Bir Şaman Hikayesi
Orman 2. Bölüm
...
Ne tarafa gideceğini tam olarak bilmese de kestiremediği bir şeyler onu ormanın olduğu tarafa doğru itiyordu. Ormanın girişini kaplayan karanlık insanın içine kasvetli bir hava veriyor ve sanki içeri girilmemesi yönünde misafirlerini uyarıyordu. Neden sol taraftaki düzlük alana gitmediğini kendine sorduğunda birden durakladı. Henüz ormana girmese de girmesine çok bir şey kalmamıştı. Hemen hızlı hareketlerle manyağın sağına soluna bakındı, her tarafını iyice yokladı. Bir şeyler aradığı kesindi. Arama hızı aradığı şeyi bulamamasından ötürü her geçen saniye telaşla birlikte artıyor, arada da kargışa benzer garip sesler çıkartıyordu. Birden manyağın alt tarafında eline sivri bir şey takıldı. Küçük bir duraklamadan sonra terden ve kar tanelerinden ıslanmış yüzünde belli belirsiz bir gülümseme oldu. Aradığı şeyi bulmuştu: bir kartal pençesi.
Aradığı şeyi bulmasına karşın hala ormana girip girmeme konusunda tereddüt etmekteydi. Farkında olmadan avcunun içerisinde sıktığı kartal pençesi elini kanatmış, kan damlaları elinden manyağın yeninin içine doğru akmıştı. Manyağından bir parça yırtarak eline sardı ve son bir kez arkasına baktıktan sonra ormana girdi.
Orman dışarıdan görüldüğünden daha karanlıktı. Güneş ışığı ve kar taneleri içeri girmek için ormanın sık ve büyük ağaç dallarının aralarından yer bulamıyor, bulanlarsa zemine inene kadar ya ışığının çoğunu yitiriyor ya da sıcaktan eriyordu. Ağaç gövdelerinin kalınlığı iki insanın anca kavrayabileceği cinstendi. Yaşlarını tahmin edebilmek ise neredeyse imkansızdı. Buna karşın ağaçlar, insanın içine birçok olay görüp geçirdiği izlenimi veriyordu. İçerisi bunaltıcı derecede sıcaktı. Bütün gün ormanda kalmış bir insanın dışarıda hafif de olsa kar yağışı olduğunu tahmin etmesi güçtü.
İlerledikçe ne olduğunu bilmediği sesler duymaya çeşitli gölgelerin gelgit hareketlerini görmeye başlamıştı. Bu ses ve görüntülerin sanrı mı gerçek mi olduğunu bilemiyor yanında kimse olmadığı için de teyit edemiyordu. Her adımda duyduğu yaprak hışırtısı ve dal kırılmaları, duyduğunu sandığı sesleri bastıramıyor aksine o sesleri daha ürkütücü bir hale getiriyordu. Zaman zaman arkasına dönüp bakıyor, takip ediliyormuşçasına zikzaklar çizerek bazen de yön değiştirerek ilerliyordu. Ne tarafa gitmesi gerektiği konusunda herhangi bir fikri olmamasına karşın dışarıdan bakıldığında sanki yıllarını bu ormanda geçirmiş biri gibi hareket ediyordu. Kartal pençesini kanayan elinde tuttuğunu fark edince birden şaşırdı. Neden sargılı elinde taşıdığına bir anlam verememesine karşın bir tuhaflıklar da sezinliyordu. Bu konu üzerinde çok durmadan yürümeye devam etti.
Karşısında yaprakları daha yeşil ve sanki diğer ağaçlardan ayrıymış gibi duran büyük bir ağaç fark etti. İçinde birden ona doğru koşma bir an önce yanına varma isteği uyandı. Sanki peşindeki kişiden ya da yaratıktan ağacın yanına vardığında sonsuza dek kurtulacakmış gibi… Onu koşmaktan alıkoyan şey ise yorgunluğu ve açlığı oldu. Her ne kadar koşmak istese de adımlarını normal bir yürüyüşün ötesine geçiremiyor, her iki adımda bir geriye gittiğini düşünüyordu. İlerledikçe karşısındaki ağaç büyüdü ve diğer binlerce ağaçtan bir yönüyle farklı olduğunu hissettirmeye başladı. Karşısındaki bir kayın ağacıydı. Bunu artık net bir şekilde biliyordu. Ağacın olduğu alan ormanın herhangi bir bölgesine göre nispeten daha boş olduğu için bu büyük kayın ağacı diğer ağaçlardan farklıymış gibi görünüyordu.
Ağaç küçük bir tümsekte bulunuyordu. Bundan dolayı yaklaştıkça hızı yavaşlıyor bu da onu sinirlendirmeye yetiyordu. Tümseğin ortasına geldiğinde başını kaldırıp ağaca baktı. Ağaçla arasında yaklaşık 5 metre vardı. Tam bu sırada ne taraftan geldiği bilinmeyen müthiş bir rüzgâr esti. Çömelip kendisini küçültmese sanki ormanın girişine kadar sürüklenecekti. Çömelmesiyle birlikte rüzgâr aniden etkisini yitirdi. Tam bu sırada ayağa kalkmak için yeltendi ancak açlığın ve saatlerdir hareket halinde olmanın verdiği yorgunlukla birden olduğu yere yığılıverdi...
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 12/12/2024 10:51:25 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/12492
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.