Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat

Temel Oran Yanılgısı: Aşılanma Oranları Arttıkça, Günlük Vaka Sayılarında Aşılananların Oranının Artması Normaldir!

Aşı Karşıtları, Halihazırda Beklenen ve Normal İstatistikleri Anormalmiş Gibi Anlatarak Halkı Kandırıyor!

12 dakika
16,796
Temel Oran Yanılgısı: Aşılanma Oranları Arttıkça, Günlük Vaka Sayılarında Aşılananların Oranının Artması Normaldir!
Tarihi Geçmiş Haber

Bu haber 3 yıl öncesine aittir. Haber güncelliğini yitirmiş olabilir; ancak arşivsel değeri ve bilimsel gelişme/ilerleme anlamındaki önemi dolayısıyla yayında tutulmaktadır. Ayrıca konuyla ilgili gelişmeler yaşandıkça bu içerik de güncellenebilir.

Tüm Reklamları Kapat

Aşıların etkinliği ve güvenliği konusunda bilim camiasında herhangi bir soru işareti yoktur. Dolayısıyla birçok aşı karşıtı iddia, düpedüz komplo teorilerinden ve bilimi düzgün anlamıyor olmalarından kaynaklanmaktadır.

Ancak bazı aşı karşıtı iddialar, daha "profesyonelce" söylenen yalanlara dayanmaktadır. Bunlardan biri, (özellikle de bu yazının yazıldığı sıralarda İngiltere ve İsrail'deki) COVID-19 aşısı olanlar arasındaki vaka sayısının (veya hastanelik olma sayısının veya ölüm sayısının), aşılanmayanlara göre daha yüksek olduğu iddiasıdır. Bu, Temel Oran Yanılgısı (İng: "Base Rate Fallacy") adı verilen ilginç ve anlamaya değer bir istatistiki numara olmakla birlikte, aynı zamanda aşı karşıtları tarafından son derece sinsice söylenen bir yalandır.

%100 koruma sağlamayan aşıların bulunduğu bir ortamda, aşılanma oranları arttıkça ve aşılananların oranı toplam nüfusun %50'sini geçtikçe, aşılılar arasında hastaneye kaldırılanların sayısının artması zaten istatistiki olarak beklenen durumdur. İzah edelim.

Tüm Reklamları Kapat

Aşıların İstatistiki Başarısını Doğru Anlayın!

En ekstrem vakayı düşünmek, olayı hemen anlamanızı sağlayacaktır: Eğer toplumun %100'ü aşılanmış olsaydı, vakaların %100'ünü aşılılar oluşturacaktı. Bu, aşılanmanın işe yaramadığını göstermezdi; çünkü aşıların olmadığı durumda on binlerce vaka olan bir yerde, aşılardan sonra birkaç yüz tane vaka varsa; aşıların olmadığı durumda binlerce kişi hastanelik olurken, aşılardan sonra birkaç kişi hastaneye yatmak zorunda kalıyorsa; aşıların olmadığı durumda yüzlerce ölüm varken, aşılardan sonra neredeyse hiç ölüm olmuyorsa, aşılar çalışmış demektir. Ama "vakaların %100'ünü aşılılar oluşturuyor" diye korku yaratmaya çalıştığımızda, istatistiği kullanarak yalan söylemiş ve sanki bu, beklenmedik bir şeymiş gibi davranmış oluyoruz.

İşte aşılanma oranları %100 olmasa da, %50'yi aşmaya başladığında aynı etkiyi görebiliyoruz. Ancak bu ekstrem olmayan durumda, aşı karşıtlarının sinsi yalanlarını anlamak biraz daha zor olabiliyor. O nedenle ekstrem olmayan bir örnek verelim.

Bunu anlamak için, tam olarak yarısı (400 kişi) aşılanmış olan, 800 kişilik bir popülasyon düşünün. Bu iki popülasyondaki cinsiyet, yaş ve altta yatan hastalıklar gibi faktörlerin eşit dağıldığını ve her iki grubun da virüsle temas etme ihtimallerinin eşit ve %50 olduğunu varsayın. Enfekte olanların %10'u ölsün, aşılananlarda ise hastaneye kaldırılma ve ölüm oranları %90 az olsun (aşı etkinliği %90 olsun).

Bu senaryoda dikkat edilmesi gereken ve doğru anlaşılması gereken şudur: Aşı etkinliğinin %90 olması, bu 400 kişiden 360'ının (%90) hasta olmayacağını, 40'ının (%10) hasta olacağını beklediğimiz anlamına gelmez! %90 oranı, aşılanmayan gruba göre hastalanma, hastaneye kaldırılma ve ölüm gibi sayıların azalma miktarıdır. Örneğin aşılanmayan grupta 100 kişi hastalanıyorsa, aşılanan grupta bunların %90 oranında azının, yani 10 kişinin hastalanmasını bekleriz. Bir diğer deyişle, 400 kişilik aşılı grupta 20 kişi, 400 kişilik aşısız grupta 200 kişi hastalanıyorsa, aşının etkinliği 400'de 380 kişiyi koruduğu için %95 değildir; aşılı grupta 20, aşısız grupta 200 kişi hastalandığı için %90 olarak verilir (bu, 200−20200=0.9=%90\frac{200-20}{200}=0.9=\%90 şeklinde hesaplanır).

