Sekülerizm nedir?

Sekülerizm, insan hayatını ve toplumlarını dünyevi ve rasyonel yollarla yönetme, dinsel ve dini kurumların etkisinden kurtulma amacını taşıyan bir yaklaşımdır. Sekülerizm, dünyevi ve rasyonel yolların yanı sıra, insanların dinsel ve dini inançlarının da eşit şekilde saygı görmesini ve yaşama hakkını savunur.

Baruch Spinoza, John Locke, Jean-Jacques Rousseau, Voltaire, Immanuel Kant, Friedrich Nietzsche, Bertrand Russell sekülerzmi destekleyen filozoflar arasındadır.

Sekülerizmin tarihçesi, Antik Yunan ve Roma dönemlerine kadar gitmektedir. Ancak, sekülerizmin modern anlamda tanımı ve uygulaması, 17. ve 18. yüzyılda Avrupa'da ortaya çıkmıştır. Avrupa'da, Hristiyan kiliselerinin siyasi ve toplumsal hayata olan müdahil olmaları sonucu, dünyevi ve rasyonel yaklaşımların öne çıkarılması istenmiştir.

Sekülerizm, birçok Avrupa ülkesi ve Kuzey Amerika gibi Batı toplumlarında yaygın olarak kabul görmüştür. Bu ülkelerin çoğu, insanların dünyevi hayatını ve toplumlarını dini inançlar ve kilise tarafından yönetilen bir sistemden kurtarmayı amaçlamış ve seküler bir sistemi benimsemiştir.

Fransa, sekülerizmin modern anlamda tanımı ve uygulamasının başlangıç noktası olarak görülebilir. 17. yüzyılda Fransa'da, kilisenin siyasi ve toplumsal hayata olan etkisinden kurtulma isteği, seküler bir sistemi benimsemeye yol açmıştır. Fransa'daki Laikliğin (sekülerliğin) kabul edilmesi, diğer Avrupa ülkelerinde de benzer yönetim tarzlarının ortaya çıkmasını tetiklemiştir.

Almanya, Avusturya, İngiltere, Birleşik Devletler, ve İsveç gibi diğer Avrupa ülkeleri de seküler bir yönetim tarzı benimsemiştir. Bu ülkeler, insanların dini inançlarının yaşama hakkını savunurken, kilisenin siyasi ve toplumsal hayata olan müdahil olmalarına izin vermemektedir.