Entegre Tıp Tuzağı, Akademiye Nasıl Sızıyor?
Alternatif Tıp ve Geleneksel Tıbbı Birleştiren Entegre Tıp, Yeni Bir Bakış Açısı Sunabiliyor mu?
Truva atı hikayesini bilen bilir: Rivayete göre Yunanlar; Truva şehrine kocaman, ahşaptan bir at göndermişlerdir. Truvalılar, bu atı bir hediye zannederek şehre sokmuş ve olanlar olmuştur. Gece vaktinde, atın içerisine gizlenmiş bir grup Yunan şehrin kapılarını Yunan askerlerine açarak Truvalılara öldürücü darbeyi indirebilmişlerdir.
Entegre tıp kavramı, 1994 yılında Dr. Andrew Weil tarafından ortaya atıldığı andan beri epey popülerlik kazanmıştır.[1] Buna karşın bu kavramın özünde bir "Truva atı", yani bir tür tuzak olduğunu fark etmek oldukça önem arz etmektedir. Entegre tıbbın destekçileri bu "hediyeyi" insanları yanlış yönlendirme amacıyla yaymasalar dahi verdikleri hasar kayda değerdir.
Entegre Tıp Nedir?
Entegre tıp, geleneksel tıbbın karşılaştığımız sorunlara yeterli gelmemesiyle birlikte tamamlayıcı veya alternatif tıp olarak adlandırılan yöntemlerin de yetersiz kalışından ötürü bu ikisini birbirine entegre ederek hastaların her ikisinden de faydalanabileceğini iddia eder.
Modern tıp, bazı çevrelerce hastalıkların üzerine gereğinden fazla eğilip ilaç kullanımlarıyla kronik rahatsızlıklara sahip hastaların tedavilerini başarısızlığa uğratmakla suçlanmaktadır. Tamamlayıcı-alternatif tıp ise buna cevaben bütüncül bir bakış açısı yaratmak adına geleneksel tıbbın zıttı olarak konumlanmış durumdadır.
İlk bakışta, tamamlayıcı-alternatif tıp oldukça mantıklı görünebilir. Bize anlatıldığı kadarıyla beslenme ve egzersizi önemsemesi ve iddia edildiği kadarıyla bütünlüğe, yani insanın sadece bedenine değil bir birey olarak "bütününe" odaklanması açısından oldukça ilgi çekicidir. Fakat işin garip yanı, birçok kişinin de öne sürdüğü gibi geleneksel tıbbın zaten insana bütüncül şekilde odaklanma konusunda oldukça başarılı olmasıdır. Üstelik entegre tıbbın göz boyayan yüzeysel iddialar burada bitmez.
Truva atı, üniversite hastanelerinde doğaya, antik çağlara, otoriteye ve popülerliğe (çoğunluğa) başvurma safsataları üstünden, yani aynen efsanede resmedildiği gibi dört tekerleğin üzerinde ilerlemektedir. Hastane yöneticilerine ve hastalara entegre tıbbın doğal tedavi biçimlerini önceliklendirdiği söylense de kimyasal ürünlerin her zaman zararlı olmadığı veya doğal ürünlerin her zaman zararsız (ya da kullanışlı) olmadığı gibi temel bilgilerden pek bahsedilmez. Daha çok, akupunktur ve hacamat gibi entegre tıbba dahil sayılan yöntemlerin birçoğunun uzun zamandır kullanıldığı; John Hopkins, Duke ve Yale gibi birçok üniversite hastanesinin zaten entegre tıp hizmeti sunduğu söylenir.[2] Ancak ne olursa olsun, "diğerlerinden geri kalmama" çabası mevcut bilgilerimizin eleştirel değerlendirmesinin önüne geçmemelidir. Ancak ne yazık ki, neticede piyasa güçleri bir şekilde yapacaklarını yapar, Truva atı şehre girer ve biz de içinden ne çıkacak diye merak eder dururuz.