Tüm Reklamları Kapat

Dolayısıyla senaryomuzda bir varsayımda daha bulunarak, aşılanmayan 400 kişiden 200'ünün hastalandığını düşünelim. Bunlardan 20'si ölecektir. Ama aşılanan grupta 200 yerine, 20 kişi hastalanacaktır (çünkü aşının koruyuculuğu %90'dır ve aşısız gruptaki 200 kişinin %10'u 20 eder) ve sadece 2 kişi ölecektir. Bu noktada, aşıların çalıştığını istatistiki olarak ispatlamış olduk.

Hatta daha gerçekçi bir modelleme yapacak olursak, aşılanan grupta hiçbir ölüm beklemeyiz, çünkü COVID-19 aşıları, ağır hastalık geçirme ve ölme riskini pratikte %100 azaltabilmektedir. İnanılmaz büyük bir popülasyonda, kusursuz bir %100 azalma olmadığı için, aşı olmasına rağmen ölenler ve hastaneye kaldırılanlar olacaktır; ama bu oran, aşısızlar yanında bir hiç olacaktır. Gerçek Dünya'dan gelen veriler, örneğin COVID-19 aşılarının bu şekilde hastanelik olma ve ölüm oranlarının inanılmaz düzeyde azaldığını göstermektedir.[1] Buna az sonra geleceğiz.

Hastaneye Yatanlarda Aşılılar Neden Fazla/Artıyor?

Bu durumda, bazılarının söylediği gibi hastaneye yatan ve hatta ölen insanlar arasında aşılıların olma oranı neden artıyor? Çünkü aşılama oranları artıyor!

Şimdi, 800 kişilik popülasyonumuzun %95'inin (760 kişinin) aşılandığını düşünelim. Geriye kalan aşısız 40 kişinin 20'si hastalansın ve 2'si ölsün. 760 kişide ise 40 kişi hastalansın ve 4 kişi ölsün.

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.

Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.

Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.

Böyle bir senaryoda, eğer mutlak olarak sayı farklarına bakacak olursanız, aşısız grupta 2 kişi ölmüştür, aşılı grupta ise 4 kişi ölmüştür. Bu durumda bir aşı karşıtı, halkı aldatmak için "Aşılı gruptakilerin ölme riskinin 2 kat fazla" olduğunu söyleyebilir. Ama bu, tamamen hatalıdır.

Şöyle soralım: Siz, bu iki gruptan hangisinde olmak isterdiniz? 2 kişinin öldüğü 40 kişilik bir grupta mı, yoksa 4 kişinin öldüğü 800 kişilik bir grupta mı?

Eğer yeterince olasılık matematiği bilmiyorsanız, 4'ün 2'den 2 kat büyük olduğunu düşünerek, 2'nin olduğu grupta yer almak isteyebilirsiniz. Bu, berbat bir tercih olurdu. Çünkü 40 kişiden 2'sinin öldüğü bir grupta ölüm riskiniz %5 demektir. 760 kişiden 4'ünün öldüğü bir grupta ölüm riskiniz %0.5 demektir. Yani mutlak sayılara bakarak karar verecek olursanız, aşılar arasında ölenlerin sayısı, aşısızlara göre 2 kat fazladır; ancak gerçekte aşısız gruptakilerin ölüm riski, aşılı gruptan 10 kat yüksektir.

İşte bu tür bir senaryo, aşısızların giderek azınlığa düştüğü durumlarda karşımıza çıkmaktadır. Dolayısıyla aşılanma oranları artıp, %50 barajını geçtikçe, bu türden ilginç istatistiki durumlarla karşılaşmamız da kaçınılmaz olacaktır. Burada bilimsel gerçekleri doğru ve rasyonel bir şekilde yorumlama becerisi önem kazanmaktadır.

Daha Gerçekçi Yaklaşın!

