Rezonans Kanunu Reddiyesi
Sahte Bilimcilerin Öve Öve Bitiremediği Bu Kitap Bilimsel Olarak Geçerli mi?

- Blog Yazısı
Giriş
Bu reddiyeyi kaleme almamın sebebi, son zamanlarda gerek sosyal medyada gerekse gündelik hayatımızda sık karşılaştığımız çakra açma, kuantum dünyasına dalış, düşünceyle dünyayı değiştirme gibi konulara bir noktada "dur" denilmesi gerektiğini düşünmemdir. Ben ve sevgili okuyucularımın bilimin izinden ayrılmamasını temenni ederim. Elbette bir insan düşüncelerini değiştirerek yaşama olan bakış açısını ve yaşamını değiştirebilir, ancak bu bir oda içerisinde sadece isteyerek zengin olabileceğimiz anlamına gelmez. Plasebo etkisi olarak bilinen ve hastaların psikolojik olarak bazı semptomların üstesinden gelmesi gerçektir, ama bir insanın sadece "psikolojik olarak ben iyiyim" diyerek, tanısı %100 doğru olan son evre kanseri bir ayda vücudundan arındırması hiçbir bilimsel açıklamayla uyuşamaz ve gerçekliği tartışmaya kapalı şekilde yalandır. Bizler, bilimin ışığında psikoloji, sosyoloji gibi alanlarda kültürümüzü ve bilgimizi artırarak hayata daha hazır bireyler haline gelip önce kendi düşünce dünyamızı, sonra da çevremizdekileri etkileyerek büyük etkileşimler oluşturabiliriz. Ama tekrar söylüyorum, yatağımızda uzanıp sadece istediğimiz için dünyayı değiştiremeyiz. Dünyayı değiştirebiliriz; çünkü önce kendi düşüncelerimizi, sonrasında eylemlerimizi, sonra sosyal çevremizi etkileyerek genişleyen ve giderek daha büyük topluluklarda etki uyandıran hareketlerimizle dünyayı değiştirecek kabiliyete sahip olabiliriz. Tüm bunlar insanın düşünmesi ve düşündüğü doğrultuda elinden geldiğince çabalamasının ve çalışmasının bir meyvesidir…
Bölüm 1: Benzer olan benzerini çeker
Kitabı elime alır almaz yazarı hakkında araştırmaya başladım. Acaba kitabı yazan kişi gerçekten bir bilim insanı mı, yoksa sahte bilimci mi? Başlı başına uzun süre en çok satanlar listesinde yer bulan "Rezonans Kanunu" başta olmak üzere çeşitli eserler yazan Pierre Franckh, kelimenin tam anlamıyla bir "sahte bilimci." Yazımızın devamında, kitapta büyük bilimsel çalışmalarmış gibi sunulan birçok detayı inceleyip bize delil olarak sunulan bu çalışmaların ne kadar doğru, ne kadar yanlış olduklarını sizlere sunacağım. Pierre Franckh, hem ülkemizde hem de yurtdışında bilim insanları tarafından kabul görmeyen bir sahte bilimcidir.
Hemen kitabının ilk sayfalarında kalp organımız için şunu söyler: “Modern bilim ve tıp, kalbin sadece vücudun dolaşım sistemine kan pompalayan bir organ olduğuna inandırmaya çalışır.” Bilim ve tıbbın yapmış olduğu bu açıklamada bir kusur yoktur.[2] Kalp kan pompalar; bunun haricinde hormonal ve homeostazimizi korumak için birçok unsurda görev alır.[1] Bu cümleleri sarf ettikten sonra paragrafa şu cümlelerle devam eder: “Kalbin duyguların merkezi olduğu düşüncesi bizim için daha baskın çıkmaktadır. Bunu destekleyen sözlerden bazıları şöyledir: ‘Kalbi bu acıya dayanamadığından öldü’ ya da ‘Bunu soracak yürek yok onda...’” Pierre Franckh, kitabında bilim ve tıbbın kalp için belirlediği tanımı beğenmeyerek bazı atasözleri ve deyimlerden yola çıkarak kalbin duyguların merkezi olduğunu iddia etmektedir. Elbette ki bu iddia asılsız ve içi boştur.