Geleneksel ve Alternatif Tıp Karşılaştırması
Entegre tıp adı verilen Truva atının içerisine şöyle bir göz attığımızda egzersiz ve beslenme kılığına girmiş; homeopati gibi kanıtlanmamış ya da çürütülmüş yöntemlerle karşılaşırız.[2], [3] Ayrıca Reiki ve diğer "enerjisel şifa" yöntemlerini de görürüz:[4] Bu yöntemler, vücudun etrafında keşfedilmemiş bir çeşit güç alanının bize temasta dahi bulunmadan masaj yaparak iyileşme sağladığını iddia eden yöntemlerdir. Bunların yanı sıra, işleyişinin kontrolü zor olan bitkisel ilaçlar, akupunktur gibi sıkıntılı tedavi biçimleri; refleksoloji denen, ayak masajının bir şekilde mideyi iyileştirmesi gibi iddiaları barındıran sahtebilimler de karşımıza çıkar.[5], [6], [7]
Atımız aynı şekilde sanat terapisi gibi daha masum diyebileceğimiz yöntemler de barındırır barındırmasına, fakat tamamlayıcı-alternatif tıbbın bir bütün olarak ne kadar masum olduğu ve ne fayda sağladığı pek net değildir. Kullanılan yöntemler çoğunlukla bilimsel dönemden önce halkın kullandığı; makul bir zemine oturmamış olan tedavi biçimleridir.
Gelişmiş biyoloji bilgimiz göz önüne alınınca, mesela refleksolojinin önerdiği gibi bütün bir insan vücudunun ayak tabanıyla temsil ve tedavi edilmesi akla ve mantığa sığacak şey değildir. Ya da gelişmiş kimya bilgimiz sayesinde, homeopatide uygulanan hiçbir iz bırakmayacak kadar seyreltilmiş maddelerin etkili olması kulağa hiç de mantıklı gelmeyecektir. Yine de bu ve bunlar gibi yöntemleri savunan insanlar böyle eleştirilerle karşılaştıkları zaman çoğunlukla "Nasıl olduğu önemli değil, bir şekilde çalışıyor işte!" gibi savunmalara başvururlar.
Geleneksel tıp, eski bir temele oturmuş ve sürekli olarak daha iyi malzemelerle genişletilip onarılan bir kule gibi düşünülebilir. Sağlam ve gelişen bir yapıdır. Tamamlayıcı-alternatif tıp kulesi ise ucuz, tabiri caizse çakma bir malzemeden yapılmış bir temel üstüne inşa edilmiştir. Bu kule dışarıdan yüksek görünebilir, ancak kuleyi ayakta tutacak kolonlar ve tuğlalar henüz yerleştirilmemiştir. Kocaman görünen bu kule, yalnızca "tamamlandığında" nasıl görüneceğini gösteren bir brandayla çevrelenmiştir.
Uzak bir mesafeden bakıldığında, her iki kule de aynı yükseklikte ve benzer görünümdedir. Ancak yaklaştığınızda, tamamlayıcı-alternatif tıp kulesinin ne kadar eksik olduğunu fark edersiniz. Size, "Endişelenmeyin, elimizdeki şey oldukça ümit verici. İnşa etmeye devam edeceğiz!" denir. Bu slogandan da asla vazgeçmezler. Yıllar geçtikçe, tamamlayıcı-alternatif tıp kulesi her zaman "vaat dolu" bir yapı olarak pazarlanmaya devam eder ve bu da birçok insanı ona yatırım yapmaya ikna eder.
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Üzümü Yerken Bağını Sormaktan Çekinmeyin!
Kulak akupunkturu, kraniyosakral terapi, homeopati ve diğer birçok tamamlayıcı müdahale üzerine yapılmış çalışmaların geneli ufak ve kalitesiz, fakat buna rağmen oldukça iddialı sonuçlar sunmaktadır.[8], [9] Ancak incelikle yapılmış klinik denemeler tamamlandığında, söz konusu denemelerin etkinlik sağlayamadıkları görülmüş ve bu durum tamamlayıcı-alternatif tıp destekçilerini kapsamı daha küçük olan çalışmalardan umut vaadeden sonuçlar beklemeye itmiştir.