Üstelik bu istatistiki numarayı daha da karmaşıklaştıran bir faktör, aşılanma asimetrisi olarak bilinen bir olgudur: Aşılananların büyük bir kısmı yaşlı ve altta yatan hastalığı olan kişilerdir. Aşısızların büyük bir kısmıysa genç ve sağlıklı bireylerdir. Dolayısıyla aşıların %100 koruyamadığı bir ortamda, hâlihazırda yaşlı ve savunma sistemi zayıf olabilecek kişilerden oluşan grubun hastanelik olma ve ölme riski, zaten en başından daha yüksektir. Genç ve aşısız gruptakilerinse hastaneye kaldırılma ve ölme riski, zaten en başından daha düşüktür. Bu da aşılananların arasında hastanelik olan ve ölenlerin sayısının mutlak sayı değerinin, azınlık aşısız grubunkinden yüksek olmasına neden olabilir. Ama bu, aşıların hastanelik olma veya ölme riskini arttırdığı anlamına gelmez. Benzer şekilde, aşılılar arasında oransal olarak hastalanma ve ölme riskinin aşısızlardan daha yüksek olduğu anlamına da gelmez. Tam tersine, aşılı grupta olmak, her türlü, ölüm riskinizi onlarca kat azaltacaktır.

Bu yazının yazıldığı sıralarda aşı karşıtlarının İsrail ve İngiltere (Birleşik Krallık) istatistiklerini cımbızlaması tesadüf değildir. Her iki ülke de popülasyonlarının %67'si civarını en az 1 dozla aşılayarak çoğunluğa ulaşmıştır (ki 2 doz oranı da İngiltere'de %53, İsrail'de %61 ile çoğunluğa ulaşmıştır); dolayısıyla bu yazıda izah ettiğimiz etkiye açık ülkelerdir.

Tüm Reklamları Kapat

Aşılanma oranları
Aşılanma oranları
Our World in Data

Aşılama oranlarının düşük olduğu yerlerde, bu aşı karşıtı yalan işlemeyecektir; çünkü bu istatistiki oyunun etkileri henüz ortaya çıkmayacaktır. Bu yalanı daha iyi anlamak adına, gelin iki ülkenin verilerine ve gerçekte olana biraz daha yakından bakalım.

Birleşik Krallık Verileri

Birleşik Krallık'ta yeni vakaların büyük bir kısmı (%64'ü) aşılanmayan grupta yaşanmaktadır. Bu grubun büyük bir kısmı, 50 yaş altı gençlerden oluşmaktadır; çünkü Birleşik Krallık'ta bu gruba aşılar uzunca bir süre ulaştırılmamıştır. Vakaların %5'inden azı, tam doz (örneğin mRNA aşılarında 2 doz) aşılı grupta görülmektedir. Geri kalanı tek doz aşılananlarda görülmektedir.

Öte yandan, 50 yaş üstü olan grubun çoğu aşılanmıştır, çünkü onlara öncelik verilmiştir. Ama bu grupta, aşılanmayanlar arasında vaka sayısı daha azdır. Bunun nedeni, 50 yaş üstü popülasyonun çok ufak bir kısmının henüz aşılanmamış olmasıdır. Yani istatistiki olarak, azınlık grupta olmasını beklediğimiz durum yaşanmaktadır. Eğer sayılara dikkatli bakacak olursanız, tam aşılı gruptaki vaka sayısı (3.546), 50 yaş altı aşılanmamış gruptaki vaka sayısından (52.846) muazzam derecede azdır. Bu da aşıların tartışmasız bir şekilde çalıştığını göstermektedir.

Tüm Reklamları Kapat

İsrail Verileri

COVID-19'un delta varyantının İsrail'de yayılmasına bağlı olarak, hastalanan kişilerin yarısının aşılanmış olduğu görüldü. Buna bağlı olarak hükümet, hızla yeniden yaptırımlara giderek, kapalı mekanlarda maske kullanımını yeniden zorunlu hâle getirdi. 16 yaşın altında olan ve henüz aşılanmamış olan çocuklar, enfekte olanların diğer yarısının çoğunu oluşturmaktaydı.

Eğer bu veriye dümdüz bakacak olursanız, aşıların işe yaramadığını düşünebilirsiniz. Bu, tamamen yanlış ve yanıltıcı olacaktır: Çünkü yeni bir varyanta bağlı olarak ülkede salgın yeniden yükselişe geçmiş olsa da, İsrail'de COVID-19 nedeniyle ölüm oranları, ilk birkaç dalgada olanın aksine, sıfıra yakın seyretmektedir. Bu, aşıların ağır hastalık ve ölümleri önlemesinden kaynaklanmaktadır. Ayrıca aşılanan grupta olan 729 aktif koronavirüs hastasının sadece 29'unun hastaneye kaldırılması gerekmiştir. Dahası, ülkede yeni bir dalga yaşanıyor olsa da, bu dalgada görülen vaka sayısı (günde 50-120 arası), aşılar öncesinde görülen günde 8.000 vakanın çok altındadır. Kritik seviyede hasta olanların oranı 3. dalgadaki %4'ün çok altında, %1.6 seviyesindedir. Bunlar, aşıların çalıştığının ispatıdır.