Birkaç sayfa sonra beynimizin kendi kendine çalışamayacağını, çalışmak için kalpten sürekli sinyaller alması gerektiğini söylüyor. Anatomik ve fizyolojik açıdan olayı hemen ele alalım: Gerçekten kalp mi beynimize çalışması gerektiğini söylüyor? İnsanın oluşum sürecinde ilk oluşan organımız kalptir. Kalp, çalışmak için başka bir uyarıcıya ihtiyaç duymadan kendiliğinden elektriksel uyarı üretebilir.[3] Bu işlev için evrimleşmiş özel hücrelerimiz vardır. Yani kalp, çalışmaya başlamak için herhangi bir uyarıcıya ihtiyaç duymadan kapalı bir devre gibi kendi kendine çalışır. Beynimiz ise kalpten sonra oluşur. Beynin çalışabilmesi için dolaşım sisteminde yeterince oksijen ve besin bulunması gereklidir. Esasen beynimizin bir kalbe ihtiyacı yoktur, ancak beynin beslenmesi gerekmektedir. Beynimiz bu açıdan kalbimize bağlıdır diyebiliriz. Ama unutmayın, burada bağlı olunan şey kalp değil; kalpten gelen herhangi bir uyarı değil, yalnızca kalbin pompa işlevi sayesinde beyne ulaşan besin ve oksijendir.[4] Kalpten beynimize doğru elektriksel bir uyarım yoktur. Kalp her ne kadar kapalı devre olarak çalışmaya başlasa da ilerleyen dönemlerde elektriksel uyarımı da beyin kontrolünü artırmaktadır. Beyin, sempatik ve parasempatik sinir sistemi yoluyla kalbe doğrudan müdahalede bulunarak kalbin hızını ve gücünü düzenler. Beyin ölümü vakalarında dolaşımın devam etmesinin sebebi, başta dediğim gibi, kalbin kendi kendine elektriksel uyarı üretebilmesiyle alakalıdır. Yazar burada doğruya biraz yaklaşmış olsa da iddia ettiği gibi kalbin beynimize sinyaller göndermesi gibi bir durum söz konusu değildir.

Bölüm 2: Sahte veriler
Pierre Franckh, birkaç sayfa sonra HeartMath Enstitüsü’nün adını kullanarak bazı testlerin yapıldığını ileri sürer. Bu verilere gelmeden önce HeartMath Enstitüsü’nü araştırarak bu kurumun ne kadar güvenilir olduğunu anlamamız gerekmektedir. Yabancı basında yer alan HeartMath Enstitüsü, biyolojik geri bildirim teknikleri ve duysal öz düzenleme ile ilgili yöntemler geliştirmiştir. Enstitü tarafından bu yöntemlerin stres yönetimi ve duygusal stabilite için kullanılacağı ileri sürülse de bazı eleştirmenler bu yöntemlerin yeterince bilimsel olmadığını ve genel olarak toplumda geçerli olmadığını dile getirmiştir. HeartMath’in bazı yayınları akademik dergilerde karşımıza çıksa da bağımsız kuruluşlar tarafından sıklıkla sorgulanan ve güvenilirliği konusunda belirsizlikler yaşanan bir kurum haline gelmiştir.[5] Sonuç olarak, bazı enstitülerde yaşanan güvenilirlik ve kesinlik sorunlarını HeartMath Enstitüsü de yaşamaktadır; bu nedenle, bu çalışmalara güvenilir demek mümkün değildir. Tartışmaların odağında bulunan HeartMath Enstitüsü’nün çalışmalarına dayanarak bu kitapta verilen veriler ise tam bir muamma.[6] Zira kitabın kendisinde bu çalışmalarla ilgili bir kaynak belirtilmediği gibi, HeartMath Enstitüsü’nün arşivi incelendiğinde böyle bir çalışmanın olduğu ama Pierre Franckh’in iddiasından çok uzak olduğu görülmektedir.
Pierre Franckh, kitabında kalbin manyetik alanının beynin manyetik alanından tam 5000 kat daha güçlü olduğunu söylüyor. Üstelik kaynak olarak iddia ettiği kurumun kendi yayınlarında kalbin manyetik alanının beynin manyetik alanından 100 kat daha güçlü olduğu ifade ediliyor.[7] Tabii ki aradaki iddia edilen 4900 kat daha güçlü manyetik alanın nerede olduğu cevapsız bırakılan sorulardan biri. Bu kısa araştırma sonucunda Pierre Franckh’in yeniden asılsız iddialarda bulunan sahte bilimci olduğunu sağlamlaştırmış oluyoruz.