Bu "ümitlendirici sonuçlar", daha sonrasında akupunktur ya da homeopatinin onları iyileştirdiğine inanan iyi niyetli kişiler tarafından akademik sağlık kuruluşlarına sunulabilir ve bu kişilerin cömert bağışları sayesinde söz konusu hastaneler aracılığıyla entegre tıp merkezleri kurulabilir. Hatta entegre tıbbı savunmak, tıp fakültelerinin müfredatına entegre tıbbı da dahil etmek için baskı kurmak ve tabiri caizse Truva atını içeriye sokmak adına entegre tıp ve sağlık için akademik bir kurul (Impressive Consortia) bile kurulmuştur.[10]
Tüm bunların toplum sağlığına zararlı olduğu apaçık ortadadır. Birileri çıkıp astronominin yetersiz olduğunu, üniversitelerde astronominin astroloji ile birlikte öğretilmesi gerektiğini öne sürse bunun entelektüel açıdan zarara sebebiyet vereceğini görmek çok kolay olacaktır, işte bu durum da pek farklı bir senaryo değildir!
Ayrıca bu geçersiz tedavilerin hastalara pazarlanmasının finansal açıdan zararları olduğu da gözden kaçmamalıdır. Bunun yanı sıra, daha da şaşırtıcı olan bir konu entegre tıbbın aşılara karşı tutumudur. Entegre tıp çoğunlukla aşıları kapsamaz, oysa elimizdeki en önemli halk sağlığı müdahalelerinden biri aşılardır.
2017'de Cleveland Enstitüsü'nün eski yöneticisi Dr. Daniel Neides, hiç de yakışık olmayacak bir biçimde yazdığı sıkıcı ve oldukça uzun olan aşılama karşıtı yazısını Cleveland.com sitesinde yayınlamıştı.[11] Bu sırada, Amerikan Entegre ve Holistik Tıp Kurulu’na üye 290 kişiyle yapılan bir anket geleneksel tıpçı meslektaşlarına kıyasla aşılarla alakalı yapılan dezenformasyona (alternatif planlamalar, toksinler ve otizmle bağlantısı) inanmaya daha meyilli olduklarını ortaya çıkardı.[12] Uygulamaları genellikle entegre tıbbın bir parçası olarak görülen karyopraktörler ise aşı karşıtlarının kayda değer bir bölümünü aralarında bulundurmakla ünlü.[13] Bu durum natüropatlar için de aynı şekilde geçerli.[14] Tamamlayıcı-alternatif tıp destekçilerinin büyük bir çoğunluğunun "Doğa Anaya" adeta tapınırcasına inanması ve her şeyi toksinlerden ibaret görmesi düşünüldüğünde, entegre tıbba verilen her desteğin aslında gereksiz aşı tereddüdünü arttıracağı anlaşılabilir.
Gelgelelim, bu Truva atını didik didik ederken yakalanacak olursanız anında "Ama geleneksel tıbbın da kusurları var!" cevabını duymayı bekleyebilirsiniz. Evet, gerçekten de öyledir! Tıbbın birçok kronik sağlık durumlarına mükemmel çözümler üretemediği ortadadır. Bunlardan birisi de kronik ağrı sorunudur. Ortaya konan çözümlerden biri opioidler olsa da bunlar ekonomik birtakım durumlarla ilişkilendirildiğinden onların da kayda değecek zararları mevcuttur. Fakat tıp kulesi, sürekli tamir edilmektedir. Küflenmiş parçalardan kurtulunur ve yerine yenileri yerleştirilir. Aynı esnada, tamamlayıcı-alternatif tıp kulesi ise ciddi manada kusurludur ve tüm aldatıcı heybetiyle öylece de kalacaktır. Destekçilerine ise "Tuğlalar şimdi yolda. Yakında ihtiyaç duyduğumuz kanıtları bulacağız." gibi cümleler ezberden okunacaktır.
Dr. Ben Goldacre'ın altın niteliğindeki deyişiyle karmakarışık bir hale gelmiş bu tartışmalara son noktayı koymak istiyoruz:[13]
Uçak tasarımlarında sorunlar olması, sihirli halıların uçabileceği anlamına gelmez.