Teknik Olmayı Sevenler İçin Biyoistatistik

Ortalama bir okurun bu alt başlığı atlayıp Sonuç kısmına geçmesinde bir sakınca yoktur. Ancak konuya teknik ve matematiksel olarak yaklaşmayı sevenler için Emory Üniversitesi biyoistatistikçilerinden Dr. Natalie E. Dean, bu etkiyi matematiksel olarak görmemizi sağlayan bir modeli anlatıyor. Bu kısımda, onun anlatımını aktaracağız.

Yukarıda izah ettiğimiz gibi aşı etkinliği (VE\text{VE}), deneysel yollarla ölçülüp sonradan gerçek dünya verileriyle de doğrulandığı üzere, aşılanmayan gruba kıyasla aşılananlardaki vaka azalma oranıdır. Ama bunu bir adım öteye götürerek, insanların hatalı bir şekilde anladığı "aşı olan grupta hastalığa yakalanma riski"ni de hesaplayabiliriz. Buna aşı etkinliği yerine, "tüm enfeksiyonlara karşı aşı etkinliği" (VES\text{VE}_S) denmektedir. mRNA aşıları için bu oran da %80-90 arasındadır.

Tüm Reklamları Kapat

Agora Bilim Pazarı
Edebiyat Seti 3 (6 kitap)

Dilenciler ve Kibirliler

Albert Cossery

“Hayatı yaşamadan öğretmek cehaletin işlediği en iğrenç suçtu.”

İnsan ilişkilerine ve topluma getirdiği nüktedan ve kışkırtıcı bakışla Batı kültürünün son gerçek anarşist yazarı kabul edilen Albert Cossery’nin döneminin avangard yazarlarının aksine can sıkıntısı ve muğlaklıklardan uzak romanı, adaletsiz toplumların düzenini bozan hırsızlar, züppeler, dilenciler ve yersiz yurtsuzlardan oluşuyor. Eski felsefe hocası ve dilenci Gohar, uyuşturucu satıcısı ve şair Yeghen, otoriter ve eşcinsel polis amiri Nur El Dine, Kahire sokaklarında bir araya geliyor. Peki, toplumsal norm ve heveslere karşı çıkarken iç huzuru nasıl koruyorlar? Fakirliğin ortasında, usanmaz devlet güçlerinin durduramadığı yaşam enerjisini nasıl muhafaza ediyorlar?

“Karakterlerinin içinden geçtiği dinmeyen hüzne ve beyhudeliğe rağmen, Cossery her eserinde boyunduruğa karşı insanlardaki inatçı inancın gücünü göstermeye devam ediyor.”

—Henry Miller

“Bir efsane… Otoritenin tüm biçimlerini çürüten yakıcı bir hiciv onunkisi. Mesajı çok açık: Cennet kaybolmadı, sadece hepimiz dünyanın cennetvari sadeliğinin tadına varamayacak kadar meşgulüz.”

—Guardian

“Camus gibi Cossery de ahlaki soruları absürdün filtresinden geçirerek inceler; Miller gibi o da başıboşları kucaklar. Bununla birlikte onun yazınında çok güçlü bir politik görev duygusu vardır. Cossery’e göre en şiddetli isyan edimi,iştirak etmemeyi tercih etmektir.”

—Los Angeles Times

“Albert Cossery… her gün karşımıza çıkması gereken bir isim. O kadar iyi ki: kusursuz bir üslupçu, boyun eğmez bir mizahçı, en önemli meselesi ise “her şeyin yanlış olduğu bir dünyada” hevesin beyhudeliği.”
—David Ulin, Los Angeles Times

Düzen Adamı

Alberto Moravia

Düzen Adamı çocukluğundan itibaren normalliğin peşine düşen Marcello’nun hayatı ekseninde toplumsal

alışkanlıkların ikiyüzlülüğünü ortaya koyuyor. Alberto Moravia kahramanı Marcello’nun takıntı

derecesindeki normallik arzusunu bir dürtü olarak tarif ediyor: “Kabul gören genel bir kurala uyma

iradesiydi, farklı olmak suçlu olmak anlamına geldiğine göre başkalarına benzeme isteğiydi” onunki.

“Maneviyatla sanatsal bütünlüğün nadiren rastladığımız birleşimi Moravia’yı Avrupa’nın en iyi yazarları

arasına yerleştiriyor.”

– John Burnside, Guardian

“En önemli romanı Düzen Adamı’nda Moravia, sinik fırsatçılar ülkesinde cinsellikle siyaset arasındaki

karmaşık ilişkiyi keşfediyor.”

– Rachel Donadio, New York Times

HAV

Jan Morris

Ursula K. Le Guin’in Önsözüyle

Hav kurmaca bir şehir devleti, bir Akdeniz şehri, sokaklarında Türkçenin, Ermenicenin, Rumcanın, Arapçanın, Rusçanın, İtalyancanın bir arada duyulduğu bir coğrafya. Yirmi yıl arayla bu coğrafyaya giden bir seyyah yazar, şehrin iki yakın dönemi arasındaki siyasi, kültürel, yaşamsal doku değişimlerini nefis bir dille anlatıyor.

