okuma
Tüm Reklamları Kapat

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/11/2024 13:28:35 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/3949

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Keşfet
Akış
İçerikler
Gündem
Eşey
Genler
Evrim Ağacı Duyurusu
Yeşil
Asteroid
Beslenme Bilimi
Kalıtım
Sendrom
Kanser
Dağılım
Ağrı
Nöronlar
Deniz
Sars
Ara Tür
Renk
Embriyo
Tür
Periyodik Tablo
Hukuk
Ortak Ata
Carl Sagan
Evrimsel Tarih
Hayatta Kalma
Kanser Tedavisi
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Sosyal
Yeniler
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Yazı Geçmişi
Okuma Geçmişi
Notlarım
İlerleme Durumunu Güncelle
Okudum
Sonra Oku
Not Ekle
Kaldığım Yeri İşaretle
Göz Attım

Evrim Ağacı tarafından otomatik olarak takip edilen işlemleri istediğin zaman durdurabilirsin.
[Site ayalarına git...]

Filtrele
Listele
Bu yazıdaki hareketlerin
Devamını Göster
Filtrele
Listele
Tüm Okuma Geçmişin
Devamını Göster
0/10000
Bu Makaleyi Alıntıla
Evrim Ağacı Formatı
APA7
MLA9
Chicago
G. Kaya, et al. Ahtapotlar ve İlginç Özellikleri: Dünyanın En Zeki Omurgasızları ile İlgili Neler Biliyoruz?. (9 Aralık 2020). Alındığı Tarih: 21 Kasım 2024. Alındığı Yer: https://evrimagaci.org/s/3949
Kaya, G., Bakırcı, Ç. M., Dabancı, . (2020, December 09). Ahtapotlar ve İlginç Özellikleri: Dünyanın En Zeki Omurgasızları ile İlgili Neler Biliyoruz?. Evrim Ağacı. Retrieved November 21, 2024. from https://evrimagaci.org/s/3949
G. Kaya, et al. “Ahtapotlar ve İlginç Özellikleri: Dünyanın En Zeki Omurgasızları ile İlgili Neler Biliyoruz?.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Evrim Ağacı, 09 Dec. 2020, https://evrimagaci.org/s/3949.
Kaya, Gülay. Bakırcı, Çağrı Mert. Dabancı, . “Ahtapotlar ve İlginç Özellikleri: Dünyanın En Zeki Omurgasızları ile İlgili Neler Biliyoruz?.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Evrim Ağacı, December 09, 2020. https://evrimagaci.org/s/3949.
ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close