Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat

Sahtebilimin Tehlikeleri: Sahtebilime İnanmak, İnsanlara Nasıl Zarar Veriyor?

9 dakika
13,657
Sahtebilimin Tehlikeleri: Sahtebilime İnanmak, İnsanlara Nasıl Zarar Veriyor?
Tüm Reklamları Kapat

Şüpheciler (skeptikler) olarak sıklıkla, başka insanların tıp, biyoteknoloji ve bilim algılarını eleştirdiğimiz için sözlü saldırılara maruz kalıyoruz ve bu yaptığımızla yüzleştirilmeye çalışıyoruz. Sürekli olarak, “Başkalarının inançlarına saygı göstermelisiniz!” gibi tepkiler alıyoruz. Şüpheciliğe pek kulak asmak istemeyen bir kitle ise, çok popüler sahtebilim örnekleri karşısında omuz silkip “Ne zararı var? Ne olacak sanki?” diyorlar.

Zararı şu: Bu yanlış bilgilerin bize olan bedeli, göz ardı edemeyeceğimiz kadar büyük. Zararı gerçek ve yıkıcı... Bize doğrudan olan zararı görmek çok basit: Milyarlarca doların hastalıkları tedavi etmek için harcanması yerine çer çöp tedavilere ayrılması mesela... Buna bağlı olarak insan ömrü kısalmakta, vücutlar sakatlanmakta, gözler kör olmakta ve hatta çocuklar ölmekte…

Tıbbi komplo teorilerin ve temelsiz korku tacirliğinin bedeli çok muazzam ve korkunç. Milyonlarca insan bu yüzden yaralanıyor ve hatta ölüyor. Eğer cehaletten kaynaklı ölümleri tek bir kategoride toplayacak olsaydık, insanlık tarihinin en büyük soykırımlarından birinden söz ediyor olurduk! İşin kötüsü bu katliam sürekli olmakta, her yıl sürmekte, bilim, serbest pazar ve sağlam politikalar aracılığıyla kurtarılabilecek sayısız yaşamı sonlandırmakta...

Tüm Reklamları Kapat

Karşı karşıya olduğumuz şey soykırımsal düzeyde bir aptallık. Ve bu soykırım, dünya genelinde yaşanıyor. Size burada sahtebilimci komplo teorilerinin ne kadar yayıldığını gösterip, sebep oldukları zararlar bazılarını kanıtlayacağız.

İnançlarıyla veya “üfleyerek” hastalıkları iyileştirdiğini iddia edenleri hastanelerde çalıştığını görmüyor olmanızın nedeni, falcıların ve “medyumların” hiçbir zaman lotoyu tutturamıyor olmasıyla aynıdır.
İnançlarıyla veya “üfleyerek” hastalıkları iyileştirdiğini iddia edenleri hastanelerde çalıştığını görmüyor olmanızın nedeni, falcıların ve “medyumların” hiçbir zaman lotoyu tutturamıyor olmasıyla aynıdır.

Sahtebilimci Komplo Teorilerinin Egemenliği

Amerika Birleşik Devletleri'nde tıp hakkında komplocu inançlar aşırı yaygın. JAMA Internal Medicine tarafından gerçekleştirilen bir araştırmaya göre, Amerika halkının yarısı en azından 1 adet komplo teorisine inanıyor ve %18'i 3 ya da daha fazlasına inanmakta. %20'si (buna karşı yapılan tüm araştırma ve bulgulara rağmen) aşıların otizm ile alakalı olduğuna ve doktorların bunu örtbas ettiğine inanıyor. %37'si ise hastalıklara karşı “doğal çare”lerin ilaç şirketleri ve hükümetler ortaklığıyla engellendiğine inanıyor. Bu araştırmada ele alınan 6 tıbbi komplo teorisinin aynılarını Twitter takipçilerimize sorduk, cevapları buradan görebilirsiniz:

Bu komplocu inançlar aynı zamanda 28 milyar dolarlık organik gıda sektörünü ve 34 milyar dolarlık alternatif tıp endüstrisini teşvik ediyor. Örneğin 3 ya da daha fazla komplo teorisine inanan bir insan, hiç birine inanmayan birine göre, bitkisel takviyeler alıp kullanmaya 3 kat daha yatkın.

Gelişen dünyada AIDS konusundaki komplo teorileri revaçta. AIDS inkarcıları (AIDS’in varlığına inanmayanlar ya da HIV’nin buna sebep olduğuna inanmayanlar) çoğu Afrika ülkesinde köklenmiş durumda ve sıkça bu görüşler AIDS’in kaynağı konusundaki komplo teorileriyle el ele gelişmekte (ABD’nin AIDS’i siyahileri öldürmek üzere geliştirdiği gibi).