Önce 1985 yılının Hav’ını tanımaya başlıyoruz, sonra bir “Müdahale” oluyor, altüst oluyor şehir, yirmi yılın ardından aynı yere dönüyoruz, yirmi birinci yüzyılın Yeni Hav’ına, Kutsal Mirmidon Cumhuriyeti’ne. Eskisinin izini sürmeye çalışsak da zorlanıyoruz, şehrin tarihini bağnaz bir bakışla baştan yazanların eliyle görgüsüzlüğün tüm şehirde itinayla teşhir edildiğini görüyoruz.

Hav hibrit edebiyatın usta bir örneği, seyahat edebiyatıyla bilimkurguyu bir araya getiriyor. Hav diye bir şehir yok ama pekâlâ olabilir.

“Hav, tüm Akdeniz tarihinin, âdetlerinin ve politikasının birkaç bin yılına tutulmuş bir ayna gibi… Suudi Arabistan, Türkiye veya Downing Street’in geçmişine ve mevcut haline gerçekten vâkıf, son derece gerçekçi, kesinlikle gözleme dayanan bir eser. Ciddi bilimkurgu eserleri hayal ürünlerinin değil bir gerçekçiliğin biçemidir; Hav alternatif bir coğrafyanın ne kadar kullanışlı olabileceğine mükemmel bir örnek. Eğer bilimkurguyu bilmedikleri nispetle küçük gören üstatların ahmakça züppelikleri aklınızı çelip de Hav’a sırtınızı çevirirseniz hem yazık olur hem de çok büyük bir kayıp.”

Ursula K. Le Guin

“Hav’ı okuyan hangi seyahat yazarı gerçekten var olan bir yeri anlatmaya devam etsin ki? Hibrit edebiyatın güçlü bir örneği Hav; hem başlı başına mükemmel bir kurmaca hem de Lawrence, Burton ve Blanch gibi yenilmez seyahat yazarlarına nükteli bir saygı duruşu.”
Elaine Kendall, Los Angeles Times

“Dokunaklı bir aşk mektubu [Hav], görünmez bir şehre değil, yaşamın kendisine yazılmış. Morris bize ‘şimdi ve burada’yı anlatmak için hayali bir gurbetin hikâyesini kaleme almış.”

Peter J. Conradi, The Independent

“Jan Morris gezegende ilginç neresi varsa neredeyse hepsini anlamak için edebi kabiliyetiyle muhabirlik görüsünü işe koşuyor. Kaleme aldıkları arasında Hav’ın eşsiz bir yeri var, belki de kavrayış bakımından en kuvvetli eserlerinden biri.”

Donald Morrison, Time

“1985’te ilk yayımlandığında gerçek bir yer sanılarak kafası karışmış seyahat acentelerini boş yere aramış insanlar. Boşuna değil ama, Morris’in hayal gücü hayranlık uyandırıyor, kurmaca şehir devleti dört başı mamur bir yer ve olağanüstü bir yer. Hav, Akdeniz Yarımadası’nın doğusunda, soğan kubbeleri, minareleri ve parlak olduğu kadar karmaşık tarihiyle insana son derece inandırıcı geliyor. Hav’ın geçmişi yaşanmış olaylarla ustaca örülmüş; şimdisiyse soluk ve yalıtılmış, insana rahatsız edici bir şekilde kayıp bir dünyayı gözetliyormuş hissi veriyor.”
Publishers Weekly

“Şehrin tüm tarihi bu güzel edisyonda bir araya geliyor. Okurlarsa en çok ilk bölümü sevmeye devam ediyor, yani Akdeniz Ekspres’in son durağı olan Hav’ın ilk haline yapılan o nostaljik gezinin güzel anlatımını. O romantik hırpani şehir (eğer bir zamanlar gerçekten vardıysa bile) artık yok. Fakat ne yazık ki Kutsal Mirmidon Cumhuriyeti (başka başka isimlerde) bugün hâlâ gerçekliğini koruyor.”

Michael Dirda, The Washington Post

Müzikli Beyin
Latin Amerika’nın usta kalemi César Aira, kısacık romanlarının yanı sıra öyküleriyle de tecrübeli edebiyat okurunun radarına takılıyor. Sıradan olayların, hatta kendi hayatına dair bazı unsurların üzerine kurguladığı, bağlamından sapan gerçeküstü metinleriyle Aira okurunu, zihninin karmaşık ve soyut patikalarında beraber çıkacakları kısa yürüyüşlere davet ediyor.

Tanrı’nın doğum gününü kutlayan maymunlar, varoluşunu sorgulayan çömleçikuşu, Mona Lisa’nın dünyaya yayılıp kendilerine yeni hayatlar kuran boya partikülleri, yolunu kaybetmiş çizgi roman serserileri, gezici sirklerin doğaüstü yaratıkları… Aira’nın hikâyelerinde tüm bu tuhaf karakterler, gündelik hayatın sıradanlığı içinde ete kemiğe bürünüyor.