Bölüm 3: Sahte dönüm noktası
Pierre Franckh, kitabında Rus bilim insanları tarafından yapılan çalışmaları dönüm noktası olarak tanımlıyor. Söz konusu çalışma, "DNA Hayalet Etkisi" olarak bilinir. Bu deneyde cam tüp içerisinden geçirilen ışık fotonlarının hareketleri incelenmiş, ardından cam tüp içerisine DNA yerleştirildiğinde fotonların hareketlerinde bir değişiklik meydana gelmiştir. DNA tekrar cam tüpten uzaklaştırılsa da ışık fotonlarının hareketleri, tüpte DNA varken aldıkları düzeni korumaya devam etmiştir.[8] Bu deneyden yola çıkarak DNA’nın ışık fotonlarının hareketleri üzerinde bir etkisi olduğu öne sürülmüş ve DNA ortadan kaldırıldığında bile etkisinin adeta bir hayalet gibi sürdüğü gözlemlenmiştir. Ancak 1984’te gerçekleştirilen bu deneyin bilimsel geçerliliği ve tekrarlanabilirliği hakkında ciddi bir kanıt bulunmamaktadır. Bu nedenle "DNA Hayalet Etkisi" olarak bilinen bu deney, sahte bilim kategorisinde yerini almaktadır.[9]
Bölüm 4: Bozacının şahidi şıracı
Sayfalar ilerledikçe yeni isimler ve deneyler görmekteyiz; bu kişilerin ve çalışmalarının birçoğu tartışmalı kaynaklardır. Konuyu daha fazla uzatmadan bu kişilerden bazılarını hızlı şekilde analiz etmek istiyorum. Kendisine kaynak olarak gösterdiği Gregg Braden’ın İlahi Matriks kitabını araştırdığımda, bu kitabın tıpkı Rezonans Kanunu kitabında olduğu gibi bilimsel verilerle desteklenmeyen, genelde tartışmalı enstitülerin rapor ve makaleleri baz alınarak yazıldığını görmekteyiz. Kitap tür olarak kesinlikle bilim kategorisinde yer almamaktadır.[10]
Kitapta başka bir enstitünün kurucusu olan Dr. Jeffrey Thompson’un ismi geçmektedir. Bu isim, ses terapisi ve nöroakustik araştırmalar yürütmektedir; hatta kurduğu enstitü bu alan üzerindedir. Dr. Jeffrey Thompson’un çalışmaları belki de bu kitapta en çok eleştirilen çalışmalardır; bilim camiasında direkt olarak “şarlatan” olarak anılan Dr. Jeffrey, çalışmalarını bilimsel bir temele oturtmamaktadır.
Kitapta yer alan belki de en iyi bilim geçmişine sahip olan Fred Alan Wolf, kuantum mekaniği çalışmalarıyla tanınmış, UCLA’dan teorik fizik alanında doktora sahibi olan ve 1982 yılında Taking The Quantum Leap isimli kitabıyla Amerikan Kitap Ödülü’nü kazanmış bir bilim adamıdır.[11] Ancak, böylesi bir insan olmasına karşın, sonraki yıllarda yayınladığı çalışmalarında insan bilincinin kuantum fiziğiyle bağlantılı olduğu iddiaları onu bilimselliğin dışına itmiştir. Sonuç olarak, Fred Alan Wolf geçmişiyle takdire değer bir bilim insanı olsa da, sonraki yıllarda bilim dünyası tarafından kabul görmeyen ve çalışmaları desteklenmeyen birine dönüşmüştür. Pierre Franckh’ın kitabında Fred Alan Wolf’ü göstererek bahsettiği çalışma, tam olarak Fred Alan Wolf’ün bilim camiası tarafından kabul görmeyen çalışmalarından ibarettir.[12]
Bölüm 5: Yoga ile savaşlara son!
