Homeopati Çalışmıyor: 176 Araştırmayı Kapsayan 57 Sistematik İnceleme, Homeopatinin 68 Farklı Hastalık Üzerinde Hiçbir Etkisini Bulamadı!
Homeopatinin İyileştirebildiği Bilimsel Olarak Gösterilebilen Hastalık Sayısı Belirlendi: Sıfır!
Bu haber 4 yıl öncesine aittir. Haber güncelliğini yitirmiş olabilir; ancak arşivsel değeri ve bilimsel gelişme/ilerleme anlamındaki önemi dolayısıyla yayında tutulmaktadır. Ayrıca konuyla ilgili gelişmeler yaşandıkça bu içerik de güncellenebilir.
Homeopati, bir çeşit tamamlayıcı veya bütünleyici alternatif tıp yöntemidir. Homeopati, iki ana temel argümana dayalıdır: İlki, sağlıklı bir insanda hastalığa veya semptoma sebep olan maddeler, çok ufak dozlarda hastaya verilecek olursa, o semptomları veya hastalığı tedavi edebileceği iddiasıdır. İkincisi ise, bir preparatın aşırı seyreltilmiş solüsyonlarının, o preparatın içindeki orijinal maddenin "anısını" taşımayı sürdürdüğü; böylece o seyreltilmiş maddenin, etken madde görevi gördüğü iddiasıdır.
Homeopatinin dayanak aldığı argümanların her ikisi de bilimsel olarak tamamen hatalıdır. Buna rağmen homeopatlar, bu yöntem çerçevesinde, çeşitli hastalıkların sebebi olan etmenleri, aşırı fazla miktarda su ile seyreltiler ve bunun sayesinde ürettikleri aşırı sulandırılmış çözeltiyi ("remedi") hastaya ilaç olarak verirler. Böylece, "benzer benzeri iyileştirir" adını verdikleri bir ilke ile tedavi sağlamaya çalışırlar. Yalansavar'dan Işıl Arıcan, homeopatinin nasıl çalıştığını bir örnekle şöyle anlatıyor:[3]
Örneğin saman nezlesi için en sık kullanılan homeopatik maddelerden biri soğandır. Saman nezlesinde en sık görülen belirti göz yaşarmasıdır. Soğan doğramış olan herkesin de teyit edeceği gibi, soğan suyu da ciddi göz yaşarmasına neden olur. Homeopatlar bundan yola çıkarak soğan suyu içeren bir remedinin saman nezlesine iyi geleceğini iddia ederler.
Tüm Reklamları Kapat(...) Homepati remedilerinin üzerinde gördüğünüz 1X, 10X, 1C, 30C gibi ifadeler, o remedinin ana tentürden ne kadar sulandırarak hazırlandığını gösterir. 1X kuvvetindeki remediler, 1/10 oranında sulandırılmış remedilerdir. Yani hazırlanan ana tentürün 1 damlası, 9 damla su ile karıştırılarak iyice çalkalandığında ortaya çıkan remediye 1X denir. Buradaki X, roma rakamı olan 10’dan geliyor. 2X remedi hazırlamak için 1X remediden alınan bir damla, yeniden 9 damla su ile karıştırılır. Ortaya çıkan yeni karışımda, aktif madde artık 1/100 oranındadır. Bu remediye yüzde bir aktif madde taşıdığı için 2X yerine 1C de denir.
(...) Daha net açıklamak gerekirse, bir maddenin 30C derişimine ulaşması için o maddenin 1 damlasını 1.000.000.000.000.000.000.000.000.000.000.000.000.000.000.000.000.000.000.000.000 damla (1060 damla) su ile karıştırmak gerekir. Gözlenebilen evrendeki toplam atom sayısının 1080 damla olduğunu anımsayacak olursak, bu denli bir derişimden sonra elde edilen nihai çözeltide aktif maddeden eser kalmadığını rahatlıkla söyleyebiliriz.