“Aira’yı okumaya başladığınızda, durmak istemeyeceksiniz.”

Roberto Bolano

“Arjantinli yazar César Aira, avangard tekniklerle uğraşan seçkin bir minyatürcü. Çalışmalarındaki neşeli edebi oyunculuğu ve hikâye-içinde-hikâyeleriyle, Vladimir Nabokov ve Italo Calvino’yu andırıyor.”

The Wall Street Journal

Sessizliğin Yanıtı – Bir Dağ Hikâyesi

Max Frisch

Sonsöz: Peter von Matt

“Rüzgârlar gibidir hayatımızın imkânları, yine de insan neden cesaret etmez ki yelken açmaya? Her şey yaşanmamış bir hayattan daha iyidir, hatta felaket bile – acı, ümitsizlik, cürüm, her şey ama her şey boşluktan daha iyidir!”

Sessizliğin Yanıtı hayatın sıradanlığına, beyhudeliğine katlanamayan otuz yaşındaki bir adamın varoluşunun sınırlarını zorladığı bir kendini arayış hikâyesi. Max Frisch, kendi yaşamından da ipuçları barındıran bu ilk dönem eserinde, heba edilmiş bir hayatın tek sorumlusunun o hayatın sahibi olduğunu gösteriyor bize.

“Sessizliğin Yanıtı burjuva dünya görüşünün hayata geçirilmesi fikriyle uzlaşmanın peşi sıra gelecek krizi daha başından ele alır.”

– Peter von Matt

Yedi Deli Adam

Roberto Arlt

Yedi Deli Adam, kendisine sürekli acı veren ruhunu görüp anlamaya çalışan bahtsız bir adamı ve etrafında şekillenen karanlık, absürd olaylar silsilesini anlatıyor. Delilik nöbetleriyle, ruhun ve zihnin tikleriyle, birbirinden ilginç karakterlerle, devrimci, anarşist yaklaşımlarla dolu, yazıldığı dönemin Buenos Aires’inin çarpıcı bir portresini çizen roman, Roberto Arlt’ın başyapıtı kabul ediliyor.

“Âcizane, Arlt’ın İsa olduğunu varsayalım. Dolayısıyla Arjantin İsrail, Buenos Aires de Kudüs’tür… Arlt keskin zekâlı, tehlikeyi göze alan, koşullara ayak uydurabilen, doğuştan hayatta kalma becerisine sahip biri… hiç kuşkusuz Arjantin ve Latin Amerika edebiyatının önemli bir parçası.”

— Roberto Bolaño

“Kitaptaki karakterler okurun ruhuna adeta musallat oluyor.”

—Julio Cortázar

“Bu kıyılarda edebiyat dâhisi olarak adlandırılacak biri varsa o Roberto Arlt’tır… sanattan ve büyük, tuhaf bir sanatçıdan… doğduğu şehri herkesten daha iyi, muhtemelen ölümsüz tangolar yazmış olanlardan bile daha derin anlamış birinden bahsediyorum.”

—Juan Carlos Onetti

Devamını Göster
₺1,026.00
Edebiyat Seti 3 (6 kitap)

Aşıların önemli bir etkisi, virüse yakalansanız bile virüsü yayma ihtimalinizi düşürüyor olmasıdır. Bunun nedeni, aşılı bireylerin viral yükünün daha az olması, hastalığı daha kısa sürede atlatması, vb. faktörlerdir. Buna, "enfeksiyözlüğe karşı aşı etkinliği" (VEI\text{VE}_I) denir. Yakın geçmişte yayınlanan bir makale, bu oranın Pfizer/BioNTech aşılılar için %50 olduğunu hesaplamaktadır.[3] Aşılı bir bireyin hastalığı bulaştırma ihtimali aynı zamanda şu faktörlere bağlı olarak değişmektedir:

  • Komünite içinde virüse maruz kalma miktarı,
  • Aşılı bireylerin popülasyon içindeki oranı,
  • Viral üreme oranı (RtR_t)

Bu durumda, aşılı bireylerin hastalığı yayma ihtimalini (AA) matematiksel olarak şöyle ifade edebiliriz:

A=Pr(Aşılı)Pr(Maruziyet)(1−VES)(1−VEI)RtA=\text{Pr}(\text{Aşılı})\text{Pr}(\text{Maruziyet})(1-\text{VE}_S)(1-\text{VE}_I)R_t

Aşısız bireylerin hastalığı yayma ihtimalini (B)B) matematiksel olarak şöyle ifade edebiliriz:

B=Pr(Aşısız)Pr(Maruziyet)RtB=\text{Pr}(\text{Aşısız})\text{Pr}(\text{Maruziyet})R_t