Entegre tıbbın Truva atı, enstitülerimizin kapılarını çalarken şunu unutmamakta fayda var: İhtiyacımız olan şey içi boş bir kule inşa etmek değil, eski ve sağlam kulemizi desteklemeye ve büyütmeye devam etmek.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 2
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- Çeviri Kaynağı: McGill Office for Science and Society | Arşiv Bağlantısı
- ^ D. Melchart. (2024). From Complementary To Integrative Medicine And Health: Do We Need A Change In Nomenclature?. Karger. doi: 10.1159/000488623. | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b C. Ross, et al. Top U.s. Hospitals Promote Unproven Medicine With A Side Of Mysticism. Alındığı Tarih: 14 Aralık 2024. Alındığı Yer: PBS | Arşiv Bağlantısı
- ^ J. Schwarcz. Homeopathy-Delusion Through Dilution. (20 Mart 2024). Alındığı Tarih: 14 Aralık 2024. Alındığı Yer: McGill | Arşiv Bağlantısı
- ^ J. Jarry. Should We Take Reiki Seriously?. (19 Şubat 2024). Alındığı Tarih: 14 Aralık 2024. Alındığı Yer: McGill | Arşiv Bağlantısı
- ^ J. Jarry. Do You Know What’s Inside Your Herbal Medicine?. (5 Aralık 2019). Alındığı Tarih: 14 Aralık 2024. Alındığı Yer: McGill | Arşiv Bağlantısı
- ^ J. Fulgham. Acupuncture. Alındığı Tarih: 14 Aralık 2024. Alındığı Yer: Science Based Medicine | Arşiv Bağlantısı
- ^ R. T. Carroll. Reflexology. Alındığı Tarih: 14 Aralık 2024. Alındığı Yer: SkepDic | Arşiv Bağlantısı
- ^ J. Jarry. Bad Science Lends A Friendly Ear To Ear Seeds. Alındığı Tarih: 14 Aralık 2024. Alındığı Yer: McGill | Arşiv Bağlantısı
- ^ J. Jarry. Even The Best Scientific Studies Can Lie: The Case Of Craniosacral Therapy. Alındığı Tarih: 14 Aralık 2024. Alındığı Yer: McGill | Arşiv Bağlantısı
- ^ D. Gorski. The Ultimate In “Integrative Medicine”: Integrating The Unscientific Into The Medical School Curriculum. Alındığı Tarih: 14 Aralık 2024. Alındığı Yer: Science Based Medicine | Arşiv Bağlantısı
- ^ David Gorski. The Medical Director Of The Cleveland Clinic Wellness Institute Spewed Antivaccine Misinformation Last Week. Why Is Anyone Surprised?. Alındığı Tarih: 14 Aralık 2024. Alındığı Yer: Science Based Medicine | Arşiv Bağlantısı
- ^ L. J. Buehning. (2017). Vaccination Attitudes And Practices Of Integrative Medicine Physicians. PubMed. | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b J. W. Busse, et al. (2005). Chiropractic Antivaccination Arguments. Elsevier BV, sf: 367-373. doi: 10.1016/j.jmpt.2005.04.011. | Arşiv Bağlantısı
- ^ S. Barrett. Naturopathic Opposition To Immunization. Alındığı Tarih: 14 Aralık 2024. Alındığı Yer: QuackWatch | Arşiv Bağlantısı
- J. N. Stea. Gaps In Scientific Knowledge Doesn't Justify Pseudoscience. Alındığı Tarih: 14 Aralık 2024. Alındığı Yer: Psychology Today | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 18/12/2024 14:58:19 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/19233
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.
This work is an exact translation of the article originally published in McGill Office for Science and Society. Evrim Ağacı is a popular science organization which seeks to increase scientific awareness and knowledge in Turkey, and this translation is a part of those efforts. If you are the author/owner of this article and if you choose it to be taken down, please contact us and we will immediately remove your content. Thank you for your cooperation and understanding.