Tüm Reklamları Kapat

Güney Afrika'da, 15-49 yaş arası insanların beşte birinin HIV pozitif olduğu bir klinikte yapılan araştırmaya göre, genç yetişkinlerin %30'u HIV’nin yayılmasında büyücülüğün etkili olduğuna inanırken, %19'u “taze meyve ve sebzenin AIDS'e şifa olabileceğine” inanmakta, hatta %21'i HIV'in CIA tarafından oluşturulduğuna inanıyor. Bu tarz komplo teorilerine inananlar ise korunmak için prezervatif kullanmamaya 1/3 oranında daha yatkın.

Ünlüler, politikacılar, aktivistler ve topluluk liderleri ise bu tıbbi komplo teorilerinin yayılmasında çok kilit bir rol oynadılar. Ludwig von Mises Enstitüsünün kurucusu Lew Rockwell, HIV/AIDS başta olmak üzere biyoteknoloji şirketleri, aşılar ve başka tıbbi tedaviler konusundaki yalanların yayılması konusunda çok etkili olmuştu. Liberal bir komedyen ve ateist camianın çok sevdiği biri olan Bill Maher bile, HBO kanalındaki programı aracılığıyla aşılara karşı korkuyu körükledi. Meşhur Oprah Winfrey’in ise alternatif tıp sektörünün "kraliçe arısı" olduğunu zaten biliyoruz.

Aşı Karşıtı Komplo Teorileri

Her yıl 3.000.000 insan, aşılarla önlenebilecek hastalıklar yüzünden ölüyor (bu sayı, sıtmaya karşı geliştirilen yeni aşıları da hesaba katarsak artabilir). 1.5 milyonu ise 5 yaşın altındaki çocuklar...

Gelişmiş ülkelerdeki komplo teorisyenleri aşıların otizme sebep olduğuna dair temelsiz iddialarla yeni korkulara sebep oldular ve aşı olma oranını düşürdüler. Bu ise özellikle de Batı’da yıllar önce ortadan kalkmış kızamık ve boğmaca gibi hastalıkların yeniden hortlamasına sebep oldu. 2007'de aşılara karşı kişisel duygularını halka duyurup bir kampanya başlatan eski Playboy modeli Jenny McCarthy ve destekçilerine karşı yapılan JennyMcCarthyBodyCount.com (Jenny McCarthy ceset sayısı) sitesi ABD’de önlenebilir hastalıklara yakalananlar (152.763) ve buna bağlı ölümlerin (9028) ve aşıya bağlı olarak ortaya çıkan otizmin (0) çetelesini tutmakta.

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.

Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.

Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.

Son yıllarda ABD’ni çok büyük kızamık salgınları vurdu. Bu salgınları başlatanlar genellikle turistler ya da yurtdışına çıkanlardı ve bu aşıyı yaptırmayan amerikalılar bunu bir salgına çevirdiler.
Son yıllarda ABD’ni çok büyük kızamık salgınları vurdu. Bu salgınları başlatanlar genellikle turistler ya da yurtdışına çıkanlardı ve bu aşıyı yaptırmayan amerikalılar bunu bir salgına çevirdiler.

Afrika, Asya ve Orta Doğu’da diğerleri yanında dini ekstremistler aşıların iktidarsızlık ve kısırlığa sebep olarak İslam’ı ortadan kaldırma teorilerinin bir parçası olduğunu savunmaktalar. Nijerya, Pakistan ve Afganistan’da çocukları çocuk felcine karşı aşılayıp bu hastalığı ortadan kaldırmaya çalışan sağlık görevlileri saldırılara uğrayıp öldürülmekteler. Mart 2014'te, Pakistan'da bir aşı ekibinin arabası bombalanarak 1'i çocuk 11 kişinin ölmesine ve 12 kişinin yaralanmasına sebep oldu.

Aşılara karşı komplocu inançlar ve kamusal sağlık birimlerine karşı güvensizlik çocuk felcinin, kızamığın ve benzeri hastalıkların ortadan kaldırılmasına engel olurken, salgın hastalıkların kontrolsüzce yayılmasına da ön ayak olmakta.