İşte aşılıların hastalığı bulaştırma ihtimalini şöyle hesaplayabiliriz:

AA+B\Large{\frac{A}{A+B}}

Gerekli sadeleştirmeleri yaptığımızda, bu ihtimal şöyle hesaplanabilir:

AA+B=Pr(Aşılı)(1−VES)(1−VEI)Pr(Aşılı)(1−VES)(1−VEI)+Pr(Aşısız)\Large{\frac{A}{A+B}=\frac{\text{Pr}(\text{Aşılı})(1-\text{VE}_S)(1-\text{VE}_I)}{\text{Pr}(\text{Aşılı})(1-\text{VE}_S)(1-\text{VE}_I)+\text{Pr}(\text{Aşısız})}}

Şimdi, deneysel verileri bu denkleme girerek vaziyeti görebiliriz. Örneğin enfeksiyonu %80, enfeksiyözlüğü (bulaştırma ihtimalini) %50 azaltan gerçekçi bir aşı ile popülasyonun %50'si aşılanacak olursa:

Tüm Reklamları Kapat

=0.50(1−0.80)(1−0.50)0.50(1−0.80)(1−0.50)+0.50=0.09=%9\Large{=\frac{0.50(1-0.80)(1-0.50)}{0.50(1-0.80)(1-0.50)+0.50}}=0.09=\%9

bulaşların (ve dolayısıyla vakaların) sadece %9'undan aşılılar, %91'inden aşısızlar sorumlu olacaktır.

İşte burada ilginç bir durum, popülasyonun %50'sinden fazlası aşılanırsa karşımıza çıkmaktadır: Eğer popülasyonun %80'i bu aşıyı olursa:

=0.80(1−0.80)(1−0.50)0.80(1−0.80)(1−0.50)+0.20=0.29=%29\Large{=\frac{0.80(1-0.80)(1-0.50)}{0.80(1-0.80)(1-0.50)+0.20}=0.29=\%29}

Tüm Reklamları Kapat

bulaşların (ve dolayısıyla vakaların) %29'undan aşılılar, %71'inden aşısızlar sorumlu olacaktır. Yani aşılanma oranı arttıkça, aşılı bireylerden oluşan popülasyon aşısızlardan fazla olacağı için, onların vakalarda temsiliyeti de daha yüksek olacaktır. Bu, aşıların çalışmadığını göstermez; beklendik bir istatistiki sonuçtur. Eğer aşı %100 başarılı olsaydı, elbette bu durum gözlenmeyecekti (çünkü pay kısmındaki 3. terim 0 olurdu ve tüm işlem %0 sonucunu verirdi).

Bu, temel oran yanılgısını anlatmakta kullanılabilecek basit bir matematiksel izahtır; kapsamlı bir epidemiyolojik modele dayanmamaktadır. Sadece aşılanma oranları arttıkça, vakalar içerisinde neden aşılıların oranının arttığını anlamanızı sağlayacak olması bakımından verilmiştir. Bu modelde, aşılıların oranı arttıkça hastalığa maruz kalmanın azalacağı gibi teknik detaylar göz ardı edilmektedir. Yani aşıların etkisinin önemli bir kısmı, konuyu anlatabilmek adına, göz ardı edilmektedir.

Sonuç

Son olarak, eldeki verilerden söylenebilecek tek şey, koronavirüs aşılarının delta varyantına karşı bir miktar daha az etkisi olduğudur - ki bu, bilinen bir gerçektir; ancak bu düşüklük seviyesi, aşıları işlevsiz kılacak düzeyde değildir, veriler net olarak bunu göstermektedir.[2] Zaten bu nedenle muhtemelen 3. doz aşılar olunması gerekecektir. Eğer aşılama yeterince hızlı yapılamazsa ve yeni varyantlar evrimleşirse, o zaman delta varyantına karşı edinilecek aşı da başta sanılandan daha az koruyucu olacaktır. Bunlar, şaşırtıcı sonuçlar değildir; temel immünoloji, evrimsel biyoloji ve matematik gerçekleridir.

Ek olarak, dikkat edecek olursanız, eğer aşılar %100 koruyabilseydi, o zaman aşılanan grupta hiçbir vaka ve ölüm görmezdik ve aşı karşıtlarının bu tür bir istatistiki yalan söylemesi mümkün olmazdı. Ancak aşılar kusursuza yakın olsa bile %100 koruma sağlayamadıkları için, aşılanan grupta da bir miktar hastalanma ve ölüm olabilmektedir. Aşılanan grubun genel popülasyon içindeki oranı arttıkça, o grubun ufacık bir yüzdesi bile hastalansa, aşılanmayan azınlığın büyük bir yüzdesinin hastanelik olmasına nazaran sayısal olarak daha fazla kişinin hastalandığı görülecektir. Bu, orantısız dağılan gruplarda beklendik bir durumdur.