Belki de kitapta kaynak olarak gösterilen en büyük çalışmalardan biri Transandantal Meditasyon ile alakalıdır. Amerika merkezli “Maharishi Etkisi” isimli bir teorinin merkezinde bulunan transandantal meditasyon ile çarpıcı açıklamalar kitapta yer bulmaktadır. İddialara göre belirli sayıda kişinin bir araya gelerek meditasyon yapması, o bölgede ki suç olaylarını azaltmakta etkilidir. Hatta öyle ki, savaş gibi büyük çaplı trajik olaylarda bile transandantal meditasyon denenir. 1988 yılında Lübnan-İsrail sorunlarında çözüm olarak, sorunlu bölgelerde gerçekleştirilen çalışmalar Journal of Conflict Resolution adlı bilimsel dergide yayınlanmıştır. Journal of Conflict Resolution, hakemli ve saygın bir dergi olarak değerlendirilmektedir; ancak söz konusu Lübnan-İsrail savaşları hakkında yayınlanan çalışmaları tam olarak bilimsel olarak ele almak için bu yeterli değildir. Çünkü Maharishi Etkisi adı altında farklı zamanlarda ve bölgelerde gerçekleştirilen araştırmaların tam anlamıyla bir veri analizi ve bağlantısı bulunamamaktadır. Bu da başlıca bilimin evrenselliği ve tekrar edilebilir olması ilkesine aykırı bir durumdur. Kısacası, Lübnan-İsrail olayları sırasında elde edilen verileri, günümüzde gerçekleşen başka bir karışıklık için kaynak olarak kullanamayız. Hele ki durum iki ülke arasında savaş olunca, buna etki eden siyasi müdahaleler, askeri alandaki harekâtlar ve coğrafi şartlar göz önüne alındığında, bir meditasyon çalışmasının tüm bunların arasından sıyrılarak kurtarıcı, savaş bitirici olarak anılması, gerçeklikten uzak bir varsayım olarak kalacaktır.[13], [14]
Evrim Ağacı'nın çalışmalarına Kreosus, Patreon veya YouTube üzerinden maddi destekte bulunarak hem Türkiye'de bilim anlatıcılığının gelişmesine katkı sağlayabilirsiniz, hem de site ve uygulamamızı reklamsız olarak deneyimleyebilirsiniz. Reklamsız deneyim, sitemizin/uygulamamızın çeşitli kısımlarda gösterilen Google reklamlarını ve destek çağrılarını görmediğiniz, %100 reklamsız ve çok daha temiz bir site deneyimi sunmaktadır.
KreosusKreosus'ta her 50₺'lik destek, 1 aylık reklamsız deneyime karşılık geliyor. Bu sayede, tek seferlik destekçilerimiz de, aylık destekçilerimiz de toplam destekleriyle doğru orantılı bir süre boyunca reklamsız deneyim elde edebiliyorlar.
Kreosus destekçilerimizin reklamsız deneyimi, destek olmaya başladıkları anda devreye girmektedir ve ek bir işleme gerek yoktur.
PatreonPatreon destekçilerimiz, destek miktarından bağımsız olarak, Evrim Ağacı'na destek oldukları süre boyunca reklamsız deneyime erişmeyi sürdürebiliyorlar.
Patreon destekçilerimizin Patreon ile ilişkili e-posta hesapları, Evrim Ağacı'ndaki üyelik e-postaları ile birebir aynı olmalıdır. Patreon destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi 24 saat alabilmektedir.
YouTubeYouTube destekçilerimizin hepsi otomatik olarak reklamsız deneyime şimdilik erişemiyorlar ve şu anda, YouTube üzerinden her destek seviyesine reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. YouTube Destek Sistemi üzerinde sunulan farklı seviyelerin açıklamalarını okuyarak, hangi ayrıcalıklara erişebileceğinizi öğrenebilirsiniz.
Eğer seçtiğiniz seviye reklamsız deneyim ayrıcalığı sunuyorsa, destek olduktan sonra YouTube tarafından gösterilecek olan bağlantıdaki formu doldurarak reklamsız deneyime erişebilirsiniz. YouTube destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi, formu doldurduktan sonra 24-72 saat alabilmektedir.
Diğer PlatformlarBu 3 platform haricinde destek olan destekçilerimize ne yazık ki reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. Destekleriniz sayesinde sistemlerimizi geliştirmeyi sürdürüyoruz ve umuyoruz bu ayrıcalıkları zamanla genişletebileceğiz.
Giriş yapmayı unutmayın!Reklamsız deneyim için, maddi desteğiniz ile ilişkilendirilmiş olan Evrim Ağacı hesabınıza üye girişi yapmanız gerekmektedir. Giriş yapmadığınız takdirde reklamları görmeye devam edeceksinizdir.