Biyoteknoloji Karşıtı Komplo Teorileri

Altın Pirinç

Her yıl 668.000 çocuk vitamin A eksikliği yüzünden hayatını kaybederken 250.000-500.000 arasında çocuk ise kör olmakta. 250 milyon insan vitamin A eksikliği riskinde ve vitamin A eksikliği bağışıklık sistemini de riske attığı için 1 milyon çocuk buna bağlı olarak hasta olup yaşamlarını kaybediyorlar.

Ama 2000'de icadından bu yana, GDO karşıtı fanatikleri şiddetle “Altın pirinç”’in yasallaşmasına karşı çıktılar. Altın Pirinç, genetiğiyle oynanarak vitamin A üretmesi sağlanan bir pirinç türü. Sadece 85 gramı bir çocuğun günlük vitamin A ihtiyacını karşılamaya yeterli. Filipinlerde geçen yıl Altın pirinç ekimi yasallaştığında Greenpeace aktivistleri tarlaları harap etti. Özellikle de bu tarz muhalifler yüzünden geride bıraktığımız 12 yılda 5 yaş altında en azından 8.000.000 çocuk vitamin A eksikliği yüzünden hayatını kaybetti.

Altın Pirinç
Altın Pirinç

GD Tahıllar ve Gıda desteği

2002 yılında kuraklık ve mahsul kıtlığı Afrika’nın güneyini süpürdü geçti. Devasa bir kıtlık an meselesiydi ve neredeyse 13 milyon kişi açlıktan ölme riskindeydi. Malawi’de çocuklarda yetersiz beslenme sadece 3 ayda %6 dan %19'a fırlamış ve bebek ölümleri %71'e fırlamıştı.

Dünya Sağlık Organizasyonu (WHO) tarihin en büyük bağış görevini başlatarak 650.000 ton gıdayı 10 milyon kişiye dağıttı, devasa bir faciayı engelledi. Ama özellikle de GDO karşıtlarının talepleriyle Zambia hükümeti milyonlarca vatandaşının talepleri aksine 35.000 tonluk gıda desteğini GDO şüphesiyle reddetti.

Tüm Reklamları Kapat

O zamandan bu yana, düzinelerce ülke eğitimsiz korku tellallığının etkisiyle GD tahılları yasakladı, GD tahılların güvenli olduğuna ve verimi arttırdığına dair bütün kanıtlara rağmen. Bu esnada dünya genelinde 870 milyon kişide kronik yetersiz beslenme görülüyor, gelişen ülkelerdeki çocukların 3'te biri buna dahil.

AIDS Komplo Teorileri

1980'lerden bu yana, AIDS salgını 30 milyonun üstünde insan öldürdü. Dünya genelinde 35 milyon kişi HIV pozitif. Her yıl 2.6 milyon insan enfekte oluyor, 1.8 milyon kişi ise hastalığa bağlı olarak ölüyor. Buna rağmen AIDS’in var olmadığını, varsa bile HIV’nin AIDS’e sebep olmadığını savunan insanlar var.

Bu modern Katliam inkarcıları HIV/AIDS’in bir mit olduğunu ve gerçek tehlikenin HIV tedavisinde kullanılan antiretroviral ilaçlar olduğunu söylüyorlar. Iddialarına göre bu ilaçlar FDA ve sağlık organizasyonları insanları kar amacıyla zehirliyor. Prezervatif kullanmanıza gerek yok, seks sonrasında basitçe duş almanız, cinsel yollarla bulaşan hastalıklara yakalanmamanız için yeterli diyorlar.

Tüm Reklamları Kapat

Bu deli saçması fikirler ölümcül bir karmaşa yaymakla kalmıyor, yeterince yayıldığında politikayı bile etkileyebiliyor. Tahmini olarak 343.000 kişi 1999 ve 2007 arasında Güney Afrika’nın AIDS inkarcı fikirleri benimsemesi yüzünden hayatını kaybetti. Ek olarak 170000’in üstünde yeni HIV enfeksiyonları gerçekleşti, buna ek olarak 35.000 dikey enfeksiyonda (anneden çocuğa) buna dahil.

En Eski Düşmanımıza Karşı Kayıplar

Bu problemlerdeki örnekler hep açlık ve hastalık olsa da her bir seferinde çözümü zaten keşfetmiştik, ama yine de çözümü reddettik. Batıl inançlara ve istemli cehalete eğilimimiz bizi geriye götürüyor. Eğer daha iyisini biliniyorsa, cehalet ahlaken nötr değildir. Cehalet insanlığın en temel düşmanıdır. Ve Güney Afrika’da AIDS yüzünden ölen 340000 kişiden vitamin A eksikliğinden ölen 8 milyon çocuğa kadar cehaletin etkisi harap edici.