COVID-19 aşıları, üretildikleri varyantlara karşı, kendilerinden beklendiği şekilde, muhteşem bir başarıyla çalışmaktadır. Bir ülkede ne kadar çok kişi aşılanırsa, o ülkede yeni salgınların patlak verme ihtimali o kadar azalmaktadır. Bir kişi bireysel olarak aşı olmayı seçerse, aşı olmamayı seçen birine göre hastanelik olma ve ölme riski tartışmaya yer bırakmayacak büyüklükte azalmaktadır. Bu nedenle tıbbi bir gerekçesi olanlar haricinde, aşılanma grubunda olan herkesin aşılanması önerilmektedir. Bu, bir pandemi sırasında alabileceğiniz en doğru, rasyonel ve bilimsel kanıtlarla desteklenen karar olacaktır.

Bu Makaleyi Alıntıla
Okundu Olarak İşaretle
39
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Bize Ulaş
Yukarı Zıpla

İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!

Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.

Soru & Cevap Platformuna Git
Bu İçerik Size Ne Hissettirdi?
  • Bilim Budur! 40
  • Tebrikler! 33
  • Muhteşem! 6
  • Mmm... Çok sapyoseksüel! 4
  • Merak Uyandırıcı! 3
  • Umut Verici! 1
  • Grrr... *@$# 1
  • Korkutucu! 1
  • Güldürdü 0
  • İnanılmaz 0
  • Üzücü! 0
  • İğrenç! 0
Kaynaklar ve İleri Okuma
  • ^ K. Breuninger. Virtually All New Covid Deaths And Hospitalizations Are Among Unvaccinated People, White House Says. (8 Temmuz 2021). Alındığı Tarih: 20 Temmuz 2021. Alındığı Yer: CNBC | Arşiv Bağlantısı
  • ^ J. L. Bernal, et al. (2021). Effectiveness Of Covid-19 Vaccines Against The B.1.617.2 (Delta) Variant. New England Journal of Medicine. doi: 10.1056/NEJMoa2108891. | Arşiv Bağlantısı
  • ^ O. Prunas, et al. (2021). Vaccination With Bnt162B2 Reduces Transmission Of Sars-Cov-2 To Household Contacts In Israel. medRxiv, sf: 2021.07.13.21260393. doi: 10.1101/2021.07.13.21260393. | Arşiv Bağlantısı
Tüm Reklamları Kapat

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/01/2025 04:35:27 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/10752

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Keşfet
Akış
İçerikler
Gündem
Evcil Hayvanlar
Ses Kaydı
Sağlık Bakanlığı
Veri
İnternet
Evrenin Genişlemesi
Proton
Teyit
Tutarlılık
Endokrin Sistemi
Saç
Regülasyon
Fizyoloji
Cinsellik
Eczacılık
Devir
Genom
Kadın Doğum
Küresel
Sivrisinek
İnsan Evrimi
Evrim Kuramı
Sendrom
Diyet
Zooloji
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Sosyal
Yeniler
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Yazı Geçmişi
Okuma Geçmişi
Notlarım
İlerleme Durumunu Güncelle
Okudum
Sonra Oku
Not Ekle
Kaldığım Yeri İşaretle
Göz Attım

Evrim Ağacı tarafından otomatik olarak takip edilen işlemleri istediğin zaman durdurabilirsin.
[Site ayalarına git...]

Filtrele
Listele
Bu yazıdaki hareketlerin
Devamını Göster
Filtrele
Listele
Tüm Okuma Geçmişin
Devamını Göster
0/10000
Bu Makaleyi Alıntıla
Evrim Ağacı Formatı
APA7
MLA9
Chicago
Ç. M. Bakırcı. Temel Oran Yanılgısı: Aşılanma Oranları Arttıkça, Günlük Vaka Sayılarında Aşılananların Oranının Artması Normaldir!. (21 Temmuz 2021). Alındığı Tarih: 21 Ocak 2025. Alındığı Yer: https://evrimagaci.org/s/10752
Bakırcı, Ç. M. (2021, July 21). Temel Oran Yanılgısı: Aşılanma Oranları Arttıkça, Günlük Vaka Sayılarında Aşılananların Oranının Artması Normaldir!. Evrim Ağacı. Retrieved January 21, 2025. from https://evrimagaci.org/s/10752
Ç. M. Bakırcı. “Temel Oran Yanılgısı: Aşılanma Oranları Arttıkça, Günlük Vaka Sayılarında Aşılananların Oranının Artması Normaldir!.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Evrim Ağacı, 21 Jul. 2021, https://evrimagaci.org/s/10752.
Bakırcı, Çağrı Mert. “Temel Oran Yanılgısı: Aşılanma Oranları Arttıkça, Günlük Vaka Sayılarında Aşılananların Oranının Artması Normaldir!.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Evrim Ağacı, July 21, 2021. https://evrimagaci.org/s/10752.
ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close