Daha önceden Evrim Ağacı'nda da yazdığımız gibi homeopati, tıbbi anlamda hiçbir işlevi olmayan, bilimsellik iddiasında bulunan bir sahtebilim dalıdır, bir safsatadır. Bugüne kadar yapılan birçok araştırma bunu açık bir şekilde göstermekteydi; ancak homeopatinin 68 farklı hastalığın tedavisinde ne kadar işlevsel olduğunu araştıran, 176 ayrı akademik çalışmanın sonuçlarını kapsayan, 1 Ocak 1997 ile 3 Ocak 2013 tarihleri arasında İngilizce yayın yapan akademik dergilerde yayınlanmış 57 sistematik meta-analiz makalesini inceleyen Avustralya Ulusal Sağlık ve Tıbbi Araştırma Konseyi, bu gerçeği çok daha açık bir şekilde ortaya koymayı başardı: Homeopati, incelenen 68 hastalığın hiçbirini iyileştirmek konusunda etkili değil![1]
Konseyin amacı, homeopatinin tıbbi olarak işlevsel olup olmadığını tespit etmek, dolayısıyla eğer ki işlevsel ise resmi tedavi programına alabilmek ve halkı doğru bir şekilde bilinçlendirebilmekti. Buna yönelik olarak, konu hakkında yayınlanmış güvenilir, hakem denetiminden geçmiş ve saygın bilimsel dergilerde yayınlanmış bilimsel çalışmalar incelendi. Bu çalışmaların genel sonucu ortaktı: Homeopati, plasebodan daha etkili bir tedavi yöntemi değildi; dolayısıyla geçerli bir tıbbi tedavi olarak görmek mümkün değildi.[2] Bu araştırmayı yürütecek ekibin başına getirilen Prof. Dr. Paul Glasziou, şöyle diyor:
Bu yola çıktığımda tutumum daha ziyade "Bilmiyorum." şeklindeydi. Bu sıra dışı tedavi yönteminin çalışma ihtimali olup olmadığını merak ediyordum. Nihayetinde, peptik ülserlere sebep olan bakterilerin veya kanserlerden koruyan aşılar gibi sıra dışı tekniklerin mümkün olacağını en başından hayal edebilirdi ki? Bu nedenle "Ya çalışırsa?" diyordum. Ama toplamda 68 hastalığı konu edinen 176 tekil araştırmayı kapsayan 57 sistematik inceleme makalesini inceledikten sonra ilgimi kaybettim. Homeopatinin plasebo etkisinden daha etkili olduğunu gösteren, ikna edici hiçbir veri yok.
Sahtebilim, Kötü Bilim ile El Ele!
Homeopati gibi sahtebilim türleriyle ilgili tek sorun veri noksanlığı ve sahtebilim oldukları gerçeği değil; aynı zamanda kötü bilimin de çok yaygın olması. Örneğin homeopati dernekleri ve örgütleri tarafından fonlanan, dolayısıyla homeopatiden yana sonuç üretecek biçimde teşvik edilen çalışmalarda çok ciddi metodolojik hatalar, tekrar edilemeyen sonuç iddiaları, muğlak argümanlar bulunuyor. Bunlar, yüksek kaliteli ve güvenilir dergilerde değil, daha düşük seviyeli, hatta talancı ("predatory") jurnallerde yayınlanıp, bilimselmiş gibi lanse edilebiliyor. Sonrasında homeopati destekçileri, homeopati dernekleri tarafından özenle yerleştirilmiş bu araştırmaları cımbızlıyorlar ve bilimsel bir dayanakları varmış gibi halka yanlış iddiaları pazarlayabiliyorlar.
Ayrıca bir araştırmanın sonuçlarının şans eseri olmadığını göstermekte kullanılan p-değeri de manipülasyona açık bir kavram; dolayısıyla özellikle de homeopati gibi daha şaibeli olan ve geçerliliği henüz netleştirilmemiş alanlarda, özellikle de düşük kaliteli dergilerde yapılan yayınlarda, sonuçların gerçekten de bilimsel standartlara uygun olduğunun özellikle kontrol edilmesi gerekiyor. Birçok durumda fonlayıcılarının beklediği sonuçları yayınlamayı arzulayan, halihazırda homeopatiden yana olan araştırmacılar, bu değeri yapay olarak küçük göstererek, sonuçlarının bilimsel değerini sahte bir şekilde arttırabiliyor. Yayınladıkları dergiler de genellikle kaliteli ve güvenilir olmadığı için (ve genelde bu tür düşük seviyeli dergiler, yayın başına para kazandıkları için), suni olarak şişirilmiş bu bilimsel geçerlilik değerlerini pek sorgulamadan sonuçları yayınlayabiliyorlar. Bu da, homeopati savunucularının kullanabileceği yapay kanıtlar yaratıyor.