Fakirliğin, hastalığın ve hatta ölümün kökeninde cehalet yatıyor ve bu çok doğal. Bugün sağlıklı ve hayatta olmanızı sağlayan şey, bir kaç adet kahraman kadın ve erkeğin kararlı çabaları, Maurice Hilleman (14 farklı aşı bularak tahminen 1 milyar insanın hayatını kurtardılar) ve Norman Borlaugh (Genetiği değiştirilmiş Tahıllarla 1 milyar insanı açlıktan kurtardığı tahmin ediliyor) gibilerinin çabasıyla doğanın amaçlarına karşı koyabiliyoruz.

Onların çalışmaları bilimsel enstitülerin cehalete karşı açtığı savaşın bağlamına derinden bağlıydı. Batı’da bizden daha bilgili enstitülerin olmasından harika bir biçimde faydalandık. Bilim ve pazarlar ve bu ikisini kullanan dünya çaplı sağlık kampanyaları çiçek hastalığını ortadan kaldırmamızı sağladı, 7 milyar insanı beslememizi sağladı ve bulaşıcı hastalıklara darbe üstüne darbe indirdi. Fakat yine de bu enstitülerimiz sürekli bir saldırı altında ve biz paranoya ve akıldışı güçlere karşı kayıplar yaşıyoruz.

Tüm Reklamları Kapat

Agora Bilim Pazarı
The Odyssey (Homer)

The Odyssey is one of two major ancient Greek epic poems attributed to Homer. It is one of the oldest extant works of literature still widely read by modern audiences. As with the Iliad, the poem is divided into 24 books. It follows the Greek hero Odysseus, king of Ithaca, and his journey home after the Trojan War. After the war itself, which lasted ten years, his journey lasted for ten additional years, during which time he encountered many perils and all his crew mates were killed. In his absence, Odysseus was assumed dead, and his wife Penelope and son Telemachus had to contend with a group of unruly suitors who were competing for Penelope’s hand in marriage.

The Odyssey was originally composed in Homeric Greek in around the 8th or 7th century BCE and, by the mid-6th century BCE, had become part of the Greek literary canon. In antiquity, Homer’s authorship of the poem was not questioned, but contemporary scholarship predominantly assumes that the Iliad and the Odyssey were composed independently, and the stories themselves formed as part of a long oral tradition. Given widespread illiteracy, the poem was performed by an aoidos or rhapsode, and more likely to be heard than read.

Warning: Unlike most of the books in our store, this book is in English.
Uyarı: Agora Bilim Pazarı’ndaki diğer birçok kitabın aksine, bu kitap İngilizcedir.

Devamını Göster
₺230.00
The Odyssey (Homer)
  • Dış Sitelerde Paylaş

Bilimsel ve ekonomik gelişimin faydalarını anlamadan da onları kullanarak hayatınızı kolaylaştırabilirsiniz. Kimse sizden sesinizin dünyanın bir ucundan öteki ucuna gitmesini sağlayan teknolojiyi ya da gün be gün sayısız kez hayatınızı kurtaran teknolojiyi anlamanızı beklemiyor. Fakat çağdaşlığın, modernliğin temeline saldırmanızı kimse göz ardı edecek değil. Milyonların hayatını riske atacak bir görüşünüze sadece “ayrımcı” olacak diye karşı çıkmayıp onu “fasülyeden sayacak” değiliz. Dünyanın bilgisiz batıl inançlar ve kendini beğenmiş cehalet çarmıhına asılmasına göz yumacak değiliz.

Ne yazık ki sahtebilimin varlığı sadece sağlıkla ve bilimle ilgili gerçeklerin halk arasında hatalı anlaşılmasına neden olmuyor; aynı zamanda medya ve kamuoyu ilgisini de aslen önemli olan gerçeklerden, hayali uydurmalar ve fantezilere kaydırarak gerçeğe ulaşmamız ve onu anlamamız önünde büyük bir engel teşkil ediyor. Bu nedenle bilimsel temele dayanmayan, her türlü sahtebilim formunun en kısa sürede durdurulması ve toplum içerisinden temizlenmesi gerekiyor.
Ne yazık ki sahtebilimin varlığı sadece sağlıkla ve bilimle ilgili gerçeklerin halk arasında hatalı anlaşılmasına neden olmuyor; aynı zamanda medya ve kamuoyu ilgisini de aslen önemli olan gerçeklerden, hayali uydurmalar ve fantezilere kaydırarak gerçeğe ulaşmamız ve onu anlamamız önünde büyük bir engel teşkil ediyor. Bu nedenle bilimsel temele dayanmayan, her türlü sahtebilim formunun en kısa sürede durdurulması ve toplum içerisinden temizlenmesi gerekiyor.
SMBC