Sonuç
Yazımın sonuna gelmiş bulunmaktayım. Aslında kitabın içerisinden verilebilecek başka sahte bilim çalışmaları ve sahte bilim savunucuları vardı; ancak yazıyı daha fazla uzatmak istemedim. Kitapta elle tutulur ve ciddiye alınarak okunacak tek bir bölüm mevcuttur. Bu bölümde, Parma Üniversitesi’nde görev yapan Profesör Giacomo Rizzolatti’nin öncülüğünde çalışan bir grup nörolog uzmanının, beynin motor süreçlerine dair anılar depoladığını ve deneyim sahibi olmasak bile bu süreçleri tekrarlayabileceklerini bulduğuna dair araştırma yer almaktadır.[15], [16], [17]
- 3
- 3
- 3
- 3
- 2
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- ^ H. S. KEMAL. (2014). Hormonlar Ve Kardiyovasküler Sistem. Türkiye Klinikleri Kardiyoloji - Özel Konular, sf: 1-7. | Arşiv Bağlantısı
- ^ Veli Çağlar, Nermin Çelik, Beyza Şevkioğlu, et al. Kalp Anatomisinin Tarihsel Serüveni. Alındığı Tarih: 12 Ekim 2024. Alındığı Yer: Dergipark | Arşiv Bağlantısı
- ^ L. M. Biga. (2019). 19.5 Development Of The Heart. OpenStax/Oregon State University. | Arşiv Bağlantısı
- ^ Embruology Med. Cardiovascular System - Heart Development - Embryology. Alındığı Tarih: 12 Ekim 2024. Alındığı Yer: embryology med | Arşiv Bağlantısı
- ^ S. Edwards. (2019). Heart Intelligence: Heuristic Phenomenological Investigation Into The Coherence Experience Using Heartmath Methods. AI & SOCIETY, sf: 677-685. doi: 10.1007/s00146-017-0767-7. | Arşiv Bağlantısı
- ^ R. McCraty. (2022). Following The Rhythm Of The Heart: Heartmath Institute’s Path To Hrv Biofeedback. Applied Psychophysiology and Biofeedback, sf: 305-316. doi: 10.1007/s10484-022-09554-2. | Arşiv Bağlantısı
- ^ HeartMath Institute. The Energetic Heart: Bioelectromagnetic Communication Within And Between People - Heartmath Institute. Alındığı Tarih: 12 Ekim 2024. Alındığı Yer: HeartMath Institute | Arşiv Bağlantısı
- ^ Cosmic Core. Article 171: Genetics - Part 4 - Dna Experiments - Cosmic Core. (1 Mayıs 2019). Alındığı Tarih: 12 Ekim 2024. Alındığı Yer: Cosmic Core | Arşiv Bağlantısı
- ^ Cosmic Core. Article 171: Genetics - Part 4 - Dna Experiments - Cosmic Core. (1 Mayıs 2019). Alındığı Tarih: 12 Ekim 2024. Alındığı Yer: Cosmic Core | Arşiv Bağlantısı
- ^ Steve Farrel. Weaving Spirituality And Science: Understanding The Divine Matrix. Alındığı Tarih: 12 Ekim 2024. Alındığı Yer: humanitysteam | Arşiv Bağlantısı
- ^ James J Mapes. Quantum Leap Thinking. Alındığı Tarih: 12 Ekim 2024. Alındığı Yer: Google Books | Arşiv Bağlantısı
- ^ D. Al. Is Fred Alan Wolf A Credible Physicist?. (31 Mart 2007). Alındığı Tarih: 12 Ekim 2024. Alındığı Yer: Physics Forums: Science Discussion, Homework Help, Articles | Arşiv Bağlantısı
- ^ worldpeacegroup, et al. Lebanon Peace Project Reduces War Deaths By 76%. Alındığı Tarih: 12 Ekim 2024. Alındığı Yer: worldpeacegroup | Arşiv Bağlantısı
- ^ D. W. O. &. C. N. A. &. J. L. D. &. H. M. C. &. W. E. Larimore, et al. (1988). International Peace Project In The Middle East. Journal of Conflict Resolution, sf: 776-812. doi: 10.1177/0022002788032004009. | Arşiv Bağlantısı
- ^ L. Sala. About Empathy - A Conversation With Neuroscientist Professor Giacomo Rizzolatti • Cristina Gabetti. (11 Şubat 2020). Alındığı Tarih: 12 Ekim 2024. Alındığı Yer: Cristina Gabetti | Arşiv Bağlantısı
- ^ V. Rajmohan. (2024). Mirror Neuron System. Indian Journal of Psychiatry. doi: 10.4103/0019-5545.31522. | Arşiv Bağlantısı
- ^ G. Rizzolatti. (2008). Mirror Neurons. Scholarpedia, sf: 2055. doi: 10.4249/scholarpedia.2055. | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 25/04/2025 07:43:09 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/18749
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.