Bilimsel sonuçların geçerliliğini iddia etmekte kullanılan p-değeri ile ilgili gözden kaçırılmaması gereken nokta, bu değerin en nihayetinde olasılıkçı bir değer olmasıdır. Her olasılık olgusunda olduğu gibi, p-değeri konusunda da önemli bir detay vardır: Bilimsel bir araştırmanın geçerliliğini göstermek için kullanılan p-değeri sınırı %5 ise, her 100 araştırmanın 5'inde sadece şans ve olasılıktan ötürü hatalı pozitif sonuçlar çıkmasını bekleriz. Dolayısıyla akademik literatürde elbette yeterince aranırsa, art niyetli olunmasa bile, sırf olasılık hesaplarının doğası gereği, hatalı pozitif bir şekilde homeopatinin işlevselliğini gösteren sonuçlar üretilmiş olabilir.
İşte bu yazıda ele aldığımız sistematik araştırmaların gücü, burada devreye girer: Sadece tek bir araştırmaya odaklanmak yerine, literatürün tamamına ve hatta o literatürü tarayan meta-analiz makalelerine odaklanan meta-meta-analiz makaleleri (ki bu yazıdaki araştırma bu tür makalelerin bir örneğidir), bu tür olasılıkçı sorunları da göz önüne almayı başarabilmektedir. Bu nedenle bu araştırmanın sonucunda, homeopatinin incelenen 68 hastalığın hiçbirinde işlevsel olmadığı sonucuna varılması önemli ve anlamlıdır.
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Homeopati Bir Sahtebilim Dalıdır!
Homeopatinin bir sahtebilim türü olduğunu ve neden çok tehlikeli bir uygulama olduğunu, homeopati destekçilerinin tedavi ettiğini iddia ettikleri hastalıkların aşırı geniş yelpazesinden de görebilirsiniz: rumatoid artiritten tutun da radyodermatite kadar, stomatitten (ağız enfeksiyonundan) tutun da kemoterapiye kadar, hatta HIV isimli AIDS virüsüne karşı dirence kadar! Tek bir tedavi yönteminin, neredeyse tüm yaygın hastalıkları tedavi edebildiği iddia ediliyor. Bu hastalıklara sahip olan hastalar, "son çare" veya "ucuza tedavi" olarak gördükleri bu yöntemleri uygulayarak, gerçekten işe yarama ihtimali olan veya işe yaradığı bilinen tedavilerden uzak kalabiliyor ve bu, onların ölümleriyle veya yaşam standartlarının kötüleşmesiyle sonuçlanıyor.
Şunu asla unutmayın: Tıbbi bilimlerde, bugüne dek, homeopatinin iddia ettiği kadar yaygın şekilde etkili olan hiçbir tedavi tespit edilemedi; homeopati de bunlardan biri değil.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 17
- 14
- 7
- 2
- 2
- 2
- 2
- 1
- 1
- 1
- 1
- 1
- ^ P. Glasziou. Paul Glasziou: Still No Evidence For Homeopathy - The Bmj. (16 Şubat 2016). Alındığı Tarih: 14 Ağustos 2020. Alındığı Yer: The BMJ Opinion | Arşiv Bağlantısı
- NHMRC Information Paper. Evidence On The Effectiveness Of Homeopathy For Treating Health Conditions. (14 Ağustos 2020). Alındığı Tarih: 14 Ağustos 2020. Alındığı Yer: NHMRC | Arşiv Bağlantısı
- ^ I. Arıcan. Homeopati: Sulandırılmış Tıp. (12 Eylül 2017). Alındığı Tarih: 15 Ağustos 2020. Alındığı Yer: Yalansavar | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/11/2024 11:52:47 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/9160
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.