Carl Sagan’ın Karanlık Bir Dünyada Bilimin Mum Işığı isimli şaheserinde de yazdığı gibi:

 Korkarım ki… Sahtebilim ve batıl inançlar her yıl daha çekici hale geliyor, saçmalıkların siren şarkısı daha gürleşiyor , daha cazipleşiyor… Çağlar öncesinden kalma düşünce gelenekleri kontrolü ele geçirmeye çalışıyor. Mum ışığı titriyor. Karanlık toplanıyor. İblisler kalmaya başlıyor.

Milyonlarca kişinin aklına karanlık düşmüş ve iblisler serbestçe dolaşmakta. Ve Robert Ingersoll’un dediği gibi, “mantık meşalesini alıp, yükseklere çıkarmak ve böylece karanlıkları def etmek” bizim sorumluluğumuz.

Bu Makaleyi Alıntıla
Okundu Olarak İşaretle
28
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Bize Ulaş
Yukarı Zıpla

İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!

Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.

Soru & Cevap Platformuna Git
Bu İçerik Size Ne Hissettirdi?
  • Tebrikler! 20
  • Mmm... Çok sapyoseksüel! 4
  • Bilim Budur! 3
  • Üzücü! 3
  • Muhteşem! 2
  • İnanılmaz 2
  • Umut Verici! 2
  • Merak Uyandırıcı! 2
  • Grrr... *@$# 1
  • Korkutucu! 1
  • Güldürdü 0
  • İğrenç! 0
Kaynaklar ve İleri Okuma
Tüm Reklamları Kapat

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/11/2024 13:41:22 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/2911

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Keşfet
Akış
İçerikler
Gündem
Eşey
Genler
Evrim Ağacı Duyurusu
Yeşil
Asteroid
Beslenme Bilimi
Kalıtım
Sendrom
Kanser
Dağılım
Ağrı
Nöronlar
Deniz
Sars
Ara Tür
Renk
Embriyo
Tür
Periyodik Tablo
Hukuk
Ortak Ata
Carl Sagan
Evrimsel Tarih
Hayatta Kalma
Kanser Tedavisi
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Sosyal
Yeniler
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Yazı Geçmişi
Okuma Geçmişi
Notlarım
İlerleme Durumunu Güncelle
Okudum
Sonra Oku
Not Ekle
Kaldığım Yeri İşaretle
Göz Attım

Evrim Ağacı tarafından otomatik olarak takip edilen işlemleri istediğin zaman durdurabilirsin.
[Site ayalarına git...]

Filtrele
Listele
Bu yazıdaki hareketlerin
Devamını Göster
Filtrele
Listele
Tüm Okuma Geçmişin
Devamını Göster
0/10000
Bu Makaleyi Alıntıla
Evrim Ağacı Formatı
APA7
MLA9
Chicago
D. Bier, et al. Sahtebilimin Tehlikeleri: Sahtebilime İnanmak, İnsanlara Nasıl Zarar Veriyor?. (29 Ekim 2014). Alındığı Tarih: 21 Kasım 2024. Alındığı Yer: https://evrimagaci.org/s/2911
Bier, D., Bolgi, O. U., Bakırcı, Ç. M. (2014, October 29). Sahtebilimin Tehlikeleri: Sahtebilime İnanmak, İnsanlara Nasıl Zarar Veriyor?. Evrim Ağacı. Retrieved November 21, 2024. from https://evrimagaci.org/s/2911
D. Bier, et al. “Sahtebilimin Tehlikeleri: Sahtebilime İnanmak, İnsanlara Nasıl Zarar Veriyor?.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Translated by Oğuz Ursus Bolgi, Evrim Ağacı, 29 Oct. 2014, https://evrimagaci.org/s/2911.
Bier, Daniel. Bolgi, Oğuz Ursus. Bakırcı, Çağrı Mert. “Sahtebilimin Tehlikeleri: Sahtebilime İnanmak, İnsanlara Nasıl Zarar Veriyor?.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Translated by Oğuz Ursus Bolgi. Evrim Ağacı, October 29, 2014. https://evrimagaci.org/s/2911.
ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close